Dünyanın en büyük varlık yöneticisi BlackRock, geleneksel finansın en popüler yatırım araçlarından biri olan borsa yatırım fonlarını (ETF) blockchain dünyasına taşımak için harekete geçti. Bloomberg’in haberine göre şirket, hisse senedi gibi reel varlıklara bağlı ETF’lerin tokenize edilmesi için farklı modeller üzerinde çalışıyor. Düzenleyici otoritelerin onayı ise sürecin en kritik aşaması olarak öne çıkıyor.
BlackRock’un bu adımı, şirketin dijital varlıklara yönelik stratejisinin doğal bir devamı niteliğinde. 2024 yılında piyasaya sürülen BUIDL adlı tokenize para piyasası fonu, kısa sürede 2 milyar doları aşan büyüklüğe ulaştı ve kripto ekosisteminde dikkat çekici bir kullanım alanı buldu. Aynı yıl, firmanın spot Bitcoin ETF’i de tarihin en başarılı fon lansmanlarından biri olarak kayıtlara geçti.
Tokenizasyon, geleneksel finansal varlıkların blockchain üzerinde dijital temsillerini yaratmayı ifade ediyor. ETF’lerin tokenize edilmesi, yatırımcılara piyasa saatleri dışında işlem yapma imkânı sunabilir, uluslararası erişimi kolaylaştırabilir ve tokenların kripto ekosisteminde teminat olarak kullanılmasının önünü açabilir. Savunuculara göre bu model; anında mutabakat, parçalı mülkiyet ve daha verimli piyasa yapıları gibi avantajlar sağlayacak.
Sektörde bu alana ilgi hızla artıyor. Franklin Templeton gibi büyük yöneticiler, halihazırda tokenize edilmiş fon sınıflarını piyasaya sürdü. BlackRock ise daha önce JPMorgan’ın Onyx (yeni adıyla Kinexys) blockchaini üzerinde benzer testler yürütmüştü. Şirketin CEO’su Larry Fink, uzun süredir her finansal varlığın eninde sonunda tokenize edileceğini savunuyor. 2025’te yatırımcılara yazdığı yıllık mektupta da tokenizasyonun finansal piyasaları dönüştürecek potansiyele sahip olduğunu yineledi.
Pazarın büyüklüğü dikkat çekici. Animoca Brands’in araştırmasına göre reel varlıkların tokenizasyonu, 400 trilyon dolarlık geleneksel finans piyasasını dönüştürme potansiyeline sahip. 2025 itibarıyla tokenize edilmiş reel varlıkların toplam değeri 26,5 milyar dolar ile rekor seviyeye ulaştı; bu rakam yıl başından bu yana yüzde 70’lik artış anlamına geliyor. Özellikle ABD tahvilleri ve özel krediler, toplam tokenizasyon hacminin yüzde 90’ını oluşturuyor. Skynet’in yayımladığı 2025 RWA Güvenlik Raporu ise pazarın 2030’a kadar 16 trilyon dolara ulaşabileceğini öngörüyor.
Tokenizasyon girişimleri artıyor
Bu alanda girişimler de artmış durumda. Eylül ayında Ondo Finance, Ethereum üzerinde 100’den fazla ABD hisse senedi ve ETF’ine tokenize erişim sunan Ondo Global Markets’i duyurdu. Asya’da ise SBI Holdings, Startale ile iş birliği yaparak kurumsal yatırımcılara yönelik zincir üstü tokenize platform geliştirmeye başladı.
Her ne kadar fırsatlar büyük olsa da, düzenleyici ve teknik engeller hâlâ önemli bir soru işareti. Geleneksel ETF’ler Wall Street’in takas odaları üzerinden işlenirken, tokenize varlıklar anlık mutabakatla çalışıyor. Bu farklılık, regülasyon ve saklama çözümleri açısından ciddi tartışmalara yol açıyor. Yine de ABD’de düzenleyiciler, blockchain tabanlı piyasa modellerinin kontrollü test edilmesine giderek daha açık hale geliyor. Nasdaq da tokenleştirilmiş hisse senedi alım satımına izin verecek bir onay için başvuru yapmış durumda.
BlackRock’un dijital varlık atağı finansal tablolarına da yansıyor. Şirket, 2025’in ikinci çeyreğinde 14,1 milyar dolarlık net giriş bildirdi ve toplam dijital varlık yönetimini 79,6 milyar dolara çıkardı. Bu rakam, 12,5 trilyon dolarlık toplam varlıklarının yalnızca yüzde 1’ine denk gelse de, en hızlı büyüyen segmentlerden biri olarak öne çıkıyor. Yılın başından bu yana dijital ürünlere girişler 17 milyar doları buldu.
Özellikle şirketin spot Bitcoin ETF’i IBIT, 2025’te 6,96 milyar dolarlık girişle altın odaklı SPDR Gold Trust’ı geride bıraktı ve ABD’nin en popüler altıncı ETF’i oldu.