ABD merkezli yatırım bankası TD Cowen, zincir üstü (on-chain) varlıkların önümüzdeki beş yıl içinde 100 trilyon dolara ulaşabileceğini öngörüyor. Banka, tokenizasyonun yani geleneksel finansal varlıkların blockchain üzerinde temsil edilmesinin hızla yayılacağını, büyük finans kuruluşlarının ortak standartlarda buluşmaya başladığını belirtti.
TD Cowen’dan kritik rapor
Bankanın raporuna göre, 2020’den bu yana zincir üstü sermaye 4,6 trilyon dolara ulaştı. Ancak politik ve düzenleyici gelişmelerin beklenenden hızlı ilerlemesiyle bu rakamın 2030’a kadar 100 trilyon doları aşabileceği düşünülüyor. TD Cowen analistleri, Londra’daki Digital Asset Summit’ten döndükten sonra kaleme aldıkları notta, tokenizasyonun cazibesinin somut faydalarından kaynaklandığını vurguladı: sınır ötesi transferlerde daha düşük maliyet, daha hızlı mutabakat ve sermaye piyasalarıyla doğrudan entegre edilebilen programlanabilir finans.
Rapor, JPMorgan, Bank of America, Euroclear ve Tradeweb gibi kurum yöneticileriyle yapılan görüşmelere dayanıyor. Analistler, özellikle Ethereum üzerindeki stake edilmiş varlıkların getiri motoru olarak zincir üstü sermaye oluşumunda önemli rol oynadığını belirtti.
Tokenizasyon, banka mevduatları, para piyasası fonları, devlet tahvilleri, hisse senetleri veya gayrimenkul gibi geleneksel varlıkların blockchain üzerinde temsil edilmesini ifade ediyor. Böylece bu varlıklar 7/24 işlem görebiliyor, saniyeler içinde mutabakat sağlanabiliyor ve akıllı sözleşmelerle uyumlu hale geliyor.
TD Cowen, bu alandaki faaliyetlerin artık yalnızca sunumlarda değil, doğrudan pilot projelerde kendini gösterdiğini söylüyor. BNY Mellon, ödemeleri modernleştirmek amacıyla tokenize mevduatlar üzerinde çalışıyor. BlackRock ise gerçek dünya varlıklarına (RWA) bağlı fonlarını blockchainüzerinde tokenleştirme planlarını değerlendiriyor.
Politika cephesinde de rüzgârlar tokenizasyonun arkasında esiyor. Birleşik Krallık, toptan piyasalarda tokenizasyon süreçlerini koordine etmek için bir “dijital piyasalar şampiyonu” atamaya hazırlanıyor. ABD ve Avrupa’daki büyük bankalar ise ortak bir stablecoin ürünü geliştirmek için çalışıyor. Bu tür bir girişim, bankaların mevduat tokenlarıyla birlikte çalışacak zincir üstü bir “nakit ayağı” oluşturabilir.
Yatırımcı tarafında da ilgi artıyor. State Street’in yaptığı ankete göre, kurumsal yatırımcıların çoğu önümüzdeki üç yıl içinde dijital varlık pozisyonlarını iki katına çıkarmayı planlıyor. Katılımcıların yarısından fazlası, 2030’a kadar portföylerinin yüzde 10 ila 24’ünün tokenleştirileceğini düşünüyor. Robinhood CEO’su da benzer şekilde, 2030’a kadar büyük finans piyasalarının çoğunun tokenizasyon çerçevesine sahip olacağını öngörüyor.
TD Cowen analistleri, “Yol hâlâ engebeli olsa da politik ve düzenleyici ilerleme, iki yıl önce beklediğimizden çok daha hızlı gerçekleşti,” dedi. “Önümüzdeki beş yılda zincir üstü sermaye oluşumunun 100 trilyon dolar veya daha fazla olabileceğini düşünüyoruz; bu trend görmezden gelinemeyecek kadar büyük.”
Banka, büyük kurumların ortak protokoller üzerinde uzlaşması hâlinde, tokenizasyonun pilot aşamasından kitlesel benimsemeye geçeceği bir döneme girileceğini söylüyor.