ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), kripto varlık piyasaları için kritik bir karar aldı. Bitcoin ve Ethereum spot ETF’lerinde "in-kind" yani doğrudan kripto varlıkla oluşturma ve itfa işlemlerine yeşil ışık yaktı. Bu gelişme, 2024 başında onaylanan spot ETF’lerin yalnızca nakit işlemlerle sınırlı olduğu döneme kıyasla sektörün işleyişinde büyük bir esneklik.
SEC’in 29 Temmuz’da gerçekleştirdiği oylamayla alınan bu kararın; hem ETF çıkaran şirketler hem de kurumsal yatırımcılar açısından maliyetleri düşürmesi, likiditeyi artırması ve vergi avantajı sağlaması bekleniyor. Komisyon Başkanı Paul S. Atkins, oylama sonrası yaptığı açıklamada “Kripto varlık piyasaları için amaca uygun bir düzenleyici çerçeve geliştirmek başlıca önceliklerimden biri. Bu kararlar, yatırım ürünlerinin daha az maliyetli ve daha verimli olmasına katkı sağlayacak,” dedi.
Geleneksel ETF mekanizması kriptoya taşındı
"In-kind" yani ayni işlemler, geleneksel hisse senedi ve emtia ETF’lerinde yıllardır kullanılan bir yöntem. Bu sistemde, yetkili katılımcılar (authorized participants) ETF hisselerini doğrudan dayanak varlık karşılığında oluşturabilir veya iade edebilir. Örneğin, altın ETF’lerinde bu mekanizma sayesinde yatırımcılar fiziksel altın yerine ETF hissesi alabilir veya hisseleri geri vererek altın teslim alabilir.
SEC’in bu uygulamayı kripto ETF’lerine de genişletmesiyle, artık ETF şirketleri dayanak varlık olan Bitcoin ya da Ethereum’u doğrudan teslim alabilecek ya da teslim edebilecek. Bu, nakit işlemlerde yaşanan fiyat dalgalanması, işlem gecikmesi ve yüksek masraf gibi sorunların büyük ölçüde önüne geçecek.
Kararla birlikte, yatırımcılar için önemli bir vergi avantajı da gündeme geliyor. Nakit itfalarda ETF çıkaran şirket dayanak varlığı satarak fonu nakde çevirmek zorunda kalırken, bu durum sermaye kazancı doğurup yatırımcılara yansıtılıyordu. Oysa ayni itfada yatırımcı, doğrudan Bitcoin veya Ethereum alacağından satış kararı tamamen kendi takdirine kalacak. Böylece vergilendirme ertelenmiş olacak.
Ayrıca bu esneklik, piyasa yapıcıların ve fon yöneticilerinin likiditeyi daha iyi yönetmesini sağlayacak. Spread’lerin daralması, işlem hacminin artması ve piyasa derinliğinin güçlenmesi gibi sonuçlar bekleniyor. Uzmanlar bu gelişmenin ETF ürünlerinde yeni kurumsal girişleri tetikleyebileceğini belirtiyor.
SEC’in bu kararı, aynı zamanda ABD'nin uluslararası gelişmelere yetişmesi ile paralel gidiyor. Zira Hong Kong, Nisan 2024’te piyasaya sürdüğü Bitcoin ve Ether ETF’lerinde baştan itibaren in-kind işlemlere izin vermişti. Kanada’nın Ontario eyaleti gibi bazı bölgelerde ise bu esneklik ilk aşamada tanınmamıştı. Ancak Hong Kong’daki netlik ve SFC'nin lisanslı kripto borsalarla çalışma zorunluluğu, sistemin daha başından sorunsuz işlemesini sağlamıştı.
ABD tarafında ise süreç sancılı geçti. SEC içinde bile bu katı yaklaşım eleştirildi. Komisyon Üyesi Mark Uyeda, Ocak 2024’te spot Bitcoin ETF’lerinin onaylandığı süreçte, “fiziksel altın destekli ETF’lerde ayni işlem standartken kriptoya bu denli temkinli yaklaşmak çifte standart” diyerek kararın "endişe verici bir emsal" teşkil ettiğini ifade etmişti.
ETF piyasası ve kripto sektöründe son durum
Spot Bitcoin ETF’lerinin 2024 başlarında onaylanmasıyla birlikte sektörde ciddi bir büyüme yaşandı. Milyarlarca dolarlık yönetilen varlık hacmine ulaşan bu ürünlerin işlem hacmi artarken, yeni başvurular da hız kazandı. SEC’in son hamlesiyle birlikte, hem onaylı ürünlerde hem de ileride başvurusu yapılacak fonlarda daha esnek ve yatırımcı dostu bir yapı ortaya çıkabilir.