Haberler
Regülasyon Haberleri
Regülasyon Haberleri
Regülasyon ile ilgili tüm makale ve haberlere göz atın. Regülasyon hakkında en son haberler, analizler ve görüşler.
SEC’ten Kriptoya Yeşil Işık: Eyalet Tröstleri Saklama Yetkisi Aldı
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), dijital varlıklar için büyük önem taşıyan bir karar aldı. Kurum, yayımladığı “no-action letter” ile yatırım danışmanlarının eyalet tarafından yetkilendirilmiş tröst şirketlerini “nitelikli saklama kurumu” (qualified custodian) olarak kullanabileceğini açıkladı. Bu karar, Bitcoin ve Ethereum gibi kripto varlıkların kurumsal yatırımcılar tarafından daha güvenli ve yasal çerçevede saklanmasının önünü açıyor. Uzun süreli belirsizliğe çözümYıllardır yatırım danışmanları için en büyük sorunlardan biri, dijital varlıkların hangi kurumlarda saklanabileceği konusundaki belirsizlikti. Geleneksel düzenlemelerde yalnızca federal düzeydeki büyük bankalar ve bazı dev kurumlar saklama yetkisine sahip kabul ediliyordu. SEC’in yeni yaklaşımı ise eyalet düzeyinde lisans almış tröst şirketlerinin, sıkı denetim ve güvenlik şartlarını yerine getirdikleri sürece, aynı şekilde saklama hizmeti sunabilmesine olanak tanıyor.Bu adım, 1940 tarihli Yatırım Danışmanları Yasası kapsamındaki danışmanların, nakit ve menkul kıymetlerde olduğu gibi kripto varlıkları da düzenlenmiş koşullar altında saklayabilmesine imkân tanıyor. Ancak şirketlerin, soğuk cüzdan depolama, bağımsız denetim, siber güvenlik önlemleri ve müşteri varlıklarının şirket fonlarından ayrıştırılması gibi katı şartlara uyması gerekiyor.Sektörden ilk tepkilerBloomberg Intelligence analisti James Seyffart, kararı “dijital varlık alanı için beklenen netliğin textbook örneği” olarak nitelendirdi. Seyffart’a göre, sektör uzun süredir bu tanımanın gerçekleşmesini talep ediyordu. ABD’de geçtiğimiz yıllarda “Operation Choke Point 2.0” olarak adlandırılan süreçte bankalara kripto şirketlerine hizmetlerini sınırlandırmaları yönünde dolaylı baskılar uygulanmıştı. Bu yeni karar ise regülatörlerin yaklaşımında bir yumuşama olduğunu ve kriptoyu finansal sisteme daha yapılandırılmış yollarla dahil etme niyetini gösteriyor.Wyoming gibi bazı eyaletler zaten yıllar önce kripto varlıklar için benzer düzenlemelere öncülük etmişti. Senatör Cynthia Lummis, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda SEC’in bu adımını olumlu karşıladığını belirterek, “Wyoming 2020’de dijital varlık denetimi konusunda öncü oldu. Bugün gelinen noktada SEC’in bu yaklaşımı tanıması sevindirici” dedi.Bitcoin ve Ethereum için yeni fırsatKarar, kurumsal yatırımcıların kripto paralara erişimini kolaylaştırabilir. Özellikle Bitcoin’in “dijital altın” olarak konumlanması, bu gelişmeyle daha da güçleniyor. Altının zaten regüle edilmiş fonlarda standart bir varlık sınıfı olduğu düşünüldüğünde, Bitcoin ve Ethereum’un da benzer şekilde portföylere girmesi daha yakın görünüyor.Kurumlar açısından en büyük engellerden biri olan “saklama belirsizliği” ortadan kalktığında, yatırım fonlarının ve danışmanların Bitcoin ve Ethereum’a daha rahat şekilde yatırım yapması bekleniyor. Bu da uzun vadede ETF onaylarının hızlanmasına, kurumsal stratejilerin çeşitlenmesine ve piyasalarda güvenin artmasına katkı sağlayabilir.SEC, yayımlanan mektubun resmi bir yasa değişikliği olmadığını, yalnızca kurumun mevcut “uygulama pozisyonunu” yansıttığını vurguladı. Dolayısıyla ileride koşullar değişirse kararın gözden geçirilmesi mümkün. Yatırım danışmanlarının, müşterilerine riskleri açıklaması ve saklama şirketinin yetkilendirilmiş durumda olduğunu her yıl teyit etmesi gerekiyor.

MASAK’a Kripto Para Hesaplarını Dondurma Yetkisi Geliyor
Türkiye’de kripto para piyasasını yakından ilgilendiren yeni bir düzenleme hazırlığı gündemde. Bloomberg’in haberine göre hükümet, Mali Suçları Araştırma Kurulu’na (MASAK) banka ve kripto hesaplarını dondurma yetkisi verecek bir yasa taslağı üzerinde çalışıyor. Tasarı, kara para aklama ve mali suçlarla mücadeleyi güçlendirmeyi hedeflerken, aynı zamanda Türkiye’nin uluslararası finansal standartlarla uyumunu sürdürmeyi amaçlıyor.MASAK, kripto para borsalarındaki hesaplara yönelik yetkiye sahip olacakTaslağa göre MASAK, yalnızca bankalarla sınırlı kalmayacak; elektronik para kuruluşları, ödeme sistemleri ve kripto para borsalarında da şüpheli görülen hesapları kapatma, işlem limitleri koyma veya kripto cüzdanlarını kara listeye alma yetkisine sahip olacak. Böylece kurul, şüpheli fon hareketlerini anlık olarak durdurabilecek ve yasa dışı faaliyetlerin finansmanını engelleme konusunda daha etkin bir rol üstlenecek.Düzenlemenin odaklandığı alanlardan biri de son dönemde artış gösteren “kiralık hesap” uygulaması. Bu yöntemde suç örgütleri, bireylere ödeme yaparak onların banka veya kripto hesaplarını yasa dışı bahis ve dolandırıcılık gibi faaliyetlerde kullanıyor. Yeni yasa sayesinde bu tür hesapların hızlıca tespit edilip kapatılması hedefleniyor.Türkiye’nin üyesi olduğu Mali Eylem Görev Gücü (FATF), Haziran 2024’te ülkeyi gri listeden çıkarmıştı. Yeni tasarı, bu çerçevede uluslararası uyumun devamını sağlamaya yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ayrıca, kripto borsalarının kullanıcı işlemleri hakkında daha ayrıntılı bilgi toplamasını zorunlu kılacak ve stablecoin transferlerine kısıtlama getirecek düzenlemeler üzerinde çalıştığı da aktarılıyor.Kripto piyasası açısından bakıldığında, bu gelişmeler daha sıkı denetim ve uyum yükümlülükleri anlamına geliyor. Türkiye’de halihazırda milyonlarca kişi kripto varlıklarla işlem yapıyor. Chainalysis tarafından yayımlanan Küresel Kripto Benimseme Endeksi’ne göre Türkiye, dünya genelinde 14. sırada yer alıyor. Özellikle Türk lirasının 2018’den bu yana süregelen değer kaybı, vatandaşları alternatif yatırım ve tasarruf araçlarına yönlendirdi. Dolar sabitli stablecoin’ler ve Bitcoin, birçok yatırımcı için değer saklama aracı haline geldi.Liranın değer kaybını gözler önüne sermek için rakamlar çarpıcı. 2020 yılında bir Bitcoin yaklaşık 100 bin TL seviyesindeyken, bugün bu rakam 4,6 milyon TL’nin üzerine çıktı. Bu durum hem Bitcoin’in küresel ölçekte yaşadığı değer artışını hem de liranın yıllar içindeki sert düşüşünü açıkça gösteriyor.Sonuç olarak, hazırlanmakta olan yasa Türkiye’de kripto ekosistemine yeni kurallar getirecek gibi görünüyor. MASAK’ın yetkilerinin genişletilmesi, kara para aklama ve yasa dışı finansal faaliyetlere karşı devletin elini güçlendirirken, yatırımcılar açısından daha katı bir denetim ortamı yaratabilir. Kripto benimsenmesi hızla artmaya devam etse de, bundan sonraki süreçte kullanıcıların daha sıkı regülasyonlara uyum sağlaması gerekecek.

Bitcoin, Ethereum ve Solana Alacağını Duyuran Şirkete SEC Freni
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), QMMM Holdings hisselerinde yaşanan olağanüstü fiyat hareketlerinin ardından 29 Eylül itibarıyla işlemleri geçici olarak durdurdu. Hong Kong merkezli şirketin 100 milyon dolarlık kripto para hazinesi oluşturacağını açıklaması, hisse fiyatında adeta patlamaya yol açtı; kısa sürede yüzde 1.000’in üzerinde değer kazanan hisseler, düzenleyicilerin radarına takıldı.QMMM, SEC’in radarına takıldı: “Şüpheli piyasa faaliyeti” uyarısıQMMM, Nasdaq’ta Cayman Adaları merkezli bir holding yapısıyla işlem görüyor. Şirketin Bitcoin, Ethereum ve Solana’ya büyük çaplı yatırım yapacağını duyurması, bireysel yatırımcılar arasında yoğun talep yarattı. Analistlere göre bu gelişme, geleneksel şirketlerin kripto paralara yönelmesinin piyasada nasıl sert dalgalanmalara neden olabileceğini bir kez daha gösteriyor.SEC yaptığı resmi açıklamada, QMMM hisselerinin 10 Ekim’e kadar işleme kapatıldığını bildirdi. Kurum, sosyal medya üzerinden “kimliği belirsiz kişilerce” yapılan yönlendirmelerin hisse hacmini ve fiyatını olağan dışı şekilde şişirdiğini, bunun da yapay talep yaratma ihtimalini güçlendirdiğini belirtti. QMMM’nin hisseleri Eylül ayı başında 12 doların altındayken, ayın son haftasında 200 dolara kadar fırladı. Uzmanlar, bu tablonun “pump and dump” adı verilen manipülasyon taktiklerini çağrıştırdığını söylüyor. SEC ve ABD’nin diğer finansal denetim kurumları (özellikle Finra), son dönemde benzer durumların arttığını, kripto varlık açıklamaları öncesinde bazı şirket hisselerinde olağan dışı işlemler gözlendiğini ifade ediyor.Yatırımcılar tedirgin, şirket sessizQMMM’den henüz resmi bir açıklama gelmiş değil. Şirketin bu yılın başlarında dijital reklamcılık alanından çıkarak kripto varlıklara yönelmesi, stratejik bir dönüşümün ilk adımı olarak yorumlanmıştı. Ancak işlem durdurma kararının ardından yatırımcılar arasında belirsizlik hakim.Piyasa analistleri, bu tür gelişmelerin kurumsal kripto hazinesi trendine geçici bir fren olabileceğini dile getiriyor. Orta ölçekli şirketlerin kripto paralara yönelmesi, kısa sürede ciddi bireysel alım dalgaları yaratıyor; ancak bu durum aynı zamanda düzenleyicilerin incelemesini hızlandırıyor.Kurumsal kripto benimsemesi yükselişteTüm bu olumsuz tabloya rağmen, kurumsal kripto adaptasyonu büyümeye devam ediyor. Güncel verilere göre, dünya genelinde halka açık yaklaşık 200 şirketin bilançosunda 112 milyar doları aşkın dijital varlık bulunuyor. Bu şirketlerin Bitcoin rezervleri 1 milyon BTC’yi aşarak toplam arzın yüzde 4,7’sini oluşturuyor. Ethereum ve Solana gibi altcoinlerde de şirketlerin toplam varlığı 10 milyar doları geçti. Analistler, QMMM örneğinin kısa vadede belirsizlik yaratsa da uzun vadede şirket hazinelerinde kripto para kullanımının artacağı görüşünde birleşiyor. Bitcoin ve Ethereum’un yanı sıra Solana gibi alternatiflerin de kurumsal portföylerde daha fazla yer bulması bekleniyor.SEC’in QMMM’ye getirdiği geçici işlem yasağı, piyasalarda dalgalanmaya yol açsa da, kurumsal ilginin ivme kaybetmeyeceği öngörülüyor. Önümüzdeki dönemde düzenleyici denetimin sıkılaşmasıyla birlikte, şirketlerin kripto yatırımlarını daha şeffaf ve kontrollü biçimde yürütmeleri zorunlu hale gelebilir.

CFTC’den Tarihi Adım: Stablecoinler Artık Teminat Olarak Kullanılabilir
ABD’nin türev piyasalarındaki en önemli düzenleyici kurumu olan Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC), stablecoin’lerin tokenleştirilmiş teminat olarak kullanılmasına yönelik yeni bir girişim başlattı.CFTC’den stablecoinler için kritik kararKurulun geçici başkanı Caroline Pham, uzun süredir stablecoin’lerin teminat yönetiminde “katil uygulama” olabileceğini savunuyordu. Pham, yaptığı açıklamada sektörle yakın iş birliği içinde çalışacaklarını ve stablecoin gibi tokenleştirilmiş varlıkların teminat olarak kullanımını mümkün kılacak politikaları geliştirmek istediklerini belirtti.Pham, geçtiğimiz yıl da benzer bir düzenleyici “sandbox” fikrini ortaya atmış ve stablecoin destekli tokenizasyonun pilot programlarla denenmesini savunmuştu. Şimdi ise, Başkan Donald Trump’ın aday gösterdiği Brian Quintenz’in onay sürecinin uzaması ve çeşitli çekişmelerle sekteye uğraması nedeniyle, Pham geçici başkan sıfatıyla inisiyatifi eline aldı.Stablecoin’ler, geçtiğimiz yaz kabul edilen ve ABD’de stablecoin piyasasını düzenleyen ilk kapsamlı yasa olan GENIUS Act kapsamına alınmış durumda. Dolar bazlı bu dijital varlıklar, kripto piyasalarında likiditenin belkemiğini oluştururken, akıllı sözleşmelere dayalı finansal işlemler için de kritik bir rol üstleniyor. CFTC’nin son açıklamasında Circle, Coinbase ve Ripple yöneticilerinden de destek mesajları paylaşıldı.Yeni girişim kapsamında kurum, piyasa oyuncularından yazılı görüş toplamaya başladı. Katılımcıların 20 Ekim’e kadar görüşlerini iletmeleri gerekiyor. CFTC’nin Global Markets Advisory Committee (GMAC) tarafından geçen yıl yayımlanan tavsiye raporunda da, dağıtık defter teknolojisi üzerinden nakit dışı teminat kullanımının genişletilmesi önerilmişti.Tokenleştirilmiş teminatın türev sözleşmelerinde kullanılması, piyasa uzmanlarına göre önemli avantajlar sağlayabilir. Ripple Stablecoin Başkan Yardımcısı Jack McDonald, bu yaklaşımın verimlilik ve şeffaflığı artırabileceğini, teminatın türev sözleşmelerde risk yönetimini daha güvenilir hale getireceğini savundu. Teminat, vadeli işlemler veya swap sözleşmelerinde tarafların yükümlülüklerini güvence altına almak için kritik öneme sahip.CFTC’nin bu adımı, ABD’de sermaye piyasalarının modernize edilmesi yönünde atılmış önemli bir hamle olarak değerlendiriliyor. Özellikle de Başkan’ın Çalışma Grubu’nun (President’s Working Group) geçtiğimiz yıl yayımladığı raporda, tokenleştirilmiş nakit dışı teminatın düzenleyici marj sistemine dahil edilmesi çağrısı yapılmıştı.Caroline Pham, bu girişimlerin ABD ekonomisinde yeni bir büyüme dalgası yaratabileceğini düşünüyor. Pham’a göre, piyasalar tokenleştirilmiş teminat sayesinde sermayeyi daha etkin kullanabilecek ve ekonomik büyümeyi destekleyecek. Ayrıca, “Kamuoyu konuştu: tokenleştirilmiş piyasalar burada ve geleceği temsil ediyor,” ifadeleriyle, sektörün bu dönüşüme hazır olduğunu vurguladı. En büyük stablecoinleri aşağıdaki tabloda görebilirsiniz:

Beyaz Saray Kripto Konseyi, Düzenleme Paketi İçin Tarih Verdi
Beyaz Saray Kripto Varlıklar Danışma Konseyi İcra Direktörü Patrick Witt, ABD’de kripto piyasası yapısına ilişkin kapsamlı düzenleme paketinin 2025 bitmeden yasalaşmasını beklediğini açıkladı. Witt, düzenlemenin Başkan Donald Trump’ın masasına en kısa sürede ulaşması için Temsilciler Meclisi ve Senato ile koordineli çalıştıklarını söyledi.Kore Blockchain Week 2025’in Impact konferansında konuşan Witt, “Süreci tıkayan noktaları açıyoruz, gerektiğinde hakemlik yapıyoruz, sürece saygı duyuyoruz. Yıl sonuna kadar bitireceğimiz konusunda iyimseriz,” dedi. Witt’e göre amaç, net bir çerçeve oluşturularak kripto şirketlerinin yeniden ABD’ye çekilmesi ve sektörün ülke içinde gelişmesinin sağlanması.Yasal çerçeve netleşiyor“Kripto market structure bill” olarak adlandırılan düzenleme paketi, farklı aşamalarda hazırlanan birkaç yasa tasarısının birleşmesiyle oluşturuluyor. Öne çıkanlardan biri, Temmuz ayında Temsilciler Meclisi’nden iki partili destekle geçen Cumhuriyetçiler öncülüğündeki CLARITY Act. Bu ayın başında Senato Cumhuriyetçileri de Responsible Financial Innovation Act adlı bir başka tasarıyı sundu.Bu girişimlerin temel amacı, dijital varlıklar için kapsamlı bir düzenleme çerçevesi inşa etmek. En kritik başlıklardan biri ise kripto varlıkların düzenlenmesinde hangi kurumun yetkili olacağı. Tasarılar, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC) arasındaki yetki paylaşımını netleştirmeyi hedefliyor.Yasal hareketlilik, yılın ilk yarısında kabul edilen GENIUS Act’in üzerine inşa ediliyor. Bu yasa, özellikle stablecoin’lere yönelik temel kuralları belirleyerek sektör için mihenk taşı niteliğinde bir adım atmıştı.“ABD kriptoya açık”Witt, Beyaz Saray’ın dijital varlık şirketlerini ülkeye geri kazandırmak istediğini de vurguladı: “ABD iş dünyasına açık, kriptoda tam hız ilerliyoruz. Önceki yönetimin attığı adımlarla yurtdışına çıkan şirketleri yeniden ülke içine çekmeye çalışıyoruz.”Beyaz Saray Kripto Konseyi’nin, sektörde faaliyet gösteren şirketler için her an ulaşılabilir olduğunu belirten Witt, “Bizim doğru ve olumlu kararlar alabilmemiz için yenilikçilerle doğrudan temas kurmamız çok önemli. Onlarla görüştüğümüzde sahadaki gerçek durumu daha net görebiliyoruz,” dedi.Konsey’in başkan yardımcısı Harry Jung ise benzer bir şekilde, girişimcilerle kurulacak temasların regülasyon sürecini hızlandıracağına dikkat çekti.ABD’nin, kripto varlıklar için uzun süredir beklenen yasal çerçeveyi oluşturması, küresel piyasalar için yol gösterici olabilir. Yıl sonuna kadar geçmesi beklenen düzenlemeler, sektör için kritik bir dönüm noktası olarak görülüyor.

SEC’den Kripto ETF’leri İçin Yeni Kural: Süre 75 Güne İndi
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), kripto borsada işlem gören fonların (ETF) listeleme sürecini kökten hızlandıran yeni kuralları onayladı. Düzenleyici, Nasdaq, NYSE Arca ve Cboe BZX’in “genel” (generic) listeleme standartlarını kabul ederek spot kripto ve diğer emtia bazlı ETF’lerin tek tek 19b-4 dosyalarıyla aylarca bekletilmeden piyasaya girebilmesinin önünü açtı. Reuters’a göre bu adım, onay süreçlerini azami 240 günden en az 75 güne indiriyor.SEC, Çarşamba günü yayımladığı belgede kararın “30 günlük kamuya açık yorum süresi dolmadan” hızlandırılmış (accelerated) onayla alındığını kaydetti. Kurum, borsaların sunduğu değişikliklerin tanımları netleştirdiğini ve teklifin özünü değiştirmeyen teknik düzeltmeler içerdiğini vurguladı. Yeni çerçeve, borsalara Emtia Bazlı Trust Payları’nı yöneten 14.11(e)(4) kuralına göre belirli kriterleri sağlayan ürünleri “genel standartlarla” listeleme yetkisi veriyor. Bu sayede her ürün için ayrı bir 19b-4 başvurusu zorunluluğu ortadan kalkıyor; en az 75 günde piyasaya açılma imkânı doğuyor. The Block’un aktardığına göre hızlandırılmış onay, bekleyen çok sayıdaki kripto ETF dosyasında süreçleri kayda değer biçimde kısaltacak.Gelişme, Bitcoin ve Ethereum dışındaki varlıklara dayalı ETF’lere kapıyı aralıyor. Reuters, ilk dalgada Solana ve XRP gibi büyük altcoin’lere endeksli ürünlerin gelebileceğini, piyasanın ise Ekim gibi erken bir tarihte yeni lansmanlar görebileceğini belirtiyor. Sektör temsilcileri, kararın “önceden çift başvuru ve uzun bekleme” düzenini rafa kaldırarak ABD’de dijital varlık ürünleri için dönüm noktası yarattığı görüşünde.SEC Başkanı Paul Atkins, onayın “yatırımcı tercihlerini maksimize ettiğini, yeniliği teşvik ettiğini ve ABD’nin güvenilir sermaye piyasalarında dijital varlık ürünlerine erişim bariyerlerini azalttığını” söyledi. Kurum içi muhalefet şerhlerinde ise, spot kripto ETP’lerin borsa kuralları üzerinden hızla yetkilendirilmesinin geçmiş uygulamaya göre daha geniş sonuçlar doğurabileceği notu düşüldü.SEC, aynı gün Grayscale Digital Large Cap Fund’ın borsada işlem görmesi için listeleme ve işlemlere onayı da açıkladı. Fonun bileşimi ağırlıkla Bitcoin (~%80) ve Ethereum (~%11) iken; Solana, Cardano ve XRP tek haneli oranlarla portföyde yer alıyor. Ne değişecek?Yeni model, borsaların önceden tanımlı kriterlere uyan ürünleri “genel standart” kapsamında hızla listelemesine imkân tanıyor. Böylece başvuru-yorum-uzatma döngülerine saplanmış dosyalar yerine, teknik uygunluğu sağlayan ürünler kısa sürede işlem görmeye başlayabilecek. Bu durum, ürün çeşitliliğini artırarak kurumsal ve perakende yatırımcının kripto varlıklara regüle edilmiş kanallardan erişimini genişletebilir; başvuru yapan şirketler tarafında ise maliyet ve zaman baskısını azaltabilir.Riskler ne?Hızın artması, gözetim-paylaşım anlaşmaları, piyasa bütünlüğü ve muhafaza (custody) süreçlerinin uygulamada aksaksız işlemesini gerektiriyor. Hukuki ve operasyonel altyapı oturmadıkça, “çabuk onay–çabuk lansman” hattında itirazlar ve ek açıklama talepleri gündeme gelebilir. Yine de piyasa oyuncuları, mevcut yol haritasının “piyasayı geniş ölçüde açabileceği” görüşünde.

Coinbase’ten Adalet Bakanlığı’na Kripto Düzenlemesi Çağrısı
ABD merkezli kripto borsası Coinbase, kripto şirketlerini olumsuz etkileyen parçalı eyalet düzenlemelerinin önüne geçilmesi için Adalet Bakanlığı’na (DOJ) resmi bir mektup gönderdi. Şirket, federal otoritelerin eyalet düzeyindeki çelişkili adımlara karşı daha güçlü bir duruş sergilemesi gerektiğini savunuyor.Coinbase’in Baş Hukuk Sorumlusu Paul Grewal imzalı mektupta, kripto girişimlerinin “yenilikçi ancak hatalı yorumlanan menkul kıymet yasaları” yüzünden zor durumda kaldığı belirtildi. Grewal, özellikle eyalet bazında getirilen bu uygulamaların hem şirketleri hem de kullanıcıları zarara uğrattığını ifade etti. Oregon davası, kriptolar için gündemdeCoinbase’in bu çıkışının arka planında Oregon eyaletinde açılan dava yer alıyor. Oregon Başsavcısı Dan Rayfield, Nisan ayında Coinbase’e karşı menkul kıymet yasalarını ihlal ettiği gerekçesiyle dava açmıştı. Suçlamalar, borsanın kayıtsız kripto varlıkların satışını teşvik ettiği iddiasına dayanıyor.Oysa bundan sadece birkaç ay önce, Şubat 2025’te Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) Coinbase’e karşı açtığı benzer dava düşürülmüştü. SEC, borsayı kayıt dışı aracı kurum, borsa ve takas kurumu olarak faaliyet göstermekle suçlamıştı. Davanın düşürülmesi Coinbase açısından önemli bir kazanım olarak değerlendirilirken, Oregon’un açtığı yeni dava federal ve eyalet seviyesinde ciddi bir çelişki yarattı.Paul Grewal sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda bu noktaya dikkat çekerek, “Eğer Oregon, federal düzeyde yasal olan bir hizmet için bize dava açabiliyorsa, ortada ciddi bir sorun var demektir,” dedi. Grewal’a göre mevcut düzenleme sistemi yalnızca verimsiz değil; aynı zamanda inovasyonu yavaşlatıyor ve tüketicilerin zararına sonuçlar doğuruyor.Eyalet ve federal otoriteler arasında gerilim varOregon Başsavcısı Rayfield ise farklı bir görüşte. Ona göre federal düzenleyiciler, yeni yönetimle birlikte önemli davalardan geri adım atıyor ve bu boşluğu eyaletlerin doldurması gerekiyor. Rayfield, “Federal kurumlar vazgeçiyorsa, eyaletler devreye girmeli,” açıklamasını yapmıştı.Bu açıklama, Washington’daki siyasi atmosferde de yankı buldu. Kripto düzenlemeleri konusunda Kongre’nin uzun süredir adım atmaması, eyaletlerin daha agresif tavır almasına yol açıyor.Coinbase’ten çözüm önerisiCoinbase, mektubunda Adalet Bakanlığı’na net bir çağrı yaptı: Kongre’nin devreye girmesi ve eyalet yasalarının üzerinde bağlayıcı olacak geniş kapsamlı federal düzenlemelerin çıkarılması gerekiyor. Şirket, şu anda gündemde olan CLARITY Act ve 2025 Sorumlu Finansal Yenilik Yasası gibi girişimlerin bu sorunu çözmek için önemli fırsatlar sunduğunu belirtti.Bu süreçte Coinbase yalnızca savunmada kalmadı; şirket, Oregon’da açılan davayı federal mahkemeye taşıdı ve ayrıca eyalet valisi Tina Kotek’e karşı da ayrı bir dava açtı. Amaç, düzenleyici belirsizliklerin netleşmesi ve eyalet-federal çelişkilerin yargı yoluyla çözülmesi.

Londra’da Kritik Zirve: Kripto İçin ABD-İngiltere İş Birliği Masada
ABD ve Birleşik Krallık, kripto para düzenlemelerinde tarihi bir iş birliğine hazırlanıyor. Londra’da gerçekleşen üst düzey bir toplantıda, İngiltere Maliye Bakanı Rachel Reeves ve ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ortak bir düzenleme çerçevesi oluşturma fikrini masaya yatırdı. Görüşmenin gündeme düşmesi, küresel dijital finansın geleceği açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.Financial Times’ın aktardığına göre, bu çerçeve hem kripto varlıkların benimsenme sürecini hızlandırabilir hem de kurumsal yatırımcıların güvenini pekiştirebilir. Ayrıca, ABD ve İngiltere’nin uluslararası politika için bir yol haritası sunarak küresel standartların belirlenmesinde lider rol üstlenmesine kapı aralayabilir. Resmî detaylar henüz açıklanmasa da beklentiler büyük.Toplantıya birçok finans devi katıldıToplantıya yalnızca düzenleyiciler değil, aynı zamanda hem geleneksel hem de dijital finansın önde gelen oyuncuları da katıldı. Bank of America, Barclays, Citi gibi bankaların yanı sıra Coinbase, Circle ve Ripple da masadaydı. Bu tablo, kripto dünyasının artık finansın merkezinde yer aldığını bir kez daha ortaya koydu. Ripple’ın İngiltere ve Avrupa Direktörü Cassie Craddock, iş birliğinin “uluslararası iş birliği için bir şablon” olabileceğini belirterek, bu adımın iki ekonomi için blockchain’in tüm potansiyelini açığa çıkarabileceğini vurguladı.İngiltere, uzun süredir kendisini dijital varlıkların küresel merkezi haline getirmeyi hedefliyor. Geleneksel finansın güçlü merkezlerinden biri olan Londra’nın ABD ile daha yakın çalışması, Avrupa Birliği ve Asya’nın hızla ilerleyen düzenleme girişimleri karşısında ülkeye avantaj sağlayabilir. Kripto sektörünün temsilcileri de geçtiğimiz hafta İngiltere hükümetine, ABD-İngiltere Teknoloji Köprüsü girişimine stablecoinler ve tokenizasyonun dahil edilmesi çağrısında bulunmuştu. Bu köprü halihazırda yapay zeka, siber güvenlik ve kuantum bilişim alanlarını kapsıyor. Dijital finansın dışında bırakılması, İngiltere’yi rekabette geriye düşürebilir.Özellikle stablecoinlerin dahil edilmesi, küresel benimsenme sürecinde kritik bir adım olarak görülüyor. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) üyesi Hester Peirce, iki ülke arasında “sınır ötesi bir sandbox” oluşturulabileceğini öne sürmüştü. Böylece firmalar belirli bir süre boyunca ortak gözetim altında faaliyet gösterebilir, bu da hem şirketlere netlik sağlar hem de düzenleyici engelleri azaltır.Kamuoyu da kripto paralara kayıtsız değil. Aviva tarafından yapılan bir ankete göre, yetişkinlerin yüzde 27’si emeklilik fonlarına kripto dahil etmeyi düşünebileceğini söylüyor. Ayrıca her beş kişiden biri, yani yaklaşık 11,6 milyon kişi, hayatında en az bir kez kripto varlıklara yatırım yaptı. Yüksek getiri umudu, risklere rağmen ilgiyi canlı tutuyor.Görüşmenin zamanlaması da dikkat çekici. ABD Başkanı Donald Trump’ın İngiltere ziyareti sırasında yapılan bu temaslar, siyasi desteğin de arkasında olduğunu gösteriyor. Eğer bu iş birliği somutlaşırsa, kripto piyasalarında benimsenme süreci hızlanabilir, kurumsal güven güçlenebilir ve ABD ile İngiltere, blockchain tabanlı finansın geleceğini şekillendiren ülkeler haline gelebilir.

Kripto Düzenlemelerinde Sıcak Gelişme: Demokratların 7 Maddelik Planı
ABD’de uzun süredir tartışılan kripto piyasası düzenlemelerine yönelik önemli bir adım atıldı. 12 Demokrat senatör, 9 Eylül’de yedi başlıktan oluşan kapsamlı bir çerçeve açıkladı. Çalışma, yatırımcı koruması, piyasa şeffaflığı ve düzenleyici kurumlar arasındaki görev paylaşımına odaklanıyor. Demokratların bu hamlesi, Cumhuriyetçilerin Clarity Act tasarısına alternatif niteliğinde görülüyor. Demokratların sunduğu çerçevenin ilk paragrafları. Senatörler, yaklaşık 4 trilyon dolarlık küresel kripto piyasasının belirsizlik içinde kalamayacağını vurguluyor. Çerçeve, CFTC’ye menkul kıymet kapsamına girmeyen tokenlerin spot piyasasında daha fazla yetki verirken, SEC’in de menkul kıymet statüsündeki dijital varlıkları denetlemesini öngörüyor. Ayrıca token şirketleri için açıklama yükümlülükleri, borsalar ve saklama kuruluşları için özel kurallar öne çıkıyor.DeFi ve stablecoin önerileri geldiSenatörler Ruben Gallego, Mark Warner, Kirsten Gillibrand ve Cory Booker’ın da aralarında bulunduğu grup, 4 trilyon dolara yaklaşan küresel kripto piyasasının “düzenleyici boşlukta” kalamayacağını vurguladı.Çerçevenin odağında yatırımcı korumaları, şeffaflık ve manipülasyon karşıtı önlemler var.CFTC’ye, menkul kıymet kapsamına girmeyen tokenlerin spot piyasasında daha fazla yetki verilmesi öngörülüyor.SEC ise menkul kıymet sınıfına giren tokenlerde devrede olacak.Ayrıca token çıkaran şirketler (ihraççılar) için açıklama yükümlülükleri, borsalar ve saklama kuruluşları için özel kurallar, AML ve yaptırımlara uyum gibi konular detaylandırılıyor.Tasarıda öne çıkan başlıklardan biri merkeziyetsiz finans (DeFi). Demokratlar, DeFi alanını kara para aklama ve yaptırım kaçırma açısından riskli gördüklerini belirterek yeni denetim mekanizmaları öneriyor. Ancak bu gözetimin protokol geliştiricilerini kapsayıp kapsamayacağı henüz netleşmiş değil.Stablecoin’lere yönelik düzenlemelerde ise getirilen dikkat çekici madde, ihraççıların doğrudan faiz veya getiri sunmalarının yasaklanması. Bu yaklaşım, Cumhuriyetçilerin daha esnek tutumundan farklılaşıyor. Böylece stablecoin piyasasında daha sıkı bir kontrol hedefleniyor.Etik kurallar ve siyasi boyut gündemdeÇerçevenin en tartışmalı kısmı ise etik düzenlemeler. Demokrat senatörler, görevdeki politikacıların ve ailelerinin kripto projelerinden kazanç sağlamasını yasaklamayı öneriyor. Ayrıca politikacıların dijital varlık varlıklarını şeffaf şekilde beyan etmeleri öngörülüyor.Bu bölümde özellikle ABD Başkanı Donald Trump ve ailesinin kripto girişimleri gündeme getirildi. Demokratlar, bu faaliyetlerin güven erozyonuna yol açtığını savunuyor. Cumhuriyetçiler ise etik kısmına mesafeli yaklaşırken, sürecin hızla tamamlanması gerektiğini vurguluyor.Önümüzdeki süreçte ne olacak?Demokratların önerisi, Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen Clarity Act sonrasında Senato gündemine taşındı. İki tasarı da token sınıflandırması ve düzenleyici kurumların yetki alanları konusunda ortak noktalar barındırıyor. Ancak DeFi yaklaşımı, etik kurallar ve yasama sürecinin temposu iki tarafı ayrıştırıyor.Önümüzdeki haftalarda Senato Bankacılık Komitesi’nde taraflar arasında yoğun görüşmeler bekleniyor. Eğer uzlaşma sağlanabilirse, ABD kripto piyasası yıllardır süren düzenleme boşluğunu kapatarak daha net kurallara kavuşabilir.

SEC ve CFTC’den Tarihi Açıklama: Kriptolar İçin 29 Eylül’e Dikkat
ABD’nin iki büyük piyasa düzenleyicisi, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC), finansal piyasalar için kritik öneme sahip ortak bir bildiri yayımladı. SEC Başkanı Paul S. Atkins ve CFTC’nin geçici başkanı Caroline D. Pham imzasıyla yayımlanan açıklama, özellikle kripto varlıklar ve yeni nesil finansal ürünler için “uyumlu bir düzenleme dönemi” başlatmayı hedefliyor.Düzenleyiciler arası uyum vurgusu yapıldıAçıklamada, menkul kıymet ve emtia türev piyasalarının giderek daha fazla kesiştiği, bu nedenle iki kurumun da birlikte hareket etmesinin zorunlu hale geldiği vurgulandı. Yetkililer, geçmişte koordinasyon eksikliğinin “düzenleyici boşluklar” yarattığını ve yeniliği yavaşlattığını kabul ederek, artık bu dönemin kapandığını duyurdu. Atkins ve Pham, “Bugün yeni bir başlangıç. ABD piyasalarında inovasyonu engelleyen belirsizlikler tarih oldu. SEC ve CFTC bundan sonra adımlarını uyum içinde atacak” ifadelerini kullandı.Kripto varlıklar için net yol haritası çıkacak mı?İki kurumun açıklamasında, spot kripto varlık ürünlerine dair yayımlanan ortak personel bildirisi ilk adım olarak öne çıkarıldı. Bununla birlikte, gelecekte uyumlu düzenleme yapılması planlanan başlıca alanlar şöyle sıralandı:24/7 Piyasalar: Kripto ve döviz gibi halihazırda sürekli işlem gören varlıkların yanı sıra, ABD piyasalarında da işlem saatlerinin genişletilmesi tartışılacak.Tahmin (Event) Kontratları: Özellikle tahmin piyasalarının büyümesi dikkate alınarak, yatırımcıların bu ürünlere erişiminin netleştirilmesi gündemde.Perpetual Kontratlar: Offshore kripto borsalarında popüler olan, vadesiz türev ürünlerin ABD’de de regüle edilmiş şekilde sunulmasının önü açılabilir.Portföy Teminatlandırması: Katılımcıların farklı piyasalarda tuttukları pozisyonların netleştirilmesiyle sermaye verimliliğinin artırılması planlanıyor.DeFi ve İnovasyon İstisnaları: Merkezsiz finans protokolleri için güvenli alanlar (safe harbor) oluşturulması, yeniliğin ABD’de kalması açısından kritik görülüyor.29 Eylül’de ortak yuvarlak masa toplantısı gerçekleşecekSEC ve CFTC, 29 Eylül 2025’te yapılacak bir “uyum ve inovasyon” yuvarlak masa toplantısıyla süreci resmileştirecek. Bu toplantıda hem endüstri temsilcileri hem de kamu otoriteleri, uyumlu düzenlemenin detaylarını masaya yatıracak.Yetkililer, parçalı ve çelişkili düzenlemeler nedeniyle ABD dışına taşınan yenilikçi finansal ürünlerin yeniden ülkeye çekilmesini hedefliyor. Bildiride, “ABD uzun yıllar finansal inovasyonun merkeziydi. Ancak son dönemde ürünler ve girişimler yurtdışına kaydı. Biz bu trendi tersine çevirmekte kararlıyız” denildi.Açıklamanın tonuna bakıldığında, iki kurumun ortak hedefi yalnızca kripto varlık piyasalarını düzenlemek değil; aynı zamanda ABD’nin küresel finansal inovasyondaki liderliğini yeniden pekiştirmek. Düzenleyiciler, yatırımcı koruması ve piyasa bütünlüğünden ödün vermeden daha net, öngörülebilir ve yeniliği teşvik eden bir çerçeve oluşturulacağını işaret ediyor.

Japonya’dan Kriptoya Yeni Düzenleme: ‘Menkul Kıymet’ Denildi, Sıkı Kurallar Yolda
Japonya, kripto varlık piyasasına yönelik yeni ve sıkı bir düzenleme hazırlığında. Ülkenin finansal düzenleyicisi olan Finansal Hizmetler Ajansı (FSA), yayımladığı raporda kripto paraların mevcut Ödeme Hizmetleri Yasası kapsamından çıkarılarak Finansal Araçlar ve Borsalar Yasası (FIEA) çerçevesinde denetlenmesini önerdi. Bu adım, kripto varlıkların daha çok menkul kıymetlerle aynı kategoride değerlendirilmesini ve yatırımcı korumasının güçlendirilmesini hedefliyor.FSA’dan net mesaj: “Kripto sorunları menkul kıymetlerle benzer”Rapor, kripto piyasasında yaşanan problemlerin büyük kısmının aslında menkul kıymet piyasasında da yıllardır karşılaşılan sorunlarla benzerlik gösterdiğine dikkat çekti. Belirsiz “white paper”lar, yanlış veya eksik bilgilendirme, kayıt dışı faaliyetler, dolandırıcılık vakaları, düşük risk toleransı ve borsa güvenlik açıkları FSA’nın öne çıkardığı başlıca problemler oldu.Ajans, bu nedenle FIEA’nın halihazırda sunduğu denetim ve yaptırım mekanizmalarının kriptoya da uygulanmasının uygun olabileceğini belirtti. Ancak bu raporun henüz bağlayıcı olmadığını da not düşelim. Söz konusu belge, FSA sekretaryasının Finansal Sistem Konseyi’ne sunduğu bir fikir taslağı niteliğinde. Son kararı hükümet verecek.Japonya’da kripto yükselişteRapor, Japonya’da kripto varlıkların giderek artan ekonomik önemini de gözler önüne seriyor. Ülkede kripto borsalarında açılan toplam hesap sayısı 12 milyonu aşmış durumda. Kullanıcı mevduatlarının toplam değeri ise 5 trilyon yenin (yaklaşık 33,7 milyar dolar) üzerine çıkmış. Bu rakam, neredeyse her 10 kişiden birinin bir kripto hesabı olduğu anlamına geliyor.Öte yandan Japonya’da yatırımcıların büyük çoğunluğu küçük çaplı işlem yapıyor. Bireysel hesapların %80’inden fazlasında 675 doların altında bakiye bulunuyor. Ayrıca kriptoya yatırım yapanların %70’i orta gelirli kesimden oluşuyor ve %86’sı uzun vadede fiyatların yükseleceği beklentisiyle yatırım yapıyor.Hükümetten destekleyici mesajlarJaponya Maliye Bakanı Katsunobu Kato da geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada kripto varlıkların çeşitlendirilmiş portföylerde yer alabileceğini söyleyerek dikkat çekmişti. Kato, volatilitenin yüksek olduğunu kabul etmekle birlikte, doğru düzenlemelerle kripto piyasasının yatırımcılar için güvenli bir alan haline gelebileceğini vurgulamıştı.Yeni kurallar neler getirebilir?Kriptonun FIEA kapsamına alınması durumunda:İhraççılara, tıpkı menkul kıymetlerde olduğu gibi, halka arz ve ikincil piyasa işlemlerinde ayrıntılı bilgi açıklama yükümlülüğü gelecek.Aracı kurumlar ve broker’ler daha sıkı bir lisans ve denetim sistemine tabi tutulacak.Haksız işlem ve manipülasyonlara karşı sert önlemler uygulanacak.Kayıt dışı faaliyetlere karşı mahkemeden hızlı tedbir ve ihtiyati tedbir kararları çıkarılabilecek.

Ünlü Kripto Para Borsasına Hollanda'da 2.6 Milyon Dolarlık Ceza
Uluslararası kripto para borsası OKX, Hollanda'da yasal düzenlemelere uymadığı gerekçesiyle Hollanda Merkez Bankası (DNB) tarafından 2.25 milyon avro (2.6 milyon dolar) para cezasına çarptırıldı. DNB'den yapılan açıklamaya göre, OKX'in Temmuz 2023 ile Ağustos 2024 tarihleri arasında Hollanda'da gerekli kaydı olmadan faaliyet gösterdiği tespit edildi.Hollanda'da kayıt zorunluluğuHollanda, kara para aklamayı önleme (AML) düzenlemeleri kapsamında kripto para sektörüne yönelik 2020 yılında bir kayıt zorunluluğu getirmişti. Bu kurala göre, ülkede kripto hizmeti sunmak isteyen firmaların DNB'ye kayıt yaptırması gerekiyor. Açıklamada, OKX'in bu süre zarfında Aux Cayes Fintech Co. adıyla hizmet sunduğu ve bu zorunluluğu yerine getirmediği belirtildi.OKX sözcüsü, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, bu cezanın "uzun süredir çözülmüş olan eski bir kayıt meselesiyle ilgili olduğunu ve müşteriler üzerinde herhangi bir etkisi olmadığını" ifade etti. Şirket, Hollandalı kullanıcılarını artık MiCA (Kripto Varlıkları Piyasaları) lisanslı Avrupa iştirakine aktardığını ve cezanın DNB'nin büyük bir platforma verdiği en düşük ceza olduğunu savundu.OKX, daha önce de ceza yemiştiHollanda'daki bu ceza, OKX'in bu yıl içinde karşılaştığı ilk yaptırım değil. Borsa, çeşitli ülkelerde uyumluluk ve kara para aklama karşıtı düzenlemelerdeki eksiklikleri nedeniyle tekrar eden cezalarla karşı karşıya kalıyor. Örneğin:ABD: Şubat ayında ABD'li yetkililer, OKX'in Seyşeller'deki iştirakine 504 milyon dolarlık bir ceza kesti. Soruşturma, OKX'in 2018-2024 yılları arasında ABD'deki kullanıcılar için 1 trilyon dolardan fazla işlem gerçekleştirdiğini ortaya koydu. Bu işlemlerin 5 milyar doların üzerindeki kısmının ise suç gelirleri ve şüpheli faaliyetlerle ilişkili olduğu belirlendi.Malta: Nisan ayında Malta'daki Finansal İstihbarat Analiz Birimi (FIAU), OKX'e "ciddi ve sistematik" olarak nitelendirilen uyumluluk ihlalleri nedeniyle 1.1 milyon avro ceza verdi.Tayland: Aynı ay içinde Tayland Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), izinsiz dijital varlık borsası işlettiği gerekçesiyle OKX ve dokuz kişi hakkında suç duyurusunda bulundu.Filipinler: Filipinler Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) da geçtiğimiz ay OKX dahil olmak üzere 10 büyük kripto borsasına, gerekli yetkilendirme olmaksızın Filipinli kullanıcılara hizmet sunmaya devam ettikleri gerekçesiyle bir uyarı yayımladı.Hollanda'da kripto düzenlemeleri gelişiyorHollanda, kripto para piyasasını düzenleme konusunda aktif bir rol oynuyor. Daha önce Crypto.com'a 2.85 milyon avro ve Kraken'e 4 milyon avro ceza kesen DNB, piyasadaki denetimini sürdürüyor. Öte yandan, Hollanda hükümeti kripto hizmet sağlayıcılarından kullanıcı verilerini vergi daireleriyle paylaşmasını zorunlu kılacak yasa tasarıları üzerinde çalışıyor.Bu sıkı düzenleyici ortama rağmen, Hollanda'da kripto sektörü gelişmeye devam ediyor. Geçtiğimiz ay, Hollandalı kripto hizmet sağlayıcısı Amdax, Amsterdam'ın Euronext borsasında bir Bitcoin hazine şirketi kurma hazırlıklarını duyurdu. Yine Haziran ayının sonlarında, yerel kripto borsası Bitvavo'ya MiCA lisansı verildi. Geçtiğimiz yıl Kraken gibi büyük oyuncular da Hollanda'daki varlıklarını genişletmek amacıyla Coin Meester adlı yerel bir kripto firmasını satın aldıklarını açıklamıştı.Bu gelişmelerin yanı sıra, Hollanda ve ABD'li yetkililer, yasadışı kripto kullanımıyla mücadele kapsamında "VerifTools" adlı sahte kimlik satan bir çevrimiçi mağazayı kapattıklarını duyurdu. Dijital varlık ödemelerini kabul eden bu platformda, sahte belgeler 9 dolara kadar düşük fiyatlara satılıyordu. Soruşturma kapsamında, Amsterdam'da bulunan iki fiziksel sunucu ve operasyonu destekleyen 21 sanal sunucu ele geçirildi.

SEC ve CFTC'den Ortak Açıklama: Kripto Ticaretine Yeşil Işık!
Kripto piyasaları için tarihi bir adım atıldı: ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ve Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC), Salı günü yaptıkları ortak açıklamayla, kayıtlı borsaların belirli spot kripto varlık ürünlerinin ticaretine aracılık etmesinin önünde yasal bir engel bulunmadığını netleştirdi. Düzenleyici kargaşaya sonYıllardır süregelen regülasyon belirsizliği, ABD'deki geleneksel finans devlerinin kripto para piyasasına tam anlamıyla girmesini engelliyordu. Kripto paraların menkul kıymet mi yoksa emtia mı olduğu konusundaki yetki savaşları, inovasyonu sınırlar ve sektörün gelişimini yavaşlatıyordu. Ancak SEC'in "Project Crypto" ve CFTC'nin "Crypto Sprint" adlı girişimleri kapsamında yayınlanan bu ortak bildiri, bu kafa karışıklığını gidermeye yönelik atılan en somut adım oldu.Bu açıklamaya göre, SEC'e kayıtlı Ulusal Menkul Kıymetler Borsaları (NSE'ler), CFTC'ye kayıtlı Belirlenmiş Sözleşme Piyasaları (DCM'ler) ve Yabancı Ticaret Kurulları (FBOT'lar) dahil olmak üzere, hali hazırda resmi olarak kayıtlı olan borsalar, artık belirli spot kripto ürünlerini listeleyebilecek ve ticaretine olanak sağlayabilecek. Bu, Nasdaq ve New York Borsası gibi devlerin de Bitcoin ve Ethereum gibi önde gelen dijital varlıkların doğrudan ticaretini sunmasının önünü açıyor.Amerika'yı kripto başkenti yapma hedefiOrtak açıklama, Başkan Donald Trump'ın yönetimi altında ABD'yi "dünyanın kripto başkenti" yapma hedefini pekiştiren bir adım olarak yorumlanıyor. SEC Başkanı Paul Atkins, bu gelişmeyi "kripto varlık piyasalarındaki inovasyonu Amerika'ya geri getirmede önemli bir adım" olarak nitelendirirken, piyasa katılımcılarının spot kripto varlıklarını nerede alıp satacaklarını özgürce seçebilmeleri gerektiğini vurguladı.CFTC Vekil Başkanı Caroline D. Pham ise önceki yönetimin "karışık sinyaller" verdiğini ve inovasyonun hoş karşılanmadığına dair net bir mesaj gönderdiğini belirterek, bu dönemin kapandığını söyledi. Pham, bu ortak girişimin, ABD'nin küresel liderliğini pekiştirecek ve blockchain teknolojisinin gelişimini destekleyecek bir stratejinin parçası olduğunu ifade etti.Sektörden olumlu tepkilerPiyasa uzmanları, bu kararı "tarihi" olarak değerlendiriyor. Two Prime Digital Assets CEO'su Alexander Blume, bu kararın, geleneksel piyasalarda halihazırda trilyonlarca doların bulunduğu platformlarda dijital varlıklara doğrudan erişim sağlayarak daha fazla ana akım benimsenmenin kapılarını aralayacağını belirtti. VanEck dijital varlıklar araştırmacısı Matthew Sigel ise X platformunda yaptığı paylaşımda, NYSE, Nasdaq, CBOE ve CME gibi borsaların yakında Bitcoin ve Ethereum için spot ticarete başlayacağını öngördü.Bu gelişme, halihazırda spot kripto ticareti sunan ancak NSE veya DCM olmayan Coinbase, Kraken ve Gemini gibi kripto borsaları için de yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Daha önce SEC'in bu borsalara karşı açtığı davaları düşürmesi, düzenleyici kurumların daha uzlaşmacı bir yaklaşım benimsediğinin bir işareti olarak görülüyordu ve bu son açıklama, bu tezi güçlendiriyor.Sei protokolü baş hukuk müşaviri Gerald Gallagher, X'te yaptığı yorumda, "Alan savaşları sona eriyor. SEC ve CFTC aynı yöne kürek çekiyor," diyerek bu işbirliğinin önemine dikkat çekti. Gallagher, bu kararın ABD'nin yüksek performanslı kripto ticaret altyapısı inşa etme kararını kanıtladığını ekledi. Bu hamleyle birlikte, yatırımcılar ve piyasa katılımcıları, dijital varlıkların geleceği hakkında daha net bir görüşe sahip olabilir.

ABD Kongresi Kripto Düzenlemelerine Odaklandı: Yıl Sonuna Kadar Yasa Bekleniyor
ABD Kongresi tatil arasından dönüş yaptı ve gündemin merkezine kripto para piyasası için uzun süredir beklenen “piyasa yapısı” düzenlemeleri oturdu. Kripto düzenlemelerini yakından takip eden gazeteci Eleanor Terrett’e göre Eylül ayının sonuna kadar Senato Bankacılık Komitesi’nin mevcut taslak üzerinde resmi görüşmelere başlaması beklenirken, Senato Tarım Komitesi de yakın zamanda CFTC’nin yetki alanını kapsayan kendi taslağını yayımlamaya hazırlanıyor.Yıl sonuna kadar yasalaşabilirKripto yanlısı tutumuyla bilinen Wyoming Senatörü Cynthia Lummis, geçtiğimiz ay Wyoming Blockchain Sempozyumu’nda yaptığı açıklamada, piyasa yapısı tasarısının Başkan Donald Trump tarafından Noel’den önce imzalanarak yasalaşmasını beklediğini söyledi. Lummis’in bu öngörüsü, sektörde düzenlemelerin hız kazanacağına dair beklentileri güçlendirdi.Senato’da yaz boyunca yürütülen hazırlık sürecinde, 100’den fazla paydaştan alınan geri bildirimler doğrultusunda taslak metin revize edildi. Özellikle yazılım geliştiricilerin korunması (Section 1960) ve “yan ürün varlıklar” ile “dijital emtialar” arasındaki ayrımın netleştirilmesi, tartışmaların odak noktaları arasında yer alıyor.Trump yönetiminden “debanking” hamlesiÖte yandan Trump yönetimi, finans sektöründe uzun süredir tartışma konusu olan “debanking” uygulamalarına da sert bir yanıt verdi. Küçük İşletmeler İdaresi (SBA), bankalara yasa dışı şekilde hizmeti kesilen müşterileri yeniden sisteme dahil etmeleri ve ilgili politikaları en geç 5 Aralık’a kadar düzeltmeleri yönünde talimat verdi.SBA Başkanı Kelly Loeffler, dini kurumlar ve yaşam hakkı yanlısı grupların da aralarında bulunduğu birçok kurumun keyfi şekilde bankacılık hizmetlerinden mahrum bırakıldığını belirterek, “Bu tür ayrımcılıklara artık izin verilmeyecek” ifadelerini kullandı.Sektör kaynaklarına göre, SBA bazı bankaların statülerini iptal etme seçeneğini masada tutuyor. Bu adımın gerçekleşmesi, ilgili kurumlar açısından yıkıcı sonuçlar doğurabilir.CFPB’den geri adımTrump yönetiminin hamleleri yalnızca SBA ile sınırlı kalmadı. Tüketici Finansal Koruma Bürosu (CFPB), Biden döneminde “buy now, pay later” platformu Credova’ya yönelik yürütülen baskıcı uygulamalar için resmen özür diledi. CFPB Baş Hukuk Müşaviri Mark Paoletta, söz konusu uygulamaları “devlet gücünün kötüye kullanılmasının en bariz örneklerinden biri” olarak nitelendirdi.Paoletta, Biden döneminde yürütülen bu süreçte, kurumun “Operation Choke Point” benzeri yöntemlerle Credova’yı hedef aldığını itiraf etti.Kongre’nin kripto piyasası için somut adımlar atmaya hazırlandığı bu dönemde, hem düzenleyici çerçevenin netleşmesi hem de finans sektöründeki keyfi uygulamalara karşı alınan önlemler, sektör için kritik. Yatırımcılar, yaz sonunda ortaya çıkacak düzenlemelerin piyasadaki belirsizlikleri azaltmasını ve özellikle ABD merkezli şirketlere uzun vadeli bir yol haritası sunmasını bekliyor.

SEC’ten Altcoin ETF’lerine Darbe: XRP, DOGE ve LTC Başvuruları Ertelendi
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), Truth Social tarafından önerilen Bitcoin ve Ethereum borsa yatırım fonu (ETF) için kararını bir kez daha erteledi. Trump Media & Technology Group’a ait sosyal medya platformu Truth Social’ın başvurusu, ilk olarak Haziran ayında yapılmıştı. SEC’in resmi açıklamasına göre, yeni son tarih 8 Ekim 2025 olarak belirlendi. Ayrıca SEC, son hamlesiyle DOGE, LTC ve XRP ETF kararlarını da bekletecek.Truth Social’ın ETF başvurusu tartışma yaratıyorTruth Social’ın Bitcoin ve Ethereum ETF’si, kripto dünyasında sıradan bir başvuru gibi görünse de siyasi bağlantıları nedeniyle büyük yankı uyandırıyor. Başvurunun arkasında eski ABD Başkanı Donald Trump’ın olması, onay sürecini daha tartışmalı hale getiriyor. Trump, son dönemde kripto para alanındaki projeleriyle gündeme gelmişti. Özellikle World Liberty Financial adlı DeFi ve stablecoin girişimi ile TRUMP ve MELANIA temalı memecoin’ler, Trump ailesinin kripto dünyasındaki etkisini artırmış durumda. Bu nedenle bazı çevreler, olası bir onayın piyasalarda güven sorununa yol açabileceğini savunuyor. Hükümeti şeffaflığa zorlayan sivil toplum kuruluşu Accountable.US’un başkanı Caroline Ciccone, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Eğer SEC bu ETF’i onaylarsa, Amerikalıların aklında soru işaretleri oluşacak. Bu karar ülkenin yararına mı alındı, yoksa Başkan’ın işlerine mi hizmet ediyor?” ifadelerini kullandı.Diğer kripto ETF başvurularında da erteleme: XRP, DOGE, LTC etkilendiTruth Social başvurusuyla birlikte başka kripto ETF’leri için de benzer kararlar geldi. SEC, CoinShares Litecoin ETF, CoinShares XRP ETF ve 21Shares Core XRP ETF için de ekim ayının ilerleyen günlerinde karar açıklanacağını duyurdu. Ayrıca Canary XRP Trust, Grayscale XRP Trust ve 21Shares Core Ethereum ETF’de staking izni konularında da incelemelerin devam ettiği bildirildi.SEC’in erteleme listesi oldukça geniş bir yelpazeye yayılıyor. Kurum, yalnızca Trump ailesiyle bağlantılı Bitcoin + Ether ETF’ini değil, aynı zamanda birçok XRP odaklı başvuruyu da ileri tarihe bıraktı. Grayscale, CoinShares, Canary Capital, Bitwise ve 21Shares’in XRP ETF dosyalarının hepsi 19 Ekim’e ertelenirken, Franklin Templeton’ın spot XRP ETF’i için takvim 5 Kasım’a kaydırıldı. Ayrıca Grayscale’in Dogecoin ETF’i ile CoinShares’in Litecoin ETF’i için de bekleme süresi uzatıldı; Litecoin ETF karar tarihi 23 Ekim olarak belirlenirken, Dogecoin ETF için 2025 sonu ile 2026 başı arasında esnek bir takvim öngörülüyor. Bunların yanında, 21Shares Core Ethereum ETF’ine staking özelliği eklenmesi yönündeki teklif için de inceleme sürüyor ancak bu dosyada net bir son tarih bulunmuyor. SEC, geçtiğimiz hafta da VanEck, 21Shares ve Bitwise’ın Solana ETF başvurularını, ayrıca 21Shares’in Dogecoin ETF talebini aynı şekilde ertelemişti.SEC’in kripto ETF’lerine yaklaşımı, son yıllarda büyük bir dönüşüm geçirdi. Biden döneminde mahkeme kararlarının da etkisiyle önce spot Bitcoin ETF’leri, ardından da spot Ethereum ETF’leri onaylanmıştı. Trump yönetimiyle birlikte ise daha esnek adımlar atılmaya başlandı. Örneğin, Temmuz ayında SEC, kripto ETF’lerinde “yetkili katılımcılar” tarafından doğrudan kriptoyla yapılan yaratım ve itfaları (in-kind creations/redemptions) kabul etti.Bu değişim, kripto piyasasında daha fazla ürünün önünün açılabileceği yorumlarına neden oluyor. Ancak Trump bağlantılı Truth Social ETF’si söz konusu olduğunda durum daha hassas. Çünkü bu onay, sadece piyasa dinamikleriyle değil, aynı zamanda siyasetle de doğrudan bağlantılı.
