Ethereum Vakfı'nın 10.000 ETH'lik (yaklaşık 42,7 milyon dolar) bir kısmını merkezi borsalar üzerinden satma kararı, kripto para topluluğunda geniş yankı uyandırdı. Vakıf, bu satışın uzun vadeli hedefleri desteklemek ve şeffaflığı korumak amacıyla yapıldığını açıkladı.
2 Eylül'de yayımlanan bir şeffaflık bildirisiyle duyurulan satış, birkaç hafta içinde kademeli olarak gerçekleştirilecek. Elde edilecek gelirin araştırma-geliştirme faaliyetleri, ekosistem hibeleri ve bağışlar için kullanılacağı belirtiliyor. Piyasa üzerindeki potansiyel olumsuz etkiyi azaltmak amacıyla, devasa bir tek seferlik blok satışı yerine, işlemlerin daha küçük parçalar halinde yapılacağı vurgulandı. Vakfın bu duyurusu, resmi X (eski adıyla Twitter) hesabından da paylaşıldı ve saatler içinde yüz binlerce kez görüntülendi.
Vakfın bu hamlesi, bazı Ethereum topluluğu üyeleri tarafından eleştirilerle karşılandı. Eleştirenler, doğrudan merkezi borsalarda ETH satmanın piyasa duyarlılığını zedeleyebileceğini ve gereksiz bir baskı yaratabileceğini savunuyor. Bunun yerine, Vakfın merkezi platformlara bağımlı kalmadan fon yaratmak için mevcut merkeziyetsiz finans (DeFi) protokollerinden yararlanması gerektiğini öne sürüyorlar.
Önde gelen bir topluluk figürü olan AaveChan kurucusu Marc Zeller, "Sadece Aave'yi kullanın" diyerek bu görüşü özetledi. Zeller'in yorumu, Vakfın desteklemeye yardımcı olduğu DeFi altyapısını kendisinin de kullanması gerektiği yönündeki yaygın bir düşünceyi yansıtıyor. Bu eleştiriler, büyük satışların piyasa için bir düşüş sinyali olarak algılanabileceği ve bu durumun Ethereum'un merkeziyetsizlik ruhuyla çeliştiği argümanına dayanıyor. Vakfın, daha önce Aave protokolü üzerinden Wrapped ETH'yi teminat göstererek 2 milyon dolar değerinde GHO stablecoin'i borç alması, bu tür merkeziyetsiz yöntemlerin mümkün olduğunu gösteriyor
Ethereum Vakfı daha önce de ETH satıyordu
Ethereum Vakfı, geçmişte de rezervlerini çeşitlendirmek ve uzun vadeli projeleri finanse etmek için piyasanın güçlü olduğu dönemlerde ETH satışları yapmıştı. Bu son plan da, ekosistem büyümesini destekleme stratejisinin bir yansıması olarak görülüyor.
Vakıf çalışanlarından Binji, satışı daha geniş piyasa bağlamında değerlendirerek savunmaya geçti. Toplam 10.000 ETH'nin, aynı hafta kurumsal şirketler tarafından satın alınan 403.800 ETH'ye kıyasla nispeten küçük bir miktar olduğunu belirtti. Binji, Vakfın satışlarının nihayetinde ağa daha fazla geliştirici ve kullanıcı çekerek Ethereum ağını güçlendirdiğini ve böylece ekosistemin genel değerini artırdığını vurguladı. Bu açıklama, satışların kısa vadeli bir spekülasyon yerine, ekosisteme yatırım olarak görülmesi gerektiğini işaret ediyor.
Şu an için Vakıf, kademeli satış yaklaşımının piyasa üzerindeki olumsuz etkisini minimumda tutacağı konusunda ısrarcı. Ancak Ethereum'un kritik seviyelerde işlem gördüğü bu dönemde, satışların nasıl sonuçlanacağı ve önümüzdeki haftalarda volatiliteyi tetikleyip tetiklemeyeceği merakla bekleniyor. Topluluğun şeffaflık ve merkeziyetsizlik konusundaki hassasiyeti ile Vakfın finansal stratejileri arasındaki bu gerilim, kripto dünyasında dikkatle izlenmeye devam edecek.
Yazım sırasında Ethereum'un ETH'si, yüzde 0.6'lık bir düşüş ile 4.370 dolar seviyelerinden işlem görüyor.