Japonya, uzun süredir nakit ve kredi kartı ödemelerinin hâkim olduğu finansal sisteminde yeni bir sayfa açıyor. Ülke, 28 Ekim Pazartesi itibarıyla dünyadaki ilk Japon yeni (JPY) sabitli stablecoini piyasaya sürerek dijital parayı günlük finansın bir parçası haline getirmeyi hedefliyor.
Japonya’da stablecoin piyasaya girdi
Tokyo merkezli fintech girişimi JPYC Inc., tamamen yasal çerçeveye sahip ilk yen stablecoinini piyasaya sürdüğünü açıkladı. Şirketin geliştirdiği JPYC tokeni, 1:1 oranında Japon yeniyle sabitlenmiş durumda ve rezervlerinin tamamı yerel banka mevduatları ile Japon devlet tahvilleri (JGB) tarafından destekleniyor. Bu yapısı sayesinde JPYC, yatırımcıların ve işletmelerin güvenle işlem yapabileceği bir dijital para alternatifi sunuyor.
JPYC, lansman döneminde kullanıcıları çekmek için işlem ücretlerinden feragat edeceğini ve gelirini elindeki devlet tahvillerinden elde edilen faizden sağlayacağını bildirdi. Şirket, aynı zamanda Avalanche, Ethereum ve Polygon gibi birden fazla blockchain ağında işlem göreceğini duyurdu. Kullanıcılar, kimlik doğrulamasını Japonya’nın “My Number” kimlik sistemiyle tamamladıktan sonra JPYC EX adlı platform üzerinden token satın alabiliyor.
JPYC’nin hedefleri oldukça iddialı. Şirket, üç yıl içinde 10 trilyon yen (yaklaşık 65 milyar dolar) değerinde dolaşıma ulaşmayı planlıyor. Karşılaştırma yapmak gerekirse, şu anda dünyanın en büyük stablecoini olan USDT’nin piyasa değeri yaklaşık 183 milyar dolar seviyesinde. JPYC, bu hedefe ulaşmak için perakende, e-ticaret ve kurumsal yazılım alanında ortaklıklar kurmaya başladı bile. Örneğin, Densan System JPYC entegrasyonlu ödeme sistemleri geliştirirken, Asteria şirketi tokeni veri entegrasyon yazılımlarına dahil etmeyi planlıyor. Kripto cüzdan sağlayıcısı HashPort da JPYC işlemlerini destekleyeceğini duyurdu.
Bu gelişme, Japonya’nın 2023 yılında yürürlüğe giren yeni stablecoin düzenlemeleriyle doğrudan bağlantılı. Hükümet, geçtiğimiz yıl Funds Settlement Act ve Banking Act kapsamında düzenlemeleri güncelleyerek stablecoin ihraççılarının resmi olarak kayıt altına alınmasını zorunlu kıldı. Bu reform, sektörde güveni artırırken ülkeyi Asya’daki en düzenlenmiş stablecoin merkezlerinden biri haline getirdi.
JPYC’nin piyasaya çıkışı, aynı zamanda Japonya’nın nakitsiz ödeme eğilimindeki artışla da paralel ilerliyor. Hükümet verilerine göre, 2010’da yüzde 13 olan nakitsiz ödeme oranı 2024’te yüzde 42,8’e ulaştı. Bu artış, dijital yen gibi varlıkların benimsenmesi için uygun bir zemin hazırlıyor.
Bununla birlikte, Japonya’nın büyük bankaları da benzer adımlar atıyor. Mitsubishi UFJ, Sumitomo Mitsui ve Mizuho Bankası, hem yen hem de dolar bazlı stablecoin projeleri üzerinde çalışıyor. Bu girişimler, dijital varlıkların ülkede ana akım finansın bir parçası haline gelmesini hızlandırabilir.
Uzmanlara göre, JPYC’nin başarısı tüm Asya için de önemli bir dönüm noktası olabilir. Dolar sabitli tokenlerin toplam stablecoin arzının yüzde 99’undan fazlasını oluşturduğu bir dönemde, yen bazlı bir alternatifin likiditeyi çeşitlendirmesi bekleniyor. Bu sayede Japon firmaları, ödemelerde dolar bağımlılığını azaltarak daha hızlı ve düşük maliyetli işlemler yapabilecek.



