Gümüş piyasasında son haftalarda yaşanan sert fiyat hareketleri, yalnızca vadeli işlemler ve borsa yatırım fonlarıyla sınırlı kalmadı. Artan volatilite, yatırımcı ilgisini tokenlaştırılmış/tokenize varlıklara da taşıdı. Zincir üstü (on-chain) veriler, gümüşün dijital temsillerine olan talebin dikkat çekici biçimde hızlandığını gösteriyor. Bu tablo, emtia piyasaları ile blockchain tabanlı finansal ürünleri yakından ilgilendiriyor.
Tokenize gümüş varlıklarında yüzde 1.200’lük artış
RWA.xyz verilerine göre, tokenlaştırılmış iShares Silver Trust (SLV) ürününün aylık transfer hacmi son 30 günde yüzde 1.200’ün üzerinde artış kaydetti. Aynı dönemde yatırımcı sayısı yaklaşık yüzde 300 yükselirken, net varlık değeri de yüzde 40’a yakın büyüdü. Aşağıda, yılın başından bu yana SLV'nin fiyatındaki değişimi, yüzde 170'e yakın yükselişi görebilirsiniz:
Tokenlaştırma modeli, gümüş gibi fiziksel varlıkların blockchain üzerinde dijital tokenlar aracılığıyla temsil edilmesini sağlıyor. Böylece varlıklar daha küçük parçalara bölünebiliyor, günün her saati transfer edilebiliyor ve likiditeye erişim kolaylaşıyor. Tokenlaştırılmış SLV örneğinde olduğu gibi, ABD dışındaki yatırımcılar da bu yapılar sayesinde klasik piyasalara doğrudan erişim sağlamadan gümüş fiyat hareketlerine maruz kalabiliyor.
Gümüşteki yükselişin arkasında ise yalnızca finansal talep bulunmuyor. Fiziksel piyasalarda arz sıkışıklığı giderek daha görünür hale gelmiş durumda. Asya piyasalarında gümüş primlerinin, vadeli işlemlerin işlem gördüğü COMEX fiyatlarının çift haneli oranlarda üzerine çıkması, fiziki güçlü olduğunu gösteriyor. Spot fiyatların ileri vadeli fiyatların üzerine çıkması da kısa vadeli arz baskısına işaret eden önemli bir sinyal olarak öne çıkıyor.
Analistler, bu sıkışmanın birkaç temel nedeni olduğunu vurguluyor. Çin’in 1 Ocak itibarıyla rafine gümüş ihracatına lisans zorunluluğu getirmesi, küresel arz tarafında belirsizlik yaratıyor. Buna ek olarak, vadeli işlemlerde artan teminat gereksinimleri ve yıl sonu pozisyon ayarlamaları, geleneksel piyasalarda işlem yapmayı zorlaştırıyor. Talep tarafında ise güneş enerjisi sektörü belirleyici rol oynuyor. Fotovoltaik panel üretiminde kullanılan gümüş miktarı, fiyatlar 2024 seviyelerine göre birkaç kat artmış olsa bile kayda değer bir düşüş göstermiyor.
Bu tablo, kripto piyasalarındaki görünümle birlikte değerlendirildiğinde daha da ilginç hale geliyor. Bitcoin’in son zirvesinden geri çekilmesi, bazı yatırımcılar için endişe kaynağı olurken, altın ve gümüşün yeni rekorlara yönelmesi piyasalarda bir ayrışma algısı yarattı. Ancak tarihsel döngüler, bu ayrışmanın zayıflıktan çok zamanlama meselesi olabileceğine işaret ediyor. Geçmişte, özellikle 2020 sonrası dönemde, değer saklama araçları olan altın ve gümüşün önce hareketlendiği, riskli varlıkların ise bu yükseliş duraksadıktan sonra ivme kazandığı görülmüştü.
Bugün de benzer bir yapı dikkat çekiyor. Değerli metaller güçlü seyrini korurken, Bitcoin daha geniş bir bantta yatay hareket ediyor. Likidite odaklı döngülerde sermayenin her varlığa aynı anda akmadığı, genellikle aşamalı biçimde yer değiştirdiği biliniyor.



