Haberler
Altcoin Haberleri
Altcoin ile ilgili tüm makale ve haberlere göz atın. Altcoin hakkında en son haberler, analizler ve görüşler.
Kripto para borsası OKX, ekosisteminin yerel token’ı olan OKB için radikal bir tokenomik güncelleme açıkladı. Şirket, tek seferde yaklaşık 65,26 milyon OKB token’ı yakacağını duyurdu. Bu yakımın ardından toplam arz 21 milyon ile sınırlandırılacak. Gelişme, piyasada büyük yankı uyandırırken OKB fiyatında adeta patlama yaşandı.13 Ağustos sabah saatlerinde açıklanan güncelleme, yatırımcıların FOMO (fırsatı kaçırma korkusu) duygusunu tetikledi. OKB, gün içinde yüzde 170’ten fazla yükselerek 124 dolar seviyesine ulaştı. Bazı piyasa verilerine göre ise token, anlık olarak yüzde 200 artışla 134 doları gördü. OKX’te köklü değişimOKX, duyurusunda geçmiş geri alım programlarıyla toplanan ve şirket rezervlerinde tutulan 65 milyondan fazla OKB’nin yakılacağını belirtti. Böylece hem dolaşımdaki hem de toplam arz önemli ölçüde azalacak.Bununla birlikte, OKB akıllı sözleşmesi de güncellenecek. Güncelleme ile token basma (mint) ve manuel yakım yetkileri tamamen kaldırılacak. Bu hamle, arzın kalıcı olarak sınırlanmasını ve token ekonomisinin daha şeffaf hale gelmesini hedefliyor.OKTChain sonlanıyorBorsanın planları arasında, kendi zinciri olan OKTChain’in kapatılması da yer alıyor. Mevcut OKT token’ları, 13 Temmuz-12 Ağustos 2025 tarihleri arasındaki ortalama kapanış fiyatları baz alınarak OKB’ye dönüştürülecek. OKTChain, 1 Ocak 2026 tarihine kadar çalışmaya devam edecek.OKX’in açıkladığı zaman çizelgesine göre:13 Ağustos: OKT işlemleri durduruldu.13 Ağustos: OKB’nin ETH L1 ağına çekim işlemleri kapatıldı.15 Ağustos: OKT’ler otomatik olarak OKB’ye dönüştürülecek.15 Ağustos: Tek seferlik OKB yakımı yapılacak, ardından zincir üzerinde akıllı sözleşme ile kalıcı yakım gerçekleşecek.18 Ağustos: OKB akıllı sözleşmesi güncellenerek mint ve burn yetkileri kaldırılacak.Diğer borsa token’larına etkisiOKB’deki sert yükseliş, diğer merkezi borsa token’larını da pozitif etkiledi.Bitget’in BGB token’ı %15,5 artışla 4,97 dolara,Gate.io’nun GT token’ı %31,1 artışla 19,16 dolara,Binance’in BNB token’ı ise %2,5 artışla 849 dolara yükseldi.Ayrıca OKX’in bağlı olduğu OK Group’un Hong Kong’da işlem gören OKLink hisseleri de %26,09 arttı.

ABD’nin Delaware eyaletinin resmi şirket kayıt portalında, Grayscale Cardano Trust ETF ve Grayscale Hedera Trust ETF isimli iki yeni varlık kaydı ortaya çıktı. Bu gelişme, Bitcoin ve altcoin varlık yönetim devi Grayscale’in, Cardano (ADA) ve Hedera (HBAR) için spot borsa yatırım fonu (ETF) başlatma hazırlığında olabileceğine işaret ediyor.Söz konusu kayıtlar 12 Ağustos tarihini taşıyor ve her iki fon da genel yasal tröst yapısında listeleniyor. Geçmişte benzer kayıtlar, genellikle ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) yapılan S-1 başvurularının öncesinde görülmüştü. S-1 dosyaları, bir ETF’nin borsada işlem görebilmesi için zorunlu adımlar arasında yer alıyor.SEC, bu yılın başlarında NYSE Arca’nın Grayscale’in spot Cardano ETF’si için yaptığı 19b-4 form başvurusunu ve Nasdaq’ın Hedera ETF’si için sunduğu formu resmi olarak kabul etmişti. Bu kabul, düzenleyici inceleme sürecinin ilk aşamasını oluşturuyor.İlk altcoin ETF kayıtlarıBu yeni kayıtlar, Grayscale’in Delaware portalında Cardano ve Hedera için yaptığı ilk altcoin ETF tröst kayıtları oldu. Şirketin daha önce Dogecoin, Filecoin, Avalanche ve Bittensor gibi diğer altcoin’ler için yatırım tröst kayıtları bulunuyordu. Grayscale'in mevcut tröst'leri. Kaynak: Grayscale Aynı gün içinde Grayscale, Sui blockchain ekosisteminde faaliyet gösteren DeepBook ve Walrus projelerinin yerel token’larına yatırım imkânı sunan iki yeni yatırım tröstünü de duyurdu. Bu projeler, ticaret ve veri altyapısı sağlama konularında uzmanlaşmış durumda.ABD’de altcoin ETF hamlesi güçleniyorPiyasa analistlerine göre bu adımlar, ABD’li varlık yöneticilerinin altcoin tabanlı ETF’lere yönelik genişleme stratejisinin bir parçası. Bitcoin ve Ethereum tabanlı spot ETF’lerin ticari başarısı, kurumsal yatırımcıların daha geniş bir kripto varlık yelpazesine düzenlenmiş yollarla erişme talebini artırıyor.Cardano, araştırma odaklı geliştirme modeli ve ölçeklenebilirliğe verdiği önem ile bilinirken; Hedera, kurumsal kullanım senaryolarına odaklanan alternatif bir dağıtık defter teknolojisi sunuyor. Bu nedenle her iki varlık için spot ETF’lerin onaylanması, yatırımcılara geleneksel piyasa yapısı üzerinden güvenli erişim imkânı sağlayabilir.Düzenleyici ortam olumluSon dönemde ABD’de düzenleyici ortam, bu tür ürünler lehine şekilleniyor. Daha önce de bildirdiğimiz üzere SEC’in, spot Bitcoin ve Ethereum ETF’leri için in-kind redemption (doğrudan varlıkla geri ödeme) mekanizmasını onaylaması, diğer kripto varlıklara yönelik başvuruların da artmasına zemin hazırladı.Ayrıca SEC, Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC) ile birlikte “Project Crypto” adı verilen bir girişim yürütüyor. Bu proje, dijital varlıkların ABD yasaları çerçevesinde nasıl sınıflandırılacağını netleştirmeyi amaçlıyor. Böylece hangi token’ların menkul kıymet olarak değerlendirileceği belirlenerek, sektörde uzun süredir var olan belirsizliklerin giderilmesi hedefleniyor.Geçtiğimiz ay Grayscale, SEC’e gizli bir şekilde halka arz başvurusu da yaptı.

Kripto paraların henüz bugünkü kadar yaygın konuşulmadığı, Bitcoin ve Ethereum’un piyasada başı çektiği yıllarda, EOS adında yeni bir proje sahneye çıktı. 2018’deki lansmanı, blockchain tarihinin en büyük ICO’su ile hafızalara kazındı; tam 4 milyar dolar topladı. O dönem EOS, yüksek işlem kapasitesi, düşük ücretleri ve kullanıcı dostu tasarımıyla “Ethereum katili” olarak anılıyordu. Geliştiriciler için cazip bir akıllı kontrat platformu olması ve saniyeler içinde işlem onaylayabilmesiyle, kripto dünyasında büyük bir heyecan yarattı. Ancak zamanla teknoloji evrildi, kullanıcıların beklentileri değişti, yeni blockchainler piyasaya girdi ve EOS’un eski gücünü koruması zorlaştı.İşte bu noktada, projeyi hayatta tutan topluluk ve ekip, köklü bir değişim kararı aldı. Sadece isim değiştirmekten değil, vizyonu tamamen yeniden şekillendirmekten söz ediyoruz. 2025’te EOS, yepyeni bir kimlikle, Vaulta adıyla sahneye geri döndü. Bu dönüşüm, tıpkı eski bir binanın temelini koruyup modern bir gökdelen inşa etmek gibiydi. Vaulta artık sadece bir akıllı kontrat platformu değil, Web3 çağının bankacılık altyapısı olma iddiasıyla yola çıktı. Hedef; ödeme sistemleri, kredi, sigorta ve yatırım gibi geleneksel finans hizmetlerini, merkeziyetsiz uygulamalarla tek bir zincirde buluşturmak.Bu yeni dönemin kalbinde ise A coin yer alıyor. “Peki, A coin nedir?” diye soracak olursanız, Vaulta’nın sembolü A olan yerel token’ı ve ağın can damarı. Tüm işlemler, akıllı kontratlar, yönetişim oylamaları ve finansal ürünler bu token üzerinden çalışıyor. EOS topluluğuna da özel bir jest yapıldı; eski EOS token’ları, bire bir oranında A token’lara dönüştürüldü. Böylece eski yatırımcılar, yeni döneme kayıpsız adım atabildi. Vaulta, geçmişten aldığı tecrübeyi ve topluluk desteğini arkasına alarak, hız, ölçeklenebilirlik ve yenilikçi entegrasyonlarla finans dünyasında yeni bir sayfa açmayı hedefliyor.Şimdi gelin, Vaulta’nın nasıl ortaya çıktığına, teknik özelliklerine ve neden bu kadar konuşulduğuna birlikte daha yakından bakalım.Vaulta’nın Tanımı ve Ortaya ÇıkışıKripto dünyasında ilk dikkati çeken projelerden biri olan EOS, 2018’de sahneye güçlü bir giriş yapmış, dev ICO ile sağlam finansal temelden yükselmiş bir akıllı kontrat platformuydu. Ancak zaman ilerledikçe beklentiler ve ihtiyaçlar değişti; topluluk “neleri kaçırdık?” diye düşünmeye başladı. Transaction hacmi ve kullanım azalınca, proje güvenilir altyapısını koruyarak, ama pazarda eskisi kadar aktif olamadı. EOS-Vaulta değişimi gösteren bir afiş. Derken 2025'te işler radikal bir şekilde değişti: EOS Network Foundation, bilgeliğe dayalı bir yeniden doğuşla Vaulta adını ve vizyonunu ortaya koydu. Bu sadece bir renk değiştirme değil; tam anlamıyla bir stratejik pivotti. Coin’ler bire bir oranında A token’a çevrildi, bu geçiş süreci Binance gibi büyük borsalarla koordine edildi ve kullanıcıların hiçbir varlık kaybı yaşamaması sağlandı.Bu adımın arkasında ise somut bir plan vardı: Vaulta, yalnızca bir blockchain değil, Web3 bankacılık ekosisteminin çekirdeği olmayı hedefliyordu. Bu kapsamda “Bankacılık Danışma Konseyi” (Banking Advisory Council) kuruldu; Systemic Trust, Tetra, ATB Financial gibi kuruluşlardan uzmanlar, geleneksel bankacılık sistemleriyle Web3’ün kesişim noktalarını şekillendirmek için bir araya geldi.Teknik olarak ise Vaulta altyapısı, EOS’un güvenilir blockchain yapısını (C++ akıllı kontratlar, RAM tabanlı veritabanı, IBC uyumluluğu) koruyor; ancak üzerine EVM uyumlu katman, exSat ile Bitcoin entegrasyonu ve saniyede anlık final onayı sunan Antelope (Spring 1.0) teknolojilerini ekleyerek kale gibi bir banka omurgası haline getiriyor.Ayrıca Vaulta, kurumsal yatırımcıların dikkatini çekti. Örneğin, World Liberty Financial, Vaulta’ya olan güvenle 6 milyon dolar kadar destek verdi. Vaulta'nın WLFI ortaklık açıklaması. Kaynak: X Vaulta’nın Tarihçesi: Önemli Dönüm NoktalarıHer büyük projenin bir geçmişi vardır; Vaulta’nın hikâyesi de bundan farklı değil. EOS olarak başladığı yolculuk, kripto dünyasında inişleri ve çıkışlarıyla dolu uzun bir süreçten geçti. Aradan geçen yıllar, hem teknolojiyi hem de projenin hedeflerini dönüştürdü. Gelin, bu dönüşümün kilit anlarına bir göz atalım.2018: EOS ana ağı başlatıldı. Blockchain tarihinin en büyük ICO’larından biriyle yaklaşık 4 milyar dolar fon toplamayı başardı. Mayıs 2025: EOS → Vaulta yeniden markalama süreci gerçekleştirildi. EOS Network Foundation liderliğinde proje ismi Vaulta olarak değiştirildi ve stratejik olarak Web3 bankacılığa odaklanılacağı duyuruldu. Bu kapsamda mevcut EOS token’ları, resmi bir token takası ile bire bir oranında Vaulta’nın A token’ına çevrildi. Yeniden markalama, Vaulta Foundation’ın kurulması ve finans sektöründen uzmanların dahil olduğu bir Bankacılık Danışma Kurulu (Banking Advisory Council) oluşturulmasıyla desteklendi.Haziran 2025: Vaulta ağında önemli teknik güncellemeler aktif hale geldi. Vaulta EVM adı verilen Ethereum Virtual Machine uyumlu akıllı sözleşme platformu ana ağda kullanıma sunuldu. Aynı dönemde exSat adı verilen Bitcoin entegrasyon protokolü ve Savanna konsensüs motoru da devreye alındı. Bu yenilikler sayesinde Vaulta, hem Ethereum tabanlı akıllı kontratları destekler hale geldi hem de Bitcoin ağıyla entegre finansal uygulamalara imkan tanıdı. Savanna konsensüsü, blok onay süresini yaklaşık 1 saniyeye indirerek finansal işlemlerin anında kesinleşmesini sağladı.Temmuz 2025: Vaulta, zincirler arası birlikte çalışabilirlik konusunda büyük adımlar attı. Cosmos IBC protokolü entegrasyonu tamamlanarak Vaulta’nın Cosmos ekosistemindeki diğer blockchainlerle veri ve varlık transferi yapabilmesi sağlandı. Ayrıca Bitcoin bridge (Bitcoin köprüsü) bağlantısı kurulup aktifleştirilerek Vaulta ile Bitcoin ağı arasında doğrudan iletişim kuruldu. Bu sayede kullanıcılar, Vaulta platformu üzerinden Bitcoin gönderip alabilir ve farklı ağlar arasında kesintisiz değer transferi gerçekleştirebilir hale geldiler.Vaulta Neden Değerli?Bir projeyi gerçekten değerli kılan şey, sadece teknolojisi ya da adı değildir; sunduğu çözümler, sağladığı kolaylıklar ve kullanıcıların hayatına kattığı yeniliklerdir. Vaulta da tam olarak bu noktada öne çıkıyor. EOS’tan miras aldığı sağlam altyapıyı, Web3 bankacılık vizyonuyla birleştirerek hem geliştiriciler hem de kullanıcılar için farklı bir deneyim sunuyor. Hız, güvenlik, zincirler arası bağlantı ve gerçek dünya ile dijital varlıklar arasında köprü kurma yeteneği, Vaulta’yı sıradan bir blockchain olmaktan çıkarıp güçlü bir finansal ekosistem haline getiriyor. Vaulta’nın öne çıkan özellikleri ve sunduğu avantajlar şu şekilde özetlenebilir:1 saniyede işlem onayı (Savanna DPoS)Vaulta, Delegated Proof of Stake (DPoS) konsensüsünü geliştirilmiş Savanna algoritması ile birleştirerek blokları yaklaşık 1 saniyede finalize edebiliyor. Bu son derece hızlı onay süresi, ağın saniyede binlerce işlemi güvenli bir şekilde işlemesini mümkün kılıyor. Yüksek işlem kapasitesi ve düşük gecikme süresi sayesinde Vaulta, finansal uygulamalar için gereken anlık ödeme ve mutabakat ihtiyaçlarını karşılayabiliyor.Ethereum uyumlu EVMVaulta, Ethereum Virtual Machine uyumlu bir akıllı kontrat katmanı sunar. Vaulta EVM sayesinde Solidity ile yazılmış kontratlar ve Ethereum ekosistemi uygulamaları, hiçbir değişikliğe gerek kalmadan Vaulta ağı üzerinde çalıştırılabilir. Geliştiriciler MetaMask gibi alışık oldukları araçları kullanmaya devam edebilir ve Ethereum’daki proje ve dApp’lerini Vaulta’ya kolayca port edebilirler. Üstelik Vaulta EVM, 1 saniyelik kesinleşme süresi ve düşük maliyetlerle Ethereum’a kıyasla çok daha hızlı ve kullanıcı dostu bir deneyim sağlar.Bitcoin entegrasyonu (exSat protokolü)Vaulta, exSat entegrasyonu sayesinde Bitcoin ağıyla doğrudan etkileşim kurar. exSat, Vaulta zinciri içinde Bitcoin’in UTXO verilerini takip eden bir sanal zincir olarak çalışır. Bu sayede Bitcoin’i Vaulta ekosistemine köprü veya sarılmış token olmadan dahil etmek mümkün hale gelir. Örneğin, Vaulta üzerinde Bitcoin teminatlı merkeziyetsiz finans uygulamaları çalıştırılabilir, BTC ile getiri (yield) elde edilebilir ve gerçek zamanlı BTC transferleri yapılabilir. Kısaca Vaulta, Bitcoin’i kendi ağında yerel bir varlık haline getirerek BTC’nin gücünü akıllı kontratlarla birleştirir. ExSat'ın arkasındaki mantık. Kaynak: ExSat/Docs Zincirler arası iletişim (Cosmos IBC uyumluluğu)Vaulta ağı, farklı blockchain ekosistemleriyle birlikte çalışabilirlik konusunda da ileridedir. Cosmos IBC (Inter-Blockchain Communication) protokolü entegrasyonu sayesinde Vaulta, diğer IBC uyumlu blockchainlerde güvenli ve hızlı iletişim kurabilir. Bu birlikte çalışabilirlik, varlıkların farklı ağlar arasında transferini ve çok zincirli uygulamaların geliştirilmesini kolaylaştırır. Örneğin, Vaulta üzerindeki bir varlık, IBC sayesinde başka bir Cosmos tabanlı zincire taşınabilir veya tam tersi yapılabilir. Bu özellik, çoklu zincir dünyasında Vaulta’nın önemli bir köprü görevi görmesini sağlar.Web3 bankacılık altyapısıVaulta’nın en değerli yönü, geleneksel finans hizmetlerini Web3 teknolojisiyle bir araya getiren kapsamlı bir altyapı sunmasıdır. Ağ üzerinde ödeme sistemleri, DeFi protokolleri, dijital sigorta (Vaulta sigorta) ürünleri ve tokenize varlıklar (örneğin gayrimenkul veya tahvil gibi gerçek dünyadaki varlıkların tokenleştirilmesi) geliştirilebilir. Vaulta’nın kurumsal entegrasyona açık tasarımı sayesinde bankalar ve fintech şirketleri, blockchain tabanlı çözümleri kendi hizmetlerine entegre edebilirler. Örneğin, Vaulta üzerinde çıkacak bir stablecoin ödeme sistemi veya mikro kredi uygulaması, geleneksel finans kurumlarıyla uyumlu şekilde çalışabilir. Bu sayede Vaulta, Web3 bankacılık konseptini gerçeğe dönüştürerek finansal hizmetlerde şeffaflık, hız ve erişilebilirlik sağlar. Vaulta'nın Web3 bankacılık vizyonu Kurumsal destekVaulta’nın vizyonunu güçlendiren en önemli adımlardan biri, World Liberty Financial (WLFI) ile yapılan stratejik ortaklık oldu. ABD’de merkeziyetsiz finans hizmetlerini geliştirmeyi hedefleyen WLFI, kendi stablecoin’i USD1’i Vaulta’nın bankacılık araçlarına entegre etme kararı aldı. Böylece Vaulta ekosistemindeki kullanıcılar, USD1 ile doğrudan işlem yapabilecek. Ortaklık kapsamında Vaulta’nın yerel varlıkları da WLFI’nin “Macro Strategy” rezervine dahil edildi. Bu rezerv, Bitcoin, Ethereum gibi küresel finansı dönüştüren önde gelen kripto projelerine uzun vadeli destek sağlamak amacıyla oluşturulmuş stratejik bir token havuzu. Bu hamle, Vaulta’yı yalnızca teknik olarak değil, aynı zamanda likidite ve kurumsal güven anlamında da güçlendirdi.Vaulta’nın Kurucusu Kim?Vaulta coin kimin? Bu soru sıkça sorulsa da Vaulta’nın belirli tek bir kurucusu ya da sahibi bulunmamakta. Proje, merkeziyetsiz bir yönetişim modeli ile yönetilmekte. Vaulta Foundation (Vaulta Vakfı) adlı kâr amacı gütmeyen kuruluş ve topluluk tarafından seçilen 21 blok üreticisi (Block Producer) birlikte ağın yönetiminden sorumludur. Yani ağın karar mekanizmaları, tek bir kişinin veya şirketin kontrolünde değil, token sahiplerinin oylarıyla seçilen doğrulayıcılar ve Vakıf arasındaki iş birliğine dayanır.Vaulta Foundation’ın başında, EOS projesinin topluluk odaklı yeniden doğuşuna liderlik eden Yves La Rose bulunmakta. Yves La Rose, EOS Network Foundation’ın eski CEO’su olup Vaulta vizyonunun geliştirilmesinde kilit rol oynayan isimlerden biridir. Vakıf; geliştiriciler, topluluk üyeleri ve finans sektörü uzmanlarından oluşan danışma kurulları ile birlikte çalışarak ağın stratejik yönünü belirler. Örneğin, bankacılık ve dijital varlık alanındaki uzmanlardan oluşan Vaulta Banking Advisory Council, geleneksel finans ile Web3 dünyasını köprülemek ve düzenleyici uyumluluk sağlamak üzere Vaulta’ya danışmanlık yapmaktadır (bu kurulun oluşumu yeniden markalama sürecinde duyurulmuştur).Vaulta projesinin arkasındaki ekip, aslında EOS’un mevcut teknolojik altyapısını ve topluluk gücünü yeniden yapılandırarak bu yeni vizyonu hayata geçirdi. 2021’de kurulan EOS Network Foundation ile başlayan topluluk hamlesi, 2025’te Vaulta adıyla sonuçlandı. Bu süreçte orijinal EOS geliştirici ve destekçi ekibi, ağı daha geniş finansal uygulamalara uygun hale getirmek için büyük bir dönüşüm gerçekleştirdi. Sonuç olarak Vaulta, sıfırdan yaratılmış bir proje değil, EOS’un evrim geçirerek yeni bir kimlikle ortaya konmuş hali olarak görülebilir.Sıkça Sorulan Sorular (SSS)Vaulta hakkında okudukça aklınıza yeni sorular gelmiş olabilir. “EOS ile tam olarak ne farkı var?”, “A token ne işe yarıyor?” ya da “Bitcoin ile nasıl bağlantı kuruyor?” gibi konular, toplulukta en çok merak edilenler arasında. Bu bölümde, Vaulta’yı daha iyi anlamanıza yardımcı olacak sık sorulan soruları ve net, kısa cevaplarını bulabilirsiniz.Vaulta nedir ve EOS ile ilişkisi nedir?: Vaulta, EOS blockchaininin 2025 yılında yeniden markalanmış halidir. Yani Vaulta ağı, teknik olarak EOS’un devamı olup yeni bir isim ve vizyonla yoluna devam etmektedir. Kısacası Vaulta eski EOS mu? Evet – EOS topluluğu ve teknolojisi üzerine inşa edilen Vaulta, EOS token’larının A token’a dönüştürüldüğü ve projenin Web3 bankacılığa odaklandığı yeni versiyondur.Vaulta ağı ne amaçla kullanılır?: Vaulta ağı, blockchain üzerinde bankacılık ve finans hizmetleri sunmak amacıyla kullanılır. Ödeme transferleri, tasarruf ve kredi uygulamaları, merkeziyetsiz finans (DeFi) protokolleri, dijital sigorta ürünleri ve gerçek dünyadaki varlıkların tokenleştirilmesi gibi kullanım alanları vardır. Amaç, geleneksel bankacılık işlemlerini Web3 teknolojisiyle daha hızlı, şeffaf ve erişilebilir hale getirmektir.A token ne işe yarar?: A token, Vaulta ağının yerel kripto parasıdır ve ağdaki tüm işlemlerin merkezinde yer alır. Kullanıcılar, Vaulta ağını kullanmak için A token stake ederek CPU, NET ve RAM gibi kaynakları rezerve ederler; bu sayede ağda işlem yaparken ayrı bir gas ücreti ödemezler. Ayrıca A token, sahiplerine yönetişimde oy hakkı verir (örneğin blok üreticilerini oylama) ve exSat entegrasyonu sayesinde A token’larını stake eden kullanıcılar Bitcoin getirisi elde etme fırsatına sahip olabilirler.Vaulta EVM nedir, geliştiricilere ne sağlar?: Vaulta EVM, Vaulta ağı üzerinde çalışan Ethereum Virtual Machine uyumlu bir akıllı kontrat ortamıdır. Bu sayede geliştiriciler Solidity ile yazdıkları Ethereum akıllı kontratlarını aynen Vaulta üzerinde de çalıştırabilirler. Vaulta EVM, Ethereum araçları (ör. Solidity derleyicisi, MetaMask cüzdanı) ile entegre çalışırken, Ethereum’a kıyasla daha hızlı finalite (1 saniye) ve düşük maliyetli işlem imkanı sunarak geliştiricilere kolaylık ve hız sağlar.Vaulta ile Bitcoin ağı nasıl entegre olur?: Vaulta, Bitcoin ağına exSat protokolü ve köprü entegrasyonları aracılığıyla bağlanır. exSat, Bitcoin’in zincir üzerindeki UTXO verisini Vaulta’ya aktaran ve Bitcoin’i Vaulta ekosisteminde kullanılabilir hale getiren özel bir yan zincirdir. Bu sayede Vaulta üzerinde Bitcoin ile çalışan akıllı kontratlar yazmak, BTC’yi DeFi uygulamalarında kullanmak veya Bitcoin üzerinden getiri elde etmek mümkün olur. Üstelik bu entegrasyon, genellikle gerekli olan sarılmış BTC (WBTC gibi) kullanımına gerek kalmadan doğrudan gerçek Bitcoin varlıklarıyla yapılır.Vaulta merkezi mi, merkeziyetsiz mi?: Vaulta ağı, merkeziyetsiz bir konsensüs olan DPoS (Delegated Proof of Stake) ile çalışır; yani teorik olarak merkezi değildir ve token sahiplerinin oylarıyla seçilen 21 blok üreticisi ağı yönetir. Ancak pratikte blok üreticilerinin sayısının sınırlı olması ve Vakıf liderliğinde geliştirme yapılması nedeniyle tam anlamıyla dağıtık bir yapıda olmadığı yönünde eleştiriler de bulunmaktadır. Yine de Vaulta, tek bir şirkete ait olmayıp topluluk odaklı bir yönetime sahiptir ve kararlar on-chain yönetişim mekanizmalarıyla kolektif şekilde alınır. Vaulta ve Web3 bankacılık çözümleri hakkında daha fazla içerik için JR Kripto Rehber serimizi takip edin.

ARB Teknik GörünümüARB haftalık grafikte oldukça geniş ve nizami bir düşen kama formasyonu dikkat çekiyor. Formasyonun başlangıcı günlük grafikte dahi görünemeyecek geniş açıda bakmamızı gerektiriyor. Bu da yapının uzun vadeli olduğunu net şekilde ortaya koyuyor.Güncel görünümde fiyat 0,4371$ seviyesinde işlem görüyor. Son dönemde 0,4515$ üzerine atak gelse de kalıcılık sağlanamadı ve yeniden yatay desteklere geri çekildi. Bu bölge kısa vadeli yön tayini açısından kritik.Yatayda 0,4515$ ve 0,5046$ seviyeleri kısa vadeli direnç olarak çalışıyor. Özellikle 0,5046$ üzerindeki günlük kapanışlar, düşen kama kırılımının netleşmesini sağlayabilir. Bu senaryoda teknik formasyon hedefi olan 2,4250$ seviyesi orta-uzun vadede yeniden gündeme gelir.Aşağı yönlü hareketlerde ise 0,3558$, 0,3453$ ve kanal alt bandı olan 0,2849$ destek seviyeleri olarak izlenmeli. Haftalıkta Düşen Kama Formasyonu Özet:Fiyat: 0,4371$, kama formasyonu içinde yatay dirençlere yakınFormasyon: Uzun vadeli düşen kamaYukarı yönlü kırılım halinde hedef: 2,4250$Kısa vadeli dirençler: 0,4515$ → 0,5046$ → 0,5475$Destekler: 0,3558$ → 0,3453$ → 0,2849$Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

ABD merkezli halka açık şirket Circle, piyasa değeri açısından dünyanın en büyük ikinci stablecoin’i USDC’nin (USD Coin) arkasındaki şirket olarak, kendi Ethereum Virtual Machine (EVM) uyumlu Layer-1 blockchainini başlatmaya hazırlanıyor. Şirket, 2025’in ikinci çeyrek (Q2) mali sonuçlarını açıkladığı Salı günü, “Arc” adını verdiği bu yeni ağın detaylarını paylaştı.Arc, özellikle stablecoin ödemeleri, döviz (FX) işlemleri ve sermaye piyasası uygulamaları için “kurumsal seviyede bir temel” sunmayı hedefliyor. Circle’a göre Arc, tamamen USDC odaklı bir altyapı olarak geliştiriliyor ve ağın yerel gas token’ı USDC olacak. Böylece kullanıcılar, ağ üzerinde işlem ücretlerini doğrudan stablecoin ile ödeyebilecek.Arc’ın halka açık testnet lansmanının bu sonbaharda yapılması planlanıyor. Ağ, entegre bir stablecoin döviz motoru, saniyenin altında işlem kesinliği (sub-second settlement) ve isteğe bağlı gizlilik özellikleri sunacak. Circle, Arc’ın şirketin mevcut platform ve hizmetleriyle tamamen entegre olacağını, aynı zamanda desteklediği 24 farklı partner blockchainle de uyumlu çalışacağını vurguladı.Circle, net zarar açıkladıCircle’ın finansal verilerine göre, şirketin toplam gelir ve rezerv geliri yıllık bazda %53 artarak 658 milyon dolara ulaştı. Diğer gelir kalemlerinde ise %252 gibi dikkat çekici bir artış yaşandı; bu artışın büyük kısmı abonelik, hizmet ve işlem gelirlerindeki büyümeden kaynaklandı.USDC arzı da bu dönemde önemli bir ivme kazandı. Yıllık bazda %90 artışla 61,3 milyar dolara ulaşan arz, 10 Ağustos itibarıyla %6,4 daha artarak 65,2 milyar dolara yükseldi. Şu anda USDC’nin toplam piyasa değeri yaklaşık 65,6 milyar dolar seviyesinde ve en büyük arz Ethereum ağında bulunuyor (42,6 milyar dolar).Buna rağmen şirket, IPO’ya bağlı 591 milyon dolarlık nakit dışı giderler nedeniyle 482 milyon dolar net zarar açıkladı. Bu giderlerin 424 milyon doları hisse bazlı ödemelerden, 167 milyon doları ise dönüştürülebilir borçların gerçeğe uygun değer artışından kaynaklandı. Düzeltilmiş FAVÖK (EBITDA) ise %52 artışla 126 milyon dolara ulaştı.“Stablecoin finansının geleceği”Circle CEO’su ve Kurucu Ortağı Jeremy Allaire, ikinci çeyreğin halka arz sonrası ilk çeyrek olarak şirket için kritik bir dönem olduğunu belirterek, “Platformumuzun farklı sektörlerde ve dünya çapında artan benimsenmesini görmek heyecan verici” dedi. Allaire ayrıca, Haziran ayında tamamlanan 1,2 milyar dolarlık halka arzın, stablecoin’lerin benimsenmesi açısından dönüm noktası olduğunu vurguladı.Şirket, geçtiğimiz ay Başkan Trump tarafından imzalanan ve ödeme stablecoin’leri için federal bir düzenleyici çerçeve oluşturan GENIUS Yasası’nın da altını çizdi. Circle, bu yasanın, uzun süredir savunduğu uyum standartlarını yasal zemine oturttuğunu ve düzenlenmiş stablecoin ihraççısı olarak konumunu güçlendirdiğini belirtti. Bu gelişmelerin ardından Circle hisseleri Salı günü piyasa öncesi işlemlerde %6,2 yükseldi.

TON Teknik Güncel GörünümüTON grafiğinde geniş zaman diliminde yükselen kanal yapısı korunmaya devam ediyor. Alt kanal desteği, önceki analizde olduğu gibi bu süreçte de güçlü kaldı. Özellikle haziran sonunda yaşanan sert geri çekilmede fiyat yine bu trend hattından destek alarak yukarı yönlü tepki verdi. TON Geniş Açı Görünümü Bu tepkiyle birlikte 2,76$ seviyesi üzerinde kalıcılık sağlandı. Burası hem trend alt bandı hem de yatay destek olarak önemini koruyor. Güncel görünümde fiyat, 3,31$ direncini aşmış durumda ve bu seviyenin üzerinde tutunmaya çalışıyor. Bu bölge, geçmişte çok sayıda test edilmiş ve satış baskısına sahne olmuş güçlü bir direnç alanıydı. Kalıcılık sağlanırsa teknik yapı daha net şekilde yukarı dönebilir.Kanal içi hareketin sürmesi halinde kısa vadede 3,50$ direnci takip edilecek ilk bölge olurken, bu seviyenin aşılması halinde ise sırasıyla:4,13$ (önemli yatay direnç)4,87$ – 5,16$ (orta vade hedef bölgesi)Kanal üst bandı 6,00$+ seviyeleriOlası geri çekilmelerde ise:İlk destek: 3,10$ – 2,76$ bandıBu bölgenin altındaki kapanışlarda 2,18$ kritik destek olarak izlenmeli.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

Gizlilik odaklı kripto para Monero (XMR), tarihinin en ciddi krizlerinden birini yaşıyor. Hem SlowMist kurucusu Yu Jian hem de donanım cüzdan üreticisi Ledger’ın CTO’su Charles Guillemet’in açıklamalarına göre, Monero ağına yönelik bir %51 saldırısı başarıyla gerçekleştirildi.Siber güvenlik uzmanı Yu Jian, Qubic adlı bir madencilik havuzunun Monero’nun ağında teorik olarak blockchaini yeniden yazabilecek güce ulaştığını belirtti. Bu durum, saldırganların çifte harcama (double spending) yapmasına ve işlem sansürü uygulamasına olanak tanıyor. Jian, saldırının oldukça maliyetli olduğunu ve saldırganların ekonomik kazancının şu aşamada net olmadığını ifade etti.Ledger CTO’su Guillemet ise, bu gelişmenin son birkaç aydır adım adım geldiğini söyledi. Guillemet’e göre Qubic, uzun süredir Monero ağındaki hashrate gücünü artırıyordu ve artık ağın çoğunluk kontrolünü eline geçirmiş durumda. “Bu sabah itibarıyla zincirde büyük bir reorganizasyon tespit ettim. Bu, saldırının başarılı olduğunun açık bir göstergesi,” diyen Guillemet, Qubic’in mevcut güçle blokzinciri istediği gibi yeniden düzenleyebileceğini vurguladı.Küçük zincirden dev Monero ağına müdahaleQubic, kendi başına ayrı bir blockchain projesi ve CoinMarketCap sıralamasında 222. sırada yer alıyor. Yaklaşık 300 milyon dolarlık piyasa değerine sahip olan bu proje, şu anda yaklaşık 6 milyar dolar piyasa değerindeki Monero’yu fiilen ele geçiriyor. Guillemet bu durumu, “Küçük bir zincirin dev bir ağı kontrol altına alması” olarak nitelendirdi. Ledger CTO’su, böyle bir saldırının günlük maliyetinin 75 milyon dolar civarında olduğunu, ancak bunun Monero ağına olan güveni bir gecede yok edebileceğini belirtti. Eğer diğer madenciler teşviklerini kaybedip ağı terk ederse, Qubic’in tek XMR madencisi olarak kalması muhtemel. Bu senaryoda Monero’nun toparlanma şansı son derece sınırlı olacak.Piyasa tepkisi sert olduSaldırı haberinin yayılmasının ardından XMR fiyatı yüzde 9 kadar değer kaybetti. XMR fiyatı 276.29 dolardan 252 dolara kadar geriledi. Uzmanlar, mevcut durumda Monero’nun bu saldırıya karşı çok az savunma seçeneği olduğunu ve tam ağ kontrolünün Qubic’e geçmesinin “muhtemel” olduğunu belirtiyor. Monero, 2014 yılında piyasaya sürülmüş ve tamamen anonim ve izlenemez işlemler sunmasıyla tanınan bir kripto para. Ancak gizlilik odaklı yapısı nedeniyle, birçok büyük merkezi borsa tarafından listeden çıkarılmış durumda. Bu saldırı, zaten sınırlı erişim imkânına sahip olan Monero için ciddi bir darbe anlamına geliyor.Uzmanlar, bu tür 51% saldırılarının teknik değil, ekonomik bir güç mücadelesi olduğunu vurguluyor. Qubic’in bu operasyonu uzun vadede sürdürebilmesi için yüksek maliyetleri karşılaması gerekiyor. Ancak eğer amaç yalnızca ağın kontrolünü ele geçirmekse, saldırının birkaç gün içinde Monero’nun kaderini tamamen değiştirmesi mümkün. Kripto topluluğu, gelişmeleri endişeyle izlerken, ilgili platformlar ve borsalar Monero’daki potansiyel tehditlere karşı daha dikkatli olmaları konusunda uyarıldı.

Milyarder girişimci ve Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un uzay keşif şirketi Blue Origin, artık kripto para ödemelerini kabul edecek. Şirket, 11 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, önde gelen ödeme şirketlerinden Shift4 Payments, Inc. (FOUR) ile iş birliği yaparak müşterilerin uzay seyahatleri için Bitcoin, Ethereum, Solana gibi popüler kripto paralar ve USDT ile USDC gibi stablecoin’ler kullanarak ödeme yapabileceğini duyurdu.Bu yeni ödeme seçeneği, Blue Origin’in ticari uzay uçuşları için kullanılan New Shepard roketinde geçerli olacak. Müşteriler, Coinbase (COIN) ve MetaMask gibi önde gelen kripto cüzdanlarını bağlayarak hızlı, doğrudan ve güvenli bir şekilde ödeme gerçekleştirebilecek.Shift4 CEO’su Taylor Lauber, “Blue Origin ile birlikte dünyadaki kaşifler için uzayı erişilebilir hale getiriyoruz. Bu ortaklık, macera tutkunlarının tercih ettikleri ödeme yöntemi ne olursa olsun hayatlarının yolculuğunu kolay ve sorunsuz bir şekilde rezerve etmelerini sağlayacak,” ifadelerini kullandı.Yeni ödeme imkânı, artan hızlı ve güvenli kripto ödeme talebine yanıt olarak, hemen yürürlüğe girdi. Şimdiye kadar 75’ten fazla kişi, New Shepard ile Kármán Hattı’nı (uluslararası alanda uzay sınırı olarak kabul edilen noktayı) aşarak uzaya çıktı.Kripto dünyasının tanınmış isimleri de bu uçuşlara ilgi gösteriyor. TRON’un kurucusu Justin Sun, kısa süre önce Blue Origin ile uzay yolculuğu yaptı. Binance kurucusu Changpeng “CZ” Zhao hakkında da benzer bir uçuşa katılacağına dair spekülasyonlar ortaya çıkmıştı. Ancak CZ, yalnızca Tesla sahibi Elon Musk uzaya gittikten sonra kendisinin de uçmayı planladığını söyledi.Kripto ve “uzay”Kripto topluluğu, yıllardır uzay projelerine ilgi gösteriyor. Bazı blockchain projeleri uydu iletişim araştırmalarına yatırım yaptı, token satışlarıyla uzay teknolojilerini finanse eden girişimler oldu ve SpaceX gibi şirketler kripto ile ilişkili PR hamleleri gerçekleştirdi. Blue Origin’in kripto ödeme entegrasyonu, bu iki yüksek teknoloji alanı arasındaki bağı daha da güçlendiriyor.Blue Origin’in ortağı Shift4, kripto para işlemlerinde deneyimli bir isim. 2022’de The Giving Block’ı satın alan şirket, geçtiğimiz haziranda Chainlink ve Mastercard ile iş birliği yaparak Web3 erişimini artırdı. Bu ortaklık sayesinde dünyanın dört bir yanındaki müşteriler, istedikleri zaman uzay biletlerini kripto ile rezerve edebilecek.Her ne kadar bilet fiyatlarının yaklaşık 28 milyon dolar civarında olması, bu hamleyi daha çok prestij ve PR çalışması haline getirse de, kripto ödemelerin bu üst düzey bir hizmette kabul görmesi sektörde dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

ABD merkezli Heritage Distilling Holding Company (CASK), kripto para dünyasında dikkat çeken bir adım atarak, Story Protocol’ün yerel varlığı olan IP token’ı birincil hazine varlığı olarak benimseyen ilk halka açık şirket olmaya hazırlanıyor. Şirket, a16z crypto ve sektördeki birçok önemli yatırımcının desteğiyle toplam değeri yaklaşık 340 milyon dolar olan bir hazine stratejisi başlatacak.Bu plan, 13 Ağustos’ta tamamlanması beklenen 220 milyon dolarlık özel sermaye artırımı (PIPE) kapsamında şekilleniyor. İşlem, 100 milyon dolar nakit ve 120 milyon dolar değerinde IP token katkısıyla finanse ediliyor. Yatırımcılar arasında Amber Group, Arrington Capital, dao5, Hashed, Mirana Ventures, Neoclassic Capital, Open World, Polychain Capital, Selini Capital, Stix ve Syncracy Capital gibi tanınmış isimler bulunuyor. Cantor Fitzgerald & Co. ile Roth Capital Partners ortak yerleştirme acentesi ve finansal danışman olarak görev alırken, Open World hazine yapısı konusunda danışmanlık yapıyor.Heritage, elde edilen nakit fonların 82 milyon dolarını, Story Foundation’dan IP token satın almak için kullanacak. Alım fiyatı token başına 3,40 dolar olarak belirlendi. Alım duyurusu yapıldığı sırada altcoin yaklaşık 6,45 dolardan işlem görüyordu. Yani söz konusu alım, coinin orijinal fiyatından %47,3 indirim anlamına geliyor. Story Foundation, bu satıştan elde edeceği tüm net geliri, 90 gün içinde açık piyasadan IP token geri alımı için kullanmayı planlıyor.İşlem tamamlandığında Heritage, yaklaşık 52,5 milyon IP token’ı hazinesinde tutacak. Mevcut fiyatlarla bu varlıkların toplam değeri yaklaşık 340 milyon dolara ulaşıyor. Ayrıca bazı stratejik ortaklar, Heritage’tan adi hisse veya ön fonlanmış teminat karşılığında ek IP token katkısında bulunacak.IP Token ve Story Protocol nedir?Peki, Heritage’ın hazinesine ekleyeceği IP token nedir? IP, Story Protocol’ün yerel token’ı olup, fikri mülkiyet haklarını tokenize eden bir Layer 1 blockchain ağı üzerinde çalışıyor. Platform, telif haklarını NFT formatında lisanslama ve atıf mekanizmalarıyla entegre ediyor. Böylece sanatçılar, şirketler ve hatta yapay zekâ sistemleri, içeriklerini kayıt altına alıp yeniden düzenleyerek yasal uyum çerçevesinde gelir elde edebiliyor. Story, Justin Bieber, BTS, Blackpink, Adidas ve Crocs gibi ünlü isimler ve markalarla iş birlikleri yaptı.Heritage CEO’su Justin Stiefel, bu adımın şirkete “tokenize fikri mülkiyet ekonomisine erken erişim” sağladığını belirtti. Story Foundation Direktörü Matt Shaw ise yapının, yatırımcılara doğrudan token tutmadan IP’ye hisse yoluyla erişim imkânı sunduğunu ve bunun “sorumlu yönetişim” yaklaşımı olduğunu ifade etti.Anlaşma kapsamında, PIP Labs kurucusu ve Story’nin yaratıcısı Seung Yoon "SY" Lee, Heritage’ın danışma kurulunun başkanlığını üstlenecek. Ayrıca, AQRU ve B2 Capital Management ortak kurucusu Phil Blows yatırım direktörü, PIP Labs CFO’su Ben Sternberg ise stratejik finans danışmanı olarak görev alacak.IP fiyatı düşüş yaşadıIP token, şu anda yaklaşık 1.6 milyar dolarlık piyasa değeri ile işlem görüyor. IP token, şu anda 5,55 dolar seviyesinde işlem görüyor ve son 24 saatte yaklaşık %18,5 değer kaybetti. Fiyat, gün içinde 5,56-6,81 dolar aralığında hareket etti. Düşüşün ardında Heritage’in indirimli alım yapacağı haberinin olduğu düşünülüyor.

PENDLE Teknik Görünümü Trend Teması PENDLE, uzun süredir daralan bir fiyat yapısı içerisinde hareket ediyor. Bu yapı, hem alçalan hem de yükselen trend çizgilerinin sıkışmasıyla oluşmuş durumda ve fiyat giderek daha dar bir aralıkta işlem görüyor.Güncel durumda fiyat, 5,13$ seviyesindeki yatay direnç bölgesinin hemen üzerinde tutunmaya çalışıyor. Bu seviye, daralan yapının üst bandına yakın olduğu için kritik bir kırılım noktası konumunda. Eğer bu bölge hacimli şekilde yukarı kırılırsa, sırasıyla 6,07$ ve 7,38$ seviyeleri hedef olarak gündeme gelebilir.Aşağı yönlü senaryoda ise 4,59$ – 4,33$ aralığı ilk destek alanı olarak öne çıkıyor. Bu bölgenin altındaki kapanışlar, daralan yapının alt bandına doğru bir geri çekilme riskini artırır. Bu durumda 3,67$ ve 3,11$ seviyeleri önemli ara destekler olacaktır.Daralan yapıların genellikle güçlü bir kırılım hareketiyle sonuçlandığı düşünüldüğünde, PENDLE için önümüzdeki süreçte volatilitenin artması beklenebilir.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

Kripto para piyasası ilk yıllarında çoğunlukla sadece alım satım yapılabilen basit borsalar üzerinden işlem görüyordu. Zamanla bu borsalar büyüdükçe, kullanıcılarını ekosistemlerine daha fazla bağlamak ve işlem hacmini artırmak için farklı çözümler geliştirmeye başladılar. Bu çözümlerden en etkili olanlardan biri, borsaların kendi platform token’larını piyasaya sürmesi oldu. Platform token’ları, hem kullanıcıya işlem ücreti indirimi gibi doğrudan avantajlar sağladı hem de borsaların kendi ekosistemlerini daha sürdürülebilir hâle getirdi. Binance’in BNB’si, OKX’in OKB’si gibi örneklerin ardından benzer bir hamle, Gate.io’dan geldi.Kripto para dünyasında adını sıkça duyduğumuz GateToken (GT), kısaca “Gate.io coin” ya da “GT coin” diye de bilinir. Peki, GT coin nedir, Gate.io coin nedir, ne işe yarar diye sorarsanız; Gate.io ekosisteminde kullanıcılarına çeşitli avantajlar sunan ve GateChain isimli blockchain ağının yerel kripto parası olarak çalışan çok yönlü bir token diyebiliriz. 2019’da piyasaya çıkan GT, 2020’de Gate.io’nun kendi ağı olan GateChain ile tamamen entegre oldu ve o günden beri hem borsada hem de blockchainde önemli bir rol üstleniyor. Bu rehberde GT’nin ne olduğuna, nasıl ortaya çıktığına, neden değerli olduğuna ve hangi alanlarda kullanıldığına birlikte göz atacağız.GateToken’ın Tanımı ve Ortaya ÇıkışıGateToken (GT), Gate.io borsasının ekosistemine güç katmak için hayata geçirilmiş resmi platform token’ı. Gate.io kullanıcılarına ekstra avantajlar ve ayrıcalıklar sunması amacıyla geliştirildi. GT token ilk olarak Nisan 2019’da duyuruldu ve hemen ardından kullanıma açıldı. O dönemde Gate.io, GT’yi dağıtmak için “Gate Points” adını verdiği farklı bir sistem denedi. Kullanıcılar, Gate.io’nun satış etkinliğinde Gate Point satın alıp bunları GT token ile takas edebiliyordu. Bu sürecin sonunda, 21 Nisan 2019’da GT token borsada GT/USDT ve GT/BTC pariteleriyle listelenerek işlem görmeye başladı.GT’nin teknik altyapısında, Gate.io’nun geliştirdiği GateChain blockchaini bulunuyor. 2020’de ana ağ yayına alındı ve GT, bu ağın yerel kripto parası haline geldi. Yani GT token, yalnızca Gate.io’da işlem ücreti indirimi veya platform avantajları sunan bir yardımcı token değil; aynı zamanda GateChain üzerinde yönetişim ve ödeme aracı olarak da kullanılıyor. Peki, GateChain nedir? Ethereum uyumlu (EVM-compatible) bir Layer-1 olan GateChain, hızlı işlem süresi, düşük ücretler ve güvenlik odaklı yapısıyla öne çıkıyor. GT token, bu ağda hem işlem ücretlerini ödemek hem de stake ederek ağ güvenliğine katkı sağlamak için kullanılıyor. Gatechain'in işleyişi Gate.io ekosisteminde ise GT, kullanıcıların platforma daha aktif katılmasını sağlayan bir anahtar gibi. Farklı ürün ve hizmetlere erişim imkânı veriyor, işlem ücretlerinde indirim sağlıyor ve topluluk içindeki etkileşimi artırıyor.Kısacası GateToken, hem Gate.io kullanıcılarına platform içi avantajlar sunmak hem de Gate.io’nun blockchain projesi GateChain’de merkezi bir rol üstlenmek için tasarlandı. GT token, bir yandan borsada indirimler, ön satış fırsatları ve oylama gibi ayrıcalıklar sunarken, diğer yandan GateChain’in yerel varlığı olarak blockchain altyapısında önemli görevler üstleniyor.GateToken’ın Tarihçesi: Önemli Dönüm NoktalarıGateToken, piyasaya çıktığı 2019 yılından bu yana hem Gate.io platformunun hem de GateChain blockchaininin merkezinde yer aldı. Kripto para borsalarının kendi platform token’larını geliştirme sürecinde GT, Gate.io’nun kullanıcılarına sunduğu avantajlarla kısa sürede dikkat çekti. Yıllar içinde hem teknik altyapıda hem de kullanım alanlarında önemli gelişmeler yaşandı; GateChain ana ağının başlatılması, GT’nin stake ve yönetişim özelliklerinin devreye girmesi, Launchpad etkinlikleri ve düzenli token yakım programları bunlardan bazıları oldu. GateToken ve Gate.io ekosistemi birlikte büyürken, GT de borsa içindeki rolünü güçlendirdi ve platformun uzun vadeli stratejisinin ayrılmaz bir parçasına dönüştü. Aşağıda, GT coin tarihçesindeki en önemli dönüm noktalarını kronolojik olarak bulabilirsiniz.2013: Gate.io borsası (ilk ismiyle Bter) kuruldu. Kurucusu Han Lin, kullanıcı güvenliğini ve inovasyonu ön planda tutan bir platform temellerini attı.2019: GT token platform token’ı olarak duyuruldu ve piyasaya sürüldü. Nisan 2019’da gerçekleştirilen Gate Points kampanyasıyla ilk GT dağıtımı yapıldı. 21 Nisan 2019’da GT coin borsada listelendi.2020: Gate.io, kendi blockchaini GateChain’in ana ağını kullanıma açtı. Mart 2020’de GT, resmi olarak Gate.io’nun platform token’ı ve GateChain’in yerel token’ı haline geldi. Böylece GT, GateChain üzerinde işlem ücreti ödeme ve stake aracı olarak kullanılmaya başlandı.2022 – 2023: GT token, Gate.io ekosistemindeki kullanımını önemli ölçüde artırdı. Bu yıllarda Launchpad (Startup) satışları, HODL & Earn kazanç programları, Lending (Borç Verme) hizmetleri ve topluluk oyları gibi özelliklerde GT yoğun olarak kullanıldı. IEO/Startup etkinliklerine katılım için GT tutma şartı getirilerek GT’nin önemi pekiştirildi. GT sahipleri, Gate.io’da listelenecek projelerin oylamalarına katılarak yönetime katkı sağladı.2024: GT token arzının düzenli yakım (burn) programı ile azaltılması devam etti. Gate.io, kârının bir kısmıyla piyasalardan GT geri alıp yakma politikasını 2020’den beri uyguluyor. 2024 itibarıyla dolaşımdaki GT coin arzı yaklaşık 120 milyon seviyelerine indi. Bu yıl GT’nin likiditesi ve kullanım alanı, Gate.io’nun büyüyen kullanıcı tabanıyla birlikte daha da arttı.GateToken Neden Değerli?Bir borsa token’ı olarak GT’nin değeri, hem Gate.io platformunda sağladığı avantajlardan hem de GateChain üzerindeki işlevselliğinden kaynaklanmakta. GT token ne işe yarar? İşte GateToken’ı değerli kılan başlıca unsurlar ve kullanım alanları:İşlem ücreti indirimleriGate.io’da GT tutmanın en bilinen avantajlarından biri, işlem ücretlerinde indirim sağlaması. Elinizdeki GT miktarına göre spot, vadeli ve marjin işlemlerinde kademeli olarak daha düşük komisyon ödüyorsunuz. Aktif işlem yapanlar için bu indirimler zamanla ciddi bir tasarruf anlamına geliyor. Üstelik sadece komisyon indirimleriyle sınırlı değil; sahip olduğunuz GT miktarı, Gate.io’daki VIP seviyenizi de belirliyor. VIP seviyeniz yükseldikçe işlem ücretleriniz daha da düşüyor, ekstra platform ayrıcalıkları devreye giriyor.Launchpad ve erken erişimGate.io’nun Startup yani Launchpad platformunda yeni çıkacak projelere erkenden yatırım yapmanın anahtarı GT token. Genellikle katılım için cüzdanınızda belirli bir ortalama GT coin bakiyesi bulunması gerekiyor. Bu şartı sağlayan kullanıcılar, yeni projelerin ön satışlarına (IEO) diğerlerinden önce dahil olabiliyor. Hatta bazı etkinliklerde GT sahipleri, listelenecek coin’lerden bedava airdrop kazanabiliyor ya da indirimli fiyattan alım yapabiliyor. Böylece GT tutmak, potansiyeli yüksek projelere Gate.io’da listelenmeden önce yatırım yapma fırsatı veriyor.HODL & Earn (pasif gelir)GateToken, stake etme ve farklı kazanç programlarıyla pasif gelir elde etme imkânı sunuyor. Gate.io’daki HODL & Earn veya Earn bölümünde GT’lerinizi belli bir süre kilitleyerek faiz geliri kazanabiliyorsunuz. GateChain tarafında ise Proof-of-Stake (PoS) mekanizmasıyla stake yapan kullanıcılar, ağın güvenliğine katkı sağladıkları için blok ödülleriyle ödüllendiriliyor. Getiriler dönemsel olarak değişse de, Gate.io’nun sunduğu teşvik programları sayesinde uzun vadeli GT yatırımcıları için ekstra kazanç fırsatları her zaman mevcut.Borç verme ve diğer finansal hizmetlerGate.io, kullanıcıların ellerindeki varlıkları ödünç verip faiz kazandığı Crypto Lending hizmetini de sunuyor. Bu alanda GT token kullanmak mümkün; isterseniz GT’yi borç verip faiz geliri elde edebilir, isterseniz de GT’yi teminat göstererek farklı kripto paraları ödünç alabilirsiniz. Bunun yanında Gate.io’nun Liquidity Mining ve Launchpool bölümlerinde de GT işinize yarıyor. Likidite sağlayarak yeni çıkan token’lardan ödül kazanabilir, böylece elinizdeki GT’leri pasif şekilde değerlendirebilirsiniz.Yönetişim ve oy hakkıGT sahipleri, Gate.io ekosisteminin nasıl şekilleneceğinde doğrudan söz sahibi olabiliyor. Özellikle borsada yeni listelenecek coin’ler için yapılan oylamalarda GT kullanılıyor ve genelde 1 GT = 1 oy anlamına geliyor. Kullanıcılar GT’lerini kilitleyerek destekledikleri projelere oy veriyor, karşılığında da çoğu zaman oy verdikleri projenin token’ından airdrop ödülleri alıyor. Benzer şekilde, GateChain’in geleceğini ilgilendiren ağ yükseltmeleri veya teknik değişikliklerde de GT bir yönetişim token’ı olarak devreye giriyor ve topluluk üyeleri oy kullanarak kararlara katkı sağlıyor.Deflasyonist arz modeliGT’nin toplam arzı, zamanla azalacak şekilde planlanmış. Gate.io, platform token’ının değerini korumak ve güçlendirmek için düzenli olarak token yakım programı yürütüyor. 2019’da yapılan ilk yakımla büyük bir adım atıldı; başlangıçta 1 milyar olan toplam arzın 700 milyonu yakıldı ve sayı 300 milyona düştü. Sonraki yıllarda da kârın belli bir yüzdesiyle piyasadan GT geri alınıp imha edilmeye devam edildi. Mesela Eylül 2020’den beri Gate.io, her çeyrekte kârının %15’iyle GT satın alıp yakıyor. Haziran 2022’ye gelindiğinde toplamda 151 milyonun üzerinde GT dolaşımdan çıkarılmıştı. 2025 itibarıyla bu sayı daha da azaldı ve dolaşımda yaklaşık 120 milyon GT kaldı. GT yakım grafiği Bu deflasyonist model, arzı sürekli azaltarak elde kalan GT’lerin daha değerli hâle gelmesini sağlıyor ve uzun vadede token fiyatına olumlu yansıyor. Aşağıdaki grafikten ve bu sayfadan GT token çıkış tarihi olan 2019'dan bu yana sergilediği fiyat performansını görebilirsiniz: Artan kullanım alanları ve likiditeGate.io’nun her geçen gün büyüyen kullanıcı kitlesi ve hizmet çeşitliliği, GT token’ın kullanım alanlarını da sürekli artırıyor. Platforma yeni özellikler ve kampanyalar geldikçe (mesela Gate Pay entegrasyonları, NFT marketplace avantajları ya da GateChain üzerindeki DeFi uygulamaları) GT de bu alanlara entegre edilerek ekstra fayda sağlıyor. Üstelik GT sadece Gate.io ile sınırlı değil; Huobi, Bitfinex gibi başka büyük borsalarda da işlem görüyor. Bu sayede hem likiditesi artıyor hem de daha geniş bir yatırımcı kitlesine ulaşarak benimsenmesi kolaylaşıyor. Gatechain ekosistemi Kısacası, GateToken’ın değerini hem Gate.io’daki avantajları hem de GateChain üzerindeki önemli rolü belirliyor. GT sahibi olmak, Gate.io ekosisteminde adeta özel bir üyelik kartına sahip olmak gibi; indirimlerden, özel fırsatlardan yararlanıyorsunuz. Üstelik bu kart, GateChain blockchaininin de en kritik parçalarından biri.GateToken’ın Kurucusu Kim?Peki, GT coin kimin? GT token’ın arkasında, Gate.io borsasının kurucusu ve CEO’su Dr. Han Lin var. 2013’te Gate.io’nun temellerini atan Han Lin (bazı kaynaklarda Lin Han olarak da geçiyor), kripto dünyasının erken dönem oyuncularından biri ve blockchain teknolojisinin güçlü savunucularından. 2019’da GT token, onun liderliğinde resmen hayata geçti.GT’nin teknik geliştirmeleri Gate.io’nun mühendislik ekibi tarafından yürütülse de proje, topluluk katılımını merkeze alıyor. Yönetim ve geliştirme kararlarında kullanıcıların geri bildirimleri dikkate alınıyor, GT sahipleri de oy hakları sayesinde sürece doğrudan katkı sunabiliyor. Bu yüzden kurucu ekip Gate.io olsa da, uzun vadede projenin gerçek sahibi topluluk olarak görülüyor.GateChain blockchaini de yine aynı ekip tarafından geliştiriliyor. Han Lin ve ekibi, kullanıcı fonlarını korumaya odaklanan yenilikçi çözümler (örneğin hırsızlıklara karşı Vault Account sistemi) ile GateChain’i inşa etti. Bu güçlü altyapı üzerinde çalışan GT token, aslında Gate.io’nun vizyonunu birebir yansıtan bir proje. Han Lin’in liderliği sayesinde Gate.io ve GT token, bugün sektörün en bilinen platform token’ları arasında kendine sağlam bir yer edinmiş durumda.Sıkça Sorulan Sorular (SSS)GateToken hakkında aklınıza takılabilecek birçok soru olabilir. Bu bölümde, kullanıcıların en çok merak ettiği konuları kısa ve net cevaplarla toparladık. GT’nin ne işe yaradığından stake sürecine kadar temel bilgileri burada bulabilirsiniz.GateToken nedir ve ne işe yarar?: GateToken, Gate.io borsasının platform token’ı olup kullanıcılarına çeşitli avantajlar sağlayan bir kripto para birimidir. GT token, işlem ücreti indirimleri, Launchpad/Startup satışlarına öncelikli katılım, pasif gelir için staking ve GateChain ağında işlem ücreti ödeme gibi birçok işleve sahiptir. Kısaca GT, Gate.io ekosisteminin hem ödül/avantaj aracı hem de GateChain blockchaininin yerel para birimi olarak çift yönlü bir rol oynar.GT token hangi ağda çalışıyor?: GT token, Gate.io’nun geliştirdiği GateChain isimli kendi ana blockchaininde çalışmaktadır. GateChain ağı, Ethereum uyumlu (EVM) bir altyapıya sahip yüksek hızlı bir zincirdir ve GT bu ağın yerel token’ıdır. Buna ek olarak, GT başlangıçta Ethereum üzerinde bir ERC-20 token olarak da oluşturuldu ancak GateChain’in devreye girmesiyle asıl kullanım alanı GateChain ağı olmuştur.GT token nasıl stake edilir?: GT token’ı stake etmenin birkaç yolu vardır. Birincisi, Gate.io borsası üzerindeki HODL & Earn veya GT Staking gibi ürünleri kullanarak hesabınızdaki GT’leri belirli bir süre kilitleyip günlük/aylık faiz geliri elde etmektir. İkinci yöntem, GateChain ağı üzerinde bir validatör (doğrulayıcı) olmak veya bir doğrulayıcıya delege etmek suretiyle GT stake etmektir. GateChain’in Proof-of-Stake mekanizmasında GT’lerinizi ağ güvenliğine katkı için kilitlediğinizde, blok ödülleri ve işlem ücretlerinden pay alarak ek GT kazanabilirsiniz. Platform üzerinden staking işlemleri genellikle kullanıcı dostu arayüzlerle yapılabilir ve istediğiniz zaman unstake (çözme) imkânı da bulunmaktadır.GateToken arzı sınırlı mı, yakım süreci nasıl işliyor?: Evet, GT token arzı sınırlıdır ve hatta zamanla azalan bir yapıdadır. Başlangıçta toplam maksimum arz 300 milyon GT olacak şekilde belirlenmiştir (ilk ihraçta 1 milyar oluşturulup 700 milyonu hemen yakılarak fiili arz 300 milyona düşürüldü). Gate.io, GT’nin değerini korumak amacıyla düzenli token yakımları gerçekleştiriyor. Bu yakım süreci genellikle Gate.io’nun platform gelirlerinin bir kısmıyla piyasadan GT geri alması ve bu alınan token’ları kalıcı olarak dolaşımdan çıkarması şeklinde işliyor. Örneğin, her çeyrek elde edilen kârın %15’i ile GT geri alınıp yakılıyor ve bu program 2019’dan beri aralıksız sürdürülüyor. Sonuç olarak, GT’nin dolaşımdaki arzı sürekli azalmakta (deflasyon) ve bu durum elde kalan token’ların daha nadir hale gelmesini sağlayarak uzun vadede fiyat üzerinde olumlu bir etki yaratmaktadır.Gate.io kullanıcıları için GT ne gibi avantajlar sağlar?: Gate.io kullanıcıları için GT token sahibi olmak birçok avantaj getirir. Öncelikle işlem ücreti indirimleri sayesinde alım satım yaparken daha düşük komisyon öderler. Belirli miktarda GT tutan kullanıcılar, borsada VIP üyelik seviyelerini yükselterek çekim limitlerinden müşteri hizmetlerine kadar çeşitli ayrıcalıklardan yararlanabilir. GT aynı zamanda Gate.io’nun Startup (Launchpad) etkinliklerine katılmak için bir anahtar görevi görür – yeni token satışlarına öncelikli erişim sağlama, bedelsiz airdrop’lara katılma imkânı verir. Bunların yanı sıra GT sahipleri, Gate.io’da listelenecek projelerin oylamalarına katılabilir, böylece platformun gelişiminde söz sahibi olabilirler. Kısacası GT, Gate.io ekosisteminde bir kullanıcı için indirim kuponu + üyelik kartı + oy hakkı + pasif gelir aracı kombinasyonu gibi çalışır.GateChain ile GT arasındaki fark nedir?: GateChain, Gate.io tarafından geliştirilen blockchain ağının adıdır; GT ise bu ağın yerel kripto para birimidir. Yani GateChain, üzerinde akıllı kontratların çalıştığı, işlemlerin gerçekleştiği teknolojik altyapıdır (Ethereum ağı gibi düşünebilirsiniz). GT token ise tıpkı Ethereum ağındaki Ether (ETH) gibi, GateChain üzerindeki işlemler için kullanılan, ücret ödemeye ve ağ yönetişimine yarayan dijital varlıktır. GateChain ağında işlemler yapılırken ücretler GT ile ödenir, ağ doğrulayıcılarına GT ile ödül verilir ve ağın güvenliği GT stake edilerek sağlanır. Özetle, GateChain platformun kendisi, GT ise o platformun yakıtı ve değer aktarım aracıdır. Borsa token’ları, platform avantajları ve zincir üstü yönetişim çözümleri hakkında daha fazla bilgi için JR Kripto Rehber serimizi takip edin.

AVAX Teknik GörünümüAVAX, uzun süredir geniş bir düşen kanal yapısı içinde hareketini sürdürüyor. Kanalın alt, orta ve üst bantları hâlâ teknik geçerliliğini koruyor.Güncel görünümde fiyat, 23,80$ seviyesindeki yatay direncin hemen üzerinde işlem görüyor. 22,40$ – 23,80$ aralığı hem yatay destek-direnç dönüş bölgesi hem de önceki tepe-dip hareketleri açısından kritik bir alan. Bu bölge üzerinde kalıcılık sağlanırsa yukarı yönlü potansiyel korunur ve fiyatın kanal üst bandına doğru hareket etme ihtimali artar.Kanalın üst bandı ile 30,20$ – 32,91$ direnç bölgesi çakışıyor. Bu alan, olası bir yükseliş dalgasında güçlü bir bariyer görevi görecektir. Eğer burası hacimli bir kırılımla aşılırsa, düşen kanal yapısı da yukarı yönlü kırılmış olacak ve orta vadeli pozitif trendin önü açılacaktır.Aşağı yönlü senaryoda 22,40$ altına sarkmalarda ilk destek 20,00$ olurken, devamında 18,74$ seviyesi kritik bir savunma hattı olarak izlenmeli. Bu seviyelerin altındaki kapanışlar ise kanal alt bandına doğru daha derin bir geri çekilme riskini gündeme getirebilir. AVAX Güncel Görünüm Özet:Fiyat: 24,18$, düşen kanal içinde orta-üst bant civarında fiyatlanıyorDestek alanı: 22,40$ – 23,80$ (üzerinde kalması pozitif)Direnç: 30,20$ – 32,91$ (kanal üst bandı ile çakışıyor)Alt destekler: 20,00$ → 18,74$Genel yapı: Düşen kanal içinde ancak kritik direnç bölgesine yakın. 23,80$ üzerinde kalıcılık pozitif senaryoyu güçlendirir, 30$ üzeri ise trend dönüşü anlamına gelebilir.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

Kripto para piyasasında kurumsal yatırımcıların hazine yönetimi stratejileri giderek agresifleşiyor. Son günlerde Nasdaq ve NYSE’de işlem gören üç büyük şirket, toplamda milyarlarca dolarlık BNB, Ethereum ve Bitcoin alımıyla dikkatleri üzerine çekti.BNC’den 160 milyon dolarlık BNB yatırımıNasdaq’ta BNC koduyla işlem gören BNB Network Company (eski adıyla CEA Industries Inc.), 200.000 adet BNB token satın alarak dünyanın en büyük kurumsal BNB hazinesine sahip şirket konumuna geldi. 160 milyon dolar değerindeki bu alım, 10X Capital ve YZi Labs ortaklığında gerçekleştirilen 500 milyon dolarlık özel sermaye artırımı sonrasında yapıldı.Şirket, hazinesini tamamen BNB’ye odaklayarak agresif bir strateji izliyor. BNC, kalan sermayesini ek BNB alımlarına yönlendirmeyi ve 750 milyon dolara kadar varan opsiyon hakkını kullanarak toplam yatırımı 1,25 milyar dolara çıkarmayı planlıyor. Yönetim kadrosuna Galaxy Digital kurucu ortağı David Namdar’ın CEO olarak katılması ve eski CalPERS CIO’su Russell Read’in ekibe dahil olması, bu dönüşümün kararlılığını gösteriyor.BNB, 250 milyon kullanıcıya ve günlük 9,3 milyar dolarlık ortalama işlem hacmine sahip. Zincir üzerindeki artan aktivite, deflasyonist token yakımları ve olası bir BNB spot ETF’i, kurumsal ilgiyi artırabilecek potansiyel katalizörler arasında yer alıyor.BitMine’den 4,9 milyar dolarlık Ethereum stokuEthereum odaklı hazine yönetimi şirketi BitMine Immersion (BMNR), ETH varlıklarını 1,15 milyon adede çıkararak yaklaşık 4,9 milyar dolar değerinde bir rezerve ulaştığını duyurdu. Bu miktar, şirketi dünyanın en büyük kurumsal Ethereum hazinesi konumuna taşıyor.Şirket, yaz aylarında agresif bir alım sürecine girdi. Geçtiğimiz hafta 833.000 ETH’ye sahip olan BitMine, sadece bir haftada 317.000 ETH (1,3 milyar dolar) daha ekledi. BitMine Başkanı ve Fundstrat kurucu ortağı Tom Lee, Ethereum’un “2017 Bitcoin anı” yaşadığını belirterek, düzenleyici gelişmeler ve kurumsal kullanım örneklerinin fiyatı 30.000 dolar seviyelerine taşıyabileceğini öngörüyor.Michael Saylor’dan yeni Bitcoin hamlesiBitcoin tarafında ise “Bitcoin hazinesi” modeliyle tanınan Michael Saylor’un şirketi Strategy (eski MicroStrategy), 155 BTC’yi 18 milyon dolar karşılığında satın aldığını açıkladı. Böylece toplam Bitcoin rezervi 628.946 BTC’ye ulaştı. Şirketin elindeki BTC’lerin toplam maliyeti 46,09 milyar dolar, ortalama alım fiyatı ise 73.288 dolar seviyesinde. Bu alım, Strategy’nin yıl içindeki en küçük satın alımlarından biri olsa da, geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen 21.021 BTC’lik (2,46 milyar dolar) rekor alımın hemen ardından geldi. Şirket, 4,2 milyar dolarlık yeni bir hisse arzı planlıyor ve bu kaynağı daha fazla BTC almak için kullanmayı hedefliyor.

Kripto varlık alım-satım ve ödeme çözümleri alanında faaliyet gösteren ALT5 Sigma Corporation (Nasdaq’ta ‘ALTS’ olarak işlem görüyor), 1,5 milyar dolara ulaşacak iki aşamalı bir hisse satışı anlaşması imzaladığını duyurdu. Bu satış, hem doğrudan kayıtlı hisse arzını (Registered Direct Offering) hem de özel yerleştirme (Private Placement) sürecini kapsıyor. Toplamda 200 milyon adet hisse veya hisse eşdeğeri, hisse başına 7,50 dolarlık fiyattan satılacak.Şirketin açıklamasına göre, özel yerleştirme sürecinin baş yatırımcısı World Liberty Financial, Inc. (WLFI) olacak ve ödeme WLFI token’larıyla yapılacak. Bu sayede ALT5, toplam WLFI arzının yaklaşık %7,5’ine sahip olacak. Elde edilecek gelir, kripto para hazinesi oluşturma stratejisi kapsamında kullanılacak. Ayrıca, mevcut davaların çözülmesi, borçların ödenmesi, operasyonların güçlendirilmesi ve genel işletme sermayesi gibi alanlarda da bu fonlardan yararlanılacak.Yönetim kadrosunda dikkat çeken isimlerSatış süreci tamamlandığında ALT5 yönetim kurulunda önemli değişiklikler yaşanacak. WLFI’nin Kurucu Ortağı ve CEO’su Zach Witkoff, yönetim kurulu başkanlığı görevine getirilecek. ABD eski Başkanı Donald Trump’ın oğlu Eric Trump, yönetim kurulu üyesi olacak. WLFI Kurucu Ortağı ve COO’su Zak Folkman, gözlemci üye olarak yer alırken, Matt Morgan şirketin yatırım direktörü (CIO) pozisyonuna atanacak.ALT5 Sigma’nın açıklamasına göre, satışa dünyanın önde gelen kurumsal yatırımcıları ve tanınmış kripto girişim sermayesi şirketleri katıldı. Teklifler Nasdaq kurallarına göre “piyasa fiyatından” belirlendi. Sürecin 12 Ağustos 2025 civarında tamamlanması bekleniyor.Şirketin finansal teknoloji alanındaki ana faaliyetleri arasında ALT5 Pay ve ALT5 Prime platformları yer alıyor. ALT5 Pay, global ticari işletmelerin kripto para ödemelerini kabul etmesini sağlayan ödüllü bir ödeme altyapısı sunarken, ALT5 Prime ise kurumsal ve bireysel yatırımcılara kripto varlık alım-satım imkânı veriyor. Şirket, bugüne kadar 5 milyar doların üzerinde kripto işlem hacmi gerçekleştirdi.WLFI ile ortak hedef: DeFi’de büyümeWorld Liberty Financial, merkeziyetsiz finansı (DeFi) daha erişilebilir kılmayı amaçlayan bir protokol ve yönetim platformu olarak faaliyet gösteriyor. WLFI, Başkan Donald J. Trump’ın vizyonundan ilham alarak kullanıcı dostu DeFi araçları geliştirmeyi hedefliyor.ALT5 Sigma, biyoteknoloji faaliyetlerini “Alyea Therapeutics Corporation” adı altında ayrı bir şirket olarak devam ettirmeyi de değerlendiriyor. Ancak, şirketin geleceğe dönük bu planları ve WLFI stratejisi, piyasa koşullarına ve düzenleyici süreçlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.Bu büyük ölçekli hisse satışı ve yönetim kadrosundaki değişiklikler, ALT5 Sigma’nın kripto finans alanındaki konumunu güçlendirme hedefinin bir parçası olarak görülüyor. Ancak yatırımcılar, şirketin resmi açıklamalarında da vurgulandığı üzere, planlanan stratejilerin hayata geçirilmesinde çeşitli operasyonel ve piyasa risklerinin mevcut olduğunu unutmamalı.

Geçen hafta kripto varlık yatırım ürünleri yeniden güçlü girişler gördü. CoinShares verilerine göre, küresel ölçekte toplam net girişler 572 milyon dolara ulaştı. Haftanın ilk günlerinde zayıf ABD istihdam verilerinin tetiklediği 1 milyar dolarlık çıkış yaşansa da, hükümetin 401(k) emeklilik planlarında dijital varlıklara izin vereceğini açıklamasıyla haftanın ikinci yarısında 1,57 milyar dolarlık giriş kaydedildi. Böylece hafta, pozitif bir tabloyla kapandı.Ethereum önde, Bitcoin takipteEthereum tabanlı yatırım ürünleri 268 milyon dolarlık girişle haftaya damgasını vurdu. ETH’nin 8 ay sonra ilk kez 4.000 doların üzerine çıkmasıyla, yılbaşından bu yana toplam girişler 8,2 milyar dolara, yönetilen varlıklar ise 32,6 milyar dolar ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Bu, 2025 başından beri %82’lik bir artış anlamına geliyor.Bitcoin tarafında ise iki haftalık çıkış serisi sona erdi. BTC yatırım ürünleri haftayı 260 milyon dolarlık girişle tamamladı. ABD’deki spot Bitcoin ETF’leri bu rakamın 253,2 milyon dolarını oluşturdu. Kısa Bitcoin ürünlerinde ise 4 milyon dolarlık çıkış yaşandı.Altcoinlerde dikkat çeken hareketlilikAltcoin yatırım ürünlerinde de kayda değer girişler görüldü. CoinShares’in sağladığı verilere göre:Solana (SOL): 21,6 milyon dolarXRP: 18,4 milyon dolarNear: 10,1 milyon dolarCardano (ADA): 1,5 milyon dolarChainlink (LINK): 0,7 milyon dolarStellar (XLM): 0,6 milyon dolarBuna karşılık, çoklu varlık ürünlerinde 3 milyon dolar, Sui’de ise 3 milyon dolarlık çıkış kaydedildi. Bölgesel dağılım: ABD lider, Avrupa negatifteBölgesel bazda en güçlü girişler ABD’den geldi. ABD, 608 milyon dolarlık net girişle haftanın lideri olurken, Kanada 16,5 milyon dolar, Avustralya 7,9 milyon dolar ile onu takip etti. Hong Kong da 1,4 milyon dolarlık pozitif katkı sağladı.Avrupa tarafında ise daha temkinli bir hava hakimdi. Almanya, İsveç ve İsviçre’den toplamda 54,3 milyon dolarlık çıkış yaşandı. Almanya’da 33,5 milyon dolar, İsveç’te 16,5 milyon dolar ve İsviçre’de 1,1 milyon dolar net çıkış kaydedildi.Sağlayıcılar arasında iShares zirvedeSağlayıcı bazında bakıldığında, iShares/USA 294 milyon dolarlık girişle haftanın en büyük payını aldı. Bitwise 95 milyon dolar, Grayscale ise 87 milyon dolar ile pozitif bölgede yer aldı. ProShares 35 milyon dolar giriş görürken, Fidelity’de 55 milyon dolar, ARK 21Shares’te 6 milyon dolar ve CoinShares XBT Provider AB’de 16 milyon dolarlık çıkış yaşandı.Genel tabloya bakıldığında, yaz aylarının daha sakin işlem hacmine rağmen 401(k) düzenlemesinin getirdiği iyimserlik, yatırımcı iştahını önemli ölçüde artırdı. Ethereum’un rekor seviyeleri, Bitcoin’in toparlanması ve altcoinlere yönelen yeni fon girişleri, piyasa görünümünün kısa vadede pozitif kalabileceğine işaret ediyor.
