Haberler
Altcoin Haberleri
Altcoin ile ilgili tüm makale ve haberlere göz atın. Altcoin hakkında en son haberler, analizler ve görüşler.
Japonya, kripto varlık piyasasına yönelik yeni ve sıkı bir düzenleme hazırlığında. Ülkenin finansal düzenleyicisi olan Finansal Hizmetler Ajansı (FSA), yayımladığı raporda kripto paraların mevcut Ödeme Hizmetleri Yasası kapsamından çıkarılarak Finansal Araçlar ve Borsalar Yasası (FIEA) çerçevesinde denetlenmesini önerdi. Bu adım, kripto varlıkların daha çok menkul kıymetlerle aynı kategoride değerlendirilmesini ve yatırımcı korumasının güçlendirilmesini hedefliyor.FSA’dan net mesaj: “Kripto sorunları menkul kıymetlerle benzer”Rapor, kripto piyasasında yaşanan problemlerin büyük kısmının aslında menkul kıymet piyasasında da yıllardır karşılaşılan sorunlarla benzerlik gösterdiğine dikkat çekti. Belirsiz “white paper”lar, yanlış veya eksik bilgilendirme, kayıt dışı faaliyetler, dolandırıcılık vakaları, düşük risk toleransı ve borsa güvenlik açıkları FSA’nın öne çıkardığı başlıca problemler oldu.Ajans, bu nedenle FIEA’nın halihazırda sunduğu denetim ve yaptırım mekanizmalarının kriptoya da uygulanmasının uygun olabileceğini belirtti. Ancak bu raporun henüz bağlayıcı olmadığını da not düşelim. Söz konusu belge, FSA sekretaryasının Finansal Sistem Konseyi’ne sunduğu bir fikir taslağı niteliğinde. Son kararı hükümet verecek.Japonya’da kripto yükselişteRapor, Japonya’da kripto varlıkların giderek artan ekonomik önemini de gözler önüne seriyor. Ülkede kripto borsalarında açılan toplam hesap sayısı 12 milyonu aşmış durumda. Kullanıcı mevduatlarının toplam değeri ise 5 trilyon yenin (yaklaşık 33,7 milyar dolar) üzerine çıkmış. Bu rakam, neredeyse her 10 kişiden birinin bir kripto hesabı olduğu anlamına geliyor.Öte yandan Japonya’da yatırımcıların büyük çoğunluğu küçük çaplı işlem yapıyor. Bireysel hesapların %80’inden fazlasında 675 doların altında bakiye bulunuyor. Ayrıca kriptoya yatırım yapanların %70’i orta gelirli kesimden oluşuyor ve %86’sı uzun vadede fiyatların yükseleceği beklentisiyle yatırım yapıyor.Hükümetten destekleyici mesajlarJaponya Maliye Bakanı Katsunobu Kato da geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada kripto varlıkların çeşitlendirilmiş portföylerde yer alabileceğini söyleyerek dikkat çekmişti. Kato, volatilitenin yüksek olduğunu kabul etmekle birlikte, doğru düzenlemelerle kripto piyasasının yatırımcılar için güvenli bir alan haline gelebileceğini vurgulamıştı.Yeni kurallar neler getirebilir?Kriptonun FIEA kapsamına alınması durumunda:İhraççılara, tıpkı menkul kıymetlerde olduğu gibi, halka arz ve ikincil piyasa işlemlerinde ayrıntılı bilgi açıklama yükümlülüğü gelecek.Aracı kurumlar ve broker’ler daha sıkı bir lisans ve denetim sistemine tabi tutulacak.Haksız işlem ve manipülasyonlara karşı sert önlemler uygulanacak.Kayıt dışı faaliyetlere karşı mahkemeden hızlı tedbir ve ihtiyati tedbir kararları çıkarılabilecek.

ABD’de bu hafta gözler istihdam piyasasında. Özel sektör istihdamını ölçen ADP Employment Change raporunun Ağustos ayında 68 bin yeni iş yaratıldığını göstermesi bekleniyor. Perşembe günü yayımlanacak veriler, yalnızca istihdam cephesindeki gidişatı değil, aynı zamanda ABD Merkez Bankası olan Federal Reserve’ün (Fed) faiz kararını da doğrudan etkileyebilir. Verinin, Türkiye saati ile 15.30 civarında açıklanması bekleniyor.Temmuz’un şoku sonrası kritik eşikTemmuz ayında açıklanan zayıf tarım dışı istihdam (NFP) verisi piyasaları sarsmış, doları sert şekilde aşağı çekmiş ve Fed’in sıkı para politikasında ısrarcı olup olamayacağına dair soru işaretleri doğurmuştu. Hatta beklenmedik düşüş, Çalışma Bakanlığı’nda bir üst düzey yetkilinin görevden alınmasına kadar gitmişti. Bu nedenle yatırımcılar, ADP’nin göstereceği tabloya daha da hassas yaklaşacak.Beklentiler, Temmuz’daki 104 binlik artışın ardından Ağustos ayında yalnızca 68 bin kişilik istihdam artışına işaret ediyor. Bu düşüş eğilimi, ABD ekonomisinin soğuma sinyallerini güçlendirebilir.Fed ve Trump baskısı16-17 Eylül’de yapılacak FOMC toplantısı öncesinde bu veriler son istihdam raporu olacak. Başkan Jerome Powell, enflasyonun görece yumuşaması ve ticaret tarifelerinin etkisinin sınırlı kalacağı yönünde mesaj vermişti. Bu da faiz indirim ihtimalini artırmış durumda.Öte yandan, Başkan Donald Trump, Fed’e faizleri daha hızlı düşürmesi yönünde sert eleştiriler yöneltmeye devam ediyor. CME Group’un Fed Watch Tool verilerine göre, piyasalar Eylül ayında 25 baz puanlık faiz indirimi ihtimalini yüzde 90’ın üzerinde fiyatlıyor. Yıl bitmeden ikinci bir indirim daha ihtimaller arasında.ADP verisinin beklentilerin altında kalması halinde, Fed’in daha agresif faiz indirimine gitmesi gündeme gelebilir. Bu senaryoda ABD Doları üzerindeki satış baskısı yeniden güçlenebilir. Tam tersi, verinin tahminlerden güçlü gelmesi kısa vadede doları desteklese de Fed’in politika yönelimini tek başına değiştirmesi zor görünüyor. Piyasalar esas yönü, Cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam (NFP) verisiyle belirleyecek.Kripto paralar nasıl etkilenebilir?İstihdam piyasası verileri, dolaylı yoldan kripto para piyasaları için de kritik. Zira Fed’in faiz indirimi, doların değerini baskılayabilir ve riskli varlıklara yönelimi artırabilir. Bu da Bitcoin ve Ethereum başta olmak üzere kripto paralarda likidite akışını güçlendirebilir. Ancak verilerin çok zayıf gelmesi, ekonomik yavaşlama kaygılarını artırarak risk iştahını düşürebilir. Böyle bir durumda kripto piyasaları da dalgalanmalardan olumsuz etkilenebilir.Sonuç olarak, ADP raporu hem Fed’in kısa vadeli yol haritasını hem de küresel piyasalardaki risk iştahını şekillendirecek. Kripto tarafında ise etkiler doğrudan değil, doların seyri ve yatırımcı psikolojisi üzerinden hissedilecek.

Lider altcoin Ethereum’un (ETH) en büyük kurumsal alıcısı konumunda olan BitMine Immersion Technologies, yeni alımını duyurdu. Şirket, Ethereum hazinesi için 65 milyon dolarlık bir miktara işaret eden ETH alımı gerçekleştirdi. Bu da, Eylül ayının ilk alımına işaret etti.BitMine, Ethereum alımına devam ediyorEylül ayında da Etheruem hazinesine varlık eklemeyi ihmal etmeyen BitMine, bu seferki alım sürecini altı işlemde gerçekleştirdi. Arkham Intelligence’ın takip verilerine göre söz konusu işlemler, Galaxy Digital’in tezgâhüstü (over-the-counter) hizmetleri ile finalize edildi. BitMine’ın satın alımı, oldukça ilginç bir zamanda gerçekleşti. Zira mevcut durumda merkezi borsalardaki Ethereum rezervleri son üç yılın en düşük seviyelerine gerilemişti. Borsalarda, Ethereum arzının 2022’den bu yana yüzde 38 oranında eridiğini de belirtmekte fayda var. Bunun arkasında, kurumsal şirketlerin hazine alımları ve borsada işlem gören fonlar (ETF’ler) olduğu düşünülüyor.BitMine hisseleri de bu gelişmelerden etkileniyor. Şirketin hisseleri yıl başından bu yana %540 değer kazanırken, son kapanışta %5.58 artarak 44.86 dolara ulaştı. Ancak Temmuz’daki zirvesinden bu yana hisselerde yaklaşık %67'lik bir düşüş yaşandığı da görülüyor.Diğer şirketler de ETH alıyorKripto odaklı danışmanlık firması Etherealize, Ethereum'un Wall Street'e tanıtımı için yürüttüğü çalışmalar kapsamında 40 milyon dolarlık yeni bir yatırım turunu tamamladığını duyurdu.Yatırım turuna Electric Capital ve Paradigm gibi önde gelen kripto girişim sermayesi firmaları öncülük etti. Etherealize, bu fonla birlikte Ethereum'un kurumsal düzeyde benimsenmesini artırmaya yönelik araçlar ve altyapılar geliştirmeyi hedefliyor.Ocak ayında Ethereum Vakfı ve Ethereum’un kurucu ortaklarından Vitalik Buterin’in desteğiyle kurulan firma, özellikle finans dünyasının ETH ve blockchain teknolojisi konusunda hala yeterince bilgi sahibi olmadığını savunuyor. Şirket, bu açığı kapatmak adına eğitim, danışmanlık ve teknik altyapı çözümleri sunmayı planlıyor.Etherealize’ın kurucu ortaklarından Danny Ryan, Ethereum’un son on yılda deneysel bir projeden "dünyanın en çok test edilmiş açık finans ağına" dönüştüğünü belirtti. Ryan, topladıkları fon sayesinde geleneksel finans sistemini daha güvenli ve küresel ölçekte erişilebilir hale getirmek için çalışacaklarını söyledi.ETH'de yıl sonu beklentisi: 6.000 dolar mümkün mü?Kripto opsiyon platformu Derive’ın kurucusu Nick Forster, bu gelişmelerin ETH fiyatı üzerinde ciddi etkileri olabileceğini savunuyor. Forster’a göre, yakın vadede bir faiz indirimi kararı gelirse ve kurumsal alımlar devam ederse, ETH'nin yıl sonuna kadar 6.000 dolara ulaşma ihtimali %44’e kadar çıkabilir.Benzer şekilde Fundstrat’tan Tom Lee de uzun vadede ETH’nin 60.000 doları görebileceğini savunuyor. Lee, Ethereum’un kurumsal finansla entegre olmasının tıpkı 1971'deki ekonomik dönüşüm gibi önemli bir kırılma noktası olabileceğini düşünüyor.

OP Teknik GörünümüOP grafiğinde kısa vadeli düşen kama formasyonunun yukarı yönlü kırılımı net şekilde gerçekleşmiş durumda. Ancak kırılım sonrası fiyatın güçlü bir ivme yakalayamadığını, daha çok yatayda sıkıştığını söyleyebiliriz. Bu yapı bozulmuş değil aksine sıkışmanın devam etmesi yukarı yönlü bir patlamanın zeminini hazırlıyor diyebiliriz.Anlık fiyat 0,70$ seviyelerinde. Burada en yakın direnç 0,84$ – 0,91$ bandı olarak öne çıkıyor. Bu bölgenin aşılması halinde önce 1,12$, ardından 1,39$ – 1,50$ aralığı devreye girecek. Özellikle 1,39$ – 1,50$ bölgesi kritik çünkü hem yatay direnç hem de uzun vadeli düşen trendin kesiştiği alan. Bu bölge geçilemediği sürece yükselişlerin sınırlı kalma ihtimali yüksek. Fakat hacimli bir kırılım gelirse orta vadede 1,89$ ve formasyon hedefi olan 2,77$ gündeme gelecektir.Aşağı yönlü senaryoda 0,66$ seviyesi ilk destek olarak dikkat çekiyor. Bu alanın altında kalıcılık olursa düşüş 0,55$ bölgesine kadar derinleşebilir.Kısacası OP tarafında teknik görünüm pozitif. Kırılım sonrası yatay fiyatlama olsa da, sıkışmanın devam etmesi ve direnç bölgelerinin aşılmasıyla yükselişin hızlanma potansiyeli oldukça güçlü. Düşen Kama Kırılımı Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

MAV/USDT Teknik Analizi Çanak Formasyonu MAV grafiğinde net bir çanak formasyonu oluşmuş durumda. Formasyonun hedefi de grafikte işaretlenen bölgeye kadar uzanıyor. Eğer buradan bir kırılım gelirse fiyatın bu hedefe doğru yükselme potansiyeli oldukça yüksek.Diğer olası senaryoda ise fiyat çanağı tamamladıktan sonra kısa bir düzeltme ile kulp oluşturabilir. Bu da çanak-kulp formasyonuna dönüşerek kırılım sonrası daha güçlü bir yükselişin önünü açar.Özetle, kırılım bölgesi yakından takip edilmeli. Yukarı yönlü bir hareketin teyidi halinde güçlü bir ivme ile hedefe doğru yükseliş beklenebilir.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

ID Teknik GörünümüID grafiğinde uzun süredir devam eden düşen kanal yapısı bizi karşılıyor. Fiyat bu kanalın üst bandını birkaç kez test etmiş olsa da kalıcı bir kırılım gerçekleşmedi. Genel yapı halen düşen trend içerisinde fiyatlandığını gösteriyor. Düşen Kanal Formasyonu Anlık olarak fiyat 0,158$ seviyesinde işlem görüyor. Güncel durumda 0,166$ bölgesi en yakın direnç olarak öne çıkıyor. Bu bölgenin üzerinde kalıcılık sağlanması halinde fiyatın 0,190$ – 0,198$ aralığına doğru hareket etmesi beklenebilir. Bu seviyenin aşılması, kanalın üst bandında kırılım ihtimalini artırır ve fiyatı 0,223$ seviyesine kadar taşıyabilir.Aşağı yönlü senaryoda ise 0,148$ bölgesi ilk destek konumunda. Bu seviyenin altına sarkmalarda;0,134$0,117$0,102$kademeleri öne çıkan destek alanları olacaktır.Kanal kırılımı yukarı yönlü olma olasılığı daha yüksek görünüyor. Bu senaryoda teknik olarak kanal boyu kadar bir yükseliş hedefi hesaplanabilir. Bu da fiyatı 0,30$ – 0,36$ aralığına kadar taşıyabilecek güçlü bir potansiyel anlamına geliyor.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

EDU Teknik GörünümüEDU grafiğine günlük zaman diliminde simetrik üçgen formasyonu hâlâ geçerliliğini koruyor. Fiyat üst tarafta alçalan trend direnci ile alt tarafta yükselen destek trend arasında sıkışmaya devam ediyor. Bu yapı bize kırılım yönüne göre güçlü fiyat hareketlerinin potansiyelini gösteriyor.Anlık fiyat 0,1319$ seviyesinde. Üçgenin orta bandı 0,1286$ seviyesinden geçiyor ve fiyat bu alan üzerinde tutunmaya çalışıyor. Kısa vadede 0,1338$ bölgesi üçgenin üst bandı olarak önemli bir direnç konumunda. Bu seviyenin üzerinde kalıcılık sağlanması halinde yukarı yönlü hareketin ivme kazanması beklenebilir.Yukarı yönlü kırılım senaryosunda ilk hedef 0,1496$, ardından 0,1674$ – 0,1742$ aralığı olacaktır. Bu bölgenin aşılması halinde 0,1970$ seviyesine kadar alan açılabilir. Orta vadede üçgen hedefi olarak 0,24$ bölgesi masada kalmaya devam ediyor.Aşağı yönlü kırılım senaryosunda ise ilk destek 0,1286$, devamında 0,1200$ ve 0,1136$ seviyeleri takip edilmeli. Bu bölgelerin altında kalıcılık sağlanması düşüşü hızlandırabilir ve fiyatı 0,10$ bandına kadar taşıyabilir. Daralan Üçgen Yapısı ÖzetGünlük periyotta simetrik üçgen yapısı aktif.Güncel fiyat 0,1319$ seviyesinde.İlk direnç 0,1338$, üzerinde 0,1496$ ve 0,1674$ – 0,1742$ aralığı öne çıkıyor.Yukarı yönlü kırılımda hedefler 0,1970$ ve 0,2400$.Aşağıda 0,1286$, 0,1200$ ve 0,1136$ destekleri kritik seviyeler.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

Kripto dünyasında adını giderek daha sık duymaya başladığımız The Graph (GRT), çoğu zaman “Web3’ün Google’ı” olarak anılan güçlü bir proje. Peki The Graph coin nedir, GRT coin ne işe yarar ve neden bu kadar önemseniyor? Temel olarak The Graph, Ethereum başta olmak üzere birçok blockchain ağındaki verileri toplayıp düzenleyen ve geliştiricilerin bu verileri kolayca sorgulamasına imkân tanıyan merkeziyetsiz bir protokol. Yani karmaşık blockchain verilerini okunabilir, düzenli ve erişilebilir hale getirerek Web3 uygulamalarının arka planda sağlıklı çalışmasını sağlıyor. Bugün DeFi protokollerinden NFT platformlarına kadar pek çok alanda kullanılan The Graph, yalnızca geliştiricilere değil, genel olarak tüm ekosisteme hız ve güvenlik kazandırıyor. GRT coin ise bu ekosistemin merkezinde yer alarak hem ekonomik işleyişi sağlıyor hem de kullanıcıların ağa katılımını teşvik ediyor. Merak edenler için bu rehberde The Graph’in tarihçesinden teknik yapısına, neden değerli olduğundan gelecekteki potansiyeline kadar tüm detayları bulabilirsiniz.The Graph’in Tanımı ve Ortaya ÇıkışıThe Graph, Web3 ekosisteminin en kritik yapı taşlarından biri olarak öne çıkan, blockchain verilerini endekslemeyi ve sorgulamayı kolaylaştıran merkeziyetsiz bir protokol. Blockchain ağları, üzerinde gerçekleşen her işlemi ve akıllı kontrat etkileşimini kaydeder; ancak bu veriler genellikle ham, dağınık ve işlenmesi zor bir formdadır. İşte The Graph tam da bu noktada devreye giriyor. Ethereum ve IPFS gibi ağlardaki verileri organize ediyor ve geliştiricilerin bu verilere GraphQL sorgu diliyle standart, okunabilir ve hızlı bir şekilde erişmesini sağlıyor. Böylece tek başına karmaşık ve parçalı olan blockchain verileri, The Graph sayesinde düzenli bir yapıya kavuşuyor ve Web3 uygulamaları için kullanılabilir hale geliyor.The Graph’in en dikkat çekici özelliklerinden biri, geliştiricilere sunduğu “subgraph” yapısı. Subgraph’lar, belirli bir blockchain uygulamasının veya akıllı kontratın verilerini endeksleyen ve sorgulamaya açan özel API’ler gibi çalışıyor. Örneğin bir DeFi protokolü, kullanıcıların işlem geçmişlerini veya likidite verilerini göstermek istediğinde, kendi subgraph’ını tanımlayıp The Graph ağı üzerinden bu verilere ulaşabiliyor. Bu yaklaşım, geliştiricilerin karmaşık node altyapısı kurmasına gerek bırakmadan, veriye kolay ve standart bir şekilde erişmesine imkân tanıyor. The Graph’in kökeni 2018 yılına uzanıyor. Proje, yazılım geliştirme ve blockchain alanında deneyimli üç isim tarafından tasarlandı: Yaniv Tal, Brandon Ramirez ve Jannis Pohlmann. Ekip, o dönemde Web3 uygulamalarının en büyük sorunlarından birini çözmek istiyordu: blockchain üzerinde üretilen verilerin erişilebilir olmaması. Geleneksel uygulamalarda geliştiriciler, verileri kolayca çekip işleyebiliyordu. Ancak blockchain’de işler farklıydı; veriler dağınık, ham ve doğrudan kullanılamaz durumdaydı. Tal ve ekibi, bu sorunu ortadan kaldıracak merkeziyetsiz ve güvenilir bir endeksleme protokolü tasarlayarak The Graph’i ortaya çıkardı.Yoğun bir geliştirme ve test sürecinden sonra The Graph, Aralık 2020’de ana ağını (mainnet) resmen başlattı. Aynı zamanda ekosistemin merkezinde yer alan GRT token de piyasaya sürüldü. Böylece The Graph, yalnızca teknik bir çözüm değil, aynı zamanda ekonomik bir model haline geldi. Bugün gelinen noktada, The Graph’in tanımı sadece “bir endeksleme protokolü” olmanın ötesine geçti. Web3’ün büyümesi için gerekli olan veri erişim katmanı rolünü üstlendi ve blockchain dünyasında veriyi erişilebilir, düzenli ve sorgulanabilir kılan temel bir altyapı olarak kabul edilmeye başlandı.The Graph’in Tarihçesi: Önemli Dönüm NoktalarıThe Graph, Web3 ekosisteminde kısa sürede vazgeçilmez bir konuma yükseldi. İlk olarak 2018’de fikir aşamasında duyurulan proje, birkaç yıl içinde yalnızca teknik bir çözüm değil, aynı zamanda Web3 uygulamalarının temel altyapılarından biri haline geldi. Özellikle blockchain verilerinin erişilebilir, düzenli ve sorgulanabilir hale gelmesi, DeFi protokolleri ve NFT platformlarının hızla gelişmesinde kritik bir rol oynadı. The Graph’in yolculuğu, kurucu ekibin ortaya koyduğu vizyondan, mainnet’in açılışına, GRT token’in piyasaya sürülmesine ve çoklu zincir desteğine kadar birçok dönüm noktasına sahip. Şimdi gelin, The Graph’in tarihine yakından bakalım ve projeyi bugünkü konumuna taşıyan en önemli gelişmeleri inceleyelim.• 2018: Projenin duyurulması. The Graph, Yaniv Tal, Brandon Ramirez ve Jannis Pohlmann tarafından 2018’de hayata geçirildi. Bu dönemde ilk prototipler hazırlandı ve proje blockchain ekosistemine tanıtıldı.• 2020: Ana ağın başlatılması. Yoğun bir geliştirme sürecinin ardından Aralık 2020’de The Graph’in merkeziyetsiz ana ağı (mainnet) resmi olarak devreye girdi. Bu tarih, The Graph çıkış tarihi olarak kabul ediliyor.• 2020: GRT token’in piyasaya sürülmesi. Mainnet lansmanıyla birlikte The Graph’in yerel kripto parası olan GRT coin dolaşıma girdi. Yani “GRT coin ne zaman çıktı?” sorusunun yanıtı 2020’nin sonları. GRT token, protokolün ekonomik yapısının temelini oluşturmak üzere tasarlandı.• 2021: DeFi ve NFT projelerinde benimsenme. 2021’den itibaren Uniswap, Aave, Decentraland gibi popüler Web3 projeleri verilerini The Graph üzerinden endekslemeye ve sorgulamaya başladı. Bu dönemde The Graph, aylık milyarlarca sorguya ulaşarak ekosistemin en kritik parçalarından biri haline geldi. Özellikle The Graph DeFi entegrasyonu ve NFT platformlarındaki kullanım, büyümenin en büyük itici gücü oldu.• 2022–2024: Çoklu zincir desteği ve L2 çözümleri. The Graph, Ethereum’un ötesine geçerek Polygon, Arbitrum, Avalanche, Near Protocol gibi pek çok ağı desteklemeye başladı. 2023’te ise ölçeklenebilirliği artırmak için Ethereum’dan Arbitrum gibi Layer-2 çözümlerine geçiş sürecine girdi. Bu adım hem maliyetleri düşürdü hem de ağ verimliliğini artırdı. Aynı yıllarda The Graph etrafında hızla büyüyen küresel bir geliştirici topluluğu oluştu ve proje güçlü bir topluluğun desteğini kazandı.2025: GRT token, Eylül 2025 itibariyle 0.090 dolar seviyelerinden işlem görüyor. The Graph Neden Değerli?The Graph’in bugün Web3 ekosisteminde bu kadar öne çıkmasının elbette birçok sebebi var. Kimileri ona “Web3’ün Google’ı” diyor, kimileri ise DeFi ve NFT dünyasının görünmez altyapısı olarak tanımlıyor. Aslında bu benzetmelerin hepsi doğru çünkü The Graph, veriye erişimi kolaylaştırarak merkeziyetsiz uygulamaların ayakta kalmasını sağlayan kritik bir protokol. Gelin şimdi, The Graph’i değerli yapan başlıca özelliklere yakından bakalım.Web3’ün “Google”ıThe Graph sık sık “Web3’ün Google’ı” olarak adlandırılıyor çünkü blockchain üzerindeki verilere hızlı ve güvenilir erişim sağlıyor. Geliştiriciler kendi node’larını kurmak zorunda kalmadan, doğrudan The Graph aracılığıyla ihtiyaç duydukları veriyi sorgulayabiliyor. Bu da zaman, maliyet ve emek açısından ciddi bir kolaylık demek.DeFi ve NFT ekosisteminin altyapısıBugün kullandığımız birçok popüler Web3 uygulaması aslında The Graph’in sağladığı altyapıyla çalışıyor. Örneğin Uniswap, Aave ya da Decentraland, verilerini The Graph üzerinden endeksleyip kullanıcıya sunuyor. Bu entegrasyon sayesinde veriler anında ulaşılabilir hale geliyor ve The Graph, DeFi ile NFT dünyasının kritik arka plan aktörü haline geliyor. Merkeziyetsiz ve sansüre dayanıklıThe Graph tamamen merkeziyetsiz bir yapıda çalışıyor, yani veriler tek bir sunucuda tutulmuyor. Endeksleme ve sorgulama süreçleri ağdaki farklı katılımcılar tarafından yürütülüyor. Bu yapı, protokolü sansüre dayanıklı hale getiriyor ve Web3 uygulamalarının güvenilir, kesintisiz bir şekilde çalışmasına katkı sağlıyor.Özel “Subgraph” araçlarıThe Graph’in geliştiricilere sunduğu en güçlü özelliklerden biri subgraph yapısı. Her proje kendi subgraph’ını tanımlayarak ihtiyaç duyduğu veriyi endeksleyebiliyor. Subgraph’lar, bir dApp’in verilerini GraphQL sorgularına açan küçük veritabanları gibi işliyor. Bu esneklik sayesinde geliştiriciler uygulamalarını çok daha hızlı, kolay ve verimli bir şekilde inşa edebiliyor.GRT token ve staking mekanizmasıThe Graph’in kalbinde ise yerel token GRT bulunuyor. GRT, ağın güvenliğini sağlamak için kullanılan bir ekonomik teşvik aracı. Indexer, Delegator ve Curator gibi roller, GRT staking yoluyla ağı güvence altına alıyor. Kullanıcılar GRT stake ederek ödüller kazanabiliyor, ayrıca yönetişim sürecine katılarak protokolün geleceğinde söz sahibi olabiliyor. Bu sistem hem ekosistemi teşviklerle ayakta tutuyor hem de The Graph’in doğru ve güvenilir şekilde çalışmasını garanti ediyor.The Graph'in teknik özellikleriBu devasa protokolü en değerli kılan özelliklerden biri de, GRT’nin ve ağın teknik özellikleri olarak karşımıza çıkıyor. Daha önce de belirttiğimiz gibi, The Graph'in kalbinde, protokolün kendi token'ı olan GRT yer alıyor. Bu token, sadece alınıp satılan bir dijital varlık değil. Zira aynı zamanda tüm ağın işlemesini sağlayan bir yakıt görevi görüyor. The Graph'in kendi özel bir blockchaini yok, ancak tıpkı bir Proof of Stake sistemi gibi çalışıyor. Ağdaki katılımcılar, yani veriyi endeksleyenler (Indexer), yetki verenler (Delegator) ve veriyi düzenleyenler (Curator), belirli miktarda GRT token'ını bir nevi teminat olarak yatırıyor. Bu sayede hem ağın güvenliğini sağlıyorlar hem de yaptıkları iş karşılığında ödül kazanıyorlar. Bu ekonomik model, ağın daima doğru ve dürüst bir şekilde çalışmasını teşvik ediyor.GRT'nin toplam arzı başlangıçta 10 milyar olarak belirlenmiş olsa da, kesin bir üst sınırı yok. Yıllık yüzde 3'lük bir enflasyon oranıyla yeni GRT'ler dolaşıma giriyor, ama bu yeni token'ların bir kısmı yakılarak net enflasyon oranı yaklaşık yüzde 2 seviyesinde tutulmaya çalışılıyor. Peki, bu token'lar ne işe yarıyor? DApp'ler yani merkeziyetsiz uygulamalar, The Graph'in sunduğu veri hizmetlerini kullanmak için ücretlerini GRT ile ödüyor. Ayrıca, ağdaki katılımcılar da (indexer, delegator, curator) GRT stake ederek hem ağa katkıda bulunuyor hem de pasif gelir elde ediyor. GRT sahipleri, aynı zamanda projenin geleceği hakkında oy kullanarak söz sahibi olabiliyor, bu da The Graph'i gerçekten merkeziyetsiz bir topluluk projesi haline getiriyor. The Graph protokolündeki roller. Kaynak: The Graph/Blog Başlangıçta sadece Ethereum'a odaklanan The Graph, bugün adeta bir veri köprüsüne dönüştü. Artık sadece Ethereum değil, Polygon, Arbitrum, Avalanche, Celo, Fantom ve Near Protocol gibi 40'a yakın farklı blockchainindeki verileri de endeksleyip sorgulayabiliyor. Bu sayede The Graph, tek bir ekosisteme bağlı kalmadan tüm Web3 dünyasının veri endeksleme standardı haline geldi.The Graph’in Kurucusu Kimdir?The Graph projesinin arkasında üç kurucu var: Yaniv Tal, Brandon Ramirez ve Jannis Pohlmann. Bu üçlü, 2018 yılında Web3 dünyasının en büyük sorunlarından birine çözüm bulmak için yola çıktı. O dönemde, blockchain üzerinde çalışan merkeziyetsiz uygulamalar (dApp'ler) için veri bulmak ve bu verileri kullanmak tam bir kabustu. Her dApp'in kendi veritabanını kurması ve verileri tek tek çekmesi gerekiyordu, bu da hem zaman alıcı hem de verimsizdi.İşte tam bu noktada Yaniv Tal (proje lideri), Brandon Ramirez (araştırma) ve Jannis Pohlmann (teknoloji lideri) bir araya gelerek The Graph'i kurdu. Amaçları, blockchain'deki verileri herkesin kolayca erişebileceği, endeksleyip düzenleyebileceği bir altyapı oluşturmaktı. Yani, kısaca blockchain'in karmaşık ve dağınık verilerini bir nevi "Google" gibi aramayı ve sorgulamayı mümkün kılacak bir protokol yaratmak istediler.Kurucu ekip, bu vizyonla sadece bir ürün değil, aynı zamanda bir ekosistem inşa etti. 2020 yılında, The Graph'in yerel kripto para birimi olan GRT'nin piyasaya sürülmesiyle birlikte, proje global bir boyut kazandı. Bu süreçte, The Graph'in gelişimi yalnızca kurucuların omuzlarında kalmadı.• Graph Foundation: Projenin uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlamak için kurulmuş, kar amacı gütmeyen bir vakıf. Ekosistemi desteklemek, hibe programları düzenlemek ve topluluğu güçlendirmek gibi görevleri üstleniyor.• Edge & Node: Kurucuların da içinde bulunduğu ve The Graph'in çekirdek geliştirme ekibi olarak çalışan bir şirket. Protokolün teknolojik gelişimini, yeni özelliklerin eklenmesini ve ekosistemin büyümesini sağlıyorlar.• Geniş Geliştirici Topluluğu: The Graph, açık kaynak bir proje olduğu için dünya genelindeki binlerce geliştiricinin katkılarıyla büyümeye devam ediyor. Bu sayede, merkeziyetsiz bir yapıya sahip oluyor ve projenin geleceği tek bir merkezin kararlarına bağlı kalmıyor.Kısacası, The Graph'in temellerini Yaniv Tal, Brandon Ramirez ve Jannis Pohlmann atsa da, bugün geldiği nokta, kurucuların vizyonunu benimseyen ve ortak bir amaç için çalışan devasa bir topluluğun eseri.Sıkça Sorulan Sorular (SSS)Bu uzun rehberin ardından, aklınızda hâlâ bazı soru işaretleri kalmış olabilir. Bu nedenle, son olarak, aşağıda The Graph hakkında sıkça sorulan bazı soruları ve cevaplarını derledik:The Graph (GRT) ne zaman ortaya çıktı?: The Graph projesi ilk olarak 2018 yılında ortaya çıktı. Yaniv Tal ve ekibi bu yıl içinde projeyi duyurarak geliştirmeye başladı. Protokolün kullanılabilir hale gelmesi ise Aralık 2020’de mainnet’in başlatılmasıyla gerçekleşti.The Graph’in kurucuları kimdir?: The Graph’in kurucu ortakları Yaniv Tal, Brandon Ramirez ve Jannis Pohlmann’dır. Bu üç isim, projeyi birlikte tasarlayıp hayata geçirdiler. Ayrıca proje, Graph Foundation adlı vakıf ve Edge & Node gibi çekirdek ekipler tarafından da desteklenmektedir.The Graph nasıl çalışır?: The Graph, blockchain verilerini “subgraph” adı verilen endeksler halinde organize eder ve GraphQL sorgu diliyle erişime açar. Bir uygulama blockchain’e veri eklediğinde (ör. bir akıllı sözleşme etkinliği), Graph Node bu veriyi ilgili subgraph’e işler. Böylece geliştiriciler, GraphQL sorgularıyla ihtiyaç duydukları veriyi The Graph ağı üzerinden kolayca çekebilirler. Bu süreç, merkeziyetsiz bir altyapıda gerçekleştiği için güvenilir ve ölçeklenebilirdir.GRT token’in toplam arzı ne kadar?: GRT token’in toplam arzı 10 milyar adet olarak belirlenmiştir. Başlangıçta 10 milyar GRT piyasaya sürülmüş ve dolaşıma girmiştir. Ayrıca yıllık ~2% oranında enflasyonla arzın bir miktar artması planlanmaktadır.The Graph ne işe yarar, neden değerlidir?: The Graph, blockchain verilerini kolayca endeksleyip sorgulamaya yarayan bir altyapıdır; bu sayede Web3 uygulamaları için adeta bir veri omurgası görevi görür. Özellikle DeFi ve NFT gibi alanlarda, uygulamaların ihtiyacı olan veriyi hızlı ve güvenilir şekilde sağladığı için çok değerlidir. Merkeziyetsiz ve açık bir protokol olması, geniş bir topluluk tarafından benimsenmesi de The Graph’i Web3 ekosisteminde vazgeçilmez bir konuma getiriyor.The Graph hangi blockchainleri destekliyor?: The Graph, ilk etapta Ethereum üzerindeki verileri endekslemek üzere tasarlandı ancak günümüzde çoklu blockchain desteğine sahip. Ethereum, Polygon, Arbitrum, Avalanche, Fantom, Celo, Near Protocol gibi pek çok popüler blockchain’i destekliyor. Toplamda 30’dan fazla ana ağı The Graph ile endekslemek mümkün ve bu sayı zamanla artış gösteriyor. The Graph ve Web3 altyapısına yön veren diğer projeler hakkında daha fazla içerik için JR Kripto Rehber serisini takip edin.

MOVE/USDT Teknik Analizi MOVE Dip Teması MOVE grafiğinde iki farklı yapı aynı anda göze çarpıyor. Mavi trendler günlük periyotta daha geniş zaman diliminde oluşmuş ana yapıyı gösteriyor. Kırmızı trendler ise kısa vadede net şekilde oluşan düşen kanal hareketini bizlere sunuyor.Şu an fiyat, günlük bazda önemli trend desteğinde bulunuyor. Bu bölge aynı zamanda kırmızı düşen kanalın da alt bandıyla kesişiyor. Bu çakışma, dönüş ihtimalini artıran önemli bir sinyal olarak görülebilir. Kanal kırılımı yukarı yönlü gerçekleşirse ilk etapta 0,12$ – 0,125$ aralığı test edilecektir. Bu seviyelerin aşılması halinde hedef, 0,14$ – 0,15$ bölgesi olacaktır.Kısaca, MOVE kısa vadede düşen kanal baskısı altında olsa da günlük trend desteğini koruyor. Bu destek güçlü kalırsa, fiyatın önümüzdeki süreçte yukarı yönlü kırılım yaparak 0,14$ – 0,15$ aralığına doğru hareket etmesi teknik anlamda yüksel potansiyele sahip diyebiliriz.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

ZK/USDT Teknik AnaliziZK grafiğinde nizami bir düşen kanal yapısı dikkat çekiyor. Fiyat kanal içerisinde düzenli şekilde hem alt hem de üst banda temas ederek hareket ediyor. Bu tarz yapılar genellikle trend yönünü net şekilde gösterirken alt trend bölgeleri ise dönüş potansiyeli taşıyan alanlar olur. Düşen Kanal Yapısı Anlık olarak fiyat 0,056$ seviyelerinde işlem görüyor ve kanalın alt bandına oldukça yakın seyrediyor. 0,055$ – 0,056$ aralığı hem yatay destek hem de kanal alt bandı ile çakıştığı için dönüş ihtimalinin güçlü olduğu bir bölge olarak öne çıkıyor. Bu seviyenin korunması halinde fiyatın yeniden kanalın orta bandına, oradan da üst banda doğru hareket etme ihtimali artar.Kısa vadeli direnç bölgeleri sırasıyla;0,059$, 0,062$ 0,066$ seviyelerinde yer alıyor. Özellikle 0,066$ bölgesi hem kanal üst bandı hem de güçlü bir yatay direnç olduğu için ana karar bölgesi konumunda. Bu seviyenin aşılması durumunda düşen kanal formasyonu yukarı yönlü kırılmış olacak ve fiyat daha güçlü bir toparlanma sürecine girecektir.Aşağı yönlü senaryoda ise 0,055$ seviyesinin kaybedilmesi halinde 0,052$ ve 0,050$ destek bölgeleri takip edilmeli.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

Kripto finans şirketi Galaxy Digital, geleneksel finans ile blockchain teknolojisini bir araya getiren önemli bir adım attı. Şirket, Nasdaq'ta işlem gören hisselerinin (GLXY) Solana blockchain'i üzerinde tokenleştirildiğini duyurdu.Galaxy'nin Kurucusu ve CEO'su Mike Novogratz, bu girişimin, geleneksel sermaye piyasalarını yeni nesil altyapılarla birleştiren bir model oluşturmayı hedeflediğini belirtti. Novogratz, "Amacımız, şeffaflık, programlanabilirlik ve birleştirilebilirlik gibi kriptonun en iyi özelliklerini geleneksel dünyaya getiren tokenleştirilmiş bir hisse senedi yaratmaktır," dedi.Galaxy ve Superstate iş birliğiBu proje, Superstate'in "Opening Bell" platformu aracılığıyla hayata geçirildi. Superstate, Mayıs ayında SEC'e kayıtlı hisse senetlerini blockchain'e taşımak amacıyla "Opening Bell" platformunu tanıtmıştı. Bu platform, sentetik veya türev ürünler yerine, doğrudan SEC'e kayıtlı gerçek hisse senetlerinin zincir üzerinde ihraç edilmesini ve ticaretini mümkün kılıyor.Superstate CEO'su Robert Leshner, bu gelişmeyi "Nasdaq'ta listelenen bir şirketin büyük bir halka açık blockchain üzerinde tokenleştirilmesinin ilk örneği" olarak tanımladı. Leshner, tokenler el değiştirdikçe Galaxy'nin kayıtlı hissedar listesinin gerçek zamanlı olarak güncellendiğini ve finans piyasalarının Superstate ile büyük bir yükseltme yaşadığını ifade etti.Tokenleştirme işlemiyle birlikte Galaxy'nin hisseleri, yetkilendirilmiş ve KYC (Müşterini Tanı) süreçlerinden geçmiş yatırımcılar tarafından kendi kripto cüzdanlarında tutulabilecek ve transfer edilebilecek. Şirket, tokenleştirilmiş hisselerin, likiditeyi ve faydayı artırmak için Otomatik Piyasa Yapıcılar (AMM'ler) ve diğer merkeziyetsiz finans (DeFi) platformları aracılığıyla erişilebilir hale getirilebileceğini belirtiyor.Tokenizasyon trendi hız kazanıyorTokenizasyon, son yıllarda hızla büyüyen bir alan haline geldi. RWA.xyz verilerine göre, tokenleştirilmiş menkul kıymetlerin toplam değeri 341 milyon dolara ulaşmış durumda. Özellikle ABD Hazine bonoları ve özel krediler gibi geleneksel olarak likit olmayan varlıklar, blockchain teknolojisi sayesinde daha ulaşılabilir hale geliyor.Ancak, bu hızlı büyüme bazı endişeleri de beraberinde getiriyor. Uzmanlar, tokenleştirilmiş hisselerin düzenleyici bir gri alanda faaliyet gösterdiğini ve bu ürünlerin doğasının yanlış anlaşılabileceğini vurguluyor. Fintech firması B2BROKER'ın baş iş sorumlusu John Murillo, "Yatırımcıların gerçek hisselere sahip olmadıklarını, bunun yerine aracı kurumlar tarafından ihraç edilen ve altında yatan hisselerin değer artışından yararlanmalarını sağlayan tokenleri ellerinde tuttuklarını anlamaları çok önemli," şeklinde konuştu.Galaxy'nin hamlesi, halka açık şirketlerin hisse senetlerini blockchain'e taşıma konusunda artan ilgiyi gösteriyor. Backed Finance'in xStocks platformu gibi projeler de bu alanda faaliyet gösteriyor. Solana, BNB Chain ve Tron gibi blockchainler üzerinde Netflix, Meta ve Nvidia gibi 60'tan fazla şirketin tokenleştirilmiş hisseleri sunuluyor. Geçtiğimiz günlerde xStocks, tokenleştirilmiş hisse senedi tekliflerinin artık Ethereum üzerinde de mevcut olduğunu duyurdu.

Ethereum Vakfı'nın 10.000 ETH'lik (yaklaşık 42,7 milyon dolar) bir kısmını merkezi borsalar üzerinden satma kararı, kripto para topluluğunda geniş yankı uyandırdı. Vakıf, bu satışın uzun vadeli hedefleri desteklemek ve şeffaflığı korumak amacıyla yapıldığını açıkladı.2 Eylül'de yayımlanan bir şeffaflık bildirisiyle duyurulan satış, birkaç hafta içinde kademeli olarak gerçekleştirilecek. Elde edilecek gelirin araştırma-geliştirme faaliyetleri, ekosistem hibeleri ve bağışlar için kullanılacağı belirtiliyor. Piyasa üzerindeki potansiyel olumsuz etkiyi azaltmak amacıyla, devasa bir tek seferlik blok satışı yerine, işlemlerin daha küçük parçalar halinde yapılacağı vurgulandı. Vakfın bu duyurusu, resmi X (eski adıyla Twitter) hesabından da paylaşıldı ve saatler içinde yüz binlerce kez görüntülendi. Vakfın bu hamlesi, bazı Ethereum topluluğu üyeleri tarafından eleştirilerle karşılandı. Eleştirenler, doğrudan merkezi borsalarda ETH satmanın piyasa duyarlılığını zedeleyebileceğini ve gereksiz bir baskı yaratabileceğini savunuyor. Bunun yerine, Vakfın merkezi platformlara bağımlı kalmadan fon yaratmak için mevcut merkeziyetsiz finans (DeFi) protokollerinden yararlanması gerektiğini öne sürüyorlar.Önde gelen bir topluluk figürü olan AaveChan kurucusu Marc Zeller, "Sadece Aave'yi kullanın" diyerek bu görüşü özetledi. Zeller'in yorumu, Vakfın desteklemeye yardımcı olduğu DeFi altyapısını kendisinin de kullanması gerektiği yönündeki yaygın bir düşünceyi yansıtıyor. Bu eleştiriler, büyük satışların piyasa için bir düşüş sinyali olarak algılanabileceği ve bu durumun Ethereum'un merkeziyetsizlik ruhuyla çeliştiği argümanına dayanıyor. Vakfın, daha önce Aave protokolü üzerinden Wrapped ETH'yi teminat göstererek 2 milyon dolar değerinde GHO stablecoin'i borç alması, bu tür merkeziyetsiz yöntemlerin mümkün olduğunu gösteriyorEthereum Vakfı daha önce de ETH satıyorduEthereum Vakfı, geçmişte de rezervlerini çeşitlendirmek ve uzun vadeli projeleri finanse etmek için piyasanın güçlü olduğu dönemlerde ETH satışları yapmıştı. Bu son plan da, ekosistem büyümesini destekleme stratejisinin bir yansıması olarak görülüyor. Vakıf çalışanlarından Binji, satışı daha geniş piyasa bağlamında değerlendirerek savunmaya geçti. Toplam 10.000 ETH'nin, aynı hafta kurumsal şirketler tarafından satın alınan 403.800 ETH'ye kıyasla nispeten küçük bir miktar olduğunu belirtti. Binji, Vakfın satışlarının nihayetinde ağa daha fazla geliştirici ve kullanıcı çekerek Ethereum ağını güçlendirdiğini ve böylece ekosistemin genel değerini artırdığını vurguladı. Bu açıklama, satışların kısa vadeli bir spekülasyon yerine, ekosisteme yatırım olarak görülmesi gerektiğini işaret ediyor.Şu an için Vakıf, kademeli satış yaklaşımının piyasa üzerindeki olumsuz etkisini minimumda tutacağı konusunda ısrarcı. Ancak Ethereum'un kritik seviyelerde işlem gördüğü bu dönemde, satışların nasıl sonuçlanacağı ve önümüzdeki haftalarda volatiliteyi tetikleyip tetiklemeyeceği merakla bekleniyor. Topluluğun şeffaflık ve merkeziyetsizlik konusundaki hassasiyeti ile Vakfın finansal stratejileri arasındaki bu gerilim, kripto dünyasında dikkatle izlenmeye devam edecek.Yazım sırasında Ethereum'un ETH'si, yüzde 0.6'lık bir düşüş ile 4.370 dolar seviyelerinden işlem görüyor.

ENA/USDT Teknik AnaliziENA grafiğine baktığımızda fiyatın uzun süredir baskılayan düşen trendini daha önce kırdığını görüyoruz. Ardından gelen geri çekilme ile retest süreci tamamlandı ve bu bölgeden toparlanma hareketi başladı. Anlık olarak fiyat 0,67$ seviyelerinde işlem görüyor.Kısa vadede 0,71$ seviyesi ilk önemli direnç olarak öne çıkıyor. Bu seviyenin aşılması halinde fiyatın 0,80$ bölgesine doğru hızlanması beklenebilir. 0,80$ üzerinde kalıcılık sağlanırsa orta vadede 0,93$ ve psikolojik olarak 1,00$ bölgesi gündeme gelecektir.Aşağı yönlü senaryoda 0,60$ – 0,61$ aralığı en kritik destek olarak çalışıyor. Bu bölge retest bölgesiyle kesiştiği için pozitif yapının korunması adına oldukça önemli. Bu seviyenin altına inilmediği sürece yükseliş senaryosu geçerli kalmaya devam edecektir.ENA tarafında çanak formasyonu görünümü korunuyor. Retest sonrası aldığı tepki, orta vadede yukarı yönlü potansiyelin devam edebileceğini gösteriyor. Çanak Oluşumu ÖzetMarket yapısı trend kırılımı sonrası pozitif seyrediyor.Güncel fiyat 0,67$ seviyesinde bulunuyor.Destek bölgeleri 0,61$ → 0,60$ → 0,55$ olarak takip edilmeli.Direnç bölgeleri 0,71$ → 0,80$ → 0,93$ → 1,00$ seviyeleri olarak öne çıkıyor.Çanak formasyonu ve retest sonrası toparlanma, pozitif senaryoyu güçlendiriyor.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

BNB Teknik GörünümüBNB ATH tazeledikten sonra , günlük grafikte yükselen kanal yapısını koruyor. Genel trend pozitif ve yukarı yönlü. Ayrıca fiyat geçtiğimiz günlerde tüm zamanların en yüksek seviyesi (ATH) olan 900$ bölgesine ulaştı ancak buradan sonra geri çekilme yaşadı. Yükselen Kanal Formasyonu Anlık olarak fiyat 850$ seviyelerinde işlem görüyor. 861$ direnci test edilse de üzerinde kalıcılık sağlanamadı. Bu seviye artık güçlü bir direnç alanı olduğunu kanıtlamış durumda. 861$ üzerinde kalıcılık sağlanırsa yeniden 892$ – 928$ aralığı hedeflenecektir. Bu bölge hem kanalın üst trendi hem de satıcılı bölge olarak öne çıkıyor. Özellikle 900$ bölgesine yaklaşılması trend direncine temas anlamına geliyor.Bu bölgenin aşılması halinde teknik olarak kanal genişliği kadar bir hedef hesaplanabilir. Bu da orta vadede 1500$ seviyesini işaret ediyor.Geri çekilmelerde ise takip edilmesi gereken destek seviyeleri sırasıyla:830$790$752$ – 762$şeklinde öne çıkıyor.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

XRP Teknik AnaliziXRP grafiğinde yükselen kanal yapısı geçerliliğini koruyor. Fiyat geçtiğimiz günlerde 3,42$ bölgesindeki kanal üst bandına temas ettikten sonra geri çekilmeye başladı. Bu geri çekilme ile birlikte anlık fiyat 2,79$ seviyelerinde işlem görüyor. Kanal yapılarında üst banda temas sonrası yaşanan düzeltmeler sağlıklı kabul edilir, çünkü fiyatın destek bölgelerini test ederek güç toplaması trendin devamı açısından önemlidir.Kısa vadede 2,64$ – 2,85$ aralığı ilk önemli destek konumunda. Bu bölgenin korunması halinde fiyat yeniden 2,93$ ve üzerine çıkarak kanal üst bandına doğru hareketlenebilir. Ancak 2,64$ desteğinin kaybedilmesi durumunda sıradaki güçlü destek 2,38$ – 2,44$ aralığında bulunuyor. Bu seviye kanal alt trendi ile de kesiştiği için olası dönüşler açısından kritik önem taşıyor.Yukarı yönlü senaryoda fiyatın yeniden 3,13$ ve 3,19$ seviyelerinin üzerine çıkması, yükseliş ivmesini güçlendirebilir. Kanalın üst bandı halen 3,40$ – 3,50$ bölgesine denk geliyor ve güçlü hedef konumunda bulunuyor. Daralan Yükselen Yapı Özet:XRP yükselen kanal yapısını koruyor.2,64$ – 2,85$ aralığı ilk destek.2,38$ – 2,44$ bölgesi kritik destek.Kanal üst bandı 3,40$ – 3,50$ hedef konumunda.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.
