Haberler

Blockchain Haberleri

Blockchain Haberleri

Blockchain ile ilgili tüm makale ve haberlere göz atın. Blockchain hakkında en son haberler, analizler ve görüşler.

Visa, Kripto Odaklı Pilot Projesini Başlattı

Visa, işletmelerin doğrudan stablecoin ile ödeme yapabilmesini sağlayan yeni bir pilot program başlattı. Program, özellikle içerik üreticileri, freelancer’lar ve gig ekonomisi çalışanlarına yönelik olarak geliştirildi ve sınır ötesi ödemelerin hızını artırmayı hedefliyor. Pilot kapsamında ABD’deki işletmeler, Visa Direct aracılığıyla geleneksel para birimiyle ödemelerini başlatabiliyor; alıcılar ise bu ödemeleri USDC olarak alma seçeneğine sahip.Visa, kripto para odaklı projeye start verdiVisa, bu sistemi “dakikalar içinde, herkes için erişilebilir para transferi” olarak tanımlıyor. Şirketin Ticari ve Para Hareketi Çözümleri Başkanı Chris Newkirk, “Bu proje, küresel düzeyde paraya erişimin birkaç gün değil, birkaç dakika sürmesini sağlamakla ilgili. Dijital marka inşa eden bir içerik üreticisi, yeni pazarlara açılan bir işletme ya da sınır ötesinde çalışan bir freelancer fark etmiyor; herkes daha hızlı, daha esnek para hareketinden yararlanacak” dedi.Yeni pilot, Visa’nın stablecoin ödemeleri konusundaki önceki çalışmalarının bir devamı niteliğinde. Eylül ayında şirket, işletmelerin Visa Direct ödemelerini yalnızca itibari para birimiyle değil, stablecoin’lerle de önceden finanse edebilmesini sağlayan bir test başlatmıştı. Bu yeni aşama ise doğrudan kullanıcıların stablecoin olarak ödeme almasına imkan tanıyor. Böylece Visa, itibari paradan dijital dolara dönüşüm sürecini bir adım ileriye taşımış oluyor.Pilot program başlangıçta yalnızca belirli iş ortaklarıyla devreye alındı. Visa, daha geniş bir kullanıcı kitlesine 2026 yılının ikinci yarısında açılacağını belirtiyor. Şu anda sadece USDC destekleniyor, ancak gelecekte farklı stablecoin’lerin de sisteme eklenmesi planlanıyor. Alıcıların uyumlu bir stablecoin cüzdanına sahip olmaları ve KYC/AML doğrulama süreçlerinden geçmeleri gerekiyor.Visa’nın bu adımı, kripto varlıkların ödeme dünyasındaki rolünü güçlendiren önemli bir gelişme oldu. Şirket, 2020’den bu yana kripto ve stablecoin işlemlerinde 140 milyar doları aşkın işlem hacmine ulaştı. Sadece geçtiğimiz yıl Visa kartlarıyla yapılan stablecoin harcamaları dört kat arttı. Şirketin CEO’su Ryan McInerney, 40’tan fazla ülkede 130’dan fazla stablecoin bağlantılı kart programının yürürlükte olduğunu ve stablecoin kullanımıyla yapılan aylık harcamaların yıllık 2,5 milyar dolar seviyesini geçtiğini açıklamıştı.Visa, sabit coin stratejisini yalnızca bireysel ödemelerle sınırlı tutmuyor. Geçtiğimiz aylarda Stripe’ın yan kuruluşu Bridge ile iş birliği yaparak geliştiricilerin stablecoin bağlantılı Visa kartları oluşturmasına imkan tanıdı. Afrika’da faaliyet gösteren Yellow Card ile de stablecoin’lerin hazine ve likidite yönetiminde kullanımını test etti. Ayrıca bankalara kendi stablecoin’lerini pilot ortamda basıp yakma imkânı veren Visa Tokenized Asset Platform’u hayata geçirdi.Şirket, özellikle gelişmekte olan pazarlarda ve sınır ötesi para transferlerinde stablecoin tabanlı çözümleri genişletmeyi hedefliyor. Döviz kısıtlamaları, banka erişimi sorunları veya para birimi oynaklığı yaşayan bölgelerde bu sistemin önemli kolaylık sağlayabileceği düşünülüyor. Yine de programın başlangıç aşamasında bazı kısıtlamalar bulunuyor. Şimdilik yalnızca ABD merkezli işletmelerin katılımına açık ve sadece USDC destekleniyor. Regülasyonların netleşmesi ve küresel ölçekte lisans süreçlerinin tamamlanması, sistemin genişlemesi için kritik olacak.

·
12 Kas 2025
Visa, Kripto Odaklı Pilot Projesini Başlattı

JPMorgan Açıkladı: Ödemelerde JPM Coin Dönemi Başladı

JPMorgan, kripto varlık ekosisteminde önemli bir adım atarak kurumsal müşteriler için geliştirilen JPM Coin (JPMD) isimli mevduat token’ını Base blockchaininde kullanıma sundu. Banka, bu adımıyla geleneksel finans ve blockchain teknolojisini birleştiren yeni bir dönemin kapısını aralıyor.JPMorgan, JPM coinini kullanıma açtıJPM Coin, ABD doları cinsinden mevduatları temsil eden bir “deposit token”. Yani her JPMD, JPMorgan’daki gerçek bir banka mevduatını simgeliyor. Bu yönüyle, rezervle desteklenen stablecoin’lerden farklı olarak doğrudan bankacılık altyapısına entegre çalışıyor. Kurumsal müşteriler artık bu token aracılığıyla 7/24, neredeyse anlık transferler gerçekleştirebiliyor. Geleneksel bankacılığın sınırlı mesai saatlerine bağımlı para transferi sürecine kıyasla bu, büyük bir hız ve verimlilik avantajı sunuyor.Haziran ayında başlatılan pilot programın tamamlanmasının ardından, JPMorgan’ın dijital ödeme birimi Kinexys, JPMD’yi Base üzerinde aktif hale getirdi. Coinbase tarafından geliştirilen Base, Ethereum’un Katman-2 çözümü olarak biliniyor. Bu adım, büyük bir bankanın ilk kez halka açık bir blokzincirde kurumsal ödeme çözümü sunması açısından da dikkat çekici. Banka tarafından paylaşılan bilgilere göre B2C2, Coinbase ve Mastercard gibi önemli finansal kuruluşlar test işlemlerini başarıyla tamamladı.Kinexys’in küresel eş başkanı Naveen Mallela, “Kamu blockchainlerinde işlem yapmayı ileriye taşıyoruz. Başlangıç noktamız Coinbase’in Base ağı oldu.” diyerek JPMorgan’ın stratejisini özetledi. Mallela ayrıca, JPM Coin’in gelecekte farklı para birimleriyle genişletileceğini de doğruladı. Banka, “JPME” isimli euro cinsinden bir versiyon için marka tescili aldı. Bu, dijital mevduat token’larının çoklu para birimi desteğine geçişin habercisi olarak yorumlanıyor.Mevduat token’ları, bankacılık sisteminde dijital dönüşümün yeni aracı olabilir gibi duruyor. Her bir token, bankada tutulan mevduatla birebir destekleniyor ve kullanıcıya güvenli, şeffaf, faiz getirili bir dijital varlık sağlıyor. Böylece hem şirketler hem de finans kurumları, yüksek meblağlı işlemlerini veya uluslararası ödemelerini saniyeler içinde, düşük maliyetle gerçekleştirebiliyor. Coinbase’in, JPM Coin’i teminat olarak kabul edeceği de belirtiliyor; bu, token’ın kripto piyasalarında kullanım alanını genişletebilir.JPMorgan, bu girişimiyle blockchain tabanlı ödemelerin regülasyonlara uygun, kurumsal düzeyde uygulanabilir bir modelini sunuyor. Bankanın dijital ödeme ağı Kinexys, hâlihazırda dolar, euro ve sterlin işlemlerinde günde 3 milyar doların üzerinde hacim yönetiyor. JPMD’nin bu yapıya dahil olması, hem likiditeyi hem de ağın işlevselliğini artıracak.JPMorgan’ın adımı, küresel bankacılıkta yeni bir dönemi işaret ediyor. BNY Mellon, HSBC ve Barclays gibi diğer büyük bankalar da benzer şekilde tokenize mevduat çözümleri üzerinde çalışıyor.

·
12 Kas 2025
JPMorgan Açıkladı: Ödemelerde JPM Coin Dönemi Başladı

Mastercard, Ripple ve Gemini'dan Stablecoin İş Birliği: XRP Yükseldi

Küresel ödeme devi Mastercard, Ripple ve Gemini ile iş birliği yaparak geleneksel kart ödemelerinin düzenlenmiş bir stablecoin aracılığıyla halka açık bir blockchain üzerinde gerçekleştirilmesini test edecek. Şirketlerin açıklamasına göre bu girişim, ABD’de düzenlemeye tabi bir bankanın stablecoin kullanarak kart işlemlerini blockchain üzerinden uzlaştırdığı ilk örneklerden biri olacak.Proje kapsamında, Mastercard ve Gemini’nin RLUSD stablecoin’i XRP Ledger (XRPL) ağı üzerinde kullanılacak. XRPL, Ripple tarafından geliştirilen açık kaynaklı bir blockchain ağı olup, saniyeler içinde düşük maliyetli ödeme işlemleri yapabilmesiyle biliniyor. RLUSD’nin kullanılması, hem işlemlerin şeffaf biçimde zincir üzerinde kaydedilmesini hem de geleneksel ödeme altyapısına kıyasla maliyet ve hız avantajı sunmayı hedefliyor.Gemini’nin Baş Finans Sorumlusu Dan Chen, “Gemini Kredi Kartı aracılığıyla dijital varlıkları günlük harcamalara entegre etme biçimimizi bir adım ileri taşıyoruz,” diyerek projenin finansal sistemle kripto varlıklar arasında köprü kurmayı amaçladığını vurguladı. Gemini’nin WebBank iş birliğiyle çıkardığı XRP temalı kredi kartı, kullanıcılarına XRP ile ödül kazandırma imkânı sağlıyor. WebBank, aynı zamanda RLUSD üzerinden yürütülecek stablecoin uzlaştırma sürecinin de ana parçası olacak.Bu girişim, Mastercard’ın dijital varlık alanındaki adımlarını güçlendirmeye devam ettiğini gösteriyor. Şirket, geçtiğimiz haziran ayında Chainlink ile yaptığı iş birliği sayesinde kullanıcıların itibari parayla doğrudan zincir üzerinde kripto varlık satın alabilmesini sağlamıştı. Mastercard ayrıca, dijital kimlik ve açık finans alanında da Humanity Protocol gibi girişimlerle ortaklık kurarak kimlik doğrulama ve krediye erişim gibi finansal hizmetlerin Web3 ekosistemine taşınmasına öncülük ediyor.Ripple tarafında ise ekosistemi genişletme çabaları sürüyor. Şirket, kısa süre önce kurumsal cüzdan ve saklama teknolojileri sunan Palisade’i satın aldığını duyurmuştu. Bu satın alma, Ripple’ın kurumsal müşterilere yönelik ödeme ve saklama çözümlerini güçlendirmeyi hedefliyor. Palisade’in çoklu blockchain desteği ve çok taraflı hesaplama (MPC) teknolojileri, Ripple’ın mevcut hizmetlerine entegre edilecek.XRP fiyatı yükselişte XRP fiyatı ise bu haberlerin ardından yüzde 4,9 artışla 2,35 dolara yükselerek 2,30 dolarlık kritik direncin üzerine çıktı. Analistler, Mastercard ve Gemini ortaklığının Ripple ekosistemine yeni bir güven faktörü eklediğini ve XRP Ledger’ın kurumsal kullanım alanlarını genişlettiğini belirtiyor.

·
6 Kas 2025
Mastercard, Ripple ve Gemini'dan Stablecoin İş Birliği: XRP Yükseldi

UBS ve Chainlink, İlk Tokenize Fon İşlemini Tamamladı

UBS, yatırım fonlarının dijitalleştirilmesinde önemli bir adım attı. Banka, Chainlink’in Digital Transfer Agent (DTA) altyapısını kullanarak zincir üstünde ilk fon itfasını tamamladı. Bu işlem, 100 trilyon dolarlık küresel fon endüstrisinin blockchain teknolojisiyle entegrasyonunu sağladı.Chainlink, UBS’in işleminde kullanıldıİşlem, Ethereum üzerinde tokenize edilen “UBS USD Money Market Investment Fund Token (uMINT)” aracılığıyla gerçekleştirildi. UBS’in bu hamlesi, blockchain teknolojisinin geleneksel finansla nasıl entegre edilebileceğini pratikte gösteren ilk örneklerden biri oldu. Zincir üstü dağıtıcı olarak görev yapan DigiFT, itfa sürecini Chainlink’in DTA standardı üzerinden tamamladı. UBS’in kendi sistemlerinden başlatılan işlem, Chainlink altyapısı sayesinde otomatik olarak yürütüldü.UBS Grup Teknoloji Yöneticisi Mike Dargan, bu gelişmenin fon endüstrisinde akıllı sözleşme tabanlı altyapıların önemini ortaya koyduğunu belirterek, “Bu işlem, yatırımcı deneyimini geliştiren ve operasyonel süreçleri hızlandıran bir dönüm noktası” dedi. Dargan, tokenizasyonun finans sektöründe verimliliği artıracağını ve ürün tasarımı açısından yeni olasılıkların önünü açacağını vurguladı.UBS’in “Tokenize” adını verdiği platformu, dijital varlıklar ve geleneksel finans sistemleri arasında köprü kurmayı hedefliyor. Platform, sipariş alma, yürütme ve mutabakat gibi kritik fonksiyonları otomatikleştirerek hem operasyonel karmaşıklığı hem de işlem süresini azaltmayı amaçlıyor. Özellikle para piyasası fonları gibi yüksek hacimli işlemlerde bu otomasyonun büyük verimlilik sağlaması bekleniyor.Bu gelişme, UBS’in kısa süre önce Chainlink ve SWIFT ile birlikte yürüttüğü pilot projeyi de tamamlar nitelikte. O projede, Chainlink’in Cross-Chain Interoperability Protocol (CCIP) ve Runtime Environment teknolojileri kullanılarak bankaların mevcut sistemleri blockchain altyapısına bağlanmıştı. Bu bağlantı, ISO 20022 mesaj formatı üzerinden fon işlemlerinin zincir üstünde gerçekleştirilmesine olanak tanımıştı.Fon sektörünün büyüklüğü göz önüne alındığında, bu entegrasyonun etkisi büyük olabilir. 100 trilyon doların üzerinde bir piyasa değerine sahip küresel fon endüstrisi, işlem süreçlerindeki bürokrasi ve gecikmeler nedeniyle uzun süredir verimlilik sorunlarıyla karşı karşıya. UBS’in bu adımı, tokenizasyonun yalnızca yatırım ürünlerini değil, arka plan operasyonlarını da dönüştürebileceğini gösteriyor.Bu tür zincir üstü işlemler, gelecekte fonların anında itfası, sınır ötesi ödemelerin sadeleşmesi ve yatırımcıların varlıklarını 7/24 izleyebilmesi gibi yeniliklerin de önünü açabilir.

·
4 Kas 2025
UBS ve Chainlink, İlk Tokenize Fon İşlemini Tamamladı

Deutsche Bank Destekli EURAU, Chainlink Altyapısını Kullanacak

Deutsche Bank ve DWS’in ortak projesi olan AllUnity, Avrupa’nın dijital finansında yeni bir sayfa açıyor. Şirketin euro destekli stablecoin’i EURAU, Chainlink’in geliştirdiği Cross-Chain Interoperability Protocol (CCIP) altyapısıyla artık çoklu blockchain desteğine kavuşuyor. Bu sayede EURAU, Ethereum, Arbitrum, Base, Optimism, Polygon ve Solana ağlarında çalışabilecek; gelecekte kurumsal finans odaklı Canton Network’e de entegre olacak.EURAU, Chainlink altyapısını kullanacakAllUnity’nin euro destekli stablecoin’i EURAU, Avrupa’nın dijital finans sahnesinde önemli bir adım atıyor. Deutsche Bank ve varlık yönetim devi DWS’in ortak girişimiyle geliştirilen proje, Chainlink’in Cross-Chain Interoperability Protocol (CCIP) altyapısını kullanarak çoklu blockchain desteğine geçiyor. Bu entegrasyon, EURAU’nun Ethereum, Arbitrum, Base, Optimism, Polygon ve Solana ağlarında çalışmasını sağlayacak. Şirket ayrıca kurumsal finans uygulamalarına odaklanan Canton Network’e de genişlemeyi planlıyor.AllUnity CEO’su Alexander Höptner, bu adımın EURAU’nun “farklı blockchain’ler arasında kesintisiz çalışmasını” sağlayacağını belirterek, kullanım alanını ve erişimini ciddi biçimde genişleteceğini söyledi. Chainlink Labs’in bankacılık ve sermaye piyasaları başkanı Fernando Vazquez ise entegrasyonu “Avrupa’da tokenizasyonun yeni dönemine geçişi hızlandıran temel bir adım” olarak nitelendirdi.EURAU’nun temeli MiCA uyumluluğu ve tam rezerv güvencesine dayanıyor. Avrupa Birliği’nin kripto varlıkları düzenleyen kapsamlı çerçevesi olan MiCA kapsamında lisanslanan stablecoin, bireysel yatırımcılardan ziyade kurumsal müşterileri hedefliyor. Bu da EURAU’nun B2B ödemeleri, hazine yönetimi ve zincir üstü yerleşim süreçlerinde kullanılmasını mümkün kılıyor. Temmuz ayında Alman finansal denetim kurumu BaFin’den aldığı lisansla birlikte, proje Avrupa’da resmen regülasyona tabi ilk euro stablecoin’lerden biri haline geldi.Chainlink’in CCIP teknolojisi, farklı ağlar arasında güvenli veri, token ve mesaj transferini mümkün kılıyor. Bu sistemde Chainlink, blok zincirleri arasında köprü görevi görerek akıllı sözleşmelerin birbirleriyle iletişim kurmasını sağlıyor. AllUnity’nin bu altyapıyı tercih etmesi, Avrupa’daki finans kurumlarının da tokenizasyon sürecine güvenli biçimde dahil olabilmesi açısından önemli bir örnek oluşturuyor.AllUnity’nin arkasındaki iki dev kurum, projeye ciddi bir ağırlık kazandırıyor. DWS, Mart 2025 itibarıyla 1 trilyon eurodan fazla varlığı yönetirken; Deutsche Bank’ın bilançosu 1,6 trilyon doların üzerinde. EURAU’nun çoklu ağ desteğine geçmesi, Avrupa’nın kripto finans ekosisteminde uzun zamandır ihtiyaç duyulan bir boşluğu doldurabilir. Hem regülasyonla uyumlu hem de zincirler arası çalışabilirlik sunan bir euro stablecoin, Avrupa’nın tokenizasyon vizyonunda merkezî bir rol üstlenmeye aday. Yazım sırasında LINK fiyatı, gelişmelerden pek etkilenmemiş gibi duruyor. Coin, yüzde 2'lik bir yükseliş ile 17.25 dolar seviyelerinde yer alıyor.

·
31 Eki 2025
Deutsche Bank Destekli EURAU, Chainlink Altyapısını Kullanacak

JPMorgan Chase, Fon Tokenizasyonunda İlk Adımı Attı

Dijital finansın sınırları yeniden çiziliyor; Wall Street’in devlerinden JPMorgan Chase, yatırım dünyasında bir ilke imza atarak özel bir fonu kendi blockchain ağı üzerinde tokenize etti.JPMorgan Chase’den kritik blockchain adımıWall Street Journal’ın 30 Ekim tarihli haberine göre JPMorgan Chase, kendi blockchain ağı üzerinde özel bir yatırım fonunu tokenize etti. Banka, bu dijitalleştirilmiş fonu yüksek gelir grubundaki özel bankacılık müşterilerinin erişimine açarak, fon tokenizasyon platformunun tam ölçekli uygulamasına yönelik ilk somut adımını atmış oldu.JPMorgan Chase, bu hamleyle yatırımcıların alternatif varlıklara erişimini kolaylaştırmayı hedefliyor. Geleneksel olarak yalnızca sınırlı sayıda yatırımcının katılabildiği özel sermaye fonları, artık dijital token’lar aracılığıyla daha şeffaf, hızlı ve verimli bir şekilde işlem görebilecek. Böylece hem likidite sorunu azalacak hem de yatırım süreci modern finansın hızına uygun hale gelecek.Banka, bu pilot uygulamayla birlikte, 2026 yılına kadar alternatif yatırım fonlarının tokenizasyonuna özel tam kapsamlı bir platformu hayata geçirmeyi planlıyor. JPMorgan’ın geliştirdiği bu özel blockchain altyapısı, sadece fon tokenizasyonu için değil, gelecekte gayrimenkul, borç enstrümanları ve sanat eserleri gibi farklı varlık sınıflarının dijitalleştirilmesi için de kullanılabilecek bir zemin oluşturuyor.Fon tokenizasyonu, son yıllarda küresel finans dünyasında giderek daha fazla gündeme gelen bir dönüşüm alanı. Geleneksel yatırım ürünlerini blockchain teknolojisiyle temsil eden bu sistem, varlık sahipliğini küçük birimlere bölerek daha fazla yatırımcıya erişim imkânı tanıyor. Ayrıca, zincir üzerindeki işlemler sayesinde denetim süreçleri sadeleşiyor ve aracılara duyulan ihtiyaç azalıyor. Bankanın kendi blockchain sistemi, “Onyx Digital Assets” platformu üzerinden çalışıyor. Bu sistem, daha önce repo işlemleri ve kısa vadeli tahvillerin dijitalleştirilmesi için de kullanılmıştı. Şimdi ise özel fonların tokenizasyonuyla birlikte Onyx’in kullanım alanı genişliyor. JPMorgan yöneticileri, bu teknolojinin uzun vadede özel sermaye piyasalarını demokratikleştirebileceğini, yatırım süreçlerini hızlandırabileceğini ve müşterilere daha fazla esneklik sağlayabileceğini belirtiyor.

·
30 Eki 2025
JPMorgan Chase, Fon Tokenizasyonunda İlk Adımı Attı

Mastercard Kripto Yarışına Katılıyor: 2 Milyar Dolarlık Anlaşma Yolda

Ödeme devlerinden Mastercard kripto para altyapısına yöneliyor. Fortune'a göre şirket, şimdilerde Chicago merkezli altyapı startup’ı Zero Hash ile yaklaşık 1,5 milyar - 2 milyar dolar bedelle satın alma görüşmelerinde bulunuyor. Bu hamle, geleneksel ödeme sistemlerinden kripto ve stablecoin altyapısına doğru ciddi bir strateji kaymasına işaret ediyor.Mastercard, Zero Hash’e yatırım yapacakZero Hash 2017’de kuruldu. Bankalara, fintech’lere ve brokerlara; uyumlu şekilde kripto alım-satım, stablecoin ve tokenizasyon projelerini hayata geçirebilecekleri teknolojik ve regülasyonel araçlar sunuyor. Şirketin geçen eylül ayında gerçekleştirdiği 104 milyon dolarlık Series D finansman turunda değerlemesi 1 milyar dolar üzerine çıkmıştı.Mastercard’ın bu adımı, ödeme sektöründe kripto ve stablecoin altyapısına doğrudan hâkim olma niyetinin bir göstergesi olarak okunuyor. Geleneksel olarak ödeme kartları, alışveriş ağları ve finansal kurumlarla çalışan şirket, şimdi blokzincir tabanlı yeni nesil ödeme çözümlerine yönelmekte.Zero Hash’in sunduğu API tabanlı altyapılar; bankaların ve fintech’lerin kripto alım-satım, tokenizasyon ve stablecoin transferlerini kendi hizmetlerine gömmesini mümkün kılıyor. Şirket, yılın ilk dört ayında platformunda 2 milyar doların üzerindeki tokenize edilmiş fon hareketini desteklediğini açıklamıştı.Bu satın alma gerçekleşirse Mastercard, stablecoin ve tokenleştirilmiş varlıkların yer aldığı ödeme ekosisteminde doğrudan kontrol kuran az sayıda şirketten biri olacak. Bu da şirketin sadece kart bazlı tüketici ödemeleriyle sınırlı kalmayıp, altyapı katmanında yer almaya yöneldiğini gösteriyor.Ödeme sektörü açısından bu hamlenin önemi büyük. Kart şirketleri, sınır ötesi ödemeler, hazine işlemleri ve havale sistemlerinde daha hızlı, daha ucuz çözümler arıyor. Stablecoin ve tokenizasyon teknolojileri bu talebe yanıt verebilecek potansiyele sahip. Mastercard’ın da bu alana yatırım yapması, ödeme sistemlerinde dijital varlıkların artık geçiş aşamasından çıktığını işaret ediyor.Ancak bu tür bir entegrasyonun önü regülasyon açısından tamamen açık değil. ABD ve Avrupa’daki kripto düzenlemeleri hâlâ bir evrim içinde; stablecoinler, tokenizasyon ve “asset token” çözümleri sıkı gözetim altında. Mastercard’ın bu altyapıyı kendi bünyesine katarken uyum süreçlerini ve risk yönetimini ne kadar etkin yöneteceği yakından izlenecek.

·
30 Eki 2025
Mastercard Kripto Yarışına Katılıyor: 2 Milyar Dolarlık Anlaşma Yolda

Coinbase’ten 375 Milyon Dolarlık Sürpriz Hamle

Coinbase, zincir üstü yatırımlar alanında faaliyet gösteren Echo adlı platformu 375 milyon dolara satın alarak bu yılki sekizinci büyük anlaşmasına imza attı. Wall Street Journal’ın haberine göre anlaşma hem nakit hem de hisse senedi yoluyla finanse edildi. Coinbase, Echo’yu satın aldıEcho’nun kurucusu Jordan Fish, kripto topluluğunda bilinen takma adı “Cobie” ile X platformunda yaptığı açıklamada anlaşmayı doğruladı. “Açıkçası Echo’nun Coinbase tarafından satın alınacağını hiç düşünmemiştim ama işte buradayız. Bugün Coinbase, Echo’yu yaklaşık 375 milyon dolara satın aldı,” ifadelerini kullandı. Fish ayrıca, Echo’nun şimdilik mevcut markasıyla bağımsız bir şekilde faaliyet göstermeye devam edeceğini, ancak platformun halka açık token satış ürünü Sonar’ın Coinbase’e entegre edileceğini belirtti.Echo, kuruluşundan bu yana projelerin topluluklarından doğrudan fon toplamasını sağlayan yenilikçi bir yapı sunuyor. Şirketin Sonar ürünü sayesinde girişimler, ister özel ister halka açık token satışları yoluyla sermaye toplayabiliyor. Platform bugüne kadar yaklaşık 300 anlaşma üzerinden 200 milyon doların üzerinde fonlama gerçekleştirdi. Bu yönüyle Echo, hem erken aşama kripto girişimlerine hem de yatırımcılara yeni fırsatlar sunan zincir üstü bir sermaye oluşum merkezi konumunda.Coinbase, yaptığı açıklamada Echo satın alımının şirketi “tam entegre bir kripto fonlama çözümüne” bir adım daha yaklaştırdığını söyledi. Şirketin hedefi, hem yeni girişimlerin sermayeye daha kolay erişmesini sağlamak hem de yatırımcıların erken aşama projelere katılımını kolaylaştırmak. Coinbase yöneticileri, uzun vadede bu yapının yalnızca kripto projeleriyle sınırlı kalmayacağını; menkul kıymet token’ları ve reel dünya varlıklarının da bu altyapıya dahil edileceğini vurguladı.Bu anlaşma, Coinbase’in 2025 yılı içindeki satın alma hamlelerinin en büyüğü oldu. Şirket daha önce token yönetim platformu LiquiFi’yi ve kripto odaklı içerik projesi UpOnly’nin haklarını yaklaşık 25 milyon dolara almıştı. Coinbase hisseleri, anlaşmanın duyurulduğu gün yüzde 2,31 artışla 343,78 dolardan kapanırken, şirketin piyasa değeri 88,3 milyar dolara ulaştı. Yıl başından bu yana yüzde 38 değer kazanan Coinbase, bu satın alımlarla birlikte hem kurumsal hem bireysel yatırımcıların kriptoya erişimini kolaylaştıracak ekosistemini inşa ediyor diyebiliriz.

·
21 Eki 2025
Coinbase’ten 375 Milyon Dolarlık Sürpriz Hamle

TD Cowen'dan Büyük Kripto Öngörüsü: 100 Trilyon Dolara Ulaşabilir

ABD merkezli yatırım bankası TD Cowen, zincir üstü (on-chain) varlıkların önümüzdeki beş yıl içinde 100 trilyon dolara ulaşabileceğini öngörüyor. Banka, tokenizasyonun yani geleneksel finansal varlıkların blockchain üzerinde temsil edilmesinin hızla yayılacağını, büyük finans kuruluşlarının ortak standartlarda buluşmaya başladığını belirtti.TD Cowen’dan kritik raporBankanın raporuna göre, 2020’den bu yana zincir üstü sermaye 4,6 trilyon dolara ulaştı. Ancak politik ve düzenleyici gelişmelerin beklenenden hızlı ilerlemesiyle bu rakamın 2030’a kadar 100 trilyon doları aşabileceği düşünülüyor. TD Cowen analistleri, Londra’daki Digital Asset Summit’ten döndükten sonra kaleme aldıkları notta, tokenizasyonun cazibesinin somut faydalarından kaynaklandığını vurguladı: sınır ötesi transferlerde daha düşük maliyet, daha hızlı mutabakat ve sermaye piyasalarıyla doğrudan entegre edilebilen programlanabilir finans.Rapor, JPMorgan, Bank of America, Euroclear ve Tradeweb gibi kurum yöneticileriyle yapılan görüşmelere dayanıyor. Analistler, özellikle Ethereum üzerindeki stake edilmiş varlıkların getiri motoru olarak zincir üstü sermaye oluşumunda önemli rol oynadığını belirtti.Tokenizasyon, banka mevduatları, para piyasası fonları, devlet tahvilleri, hisse senetleri veya gayrimenkul gibi geleneksel varlıkların blockchain üzerinde temsil edilmesini ifade ediyor. Böylece bu varlıklar 7/24 işlem görebiliyor, saniyeler içinde mutabakat sağlanabiliyor ve akıllı sözleşmelerle uyumlu hale geliyor.TD Cowen, bu alandaki faaliyetlerin artık yalnızca sunumlarda değil, doğrudan pilot projelerde kendini gösterdiğini söylüyor. BNY Mellon, ödemeleri modernleştirmek amacıyla tokenize mevduatlar üzerinde çalışıyor. BlackRock ise gerçek dünya varlıklarına (RWA) bağlı fonlarını blockchainüzerinde tokenleştirme planlarını değerlendiriyor.Politika cephesinde de rüzgârlar tokenizasyonun arkasında esiyor. Birleşik Krallık, toptan piyasalarda tokenizasyon süreçlerini koordine etmek için bir “dijital piyasalar şampiyonu” atamaya hazırlanıyor. ABD ve Avrupa’daki büyük bankalar ise ortak bir stablecoin ürünü geliştirmek için çalışıyor. Bu tür bir girişim, bankaların mevduat tokenlarıyla birlikte çalışacak zincir üstü bir “nakit ayağı” oluşturabilir.Yatırımcı tarafında da ilgi artıyor. State Street’in yaptığı ankete göre, kurumsal yatırımcıların çoğu önümüzdeki üç yıl içinde dijital varlık pozisyonlarını iki katına çıkarmayı planlıyor. Katılımcıların yarısından fazlası, 2030’a kadar portföylerinin yüzde 10 ila 24’ünün tokenleştirileceğini düşünüyor. Robinhood CEO’su da benzer şekilde, 2030’a kadar büyük finans piyasalarının çoğunun tokenizasyon çerçevesine sahip olacağını öngörüyor.TD Cowen analistleri, “Yol hâlâ engebeli olsa da politik ve düzenleyici ilerleme, iki yıl önce beklediğimizden çok daha hızlı gerçekleşti,” dedi. “Önümüzdeki beş yılda zincir üstü sermaye oluşumunun 100 trilyon dolar veya daha fazla olabileceğini düşünüyoruz; bu trend görmezden gelinemeyecek kadar büyük.”Banka, büyük kurumların ortak protokoller üzerinde uzlaşması hâlinde, tokenizasyonun pilot aşamasından kitlesel benimsemeye geçeceği bir döneme girileceğini söylüyor.

·
15 Eki 2025
TD Cowen'dan Büyük Kripto Öngörüsü: 100 Trilyon Dolara Ulaşabilir

S&P Global ve Chainlink’ten “Stablecoin Değerlendirme” Ortaklığı

Finansal veri devi S&P Global, oracle ağı Chainlink ile iş birliği yaparak stablecoin risk değerlendirmelerini zincir üstüne taşıyor. Böylece merkeziyetsiz finans (DeFi) protokolleri, S&P’nin bağımsız “Stablecoin Stability Assessment” (SSA) analizlerine doğrudan ve gerçek zamanlı biçimde erişebilecek.Stablecoin verileri zincir üzerine taşınıyorS&P Global Ratings’in SSA modeli, stablecoin’leri fiat paralara karşı istikrarlı değerini koruma kabiliyetine göre puanlıyor. Bu değerlendirmeler, bir kredi notu niteliği taşımıyor; ancak varlık kalitesi, likidite, yönetim yapısı, geri ödenebilirlik, teknolojik altyapı ve düzenleyici uygunluk gibi kriterleri temel alıyor.S&P, Aralık 2023’te başlattığı bu sistemle sekiz büyük stablecoin’i değerlendirmeye almıştı. Şirket, bugün itibarıyla USDT, USDC ve Sky Protocol’ün USDS/DAI token’ı dahil olmak üzere on farklı stablecoin’i izliyor. Yeni entegrasyonla birlikte, bu değerlendirmeler artık doğrudan blockchain üzerinde kullanılabilecek.Chainlink’in kurumsal veri yayınlama altyapısı DataLink üzerinden sağlanan entegrasyon, DeFi platformlarının ve akıllı kontratların S&P’nin risk analizlerine manuel müdahale olmadan erişmesini mümkün kılıyor. Böylece kredi protokolleri, getiri platformları ya da yatırımcılar, bu verileri doğrudan akıllı kontratlarına entegre edebilecek ve risk yönetimi süreçlerini otomatik hale getirebilecek.S&P Global’in DeFi birimi yöneticisi Chuck Mounts, iş birliğini “müşterilerimizi oldukları yerde karşılıyoruz” sözleriyle tanımladı:“Stablecoin değerlendirmelerimizi Chainlink’in güvenilir oracle altyapısı üzerinden zincir üstüne taşıyarak, piyasa katılımcılarının DeFi sistemlerinde S&P analizlerine sorunsuzca erişmesini sağlıyoruz. Bu adım, hem şeffaflığı hem de bilinçli karar almayı güçlendiriyor.”Chainlink kurucu ortağı Sergey Nazarov ise S&P Global Ratings’in adımını “kurumsal benimseme için yeni bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi:“S&P, dünyanın en güvenilir derecelendirme kuruluşlarından biri. Bu ortaklık, büyük kurumların stablecoin’leri daha güvenli ve uyumlu biçimde kullanabilmesi için kritik bir çerçeve sunuyor.”Onchain SSA hizmeti ilk olarak Coinbase tarafından desteklenen Ethereum Layer-2 ağı Base üzerinde başlatılacak. İlerleyen dönemde ise talebe göre diğer ağlara da genişletilmesi planlanıyor.S&P Global son dönemde dijital varlık alanındaki faaliyetlerini hızla artırdı. Şirket geçtiğimiz hafta, 15 kripto para ve 35 kripto odaklı hisseyi bir araya getiren yeni bir zincir üstü endeks tanıttı. Ağustos ayında ise Sky Protocol’e “B-” notu vererek DeFi projelerine yönelik risk değerlendirmelerini daha somut hale getirdi.Chainlink tarafında ise sistemin büyüklüğü dikkat çekiyor. Oracle ağı bugüne kadar 25 trilyon dolardan fazla zincir üstü işlemde veri aktarımı sağladı ve yaklaşık 100 milyar dolarlık DeFi toplam kilitli değeri güvence altına aldı.LINK fiyatı düşüşteBu sırada, LINK fiyatı düşüş eğilimi gösteriyor. Coin, hafta sonu Bitcoin'de ve diğer altcoin'lerde yaşanan ivme kaybının da etkisiyle 7 günlük periyotta yüzde 20'ye yakın değer kaybetmiş halde. Yazım sırasında 18.36 dolardan el değiştiriyor. 5 günlük LINK fiyat grafiği

·
14 Eki 2025
S&P Global ve Chainlink’ten “Stablecoin Değerlendirme” Ortaklığı

Wall Street’te Kripto Dönemi: Citi ve JPMorgan’dan Açıklamalar Geldi

Wall Street’in iki dev bankası, kripto varlıklar konusunda farklı stratejiler izlese de dijital finansın geleceğine yönelik olumlu mesajlar veriyor. Citigroup, 2026’ya kadar kripto saklama hizmetini devreye almayı planlarken, JPMorgan Chase şimdilik saklama tarafına mesafeli ama kripto ticareti ve blockchain tabanlı ödeme çözümlerinde adım atmaya hazır.Citi, kripto için saklama hizmeti sunmaya hazırlanıyorCiti’nin küresel hizmetler biriminde ortaklıklar ve inovasyondan sorumlu başkan Biswarup Chatterjee, CNBC’ye yaptığı açıklamada, bankanın son iki-üç yıldır kripto saklama altyapısını geliştirdiğini söyledi. “Farklı alanlarda kapsamlı bir keşif sürecindeyiz. Önümüzdeki birkaç çeyrekte, varlık yöneticileri ve kurumsal müşterilerimize sunabileceğimiz güvenilir bir saklama çözümüyle piyasaya çıkmayı umuyoruz,” dedi.Citigroup’un planı, geleneksel finansın kripto piyasalarına erişimini güvenli bir çerçevede kolaylaştırmayı hedefliyor. Banka, özellikle dijital varlıkların regülasyonlara uygun biçimde saklanması ve kurumsal yatırımcılara profesyonel düzeyde güvenlik sağlanması üzerine yoğunlaşıyor.JPMorgan, ticaret tarafında kalıyorÖte yandan JPMorgan, kripto varlık stratejisinde daha temkinli ama aynı zamanda daha esnek bir çizgi izliyor. Bankanın küresel piyasa ve dijital varlıklar biriminin başındaki Scott Lucas, CNBC’nin Squawk Box Europe programında yaptığı açıklamada, “Jamie Dimon bu konuda oldukça netti; biz ticaret tarafında yer alacağız, ancak saklama hizmeti şu anda masada değil,” ifadelerini kullandı.Lucas, JPMorgan’ın kripto ticaretiyle ilgilendiğini ve bu alanda altyapı kurma aşamasında olduklarını belirtti. Banka, dijital varlık ticaretinde faaliyet göstermeyi planlarken, saklama hizmetlerini dış ortaklar aracılığıyla yürütmeyi değerlendiriyor. Lucas ayrıca, JPMorgan’ın “and” yaklaşımı olarak adlandırdığı stratejiye değindi: “Bizim için mesele yalnızca birini seçmek değil. Mevcut piyasadaki fırsatları değerlendirirken aynı zamanda yeni çözümler üretmeyi de hedefliyoruz.”Banka, blockchain tabanlı ödeme sistemleri ve stablecoin benzeri dijital varlıklar üzerinde de çalışıyor. Haziran ayında Base ağı üzerinde pilot olarak başlatılan JPMorgan’ın “JPMD” adlı deposit token’ı, kurumsal müşteriler için blockchain tabanlı işlemleri kolaylaştırmayı amaçlıyor. Lucas, “Bu alanda çok heyecanlıyız. JPMD’nin, stablecoin benzeri özellikleriyle müşterilerimize yeni hizmetler sunma potansiyeli büyük,” dedi.Her iki kurumun açıklamaları da büyük bankaların kriptoya bakışında belirgin bir değişim yaşandığını gösteriyor. Citi doğrudan saklama hizmetine hazırlanırken, JPMorgan ticaret, ödeme ve tokenizasyon alanlarına ağırlık veriyor.Son dönemde ABD’de kabul edilen GENIUS Act yasası da bu dönüşümü destekliyor. Yasa, stablecoin şirketlerinin tam rezerv zorunluluğu ve denetim yükümlülüklerini düzenleyerek büyük bankaların kripto varlık piyasalarına daha güvenli biçimde girmesini sağladı.

·
14 Eki 2025
Wall Street’te Kripto Dönemi: Citi ve JPMorgan’dan Açıklamalar Geldi

YZi Labs, BNB Ekosistemi İçin 1 Milyar Dolarlık Dev Fon Duyurdu

YZi Labs, BNB Chain ekosisteminde yer alan girişimleri desteklemek amacıyla 1 milyar dolarlık dev bir fon başlattı. Şirket, Web3, yapay zeka (AI), DeFi ve biyoteknoloji odaklı projelere yatırım yaparak BNB’nin büyüme potansiyelini güçlendirmeyi hedefliyor.YZi Labs, BNB ağı için harekete geçtiYeniden markalaşma sürecinden önce önce Binance Labs olarak bilinen YZi Labs, geçtiğimiz yıl kimlik değişimine giderek kendisini kripto alanında konumlandırdı. YZi Labs tarafından yapılan açıklamada, “BNB Builder Fund” adı verilen bu fonun, merkeziyetsiz finans (DeFi), yapay zeka, gerçek dünya varlıkları (RWA), merkeziyetsiz bilim (DeSci) ve cüzdan altyapıları gibi farklı alanlarda çalışan girişimcilere destek sağlayacağı belirtildi. Fon, aynı zamanda YZi Residency programının bir parçası olarak faaliyet gösterecek ve BNB Chain’in “Most Valuable Builder (MVB)” hızlandırıcı programını da içine alacak.MVB programına seçilen projeler, 500 bin dolara kadar finansman alabilecek ve YZi Labs ile BNB Chain’in çekirdek ekibine doğrudan erişim sağlayacak. Bu yapı, erken aşamadaki girişimlerin hem finansal hem de teknik anlamda gelişimini hızlandırmayı amaçlıyor.BNB Chain, son dönemde işlem hacmi ve aktif kullanıcı sayısında ciddi bir ivme yakalamış durumda. Token Terminal verilerine göre ağ, günlük işlem sayısı, DEX hacmi ve aktif adres sayısında ilk sıraya yerleşti. Ekim ayı itibarıyla BNB Chain’in aylık aktif adres sayısı 57,8 milyona ulaştı; bu rakam Solana’nın 38,5 milyonluk seviyesini geride bıraktı. Ağın günlük işlem hacmi 4,7 milyar dolara yaklaşırken, özellikle Aster adlı merkeziyetsiz borsadaki toplam kilitli değer (TVL) yüzde 500 artarak 2,4 milyar dolara çıktı.YZi Labs’in bu fon hamlesi, yalnızca BNB Chain üzerindeki geliştiricileri desteklemeyi değil, aynı zamanda zincir üzerindeki likiditeyi ve işlem aktivitesini de artırmayı hedefliyor. Tarihsel olarak, bu tür ekosistem fonlarının token fiyatlarında güçlü yükselişlere yol açtığı biliniyor.Örneğin 2021’de Near Protocol, 800 milyon dolarlık bir ekosistem fonu kurduktan sonra token fiyatını iki ay içinde 18 dolara kadar çıkarmıştı. Aynı yıl Avalanche Foundation da “Blizzard” adını verdiği 200 milyon dolarlık bir fon açıklamış ve AVAX fiyatı kısa sürede yüzde 80’den fazla artış göstermişti.BNB de benzer bir dönemece girmiş olabilir. Son bir ayda yüzde 11,6 değer kazanan BNB’nin bu fon duyurusuyla birlikte yeni bir ralli başlatabileceği konuşuluyor. Özellikle ağ üzerindeki işlem yoğunluğu ve yeni geliştirici ilgisi, yatırımcıların dikkatini yeniden BNB’ye çevirmiş durumda.YZi Labs Başkanı Ella Zhang, “Bu fonla birlikte BNB ekosisteminin insan odaklı teknolojilere dayalı bir gelecek inşa etmesini destekliyoruz. Açık sistemlerin bir sonraki aşamasını inşa edenleri güçlendirmek istiyoruz” dedi.

·
8 Eki 2025
YZi Labs, BNB Ekosistemi İçin 1 Milyar Dolarlık Dev Fon Duyurdu

S&P Global, Kripto Piyasalarına Yeni Endeksle Giriyor

Dünyanın önde gelen finansal veri sağlayıcısı S&P Global, kripto varlıklarla geleneksel piyasaları tek çatı altında toplayan yeni bir endeksle dijital ekonomiye adımını derinleştiriyor. Şirket, S&P Dow Jones Indices (S&P DJI) çatısı altında “S&P Digital Markets 50 Index” adını taşıyan yeni göstergesini duyurdu. Endeks, hem halka açık kripto bağlantılı şirketleri hem de önde gelen kripto paraları aynı sepette bir araya getiriyor.S&P 500’den kripto paralar için çok önemli bir adım geldiYeni endeksin oluşturulmasında blockchain firması Dinari ile iş birliği yapıldı. Dinari, aynı zamanda bu endeksi birebir izleyen bir “token” da çıkaracak. Böylece yatırımcılar hem kripto varlıklara hem de bu ekosistemle bağlantılı geleneksel hisselere tek bir ürün üzerinden erişim sağlayabilecek.S&P Global’in açıklamasına göre endeks; dijital varlık operasyonları yürüten, blockchain altyapısı geliştiren, finansal hizmetler ve teknoloji alanında faaliyet gösteren 35 şirketin hisselerini, ayrıca S&P Cryptocurrency Broad Digital Market Index’ten seçilen 15 kripto parayı kapsayacak. Her bir varlığın endeksteki payı en fazla yüzde 5 olacak. Endeks, S&P’nin diğer göstergelerinde olduğu gibi üç ayda bir yeniden dengelenecek.S&P Dow Jones Indices Ürün ve Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Cameron Drinkwater, açıklamasında dijital varlıkların artık finans dünyasının kenarında değil merkezinde yer almaya başladığını belirtti ve şu ifadeleri kullandı:“Kripto paralar ve dijital varlık endüstrisi küresel piyasalarda giderek daha belirgin bir konuma ulaştı. Yeni endeksimiz, yatırımcılara bu alanı kurallara dayalı, şeffaf bir biçimde izleme ve değerlendirme olanağı tanıyor. Artık hem Amerika’da hem Avrupa’da hem de Asya’da piyasa katılımcıları dijital varlıkları çeşitlendirme ve yenilik stratejilerinin bir parçası olarak görmeye başladı.”Drinkwater, bağımsız ve güvenilir endekslerin geleneksel finans piyasalarında olduğu gibi kripto ekosisteminde de kritik bir rol üstleneceğini vurguladı: “Bu adım, S&P DJI’ın geleneksel ve alternatif varlık sınıflarında güvenilir ölçüt sağlayıcısı rolünü pekiştiriyor. Kripto piyasalarının olgunlaşma sürecinde, yatırımcıların netlik ve güven arayışına katkı sunmayı amaçlıyoruz.”S&P Digital Markets 50 Index, kripto piyasalarına geniş ve dengeli bir bakış sunarken, aynı zamanda tokenizasyonun finansal göstergelere entegrasyonunun da bir örneği olacak. Dinari’nin Ticari İşlerden Sorumlu Yöneticisi Anna Wroblewska, bu projeyle sadece bir endeksin tokenleştirilmediğini, finansal standartların blockchain üzerinde yeniden tanımlandığını söyledi:“Yatırımcılar ilk kez, hem ABD hisse senetlerine hem de dijital varlıklara tek ve şeffaf bir ürün aracılığıyla erişebilecek. Bu lansman, blockchain teknolojisinin finansal standartları daha erişilebilir ve verimli hale getirme potansiyelini gösteriyor.”S&P Global, halihazırda kripto para endeksleri ve dijital piyasa göstergeleri sunan birkaç büyük finans kurumundan biri. Yeni endeks, şirketin S&P Cryptocurrency Indices ve S&P Digital Market Indices serisine katılacak.

·
7 Eki 2025
S&P Global, Kripto Piyasalarına Yeni Endeksle Giriyor

2.5 Trilyon Doları Yöneten BNY Mellon, Blockchain ile Ödeme Dönemine Hazırlanıyor

Dünyanın en büyük saklama bankası konumundaki Bank of New York Mellon (BNY Mellon), blockchain teknolojisini kullanarak anlık ve sınır ötesi ödemeleri destekleyecek “tokenize mevduat” sistemini araştırıyor. Bu adım, geleneksel finans dünyasının blockchain tabanlı ödeme altyapılarına yönelme eğiliminin bir parçası olarak değerlendiriliyor.BNY Mellon’dan kritik blockchain hamlesiBloomberg’in haberine göre BNY Mellon’un Hazine Hizmetleri Platformu yöneticisi Carl Slabicki, bankanın tokenleştirilmiş mevduatları keşfetmeye başladığını ve bunun, bankanın “gerçek zamanlı ödeme altyapısını modernize etme” planının önemli bir ayağı olduğunu söyledi. Tokenize mevduatlar, bankalar tarafından ihraç edilen ve birebir ticari banka parasıyla teminatlandırılan dijital jetonlar olarak tanımlanıyor. Bu varlıklar, geleneksel sistemlerin aksine blockchainüzerinde 7/24 çalışabiliyor; böylece hem işlem sürelerini azaltıyor hem de sınır ötesi ödemeleri saniyeler içinde tamamlayabiliyor.BNY Mellon’un Hazine Hizmetleri birimi her gün yaklaşık 2,5 trilyon dolarlık ödemeyi işliyor ve toplamda 55,8 trilyon dolarlık varlığı saklama veya yönetim altında bulunduruyor. Bu kadar büyük bir hacmin blockchaine taşınması, finansal işlemlerdeki verimliliği önemli ölçüde artırabilir. Slabicki, tokenleştirilmiş mevduatların “bankaların eski teknolojik sınırlamaları aşmasına” yardımcı olacağını belirtti.Bu hamle, küresel bankacılık sektöründe son dönemde hız kazanan tokenize mevduat denemelerinin bir yenisi. JPMorgan, haziran ayında Base ağı üzerinde çalışan “JPMD” adlı ABD doları destekli bir token mevduat projesi başlatmıştı. HSBC ise geçtiğimiz ay kurumsal müşterilerine yönelik çok para birimli tokenize mevduat hizmetini duyurdu. Aynı zamanda, küresel mesajlaşma ağı SWIFT de gerçek zamanlı sınır ötesi ödemeler için blockchain tabanlı bir paylaşımlı defter sistemi üzerinde çalışıyor.BNY Mellon’un dijital varlık altyapısına yönelik ilgisi ise yeni değil. Temmuz ayında banka, Goldman Sachs ile birlikte para piyasası fonlarının sahiplik kayıtlarını tokenleştirmek için iş birliği yaptı. Bu proje, teminat hareketliliğini ve mutabakat süreçlerini hızlandırmayı hedefliyordu. Şimdiki adım ise bu yapıyı tamamlayıcı nitelikte: tokenize nakit akışlarını, tokenleştirilmiş varlıklarla aynı ağda birleştirmek.Her ne kadar kesin bir takvim paylaşılmamış olsa da, Slabicki bu teknolojinin öncelikle bankaların kendi ekosistemleri içinde devreye alınacağını, ardından sektör standartları olgunlaştıkça daha geniş piyasalara yayılacağını ifade etti.

·
7 Eki 2025
2.5 Trilyon Doları Yöneten BNY Mellon, Blockchain ile Ödeme Dönemine Hazırlanıyor

ICE, Kripto Tahmin Platformu Polymarket’e 2 Milyar Dolar Yatırdı

New York Borsası’nın (NYSE) ana şirketi Intercontinental Exchange (ICE), kripto para tabanlı tahmin platformu Polymarket’e 2 milyar dolarlık yatırım yaptığını açıkladı.Polymarket’e büyük yatırımPolymarket’in sosyal medya platformu X üzerinden duyurduğu anlaşma, şirketin değerini 9 milyar dolara taşıdı. ICE’nin bu yatırımının ardından New York Borsası’nın toplam piyasa değeri 25 trilyon doları aşarken, geleneksel sermaye piyasalarının kripto odaklı ürünlere yönelimi yeniden gündeme geldi. Polymarket, kullanıcıların gerçek dünya olaylarının sonuçlarına dayalı “hisse” alıp sattığı bir tahmin piyasası platformu. Katılımcılar, seçimlerden spor müsabakalarına, kripto fiyatlarından küresel ekonomik gelişmelere kadar çeşitli konularda pozisyon alabiliyor. Piyasadaki fiyatlar, topluluğun kolektif olasılık tahminini yansıtıyor. İşlemler genellikle stablecoin’lerle yapılıyor ve sonuçlar doğrulanabilir kaynaklara göre belirleniyor. ABD kullanıcıları, düzenleyici kısıtlamalar nedeniyle platforma sınırlı erişime sahip.Bu yatırım aynı zamanda Polymarket’in ABD’ye geri dönüş hazırlıklarını hızlandırdı. Geçtiğimiz aylarda ABD Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC), Polymarket’e belirli raporlama ve kayıt tutma yükümlülüklerinden muafiyet sağlayan bir “no-action letter” vermişti. Bu karar, şirketin yeniden faaliyete geçebilmesi için önemli bir adım olarak görülüyor.Polymarket, temmuz ayında ABD lisanslı türev borsası QCEX’i 112 milyon dolar karşılığında satın alarak düzenleyici gereklilikleri yerine getirme sürecine girmişti. Ardından, ağustos sonunda ABD Başkanı Donald Trump’ın oğlu Donald Trump Jr.’ı danışma kuruluna eklemişti. Trump Jr., kendi yatırım şirketi 1789 Capital aracılığıyla Polymarket’e milyonlarca dolarlık stratejik yatırım yapmıştı.ICE CEO’su Jeffrey Sprecher, yaptığı açıklamada, “Polymarket ekibi kullanıcı odaklı, yenilikçi bir platform inşa etti. Finansal veri dağıtımı ve piyasa analizlerinde birlikte önemli fırsatlar yaratacağımıza inanıyoruz,” dedi. Sprecher ayrıca, bu iş birliği kapsamında ICE’nin Polymarket’in olay bazlı verilerini küresel müşterilere dağıtacağını belirtti.Platformun kurucusu Shayne Coplan ise, son yıllarda ciddi yasal baskılarla karşı karşıya kalmıştı. 2024 sonunda FBI tarafından evine baskın düzenlenmiş, CFTC ise Polymarket’e kayıt dışı faaliyet nedeniyle “cease-and-desist” (durdurma) emri vermişti. Ancak bu yılın yaz aylarında hem Adalet Bakanlığı (DOJ) hem de CFTC soruşturmaları kapatmış, böylece şirketin ABD pazarına dönüşü için engeller kalkmıştı.Bununla birlikte, ABD hükümetinin ekim ayı başında yaşadığı kapanma (shutdown) süreci, Polymarket’in resmi dönüş planlarını bir süreliğine askıya almış durumda. CFTC’nin operasyonları durma noktasına geldiği için, Polymarket’in yeni sözleşmelerini onay süreci geçici olarak donmuş durumda.Polymarket’in 9 milyar dolarlık değerlemesi, yalnızca birkaç ay içinde neredeyse on kat artış anlamına geliyor. Haziran 2025’te Peter Thiel’in Founders Fund’ı liderliğinde gerçekleştirilen 200 milyon dolarlık yatırım turunda şirketin değeri 1 milyar dolar olarak belirlenmişti.

·
7 Eki 2025
ICE, Kripto Tahmin Platformu Polymarket’e 2 Milyar Dolar Yatırdı

Yükselenler

Düşenler

Light mode logo
Herhangi bir sorunuz var mı?Eğer herhangi bir sorunuz varsa, bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.
© 2025 JrKripto. Tüm hakları saklıdır.