Haberler
Altcoin Haberleri
Altcoin ile ilgili tüm makale ve haberlere göz atın. Altcoin hakkında en son haberler, analizler ve görüşler.
TON Teknik AnaliziTON grafiğine baktığımızda geniş açıdan yükselen kanal yapısı dikkat çekiyor. Fiyat bu kanal içerisinde hem alt hem de orta bantları defalarca test etmiş durumda. Güncel görünümde fiyat 3,06$ seviyesinde ve kanalın orta bandı civarında işlem görüyor.3,10$ – 3,00$ bölgesi kısa vadede en önemli destek olarak öne çıkıyor. Bu bölgenin altında 2,76$ desteği yer alıyor ve aynı zamanda yükselen kanalın alt trendi ile çakışıyor. Bu nedenle 2,76$ seviyesinin korunması yükselen yapının devamı için kritik. Daha derin geri çekilmelerde ise 2,18$ seviyesi güçlü dip desteği konumunda.Yukarı yönlü hareketlerde ilk olarak 3,31$ seviyesi öne çıkıyor. Bu bölgenin üzerinde 3,50$ ve 4,13$ seviyeleri sıradaki dirençler olarak çalışabilir. 4,13$ üzerindeki kapanışlar ise orta vadede fiyatı 4,87$ – 5,16$ aralığına taşıma potansiyeline sahip.Genel olarak TON, yükselen kanal içerisinde fiyatlanmaya devam ediyor ve şu an orta band desteğini test ediyor. 3,00$ bölgesi üzerinde kalıcılık pozitif senaryoyu koruyor. 3,50$ üzeri kapanışlar trendi hızlandırabilirken, 2,76$ altındaki kapanışlar yükseliş senaryosunu zayıflatabilir. Yükselen Kanal Yapısı ÖzetTON yükselen kanal yapısı içinde hareket ediyor3,00$ – 3,10$ bölgesi kritik destek, altında 2,76$ var3,31$ ve 3,50$ kısa vadeli dirençler olarak izleniyor4,13$ üzeri kapanışlar orta vadede 5$ seviyelerini hedef yapabilir2,76$ altında kalıcılık yükselen trendi bozabilirYatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

PYTH Teknik AnaliziABD Ticaret Bakanlığı, zincir üstü ekonomik veri doğrulama sürecini resmileştirmek adına Pyth Network ile stratejik bir iş birliğine gittiğini duyurdu. Bugün açıklanan bu gelişmeye göre, ABD’nin kritik ekonomik verileri artık Pyth aracılığıyla zincir üzerinde yayınlanacak. Bu, merkeziyetsiz oracle çözümleriyle devlet destekli veri altyapısının ilk kez entegre edildiği örneklerden biri olarak dikkat çekiyor. Bu haberin etkisiyle yatırımcı ilgisinin artması beklenirken, PYTH token fiyatı da teknik olarak önemli bir kırılım sürecine girmiş durumda. Trend Kırılımı Formasyonun kırılımı ile birlikte fiyatın ilk etapta 0.1460 ve 0.1680-0.1765 sonrasında ise 0.2060 seviyelerine kadar sert bir yükseliş yaptı. Fiyat bu hareketiyle aynı zamanda yaklaşık 2,5 aydır görülmeyen bir direnç bölgesine ulaşmış oldu.Yükseliş sonrası ulaşılan 0.1765 – 0.1680 bandı daha önce de birkaç kez test edilmiş güçlü bir arz bölgesi olarak karşımıza çıkıyor. Bu bölgeye ulaşıldıktan sonra günlük mum kapanışlarında zayıflama ve fitil oluşumu gözlemlenmiş. Teknik olarak bu bölgeden bir miktar kar realizasyonu gelmesi olasıdır.Eğer bu satışlar derinleşecek olursa, ilk olarak 0.1680 bölgesi ve ardından güçlü destek 0.1270 – 0.1208 aralığında bulunuyor. Bu bölge, hem kırılan üçgen üst bandı hem de kısa vadeli talep alanı olarak çalışabilir. Fiyat bu seviyeye kadar gerilese bile, yapının pozitifliğini koruması beklenir.PYTH’in yükselişini sürdürebilmesi için 0.1765 seviyesinin üzerinde kapanışlar yapması gerekiyor. Bu bölgenin üzerinde kalıcılık durumunda 0.2060 seviyesi önümüzdeki güçlü direnç olarak çalışacaktır. Özellikle 0.2060 üzerinde kalıcılık sağlanması, yapının orta vadeli trend dönüşümüne evrilmesini sağlayabilir.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

ABD’de spot Ethereum ETF’leri, Ağustos ayını 4 milyar doları aşan net girişle kapatmaya hazırlanıyor. Öte yandan Bitcoin ETF’leri, geçtiğimiz aylardaki güçlü performanslarının ardından bu kez ayı net çıkışla kapatmaya doğru ilerliyor.Ethereum’un yükselişiPiyasa verilerine göre, spot Ethereum ETF’leri Ağustos ayında yaklaşık 4 milyar dolarlık net giriş kaydetti. Bu rakam, Ethereum fonlarının Temmuz’daki 5,4 milyar dolarlık rekorunun ardından ikinci en yüksek aylık performansı oldu. 17 Temmuz’dan itibaren hızlanan bu eğilim, Ethereum fiyatındaki sert yükselişle de paralel ilerledi. ETH, Temmuz ortasına kadar BTC karşısında yılbaşından bu yana zararda iken, kısa sürede yüzde 13,8’lik getiri avantajı elde etti. Çeşitli Ethereum ETF'lerinde 15 günlük giriş miktarı Özellikle son altı haftada tablo dikkat çekici: Bitcoin ETF’leri bu dönemde yalnızca yedi gün boyunca Ethereum ETF’lerini geride bırakabildi. Net giriş açısından bakıldığında, aynı dönemde Bitcoin fonları 505 milyon dolarlık giriş kaydederken, Ethereum fonlarına toplam 7,1 milyar dolar aktı.Bitcoin cephesinde ters rüzgârBitcoin ETF’leri, Temmuz ayında 6 milyar dolarlık girişle üstünlüğünü korumuştu. Ancak Ağustos’ta işler tersine döndü. Güncel verilere göre Bitcoin fonlarından ay boyunca 622,5 milyon dolarlık çıkış gerçekleşti. Böylece Ethereum ürünleri, işlem görmeye başladıkları Temmuz 2024’ten bu yana en büyük aylık üstünlüğünü elde etmiş oldu.Son iki aylık toplam tabloya bakıldığında da Ethereum ETF’lerinin 9,5 milyar dolarlık net girişle önde olduğu görülüyor. Bitcoin fonları aynı dönemde 5,4 milyar dolarlık giriş kaydedebildi. Ancak uzun vadeli bakıldığında, Bitcoin ürünlerinin hâlâ açık ara önde olduğunu belirtmek gerekiyor: Cumulative (toplam) girişlerde BTC ETF’leri 54,6 milyar dolarla zirvede, Ethereum ürünleri ise 13,7 milyar dolarda kalıyor. Burada Bitcoin fonlarının altı aylık bir avantajla daha önce piyasaya sürülmüş olmasının etkisi büyük.Ethereum ETF’lerinin yedi gün süren günlük giriş üstünlüğü 28 Ağustos’ta sona erdi. O gün Bitcoin ETF’lerine 178,9 milyon dolar girerken, Ethereum fonlarına 39,1 milyon dolarlık giriş oldu. Özellikle Ark Invest’in ARKB fonu 79,8 milyon dolarlık katkısıyla dikkat çekti. BlackRock’ın IBIT fonu ise 63,7 milyon dolar giriş aldı. Ethereum cephesinde ise BlackRock’un ETHA ürünü 67,6 milyon dolarla liderdi.İşlem hacminde ise Bitcoin ETF’leri hâlâ önde. Fakat Ethereum fonlarının günlük hacimleri giderek yaklaşıyor. 28 Ağustos’ta ETH ETF’leri 2 milyar dolarlık hacim üretirken, BTC fonları 2,5 milyar dolara ulaştı.BRN Research’ten Timothy Misir, ETF talebinin Bitcoin’in günlük arzının iki katından fazlasını emmeye devam ettiğini belirtiyor. Ancak buna rağmen BTC’nin 111.000 dolar civarında sıkıştığını ve piyasada nötr bir görünüm olduğunu ifade ediyor. Ethereum tarafında ise 4.500 dolar desteğinin altına düşülmesi, kısa vadeli zayıflık işareti olarak değerlendiriliyor.

Kripto piyasaları bugün sert dalgalanmalara hazırlanıyor. Çünkü Ağustos ayına ait toplam 14,6 milyar dolarlık Bitcoin ve Ethereum opsiyon sözleşmeleri gün sonunda sona eriyor. Ay sonu kapanışı olması nedeniyle bugünkü vade, geçtiğimiz haftalara kıyasla çok daha yüksek hacim taşıyor.Bitcoin’de 11,47 milyar dolarlık opsiyonDeribit verilerine göre, yalnızca Bitcoin için 11,47 milyar dolarlık opsiyon sözleşmesi vadesini dolduruyor. Toplamda 102.598 adet opsiyon kontratı bulunuyor ve bunların put (satış) ile call (alış) opsiyonları arasındaki dengeyi gösteren Put/Call oranı 0,78 seviyesinde. Bu oran, piyasada temkinli ancak genel anlamda iyimser bir tabloya işaret ediyor. Bugünkü Bitcoin opsiyonlarının “max pain” seviyesi 115.000 dolar olarak belirlendi. Yani fiyat bu seviyeye yakınlaştığında yatırımcıların büyük bölümü en fazla zararı yaşayacak. Bu nedenle opsiyonların sona ermesi fiyatları bu kritik noktaya doğru çekebilir.Ethereum’da 3,1 milyar dolarlık vadeEthereum tarafında ise 3,137 milyar dolarlık opsiyon kontratı vadesini dolduruyor. Toplam açık pozisyon sayısı 697.419 ve burada da call opsiyonları açık şekilde öne çıkıyor. Put/Call oranı 0,77 seviyesinde ve bu da yatırımcıların ETH için de alım yönlü beklentisinin daha baskın olduğunu gösteriyor.Ethereum için “max pain” seviyesi 3.800 dolar. Bu fiyat bandı, sözleşmelerin sona ermesiyle birlikte ETH üzerinde baskı yaratabilir. Analistler, Ethereum opsiyonlarının Bitcoin’e kıyasla daha zayıf bir tablo sunduğunu ve yukarı yönlü beklentilerin sınırlı kaldığını belirtiyor.Nvidia etkisi: Piyasalara ekstra dalgalanma gelebilir mi?Opsiyon vadesi yaklaşırken, piyasadaki asıl tartışma ise Nvidia’nın çarşamba günü açıkladığı güçlü bilanço sonuçlarının kriptoya nasıl yansıyacağı. Analistlere göre, şirketin devasa kazançları geleneksel piyasalarda volatiliteyi tetikledi ve bu etkinin Bitcoin ile Ethereum’a da sıçraması muhtemel.Greeks.live verilerine göre, Nvidia için implied volatility (IV) %100 seviyesinde ve %7’lik bir fiyat hareketi beklentisi bulunuyor. Kripto yatırımcılarının kafasındaki asıl soru ise şuydu: “Bitcoin, Nvidia’nın etkisiyle geleneksel piyasalara paralel mi hareket edecek, yoksa artık yeterince bağımsız mı?”Piyasada beklenen senaryoGün itibarıyla Bitcoin 109.561 dolar, Ethereum ise 4.4300 dolar seviyesinde işlem görüyor. Sonuç olarak, kripto piyasaları bugün hem opsiyonların yüksek hacimli vadesi, hem de Nvidia etkisi nedeniyle hareketli saatler geçirmeye hazırlanıyor. Yatırımcıların gözü kulağı, Bitcoin’in 115.000 dolar seviyesine mi yaklaşacağı, yoksa opsiyon baskısına rağmen daha güçlü bir yükseliş trendine mi gireceğinde olacak.

ARKM Teknik AnaliziOpenAI destekli bir yapay zeka şirketi olan Arkham Intelligence, bu hafta blockchain güvenlik tarafında yeni bir işbirliği anlaşmasına imza attı. Arkham, zincir üstü analiz çözümlerini kurumsal düzeyde büyütmek amacıyla, kripto sigorta platformu InsurAce ile veri paylaşımı entegrasyonu sağladığını duyurdu. Bu entegrasyon, zincir üzerindeki anomalileri erken tespit edip, sigorta risklerini azaltma potansiyeline sahip olması bakımından önemli bir kurumsal gelişme olarak öne çıkıyor. Fiyat tarafında ise ARKM, daralan bir üçgen yapısının sonlarına yaklaşmış durumda. Simetrik Üçgen Yapısı Grafikte gördüğümüz simetrik üçgen yapısı, ARKM fiyatının sıkıştığını gösteriyor. Özellikle 0.5544 - 0.5023 bandında gerçekleşen son fiyat hareketleri, artık bu üçgenin sonuna gelindiğine işaret ediyor.Üçgenin tepe noktası Eylül ayının ilk günlerine denk geliyor. Bu da önümüzdeki birkaç günlük mum kapanışlarının oldukça kritik olduğunu gösteriyor. Fiyatın 0.5544 üzerinde kalıcı bir kırılım gerçekleştirmesi, alıcıların kontrolü ele aldığını teyit edecektir. Aksi takdirde, 0.4850 seviyesi kırılırsa sert bir aşağı hareketin önünü açabilir.Anlık fiyat, 0.5140 seviyelerinde olup üçgenin merkezinde konumlanmış durumda. 0.5023 – 0.4850 aralığı, hem yatay destek olarak hem de üçgenin alt bandı olarak çalışıyor.Yukarıda ise 0.5544-0.57 seviyeleri, yalnızca üçgenin üst bandı değil, aynı zamanda geçmişte birçok kez direnç görevi görmüş bir yatay bölgedir. Bu seviyenin üzerinde, 0.6119 ve 0.6337 bandı bir sonraki hedef bölge olarak takip edilebilir. Fakat üçgen yukarı kırılmadığı sürece bu hedeflerin konuşulması teknik olarak erkendir.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

AVAX Teknik GörünümüAVAX grafiğini incelediğimizde fiyat hâlâ geniş düşen kanal yapısı içinde hareket ediyor ve 24,45$ seviyesinde işlem görüyor.Kısa vadede 23,80$ bölgesi üzerinde kalıcılığın devam etmesi pozitif. Bu seviye hem yatay destek hem de son tepe-dip hareketlerinin dönüş alanı. Yukarı yönlü hareketlerde ilk güçlü direnç alanı 27,00$ seviyesi olacak. Bu direncin aşılması halinde 30,20$ – 32,91$ aralığı kanalın üst bandı ile birleşen ana direnç alanı olarak öne çıkıyor. Burada gerçekleşecek hacimli bir kırılım, orta vadeli trend dönüşünün başlangıcı olabilir.Olası geri çekilmelerde 23,80$ altında ilk destek 22,40$. Bunun altında ise 20,00$ ve 18,74$ seviyeleri kritik savunma hattı. Özellikle 18,74$ altındaki kapanışlar fiyatı kanalın alt bandına doğru taşıyabilir. Düşen Kanal Görünümü ÖzetAVAX fiyatı 24,45$ seviyesinde ve düşen kanal yapısını koruyor.23,80$ üzerinde kalıcılık pozitif sinyal veriyor.Yukarı yönlü hareketlerde ilk hedef 27,00$, devamında 30,20$ – 32,91$ aralığı kritik direnç bölgesi.Aşağı yönlü senaryoda 22,40$ ilk destek, ardından 20,00$ ve 18,74$ seviyeleri takip edilmeli.Kanal üst bandı üzerinde gerçekleşecek kırılım trend dönüşünü tetikleyebilir.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

ABD hükümeti, makroekonomik verilerini ilk kez doğrudan blockchaine aktarma kararı aldı. ABD Ticaret Bakanlığı’nın duyurusuna göre Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYİH), Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) Endeksi ve ABD iç talep gücü gibi kritik veriler, Chainlink’in oracle altyapısı sayesinde zincir üstünde erişime açıldı. Bu gelişme, kamu verilerinin blockchain üzerinden dağıtılmasında tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.Veriler 10 farklı ağda yayınlanacakBakanlığın açıklamasına göre ekonomik göstergeler, ilk aşamada Arbitrum, Avalanche, Base, Botanix, Ethereum, Linea, Mantle, Optimism, Sonic ve ZKsync olmak üzere 10 farklı blockchain ağı üzerinde yayımlanacak. Chainlink Data Feeds aracılığıyla güvenli şekilde aktarılan bu veriler, aylık veya üç aylık dönemlerde güncellenecek. Böylece piyasalar, makroekonomik göstergeleri zincir üzerinde şeffaf ve değiştirilemez bir formatta takip edebilecek.Öte yandan ABD devleti, kısa süre önce GSYİH verilerini Bitcoin, Ethereum, Solana, TRON, Stellar, Avalanche, Arbitrum ve Polygon ağlarında da paylaşmıştı. Bu yaklaşım, hükümetin blockchain teknolojisine olan ilgisinin giderek arttığını gösteriyor.Chainlink’in yükselişi ve piyasa etkisiChainlink’in (LINK) yerel tokeni olan LINK, söz konusu iş birliği açıklamasının ardından yüzde 5’in üzerinde değer kazandı. Yatırımcıların gözünde, ABD hükümeti ile yapılan bu entegrasyon Chainlink’in güvenilirliğini artırırken, oracle çözümlerinin devlet destekli kullanımlarda da rol üstlenebileceğini kanıtlıyor.Chainlink, daha önce de BNP Paribas ve SWIFT gibi dev kurumlarla iş birlikleri yapmış, özellikle çapraz zincir varlık transferi testlerinde önemli bir rol oynamıştı. SWIFT ile gerçekleştirilen denemelerde Chainlink’in Cross-Chain Interoperability Protocol (CCIP) altyapısı kullanılmış ve bu, tokenizasyon süreçlerinde kritik bir adım olarak öne çıkmıştı.Yeni nesil uygulamalara zemin hazırlıyorUzmanlara göre ABD’nin verileri zincir üzerine taşıması, merkeziyetsiz finans (DeFi) uygulamaları için yeni fırsatlar yaratabilir. Örneğin, kredi protokolleri faiz oranlarını GSYİH verilerine göre ayarlayabilir veya enflasyon beklentileri PCE endeksine dayalı tahmin piyasaları aracılığıyla daha şeffaf biçimde yansıtılabilir. Bunun yanında, otomatik ticaret stratejileri ve tokenizasyon tabanlı yeni varlık türleri de bu verilerden beslenecek altyapılar arasında yer alabilir.Chainlink son dönemde yalnızca teknik iş birlikleriyle değil, aynı zamanda politika tarafındaki temaslarıyla da dikkat çekiyor. Şirket, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile broker-dealer ve transfer agent kuralları üzerine görüşmeler yaparken, aynı zamanda GENIUS Act gibi yasa çalışmalarına da katkı sunduğunu açıkladı.PYTH için ABD Ticaret Bakanlığı açıklama yaptı ABD Ticaret Bakanlığı’nın açıklamasında, ekonomik verilerin zincir üzerinde güvenli ve şeffaf biçimde dağıtılması sürecinde Pyth Network’ün de kilit rol üstleneceği vurgulandı. Bakan Howard Lutnick ile yürütülen uzun süreli çalışmaların ardından bu girişimde resmi olarak yer alan Pyth, kamu sektörünün merkeziyetsiz altyapıyı benimsemesinde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Şirket, bu gelişmenin Pyth’in güvenilir bir veri sağlayıcısı olarak konumunu güçlendirdiğini ve ülke çapında onaylandığını belirtti.

Dünyanın en büyük stablecoin ihraççısı olan Tether, 28 Ağustos’ta yaptığı açıklamada USD₮ (USDT) stablecoin’ini doğrudan Bitcoin ağı üzerinde piyasaya süreceğini duyurdu. Bu hamle, USDT’yi Bitcoin üzerinde yerel (native) olarak var olan ilk büyük stablecoin haline getiriyor. Bitcoin üzerinde ilk yerel stablecoinTether’in entegrasyon için seçtiği teknoloji, bu ay 0.11.1 sürümüyle ana ağa (mainnet) çıkan RGB protokolü oldu. RGB, Bitcoin’in Taproot çerçevesi üzerine inşa edilmiş ve dijital varlıkların özel, ölçeklenebilir ve kullanıcı kontrolünde ihraç edilmesine olanak tanıyan bir yapı. Bu sayede USDT işlemleri, Bitcoin ağı üzerinde daha hafif, daha hızlı ve gizlilik odaklı bir şekilde gerçekleştirilebilecek.Şirketin CEO’su Paolo Ardoino, “Bitcoin, gerçekten yerel hissedilen, hafif, özel ve ölçeklenebilir bir stablecoin’i hak ediyor” ifadelerini kullandı. Ardoino’ya göre bu entegrasyon, hem Bitcoin’in ödeme ağı olarak kullanımını güçlendirecek hem de USDT’nin erişimini genişletecek.Aynı cüzdanda hem Bitcoin hem USDTRGB entegrasyonu sayesinde kullanıcılar, Bitcoin ve USDT’yi aynı cüzdan içinde saklayıp transfer edebilecek. Bu, stablecoin işlemlerini daha pratik hale getirirken Bitcoin’in sadece “değer saklama aracı” kimliğinin ötesine geçmesine katkı sağlayacak. Ayrıca protokolün desteklediği çevrimdışı (offline) işlemler, farklı ödeme ortamlarında esneklik ve dayanıklılık kazandıracak.Bu gelişme, Bitcoin’in yalnızca yatırım amaçlı değil, günlük ödeme aracı olarak da daha etkin şekilde kullanılabilmesinin önünü açabilir.USDT’nin dev pazar payıTether, halihazırda 167 milyar doların üzerinde USDT arzı ve günlük yaklaşık 118 milyar dolarlık işlem hacmiyle piyasanın en baskın stablecoin’i konumunda. Merkezi borsalardan DeFi platformlarına, sınır ötesi ödeme sistemlerinden OTC masalarına kadar geniş bir alanda kullanılan USDT, kripto piyasasının temel likidite aracı olarak öne çıkıyor.USDT’nin Bitcoin ağına taşınması, piyasanın en güvenli ve merkeziyetsiz blockchain ile en likit stablecoin’in birleşmesi anlamına geldiği için oldukça heyecan verici. Bu birliktelik, özellikle kurumsal yatırımcılar, ödeme sağlayıcıları ve küresel finans aktörleri için yeni fırsatlar yaratabilir.

Solana ekosistemi, yüksek hız ve ölçeklenebilirlik hedefiyle kritik bir adım atıyor. Ağın yeni konsensüs güncellemesi olarak duyurulan Alpenglow, topluluk oylamasına açıldı ve kripto piyasasında önemli bir gündem yarattı. Bu öneri, Solana’nın mevcut Proof-of-History (PoH) ve TowerBFT mekanizmalarını geride bırakarak çok daha hızlı, güvenli ve verimli bir yapı sunmayı amaçlıyor. Votor ile 12,8 saniyeden 150 milisaniyeyeTeklifin merkezinde iki yeni bileşen bulunuyor: Votor ve Rotor. Votor, blokların kesinleşme süresini 12,8 saniyeden yalnızca 150 milisaniyeye indiriyor. Bu, kullanıcıların işlem onaylarını neredeyse anlık olarak alabilmesi anlamına geliyor. Özellikle DeFi protokolleri, yüksek frekanslı alım-satımlar ve blockchain tabanlı oyunlar gibi hızın kritik olduğu alanlarda bu gelişmenin devrim niteliğinde olacağı düşünülüyor.Rotor ise ağ üzerindeki veri aktarımını optimize ederek, doğrulayıcılar arasındaki iletişimde “network hop” sayısını azaltıyor. Bu sayede bant genişliği daha verimli kullanılırken, ağın performansı da kayda değer şekilde artıyor. Rotor’un tam entegrasyonu daha ileri bir aşamada gerçekleşecek.Güvenlik ve dayanıklılık için “20+20 modeli”Alpenglow sadece hız odaklı değil; aynı zamanda güvenlik ve ağ dayanıklılığına da yoğunlaşıyor. Teklifte öne çıkan “20+20 dayanıklılık modeli”, ağın %20’si kötü niyetli doğrulayıcılardan, ek %20’si ise çevrimdışı veya yanıt vermeyen doğrulayıcılardan oluşsa bile sistemin çalışmaya devam etmesini garanti ediyor. Bu yaklaşım, merkeziyetsizlik ve adil doğrulama süreçleri için önemli bir güvence sağlıyor.Teklif metninde şu ifadeler yer aldı: “Alpenglow, konsensüs gecikmesini Web2 uygulamalarıyla kıyaslanabilir bir seviyeye indirirken aynı zamanda güvenliği, ölçeklenebilirliği ve ekonomik adaleti güçlendiriyor.”Topluluk oylaması ve piyasa etkisiAlpenglow güncellemesi SIMD 0326 koduyla anılıyor ve kabul edilmesi için doğrulayıcıların üçte ikisinin onayı gerekiyor. Resmî verilere göre şu ana kadar doğrulayıcıların yaklaşık %10’u olumlu, %9,9’u ise olumsuz oy kullandı. Quorum sağlanabilmesi için katılım oranının %33’ün üzerine çıkması gerekiyor.Piyasada ise bu gelişme şimdiden yankı bulmuş durumda. Solana’nın yerel tokeni SOL, teklifle birlikte %3 değer kazanarak 211 dolar seviyesine ulaştı. İşlem hacimleri %43 artarken, yatırımcıların duyarlılığı son 11 haftanın zirvesine çıktı. Türev piyasalarında da açık pozisyonlar yükseliş göstererek kurumsal ve bireysel yatırımcıların ilgisinin arttığını ortaya koydu.Eğer teklif kabul edilirse Solana, saniyeler yerine milisaniyeler düzeyinde blok kesinliği sunan ilk büyük blockchain ağlarından biri olacak. Bu durum, geleneksel finans ve sosyal medya platformları gibi yüksek işlem yoğunluklu Web2 uygulamalarına rakip olabilecek bir altyapı oluşturabilir.Ancak topluluk içinde bazı endişeler de dile getiriliyor. Özellikle geçmişte yaşanan ağ kesintileri göz önüne alındığında, Alpenglow’un pratikte ne kadar güvenilir çalışacağı merak konusu. Yine de çoğu analist, bu adımın Solana’yı kurumsal benimseme açısından daha cazip hale getireceğini düşünüyor.

Kripto para piyasası hız ve verimlilik konularında sürekli daha iyisini arıyor. Bitcoin güvenliğiyle ön planda ama yavaş, Ethereum ise esnekliğiyle güçlü fakat işlem ücretleri çoğu zaman cep yakıyor. İşte bu noktada yeni nesil projeler ortaya çıkıyor ve kullanıcıların “hem hızlı hem ucuz hem de kolay geliştirilebilir bir ağ olsa” beklentisine yanıt vermeye çalışıyor. Sonic, yüksek hızlı bir Ethereum uyumlu Layer-1 blockchain platformu olarak tam da bu ihtiyaca cevap veren projelerden biri. Fantom ekibinin yıllara dayanan deneyimiyle geliştirilen bu ağ, blockchain ekosisteminde hız, ölçeklenebilirlik ve düşük maliyetli işlemleri öne çıkarıyor. Platformun yerel tokeni S (Sonic) olarak biliniyor ve bu kripto varlık, ağı çalıştırmak, işlem ücretlerini ödemek ve staking yoluyla güvenliği sağlamak için kullanılıyor. Web3 altyapı projeleri arasında adından söz ettiren Sonic, saniyede 10.000’den fazla işlem (TPS) gerçekleştirebilme hedefiyle öne çıkıyor. Kısacası, “Sonic coin nedir?” diye sorulduğunda verilecek en basit cevap; Sonic’i hızlı, ucuz ve ölçeklenebilir çözümler sunan bir blockchain ağı olarak görmek olur. Bu rehberde Sonic’in tanımını, tarihini, kurucu ekibini, fiyat geçmişini ve Web3 ekosistemindeki önemini adım adım inceleyeceğiz, okumaya devam edin.Sonic’in Tanımı ve Ortaya ÇıkışıSonic, Fantom vakfının deneyimli ekibi tarafından geliştirilen EVM uyumlu bir layer-1 blok zinciri ağı. Yüksek performanslı bir altyapı kurmayı hedefliyor ve bu yönüyle blockchain dünyasında dikkat çekiyor. “Sonic coin nedir?” diye sorulursa, Fantom’un devamı niteliğinde, saniyede on binlerce işlemi işleyebilecek kapasiteye sahip bir ağ olarak düşünmek doğru olur. Sonic’in yerel tokeni olan S (Sonic token), Ethereum ağı üzerinde ERC-20 standardında oluşturulmuş durumda. Bu token; işlem ücretlerini ödemek, staking ile güvenliği sağlamak ve yönetişim süreçlerinde oy kullanmak için kullanılıyor. Yani “sonic token ne işe yarar?” sorusunun en net cevabı, ağda işlem ücreti olarak kullanıldığı ve sahiplerine yönetimde söz hakkı verdiği şeklinde özetlenebilir.Sonic’in kökleri aslında Fantom’a dayanıyor. Fantom platformu ilk kez 2018’de duyuruldu ve kısa sürede hızlı işlem kapasitesiyle dikkat çekti. 2023 yılına gelindiğinde ise proje evrim geçirerek “Sonic” adını aldı. Geliştirici ekipte Fantom Opera blockchain’ini hayata geçiren Michael Kong (Sonic Labs CEO’su) ve DeFi dünyasının tanınan ismi Andre Cronje (CTO) bulunuyor. 2024’te bu ekip önemli bir adım daha atarak yeniden markalaşma sürecini başlattı ve Sonic Foundation ile Sonic Labs adlı iki yeni yapı kuruldu. Yine aynı yıl, Hashed’in öncülüğünde gerçekleştirilen yatırım turunda Sonic 10 milyon dolar fon topladı ve böylece geliştirme çalışmalarına büyük bir ivme kazandırdı.Sonic’in çıkış amacı aslında çok net: Blockchain işlemlerini daha hızlı, daha ucuz ve daha ölçeklenebilir hale getirmek. Hedeflenen kapasite saniyede on binlerce işlem ve bu sayede DeFi, NFT ya da Web3 uygulamaları sorunsuz çalışabiliyor. Geliştiriciler için de oldukça cazip araçlar hazırlanmış durumda. Örneğin SonicVM, EVM uyumlu bir ortam sağladığı için Solidity ile yazılan akıllı sözleşmeler neredeyse hiç değişiklik yapılmadan Sonic’e taşınabiliyor. Bunun yanında geliştiricileri motive eden Fee Monetization (FeeM) modeli var. Bu model sayesinde uygulama geliştiricileri, kendi uygulamalarının yarattığı işlem ücretlerinin %90’ına kadarını kazanabiliyor. Yani Sonic sadece kullanıcıları değil, aynı zamanda geliştiricileri de merkeze alan bir yaklaşım sergiliyor.Web3 ve DeFi ekosisteminde Sonic’in konumu da oldukça ilginç. Proje, hem hız avantajı hem de teşvik mekanizmalarıyla öne çıkıyor. Ethereum köprüsü olan Sonic Gateway sayesinde, kullanıcılar Ethereum’daki varlıklarını güvenli şekilde Sonic ağına taşıyabiliyor ve tersi yönde de işlem yapabiliyor. Bu, Sonic’e ciddi bir likidite akışı sağlıyor. Bunun dışında airdrop’lar, teşvik programları, hackathon’lar gibi aktivitelerle topluluk her geçen gün büyütülüyor.Sonic’in Tarihçesi: Önemli Dönüm NoktalarıHer projenin kimliğini şekillendiren en önemli unsur, geçtiği yolculuk ve geride bıraktığı dönüm noktaları. Blockchain dünyasında da durum farklı değil; bir ağın ne kadar güvenilir olduğunu, hangi vizyonla yola çıktığını ve gelecekte nerede konumlanabileceğini anlamak için önce tarihine bakmak gerekir. Sonic’in hikâyesi de aslında Fantom ile başlıyor ve zaman içinde aldığı yatırımlar, teknik gelişmeler ve yeniden markalaşma süreçleriyle bugünkü hâlini alıyor. 2018’den günümüze uzanan bu yolculuk, genel kripto ekosisteminin geçirdiği dönüşümü de gösteriyor. Bu yüzden Sonic’in tarihini incelemek, “Sonic coin tarihi” sorusuna cevap bulmaktan çok daha fazlasını sunuyor. Şimdi gelin, Sonic’in doğuşundan mainnet lansmanına, yatırım turlarından fiyat zirvesine kadar öne çıkan adımlarına yakından bakalım.Sonic’in hikâyesi aslında 2018 yılında başlıyor. Projenin kökeni Fantom ağına dayanıyor. Fantom platformu Haziran 2018’de, yüksek hızlı ve düşük ücretli işlemleri mümkün kılmayı hedefleyen bağımsız bir layer-1 blockchain olarak duyuruldu ve kısa sürede adını duyurmaya başladı.2021 yılına gelindiğinde Fantom ağı önemli bir teknik başarıya ulaştı. Ağ saniyede 2.000 işlem kapasitesine erişti. Bu hız, o dönem için oldukça dikkat çekici bir seviyeye işaret ediyordu.2023 yılı Fantom için bir dönüm noktası oldu. Proje bu tarihte yeniden markalaşarak “Sonic” adını aldı. Hedeflenen işlem kapasitesi de önemli ölçüde artırıldı ve saniyede 10.000 işlem seviyesine çıkarılması planlandı. Bu süreçte, Fantom Opera altyapısı geliştirilerek iyileştirildi ve yeni bir sanal makine olan SonicVM’in tasarımına başlandı.Mayıs 2024’te Sonic ekibi için finansal açıdan güçlü bir adım atıldı. Fantom Vakfı, Sonic’in gelişimi için 10 milyon dolarlık bir yatırım turunu başarıyla tamamladı. Bu dönemde ayrıca Sonic Foundation ve Sonic Labs adında iki yeni yapı kuruldu. Yatırımla birlikte ekosistemi destekleyecek yeni altyapıların hazırlanmasına odaklanıldı.Haziran 2024’te Sonic Foundation, “Innovator Fund” adını taşıyan önemli bir program duyurdu. 200 milyon S token değerinde olan bu fon, yeni ağın lansmanını hızlandırmak amacıyla tasarlandı. Opera ekosisteminde yer alan mevcut uygulamaların Sonic ağına taşınmasını teşvik etmek için fon devreye alındı ve bu dönemde Curve, Aave, Compound ve Frax gibi önemli projelerle iletişim kuruldu.Ağustos 2024’te Sonic ağı test sürecine girdi. Yaz ayları boyunca testnet üzerinde denemeler yapıldı ve topluluk odaklı teşvik programları hayata geçirildi. Bu süreçte Sonic Gateway adı verilen Ethereum köprüsü de test edilerek işlerliği kontrol edildi.18 Aralık 2024 tarihi Sonic için resmi bir başlangıcı işaret etti. Bu tarihte Sonic ana ağı yani mainnet lansmanı yapıldı. Lansman sırasında ağın saniyede 10.000 işlem kapasitesine ulaştığı, işlemlerin alt-saniyelik sürede onaylandığı ve Ethereum ağıyla güvenli bir bağlantı sağlandığı açıklandı. Ayrıca Fantom sahiplerine, ellerindeki FTM token’larını 1:1 oranında S token’a dönüştürme hakkı verildi.Ocak 2025’te Sonic’in yerel varlığı olan S token resmen piyasaya sürüldü. Bu dönemde FTM’den S’ye geçiş süreci devam etti. Lansmanın hemen ardından S token fiyatı hızlı bir yükseliş kaydederek 4 Ocak 2025’te 1,02 dolar seviyesine ulaştı ve bu fiyat, token’ın tüm zamanların zirvesi olarak kayıtlara geçti. 2025 sonrasında Sonic ekibi, ekosistemi büyütmeye yönelik faaliyetlerini sürdürdü. Düzenli olarak hackathon’lar, airdrop kampanyaları ve fonlama programları organize edildi. Ayrıca Aave topluluğu gibi önemli protokoller, Sonic ağına frxUSD gibi stablecoinlerin eklenmesini tartışmaya başladı.Sonic Neden Önemli?Bir blockchain projesinin gelecekte ne kadar benimsenebileceğini anlamanın en iyi yollarından biri, sunduğu avantajlara bakmak. Zira kullanıcıların gerçekten ihtiyaç duyduğu hız, düşük maliyet, güvenlik ve geliştirici dostu çözümleri bir araya getirebilmek gerekiyor. Sonic’in öne çıkmasının sebebi de tam olarak bu. Yüksek işlem kapasitesi, neredeyse anlık onay süreleri, çok düşük maliyetleri ve geniş kullanım alanlarıyla Sonic, Web3 ekosisteminde ses getiren projeler arasında yerini aldı. Üstelik sadece kullanıcıları değil, geliştiricileri de teşvik eden altyapısıyla dikkat çekiyor. Şimdi gelin, Sonic’i önemli kılan bu özelliklere daha yakından bakalım.Yüksek İşlem Hızı: Sonic’in en çok konuşulan özelliği hız. Ağ, saniyede 10.000’in üzerinde işlem yapabilecek şekilde tasarlandı ve bu rakam onu pek çok layer-1 blockchain projesinden ayrıştırıyor. SonicLabs’ın paylaştığı verilere göre teorik kapasite 400.000 TPS seviyesine kadar çıkabiliyor. Bu, pratikte henüz her gün kullanılmasa da Sonic’in ne kadar güçlü bir altyapıya sahip olduğunu gösteriyor. İşlemlerin alt-saniyelik sürelerde onaylanması, kullanıcıların bekleme derdini ortadan kaldırıyor. Özellikle DeFi uygulamalarında likidite işlemleri ya da GameFi tarafında anlık hamlelerin kaydedilmesi için bu hız çok kritik bir avantaj sağlıyor.Geliştirici Dostu Altyapı: Sonic’in yalnızca kullanıcıları değil, geliştiricileri de düşündüğünü görmek mümkün. Ağ tamamen EVM uyumlu şekilde kurulduğu için Solidity ile yazılmış akıllı sözleşmeler kolayca Sonic üzerinde çalıştırılabiliyor. Bunun yanı sıra SonicVM ve SonicDB gibi özelleştirilmiş altyapılar, işlem sürecindeki depolama ihtiyacını azaltıyor ve hata riskini minimuma indiriyor. Böylece geliştiriciler hem daha verimli hem de daha güvenli bir ortamda uygulamalarını hayata geçirebiliyor. Ayrıca Fee Monetization modeli sayesinde geliştiriciler kendi uygulamalarının yarattığı işlem ücretlerinin %90’ına kadarını alabiliyor. Yani Sonic üzerinde başarılı bir uygulama geliştiren bir ekip, yalnızca proje başarısıyla değil, doğrudan işlem ücretleri üzerinden de gelir elde etme imkânına sahip oluyor.Düşük İşlem Ücretleri: Sonic’in hızının yanında belki de en cazip özelliklerinden biri işlem maliyetleri. Ortalama bir işlem maliyeti yalnızca 0.001 dolar seviyesinde. Bu kadar düşük ücret, küçük transferler ve mikro ödemeler için ağı son derece kullanışlı hale getiriyor. Örneğin bir kullanıcı arkadaşına ufak miktarda token göndermek istediğinde, Ethereum’daki gibi yüksek gas ücretleri ödemek zorunda kalmıyor. Aynı durum NFT alım satımlarında ya da oyun içi işlemlerde de geçerli. Bu yüzden Sonic, hem büyük yatırımcılar hem de günlük kullanıcılar için ekonomik bir seçenek sunuyor.Geniş Kullanım Alanları: Sonic’in yüksek hız ve düşük ücret avantajı, yalnızca bir alana sıkışmış değil. DeFi protokolleri, merkeziyetsiz borsalar, NFT platformları, GameFi uygulamaları ve hatta ödeme çözümleri gibi geniş bir yelpazede kullanılabiliyor. Özellikle oyun ve metaverse projeleri için alt-saniyelik onay süreleri büyük önem taşıyor; Sonic bu ihtiyacı karşılayabiliyor. Bunun yanında Ethereum köprüsü olan Sonic Gateway sayesinde, Ethereum’daki varlıklar kolayca Sonic ağına taşınabiliyor. Bu da Sonic’i izole bir blockchain olmaktan çıkarıp Ethereum ekosisteminin bir parçası haline getiriyor. Yani kullanıcılar, hem Ethereum’un likiditesinden faydalanabiliyor hem de Sonic’in hız ve düşük maliyet avantajını yaşayabiliyor. Sonic Gateway'in şeması. Kaynak: Pavel Paramonov Sonic’in Geliştiricileri ve TopluluğuSonic’in arkasında aslında kripto dünyasında yakından tanınan bir ekip var. Fantom Vakfı’nın CEO’su Michael Kong, projeyi yöneten isimlerin başında geliyor. Teknik tarafta ise DeFi ekosisteminde önemli bir yeri olan Andre Cronje bulunuyor. Andre Cronje’nin Sonic ekibinde yer alması projeye ayrı bir değer katıyor. Cronje, özellikle DeFi’nin ilk yıllarında geliştirdiği Yearn Finance (YFI) ile büyük yankı uyandırmış, merkeziyetsiz finansın öncülerinden biri olarak kabul edilen bir isim. YFI’nin topluluk odaklı yönetişim modeli ve hızla kazandığı başarı, onu kripto dünyasında “DeFi’nin mimarlarından” biri haline getirdi. Bu nedenle Cronje’nin Sonic’in teknik liderliğini üstlenmesi, projenin güvenilirliği ve vizyonu açısından güçlü bir mesaj veriyor. Fantom döneminde edindikleri tecrübeyle güven kazanan bu ekip, şimdi Sonic ile bir üst seviyeye geçmeyi hedefliyor.Yalnızca ekip değil, güçlü yatırımcıların desteği de Sonic’i öne çıkarıyor. Hashed, UOB Ventures, Aave Foundation ve Signum Capital gibi büyük isimler projeye finansal destek veriyor. Bunun yanında Curve, Aave ve Compound gibi DeFi protokollerinin liderleriyle de yakın işbirlikleri kurulmuş durumda. Hatta Aave topluluğu, Sonic ağına FRAX stablecoinlerinin eklenmesini bile gündemine aldı. Bu tür adımlar, Sonic ekosisteminin gelecekte çok daha geniş bir yapıya kavuşabileceğini gösteriyor.Topluluk tarafında ise Sonic oldukça hareketli. Kullanıcılar ve geliştiriciler için büyük airdrop ve teşvik programları hazırlanmış durumda. Yaklaşık 190,5 milyon S token’lik bir airdrop planı ile kullanıcılar Sonic Points kazanıp S token elde edebiliyor. Geliştiriciler ise Sonic Gems üzerinden ödüllendirilerek hem kendilerine hem de uygulama kullanıcılarına S token dağıtabiliyor. Gem skoru şu şekilde hesaplanıyor: Bunun dışında Innovator Fund gibi girişimler ve düzenlenen hackathon’lar, yeni projelere fon ve rehberlik sağlıyor. Böylece topluluk canlı kalıyor ve sürekli yeni projelerin eklenmesi teşvik ediliyor.Sonic’in bir diğer önemli tarafı da açık kaynak yapısı. Ağ şeffaf bir şekilde geliştiriliyor, güncellemeler ve yol haritaları toplulukla paylaşılmaya özen gösteriliyor. Sonic Foundation, ağın yönetişiminden ve hazine yönetiminden sorumlu olurken, Sonic Labs daha çok büyümeyi hızlandıracak projeler üzerine yoğunlaşıyor. Bu yapı hem katılımcıların söz sahibi olmasını sağlıyor hem de projenin geleceğini toplulukla birlikte inşa ediyor.Sıkça Sorulan Sorular (SSS)Aşağıda, Sonic hakkında sıkça sorulan bazı sorular ve cevaplarına ulaşabilirsiniz:Sonic nedir, ne zaman çıktı?: Sonic (S), Fantom ekibinin geliştirdiği yüksek hızlı bir blok zinciri ağı. Ana ağ 18 Aralık 2024’te devreye girdi, S token ise Ocak 2025’te piyasaya sürüldü. Kısacası Sonic, Fantom’un bir üst versiyonu olarak daha hızlı ve düşük maliyetli işlemler sunmayı hedefliyor.Sonic coin’i kim geliştirdi?: Sonic, daha önce Fantom’u geliştiren aynı ekip tarafından ortaya çıkarıldı. Projeyi Fantom Vakfı CEO’su Michael Kong yönlendiriyor, teknik tarafta ise DeFi’nin bilinen isimlerinden Andre Cronje yer alıyor. Yani Sonic’in arkasında Fantom’un deneyimini taşıyan tanınmış geliştiriciler bulunuyor.Sonic ağı ne kadar hızlı?: Sonic’in tasarımı saniyede 10.000 işlem kapasitesine uygun şekilde yapıldı. SonicLabs’ın verdiği bilgilere göre teorik olarak 400.000 TPS seviyesine ulaşabiliyor. Bu sayede işlemler genellikle bir saniyeden kısa sürede onaylanıyor.Sonic coin yatırım için uygun mu?: Sonic, deneyimli ekibi ve yüksek hız hedefiyle dikkat çekiyor. Lansman sonrası Crypto.com gibi güvenilir borsalarda listelenmesi de projeye artı bir güven kattı. Yine de her kripto varlık gibi S token da fiyat dalgalanmalarına açık, bu yüzden yatırım yaparken riskleri göz önünde bulundurmak önemli.Sonic hangi kullanım alanlarına sahip?: Sonic’in hızlı ve ucuz altyapısı onu DeFi protokolleri, NFT pazarları ve GameFi projeleri için cazip hale getiriyor. Gerçek zamanlı finans uygulamaları ve oyunlar da bu hızdan büyük fayda sağlayabiliyor. Ayrıca Sonic Gateway sayesinde Ethereum’daki varlıklar kolayca bu ağa taşınabiliyor.Sonic hangi ağ üzerinde çalışıyor?: Sonic, bağımsız bir layer-1 ağ olarak çalışıyor ve EVM uyumluluğu sayesinde Ethereum’daki akıllı sözleşmelerle tam entegrasyon sağlıyor. İşlemler kendi ağı üzerinde S token ile yürütülüyor. Bunun yanında Sonic Gateway, Ethereum ile kesintisiz bağlantı kurarak iki ekosistemin avantajlarını bir araya getiriyor Sonic ağı ve blockchain dünyasındaki yeni nesil çözümler hakkında en güncel içerikler için JR Kripto Rehber serisini takip edin.

Kripto para dünyasında projelerin değişim yaşadığına sıkça şahit oluyoruz. Bugün de bu dönüşüm hikâyelerinden birine, BinaryX’in Four (FORM) olarak yeniden doğuşuna yakından bakıyoruz. GameFi’dan yapay zekâya, meme kültüründen IGO’lara kadar Web3’ün farklı alanlarını tek bir çatı altında toplamayı hedefleyen Four, kısa sürede dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Peki Four tam olarak nedir, nasıl ortaya çıktı ve neden önemli? İşte ayrıntılar…Four’un Tanımı ve Ortaya ÇıkışıKripto para dünyası sürekli bir evrim içinde. Bu dinamik ortamda projeler kendilerini yeniliyor, vizyonlarını genişletiyor ve bazen de tamamen yeni bir kimlikle karşımıza çıkıyor. Four (FORM) da tam olarak böyle bir dönüşümün ürünü. Eskiden BinaryX (BNX) olarak bilinen bu proje, Web3 ekosisteminde GameFi, IGO (Initial Game Offering), yapay zeka (AI) ve meme projelerini bir araya getiren merkeziyetsiz bir merkez olma hedefiyle yeniden markalaştı. BinaryX'in ana sayfasında, token değişimi bu şekilde gösteriliyor. Four (FORM), BNB Chain üzerinde çalışan bir BEP-20 token. Bu, projenin Binance Smart Chain'in düşük işlem ücretleri, hızlı onay süreleri ve yüksek işlem kapasitesi gibi avantajlarından faydalandığı anlamına geliyor. BinaryX'in GameFi alanındaki köklü geçmişi, Four'un bu alandaki güçlü temelini oluşturuyor. Ancak Four, sadece oyunlarla sınırlı kalmıyor; IGO'lar aracılığıyla yeni projelere fon sağlama, yapay zeka entegrasyonlarıyla daha akıllı ve dinamik deneyimler sunma ve meme kültürüyle etkileşim kurarak topluluk katılımını artırma gibi çok yönlü bir yaklaşım benimsiyor.Four'un ortaya çıkış amacı, Web3 dünyasında GameFi, DeFi (Merkeziyetsiz Finans) ve meme kültürünü birleştiren kapsamlı bir ekosistem yaratmak. Bu sayede kullanıcılar, oyun oynayarak kazanabilir, yeni projelere yatırım yapabilir, yapay zeka destekli araçlardan faydalanabilir ve topluluk odaklı meme projelerine dahil olabilir. Bu geniş yelpazeli yaklaşım, Four'u Web3'ün farklı katmanlarını bir araya getiren yenilikçi bir platform haline getiriyor. Proje, merkeziyetsiz yapısıyla sansür ve manipülasyona karşı direnç gösterirken, şeffaf ve güvenli bir ortam sunmayı hedefliyor. Bu da Four'u hem bireysel kullanıcılar hem de kurumsal katılımcılar için cazip bir seçenek haline getiriyor.Web3 ekosistemindeki kullanım alanları oldukça çeşitli. Four, özellikle GameFi projeleri için bir launchpad görevi görüyor. Geliştiriciler, Four platformu üzerinden yeni oyunlarını tanıtabilir, tokenlarını piyasaya sürebilir ve geniş bir oyuncu kitlesine ulaşabilir. Ayrıca, platformun yapay zeka entegrasyonları, oyun içi deneyimleri kişiselleştirmek, dolandırıcılığı önlemek ve kullanıcı etkileşimini artırmak için kullanılıyor. Meme projeleri ise topluluk katılımını ve viral pazarlamayı teşvik etmek amacıyla platformda yer buluyor. Four (BinaryX)'un launchpad sayfası. Four’un Tarihçesi: Önemli Dönüm NoktalarıFour (FORM) token'ın tarihçesi, aslında BinaryX (BNX) projesinin evrimiyle iç içe. BinaryX, başlangıçta merkeziyetsiz bir türev işlem sistemi olarak yola çıktı. Ancak kripto dünyasının hızla değişen dinamiklerine ayak uydurarak, GameFi ve metaverse oyunlarına odaklanmaya başladı. Bu stratejik değişim, projenin GameFi alanında önemli bir oyuncu haline gelmesini sağladı. BinaryX, özellikle kendi GameFi oyunlarını geliştirmesi ve IGO platformuyla yeni oyun projelerine destek vermesiyle tanındı.FORM token'ın piyasaya sürülmesi ve BinaryX'ten Four'a geçiş süreci, projenin tarihinde önemli bir dönüm noktası oldu. Bu yeniden markalaşma, Mart 2025'te gerçekleşti. BinaryX (BNX) tokenleri, 1:1 oranında Four (FORM) tokenlarına dönüştürüldü. Bu geçiş, sadece bir isim değişikliği değil, aynı zamanda projenin vizyonunu GameFi'nin ötesine taşıyarak yapay zeka ve meme projelerini de kapsayacak şekilde genişletme amacı taşıyordu. Binance gibi büyük borsalar da bu token takasını ve yeniden markalaşmayı destekledi, bu da projenin piyasadaki güvenilirliğini ve erişilebilirliğini artırdı.Four'un lansman tarihi olarak BinaryX'in ilk piyasaya sürülüşü kabul edilebilir, ancak FORM token'ın resmi olarak piyasaya sürülmesi ve yeniden markalaşma süreci Mart 2025'te tamamlandı. Bu tarihten itibaren Four, Web3 ekosisteminde GameFi, IGO, AI ve meme projeleri için merkeziyetsiz bir merkez olarak konumlandı. Projenin ilk büyük iş birlikleri ve entegrasyonları, genellikle GameFi alanındaki ortaklıklar ve IGO platformu aracılığıyla yeni oyun projelerinin başlatılmasıyla gerçekleşti. Bu iş birlikleri, Four'un ekosistemini genişletmesine ve daha fazla kullanıcıya ulaşmasına yardımcı oldu.Platform üzerinde geliştirilen dApp'ler (merkeziyetsiz uygulamalar), Four'un ekosisteminin canlılığını gösteriyor. Özellikle GameFi alanında birçok oyun ve uygulama, BinaryX döneminden bu yana platformda yer alıyor. Yeniden markalaşmayla birlikte, yapay zeka destekli araçlar ve meme odaklı projeler de ekosisteme dahil olmaya başladı. Bu dApp'ler, kullanıcılara çeşitli etkileşim ve kazanma fırsatları sunuyor. Örneğin, Four.meme platformu, BNB Chain üzerinde meme token'ları oluşturmak ve başlatmak için bir launchpad görevi görüyor, bu da topluluk katılımını ve yaratıcılığı teşvik ediyor.Genel olarak Four’un hikayesi şu şekilde özetlenebilir:Başlangıç dönemi (BinaryX’in kuruluşu)BinaryX (BNX), ilk etapta merkeziyetsiz bir türev işlem platformu olarak piyasaya sürüldü.GameFi’ye yöneliş (tarih net değil, 2021–2022 arası)Kripto piyasasının dinamiklerine uyum sağlayarak GameFi ve metaverse oyunlarına odaklandı. Bu stratejik değişim, BinaryX’i GameFi ekosisteminde öne çıkardı.IGO platformunun tanıtımı (2022–2023 civarı)BinaryX, Initial Game Offering (IGO) platformunu devreye aldı. Bu sayede yeni oyun projelerine fon sağlanmaya ve topluluk destekli lansmanlar yapılmaya başlandı.Mart 2025 – Yeniden markalaşmaBinaryX (BNX) → Four (FORM) dönüşümü gerçekleşti.1:1 oranında BNX token’ları FORM token’larına dönüştürüldü.Yeniden markalaşma ile vizyon, sadece GameFi değil; AI (yapay zekâ), IGO ve meme projelerini kapsayacak şekilde genişletildi.Binance gibi büyük borsalar bu geçişi destekledi.Four FORM fiyat geçmişi incelendiğinde, projenin yeniden markalaşma sürecinin fiyat üzerinde olumlu etkileri olduğu görülüyor. Özellikle Mart 2025'teki yeniden markalaşmanın ardından FORM token'ın fiyatında önemli artışlar yaşandı. Tüm zamanların fiyat zirvesi (ATH) Ağustos 2025'te 4.19 dolar olarak kaydedildi. Bu zirve, projenin Web3 alanındaki genişleyen vizyonunun ve GameFi, AI, meme gibi popüler trendlere odaklanmasının yatırımcılar tarafından olumlu karşılandığını gösteriyor. Ancak kripto piyasasının doğası gereği, fiyat dalgalanmaları her zaman göz önünde bulundurulmalı. FORM token'ın piyasa değeri ve işlem hacmi, projenin genel sağlığı ve likiditesi hakkında önemli ipuçları veriyor. Four Neden Önemli?Four (FORM), Web3 ekosisteminde GameFi, IGO, yapay zeka ve meme projelerini bir araya getiren yenilikçi yaklaşımıyla önemli bir konumda yer alıyor. Peki, Four'u bu kadar önemli kılan ne? Gelin, projenin temel değerlerine ve sunduğu avantajlara yakından bakalım.Öncelikle, blockchain kimlik çözümleri bağlamında Four'un dolaylı bir önemi var. Her ne kadar doğrudan bir kimlik doğrulama platformu olmasa da, GameFi ve diğer Web3 uygulamalarında kullanıcıların dijital varlıklarını ve kimliklerini güvenli bir şekilde yönetmelerini sağlayan altyapıyı sunuyor. Blockchain teknolojisinin doğası gereği, Four ekosistemindeki tüm işlemler şeffaf ve değişmez bir şekilde kaydediliyor. Bu, oyun içi varlıkların sahipliği, IGO katılımları ve token transferleri gibi konularda güvenli veri paylaşımı ve şeffaflık sağlıyor. Kullanıcılar, kendi verileri ve varlıkları üzerinde tam kontrole sahip oluyor, bu da geleneksel merkezi sistemlerde sıkça karşılaşılan güvenlik açıklarını ve veri ihlallerini ortadan kaldırıyor.Four'un merkeziyetsiz yapı sayesinde sansür ve manipülasyona karşı direnç göstermesi, projenin en güçlü yanlarından biri. Geleneksel oyun platformları veya finansal sistemler, merkezi otoriteler tarafından kontrol edildiği için sansüre veya manipülasyona açık olabilir. Ancak Four, blockchain üzerinde çalıştığı için herhangi bir merkezi otoritenin müdahalesine kapalı. Bu durum, oyun geliştiricilerinin ve toplulukların özgürce hareket etmesini, projelerini sansür endişesi olmadan geliştirmesini ve kullanıcıların da adil bir ortamda etkileşim kurmasını sağlıyor. Bu merkeziyetsiz yapı, aynı zamanda projenin uzun vadeli sürdürülebilirliği ve topluluk odaklı gelişimi için de kritik bir rol oynuyor.Projenin kurumsal ve bireysel kullanım için uygun altyapı sunması da önemini artıran bir diğer faktör. Bireysel kullanıcılar için Four, GameFi dünyasına adım atmak, yeni oyunları keşfetmek, IGO'lara katılmak ve eğlenirken kazanmak için kolay ve erişilebilir bir platform sunuyor. Oyun içi varlıkların gerçek sahipliği, şeffaf işlem geçmişi ve merkeziyetsiz yönetişim mekanizmaları, bireysel kullanıcıların Web3 deneyimini zenginleştiriyor. Kurumsal tarafta ise, oyun geliştiricileri ve diğer Web3 projeleri için güçlü bir launchpad ve ekosistem sağlıyor. Four'un sunduğu araçlar ve altyapı, geliştiricilerin projelerini daha hızlı ve güvenli bir şekilde hayata geçirmelerine olanak tanıyor. Özellikle IGO platformu, yeni ve yenilikçi projelere fon bulma konusunda önemli bir köprü görevi görüyor. Yapay zeka entegrasyonları ise, hem bireysel kullanıcı deneyimini iyileştirmek hem de kurumsal projeler için daha akıllı çözümler sunmak adına büyük potansiyel taşıyor. BinaryX/FOUR DAO'su. Henüz herhangi bir öneri sunulmamış. Sonuç olarak, Four (FORM) Web3'ün geleceğini şekillendiren GameFi, IGO, AI ve meme kültürünü bir araya getiren kapsamlı bir ekosistem. Merkeziyetsiz yapısı, şeffaflığı ve geniş kullanım alanlarıyla Four, dijital dünyada güvenli, adil ve eğlenceli bir deneyim sunmayı hedefliyor.Four’un Geliştiricileri ve TopluluğuHer başarılı blockchain projesinin arkasında güçlü bir geliştirici ekip ve dinamik bir topluluk bulunur. Four (FORM) da bu kuralın bir istisnası değil. BinaryX'ten Four'a geçiş süreci, projenin sadece teknik altyapısını değil, aynı zamanda vizyonunu ve toplulukla olan ilişkisini de yeniden şekillendirdi.Four'un geliştirici ekibi, GameFi ve blockchain teknolojileri konusunda deneyimli isimlerden oluşuyor. BinaryX döneminden gelen bu ekip, oyun endüstrisini yeniden tanımlamayı ve sürdürülebilir ekonomik modellerle daha eğlenceli deneyimler sunmayı hedefliyor. Ekip, merkeziyetsiz video oyunlar geliştirmeye odaklanarak GameFi sektörünün popülerleşmesine ve metaverse oyunlarına olan ilginin artmasına katkıda bulundu. Yeniden markalaşmayla birlikte, ekip yapay zeka ve meme projelerini de ekosisteme dahil ederek vizyonunu genişletti. Four coin kurucusu hakkında spesifik bir isimden ziyade, projenin kolektif bir geliştirici ekibi tarafından yönetildiği ve BinaryX'in köklü geçmişinden beslendiği anlaşılıyor. Ekip, kullanıcı dostu ve yenilikçi dijital varlıklar sunmayı hedefleyerek piyasada güvenilir bir seçenek olmayı amaçlıyor.Projenin vizyonu ve misyonu, Web3'ün temel prensipleri olan merkeziyetsizlik, şeffaflık ve topluluk odaklılığı etrafında şekilleniyor. Four, GameFi, IGO, AI ve meme projelerini tek bir çatı altında toplayarak Web3 ekosisteminde bir köprü görevi görmeyi hedefliyor. Misyonu, kullanıcılara eğlenceli ve kazançlı deneyimler sunarken, geliştiricilere de projelerini hayata geçirebilecekleri güçlü bir platform sağlamak. Bu vizyon, projenin sadece teknolojik yeniliklere odaklanmadığını, aynı zamanda kullanıcıların ve geliştiricilerin ihtiyaçlarına cevap veren kapsamlı bir ekosistem yaratmayı amaçladığını gösteriyor.Topluluk katkıları ve yönetişim süreci, Four'un merkeziyetsiz yapısının önemli bir parçası. Proje, topluluğun aktif katılımını teşvik ediyor ve yönetişim süreçlerinde söz sahibi olmalarını sağlıyor. Bu, token sahiplerinin projenin geleceği hakkında oy kullanabildiği ve önemli kararların alınmasında etkili olabildiği anlamına geliyor. Sosyal medya platformları ve forumlar aracılığıyla toplulukla sürekli etkileşim halinde olan Four ekibi, geri bildirimleri değerlendiriyor ve projenin gelişimine yön veriyor. Özellikle meme projelerinin ekosisteme dahil edilmesi, topluluğun yaratıcılığını ve katılımını daha da artırmayı hedefliyor. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)Aşağıda, Four (FORM) hakkında sıkça sorulan bazı sorular ve cevaplarına ulaşabilirsiniz:Four nedir, ne zaman çıktı? Four (FORM), eski adıyla BinaryX (BNX) olan ve Web3 ekosisteminde GameFi, IGO, yapay zeka ve meme projelerini bir araya getiren merkeziyetsiz bir platform. BinaryX'in ilk lansmanı daha önce gerçekleşmiş olsa da, FORM token'ın resmi olarak piyasaya sürülmesi ve projenin Four olarak yeniden markalaşması Mart 2025'te tamamlandı. Bu dönüşümle birlikte Four, BNB Chain üzerinde BEP-20 token olarak faaliyet gösteriyor.Four'u kim geliştirdi? Four, BinaryX döneminden gelen deneyimli bir geliştirici ekip tarafından yönetiliyor. Bu ekip, GameFi ve blockchain teknolojileri konusunda uzmanlaşmış isimlerden oluşuyor. Projenin kurucusu olarak spesifik bir isimden ziyade, kolektif bir ekip çalışması ve BinaryX'in köklü geçmişi öne çıkıyor.FORM token ne işe yarar? FORM token, Four ekosisteminde oyun içi işlemler, yönetişim ve proje katılımlarında kullanılıyor. Kullanıcılar, FORM token ile GameFi projelerine erişebilir, IGO'lara katılabilir ve platformun geleceği hakkında oy kullanabilir. Ayrıca, Four.meme gibi platformlarda meme token'ları oluşturmak ve başlatmak için de kullanılıyor.Four hangi sorunları çözmeyi hedefliyor? Four, Web3 ekosisteminde GameFi, DeFi ve meme kültürünü birleştirerek merkeziyetsiz, şeffaf ve güvenli bir ortam yaratmayı hedefliyor. Proje, geleneksel merkezi sistemlerdeki sansür ve manipülasyon sorunlarına karşı direnç gösteriyor. Ayrıca, oyun geliştiricilerine ve yeni projelere fon bulma konusunda güçlü bir altyapı sunuyor.Four yatırım için uygun mu? Four (FORM) token'ın fiyat geçmişi incelendiğinde, yeniden markalaşma sürecinin ardından önemli fiyat artışları yaşandığı görülüyor. Ancak kripto piyasaları yüksek volatiliteye sahip olduğu için yatırım kararları kişisel risk toleransına göre alınmalı. Her yatırımda olduğu gibi, detaylı araştırma yapmak ve piyasa koşullarını göz önünde bulundurmak önemli.Four hangi ağ üzerinde çalışıyor? Four (FORM), BNB Chain üzerinde çalışan bir BEP-20 token. Bu, projenin Binance Smart Chain'in düşük işlem ücretleri, hızlı onay süreleri ve yüksek işlem kapasitesi gibi avantajlarından faydalandığı anlamına geliyor. BNB Chain, Four'un GameFi ve diğer Web3 uygulamaları için sağlam bir altyapı sunuyor. Four ve blockchain tabanlı kimlik çözümleri hakkında en güncel bilgiler için JR Kripto Rehber serisini takip edin.

SUI Teknik GörünümüSUI grafiğinde geniş yükselen kanal yapısı korunmaya devam ediyor. Güncel fiyat 3,40$ seviyelerinde işlem görüyor. Kısa vadede kritik destek bölgesi olan 3,32$ - 3,22$ aralığı test edilmiş ve güçlü bir tepki gelmiş durumda. Bu alan aynı zamanda yükselen trend çizgisiyle kesiştiği için önemli bir savunma hattı oluşturuyor.Üst tarafta ise 3,59$ seviyesi halen kritik direnç konumunu koruyor. Bu seviyenin aşılması halinde fiyatın yeniden 3,90$ – 4,00$ bölgesine doğru hareket etmesi beklenebilir. Orta vadede 4,29$ güçlü bir direnç olarak öne çıkarken, bu bölgenin kırılması halinde 5,11$ hedefi gündeme gelecektir.Aşağı yönlü senaryoda 3,32$ altına kalıcı sarkma gelirse ilk etapta 2,94$ kanal desteği, ardından 2,69$ seviyeleri takip edilmeli. SUI Güncel Görünüm ÖzetTrend yükselen kanal içinde devam ediyor ve görünüm pozitif kabul ediliyor3,32 – 3,22 bölgesi güçlü destek alanı olarak çalışıyor ve fiyat buradan tepki aldı2,94 ve 2,69 seviyeleri alt destek olarak öne çıkıyor3,59 seviyesi kısa vadede en önemli direnç konumunda3,90 – 4,00 aralığı orta vadede takip edilecek direnç bölgesi olarak görülüyor4,29 üzerinde kalıcılık sağlanırsa fiyatın 5,11 seviyesine doğru ivmelenme ihtimali güçleniyorYatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

ETC/USDT Teknik AnaliziGüncel grafiğe baktığımızda ETC tarafında yükselen trend yapısının hâlâ korunduğunu görüyoruz. Fiyat, 19,68$ desteğinden aldığı tepkiyle birlikte yeniden toparlanma çabasında. Şu an 21,41$ seviyesinde işlem görüyor ve kısa vadede 22,53$ direncine doğru bir hareket denemesi söz konusu.Bu direncin aşılması halinde fiyatın 25,79$ – 27,07$ aralığına doğru ivmelenmesi beklenebilir. Burası güçlü bir satıcı bölgesi ve kırılması durumunda orta vadede 31,42$ seviyesine kadar yükseliş potansiyeli oluşur.Aşağı yönde ise 19,68$ hâlâ kritik destek olarak korunuyor. Bu seviyenin altında 18,75$ ve 16,65$ destekleri takip edilmeli. Trendin alt sınırı da 15,79$ seviyesinde bulunuyor ve bu alan ana savunma hattı konumunda. Daralan Yapı ÖzetETC yükselen trendini koruyor ve 19,68$ üzerinde kalmaya çalışıyor.Kısa vadeli direnç 22,53$ olarak öne çıkıyor.25,79$ – 27,07$ aralığı güçlü satıcı bölgesi olmaya devam ediyor.Aşağıda 19,68$, 18,75$ ve 16,65$ destekleri takip edilmeli.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

ABD merkezli varlık yönetim şirketi Bitwise Asset Management, kripto para piyasasında dikkat çeken yeni bir adım attı. Şirket, Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) sunduğu S-1 başvurusuyla Chainlink (LINK) için spot ETF çıkarmayı planladığını açıkladı. Bu gelişme, özellikle Bitcoin ve Ethereum ETF’lerinin onaylanmasının ardından altcoin odaklı borsa yatırım fonlarının da gündeme gelmesi açısından kritik bir dönüm noktası.ETF’in yapısı ve detaylarBaşvuruya göre, Bitwise Chainlink ETF, LINK’in spot fiyatını takip edecek ve varlıklar doğrudan Coinbase Custody Trust Company aracılığıyla saklanacak. İşlemlerin yürütülmesinde ise Coinbase, Inc. başlıca aracı olarak görev alacak. ETF’in hisseleri ABD’de ulusal bir borsada işlem görecek; ancak henüz hangi platformda listeleneceği açıklanmadı.Fon, hem nakit hem de “Trust-Directed Trade” adı verilen süreç üzerinden kripto bazlı oluşturma ve itfa mekanizması sunacak. Böylece yatırımcılara portföy yönetiminde daha fazla esneklik sağlanması hedefleniyor.Dikkat çeken bir diğer nokta ise, SEC’in geçtiğimiz Mayıs ayında yaptığı açıklamalara rağmen, başvuruda staking’e dair hiçbir planın yer almaması. Hatırlanacağı üzere SEC, proof-of-stake ağlarında staking’in menkul kıymet işlemi olarak değerlendirilmediğini belirtmişti. Ancak Bitwise’ın ETF yapısı, yalnızca LINK’in fiyatını yansıtmaya odaklanıyor; yani yatırımcılara staking ödülleri veya doğrulayıcı katılımı gibi getiriler sunulmayacak.Chainlink’in kripto ekosistemindeki rolü2019’da başlatılan Chainlink, blockchainleri gerçek dünya verileriyle buluşturan bir merkeziyetsiz oracle ağı olarak faaliyet gösteriyor. Akıllı sözleşmelerin dış dünyadan fiyat, hava durumu, seçim sonuçları gibi güvenilir veriler almasını sağlayan bu sistem, DeFi’den NFT’lere, oyunlardan kurumsal blockchain çözümlerine kadar geniş bir kullanım alanına sahip.LINK token’ı, ağdaki doğrulayıcıları teşvik etmek, veri güvenilirliğini sağlamak ve yönetişim süreçlerini desteklemek için kullanılıyor. Günümüzde Chainlink, Swift, UBS ve Brezilya Merkez Bankası gibi dev kurumlarla iş birliği yaparak sadece kripto değil, geleneksel finans dünyasında da önemli bir altyapı oyuncusu haline geldi.Piyasa etkisi ve kurumsal ilgiBitwise’ın Chainlink ETF başvurusu, ABD piyasasında oracle ağlarına dayalı ilk ETF girişimlerinden biri olacak. Avrupa’da halihazırda 21Shares ve VanEck gibi şirketlerin LINK odaklı ETP ürünleri bulunsa da, ABD’de bu adım büyük ölçüde bir ilk niteliği taşıyor.Küresel ölçekte kripto ETF’leri 2025 yılı içinde 30 milyar dolara yakın yatırım çekti. Bu bağlamda Chainlink gibi altyapı odaklı bir projenin ABD’de borsaya taşınması, ciddi kurumsal sermayenin yönünü LINK’e çevirmesine kapı aralayabilir. Analistler, böyle bir ürünün onaylanmasının yalnızca fiyat üzerinde değil, LINK’in meşruiyeti ve ekosistemdeki ağırlığı üzerinde de büyük etki yaratacağını düşünüyor.LINK fiyatı için son durumPiyasada Chainlink (LINK), haberin yazıldığı an itibarıyla 23,51 dolar seviyesinden işlem görüyor. Son 24 saatte 22,94-24,70 dolar aralığında hareket eden LINK, piyasa verilerine göre en büyük 13. kripto varlık konumunda bulunuyor. LINK fiyatı, Mayıs 2021’de gördüğü 52 doların üzerindeki zirveden yaklaşık %55 aşağıda seyretse de, kurumsal ilginin artmasıyla birlikte yeniden gündemin merkezine oturmuş durumda.

Kripto para piyasaları dalgalanmaya devam ederken, büyük fonlar ve halka açık şirketler dijital varlıkları bilançolarına katmak için agresif adımlar atıyor. Özellikle Solana (SOL), Binance Coin (BNB) ve Ethereum (ETH) bu yeni hazine stratejilerinin merkezine yerleşmiş durumda. Son gelen haberler, Pantera Capital’in başını çektiği milyar dolarlık yatırımların, Solana ekosisteminde tarihin en büyük kurumsal hazinesini oluşturabileceğini gösteriyor.Pantera’dan 1,25 milyar dolarlık Solana hazinesiThe Information’ın haberine göre, Pantera Capital 1,25 milyar dolara kadar fon toplayarak ABD borsasında işlem gören bir şirketi “Solana Co.” adlı bir hazine aracına dönüştürmeyi planlıyor. Bu hamlenin ilk aşamasında 500 milyon dolarlık öz sermaye toplanacak, ardından 750 milyon dolarlık varant ihracı ile toplam tutar 1,25 milyar dolara ulaşacak.Eğer plan başarıyla hayata geçirilirse, Pantera’nın bu girişimi şimdiye kadar kurumsal düzeyde yapılmış en büyük Solana yatırımı olacak. Halihazırda halka açık şirketlerin bilançolarında yaklaşık 3,44 milyon SOL (yaklaşık 650 milyon dolar) bulunuyor. Pantera’nın hedeflediği büyüklük, bu miktarı tek başına katlayacak düzeyde.Rakip devlerden 1 milyar dolarlık alternatif SOL hazinesiPantera’nın planları açıklanırken, yalnızca bir gün önce Galaxy Digital, Jump Crypto ve Multicoin Capital’in de benzer bir girişim için 1 milyar dolar fon toplamaya çalıştığı ortaya çıktı. Cantor Fitzgerald’ın lider banka olarak görev aldığı bu plan, Solana Foundation’ın da desteğini arkasına aldı. Bu iki ayrı girişim ile, tıpkı MicroStrategy’nin (MSTR) Bitcoin biriktirme stratejisi gibi, dev fonların Solana için benzer bir model oluşturmak istediği görülüyor.Solana odaklı hamlelerin yanı sıra, BNB ve Ethereum da kurumsal yatırımların odağında. Çin merkezli China Renaissance Holdings, YZi Labs ile yaptığı stratejik ortaklık kapsamında 100 milyon doları BNB’ye ayıracağını duyurdu. Bu plan token yatırımının yanı sıra; aynı zamanda Hong Kong düzenlemelerine uygun, gerçek varlıkların tokenleştirilmesine dayalı ürünler geliştirilmesini de kapsıyor.ABD’de ise B Strategy, Nasdaq’ta listelenecek bir BNB hazinesi için 1 milyar dolarlık sermaye artırımı planlıyor. Yönetim ekibinde Metalpha ve Bitmain geçmişine sahip isimlerin bulunması, projeye güvenilirlik kazandırıyor. Ethereum tarafında ise Nasdaq’ta işlem gören ETHZilla, 250 milyon dolarlık hisse geri alım programı açıkladı. Şirketin elinde hâlihazırda 102 bin 237 ETH bulunuyor. ETHZilla, varlıklarını on-chain getiri protokolleriyle değerlendirmeyi planlıyor.Son aylarda piyasalarda dalgalanma sürerken, büyük kurumların kripto varlıklara milyar dolarlık girişler yapması dikkat çekiyor. Piyasa verilerine göre, şu anda halka açık şirketlerin elinde 3,7 milyondan fazla SOL bulunuyor. Bu rakam Solana’nın toplam arzının yaklaşık %0,7’sine karşılık geliyor. Şu anda SOL fiyatı 188 dolar seviyelerinde.
