Haberler
Altcoin Haberleri
Altcoin ile ilgili tüm makale ve haberlere göz atın. Altcoin hakkında en son haberler, analizler ve görüşler.
Donald Trump ailesinin desteklediği kripto para projesi World Liberty Financial (WLF), Ethereum (ETH) yatırımlarını agresif biçimde artırıyor. Proje, son olarak 3.473 adet ETH satın alarak toplam Ethereum varlığını 73.616 adete çıkardı. Söz konusu alım için 13 milyon dolar değerinde USDC sabit coin’i harcandı.13 milyon dolarlık yeni alım: ETH başına 3.743 dolarOn-chain analiz platformu Lookonchain’in verilerine göre, World Liberty Financial son alımını 3.743 dolarlık ortalama birim fiyatla gerçekleştirdi. Bu hamleyle birlikte şirketin toplam Ethereum yatırımı yaklaşık 275 milyon dolar seviyesine ulaştı. Ortalama alım fiyatı ise 3.272 dolar olarak hesaplanıyor. Bu da WLF'nin şu anki piyasa değerine göre yaklaşık 33 milyon dolarlık gerçekleşmemiş (unrealized) bir kârda olduğunu gösteriyor. Geçtiğimiz hafta da 10 milyon dolar değerinde 3.007 adet ETH alan WLF, böylelikle Ethereum’daki yükseliş trendinden faydalanmaya devam etti. Daha öncesinde, Mayıs ayında da 1.587 ETH’lik 3.5 milyon dolarlık bir alım gerçekleştirmişti.Piyasada kurumsal etki: ETH fiyatı tepki verdiBu tür büyük alımlar, özellikle kurumsal yatırımcılardan geldiğinde, Ethereum piyasasında doğrudan etki yaratabiliyor. Nitekim, son alımın ardından ETH fiyatı günlük bazda 3.763 dolara kadar yükseldi. Haftalık ve aylık getiriler de dikkat çekici seviyelere ulaştı. Ethereum, boğa piyasasına uygun bir momentumla ilerliyor gibi görünüyor. Ethereum'un aylık fiyat grafiği Kurumsallar ve balinalar ETH’ye akın ediyorWorld Liberty Financial’ın ETH birikimi, yalnızca izole bir durum değil. Giderek artan sayıda kurumsal yatırımcı da Ethereum’a yöneliyor. Örneğin, yakın zamanda yatırım firmaları SharpLink ve Bitmine de ETH varlıklarını artırdı. Daha da dikkat çekici olanı ise yatırım devi BlackRock’ın Ethereum’a olan ilgisini artırarak Bitcoin dışındaki kripto varlıklara da yönelmesi.Kurumsal ilgiyi destekleyen bir başka gelişme ise Ether Machine adlı yeni girişim. 1.6 milyar dolarlık bu proje, Archetype, Blockchain.com, Pantera Capital, Electric Capital ve Kraken gibi sektördeki dev isimler tarafından destekleniyor. Bu tür projeler, Ethereum’un yatırım ürünü olarak kurumsal yatırımcılar nezdinde daha fazla güven kazanmasına katkı sağlıyor.ICO balinaları da uyandıSadece kurumsal yatırımcılar değil, yıllardır hareketsiz kalan eski Ethereum sahipleri de piyasaya yeniden dahil olmaya başladı. Örneğin, ICO döneminden kalma bir Ethereum “balinası”, yaklaşık on yıl sonra ilk kez hareket ederek 1 ETH gönderdi. Bu cüzdanda hâlâ 2.44 milyon dolarlık gerçekleşmemiş kazanç bulunuyor.

APT Teknik AnaliziAPT grafiğinde düşen kanal yapısı oldukça net şekilde görülüyor. Fiyat kanal içinde yaptığı dalgalı hareketlerin ardından şu an itibarıyla hem kanal üst bandına hem de yatay direnç bölgesine dayanmış durumda. Bu bölge 5,60$ civarında yer alıyor ve kısa vadede oldukça kritik öneme sahip.Kanal yapısı formasyon olarak yorumlandığında yukarı yönlü bir kırılım senaryosunda hedef kanal boyu kadar yukarı taşınabilir. Bu da teknik olarak fiyatı 8,40$ seviyelerine kadar taşıyabilecek bir alan açar.Ancak bu yükselişin tetiklenebilmesi için öncelikle 5,60$ bölgesindeki yatay ve trend dirençlerinin hacimli şekilde kırılması gerekiyor. Bu bölge kırılmadığı sürece her yatay mum satış baskısını artıracak ve fiyatı aşağıdaki destek bölgelerine hareketi tetikleyecektir. Düşen Kanal Formasyonu Kısa vadede destek seviyeleri:5,10$4,93$4,44$Bu bölgeler, olası geri çekilmelerde fiyatın tutunup yeniden yukarı yönlü ivme kazanabileceği alanlardır.Yukarı yönlü olası hedefler ise sırasıyla:6,18$6,39$7,10$Ana hedef: 8,40$ (kanal kırılım hedefi)Bu seviyeler, hem geçmiş fiyat hareketlerinde direnç olarak çalışan bölgeler hem de teknik formasyon hedefleriyle örtüşen yapılar.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

NIL Teknik AnaliziNIL günlük grafiğine baktığımızda, fiyatın sıkıştığı üçgen formasyonu ve önemli destek direnç seviyelerini görüyoruz. Bu seviyeler, fiyatın tepki alma potansiyelinin yüksek olduğu alanlar olarak dikkat çekiyor. Üçgen Formasyonu Aşağı yönlü bir senaryoda ilk destek seviyesi 0,3352 olarak karşımıza çıkıyor. Bu seviye aynı zamanda üçgenin alt bandına denk geliyor ve formasyonun bozulmaması açısından önemlidir. Eğer bu seviye kırılırsa, 0,3100 dolara kadar bir geri çekilme görebiliriz. Bu bölge, daha önce birçok kez fiyatın toparlanma yaşadığı güçlü bir talep alanıdır. Yukarı yönlü senaryoda ise fiyatın ilk karşılaşacağı direnç 0,3840 dolar seviyesidir. Bu bölge, üçgenin üst bandına denk geliyor ve potansiyel bir kırılım için izlenmesi gereken kritik noktadır. 0,3840 üzeri günlük kapanışlar yukarı yönlü kırılımın teyidi olabilir. Eğer bu bölge aşılırsa, 0,4120 dolardaki direnç test edilebilir. Daha güçlü bir yükseliş ihtimalinde ise 0,48-0,50 dolar bandı, hem geçmişte sert satışların geldiği hem de psikolojik bir eşik olması açısından ana hedef olarak izlenebilir.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

XTZ Teknik AnaliziGeçtiğimiz günlerde Tezos (XTZ) topluluğu, yaklaşık %70’lik güçlü bir katılım oranıyla yeni bir ağ yükseltmesini onayladı. Bu güncelleme, özellikle akıllı sözleşmelerin hız ve ölçeklenebilirliğini artırmayı hedefliyor. Aynı zamanda kurumsal benimseme yolunda atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu olumlu haberlerle beraber XTZ fiyatı da aylardır aşamadığı 1 dolar psikolojik seviyesini yukarı yönlü kırarak dikkat çekici bir hamle yaptı. Şimdi teknik tarafta olası senaryoları inceleyelim. Düşen Kama Formasyonu Tezos (XTZ) haftalık grafiğine baktığımızda, fiyatın uzun süredir işlem gördüğü düşen kamanın üst bandına kadar yükseldiğini ve oradan reddedilme yaşadığını görüyoruz. Bu hareket, hem teknik direnç hem de MA200'ün bulunduğu kritik bölgeden satış baskısının geldiğini gösteriyor.Grafikte gördüğümüz hem düşen kama hem de direnç bandı fiyatın üstüne baskı kuruyor. Kısa vadede 1,00 dolar aralığı önemli bir direnç konumundayken, aşağıda 0,79 ve 0,70 dolar seviyeleri yeniden gündeme gelebilir.XTZ fiyatı hala makro ölçekte düşen kama içinde hareket ediyor. Haftalık grafikte düşen kama ve MA200 bölgesinden gelen reddedilme, yükselişin bir süre daha sınırlı kalabileceğini gösteriyor. Ancak 1,10 dolar seviyesi hacimli kırılırsa trend dönüşü ihtimali güçlenir.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

OP Teknik AnaliziOP grafiğinde kısa vadeli düşen kama formasyonunun yukarı yönlü kırıldığı net şekilde görülüyor. Bu kırılım formasyon hedefi doğrultusunda fiyatın kademe kademe yukarı yönlü hareket edebileceğine işaret ediyor. Düşen kamadan alınan teknik hedef yaklaşık olarak 2,70$ bölgesi olsa da, bu seviyeye ulaşmadan önce fiyatın aşması gereken güçlü direnç bölgeleri var.An itibarıyla OP, 0,84$ – 0,91$ aralığında fiyatlanıyor. Bu bölge kısa vadede önemli bir direnç alanı olarak çalışıyor. Eğer bu seviye hacimli şekilde aşılırsa, sıradaki dirençler 1,12$, ardından da 1,39$ – 1,50$ aralığında karşımıza çıkacak.Özellikle 1,40$ – 1,50$ bandı, sadece yatay direnç değil aynı zamanda uzun vadeli düşen trend çizgisiyle kesiştiği için teknik olarak son derece kritik. Bu bölge geçilemediği sürece yükselişin sınırlı kalma riski var. Ancak bu bandın hacimli kırılması durumunda orta vadede 1,89$ ve 2,77$ hedefleri yeniden gündeme gelebilir. OP Güncel Görünüm Özet:Kısa vadede düşen kama formasyonu yukarı kırıldı.Formasyon hedefi teknik olarak 2,70$ bölgesi.Anlık direnç: 0,84$ – 0,91$Sonraki direnç seviyeleri: 1,12$ → 1,39$ – 1,50$1,50$ üzeri kapanışlar, hem yatay hem de uzun vadeli düşen trendin kırıldığı anlamına gelir.Orta vadeli potansiyel hedefler: 1,89$ → 2,77$Geri çekilmelerde destek olarak 0,66$ seviyesi ilk izlenecek alan.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

STRK/USDT Teknik AnaliziSTRK uzun süredir içerisinde hareket ettiği düşen kama formasyonunu yukarı yönlü kırdı. Şu an itibarıyla fiyat 0,153$ – 0,162$ aralığındaki ilk önemli direnç bölgesine ulaşmış durumda. Bu bölge geçmişte hem direnç hem de destek olarak çalışmış güçlü bir alan.Formasyon kırılımı sonrası hacimli yükselişin devam etmesi halinde fiyatın kademe kademe üst direnç seviyelerini test etmesi beklenebilir. Özellikle 0,190$ ve 0,222$ bölgeleri kısa ve orta vadede takip edilecek önemli direnç noktaları arasında yer alıyor.Yukarı yönlü momentumun korunabilmesi için STRK fiyatının 0,153$ seviyesi üzerinde kalıcılık sağlaması kritik olacak. Bu seviyenin altında ise sırasıyla 0,128$ ve 0,101$ destek bölgeleri izlenmeli. Düşen Kama Formasyonu Kırılımı Özet:Düşen kama formasyonu yukarı kırıldı.Fiyat, 0,153$ – 0,162$ aralığında dirençle karşılaşıyor.Bu bölgenin aşılması halinde hedefler: 0,190$ → 0,222$ → 0,235$ → 0,280$.Olası geri çekilmelerde destekler: 0,128$ → 0,101$.Kırılım onay alırsa, formasyon hedefi orta vadede 0,28$ seviyeleri olacacaktır.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

DAI nedir sorusu, kripto para dünyasında stabil ve güvenilir alternatifler arayan kullanıcıların en çok merak ettiği başlıklardan biri. DAI coin, Ethereum ağı üzerinde çalışan, teminatlı stablecoin modeline sahip, merkeziyetsiz bir stabil kripto para birimi. Değeri her zaman 1 ABD dolarına sabit kalacak şekilde tasarlanmış olan DAI, herhangi bir merkezi otoriteye bağlı olmadan çalışır.DAI’nın, kripto para ekosisteminin ilk DAO, yani merkeziyetsiz otonom organizasyonlarının ilki olan MakerDAO tarafından geliştirildiğini bilmek de oldukça önemli. Zira göreceğiniz üzere, DAI için merkeziyetsiz, kullanıcılara dayalı bir yönetişim kritik bir rol oynuyor.Bu rehberde "DAI coin nedir", "DAI nasıl çalışır", "DAI fiyatı neden sabit kalır" gibi sorulara yanıt ararken, DAI coin teminat sistemi, MakerDAO nedir, rwa teminat modeli gibi teknik kavramlara da değineceğiz. Hazırsanız başlayalım!DAI’nin Tanımı ve Ortaya ÇıkışıDAI, ilk olarak 2017 yılında MakerDAO tarafından yaratılmıştır. MakerDAO, Ethereum üzerine kurulu merkeziyetsiz otonom bir organizasyon (DAO) olup DAI’nin arkasındaki protokoldür. Peki MakerDAO nedir diye soracak olursanız, kısaca: MakerDAO, akıllı kontratlar aracılığıyla kullanıcıların teminat karşılığında DAI üretmesini sağlayan ve DAI’nin istikrarını yöneten sistemdir. MakerDAO, DAI stablecoin'inin istikrarlı kalmasını sağlamak için teminatlı borç pozisyonları (CDP) kullanan, merkeziyetsiz ve otonom bir protokoldür. DAO yapısı sayesinde, topluluk üyeleri MKR token'larıyla sistem parametreleri ve protokol değişiklikleri üzerinde oy kullanarak yönetişimi sağlar. MakerDAO'nun çalışma süreci. Her MKR sahibi topluluk kararlarına etki edebiliyor. Rune Christensen adlı Danimarkalı girişimci tarafından başlatılan bu protokol, geleneksel finansal aracıları ortadan kaldırarak kullanıcıların kendi kendine stablecoin oluşturabilmesine imkân tanıdı.DAI’nin teknik olarak nasıl çalıştığına baktığımızda, teminatlı stablecoin modeliyle karşılaşıyoruz. Temelde DAI coin teminat sistemi, kullanıcıların kripto para varlıklarını bir akıllı kontrata kilitleyip karşılığında DAI oluşturması esasına dayanır. Yani DAI, başka bir değere sahip varlıklar teminat gösterilerek oluşturulur. Kullanıcılar Ethereum ağındaki MakerDAO’nun akıllı sözleşmelerine kabul edilen kripto varlıklarını (örneğin Ether veya diğer token’lar) kilitleyerek karşılığında DAI borç alabilirler.Bu işleme kabaca “DAI basmak (mint etmek)” diyebiliriz, ancak DAI’yi basan bir merkez değil, bizzat kullanıcıların kendisi. Yani DAI’yi kim çıkarıyor diye soracak olursanız, cevabı basit: DAI’yi doğrudan ihraç eden bir şirket veya banka yok. Coini kullanıcılar protokol aracılığıyla oluşturur. Örneğin, sistemde teminat olarak ETH karşılığı stablecoin üretmek mümkündür: Bir kullanıcı belirli miktar Ether’i teminat kasasına (Vault) kilitler ve onun belirli bir yüzdesine denk gelen DAI’yi akıllı kontrat üzerinden oluşturur. Kullanıcı bu şekilde elde ettiği DAI’yi dilediği gibi harcayabilir veya farklı DeFi protokollerinde kullanabilir; teminatını geri almak istediğinde ise ürettiği DAI’yi (işlem boyunca biriken borç faiziyle birlikte) geri ödeyerek kilitlediği varlıkları çözebilir.DAI’nin teminat sistemi güvenlik amacıyla aşırı teminatlandırma (over-collateralization) prensibine dayanır. Bu da, üretilen DAI miktarından daha yüksek değerde teminatın sistemde tutulması demektir. Örneğin 100 DAI üretmek isteyen bir kullanıcı, genellikle en az 150 USD değerinde Ether’i teminat olarak kilitlemek zorundadır. Bu orana teminatlandırma oranı denir ve her teminat türü için MakerDAO yönetişimi tarafından farklı belirlenir (örneğin bazı daha stabil varlıklar için oran %110 olabiliyorken, daha volatil varlıklar için %150 veya daha fazlası olabilir). Aşırı teminatlandırma sayesinde, DAI’nin değeri düşse bile sistemdeki teminatlar bu değeri fazlasıyla karşılayacak düzeyde kalır.DAI nasıl çalışır?DAI’nin 1 dolarlık değerini koruması, akıllı kontratların otomatik işlemleri ve piyasa dinamikleriyle sağlanır. Diyelim ki DAI’nin piyasa fiyatı 1 doların altına inerse, kullanıcılar ucuz DAI satın alıp borçlarını kapatmaya yönelirler, bu da dolaşımdaki DAI miktarını azaltıp fiyatı tekrar 1 dolara yaklaştırır. Tam tersi şekilde, DAI 1 doların üzerine çıkarsa, arbitraj yapanlar teminat yatırıp 1 DAI’yi 1 dolarlık maliyetle üretip piyasada biraz daha yüksek fiyata satarak kâr elde edebilirler; bu da arzı arttırarak fiyatı düşürür. Ayrıca MakerDAO, DAI’nin dengede kalması için ücret oranlarını (borç alma faizi gibi, “stability fee” denen oran) ve tasarruf oranını (DAI Savings Rate – DSR) ayarlayarak DAI talebini etkiler. Örneğin DAI talebi düşükse DSR artırılarak DAI sahiplerine faiz teşviki verilir, talep yüksekse borçlanma ücretleri artırılarak DAI üretimi biraz frenlenir. Bunların hepsi, DAI’nin fiyat istikrarı mekanizmasının parçaları. DAI token oluşum süreci. Kaynak: MyEtherWallet Özetle, DAI merkeziyetsiz bir stabil coin olarak ortaya çıktı ve bu hedefe ulaşmak için akıllı kontratlar, kripto teminatlar ve topluluk yönetimi gibi yenilikçi bileşenler kullandı. Ortaya çıktığı 2017’den bu yana sistem sürekli güncelleniyor ve geliştiriliyor. DAI’nin ilk sürümü Single Collateral DAI (SAI) olarak biliniyordu ve yalnızca ETH teminatını destekliyordu. Ancak 2019’da gerçekleşen önemli bir güncellemeyle birlikte Multi-Collateral DAI (MCD) sistemine geçildi. Bu sayede artık DAI üretmek için birden fazla çeşit kripto varlık teminat olarak kullanılabilmeye başlandı ve eski SAI sistemi yerini MCD’ye bıraktı.DAI’nin Tarihçesi: Önemli Dönüm Noktaları2017 yılında mütevazı bir başlangıç yapan DAI, kısa sürede Ethereum tabanlı finansal uygulamaların bel kemiği hâline geldi. Her güncelleme, her yeni entegre edilen teminat türü ve her yönetişim kararı, DAI’nin teknik bir ekosisteme dönüşmesini sağladı. Gelin birlikte, bu etkileyici yolculuğun önemli dönüm noktalarına göz atalım:2017: İlk DAI sürümü olan Single Collateral DAI (SAI) Ethereum ana ağında piyasaya sürüldü. Bu dönemde DAI, yalnızca Ether teminatı ile üretiliyordu. Rune Christensen önderliğindeki Maker ekibi, bu lansmanla ilk kez merkeziyetsiz bir stablecoin konseptini gerçeğe dönüştürdü. 2019: Multi-Collateral DAI (MCD) geçişi tamamlandı ve sistem büyük bir güncellemeden geçti. Kasım 2019’da kullanıma giren MCD ile beraber, teminat olarak farklı kripto para birimleri (örneğin BAT, USDC, WBTC gibi) kabul edilmeye başlandı. Aynı zamanda bu güncellemeyle DAI Savings Rate (DSR) adı verilen, DAI sahiplerine faiz kazancı imkânı tanıyan özellik devreye alındı. SAI olarak adlandırılan eski tek teminatlı DAI ise tedavülden kaldırılarak tüm kullanıcılar yeni DAI sistemine geçiş yaptı. DAI ile SAI arasındaki farkları şu şekilde gösterebiliriz:ÖzellikSAI (Eski DAI)DAI (Güncel Çoklu Teminatlı)TanımTek teminatlı eski DAI sürümüMerkeziyetsiz, çoklu teminatlı stabil kripto paraTeminat TürüSadece Ether (ETH)ETH, wBTC, LINK, UNI, stETH vb. çeşitli kripto varlıklarBlockchainEthereumEthereumYönetimMakerDAO tarafından başlatıldıMakerDAO tarafından MKR token ile toplulukça yönetilirDurumArtık kullanılmıyorAktif olarak kullanılan güncel sürümStabilite MekanizmasıCDP (Collateralized Debt Position)CDP + Risk parametreleri + yönetişim2020: DeFi (Merkeziyetsiz Finans) uygulamalarının yükselişe geçmesiyle birlikte DAI’ye olan talep adeta patladı. Birçok kullanıcı borç verme/borç alma platformlarında DAI kullanmaya başladı, likidite havuzlarında DAI tercih edildi. Özellikle 2020 yazında “DeFi Summer” olarak anılan dönemde DAI arzı hızla arttı. Bu dönemde Compound gibi platformların teşvik programları, kullanıcıların DAI borç almalarını ve kullanmalarını cazip hale getirdi. Sonuç olarak DAI, DeFi ekosisteminin temel taşlarından biri haline geldi. DAO arzı, 2020'de sıçradı. Kaynak: Dune Analytics 2021: DAI’nin piyasa değeri istikrarlı büyümesini sürdürerek 5 milyar dolar seviyesini aştı. Bu, DAI için önemli bir kilometre taşıydı ve merkeziyetsiz bir stablecoin’in geniş ölçekli benimsenmesinin göstergesi oldu. Aynı yıl içerisinde MakerDAO topluluğu, protokol yönetimini tamamen merkeziyetsiz hale getirme yolunda büyük adımlar attı. Maker Vakfı (Maker Foundation) resmi olarak yetkilerini DAO’ya devretmeye başladı. Bu sayede DAI üzerindeki kontrol, bir şirketten ziyade dağıtık bir topluluğun eline geçmiş oldu.2023 – 2024: DAI ekosistemi, teminat yapısını kripto varlıklar dışında Gerçek Dünya Varlıkları (Real World Assets – RWA) ile de desteklemeye başladı. MakerDAO, stablecoin rezervlerinin bir kısmını geleneksel finans varlıklarıyla çeşitlendirme yoluna gitti. Örneğin, belirli bonolar, ticari krediler veya tokenize edilmiş gayrimenkul gibi gerçek dünya varlıkları, akıllı sözleşmeler aracılığıyla teminat olarak kabul edilmeye başlandı. Bu yenilik, DAI’nin teminat modelini daha da çeşitlendirdi ve kripto piyasası dışındaki varlıklardan da destek almasını sağladı. MakerDAO örneğin DAI hazinesinin bir bölümünü ABD Hazine bonoları ve teminatlandırılmış kredi anlaşmalarına yatırarak protokol gelirlerini artırmayı hedefledi. Bu RWA hamlesi, DeFi ile geleneksel finans arasında bir köprü kurulması yönünde önemli bir adım olarak değerlendirildi. 2023-2024 döneminde RWA teminat modeli yaygınlaştıkça, DAI’nin istikrarına ve uzun vadeli sürdürülebilirliğine duyulan güven de arttı. Bu sırada MakerDAO, Endgame planı kapsamında DAI'nin gelecekteki evrimini şekillendiren önemli adımlar attı. Bu bağlamda NewStable (günümüzde “Sky” protokolü) başlatıldı ve DAI’den Sky’a geçişler kademeli olarak yapılmaya başlandı. Alternatif olarak ideolojik olarak saf protokol arayanlar için “PureDAI” seçeneği de sunuldu.2025: En son gelişmelere bakarsak, 17–18 Temmuz 2025’de ABD Kongresi, stablecoin düzenlemesine ilişkin GENIUS Act’i kabul etti. Bu yasa, stablecoin izdüşümünde yüksek rezerv şeffaflığı, 1:1 teminat, aylık raporlama, bağımsız denetim ve AML uyumu gibi kriterler getiriyor. Bu durum, DAI gibi global stablecoin’lerin ABD düzenleyici çerçevesi altında daha net çerçeveye oturtulacağını gösteriyor. Ancak DAI’nin doğası itibarıyla kripto-teminatlı ve merkeziyetsiz olduğu için, devlet destekli rezervli stablecoin'ler (USDC, USDT gibi) kadar doğrudan etkilenmeyebilir. Fakat yeni sürece uyum için MakerDAO’nun gloss bölümünü artırması gerekebilir.DAI Neden Değerli?Kripto para dünyasında "değer" kavramı yalnızca fiyatla ölçülmüyor. Özellikle stablecoin’ler söz konusu olduğunda, bir varlığın arkasındaki teknoloji, güvenlik mekanizmaları, kullanım alanları ve topluluk desteği gibi faktörler onun gerçek değerini belirler. İşte bu noktada DAI’nin yüzlerce stablecoin arasından sıyrılarak öne çıktığını söyleyebiliriz. Çünkü DAI yalnızca 1 dolara sabitlenen bir coin olmanın ötesinde, merkeziyetsizliğe, şeffaflığa ve kullanıcı kontrolüne dayalı bir finansal vizyonu temsil eder.DAI, bugünün hızlı değişen ekonomik ortamında, sansürsüz ve erişilebilir bir finansal araç arayan bireyler ve kurumlar için güçlü bir alternatif sunar. Gerek birikimlerinizi korumak, gerek DeFi protokollerine katılmak, gerekse volatiliteye karşı korunmak amacıyla tercih edebileceğiniz bir araçtır. Piyasada birçok stablecoin olmasına rağmen, DAI’yi bu kadar benzersiz ve değerli kılan temel unsurlar şunlar:Merkeziyetsiz ve sansür dirençliDAI, tamamen merkeziyetsiz bir stablecoin olarak tasarlanmıştır. Yani ne bir banka ne de özel bir şirket onun transferlerini kontrol edebilir. Akıllı kontratlar ve dağıtık bir ağ tarafından çalıştırılan bu yapı sayesinde, hesabınızdaki DAI’ye hiçbir otorite el koyamaz, donduramaz. Özellikle otoriter rejimlerde yaşayan bireyler veya finansal erişimi sınırlı olanlar için bu sansür direnci büyük bir avantaj sağlar. DAI, sadece bir kripto para değil; aynı zamanda dijital finansal özgürlüğün güçlü bir sembolüdür.Fiyat istikrarıDAI sabit mi? Evet, DAI'nin temel hedefi her zaman 1 ABD doları değerini korumaktır. Değeri, arz-talep dengesini sağlayan akıllı sözleşmeler ve teminat yapılarıyla korunur. Bu fiyat istikrarı, özellikle DeFi coinleri arasında güvenilir bir köprü işlevi görmesini sağlar. Değişken piyasa koşullarında sabit bir değer arıyorsanız, DAI sizin için hem koruyucu bir liman hem de finansal işlemleriniz için güçlü bir araç olabilir. Özellikle DeFi protokollerinde borç alma-verme, yield farming veya tasarruf gibi işlemlerde DAI yoğun olarak tercih edilir.Şeffaf teminat yapısıDAI’nin arkasında gizli rezervler yok, kapalı kapılar ardında tutulan varlıklar yok. Tüm teminatlar Ethereum blockchaini üzerinde açıkça görülebilir. Her DAI, blockchain üzerinde aşırı teminatlandırılmış varlıklarla desteklenir, bu da onu teminatlı stablecoin modeli içinde son derece güvenilir kılar. İsteyen herkes, sistemin rezervlerini ve teminat oranlarını gerçek zamanlı olarak inceleyebilir. Bu şeffaflık, DAI’yi yalnızca teknolojik açıdan değil, ahlaki açıdan da sağlam temeller üzerine oturtur. DAI teminat süreci. Kullanıcılar tarafından oluşturulabilirDAI’yi piyasaya süren bir şirket ya da merkezi bir kurum yoktur; onu siz üretirsiniz. MakerDAO sistemine uygun teminatı (örneğin ETH, USDC, RWA destekli token’lar) yatırdığınızda, sistem size karşılığında DAI verir. Bu model, kullanıcıları finansal sistemin pasif izleyicileri olmaktan çıkarıp aktif üreticileri hâline getirir. Özellikle geleneksel bankacılık hizmetlerine erişemeyen bireyler için bu özellik devrim niteliğindedir. Kendi stablecoin’inizi oluşturmak, Maker kasasında teminat kilitlemek ve bunun karşılığında DAI elde etmek, size hem likidite sağlar hem de merkeziyetsiz ekonomiye katılmanın kapısını açar.Topluluk tabanlı yönetişimDAI’nin kaderi birkaç kişi veya şirketin elinde değildir. Sistemin nasıl işleyeceğine dair kararları MakerDAO topluluğu verir. MKR token sahipleri, oy hakları sayesinde teminat oranlarından faiz ayarlamalarına, yeni varlıkların desteklenmesinden sistem güncellemelerine kadar birçok konuda söz sahibidir. Bu da protokolün Maker yönetişimi adı verilen bir demokratik yapı içinde gelişmesini sağlar. DAI’yi kullanan herkes, aynı zamanda onu yöneten ekosistemin bir parçasıdır. Bu katılımcı model, DAI’yi yalnızca bir dijital varlık olmaktan çıkarır; aynı zamanda bir topluluk inisiyatifi hâline getirir.Yukarıdaki nedenlerden dolayı DAI, sadece teknik açıdan değil, felsefi açıdan da değerli. Merkeziyetsiz stablecoin nedir? sorusunun yaşayan bir cevabı olarak DAI, finansal özgürlük ve şeffaflık arayanlar için önemli bir araç haline geldi. DeFi dünyasında DAI, teminatlı stablecoin modelinin başarılı bir temsilcisi olarak pek çok projeye entegre oldu. Örneğin pek çok borç verme platformunda (Aave, Compound vb.) DAI en çok ödünç alınan/verilen varlıklardan biri oldu. Ayrıca merkeziyetsiz borsalarda DAI likidite havuzları popüler halde, getiri optimizasyon protokollerinde DAI sıklıkla tercih edilir. Tüm bu entegrasyonlar DAI’yi DeFi coinleri arasında kritik bir konuma taşıyor. Bu sayede DAI, günümüz itibarıyla piyasa değeri bakımından en büyük stablecoin’ler arasında kendine yer buluyor.DAI’nin Kurucusu Kim?DAI’nin ortaya çıkmasını sağlayan MakerDAO protokolü, Rune Christensen tarafından başlatıldı. 2014 yılında Maker projesini konsept olarak oluşturan Christensen, Danimarka asıllı bir girişimci. MakerDAO ve DAI fikri, Rune Christensen’ın merkezsiz bir stablecoin oluşturma vizyonunun ürünü.Projenin ilk yıllarında Rune Christensen liderliğinde kurulan Maker Vakfı (Maker Foundation), protokolün geliştirilmesini ve benimsenmesini destekleyen kuruluş olarak faaliyet gösterdi. Maker Foundation, yazılım geliştirme, pazarlama ve hukuk gibi konularda altyapıyı hazırlayarak DAI’nin başarılı bir şekilde büyümesine yardımcı oldu. Ancak Christensen, en başından beri bu vakfın geçici olmasını planlamıştı. Nitekim 2021 yılına gelindiğinde Maker Vakfı kendi kendini feshederek tüm yetki ve sorumlulukları MakerDAO topluluğuna devretti. Bu adım, DAI’nin ve Maker protokolünün tam anlamıyla merkeziyetsiz yönetişime geçtiğini simgeledi.Günümüzde DAI’nin “sahibi” diyebileceğimiz tek bir kişi veya şirket yok. DAI’yi geliştiren ve sürdüren güç, MakerDAO topluluğudur. MakerDAO içindeki farklı çalışma birimleri ve gönüllü katkıcılar, protokolün devamlılığını sağlar. Yönetişim kararları, MKR token sahiplerinin oylarıyla alınır ve Rune Christensen da dahil olmak üzere her katılımcı sadece oy gücü oranında etki eder. Kısacası DAI coin kimin diye sorulduğunda verilebilecek en doğru cevap, DAI’nin kolektif bir proje olduğu ve kontrolünün dağıtık bir toplulukta bulunması diyebiliriz. Rune Christensen ise tarihte MakerDAO’nun kurucusu ve DAI’nin fikir babası olarak anılır.Sıkça Sorulan Sorular (SSS)DAI ile ilgili en çok merak edilen soruların bazılarına kısa cevaplar verelim:DAI nasıl sabit kalıyor?: DAI, her zaman 1 ABD doları değerinde kalması hedeflenen bir stablecoin’dir. Bu sabitliği korumak için DAI’nin arkasında akıllı kontratlarla yönetilen bir teminat mekanizması bulunur. Her DAI, fazla teminatla desteklenir ve MakerDAO protokolü, faiz oranları ile arbitraj imkânları gibi araçlar sayesinde DAI’nin fiyatını 1 USD civarında tutar.DAI coin kimin?: DAI’nin belli bir şirketi veya bireysel sahibi yoktur. DAI, MakerDAO adındaki merkeziyetsiz topluluk tarafından yönetilir ve kullanıcılar tarafından üretilir. İlk ortaya çıkarılmasında öncülük eden Rune Christensen ve Maker Vakfı olsa da günümüzde DAI’nin kontrolü tamamen dağıtık bir şekilde MakerDAO topluluğundadır.DAI merkezi mi, merkeziyetsiz mi?: DAI tamamen merkeziyetsiz bir stablecoin’dir. Yani bir banka, şirket veya merkezi otorite tarafından yönetilmez. Kuralları ve işleyişi blokzincir üzerindeki kodlarla sabitlenmiştir ve topluluk tarafından denetlenir; bu da DAI’yi merkezi stablecoin’lere kıyasla dış müdahalelere karşı dayanıklı kılar.DAI ile USDT veya USDC arasındaki fark nedir?: USDT ve USDC gibi stablecoin’ler merkezi kuruluşlar (Tether ve Circle gibi şirketler) tarafından çıkarılır ve genellikle her bir coin için bankada tutulan gerçek dolar rezervlerine dayanır. DAI ise merkezi bir ihraççı olmadan, kripto teminatlar karşılığında oluşturulur. Bu nedenle DAI’nin rezervleri şeffaftır ve Ethereum üzerindedir, USDT/USDC’nin rezervleri ise şirket beyanlarına ve denetimlerine dayanır. Ayrıca USDT/USDC ihraççıları belirli adresleri dondurabilirken, DAI’de böyle bir merkezi kontrol mekanizması yoktur.DAI üretmek için ne kadar teminat gerekir?: DAI üretmek için her zaman ürettiğiniz DAI tutarından daha değerli bir teminat yatırmanız gerekir. Genellikle sistem, en az %150 teminat oranı talep eder. Örneğin 100 DAI üretmek istiyorsanız, en az 150 dolar değerinde (örneğin Ether) teminat koymalısınız. Teminat oranı, kullandığınız varlığın türüne göre değişebilir ve MakerDAO yönetimi tarafından belirlenir.DAI sisteminde teminat düşerse ne olur?: Eğer teminat olarak koyduğunuz varlığın değeri, belirlenen minimum teminat oranının altına düşerse pozisyonunuz riskli hale gelir. Bu durumda sistem, likidasyon denilen süreci başlatabilir. Likidasyonda, teminatınızın bir kısmı otomatik olarak açık artırma ile satılarak borcunuz (üretmiş olduğunuz DAI) kapatılır ve gerekirse ceza ücreti kesilir. Böylece DAI’nin piyasada tam desteklenmiş kalması sağlanır. Kullanıcılar, teminat değeri düşmeye başladığında ek teminat ekleyerek veya DAI borcunu kısmen geri ödeyerek likidasyonu önleyebilirler. DAI ve diğer merkeziyetsiz stabil kripto paralar hakkında detaylı bilgiler için JR Kripto Rehber serisini takip edin.

Dünyanın en köklü para transfer şirketlerinden biri olan Western Union, dijital dönüşüm stratejisinde yeni bir sayfa açıyor. Şirketin CEO’su Devin McGranahan, Bloomberg’e verdiği röportajda, stablecoin'leri bir tehdit değil, büyük bir fırsat olarak gördüklerini açıkladı. Western Union, hem stablecoin-fiat dönüşümlerini mümkün kılacak altyapı çalışmaları yürütüyor hem de global dijital cüzdanlarında stablecoin kullanımını aktif hale getirmeyi planlıyor.Stablecoin'ler artık rakip değil, ortakMcGranahan, stablecoin entegrasyonunun Western Union için doğal bir yenilik süreci olduğunu vurguladı. "175 yıllık tarihimizde birçok defa yenilikçi olduk. Stablecoin de bunlardan biri," diyen McGranahan, şirketin dünya genelinde hızlı ve uygun maliyetli para transferi için bu teknolojiyi değerlendirmekte kararlı olduğunu belirtti. Şirketin hedefinde üç temel alan var: Sınır ötesi transferleri hızlandırmak, stablecoin’leri itibari paraya dönüştürmeyi kolaylaştırmak ve ekonomik istikrarsızlık yaşayan bölgelerde kullanıcılarına değer saklama aracı sunmak.Bu açıklamalar, daha önce de bildirdiğimiz üzere ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz hafta imzaladığı Guiding and Establishing National Innovation for U.S. Stablecoins (GENIUS) Act sonrası geldi. Bu yasa, stablecoin şirketlerinin ABD doları ya da yüksek likiditeli varlıklarla tam teminat sağlamasını ve yıllık denetimden geçmesini şart koşuyor. Western Union gibi geleneksel finans kurumları için bu düzenleme, hukuki belirsizlikleri büyük ölçüde ortadan kaldırarak kripto entegrasyonunu daha cazip hale getiriyor.Latin Amerika ve Afrika'da pilot uygulamalarWestern Union halihazırda Latin Amerika ve Afrika'da yeni settlement (mutabakat) modelleri test ediyor. Amaç, geleneksel bankacılığın zayıf olduğu bölgelerde mobil cüzdanlar aracılığıyla hem işlem hızını artırmak hem de maliyetleri azaltmak. Şirket, aynı zamanda stablecoin alış-satışı için küresel ölçekte on-ramp ve off-ramp ortaklıkları kurmaya hazırlanıyor.Bu adım, Western Union'ın rekabet baskısı altında kaldığını düşündürüyor. Zira son yıllarda Wise ve Remitly gibi dijital odaklı yeni oyuncular, daha düşük ücretler ve hızlı transfer seçenekleriyle pazarda ciddi pay elde etti. Öte yandan rakiplerinden MoneyGram, geçtiğimiz yıl USDC tabanlı stablecoin transferlerini mümkün kılan MoneyGram Wallet’ı devreye alarak bu alanda ilk hamleyi yapmıştı.VanEck’in kripto varlık araştırma direktörü Matthew Sigel’a göre, Western Union gibi devlerin mobil uygulama indirme sayıları ciddi düşüş yaşıyor. Bu da şirketleri yeni teknolojilere daha hızlı adapte olmaya zorluyor. Stablecoin piyasası şu anda tüm zamanların en yüksek seviyesinde: Piyasa verilerine göre toplam piyasa değeri 262 milyar doları aşmış durumda. Üstelik Ripple CEO’su Brad Garlinghouse ise bu rakamın önümüzdeki birkaç yıl içinde 1-2 trilyon dolara çıkabileceğini öngörüyor. En büyük bazı stablecoinler.

ABD merkezli bankacılık devi JPMorgan Chase, 2026 itibarıyla müşterilerine Bitcoin ve Ethereum gibi kripto varlıkları teminat göstererek kredi verme seçeneğini sunmayı değerlendiriyor. Financial Times tarafından aktarılan bu gelişme, geleneksel finans dünyasının kripto paralara yönelik tavrında yaşanan "U dönüşüne" işaret ediyor. Zira geçmişte Bitcoin’i “dolandırıcılık” olarak niteleyen JPMorgan CEO’su Jamie Dimon’un bu yeni yönelimi, bankanın kripto varlıklar karşısında artık daha pragmatik bir yaklaşım benimsediğini gösteriyor.Kurumsal talep artarken JPMorgan rotayı çevirdiJPMorgan'ın bu adımı, kripto paralara yönelik kurumsal ilginin arttığı bir döneme denk geliyor. BlackRock ve Fidelity gibi dev varlık yöneticileri, Bitcoin spot ETF ürünleriyle sektöre girerken, JPMorgan da müşterilerinin artan taleplerine kulak veriyor. Bankanın, yalnızca ETF temelli ürünler değil, doğrudan kripto varlıklar üzerinden kredi sağlama gibi daha derin bir katılım hedeflediği bildiriliyor.Jamie Dimon, geçmişte Bitcoin’e karşı sert çıkışlarıyla tanınıyordu. 2017 yılında Bitcoin’le işlem yapan çalışanlarını kovmakla tehdit etmişti. Ancak bu söylemler bankaya müşteri kaybettirdiği için Dimon son açıklamalarında daha yumuşak bir ton benimsedi. Mayıs ayında yaptığı açıklamada, “Sigara içmemenizi tavsiye ederim ama içme hakkınızı savunurum. Bitcoin almak isteyenin de hakkını savunurum” diyerek bireylerin tercihine saygı gösterdiğini ifade etti.Kaynaklara göre JPMorgan, Bitcoin ve Ethereum gibi kripto varlıkları doğrudan teminat olarak kabul ederek kredi verme planlarını 2026'nın başlarında hayata geçirmeyi değerlendiriyor. Ancak bu planların henüz netleşmediği ve değişiklik gösterebileceği belirtiliyor.Düzenlemeler hafifliyor, bankalar sektöre ısınıyorBu hamle aynı zamanda ABD’de değişen düzenleyici iklimin de bir yansıması. Geçtiğimiz hafta Başkan Donald Trump’ın imzasıyla yürürlüğe giren “GENIUS Act” adlı yasa, stabil coin (stablecoin) ihraç eden firmalar için federal düzeyde net bir çerçeve sunuyor. Yeni düzenleme, sabitkoin’lerin ABD doları gibi likit varlıklarla tamamen desteklenmesini ve 50 milyar doların üzerinde piyasa değerine sahip ihraççılar için yıllık denetim zorunluluğunu getiriyor. JPMorgan’ın bu ortamda stablecoin sektörüne de adım atmayı değerlendirdiği konuşuluyor.Beyaz Saray’ın 22 Temmuz’da yayımlaması beklenen kripto politikası raporu da sektörde daha “dostane” bir tutumun sinyalini veriyor. Trump yönetiminin, selefi Biden’a kıyasla daha hafif düzenlemelere yönelmesi, büyük bankaların kriptoya yaklaşımını da olumlu yönde etkiliyor.JPMorgan’ın kripto teminatlı kredi planı henüz kesinleşmiş değil, ancak bankanın bu yönde ciddi adımlar attığı açık. Eğer gerçekleşirse, JPMorgan müşterileri Bitcoin ve Ethereum gibi varlıklarını teminat göstererek geleneksel finans sisteminden kredi çekebilecek.Jamie Dimon liderliğindeki JPMorgan’ın bu stratejik değişimi, bir zamanlar “dışlanan” kripto paraların artık finans dünyasının merkezine doğru ilerlediğini gösteriyor.

ENA Teknik AnaliziENA son günlerde güçlü bir yükseliş ivmesi yakalayarak 0,32$ seviyesinden başlayan hareketini hızlı bir şekilde 0,54$ bölgesine kadar taşıdı. Bu sert yükselişin ardından dikkat edilmesi gereken temel faktör hem yatay direnç bölgesi olan 0,66$ – 0,71$ aralığına yaklaşılması hem de bu bölgenin uzun vadeli düşen trendle kesişiyor olması.Yani yükselişin teknik hedefi ile uzun vadeli trendin kesişim bölgesi aynı noktada yer alıyor. Bu durum kar realizasyonlarının hızlanabileceği ve piyasa yönünün yeniden şekillenebileceği bir direnç hattı anlamına geliyor.Teknik Görünüm:Güncel fiyat: 0,5453$Kısa vadede ilk ara direnç: 0,60$ – 0,62$Ana direnç: 0,66$ – 0,71$(düşen trend çizgisiyle çakışan bölge)Bu bölge aşılırsa sonraki hedef: 0,90$Olası geri çekilmelerde destekler: 0,48$ → 0,43$ → 0,40$ Güncel Görünüm Fiyatın geldiği seviye itibarıyla kar realizasyonu ve dalgalanma riski artmış durumda. Ancak mevcut momentum korunursa 0,66$ – 0,71$ bandı kısa vadeli hedef bölgesi olarak izlenebilir.Bu direnç bölgesi aynı zamanda düşen trendin kırılım noktası. Eğer bu alan net şekilde yukarı kırılırsa yükselişin daha da hızlanması beklenebilir. Bu durumda orta vadede 0,90$ üzeri fiyatlamalar da teknik olarak mümkün hale gelir.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

ID Teknik GörünümüID grafiğinde, uzun süredir içinde bulunduğu düşen kanal yapısının üst bandına günlükte 4. kez temas gerçekleşmiş durumda. Güncel fiyat 0,2004$ seviyelerinde ve bu seviye hem düşen kanal üst trendine hem de önemli yatay direnç bölgesi olan 0,1900$ – 0,1984$ aralığına denk geliyor. Fiyatın bu bölgeyi yukarı yönlü kırması, teknik olarak güçlü bir momentumun işareti olabilir.Bu bölgeden gelecek kırılımın ardından ilk hedef olarak 0,2524$ – 0,2635$ direnç bölgesi öne çıkıyor. Bu alan, hem geçmişte sert satışların geldiği bölge olması hem de kanal içi hedefin orta vadeli ilk durağı olması nedeniyle önemli. Aşağı Yönlü Kanal Yapısı Kanal yapısı yukarı yönlü kırılırsa, teknik formasyon gereği hedef kanal boyu kadar yukarı taşınabilir. Bu durumda bir sonraki majör direnç olarak 0,30$ – 0,31$ aralığı gündeme gelecektir.Olası bir ret durumunda ise geri çekilmelerde 0,1900$ ve 0,1664$ seviyeleri destek olarak takip edilmeli. 0,1900$ altına sarkmalar yeniden düşen kanal içi fiyatlamayı gündeme getirebilir.Özet:Fiyat: 0,2004$, direnç aralığı: 0,1900$ – 0,1984$ geçildiKanal üst bandına 4. temas gerçekleştiYukarı yönlü kırılım halinde ilk hedef: 0,2524$ – 0,2635$Kanal kırılım hedefi: 0,30$ – 0,31$Geri çekilmelerde destekler: 0,1900$ → 0,1664$Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

Kripto para dünyasına adım attığınızda karşınıza ilk çıkan sorulardan biri şudur: “Bu dijital varlıkların değeri nasıl bu kadar hızlı değişebiliyor?” Bitcoin’in bir günde binlerce dolar inip çıkabildiği, Ethereum’un piyasa haberlerine göre dalgalandığı bu evrende, özellikle ABD dolarına dayalı stablecoin’ler (stabil coinler), tüm bu fırtınanın ortasında dingin bir liman gibi karşımıza çıkıyor. İşte USDC (USD Coin) tam da bu noktada devreye giriyor. Adından da anlaşılacağı üzere, bu kripto para birimi bir nevi “dijital dolar” olarak çalışıyor. Değeri ABD dolarına bire bir oranla sabitlenmiş bir stabil coin olan USDC, hem kripto dünyasının hızından ve teknolojisinden faydalanmak isteyenler hem de değeri sabit bir dijital varlıkla işlem yapma ihtiyacı duyanlar için tasarlandı. USDC, ilk olarak 2018 yılında Circle ve Coinbase gibi sektörün önde gelen iki güçlü isminin ortak girişimiyle kurulan Centre konsorsiyumu tarafından piyasaya sürüldü. Temel amacı, blockchain teknolojisinin sağladığı şeffaflık ve hız avantajlarını, geleneksel finans sisteminin istikrarı ile birleştirmekti. Başlangıçta Ethereum ağı üzerinde ERC-20 standardında bir token olarak geliştirilen USDC, zamanla Solana, Avalanche, Tron, Arbitrum gibi birçok farklı blockchain ağına da entegre edilerek geniş bir kullanım alanı kazandı.Peki USDC’yi diğer kripto paralardan ayıran şey ne? Belki de en önemli fark, her bir USDC’nin gerçek dünyada bir ABD doları veya ona eşdeğer yüksek kaliteli likit varlıklarla birebir destekleniyor olması. Yani teoride değil, pratikte de “1 USDC = 1 USD” olacak şekilde tasarlanmış bir yapıdan söz ediyoruz. Bu sayede kullanıcılar, ellerindeki dijital varlıkların arkasında somut bir değer olduğunu bilerek gönül rahatlığıyla işlem yapabiliyor. Volatilitesi düşük olduğu için özellikle ticaret, tasarruf ve anlık ödemeler gibi kullanım senaryolarında oldukça cazip bir alternatif sunuyor.Bu rehberde USDC’nin tam olarak ne olduğunu, nasıl çalıştığını, kimler tarafından geliştirildiğini, hangi blockchainlerde yer aldığını ve neden dijital ekonomi dünyasında bu kadar önemli bir yere sahip olduğunu detaylarıyla ele alacağız. Hazırsanız, "USDC nedir?", "USDC coin nedir?", "USDC nasıl çalışır?" gibi sorular çerçevesinde dijital doların hikayesine birlikte bakalım.USDC’nin Tanımı ve Ortaya ÇıkışıUSDC yani USD Coin, isminden de anlayabileceğiniz gibi dijital dünyanın “doları” olma iddiasıyla yola çıkan bir stabil coin. Kulağa oldukça basit gelse de aslında bu sadelik, arkasında güçlü bir yapı ve detaylı bir planlama barındırıyor. Gelin, USDC’nin ne olduğuna ve nasıl ortaya çıktığına biraz daha yakından bakalım.Öncelikle şu temel özelliğini netleştirelim: 1 USDC her zaman yaklaşık 1 ABD doları eder. Yani bu coin’in fiyatı Bitcoin veya Ethereum gibi bir gün yükselip ertesi gün düşmez. USDC'nin görevi sabit kalmak. Coinbase’in ilk duyurusunda da altı çizildiği gibi, bu coin “bir Amerikan dolarının bire bir temsili” olarak tasarlandı. Bu yönüyle özellikle ödeme işlemleri, para transferleri ya da kripto dünyasında stabil kalmak isteyen yatırımcılar için oldukça cazip bir araç haline geldi.Ama “bir dijital varlık nasıl sabit kalabiliyor?” diye merak ediyorsanız, burada işin içine rezerv sistemi giriyor. Şöyle düşünün: Her basılan USDC’nin karşılığında, gerçek dünyada bir dolarlık bir değer bir yerde tutuluyor. Bu varlıklar ya doğrudan nakit olarak ya da kısa vadeli, güvenli finansal araçlar (örneğin ABD Hazine bonoları) şeklinde saklanıyor. Circle, bu rezervlerin büyük ve güvenilir finansal kurumlarda tutulduğunu açıkça belirtiyor ve her ay bağımsız denetim firmaları tarafından kontrol ediliyor. Yani kullanıcılar, “bu coinin arkasında gerçekten bir şey var mı?” diye düşünmek zorunda kalmadan işlem yapabiliyor.USDC’nin bir diğer güzel özelliği ise sadece Ethereum ile sınırlı kalmaması. İlk çıktığında evet, ERC-20 standardıyla Ethereum üzerinde yayınlandı. Ancak zamanla büyüdü, gelişti ve çok daha fazla blockchain ağında yer almaya başladı. Artık Solana, Algorand, Avalanche, Flow, TRON, Stellar, Hedera ve Arbitrum gibi pek çok farklı zincirde USDC kullanmak mümkün. Bu sayede kullanıcılar, transfer yaparken zincir seçme özgürlüğüne sahip oluyor ve işlemleri daha hızlı, daha düşük maliyetle gerçekleştirebiliyorlar.Peki bu USDC’yi kim yarattı? Arkasında kim var? Cevap: Centre Konsorsiyumu. Burası iki büyük ismin, yani Circle ve Coinbase’in ortak girişimi. Circle; Boston merkezli, finansal teknoloji alanında faaliyet gösteren ve ABD regülasyonlarına uygun şekilde çalışan bir şirket. CEO’su Jeremy Allaire. Coinbase ise Brian Armstrong’un liderliğinde dev bir kripto para borsası. Bu iki deneyimli şirketin güçlerini birleştirmesiyle ortaya çıkan USDC, sadece teknolojik altyapısıyla değil, aynı zamanda regülasyonlara uygunluğu ve şeffaf yapısıyla da güven kazanmış durumda.Özetle USDC, hem teknolojik olarak güçlü bir yapıya sahip, hem de arkasında ciddi bir rezerv sistemiyle desteklenen; bir yandan geleneksel finansla, diğer yandan kripto dünyasıyla köprü kuran oldukça sağlam bir stablecoin. Üstelik her geçen yıl daha fazla zincirde yer alarak ulaşılabilirliğini artırmaya devam ediyor.USDC’nin Tarihçesi: Önemli Dönüm NoktalarıUSDC’nin hikâyesi, kripto dünyasında istikrar arayanlar için adeta bir dönüm noktası sayılabilecek gelişmelerle dolu. 2018’de temelleri atılan bu dijital dolar, sadece sabit fiyatıyla değil, arkasındaki güçlü destek yapısıyla da kısa sürede öne çıktı. Şimdi gelin, USDC’nin adım adım nasıl bugünkü konumuna geldiğine birlikte bakalım.2018: Lansman ve ilk adımlarUSDC’nin doğumu, 23 Ekim 2018’de Circle ve Coinbase’in ortak girişimi olan Centre konsorsiyumu tarafından duyuruldu. O günlerde kripto ekosisteminde stabil coin’ler henüz yaygınlaşmamıştı ve USDC’nin vizyonu oldukça netti: 1 USDC, Ethereum blockchaini üzerinde bire bir ABD dolarının dijital temsili olacaktı. Lansmanla birlikte Coinbase ve Circle kullanıcıları, mobil ya da web uygulamaları üzerinden USDC alıp satmaya başladı. Tanıtımlarda altı çizilen nokta ise, her USDC’nin gerçekten bir dolar ile desteklendiği ve bunun şeffaflıkla doğrulandığıydı. O dönem için bu yaklaşım, stabil coin dünyasında yeni bir güven standardı yarattı.2020: DeFi rüzgârıyla yükseliş2020 yılı, DeFi’ın (Merkeziyetsiz Finans) patlama yaptığı yıl olarak kayıtlara geçti. Uniswap, Compound, Aave gibi DeFi protokolleri rekor işlem hacimlerine ulaştı ve USDC de bu yeni dönemin gözdesi hâline geldi. Likidite sağlama, teminat gösterme ve borç alma gibi işlemlerde USDC, en çok tercih edilen stablecoinlerden biri oldu. Eylül 2020 itibarıyla dolaşımdaki USDC miktarı 2 milyar doları aştı ve piyasa değeri açısından dünyanın en büyük 15 kripto parasından biri haline geldi. Circle’ın verilerine göre o dönemde Compound ve dYdX gibi platformlarda tutulan fonların yaklaşık %40’ı USDC ile işlem görmekteydi. Yani yatırımcılar, kazanç hedeflerken bir yandan da stabil kalmayı USDC ile sağlamayı tercih ediyordu.2022: Çok zincirli yayılım2022’ye geldiğimizde USDC artık sadece Ethereum üzerinde çalışan bir varlık değildi. Circle, daha fazla kullanıcıya ulaşabilmek ve işlem maliyetlerini düşürmek için çok zincirli genişleme stratejisini devreye aldı. Ocak ayında Flow ağına adım atan USDC, aynı yıl içinde Solana, Avalanche, Algorand, Stellar ve Hedera gibi blockchainlerde de yerini aldı. Özellikle Solana gibi hızlı ve ucuz işlem sunan ağlarda USDC ile DeFi işlemleri ve NFT alımları oldukça yaygınlaştı. USDC'yi destekleyen blockchainler. Bu dönemde Circle ayrıca zincirler arası hareketliliği kolaylaştıran Cross-Chain Transfer Protocol (CCTP) gibi çözümleri devreye aldı. Bu sayede kullanıcılar, farklı blockchain ağları arasında USDC transferini daha hızlı ve güvenli şekilde gerçekleştirmeye başladı. 2023: Şeffaflıkta yeni dönemUSDC'nin arkasındaki en büyük güven unsuru, kuşkusuz şeffaflık. Circle, 2023 boyunca bu konuyu daha da ciddiye aldı ve rezerv bilgilerini haftalık olarak güncellemeye başladı. Ayrıca Big Four olarak bilinen dört büyük denetim firmasından biri her ay düzenli olarak rezervleri denetledi ve raporladı. Bu sayede piyasadaki tüm USDC’lerin gerçekten karşılığı olup olmadığı herkes tarafından kontrol edilebilir hâle geldi.Ayrıca Circle, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), Para Birimi Denetleme Ofisi (OCC) ve diğer düzenleyici otoritelerle iletişimini artırarak, regülasyon uyumluluğu konusunda daha proaktif bir yaklaşım sergilemeye başladı. Bu çaba, USDC’yi sadece kripto alanında değil, geleneksel finans dünyasında da daha güvenilir bir seçenek haline getirdi. Böylece, "USDC coin güvenilir mi?" diyenlere de cevap vermiş olalım.2024, 2025: Regülasyon ve kurumsallaşma adımları2024 ve 2025 yılları USDC için dönüm noktası niteliğindeydi. Circle, ABD’deki yeni stablecoin yasalarına (örneğin Senate GENIUS Act gibi) uyum sağlamak amacıyla kapsamlı çalışmalar yürüttü. Aynı yıl içerisinde, USDC’nin günlük işlem hacmi birçok gün Tether (USDT)’yi bile geride bıraktı. Bu, piyasa güveninin ciddi biçimde USDC’ye kaydığını gösteriyordu.Circle ayrıca kurumsallaşma adımlarını hızlandırdı. ABD Menkul Kıymetler Borsası’nda halka arz için hazırlıklar yaptı ve 2025’te dijital para alanında ilk ulusal banka olmak için OCC’ye başvuruda bulundu. Bunlara ek olarak, Circle; BitLicense, eyalet bazında para transfer lisansları gibi düzenleyici onayları ilk benimseyen stablecoin şirketi olarak ön plana çıktı. Böylece USDC, hem teknoloji hem hukuk hem de finans açısından en kapsamlı şekilde denetlenen ve uyumlu hâle getirilen projelerden biri oldu.USDC Neden Değerli?Kripto dünyasında yüzlerce, hatta binlerce coin arasında neden USDC bu kadar öne çıkıyor? USD coin avantajları neler? Neden yatırımcılar, trader’lar, geliştiriciler ve hatta sıradan kullanıcılar onu tercih ediyor? Bu soruların cevabı aslında USDC’nin sunduğu net ve güçlü avantajlarda gizli. Gelin, bu dijital doların neden bu kadar değerli olduğuna birlikte göz atalım.Fiyat istikrarı: Kripto fırtınasında güvenli bir limanKripto paralarda yaşanan ani fiyat değişimleri herkesin malumu. Bitcoin bir günde %10 düşebilir, Ethereum birkaç saatte sert sıçrayışlar yapabilir. Ama USDC hep sabit. Değeri 1:1 oranında ABD dolarına sabitlendiği için, bir USDC her zaman yaklaşık bir dolara eşdeğer. Özellikle kriptoyu ödeme aracı olarak kullanmak isteyenler için bu büyük avantaj olarak görülüyor.Geniş ekosistem: USDC her yerdeUSDC bugün kripto dünyasının tam ortasında yer alıyor. Compound, Aave, Uniswap gibi platformlarda teminat olarak kullanılıyor, likidite havuzlarında önemli rol oynuyor. Hatta NFT pazarlarında bile ödeme yöntemi olarak karşımıza çıkıyor.Ayrıca, merkezi borsalarda da Circle USDC neredeyse her yerde. Coinbase, Binance, OKX gibi büyük borsalar USDC’yi destekliyor; cüzdan uygulamaları USDC gönderme-alma işlemlerine olanak tanıyor. Circle’a göre, mevcut durumda 23 blockchain USDC’yi destekliyor. Bu ağlar şu şekilde:1. Algorand2. Aptos3. Arbitrum4. Avalanche5. Base6. Celo7. Codex8. Hedera9. Ethereum10. Linea11. NEAR12. Noble13. Optimism14. Polkadot15. Polygon PoS16. Solana17. Sonic18. Stellar19. Sui20. Unichain21. World Chain22. XRPL23. zkSyncVeriler de bunu doğruluyor: Messari gibi analiz firmalarına göre USDC, DeFi işlemlerinde ve zincir üstü hacimlerde Tether’den sonra en çok işlem gören ikinci stablecoin konumunda. Sabit değerli olması sayesinde kullanıcılar, arbitraj fırsatları yaratabiliyor ve düşük riskle getiri elde etme stratejileri geliştirebiliyor.Finansal erişim: Banka hesabı olmadan dijital dolarUSDC’nin değerli olmasının en anlamlı yanlarından biri de şu: Herkes için erişilebilir bir dolar alternatifi sunması. Gelişmiş ülkelerde banka hesabı açmak kolay olabilir, ama dünya genelinde milyarlarca insan hâlâ temel finansal hizmetlere ulaşamıyor.Ancak bir internet bağlantınız ve bir kripto cüzdanınız varsa, USDC ile anında “dolar” sahibi olabilirsiniz. Para gönderebilir, saklayabilir, ödeme yapabilirsiniz. Özellikle ekonomik krizin yaşandığı ülkelerde, insanlar ulusal paralarının değer kaybetmesini önlemek için stablecoinleri tercih ediyor. Galaxy Digital gibi araştırmalar, bu bölgelerde USDC ve benzeri varlıkların bir tür dijital koruma kalkanı gibi kullanıldığını gösteriyor.Şeffaflık ve denetimUSDC’nin büyük bir rezervi var, bağımsız denetim firmaları her ay bu rezervleri inceliyor ve sonuçları kamuoyuna açıklıyor. Circle’ın rezervleri, şirketin kendi bilançosundan ayrı tutuluyor ve sıkı regülasyonlara tabi olarak yönetiliyor. Ayrıca BitLicense, eyalet bazlı para transfer lisansları gibi resmî belgelerle bu sürecin hukuki temelleri de güçlendirilmiş durumda. Circle, USDC’yi “saklanan değer enstrümanı” olarak regülatörlere kabul ettirmeyi başaran ilk şirketlerden biri. Circle'ın USDC rezervini gösteren bir grafik. Kaynak: Circle USDC’nin Kurucusu Kimdir?USDC’nin arkasındaki ekip, sıradan bir startup grubu değil; kripto dünyasında ses getirmiş, hem finans hem teknoloji tarafında kendini kanıtlamış iki devin ortaklığından doğan güçlü bir yapısı var. Peki bu güçlü ortaklıkta kimler var?USDC’nin teknik ve hukuki çerçevesi, Centre adlı bir konsorsiyumun çatısı altında oluşturuldu. Bu konsorsiyum, iki büyük isimden oluşuyor: Circle ve Coinbase. İkisi de kripto ekosisteminin önde gelen aktörlerinden. Ama Centre’ın asıl amacı sadece bir ürün geliştirmek değildi; aynı zamanda blockchain altyapısında şeffaf, regülasyonlarla uyumlu ve kullanıcı dostu bir dijital dolar inşa etmekti.Circle, ABD’nin Boston kentinde kurulan bir fintech firması. Arkasında ise oldukça deneyimli iki isim bulunuyor: Jeremy Allaire (CEO) ve Sean Neville (eski CTO). Jeremy Allaire, aslında teknoloji dünyasında uzun yıllardır tanınan biri; daha önce Allaire Corporation gibi yazılım şirketlerinin kuruculuğunu da üstlenmişti. Blockchain ve dijital para vizyonunu erken dönemde benimseyen Allaire, Circle ile bu alanın öncülerinden biri hâline geldi.Circle, sadece teknik altyapısıyla değil, regülasyonlarla olan uyum süreciyle de dikkat çekiyor. Örneğin, şirket New York Finansal Hizmetler Departmanı’ndan “BitLicense” alan ilk kripto şirketlerinden biri oldu. Ayrıca ABD’nin birçok eyaletinde para transferi lisansı sahibi. Bu yapı sayesinde USDC, daha ilk günden itibaren düzenleyici otoriteler nezdinde güvenilir bir varlık olarak görülmeye başladı.USDC’nin sahneye çıkışında büyük rol oynayan diğer isim ise Coinbase. Kurucuları Brian Armstrong ve Fred Ehrsam, kripto paraların geniş kitlelere ulaşmasında öncü bir misyon üstlendi. Coinbase’in hâlihazırda milyonlarca kullanıcıya sahip olması, USDC’nin kısa sürede geniş bir kitle tarafından kullanılmasına olanak tanıdı. İlk USDC işlemleri, doğrudan Coinbase kullanıcıları aracılığıyla gerçekleşti. Böylece stabil coin konsepti, geniş bir ekosistemde aktif şekilde kullanılmaya başlandı.Sık Sorulan Sorular (SSS)USDC hakkında şimdiye kadar oldukça kapsamlı bir yolculuk yaptık. Stabil coin nedir, USDC nasıl ortaya çıktı, neden önemli ve nasıl kullanılır gibi pek çok detaya değindik. Yine de aklınızda hâlâ bazı net cevaplar arayan sorular olabilir. Bu bölümü, sıkça merak edilen konulara hızlıca göz atmanız için hazırladık. İşte USDC ile ilgili en çok sorulan sorular ve yanıtları…USDC nedir ve nasıl çalışır? USDC, ABD dolarına sabitlenmiş bir stabil coindir. Kullanıcılar Circle veya Coinbase hesapları aracılığıyla veya destekleyen kripto platformlarından USDC alıp cüzdanlarına aktarabilir. Blockchain üzerinde transfer edilen USDC’yi, istedikleri zaman 1:1 oranında dolara çevirebilirler. Circle’ın merkezi altyapısı sayesinde her USDC, desteklenen rezervlerle garanti altına alınmıştır.USDC güvenilir mi, rezervi var mı? Evet, USDC güvenilir bir stabil coindir. Her bir USDC, ABD doları veya benzer nakit araçlarla desteklenen rezervlerde tutulur. Circle bu rezervleri her ay bağımsız denetçilerle kontrol ettirir ve raporlar. Ayrıca şirket, ABD düzenleyicilerinin belirlediği standartlara uyarak şeffaf raporlar yayımlar. Tüm bunlar USDC’nin arkasındaki değer önerisinin somut kanıtlarıdır.USDC ile USDT arasındaki fark nedir? USDC ve USDT, her ikisi de dolara sabitlenmiş stabil coin’lerdir ancak aralarında bazı farklar bulunur. USDC, daha fazla regülasyon uyumu ve şeffaflık sunarken, rezervleri tamamen nakit ve Hazine bonoları gibi düşük riskli varlıklarla desteklenir. USDT ise daha geniş bir rezerv yapısına sahiptir ve piyasada genellikle daha yüksek likidite sunar. USDC kurumsal kullanımda, USDT ise hızlı ve yaygın işlemlerde daha çok tercih edilir. İkisi arasındaki farkı şu şekilde özetleyebiliriz:ÖzellikUSDC (USD Coin)USDT (Tether)İhraç EdenCircle (Centre Konsorsiyumu, Coinbase ortaklığıyla)Tether LimitedBlokzincir DesteğiEthereum, Solana, Avalanche, Arbitrum, Flow, Algorand, Stellar, Hedera vb.Ethereum, TRON, Solana, Algorand, OMG Network, Avalanche vb.Kullanım AlanıDeFi protokolleri, ödemeler, dijital dolar erişimiLikidite sağlama, borsa işlemleriPiyasa AlgısıKurumsal yatırımcılara daha uygun, güvenilirDaha geniş kullanıcı tabanı ama regülasyon kaygıları varStablecoin Piyasa Payıİkinci sırada (USDT’nin ardından)En büyük stabil coin USDC hangi ağlarda kullanılabilir? USDC, birçok blockchain ağı üzerinde mevcuttur. Başlangıçta Ethereum ağı ERC-20 token’ı olarak çıktı. Bugün USDC, 23 ağda yer alıyor. En popüler olanlardan Solana, Flow, Algorand, Stellar, Avalanche, Arbitrum, Hedera gibi birden çok zincirde yerel olarak bulunur. Yani kullanıcılar favori blockchainlerden birini seçip USDC ile işlem yapabilirler. Çapraz zincir transferlerine de uygun altyapılar mevcuttur.USDC nasıl temin edilir, nereden alınır? En kolay yol, kripto para borsaları ve platformlarıdır. USDC, Coinbase dahil birçok büyük borsada alınıp satılabilir. Coinbase’in yanında Binance, OKEx, Huobi, Bitstamp gibi borsalar ya da Poloniex, Uniswap gibi merkeziyetsiz borsalar aracılığıyla USDC edinebilirsiniz. Ayrıca Circle’ın web sitesi ve uygulaması üzerinden doğrudan fiat yatırarak USDC satın almak mümkündür. Özetle, kripto borsalar veya Circle/Center platformları, USDC temini için tercih edilen kanallardır.USDC bir yatırım aracı mıdır yoksa sadece ödeme aracı mı? USDC temel olarak ödeme ve likidite aracı olarak tasarlanmıştır; değeri sabit olduğu için genellikle fiyat spekülasyonundan ziyade güvenli bir değişim aracı olarak kullanılır. Bununla birlikte bazı kullanıcılar USDC’yi DeFi uygulamalarında kullanarak faiz veya ödül getiri sağlama amacıyla değerlendirmektedir. Örneğin çeşitli protokollerde USDC yatırıp %2–8 arasında yıllık getiri kazanılabilir. Ancak bu durumda bile yatırımcı, kripto varlığın volatilitesi yerine sabit bir varlık üzerinden getiriyi sabitlemiş olur. Kısacası USDC, öncelikle bir dijital ödeme ve değer saklama aracı iken, ekosistemde bazı kullanıcılar tarafından getiri sağlamak için de kullanılabilmektedir. Kripto varlıklar arasında istikrar arıyorsanız, USDC ve diğer stabil coin’leri detaylıca incelediğimiz JR Kripto rehberlerini kaçırmayın.

Yeni kurulan The Ether Machine şirketi, Ethereum (ETH) odaklı getiriler sunmayı hedefleyen devasa bir halka arz adımıyla dikkat çekiyor. Şirket, Nasdaq’ta işlem gören özel amaçlı satın alma şirketi (SPAC) Dynamix Corporation ile birleşerek halka açılacağını duyurdu. Anlaşmanın 2025’in dördüncü çeyreğinde tamamlanması bekleniyor.Halka arz süreci tamamlandığında, Ether Machine, “ETHM” sembolüyle Nasdaq borsasında işlem görecek. Şirketin hedefi ise net: Ethereum’a kurumsal düzeyde, düzenlenmiş ve şeffaf bir şekilde yatırım yapılmasını sağlamak. Ether Machine’in bilançosunda lansman anında 400.000’den fazla ETH (yaklaşık 1.52 milyar dolar) bulunduracağı belirtiliyor. Bu da onu, halka açık en büyük Ethereum varlığına sahip şirket konumuna taşıyacak.Andrew Keys’ten dev katkıEther Machine’in kurucuları arasında, Ethereum’un gelişiminde öncü rol üstlenen önemli isimler yer alıyor. Özellikle Andrew Keys’in katkısı dikkat çekiyor. Keys, ConsenSys’in ilk üyelerinden biri olarak Microsoft ile ortak Ethereum çözümleri geliştirmiş, daha sonra Enterprise Ethereum Alliance’ın kurucu ortaklarından biri olmuştu. Keys’in Ether Machine’e yaklaşık 645 milyon dolar değerinde, yani 169.984 ETH katkıda bulunduğu belirtildi.Bunun yanında, 1Roundtable / 10T Holdings, Archetype, Blockchain.com, Kraken ve Pantera Capital gibi önde gelen kurumsal yatırımcılar da şirkete toplamda 800 milyon doların üzerinde sermaye sağlama sözü verdi. Dynamix’in kasasında bulunan 170 milyon dolarlık nakitle birlikte, birleşmeden elde edilecek toplam brüt gelir 1.6 milyar doları aşacak.Kurumsal Ethereum getirisi hedefleniyorEther Machine’in vizyonu, yalnızca bir Ethereum yatırım aracı olmak değil. Şirket, Ethereum ağı üzerindeki stake ve restake işlemleri yoluyla ETH cinsinden getiri sunmayı amaçlıyor. Aynı zamanda DeFi protokolleri üzerinden yönetilen, profesyonelce risk analizine tabi tutulmuş stratejilerle kurumsal yatırımcılara Ether bazlı gelir imkânı sağlayacak.Şirketin CEO’su olarak atanan David Merin, daha önce ConsenSys’in kurumsal gelişim başkanıydı ve burada 700 milyon doları aşkın fon toplama süreçlerine öncülük etmişti. Yönetim kurulu başkan yardımcılığı görevini ise, Morgan Stanley geçmişine sahip deneyimli finansçı Jonathan Christodoro üstlenecek.Ethereum ekosistemine yatırımEther Machine, Ethereum’un yalnızca bir yatırım varlığı değil, aynı zamanda bir teknoloji altyapısı olduğunu vurguluyor. Bu nedenle şirket, Ethereum tabanlı projelere erken aşama yatırım yapmayı, açık kaynak katkıları sunmayı ve sektörle ilgili araştırma-yayın faaliyetleri yürütmeyi planlıyor. Ayrıca kurumsal yatırımcılara özel stake altyapısı ve blok oluşturma gibi hizmetler de sunulacak.Son yıllarda kripto odaklı şirketlerin SPAC yoluyla borsaya açılması hız kazanmıştı. Ancak Ether Machine’in büyüklüğü, bu trendde yeni bir rekor olabilir. Şirketin halka arz sonrası Ethereum varlığı, SharpLink Gaming’in 353.000 ETH ve BitMine Immersion’ın 300.657 ETH’lik rezervlerini geride bırakacak.Anlaşma, hem Ether Machine hem de Dynamix yönetim kurulları tarafından onaylandı. Hissedarların da onay vermesiyle birlikte işlem tamamlanacak ve Ether Machine, Ethereum’un kurumsal yatırım tarafında yeni bir çağın temsilcisi olarak Nasdaq’ta yerini alacak.Son olarak, yazım sırasında Ethereum'un 3.808 dolardan işlem gördüğünü belirtelim:

EDU Teknik AnalizEDU grafiğine baktığımızda düşen kama formasyonunun hedefi doğrultusunda yukarı yönlü kırılım yaşadığını görüyoruz. Kırılım gerçekleştikten sonra sağlıklı bir şekilde retestini gerçekleştirmiş ve adım adım 0,148$ - 0,156$ direnç bölgesini aşmış durumda. Bu bahsettiğimiz bölgenin üzerinde kalması kısa vadede pozitiftir. Düşen kamanın hedefi 0,216$ olarak karşımıza çıkıyor. Buraya giderken önünde 0,184$ direnci de bulunuyor. Kısa orta vadede 0,216$ - 0,229$ aralığı hedef ve önemli direnç olarak takip edilebilir. Düşen Kama Formasyonu Kırılımı Bulunduğu bölgeyi aşamaması durumunda dediğimiz gibi 0,148$ kritik bir seviye olarak karşımıza çıkıyor. Bu seviyenin altında hem kamanın trend desteği hem de yatay bölge olan 0,124$ alanı destek görevi görecektir.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

Dijital varlık devi CoinShares’ın son haftalık verilerine göre kripto varlık yatırım ürünleri, geçtiğimiz hafta tarihin en yüksek haftalık fon girişini yaşayarak 4,39 milyar dolarlık rekor bir seviyeye ulaştı. Bu artışla birlikte 2025 yılı başından bu yana toplam giriş miktarı 27 milyar dolara yükselirken, yönetilen varlıklar (AuM) da 220 milyar dolar ile tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı.Ethereum göz kamaştırdı, Bitcoin geride kaldıBu haftanın yıldızı şüphesiz Ethereum oldu. ETH ürünleri 2,12 milyar dolarlık haftalık girişle kendi rekorunu neredeyse ikiye katladı. 2025 yılındaki toplam giriş miktarı 6,2 milyar dolara ulaşarak 2024 yılının toplamını şimdiden geçmiş durumda. Son 13 haftada kaydedilen sürekli girişler, Ethereum'un toplam varlıklarının %23’üne denk geliyor.Bitcoin’e olan ilgi devam ederken, bu hafta 2,2 milyar dolarlık bir giriş gerçekleşti. Bu rakam, geçen haftaki 2,7 milyar dolarlık seviyenin altında kalsa da BTC hâlâ yatırımcıların gözdesi. Bitcoin ETP’leri (borsa işlem gören ürünler), toplam BTC borsa hacminin %55’ini oluşturdu ve büyük yatırımcı ilgisini yansıtmayı sürdürdü.Altcoin cephesinde Solana, XRP ve Sui parlıyorEthereum ve Bitcoin dışında; altcoinlerde de ciddi hareketlilik gözlendi. Solana 39,1 milyon dolar, XRP 36,1 milyon dolar ve Sui 9,3 milyon dolar ile dikkat çeken girişler yaşadı. Bununla birlikte çoklu varlık (multi-asset) ürünlerinden 16,4 milyon dolar çıkış yaşandı. XRP'deki toplam aylık çıkış ise 57,3 milyon doları buldu. Litecoin, Cardano ve Chainlink gibi bazı projelere ise sınırlı da olsa girişler oldu. Altcoinlere yönelik veriler şu şekilde:Ethereum (ETH): 2.118,7 milyon dolar girişSolana (SOL): 39,1 milyon dolar girişXRP: 36,1 milyon dolar girişSui: 9,3 milyon dolar girişCardano (ADA): 0,3 milyon dolar girişChainlink (LINK): 0,9 milyon dolar giriş Coğrafi dağılım: ABD tek başına zirvedeFon girişlerinin büyük bölümü ABD merkezli gerçekleşti. Sadece ABD'den gelen 4,36 milyar dolarlık giriş, toplam haftalık akışın neredeyse tamamını oluşturdu. İsviçre 47,3 milyon dolar, Hong Kong 14,1 milyon dolar ve Avustralya 17,3 milyon dolarlık katkılarla pozitif bölgede yer aldı. Buna karşın Brezilya (-28,1 milyon dolar), Almanya (-15,5 milyon dolar) ve İsveç (-21 milyon dolar) gibi bazı ülkelerde çıkışlar gözlendi.iShares zirvede, Grayscale kan kaybediyorHaftanın en büyük kazananı, 4,3 milyar dolarlık devasa girişle iShares ETF’leri oldu. Grayscale, sadece 135 milyon dolarlık sınırlı girişe rağmen yıl genelinde hâlâ 1,3 milyar dolarlık çıkışla negatif bölgede. ARK Invest ve Fidelity gibi diğer büyük isimlerde karışık sonuçlar görülürken, CoinShares XBT ürünleri de haftayı 25 milyon dolarlık çıkışla kapattı.
