Haberler

Altcoin Haberleri

Altcoin Haberleri

Altcoin ile ilgili tüm makale ve haberlere göz atın. Altcoin hakkında en son haberler, analizler ve görüşler.

Truth Social'ın Bitcoin ve Ethereum ETF’i Resmen Listelenme Sürecinde

Donald Trump’ın medya şirketi Trump Media & Technology Group (TMTG), kripto para alanındaki iddiasını büyütüyor. Şirketin sosyal medya platformu Truth Social'ın adını taşıyan Bitcoin ve Ethereum odaklı ETF’i, New York Borsası’na bağlı NYSE Arca tarafından resmi listeleme başvurusu sürecine alındı. Truth Social’ın Bitcoin ve Ethereum ETF’inde yeni gelişmeAslında söz konusu ETF başvurusu birkaç hafta önce yapılmıştı. Ancak şimdi süreç, resmi olarak yeni bir aşamaya girmiş durumda. NYSE Arca, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) “19b-4 Formu”nu sunarak, ETF’in borsada işlem görmesi için gerekli kural değişikliği talebinde bulundu. Bu adım, ETF’in listelenme sürecinin resmen başladığını işaret ediyor. Pasif yatırım stratejisine sahip olan Truth Social Bitcoin and Ethereum ETF, Bitcoin ve Ethereum fiyatlarını doğrudan izlemeyi hedefliyor. Fonun portföy dağılımı ise %75 Bitcoin, %25 Ethereum şeklinde olacak. Bu oran, Bitcoin'in dijital altın statüsünü koruduğunu, ancak Ethereum’a da yer verildiğini gösteriyor.Fonun sponsorluğunu Yorkville America Digital üstlenirken, saklama hizmeti Foris DAX Trust Company tarafından sağlanacak. Piyasa fiyatlandırması, SEC’in daha önce onay verdiği diğer ETF’lerde olduğu gibi CF Benchmarks tarafından yapılacak. Net aktif değer (NAV), toplam varlıklar ve gün içi değerler her 15 saniyede bir güncellenecek.ETF’in yaratım ve itfa işlemleri, 10.000 adetlik pay blokları üzerinden, doğrudan kripto varlıklarla yapılacak. Bu sistem, vergi yükünü azaltırken, fiyat verimliliğini artırmayı hedefliyor. Ayrıca NYSE Arca, dolandırıcılık ve piyasa manipülasyonunu önlemek için CME’nin vadeli işlem piyasalarından sağlanan verileri ve kendi gözetim altyapısını kullanacağını da belirtti.Kripto girişimleri artarak devam ediyorTrump Media, sadece bu ETF ile sınırlı kalmıyor. Şirket, haziran ayında hem yalnızca Bitcoin içeren bir spot ETF başvurusu hem de Bitcoin-Ethereum karışımı bir ETF başvurusu yaptı. Mayıs ayında yapılan duyuruyla birlikte, Trump Media toplamda 2.5 milyar dolarlık bir sermaye artırımı hedeflediğini açıklamış ve bu fonun büyük kısmıyla Bitcoin satın alacağını bildirmişti. Şirket, bu kapsamda hisse geri alım planları da oluşturmuştu.Trump ailesine bağlı World Liberty Financial’ın da kripto paralara yönelik faaliyetleri dikkat çekiyor. Söz konusu şirket, USD1 adını taşıyan bir sabit coin (stablecoin) projesiyle piyasaya giriş yaptı. Ayrıca farklı kripto para alımlarıyla da gündeme gelmiş durumda.Truth Social Bitcoin ve Ethereum ETF’i, onaylanması hâlinde ABD borsalarında işlem görecek ilk çift varlıklı kripto ETF’lerden biri olacak. SEC’in başvuruyu değerlendirmesi için önce Federal Kayıt’ta yayımlanması ve ardından kamuoyundan gelecek yorumlarla birlikte değerlendirme sürecine geçilmesi gerekiyor.

·
25 Haz 2025
Truth Social'ın Bitcoin ve Ethereum ETF’i Resmen Listelenme Sürecinde

Chainlink (LINK) Nedir?

Blockchain dünyasında akıllı sözleşmeler, güvenli ve otomatik işlemler sağlıyor. Ancak kendi başlarına dış dünyadaki verilere erişme yetenekleri yok. İşte Chainlink tam bu noktada devreye giriyor: Akıllı sözleşmeleri gerçek dünya verileriyle buluşturan bir köprü görevi görüyor. Finansal piyasa verilerinden hava durumu bilgilerine, hatta maç sonuçlarına kadar birçok farklı veriyi zincir üzerine taşıyan Chainlink, merkeziyetsiz oracle altyapısıyla blockchain teknolojisinin sınırlarını genişletiyor. Bu yazıda, Chainlink'in ne olduğunu, nasıl çalıştığını ve neden Web3 ekosistemi için vazgeçilmez hale geldiğini detaylarıyla inceleyeceğiz. Chainlink’in Tanımı ve Ortaya ÇıkışıEğer akıllı sözleşmelerin sadece kendi kapalı dünyalarında işlem yapabildiğini düşünüyorsanız, Chainlink bu durumu değiştiren sihirli bir köprü. Peki, Chainlink nedir? Ayrıca, platformun kripto parası olan LINK coin nedir? En basit tanımıyla Chainlink, akıllı sözleşmelerin dış dünya verilerine erişmesini sağlayan merkeziyetsiz bir oracle ağı. Akıllı sözleşmelerin potansiyeli çok büyük, ancak doğaları gereği, var olan blockchain üzerinde bulunan verilerle sınırlılar. Yani, bir akıllı sözleşme, gerçek dünyadaki bir olay hakkında bilgiye (örneğin, bir spor müsabakasının sonucu, bir emtianın fiyatı, hava durumu veya bir ödemenin gerçekleşip gerçekleşmesine) kendi başına erişemez. İşte tam burada, Chainlink oracle sistemi devreye giriyor. Chainlink veri akışı şeması. Kaynak: Chainlink Blockchain dışı veri (hava durumu, finans, API, fiyat verileri vb.) akıllı sözleşmelere taşınır, böylece sözleşmeler gerçek dünya olaylarına göre tetiklenebilir ve çalışabilirler. Bu, "oracle problemi" olarak bilinen, blockchain'lerin dış dünyaya bağlanamaması sorununu çözer. Chainlink, bu bağlantıyı merkezi olmayan ve güvenilir bir şekilde kurarak, akıllı sözleşmelerin çok daha gelişmiş ve kullanışlı hale gelmesini sağlıyor.Chainlink projesi, 2017 yılında Sergey Nazarov ve Steve Ellis tarafından hayata geçirildi. Kendileri, Cornell Üniversitesi profesörü Ari Juels ile birlikte Chainlink protokolünü tanıtan bir whitepaper’ın da yazarı. Kurucu ekip, bugünkü finansal sistemin büyük ölçüde “kağıt üzerindeki sözlere” yani belgelerle yapılan, ancak kolayca ihlal edilebilecek geleneksel anlaşmalara dayandığını ve bunun ciddi riskler barındırdığını fark etti. Bu yüzden, taraflar arasında şeffaflığı ve güveni artıran, otomatik şekilde işleyen akıllı sözleşmelerin, daha güvenli ve adil bir sistem sunabileceğine inandılar. Bu vizyonla yola çıkarak, blockchain endüstrisinin karşı karşıya olduğu acil bir sorunu, yani gerçek dünya verilerine erişim eksikliğini çözmek için kolları sıvadılar.Başlangıçta Ethereum üzerinde başlasa da, Chainlink'in mimarisi çoklu ağ desteği sağlayacak şekilde tasarlandı ve artık farklı blockchain ağlarıyla çalışabilen çapraz zincir iletişim yeteneklerine sahip. Bu, Chainlink'i sadece Ethereum'a bağlı bir proje olmaktan çıkarıp, tüm blockchain ekosistemi için temel bir altyapı katmanı haline getirdi. “Oracle ağı nedir?” sorusunun cevabı ise, Chainlink gibi, akıllı sözleşmelere dış veri sağlayan, genellikle merkezi olmayan ağlardır. Chainlink bu alanda lider konumda.Yani Sergey Nazarov ve Steve Ellis'in vizyonları, geleneksel kurumların güvenindeki düşüşün işaretlerini gördükten sonra, kriptografik doğruluğa dayalı bir dünya inşa etmekti. Chainlink Labs ise projenin geliştirilmesini ve yayılımını sağlayan kuruluş olarak tanıtıldı.Chainlink’in Tarihçesi: Önemli Dönüm NoktalarıChainlink'in yolculuğu, yalnızca bir oracle ağı kurmaktan ibaret değil; aynı zamanda blockchain teknolojisinin sınırlarını zorlayan, gerçek dünya ile dijital dünya arasında güvenilir bir köprü inşa etme sürecidir. İlk adımlarından itibaren sürekli olarak kendini yenileyen ve geliştiren bu proje, Web3 altyapısının temel taşlarından biri haline geldi. İşte Chainlink’i bugünkü güçlü konumuna taşıyan başlıca dönüm noktaları ve teknolojik atılımlar...2017: Chainlink, bir Initial Coin Offering (ICO/İlk coin teklifi) gerçekleştirdi. Bu ICO sırasında 350 milyon LINK token satılarak 32 milyon dolar toplandı. Ayrıca, özel satışla birlikte toplam 61 milyon dolar toplandığı da belirtiliyor. Kuruluş süresince, tokenın maksimum arzı da konuşuldu. Zira toplamda 1 milyar LINK token arzı belirlendi.2018-2020: Chainlink, Cornell'den Town Crier ve DECO gibi çeşitli teknolojileri entegre ederek oracle yeteneklerini geliştirdi. Town Crier, Ethereum'u HTTPS kullanan web kaynaklarına bağlarken, DECO, hassas bilgileri açıklamadan verinin doğruluğunu kanıtlamak için sıfır bilgi kanıtları kullanıyordu.2019: Chainlink Mainnet lansmanı gerçekleşti. Bu, akıllı sözleşmelerin gerçek dünya verileriyle güvenli bir şekilde etkileşime girmesini sağlayan önemli bir adımdı. Ayrıca bu yıl, Chainlink ilk büyük entegrasyonlarını gerçekleştirdi. Aralık 2019'da Synthetix, Chainlink’in merkeziyetsiz oracle ağını entegre ederek, sentetik varlıklarının fiyat beslemelerini Chainlink üzerinden sağlamaya başladı. Bu entegrasyon, DeFi ekosisteminde oracle çözümlerinin önemini vurgulayan ilk büyük adımlardan biriydi. 2019’u 2020’ye bağlayan haftalarda ise Aave, Chainlink ile iş birliği yaparak, protokolüne Chainlink’in oracle ağı üzerinden fiyat verileri sağlamaya başladı. Bu entegrasyon, Aave’nin kredi protokolünde daha güvenilir ve merkeziyetsiz fiyat verileri kullanmasını sağladı.2020: DeFi ekosisteminin hızla büyümesiyle birlikte, güvenilir ve güncel fiyat verilerine olan ihtiyaç arttı. Chainlink veri beslemelerine bu dönemde yoğun talep gördü. DeFi protokolleri, kredileri yönetmek, türevleri takas etmek ve varlıkların teminat oranlarını belirlemek için Chainlink'in fiyat beslemelerini kullanmaya başladı. Chainlink, kısa sürede DeFi için sektör standardı haline geldi.2021: Chainlink 2.0 whitepaper'ı yayınlandı. Bu bülten, merkezi olmayan oracle ağlarının rolünü ve yeteneklerini, on-chain kodu ve oracle ağları tarafından sağlanan off-chain servisleri kullanan hibrit akıllı sözleşmeleri içerecek şekilde genişletme vizyonunu detaylandırıyordu.2022: Chainlink Keepers ve VRF gibi ek servisler devreye alındı. Chainlink Keepers (şimdiki adıyla Automation), akıllı sözleşmelerin belirli koşullar veya zaman aralıkları karşılandığında otomatik olarak bakım görevlerini yerine getirmesini sağlar. Bu, merkezi bir otomasyon aracına ihtiyaç duymadan smart contract fonksiyonlarının yürütülmesini mümkün kılar. Chainlink VRF (Verifiable Random Function), oyunlar, NFT mintleme veya rastgele atamalar gibi öngörülemez sonuçlara dayanan uygulamalar için doğrulanabilir, kurcalamaya dayanıklı rastgele sayılar üretir. Rastgeleliğin doğrulanabilir olması, sonuçların adil ve şeffaf olmasını garanti eder.2023: Chainlink Cross-Chain Interoperability Protocol (CCIP) lansmanı yapıldı. CCIP, blockchainler arasında güvenli mesaj (veri) ve token transferini mümkün kılan küresel bir çapraz zincir iletişim standardıdır. Bu protokol, farklı blockchain ekosistemleri ve geleneksel finans sistemleri arasında bir köprü kurarak, likiditenin serbestçe akmasını ve kurumların mevcut sistemlerini değiştirmeden blockchain ile etkileşime girmesini hedefler. Synthetix ve Aave gibi önde gelen DeFi protokolleri, CCIP'yi erken benimseyenler arasındadır. Ayrıca, finansal mesajlaşma hizmetlerinin dünya devi Swift ile yapılan işbirliği de CCIP'nin geleneksel finans alanındaki önemini açığa vurdu. CCIP çalışma prensibi. Kaynak: Chainlink 2024-2025: Chainlink, Web3 altyapısını güçlendirmeye devam etti. 2024 yılında Synthetix v3 sürümü, Arbitrum üzerinde Chainlink’in veri akışları (Data Streams) özelliğini entegre ederek daha hızlı ve hassas fiyat beslemeleri sunmaya başladı. 2025 yılında ise Aave, Ethereum ana ağı üzerinde Chainlink’in Smart Value Recapture (SVR) özelliğini entegre etti. Bu entegrasyon, oracle kaynaklı MEV gelirlerinin geri kazanılmasını sağlayarak protokol gelirlerini artırmayı hedeflemekte. Ayrıca, Chainlink’in Cross-Chain Interoperability Protocol (CCIP) 300’den fazla projede uygulamaya geçirildi ve toplamda 2,2 milyar dolardan fazla hacim transferi gerçekleştirdi. Chainlink Runtime Environment (CRE) ise geliştiricilere daha esnek ve modüler uygulamalar oluşturma imkânı sunarak, Web3 uygulamalarının geliştirilmesini kolaylaştırdı.Chainlink'in tarihi, Chainlink nasıl çalışır sorusunun cevabının sürekli evrildiğini gösteriyor. Proje, ilk oracle fonksiyonlarından başlayarak, otomasyon, rastgelelik ve zincirler arası iletişim gibi çok daha geniş bir Web3 hizmetleri platformuna dönüşmüştür. Defi veri çözümleri için vazgeçilmez bir altyapı sağlayıcısı olmasının yanı sıra, akıllı sözleşme veri girişi için standart haline gelmiştir. Chainlink CCIP nedir? sorusu ise, projenin en yeni ve en heyecan verici adımlarından birini, yani blockchainler arası "internet"i inşa etme vizyonunu ifade eder. Bu teknoloji, zincirler arası köprü teknolojisi alanında önemli bir rol oynuyor.Chainlink Neden Değerli?Chainlink'in değeri birçok faktör ile ilişkili. Daha önce de belirttiğimiz gibi, projenin temel vaadi, gerçek dünya verilerini güvenli ve şeffaf biçimde akıllı sözleşmelere entegre etmesi. Bu, akıllı sözleşmelerin sadece teorik değil, pratik olarak da uygulanabilir olmasını sağlar. Bir akıllı sözleşmenin bir futbol maçının sonucuna göre otomatik ödeme yapabilmesi veya bir sigorta sözleşmesinin belirli bir hava koşuluna göre tazminat ödeyebilmesi için, bu sözleşmelerin güvenilir dış verilere erişmesi gerekir. Chainlink, bu verileri merkezi olmayan oracle ağları aracılığıyla sağlayarak, tek bir hata noktasını ortadan kaldırır ve veri manipülasyonu riskini azaltır.Chainlink; DeFi, sigorta, oyun, NFT ve kurumsal uygulamalarda temel altyapı sağlayıcı olarak karşımıza çıkıyor. Chainlink'in halihazırda DeFi'de trilyonlarca dolar değerindeki işlemleri mümkün kıldığı, oyunlarda ve NFT'lerde adil rastgelelik sağladığı ve geleneksel finans kurumlarının tokenleştirilmiş varlıklar ve blockchain ile etkileşime girmesine yardımcı olduğu belirtilmekte. Proje, 2300'den fazla projenin Chainlink ekosisteminde yer aldığını ve 20 trilyon dolardan fazla toplam işlem değerini mümkün kıldığını gösteriyor. Bu rakamlar, oldukça ciddi büyüklükte bir blockchain projesine işaret ediyor.Peki, bu ağ nasıl çalışır ve kimler bu hizmeti sağlar? Chainlink ağı, veri beslemeleri sağlayan bağımsız node operatörlerinden oluşur. Chainlink node nedir? Node'lar, dış dünya verilerini getiren, doğrulayan ve blockchain üzerine aktaran sunuculardır. Chainlink veri sağlayıcıları bu node operatörleridir ve çalışmaları karşılığında LINK token ile ödüllendirilir. Node operatörleri, hizmetleri için kendi ücretlerini belirleyebilirler. Node'lar ve node operatörlerinin işleyişi. Kaynak: Chainlink Ağda veri doğruluğunu sağlamak için çeşitli mekanizmalar kullanılır. Akıllı sözleşmeler, genellikle veriyi tek bir oracledan almak yerine, birden çok oracledan veri alarak ve sonuçları toplayarak (aggregation) doğruluktan emin olurlar. Bu veri toplama süreci, birden fazla kaynaktan gelen bilginin tutarlı olup olmadığını kontrol eder ve güvenilir olmayan verileri ayıklar. Ayrıca, Chainlink, bir itibar sistemi kullanır. Node operatörleri, itibar puanlarına göre derecelendirilir ve daha iyi itibara sahip olanların seçilme olasılığı daha yüksek olur.Güvenliğin bir başka önemli katmanı ise Chainlink staking sistemidir. Node operatörleri, Chainlink ağına bağlılıklarını göstermek ve iyi hizmet vermeleri için teşvik edilmek amacıyla belirli miktarda LINK token'ı "stake" ederler, yani kilitlerler. Eğer bir node operatörü kötü niyetli davranır veya yanlış veri sağlarsa, stake ettiği LINK token'larının bir kısmını veya tamamını kaybedebilir (slashing). Bu, node'ları dürüst davranmaya teşvik eden bir kripto-ekonomik güvenlik katmanı olarak biliniyor. Daha fazla LINK stake eden node'ların, daha büyük ve daha kazançlı veri sözleşmeleri alma olasılığı daha yüksek. Şu anda, stake etme özelliği öncelikli olarak node operatörleri için aktif olsa da, topluluk stakerları da ağın güvenliğine katkıda bulunabilir ve ödül kazanabilir.Chainlink'in değerini artıran son gelişmelerden biri de yukarıda bahsettiğimiz Chainlink Cross-Chain Interoperability Protocol (CCIP). CCIP, blockchainler arasında sadece veri değil, aynı zamanda varlık transferini ve programlanabilir token transferini de mümkün kılar. Bu, farklı zincirlerdeki DeFi protokollerinin veya diğer uygulamaların birbirleriyle güvenli bir şekilde etkileşim kurmasını sağlar. Örneğin, bir kullanıcı bir zincirdeki token'larını başka bir zincirdeki bir kredi protokolüne transfer edebilir ve aynı işlemde bu token'ların nasıl kullanılacağına dair talimatlar gönderebilir. CCIP, geleneksel finans sistemini blockchain'lere bağlama vizyonunda da kilit rol oynamakta. Sergey Nazarov, CCIP'nin hem DeFi hem de bankacılık geliştiricileri için on-chain ekonomiyi 10 kat büyütmek amacıyla ihtiyaç duyulan zincirler arası çözüm olduğunu belirtmişti.Tüm bu özellikler ve uygulamalar göz önüne alındığında, LINK token ne işe yarar sorusunun cevabı oldukça kapsamlı. LINK token, sadece bir ödeme aracı olmanın ötesinde, ağın güvenliğini sağlayan, node operatörlerini teşvik eden ve Chainlink ekosisteminin işleyişini mümkün kılan temel bir varlık. LINK'in değeri, ağın kullanım alanlarının genişlemesine ve oracle hizmetlerine olan talebin artmasına bağlı. Chainlink'in mevcut piyasa pozisyonu ve benimsenme oranı, LINK'in değerini destekleyen önemli faktörler. Chainlink fiyat beslemesi gibi temel hizmetler, DeFi'nin ve diğer zincir üstü uygulamaların temelini oluşturur ve bu hizmetler için ödeme LINK ile yapılır. Bu da LINK'e doğal bir talep yaratır. Kısacası, Chainlink, web3 veri altyapısı için adeta bir “omurga” görevi görüyor.Son olarak LINK’in fiyatından da bahsetmek gerekiyor. Coin, Mayıs 2025 itibarıyla 13-14 dolar seviyelerinde işlem görüyor. Tüm zamanların en yüksek seviyesinin 52 dolar olduğu düşünülürse, bu seviye pek iç açıcı değil, ancak proje zaten teknolojisiyle öne çıkıyor. Lansmanından bu yana LINK fiyatı. Chainlink’in Kurucusu Kim?Chainlink gibi çığır açan bir projenin arkasındaki beyinler merak uyandırıyor. Chainlink kurucusu kim? sorusunun cevabı, projenin teknik ve iş geliştirme vizyonunu şekillendiren iki isim: Sergey Nazarov ve Steve Ellis. Sergey Nazarov, Chainlink'in kurucu ortağı ve Chainlink Labs'ın CEO'su. Kendisi bir seri girişimci ve Web3 öncüsü. Geçmişteki çalışmaları öncelikli olarak merkezi olmayan teknolojilere odaklanmıştı. Zira akıllı sözleşmeyle desteklenen varlık borsalarından merkezi olmayan e-posta iletişimlerine kadar çeşitli projelerde yer aldı. Nazarov'un, Chainlink'in geniş çaplı benimsenmesi ve geleneksel finans sistemleriyle entegrasyonu konularında sık sık kamuoyuna açıklamalarda bulunduğunu belirtmekte fayda var. Sergey Nazarov, Consensus 2023 etkinliğinde. Steve Ellis, Chainlink'in kurucu ortağı ve Chainlink Labs'ın CTO'su. Geniş bir yazılım mühendisliği geçmişine ve girişimcilik tutkusuna sahip. Ellis, 10 yılı aşkın süredir zorlu teknik sorunları çözme konusunda uzmanlaştı. Ayrıca kodla mümkün olan şeylerin sınırlarını zorlamasıyla tanınmakta. Daha önce Nazarov ile Secure Asset Exchange platformunda birlikte çalıştılar. Ellis, Chainlink'in teknik mimarisinin oluşturulmasında ve protokolün sürekli yenilenmesinde kilit rol oynamakta. Steve Ellis Kurucu ekipte belirtilmesi gereken, pek bilinmeyen bir diğer isim ise Cornell Üniversitesi'nden bilgisayar bilimi profesörü olan Ari Juels. Juels, Nazarov ve Ellis ile birlikte orijinal Chainlink whitepaper’ını yazdı ve Chainlink ekibine danışmanlık yapmaya devam ediyor. Araştırma alanları, Chainlink'in entegre ettiği Town Crier ve DECO gibi teknolojilerle örtüşmekte.Kurucu ekibin temel vizyonu, geleneksel "kağıt üzerindeki sözlere dayalı" sisteminin getirdiği sistemik riskleri gördükten sonra, blockchain dışı dünya ile akıllı sözleşmeleri güvenilir bir şekilde birleştirmekti. 2008 finansal krizini "kağıt üzerindeki sözlerin negatif bir örneği" olarak nitelendiren Sergey Nazarov, Chainlink'in bu tür sorunları çözmeyi hedeflediğini belirtti. Ekip, "kriptografik doğruluğa" dayalı bir geleceğe inanıyordu ve akıllı sözleşmelerin gerçek dünya ile bağlantı kurarak tam potansiyellerine ulaşmalarını sağlamayı amaçlıyordu.Chainlink Labs ise bu vizyonu gerçeğe dönüştürmek ve Chainlink ağının geliştirilmesi, yayılımı ve benimsenmesi için çalışan şirket. Projenin hızla büyümesi ve sektör standardı haline gelmesi, kurucu ekibin vizyonunun ve Chainlink Labs'ın yürüttüğü çalışmaların bir sonucu. Steve Ellis'in de dediği gibi, "akıllı insanlar zor problemler üzerinde çalışmak ister" ve Chainlink ekibi, blockchain'in dış dünyaya bağlanması gibi temel bir problemi çözerek bunu başardı.Sonuç olarak, Chainlink, Sergey Nazarov ve Steve Ellis liderliğindeki bir vizyonun ürünü. Proje, blockchain ve gerçek dünya arasındaki boşluğu kapatarak, akıllı sözleşmelerin yeteneklerini genişletti ve merkezi olmayan uygulamaların (DApps) çok daha karmaşık ve güçlü hale gelmesini sağladı. LINK token da bu ekosistemin vazgeçilmez bir parçası.Sıkça Sorulan Sorular (SSS)Chainlink hakkında en çok sorulan sorular ve cevaplarını aşağıda bulabilirsiniz:Chainlink nedir ve nasıl çalışır?: Chainlink, blockchain üzerindeki akıllı sözleşmelerin dış dünya verilerine güvenli şekilde erişmesini sağlayan merkeziyetsiz bir oracle ağıdır. Farklı kaynaklardan gelen veriler, Chainlink node’ları tarafından doğrulanarak zincire aktarılır.LINK token ne işe yarar?: LINK token, node operatörlerine ödeme yapmak, staking yoluyla ağ güvenliğini sağlamak ve Chainlink hizmetlerini kullanmak için gereklidir. Ağ içindeki ekonomik teşvik sisteminin temelidir.Chainlink oracle ağı neden önemlidir?: Çünkü blockchain’ler doğaları gereği dış veri kaynaklarına erişemez. Chainlink, bu verileri güvenli ve merkeziyetsiz biçimde sağlayarak, akıllı sözleşmelerin gerçek dünya ile etkileşimini mümkün kılar.Staking sistemi nasıl işler?: Node operatörleri, doğru ve güvenilir veri sağladıklarını kanıtlamak için LINK token’larını stake eder. Hatalı ya da kötü niyetli davranırlarsa stake ettikleri token’lar “slashing” yoluyla kesilebilir. Bu mekanizma, ağ güvenliğini artırır.Chainlink hangi ağlarda kullanılır?: Başlangıçta Ethereum üzerinde çalışsa da artık Arbitrum, Polygon, BNB Chain, Avalanche, Optimism ve Solana gibi birçok blockchain ağıyla uyumlu olarak çalışmaktadır.CCIP nedir ve ne işe yarar?: CCIP (Cross-Chain Interoperability Protocol), farklı blockchain’ler arasında güvenli veri ve token transferi yapılmasını sağlayan Chainlink protokolüdür. Zincirler arası iletişimi standartlaştırarak, Web3 ve geleneksel finans sistemlerini birbirine bağlamayı hedefler.Chainlink ve Web3’te veri güvenliği sağlayan projeleri yakından takip etmek için JR Kripto Rehber serimize göz atmayı unutmayın!

·
25 Haz 2025
Chainlink (LINK) Nedir?

Arbitrum (ARB) Nedir?

En büyük ikinci kripto para ve en büyük altcoin olan Ether’in arkasındaki Ethereum, merkeziyetsiz uygulamalar (dApp'ler) ve akıllı sözleşmeler için harika bir platform olsa da, popülerliğinin artmasıyla birlikte ciddi ölçeklenebilirlik sorunları yaşamaya başladı. Ağdaki yoğunluk, işlem hızlarının düşmesine ve özellikle işlem ücretlerinin (gas ücretleri olarak bilinir) fahiş seviyelere yükselmesine neden oldu. İşte tam bu noktada, Ethereum için bir Layer-2 (Katman-2) çözümü diyebileceğimiz Arbitrum devreye giriyor. Bugün, Ethereum ekosisteminin karşılaştığı önemli bir soruna yenilikçi bir çözüm sunan Arbitrum'u yakından tanıyacağız. İşte detaylar…Arbitrum’un Tanımı ve Ortaya ÇıkışıArbitrum, Ethereum'u iyileştirmek için tasarlanmış bir teknoloji paketidir. Esasen, Ethereum blockchain'i için bir katman 2 ölçeklendirme çözümüdür. Layer 2 çözümleri, ana blockchain (Layer 1, bu durumda Ethereum) üzerindeki yükü azaltmak için tasarlanmış ikincil katmanlardır. Bu çözümler, işlemlerin büyük bir kısmını Layer 1'in dışında gerçekleştirir ve ardından bu işlemlerin özetini veya sonucunu ana zincire geri gönderir. Bu yaklaşım, hem işlem hızını artırır hem de maliyetleri düşürür.Arbitrum, bu Layer 2 alanında öne çıkan projelerden biri olarak, rollup teknolojisi kullanarak işlem hızını artırır. Kullandığı spesifik rollup türü "Optimistic Rollup" olarak adlandırılır. Optimistic Rollup'lar, zincir dışı (off-chain) yürütülen tüm işlemlerin başlangıçta geçerli olduğunu varsayar. İşlemler toplu halde (batch) ana Ethereum zincirine gönderilir. Eğer bir işlemde kural ihlali veya hata olduğu iddia edilirse, bu durum Layer 1'de bir "sahtekarlık ispatı" (fraud proof) mekanizmasıyla kanıtlanabilir. Sistem, en az bir dürüst doğrulayıcı olduğu sürece güvenlidir ve hatalı veya hileli işlemler cezalandırılır. Bu "doğrucu" yaklaşımı ve itiraz süreci, Arbitrum'un Ethereum'un güvenliğinden faydalanmasını sağlayan ana özelliği.Arbitrum zincirlerini, Ethereum'daki gibi Web3 uygulamalarını kullanmak ve akıllı sözleşmeleri dağıtmak gibi aynı şeyler için kullanabilirsiniz. Fark, işlemlerinizin daha ucuz ve hızlı olması. Ana ürünleri olan Arbitrum Rollup, Ethereum ile aynı güvenliği sunan bir Optimistic Rollup protokolü. Arbitrum, Ethereum sanal makinesi (EVM/Ethereum akıllı sözleşmelerinin yürütüldüğü ortam) ile neredeyse %100 uyumluluk sunar. Geliştiriciler için mevcut Ethereum araçlarını kullanmayı kolaylaştırarak, mevcut akıllı sözleşmeleri kodlarını yeniden yazmadan sorunsuz bir şekilde taşıyabilirler. Ayrıca, Solidity veya Vyper gibi EVM uyumlu herhangi bir dilin kutudan çıktığı gibi Arbitrum'da çalışması, geliştirici adaptasyonunu teşvik eder. Arbitrum Nitro gibi teknoloji güncellemeleri, Ethereum'un popüler go-ethereum ("Geth") istemcisinin temel kodunu derleyerek yüksek derecede uyumluluk sağlar.Arbitrum, 2018'de Princeton Üniversitesi'nden üç bilgisayar bilimcisi tarafından kurulan bir startup olan Offchain Labs tarafından geliştirildi. Bu kurucular Ed Felten, Steven Goldfeder ve Harry Kalodner olarak karşımıza çıkıyor. Peki, Arbitrum ne zaman çıktı? Arbitrum mainnet'i Eylül 2021'de başlatıldı.. Offchain Labs, Arbitrum One mainnet lansmanıyla birlikte Lightspeed Venture Partners liderliğindeki Seri B finansman turunda 120 milyon dolar topladıklarını duyurdu. Arbitrum AnyTrust (Arbitrum Nova) ise Temmuz 2022'de başlatıldı. Arbitrum, piyasaya sürülmesinden bu yana önemli bir ivme kazandı. Örneğin, 2023'te günlük işlem sayısında Ethereum'u geçti. Böylece Arbitrum, EVM uyumlu layer 2 çözümleri arasında önemli bir yere sahip oldu.Arbitrum’un Tarihçesi: Önemli Dönüm NoktalarıArbitrum'un yolculuğu, Ethereum'un ölçeklendirme sorunlarını çözme vizyonuyla başladı. Gelin, bu yolculuğun en önemli duraklarına birlikte göz atalım. Her şey, Offchain Labs adlı bir şirketin kurulmasıyla başladı. Bu şirket, Arbitrum teknolojisinin orijinal geliştiricisi oldu. Yıllar süren araştırma ve geliştirmelerin ardından, Arbitrum ilk büyük adımını attı.2021: Arbitrum One ana ağ lansmanı1 Eylül 2021'de Offchain Labs, merakla beklenen Arbitrum One mainnet'inin resmi olarak yayına alındığını duyurdu. Bu lansman, Arbitrum One'ı Layer 2 dünyasında önde gelen bir konuma taşıdı. Arbitrum One, Arbitrum Rollup protokolünü uygulayan ve Ethereum ana zincirine bağlanan bir Optimistic Rollup zinciridir. Bu lansman sırasında, aralarında Aave, Balancer, Curve, SushiSwap ve Uniswap gibi önde gelen DeFi protokollerinin bulunduğu 400'den fazla dApp'in Arbitrum'u kullanacağı veya kullanmayı planladığı belirtildi.2022: Arbitrum Nova ağının tanıtımıAğustos 2022'de, Arbitrum Nova adı verilen yeni bir zincir duyuruldu ve mainnet lansmanı Temmuz 2022'de gerçekleşti. Arbitrum Nova, Arbitrum One'dan farklı olarak AnyTrust teknolojisini kullanır. AnyTrust, ek bir güven varsayımı (Veri Kullanılabilirliği Komitesi - DAC) getirerek maliyetleri daha da düşürmeyi hedefler. Bu, onu özellikle yüksek işlem hacmi gerektiren ve ultra düşük maliyet arayan uygulamalar için uygun hale getirir. Proje, Nova'nın öncelikli işlevinin yüksek verimli dApp'leri, özellikle oyun odaklı olanları desteklemek olduğunu belirtiyor. Arbitrum One daha saf güvenilirlik sunarken, Arbitrum Nova performans ve uygun fiyat arayan senaryolar için optimize edildi. DAC üyeleri arasında ConsenSys, QuickNode, P2P.org, Offchain Labs, Google Cloud ve OpenSea gibi kuruluşlar bulunmakta. Bu ayrım, Arbitrum One ve Nova arasındaki temel farkı oluşturuyor. Arbitrum One ile Nova arasındaki farkı aşağıdaki tabloda da görebilirsiniz:ÖzellikArbitrum OneArbitrum NovaTPSEthereum'dan 20 kat daha fazla40.000 TPS'ye kadarMerkeziyetsizlikAğı merkeziyetsizleştirme düzeyi genişZincir dışı uygulamalar nedeniyle merkeziyetsizlik azalırStabilcoin DesteğiEvet (20'den fazla)Evet (yalnızca USDC, USDT ve DAI ile sınırlı)Uygulama UygunluğuEVM desteği gerektiren DeFi ve Dapp'lerOyun, NFT ve sosyal projelere odaklıİşlem HızıAnında işlem onayıAnında işlem onayı (Arbitrum One'dan daha hızlı)MimariOptimistic RollupAnyTrust Protokolü ile Layer 2EVM DesteğiEvetEvetEkosistem GelişimiUygulamalar tarafından daha çok kullanılan ve görünürDengeli büyüme Mart 2023: ARB token airdrop’u ve Arbitrum DAO’nun oluşturulması2023, Arbitrum ekosistemi için çok önemli bir dönüm noktasıydı. 23 Mart 2023'te Arbitrum, yerel token'ı ARB token nedir sorusunun cevabı olan ARB'yi piyasaya sürdü. ARB token'ı, Arbitrum protokolü için merkeziyetsiz yönetişimin başlangıcını işaret ediyordu. Belirli kriterleri karşılayan Arbitrum kullanıcıları, toplam token arzının %12.75'ini oluşturan 1.162.000.000 ARB token'ını airdrop yoluyla alma hakkı kazandı. Bu airdrop, erken benimseyenleri ve ağı destekleyenleri ödüllendirmek ve merkeziyetsizliği sağlamak amacıyla yapıldı. Airdrop dağılımını aşağıdaki tabloda görebilirsiniz:Başlangıç Arzının YüzdesiToken SayısıTahsis Edilen Yer%35,283,528 milyarArbitrum DAO hazinesi%26,942,694 milyarEkip ve Katkıda Bulunanlar + Danışmanlar%17,531,753 milyarYatırımcılar%11,621,162 milyarArbitrum platformu kullanıcıları (kullanıcı cüzdanlarına airdrop)%7,5750 milyonArbitrum Vakfı%1,13113 milyonArbitrum'da uygulama geliştiren DAO'lar (DAO hazinelerine airdrop) Airdrop, token hak talebi web sitesinde geçici yoğunluk ve yüksek ücretler gibi bazı sorunlara yol açsa da, Arbitrum'un yönetişim modelinde büyük bir değişim anlamına geliyordu. 2023’teki bu yoğun günün ardından Arbitrum, işlem hacmi açısından Ethereum’u geçmişti. ARB airdrop'u ile birlikte, Arbitrum DAO (Merkeziyetsiz Otonom Organizasyon) kuruldu. Arbitrum DAO'nun oluşturulması, kullanıcıların ARB yönetişim tokenı aracılığıyla ağın temel kararlarını etkilemesini sağladı. DAO'nun oyları, aracı olmadan zincir üstü eylemleri doğrudan etkileme gücüne sahip oldu. ARB sahipleri, protokol değişiklikleri, teklifler ve teşvikler gibi konularda oy kullanabilirler. Ayrıca, DAO, acil durumlarda müdahale edebilecek 12 üyeli bir Güvenlik Konseyi seçer.2024: Ekosistemde TVL’in milyarlarca doları aşması, yüzlerce dApp entegrasyonuArbitrum One mainnet lansmanından bu yana, Arbitrum ekosistemi meteorik bir büyüme kaydetti. Benzersiz adres sayısı parabolik olarak artarken, 400'den fazla Arbitrum dApp'i ortaya çıktı, bunların çoğu DeFi alanında yer alıyor. Arbitrum ekosistemi ve bazı dApp'ler. Kaynak: Arbitrum Insider Ayrıca Ethereum Layer 2 manzarasında birçok proje kullanıcılar, geliştiriciler ve TVL için rekabet ediyor. Arbitrum, Optimism gibi diğer rollup tabanlı Layer 2'lerle birlikte bu alanda başı çekiyor. Veriler, Arbitrum'un Mayıs 2025 itibarıyla TVL açısından popüler olduğunu gösteriyor. Zira DeFiLlama’ya göre şu anda Arbitrum TVL değeri 2.25 milyar dolar civarında. Optimism'in ise 408 milyon dolarlık TVL ve 117'den fazla aktif protokol ile yakın bir ikinci sırada yer aldığı belirtiliyor. Bu rekabet, Layer 2 teknolojilerinin gelişimi için itici güç sağlıyor. Arbitrum vs Optimism tartışması, genellikle kullandıkları rollup türleri (Optimistic vs Zk-Rollups) ve veri kullanılabilirliği mekanizmaları (Arbitrum One'da tam veri, Nova'da DAC) üzerinden yürür. Ancak, her iki platformun da Ethereum ölçeklendirmesinde önemli bir rol oynadığı vurgulanıyor. Arbitrum'daki TVL miktarı. Kaynak: DeFiLlama Arbitrum Neden Değerli?Peki, piyasada bu kadar çok blockchain ve Layer 2 çözümü varken, Arbitrum'u özel ve değerli kılan nedir? Neden bu kadar çok kullanıcı ve geliştirici Arbitrum'u tercih ediyor?Yüksek hızlı işlemlerBirincisi ve en önemlisi, Arbitrum Ethereum’un güvenliğinden yararlanırken daha düşük maliyet ve yüksek işlem hızı sunar. Ethereum'un sağlam ve kanıtlanmış güvenliğinden ödün vermeden, işlemlerin çoğunu zincir dışında gerçekleştirerek Ethereum mainnet üzerindeki yükü azaltır. Bu, gas ücretlerini önemli ölçüde düşürür ve işlem throughput'unu (birim zamanda işlenen işlem sayısı) artırır. İşlemleri toplu halde (batches) ana zincire göndermek ve işlem verilerini sıkıştırılmış biçimde saklamak, maliyet tasarrufunun temelini oluşturur. Kullanıcılar, Ethereum'a kıyasla çok daha düşük ücretlerle hızlı işlem onayları deneyimler. Ayrıca Arbitrum köprüsü, varlıkları merkeziyetsiz ve güvenilir bir şekilde transfer etmeyi sağlar.EVM uyumuİkinci önemli nokta, Arbitrum'un EVM ile %100 uyumlu, geliştiricilerin geçişini kolaylaştırıyor. Üstelik bu, yalnızca "neredeyse" değil, bytecode seviyesinde bir uyumluluk. Bu, geliştiricilerin mevcut Ethereum akıllı sözleşmelerini ve araçlarını (Truffle, Hardhat, Remix gibi) kullanarak, yeni bir dil veya ortam öğrenme ihtiyacı olmadan dApp'lerini Arbitrum'a taşımasını son derece kolaylaştırır. Bu kusursuz entegrasyon, daha fazla projenin Arbitrum ekosistemine katılmasını teşvik eder.ARB token kullanımı ve fiyatıÜçüncüsü, ARB token, protokol yönetişimi ve DAO kararlarında kullanılır. Daha önce bahsettiğimiz gibi, ARB, Arbitrum'un yerel ARB token nedir sorusunun cevabı olan ERC-20 tabanlı bir tokendir. ARB sahipleri, Arbitrum DAO'su aracılığıyla projenin geleceği hakkında söz sahibi olurlar. Protokol değişiklikleri, ücret ayarlamaları ve ekosistem teşvikleri gibi önemli kararlar ARB sahiplerinin oylarıyla belirlenir. Bu merkeziyetsiz yönetişim modeli, platformun topluluk tarafından yönlendirilmesini sağlar. Ayrıca, doğrulayıcı (validator) düğümleri de ağın güvenliğini sağlamak için ARB stake edebilir ve ödül kazanabilirler. Bu, ARB coin kullanım alanları arasından sadece biri.Bu sırada, ARB tokenın fiyatı ve birçok borsada listelenmiş olması da ağın güçlü yönlerinden biri. ARB, Mayıs 2025 itibarıyla 0.30 dolar civarında seyrediyor. Coin, en son rekorunu 12 Ocak 2024’te, 2.4 dolar ile yapmıştı. En düşük seviyesini ise 2025’in Nisan ayında gördü. Lansmanından bu yana ARB coin fiyatı Güçlü teknik yapıDördüncü olarak, Arbitrum'un teknolojik altyapısı sürekli gelişmektedir. Arbitrum Nitro güncellemesi ile işlem sıkıştırma ve performans artışı sağlanmıştır. Nitro, Arbitrum One, Arbitrum Nova ve Arbitrum Sepolia gibi zincirlerin temelini oluşturan teknolojidir. Nitro, "Geth-at-the-core" mimarisiyle Ethereum uyumluluğunu derinleştirir, gelişmiş calldata sıkıştırma, yürütme ve hata ispatı için ayrı bağlamlar ve Ethereum ana zinciri gas uyumluluğu gibi önemli iyileştirmeler sunar. Nitro, yürütme için yerel kodu (hız için optimize edilmiş) ve ispatlama için WASM’ı (taşınabilirlik ve güvenlik için optimize edilmiş) ayrı ayrı derleyerek, performansı ve güvenliği artırır. Arbitrum'un AnyTrust (Nitro'nun bir varyantı) teknolojisi de DAC kullanarak maliyetleri düşürme yolunda önemli bir adım. Stylus gibi yenilikler ise Rust, C ve C++ gibi popüler dillerde verimli akıllı sözleşme oluşturmayı mümkün kılarak, geliştiricilere yeni ufuklar açar.Devasa ekosistemBeşinci olarak, Arbitrum canlı ve büyüyen bir ekosisteme sahip. DeFi, NFT, oyun ve sosyal dApp’ler için aktif ekosistem sunar. Arbitrum'un inovatif çerçevesi, merkeziyetsiz finans (DeFi), değiştirilemez tokenlar (NFT'ler) ve blockchain tabanlı oyunlar gibi çeşitli sektörlerde önemli bir etki yarattı. Uniswap, SushiSwap, GMX ve Aave gibi büyük DeFi platformları, Arbitrum'a entegre olarak, kullanıcılarına daha hızlı ve uygun maliyetli deneyimler sunar. NFT pazar yerleri ve oyunlar da düşük ücretler ve hızlı etkileşimler için Arbitrum'dan faydalanır. Bu entegrasyonlar, Arbitrum DeFi entegrasyonları için başarıya işaret ediyor. Ayrıca, zincirler arası (cross-chain) uygulamalar, merkeziyetsiz borsalar (DEX'ler), kurumsal çözümler ve hatta sosyal uygulamalar gibi geniş bir kullanım alanı yelpazesi Arbitrum'un potansiyelini ortaya koyar.Timeboost da Arbitrum’a özgü, değerli bir özellik olarak karşımıza çıkıyor. Bu, Arbitrum sıralayıcısının (sequencer) işlem sipariş politikasında yapılan bir değişikliktir. Timeboost, mevcut ilk gelen ilk hizmet alır politikasına, bir işlemin öncelik ücreti ödeyebileceği bir "zaman artışı" ekler.Özetle, Arbitrum'un değeri; Ethereum'un güvenliğini miras almasından, Layer 2 rollup teknolojisiyle getirdiği performans ve maliyet avantajlarından, geliştirici dostu EVM uyumluluğundan, ARB token aracılığıyla sağladığı merkeziyetsiz yönetişimden, Nitro ve diğer teknolojik gelişmelerinden ve canlı ekosisteminden kaynaklanıyor. Bu özellikler, Arbitrum'u Ethereum ekosisteminin geleceği için paha biçilmez bir çözüm haline getiriyor.Arbitrum’un Kurucusu Kim?Her başarılı projenin arkasında vizyoner bir ekip vardır ve Arbitrum da bir istisna değil. Arbitrum kim kurdu? sorusunun cevabı, aslında tek bir kişiden ziyade, Offchain Labs adı verilen bir geliştirici firmayı ve bu firmanın üç kurucusunu işaret ediyor. Arbitrum teknolojisi, Offchain Labs tarafından geliştirildi. 2018 yılında kurulan Offchain Labs, Arbitrum'un arkasındaki “beyin takımı” ve Layer 2 ölçeklendirme çözümleri üzerinde uzman. Şirket, beş yılı aşkın süredir blockchain araştırma ve geliştirmesine kendini adamış halde. Offchain Labs kurucuları (soldan) Ed Felten, Steven Goldfeder ve Harry Kalodner. Kaynak: Offchain Labs Offchain Labs'ın ve dolayısıyla Arbitrum'un kurucu ekibi üç isimden oluşur: Ed Felten, Steven Goldfeder ve Harry Kalodner. Bu üç isim de Princeton Üniversitesi'nden bilgisayar bilimcileridir. Blockchain alanında hem akademik hem de pratik derinliğe sahip kişilerdir. Ekibin öne çıkan üyelerinden biri Ed Felten: Princeton Üniversitesi'nde bilgisayar bilimleri profesörü ve eski Beyaz Saray teknoloji danışmanı. Felten'in akademik kariyeri ve teknoloji danışmanlığı rolü, ekibe önemli bir bilimsel ve stratejik bakış açısı kazandırmıştır. Kendisi aynı zamanda Offchain Labs'ın Eş Kurucusu ve Baş Bilim İnsanıdır. Optimistic Rolluplar hakkındaki iyimserliğini ve BOLD gibi protokollerin geliştirilmesindeki rolünü blog yazıları aracılığıyla paylaşmıştır.Steven Goldfeder, Offchain Labs'ın Eş Kurucusu ve CEO'su. Princeton'dan doktorası bulunmakta. Harry Kalodner ise Eş Kurucu ve CTO (Baş Teknoloji Sorumlusu) olarak görev yapmaktadır. Bunun yanı sıra, Princeton'da doktora adayı.Bu takım, hem akademik hem de endüstriyel düzeyde güçlü altyapıya sahiptir. Bilimsel araştırmayı pratik mühendislikle birleştirerek, Arbitrum gibi Layer 2 çözümlerinin geliştirilmesine öncülük etti. Offchain Labs, Arbitrum One, Arbitrum Orbit, Stylus ve BOLD gibi ürünleri ve teknolojileri yenilemeye ve geliştirmeye devam ediyorlar. Ayrıca, Ethereum'un lider konsensüs istemcisi Prysm'in yapımcıları olan Prysmatic Labs'ı 2022'de satın aldılar.Sıkça Sorulan Sorular (SSS)Son olarak, Arbitrum hakkında aklınıza takılan sorular ve cevaplarını aşağıda bulabilirsiniz:Arbitrum nedir ve nasıl çalışır?: Arbitrum coin nedir? Arbitrum, Ethereum’un üzerine inşa edilmiş bir Layer 2 ölçeklendirme çözümüdür. İşlemleri Ethereum’a göre daha hızlı ve düşük maliyetli şekilde gerçekleştirir. İşlemler önce Arbitrum üzerinde işlenir, ardından toplu olarak Ethereum ana ağına gönderilir.Arbitrum ile Ethereum farkı nedir?: Ethereum Layer 1 bir blokzincirdir; Arbitrum ise onun üzerine kurulu bir Layer 2 protokolüdür. Arbitrum, Ethereum'un güvenliğini kullanırken daha düşük işlem ücretleri ve daha yüksek hız sunar.ARB token ne işe yarar?: ARB, Arbitrum ekosisteminin yönetişim token'ıdır. Arbitrum DAO’da oy kullanmak, protokoldeki gelişmeleri etkilemek ve bazı yönetimsel kararları almak için kullanılır.Arbitrum hangi dApp’lerle entegre çalışıyor?: Arbitrum; Uniswap, GMX, SushiSwap, Aave, Curve gibi birçok popüler DeFi uygulamasıyla entegre çalışır. Bu dApp’ler Arbitrum ağı üzerinde daha düşük işlem maliyetleriyle kullanılabilir.Arbitrum’da işlem ücretleri ne kadar?: Arbitrum’da işlem ücretleri Ethereum’a kıyasla oldukça düşüktür. Genellikle birkaç sent ile birkaç dolar arasında değişir; ağ yoğunluğu ve işlem türüne bağlıdır.Arbitrum DAO nasıl işler?: Arbitrum DAO, ARB token sahiplerinin oylarıyla yönlendirilen merkeziyetsiz bir yönetişim yapısıdır. Topluluk, ağ yükseltmeleri, hibe programları ve bütçe tahsisleri gibi konularda teklif sunup oylama yapabilir.Arbitrum ve Ethereum Layer-2 teknolojileri hakkında daha fazla bilgi için JR Kripto Rehber serimizi takip etmeyi unutmayın!

·
25 Haz 2025
Arbitrum (ARB) Nedir?

Nasdaq’ta İşlem Gören Aurora Mobile, Varlıklarının Yüzde 20’sini Kripto Paralara Ayıracak

Nasdaq’ta işlem gören Çin merkezli teknoloji şirketi Aurora Mobile, kripto paralara önemli bir yatırım yapmaya hazırlanıyor. Şirketin yönetim kurulu tarafından onaylanan yeni plan doğrultusunda, Aurora mevcut nakit ve nakit benzeri varlıklarının %20’sine kadar olan kısmını Bitcoin (BTC), Ethereum (ETH), Solana (SOL), Sui (SUI) gibi kripto varlıklara yatıracak.Söz konusu yatırım kararı, şirketin uzun vadeli değer yaratma stratejisinin bir parçası olarak konumlanıyor. Aurora Mobile, yaptığı resmi açıklamada bu hamlenin hem bilanço çeşitliliğini artırmaya hem de finansal inovasyonun bir parçası olmaya yönelik “ölçülü bir adım” olduğunu ifade etti.Bu hamle ile hedeflenen şey ne?Aurora Mobile, yaptığı açıklamada bu yatırımın yalnızca değer koruma amacı taşımadığını, aynı zamanda şirketin büyüme stratejisini destekleyeceğini ve potansiyel iş ortaklıkları için bir zemin hazırlayacağını belirtti. Şirketin X (eski adıyla Twitter) platformu üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadeler yer aldı:“Kripto varlıklara ayrılan bu pay, bizi finansal inovasyonun ön saflarına taşıyor ve hızla evrilen dijital ekonomide uzun vadeli değer yaratma potansiyelini açığa çıkarıyor.”Aurora Mobile’ın kripto yatırımı, şirketin temel iş operasyonlarını veya mevcut büyüme planlarını etkilemeyecek. Aksine, dijital varlıkların sunduğu alternatif kazanç yolları, şirketin portföyünü geleneksel piyasalardan bağımsız olarak çeşitlendirme fırsatı sunacak.Aurora Mobile hisseleri yükseldiAurora Mobile CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı Weidong Luo da yatırım kararını değerlendirerek, bu hamlenin düşük korelasyona sahip yeni bir varlık sınıfına erişim sağlayarak portföy çeşitliliğini artıracağını ve aynı zamanda teknolojik gelişmelerle daha uyumlu bir finansal strateji oluşturacağını belirtti. Luo’ya göre bu yatırım aynı zamanda şirketin hazinesini modernleştirme yönünde atılmış stratejik bir adım:“Blockchain ve kripto varlıkların küresel finansal altyapıyı yeniden şekillendirdiği bu dönemde, bu yatırımı sadece finansal değil, aynı zamanda teknolojik bir pozisyonlanma olarak görüyoruz.”Aurora’nın bu açıklamalarının ardından şirketin Nasdaq’ta işlem gören hisselerinde de bir hareketlilik yaşandı. Aurora Mobile hisseleri, duyurunun yapıldığı salı günü yüzde 4,78 oranında yükselerek 11,01 dolara çıktı. Şirketin toplam piyasa değeri ise 66,9 milyon dolar seviyesinde bulunuyor. Kripto paralar için kurumsal ilgi zirvedeAurora Mobile’ın bu kararı, son dönemde artan kurumsal kripto yatırımları trendine yeni bir örnek oldu. Özellikle BTC ve ETH gibi lider varlıklar, uzun vadeli değer saklama araçları olarak kurumsal portföylerdeki yerini sağlamlaştırıyor. Diğer yandan Solana ve SUI gibi ölçeklenebilirliği yüksek projeler de yatırımcı ilgisini çekmeye devam ediyor. Aurora Mobile de kripto para yatırımı yapan şirketler arasında yerini aldı.Şirket ayrıca geçtiğimiz dönemde 295.179 adet Amerikan Depo Hissesi (ADS) geri alımı gerçekleştirdiğini açıkladı.

·
25 Haz 2025
Nasdaq’ta İşlem Gören Aurora Mobile, Varlıklarının Yüzde 20’sini Kripto Paralara Ayıracak

NEAR Protocol (NEAR) Nedir?

Eğer Web3 dünyasına meraklıysanız, merkeziyetsiz uygulamalar (dApp'ler) geliştirme veya kullanma potansiyeli ilginizi çekiyorsa, ya da sadece Near nedir, Near Protocol nedir gibi soruların cevaplarını arıyorsanız, doğru yerdesiniz. NEAR, blockchain teknolojisinin karşılaştığı temel zorlukları aşmak için tasarlanmış, kullanıcı dostu ve yüksek performanslı bir platformdur. Gelin, bu heyecan verici projenin derinliklerine birlikte inelim.NEAR’ın Tanımı ve Ortaya ÇıkışıPeki, Near nedir ve onu diğerlerinden ayıran özellikler nelerdir? NEAR Protocol, en basit tanımıyla, geliştiricilerin dapp'ler oluşturmasına olanak tanıyan bir Katman-1 (Layer-1) blockchain platformudur. "Katman-1" terimi, NEAR'ın kendi bağımsız blockchainine sahip olduğunu, yani üzerine inşa edilen diğer ağlara veya protokollere bağımlı olmadığını ifade eder. NEAR, tıpkı Ethereum gibi, akıllı sözleşmeleri yürütebilen ve bu sayede geniş bir yelpazede merkeziyetsiz uygulama türünü barındırabilen bir temel katman olarak işlev görür. Ancak Ethereum’la arasında elbette temel farklar da var. Hatta teknik detaylara dalmadan önce, en büyük akıllı sözleşme platformu ile arasındaki ayrıma aşağıdaki tablo ile bakabiliriz ÖzellikEthereumNEAR ProtocolKonsensüsProof of StakeSharded Proof of Stake (Nightshade)TPS~15–30~100.000 (sharding ile)Blok Süresi~12 saniye~1 saniyeİşlem ÜcretiYüksekDüşük (~0.01 NEAR)Akıllı SözleşmeSolidityRust & AssemblyScriptEVM UyumluluğuDoğrudan EVMAurora ile EVM uyumluluğuNEAR'ın temel amacı, blockchain teknolojisini çok daha geniş bir kitle için erişilebilir hale getirmek. Merkeziyetsiz sistemler birçok sektörde şeffaflık ve verimlilik sağlasa da, mevcut blockchain'ler genellikle ölçeklenebilirlik, yüksek işlem ücretleri ve karmaşık kullanıcı arayüzleri gibi zorluklarla karşı karşıyadır. NEAR Protocol, bu sorunları ele alarak, kullanıcı dostu ve ölçeklenebilir bir yaklaşımla blockchain teknolojisinin yaygınlaşmasının önündeki engelleri kaldırmayı hedefler.NEAR'ın teknik temelini oluşturan iki kritik bileşen vardır: Proof-of-Stake (PoS) konsensüs mekanizması ve Nightshade adlı sharding (parçalama) teknolojisi ile yüksek ölçeklenebilirlik sunması. Proof-of-Stake (PoS) konsensüs mekanizması, ağ güvenliğini sağlamak için doğrulayıcıların (validators) belirli miktarda NEAR token'ı stake etmesini gerektirir. Bu yöntem, Proof-of-Work (PoW) gibi enerji yoğun sistemlere kıyasla çok daha enerji verimlidir ve ağ katılımcılarının ağın güvenliğini ve istikrarını korumaya teşvik eder.Nightshade sharding teknolojisi ise NEAR'ın ölçeklenebilirlik stratejisinin kalbi. Sharding blokzincir ağını, her biri işlemlerin bir kısmını paralel olarak işleyebilen daha küçük parçalara (shard’lara) ayırma tekniği. Bu, ağın binlerce işlemi saniyede (TPS) işleyebilmesini sağlar, mevcut birçok blockchainin karşılaştığı tıkanıklık sorununu çözer ve yüksek işlem hacimlerini kaldırabilen uygulamalar için bir temel oluşturur. Nightshade'ın benzersiz yaklaşımı, hem durumu (state) hem de işlemeyi shard'lara ayırır. Nightshade 2.0 gibi güncellemeler, durum bilgisiz doğrulamayı (stateless validation) getirerek, doğrulayıcıların tüm shardların durumunu yerel olarak saklama ihtiyacını ortadan kaldırır ve ölçeklenebilirliği artırır. NEAR TPS grafiği. Kaynak: Nearblocks NEAR'ın temelini oluşturan vizyon, Web2 kadar kolay kullanılabilir Web3 altyapısı sunmak. Geliştiriciler için tanıdık programlama dillerini (JavaScript ve Rust gibi) desteklemesi, kapsamlı SDK'lar (Software Development Kits) ve araçlar sağlaması, dApp oluşturma sürecini basitleştirir. Kullanıcılar için ise, karmaşık alfanümerik adresler yerine insan tarafından okunabilir hesap adları kullanma özelliği, blockchain deneyimini daha sezgisel ve kolay hale getirir. Bu özellikler, blockchain teknolojisinin yaygınlaşması için kritik öneme sahiptir.NEAR Protocol'ün hikayesi, 2018’de kurulduğu zaman başlar. Illia Polosukhin ve Alexander Skidanov tarafından kurulan proje, ilk olarak program sentezini keşfeden bir yapay zeka (AI) girişimi olarak başladı. Ancak, mevcut blockchain'lerin ödeme sistemi olarak yetersiz kaldığını gördüklerinde, kendi blockchainlerini inşa etme kararı aldılar. Bu karar, geliştiricilere kolay bir yol sunacak, ölçeklenebilir merkeziyetsiz uygulamalar inşa etme vizyonunun doğuşuydu. Projenin 2020’de mainnet lansmanını yapması, bu vizyonu gerçeğe dönüştürme yolundaki önemli bir adımdı. Mainnet lansmanının ardından, Eylül 2020'de tamamen topluluk tarafından işletilir hale geldi ve Ekim 2020'de token transferlerini etkinleştiren bir oylama geçti. Protokolün zaman çizelgesini sıradaki başlıkta daha iyi inceleyebiliriz.NEAR’ın Tarihçesi: Önemli Dönüm NoktalarıNEAR coin tarihi, vizyonunun adım adım nasıl gerçeğe dönüştüğünü gösteren önemli kilometre taşları ile dolu. NEAR için 2017’de Near.ai’ın kurulmasıyla lansman süreci başladı. Mainnet lansmanı 2020’de gerçekleşti, üç yıl boyunca kurucular hazırlıklarını yaptı. Mainnet’in aktif hale gelmesini takiben ise proje, patlama yaşadı. Olayların zaman çizelgesi şu şekilde:2017: Near.AI ile Başlangıç - Her şey, Illia Polosukhin ve Alexander Skidanov'un "Singularity is NEAR!" sloganıyla program sentezini araştırmak için NEAR.ai'yi kurmasıyla başladı. Ethereum üzerinden çalışanlara ödeme yapmayı denediler ancak bu platformun bu iş için uygun olmadığını kısa sürede fark ettiler.2018: NEAR Protocol’ün Geliştirilmesine Başlandı - Mevcut blockchain'lerin yetersiz kaldığını gören kurucular, kendi blockchainlerini, yani NEAR Protocol'ü inşa etme kararı aldılar. Bu, geliştiricilere kolayca ölçeklenebilir dApp'ler oluşturma imkanı sunma vizyonunun başlangıcıydı. NEAR Foundation da 2019'da, NEAR'ın ekosistem büyümesini ve protokol gelişimini desteklemek amacıyla kar amacı gütmeyen bir kuruluş olarak kuruldu.2020: Mainnet Lansmanı - Nisan 2020'de NEAR mainnet'i faaliyete geçti ve Eylül 2020'de tamamen topluluk tarafından işletilir hale geldi. Ekim 2020'de token transferlerinin etkinleştirilmesi için bir oylama yapıldı ve geçti. Bu, NEAR'ın bağımsız bir blockchain olarak faaliyet göstermeye başladığı kritik bir andı.2021: Near Rainbow Bridge ile Ethereum Uyumluluğunu Sağladı - Blockchain ekosistemlerinin birlikte çalışabilirliği, Web3'ün geleceği için hayati öneme sahip. NEAR, bu ihtiyacı karşılamak için Rainbow Bridge'i tanıttı. Bu köprü, ERC-20 varlıklarının Ethereum ve NEAR ağları arasında sorunsuz bir şekilde transfer edilmesini sağlar. Rainbow Bridge, farklı blockchain'ler arasında varlıkların ve verilerin hareket etmesine olanak tanıyarak ekosistemler arasında kusursuz bir köprü oluşturur. NEAR, Rainbow Bridge'i "trustless" ve "permissionless" olarak tanımlar, yani herhangi bir aracıya ihtiyaç duymadan ve herhangi bir izin gerektirmeden çalışır. Bu sayede, sadece ETH değil, Ethereum protokolü üzerine inşa edilmiş USDT, DAI, WBTC, WETH gibi popüler tokenlar da NEAR ağı ile etkileşime girebilir.2022: Aurora (EVM Uyumlu Katman) Entegrasyonu - NEAR'ın Ethereum uyumluluğuna yönelik ikinci büyük adımı Aurora oldu. Aurora, NEAR Protocol üzerine inşa edilmiş bir Ethereum Virtual Machine (EVM) uyumluluk katmanı olarak karşımıza çıkıyor. Bu, Ethereum geliştiricilerinin mevcut Solidity akıllı sözleşmelerini NEAR'ın ölçeklenebilir altyapısı üzerinde çalıştırmalarına olanak tanır. Aurora sayesinde, geliştiriciler Ethereum'daki projelerini düşük ücretler ve daha hızlı işlemlerle NEAR'a taşıyabilir veya NEAR'ın avantajlarından faydalanırken tanıdık Ethereum araçlarını kullanabilirler. Bu entegrasyon, NEAR'ın Web3 ekosistemindeki konumunu güçlendirerek hem Ethereum topluluğuna hitap etmesini hem de kendi ekosistemini büyütmesini sağladı. 2022 yılında NEAR, ekosistemini daha da desteklemek için iki finansman turunda toplam 500 milyon dolar topladı.2023–2024: Blockchain Operating System (BOS) Vizyonu Tanıtıldı - NEAR'ın evrimindeki en son ve belki de en iddialı adım, Blockchain Operating System (BOS) olarak kendini konumlandırması oldu. Mart 2023'te duyurulan BOS, endüstrinin ilk örneği olarak, Açık Web deneyimlerini taramak ve keşfetmek için ortak bir katman sunar ve herhangi bir blockchain ile uyumludur. Peki, NEAR BOS nedir? BOS, NEAR'ı hem kullanıcılar hem de geliştiriciler için Açık Web'in giriş noktası yapmayı amaçlar. Web3 ve Web2'ye erişimi ve navigasyonu her zamankinden daha kolay hale getirir. NEAR.org Web3 için birleşik bir frontend olarak bu vizyona yönelik ilk adım oldu. Kullanıcılara Web3'ün tüm olanaklarını tek bir kusursuz deneyimde keşfetme imkânı sunarken, geliştiricilere de tek bir ortamda arayüzler oluşturma ve kodu düzenleme gücü verir. Açık Web ekosistemindeki herkesin kendi ön yüzlerini (near.org'un kendi versiyonları gibi) oluşturmasına olanak tanır, bu ön yüzler istedikleri blockchain ile uyumlu olabilir. BOS, tek seferlik, sorunsuz bir onboarding (kayıt/başlangıç) deneyimi sunarak, her deneyim için ayrı hesap oluşturma gibi sürtünme noktalarını kaldırır. Nightshade 2.0 lansmanı (Ağustos 2024), durum bilgisiz doğrulama ve daha fazla ölçeklenebilirlik getirerek BOS vizyonuna doğru ilerlemeyi desteklemektedir. NEAR, Temmuz 2024'te 20 milyondan fazla aylık aktif kullanıcıya ve toplamda 110 milyondan fazla hesaba ulaşarak bu büyümeyi sergiledi.NEAR Neden Değerli?NEAR Protocol'ü değerli ve benzersiz kılan birçok özellik var. Nightshade Teknolojisi ile Yüksek Performans ve ÖlçeklenebilirlikNEAR'ın en belirgin özelliklerinden biri, Nightshade teknolojisi ile saniyede binlerce işlem (TPS) gerçekleştirme kapasitesine sahip olması. Nightshade sharding mekanizması, ağın iş yükünü parçalara ayırarak paralel işlemeye olanak tanır. Bu, yüksek talep anlarında bile ağın hızlı ve verimli kalmasını sağlar. Kaynaklar, NEAR'ın potansiyel olarak 100.000 TPS'ye kadar çıkabileceğini belirtirken, mevcut işlem hızının ortalama 1.3 saniye olduğunu da ekler. Nightshade 2.0 güncellemesi, durum bilgisiz doğrulama ile performansı daha da artırdı ve daha fazla shard için kapasite ekledi (2024 sonuna kadar 10 shard hedefi). Bu, NEAR'ın milyonlarca kullanıcıyı ve yüksek hacimli dApp'leri desteklemesini mümkün kılar. Bu yüksek Near TPS değeri (saniyedeki işlem miktarı), onu diğer Katman-1 blockchainleri arasında öne çıkaran bir faktör. Başka bir chain ile karşılaştırılan Nightshade'in çalışma prensibi. Kaynak: Nightshade: Near Protocol Sharding Design 2.0 Geliştirici Dostu Ortam ve Araçlar NEAR, geliştirici deneyimine büyük önem verir. Geliştirici dostu araçlar (Rust, AssemblyScript vs) sunarak, dApp geliştirme sürecini basitleştirir. JavaScript ve Rust gibi popüler programlama dilleri için SDK'lar, kapsamlı dokümantasyon ve destek sağlar. Ayrıca, geliştiricilere akıllı sözleşmelerinden gaz ücretlerinin bir kısmını kazanma imkanı gibi teşvikler sunar. Aurora sayesinde EVM uyumluluğu, Ethereum geliştiricilerinin de kolayca NEAR'a geçiş yapmasına olanak tanır. Bu faktörler, NEAR'ı yenilikçi bir web3 geliştirme platformu olarak konumlandırır. NEAR Studio gibi çevrimiçi geliştirme ortamları da geliştirme sürecini kolaylaştırır.Kullanıcı Odaklılık ve Kolay Erişim NEAR'ın bir diğer önemli değeri, kullanıcı deneyimine verdiği önem. Cüzdan deneyimi sade ve kullanıcı odaklı. Geleneksel, karmaşık blockchain adresleri yerine basit isimli adresler (örneğin, kullaniciadi.near) kullanılması, işlemleri çok daha sezgisel hale getirir. E-posta veya Telegram ile hesap oluşturma gibi kolay giriş yöntemleri sunulması da kullanıcı onboarding'ini (ağa katılımını) basitleştirir. İşlem ücretlerinin çok düşük olması (genellikle bir senti bile bulmaz) ve işlemlerin hızlı olması, günlük kullanım için NEAR'ı oldukça çekici kılar. BOS vizyonu da bu kullanıcı odaklı yaklaşımı destekler, Web3'e tek bir giriş noktası ve kolay keşif imkânı sunar.Çapraz Zincir Uyumluluğu (Interoperability) NEAR, izole bir ekosistem olmak yerine, diğer blockchain ağlarıyla etkileşim kurmayı önemsiyor. Multichain yapılarla entegrasyon (Ethereum, Cosmos, Polkadot), farklı ağlardaki varlıkların ve verilerin NEAR'a gelmesine ve oradan başka ağlara gitmesine olanak tanır. Rainbow Bridge, Ethereum ile NEAR arasında sorunsuz transferleri sağlayan kilit bir bileşen. Aurora EVM ise Ethereum akıllı sözleşmelerinin NEAR üzerinde çalışmasına imkan verir. Octopus Network gibi projeler, Substrate tabanlı uygulama zincirlerinin NEAR ve diğer IBC (Inter-Blockchain Communication) özellikli zincirlerle (Cosmos ve Polkadot gibi) etkileşimini sağlar. NEAR ayrıca Chain Signatures gibi çözümlerle Solana, TON, Stellar, Sui ve Aptos gibi diğer zincirlerle de çapraz zincir imzalama yetenekleri ekleyerek uyumluluğunu genişletmekte.Çevresel Sürdürülebilirlik NEAR, çevre dostu olma konusunda da öne çıkıyor. PoS konsensüs mekanizması sayesinde, enerji tüketimi PoW sistemlerine göre çok düşük. NEAR, karbon-nötr sertifikasına sahip. Resmi açıklamalar, NEAR'ın bir yılda tükettiği enerjinin Bitcoin'in sadece 3 dakikada tükettiği enerjiye denk olduğunu belirtiyor. Kanıtlanmış Güvenlik ve İstikrar NEAR, 4 yıldır %100 çalışma süresi ve 3 milyardan fazla işlem işleyerek güvenilirliğini kanıtlamıştır. Güvenlik ve sağlamlığa büyük önem verir, düzenli denetimler yapar ve akıllı sözleşme tasarımlarında en iyi uygulamaları takip eder. Nightshade PoS mekanizması, kötü niyetli davranışları caydırmak için "slashing" (stake'in bir kısmının kesilmesi) özelliğini uygular.NEAR’ın İşlevi ve EkosistemiNEAR token özellikleri ile platformun işleyişi için merkezi öneme sahip. NEAR token ile staking, işlem ücreti ödeme ve yönetişim gibi işlevler yerine getirilir. Kullanıcılar, işlem ücretlerini ödemek ve akıllı sözleşmeler dağıtmak için NEAR tokenlarını kullanır. Token sahipleri, ağın güvenliğini sağlamak için tokenlarını stake edebilir veya doğrulayıcılara delege edebilir, karşılığında ödüller kazanabilirler. NEAR token ayrıca platformun geleceğiyle ilgili yönetişim kararlarında oy kullanmak için de kullanılır. Token arzı 1.22 milyar olup, ağ katılımını teşvik etmek için %5 yıllık enflasyon oranı uygulanıyor. Ancak işlem ücretlerinin bir kısmı yakılıyor. Böylece token ekonomisinde deflasyonist bir unsur da var. NEAR tokenı, Mayıs 2025 itibarıyla 2.37 dolardan el değiştiriyor. Kripto para, 17 Ocak 2023’te gördüğü tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 20.42 doların bir hayli altında. Ancak Kasım 2020’deki 0.5’lik tarihi düşüklerinden yüzde 300 kadar toparlanmış durumda. Az önce de bahsettiğimiz gibi bu token, bir yardımcı program tokenı (utility token) olarak birçok kritik işlevi yerine getirir. İşlem ücretleri, staking, yönetişim ve depolama; bu işlevlerden bazıları. Peki, Near staking nedir ve nasıl çalışır? Staking, NEAR Protocol ekosisteminin ayrılmaz bir parçasıdır ve kullanıcıların ağın güvenliğini ve operasyonlarını desteklerken ödül kazanmalarını sağlar. Staking, NEAR tokenlarını doğrulayıcılarla kilitlemeyi içerir. Doğrulayıcılar, ağdaki işlemleri işler ve doğrular. Stakerlar, katkılarıyla orantılı olarak ödüller kazanır.NEAR ekosistemindeki öne çıkan projelerden bazıları şunlardır:Ref Finance: NEAR üzerindeki en popüler DeFi uygulamalarından biridir, DEX, yield farming ve borç verme gibi çeşitli DeFi ürünlerini sunar.Burrow: NEAR Protocol tabanlı, merkeziyetsiz bir likidite protokolüdür, kullanıcıların varlıkları ödünç almasına ve vermesine olanak tanır.Aurora: NEAR üzerinde bir EVM katmanıdır, Ethereum uyumluluğu sağlar ve Ethereum tabanlı dApp'lerin NEAR'a geçmesine olanak tanır.Mintbase: NFT oluşturmak ve satmak için bir platformdur, yaratıcıların teknik uzmanlık olmadan NFT basmasına olanak tanır.Paras: Dijital koleksiyonlara ve sanata odaklanan bir NFT pazaryeridir.Octopus Network: NEAR tabanlı çapraz zincir bir ağdır, uygulama zincirlerinin (appchains) başlatılmasını ve çalıştırılmasını destekler ve IBC aracılığıyla diğer zincirlerle uyumluluk sağlar.Bu projeler, NEAR'ın ölçeklenebilir, kullanıcı dostu ve geliştirici odaklı altyapısından faydalanarak, ekosistemin sürekli büyümesine ve genişlemesine katkıda bulunur.NEAR’ın Kurucusu Kim?Peki, Near Protokol kurucusu kim? NEAR Protocol, vizyon sahibi bir ekip tarafından kuruldu ve geliştirildi. Projenin temelini oluşturan isimler Illia Polosukhin ve Alexander Skidanov tarafından kuruldu. Erik Trautman da ilk kuruculardan biri olarak anılır. Illia Polosukhin ve Alexander Skidanov, her ikisi de yazılım geliştirme ve mühendislik alanlarında geniş deneyime sahip kişiler olarak öne çıkıyor:Illia Polosukhin: 10 yıldan fazla sektör deneyimine sahip. Eski Google mühendisi ve Google'da üç yıl geçirdi, burada önde gelen bir TensorFlow (Google'ın makine öğrenimi çerçevesi) uzmanı oldu. Ayrıca çekirdek Google araması için soru yanıtlama yeteneklerini inşa eden ekibi yönetti. Yapay zeka ve ölçeklenebilir sistemlerdeki geçmişi, NEAR'ın mimarisini önemli ölçüde etkiledi. Aynı zamanda Sid Venture Partners adlı Ukrayna merkezli bir girişim fonunu kurdu.Alexander Skidanov: Microsoft'ta kariyerine 2009'da başladı, ardından 2011'de MemSQL'e (şimdiki SingleStore) Mühendis olarak katıldı. MemSQL'de depolama, sharding (parçalama) ve dayanıklılık dahil birçok temel özelliğin inşasından sorumlu oldu. Dağıtılmış sistemler ve veritabanı yönetimi alanındaki uzmanlığı, NEAR'ın sharding teknolojisinin geliştirilmesinde etkili oldu. Skidanov, aynı zamanda ICPC (Uluslararası Kolej Programlama Yarışması) 2008'de altın madalya ve 2005'te bronz madalya kazandı. OpenAI'da araştırma mühendisi danışmanı olarak da çalıştı. NEAR kurucuları Kurucuların ortak vizyonu, ana akım benimsenmenin önündeki ölçeklenebilirlik ve kullanılabilirlik zorluklarını çözen bir blockchain platformu yaratmaktı. NEAR ekosisteminin büyümesini ve protokolün gelişimini desteklemek amacıyla NEAR Foundation kuruldu. Bilimsel, teknik ve kullanıcı odaklı vizyonla yönetilen bir ekip tarafından desteklenen NEAR, sürekli olarak protokolü, SDK'ları ve API'leri geliştirmeye devam ediyor. Core ekibin bir kısmı artık Pagoda olarak biliniyor, bu ekip kendisini dünyanın ilk Web3 başlangıç platformu olarak tanımlıyor. NEAR Protocol'ün arkasındaki ekip, blockchain teknolojisini yaygınlaştırma ve Open Web vizyonunu gerçeğe dönüştürme konusunda büyük bir tutkuya sahip gibi duruyor.Sıkça Sorulan Sorular (SSS)Aşağıda, NEAR hakkında en çok sorulan bazı soruları ve cevaplarını bulabilirsiniz:NEAR Protocol nedir ve nasıl çalışır?: NEAR Protocol, ölçeklenebilirlik, kullanılabilirlik ve çevre dostu olma öncelikleriyle merkeziyetsiz uygulamalar (dApp'ler) geliştirmek için tasarlanmış bir Katman 1 blokzinciri. Açık Web için bir giriş noktası olmayı hedefleyerek kullanıcılar ve geliştiriciler için Web3 ve Web2'ye erişimi ve navigasyonu kolaylaştırmayı amaçlar. NEAR'ın çalışma şeklinin temelinde çeşitli teknolojik çözümler yatar. Bunlar Nightshade Sharding, Proof-of-Stake konsensüsü, Rainbow Bridge, Aurora olarak karşımıza çıkıyor. NEAR token ile neler yapılabilir?: NEAR tokenı, NEAR ekosisteminin yerel kripto para birimidir ve platformun işleyişinde önemli bir rol oynar. Peki, Near coin ne işe yarar? NEAR token ile şunlar yapılabilir: İşlem ücretleri ödenebilir, staking ve ödül kazanılabilir, akıllı sözleşmelerin dağıtımında kullanılabilir, yönetişime katılım sağlanabilir, varlık transferi ve etkileşim sğalanabilir.NEAR’ın diğer blockchainlerden farkı nedir?: NEAR, diğer blockchainlerden birkaç unsura dayalı olarak ayrışıyor. Öncelikle NEAR’ın Nightshade sharding mekanizması sayesinde yüksek işlem hacmi ve ölçeklenebilirliği daha iyi yönettiği bilinmekte. Ayrıca, düşük işlem ücretleri sunması da kritik bir unsur. Geliştirici dostu ortamı, karbon-nötr serfikalı olması, diğer ağlarla birlikte çalışabilirlik sunması ve hızlı işlem keskinliği sunması da Near’ı diğer blockchainlerden farklı kılar. NEAR Wallet nasıl kullanılır?: NEAR Wallet (wallet.near.org) 2023 itibariyle yeni cüzdan oluşturma ve yönetme işlevlerini durdurdu. Ancak, mevcut kullanıcılar için varlıklar güvende kalmaya devam ediyor ve hesaplarınızı yeni bir cüzdana aktarmak mümkün. NEAR’ı destekleyen birçok cüzdan uygulaması var. Örneğin MyNearWallet, NEAR Mobile, Meteor Wallet gibileri; Near Vakfı tarafından öneriliyor.NEAR hangi programlama dillerini destekliyor?: NEAR, Rust ve JavaScript dillerinde akıllı sözleşmeler oluşturmayı ve geliştirici araçları (SDK'lar) kullanmayı destekler. Ayrıca Aurora EVM sayesinde geliştiriciler için mevcut Solidity akıllı sözleşmelerinin NEAR blockchaini üzerinde çalışmasını sağlar.NEAR ağı güvenli mi?: Projenin kendi açıklamasına göre NEAR, güvenli olacak şekilde tasarlandı. Peki, güvenliği neler sağlıyor? Near’ın PoS konsensüsü, slashing, Nightshade Sharding, doğrulayıcı seçimi gibi sistemlerinin ağın güvenliğine katkı sağladığı belirtiliyor.

·
25 Haz 2025
NEAR Protocol (NEAR) Nedir?

Chainlink ve Mastercard Ortaklığından 3 Milyar Kart Sahibi Yararlanabilecek

Blockchain dünyasının önde gelen veri sağlayıcısı Chainlink, geleneksel finans devlerinden Mastercard ile dikkat çeken bir iş birliğine imza attı. Bu ortaklık, dünya genelinde 3 milyardan fazla Mastercard kullanıcısına doğrudan zincir üzerindeki kripto paralara erişim imkânı sunmayı hedefliyor. 24 Haziran’da yapılan resmi açıklamaya göre, bu yenilikçi çözüm, güvenli bir fiat para-kripto dönüşüm altyapısıyla destekleniyor.Mastercard’ın dünya çapındaki ödeme ağı ile Chainlink’in blockchain odaklı güvenli birlikte çalışabilirlik çözümlerini bir araya getiren sistem, kripto paraların benimsenmesinde uzun süredir karşılaşılan engelleri ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Chainlink ekibi, X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda bu entegrasyonun, Mastercard kullanıcılarının on-chain yani zincir üstü ekosisteme güvenli bir şekilde bağlanabilmesini sağlayacağını belirtti.Kripto herkes için erişilebilir hale geliyorBu büyük iş birliği yalnızca Chainlink ve Mastercard’tan ibaret değil. Ekosistemin sorunsuz çalışabilmesi için birçok önemli oyuncu da projeye dahil edilmiş durumda. On-chain hizmetler, likidite temini, regülasyon uyumluluğu ve saklama altyapısı Zerohash tarafından sağlanacak. Ödeme işlemlerinin sorunsuz ilerlemesi ise Shift4 Payments tarafından gerçekleştirilecek.Son kullanıcı deneyimi ise Swapper Finance ve XSwap gibi platformlar üzerinden “yeni nesil” bir uygulama ve merkeziyetsiz borsa (DEX) altyapısı ile desteklenecek. Ayrıca, işlem gerçekleştirme kısmında Uniswap üzerinden likidite sağlanacak. XSwap, akıllı sözleşmeler aracılığıyla fiat parayı kripto varlıklara dönüştürerek son işlemi zincir üzerinde ve düzenleyici çerçevelerle uyumlu şekilde gerçekleştirecek. Ancak sistemin tüm dünyada mı yoksa sadece belirli bölgelerde mi aktif olacağı henüz netlik kazanmış değil.Chainlink’in kurucu ortağı Sergey Nazarov, bu gelişmenin hem geleneksel finans hem de merkeziyetsiz finansın açsından oldukça kritik olduğunu vurguladı. Nazarov, “Chainlink’in bu iki dünya arasında kurduğu köprü, Mastercard’ın üç milyardan fazla kart sahibini doğrudan merkeziyetsiz borsa altyapısına entegre edebilecek potansiyele sahip” diyerek heyecanını dile getirdi.Mastercard’ın blockchain ve kripto paralardan sorumlu kıdemli başkan yardımcısı Raj Dhamodharan ise insanların kripto para ekosistemine kolayca bağlanmak istediğini belirterek, bu projenin kullanıcı talebine doğrudan yanıt verdiğini ifade etti.LINK fiyatı tepkisiz kaldıBu kadar büyük ölçekli bir duyuruya rağmen, Chainlink’in yerel token’ı LINK, piyasalarda kayda değer bir yükseliş yaşamadı. Orta Doğu’daki ateşkesin ardından piyasada genel bir toparlanma görülse de, LINK fiyatı yalnızca yüzde 3,8 oranında bir artış gösterdi. Yazı kaleme alındığı sırada 13,40 dolar seviyelerinden işlem gören varlık, altı ay önceki yaklaşık 30 dolarlık zirvesinden yüzde 55, 2021 yılındaki tüm zamanların en yüksek seviyesinden ise yüzde 75 aşağıda bulunuyor.

·
25 Haz 2025
Chainlink ve Mastercard Ortaklığından 3 Milyar Kart Sahibi Yararlanabilecek

Grayscale'den Space and Time (SXT) Token’ına Özel Yatırım Fonu

Kripto para piyasasında kurumsal ilgi artmaya devam ediyor. Dijital yatırım devi Grayscale'den dikkat çekici bir adım geldi. Şirket, blockchain tabanlı veri işleme teknolojisiyle öne çıkan Space and Time protokolünün yerel token’ı SXT’ye özel yeni bir yatırım fonu başlattığını duyurdu. Web3 uygulamaları, yapay zeka ve akıllı kontratlar için optimize edilen bu altyapı projesinin tokenı, duyuruyu takiben yükseliş yaşadı.Grayscale, SXT token için fon duyurduKripto para yatırım ürünleri alanında lider konumda bulunan Grayscale, blockchain ve veri altyapısını bir araya getiren yenilikçi bir projeye odaklanan yeni bir yatırım aracı duyurdu. “Grayscale Space and Time Trust” adıyla hayata geçirilen bu fon, Space and Time blockchaininin yerel token’ı olan SXT’ye kurumsal ve nitelikli bireysel yatırımcılar için doğrudan erişim imkânı sunuyor.Yeni fon, blockchain teknolojisi ile kurumsal düzeyde veri mimarisini bir araya getirerek, Web2 ve Web3 alanlarındaki geniş kullanım alanlarına yönelik çözümler geliştiren projelere yatırım yapmayı hedefliyor. Grayscale’in Ürün ve Araştırma Başkanı Rayhaneh Sharif-Askary konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Grayscale Space and Time Trust, yatırımcılara yalnızca bir kripto varlığa değil, aynı zamanda yapay zeka, akıllı kontratlar ve merkeziyetsiz uygulamalar için optimize edilmiş ileri düzey bir veri işlem platformuna erişim sağlıyor,” ifadelerini kullandı.Space and Time (SxT) protokolü, özellikle DeFi ve yapay zeka alanında faaliyet gösteren projeler için veri bütünlüğü, denetlenebilirlik ve kaynağın doğruluğu gibi temel ihtiyaçlara çözüm sunmayı amaçlıyor. Bu protokol, merkeziyetsiz yapıların sunduğu şeffaflık ve güvenlik ile geleneksel veri platformlarının yüksek işlem kapasitesini birleştirerek sektördeki önemli bir boşluğu doldurmayı hedefliyor.Projeyi geliştiren MakeInfinite Labs tarafından yürütülen ve teknoloji devi Microsoft’un da destekçileri arasında bulunduğu Space and Time, Mayıs ayında herkese açık, izinsiz ana ağını (mainnet) başlatarak blockchain dünyasında önemli bir adım atmıştı. Platform, verilerin gerçek zamanlı işlenmesi ve doğrulanabilirliğini mümkün kılarak, merkeziyetsiz uygulamalara kurumsal düzeyde güvenilirlik katmayı vaat ediyor.Yeni kurulan Grayscale Space and Time Trust fonu, yatırımcılara her iş günü başvuru yapılabilecek şekilde yapılandırıldı. Ancak yalnızca nitelikli bireysel ve kurumsal yatırımcıların katılımına açık olduğu belirtildi. SXT tokenı yükselişteÖte yandan, fonun duyurulmasının ardından SXT token’ı da olumlu bir fiyat hareketi sergiledi. Piyasa verilerine göre, SXT son 24 saat içinde yüzde 5 oranında yükselerek 0,077 dolar seviyesine ulaştı.

·
25 Haz 2025
Grayscale'den Space and Time (SXT) Token’ına Özel Yatırım Fonu

Uniswap (UNI) Nedir?

On binlerce proje arasında, kripto para piyasasına damga vuranların sayısı belki de bir elin parmağını geçmez. Bitcoin ve altcoin yatırımcılarının işlem yapma şeklini değiştiren, merkeziyetsizlik fikrini ileriye taşıyıp merkeziyetsiz borsa (DEX) olarak karşımıza çıkan Uniswap, bu çığır açan projelerden biri. Bu yazıda, Web3’ün en büyük DEX’i olan Uniswap'in derinliklerine bir yolculuk yapacağız. Belki daha önce duydunuz, belki de DeFi (Merkeziyetsiz Finans) ekosisteminde dolaşırken karşılaştınız. Uniswap, kripto paraların alınıp satıldığı geleneksel, merkezi borsalardan oldukça farklı bir yapıya sahip.Uniswap, kripto para dünyasında devrim niteliğinde bir adım olarak ortaya çıktı. Peki onu bu kadar özel yapan ne? Temelde bir merkeziyetsiz borsa nedir sorusunun en parlak cevaplarından biri Uniswap diyebiliriz. Geleneksel borsaların aksine, burada alıcılar ve satıcılar doğrudan birbirleriyle eşleştirilmez. Bunun yerine, işlemler "likidite havuzları" adı verilen, kullanıcılar tarafından fonlanan devasa havuzlar aracılığıyla gerçekleşir. Bu havuzlar ve fiyatlandırma, karmaşık matematiksel formüllerle otomatik olarak yönetilir. Yani aslında Uniswap, DeFi token takası deneyimini tamamen farklı bir temele oturtuyor.Uniswap’in Tanımı ve Ortaya ÇıkışıEn basit haliyle, Uniswap, Ethereum üzerinde çalışan otomatik piyasa yapıcı (AMM) sistemine sahip merkeziyetsiz bir borsadır. "Otomatik Piyasa Yapıcı" (AMM) terimi kulağa biraz teknik gelebilir, ama aslında oldukça zekice bir sistem. Geleneksel borsalar, bir emir defteri kullanarak alıcıları ve satıcıları eşleştirir. Uniswap ise bu geleneksel emir defteri yerine likidite havuzları kullanır. Uniswap arayüzü. Kaynak: Uniswap Bu havuzlar, aslında akıllı sözleşmelerde kilitlenmiş kripto para çiftleridir. Mesela, bir ETH/USDT havuzunda hem Ethereum (ETH) hem de USDT (bir stablecoin) bulunur. Kullanıcılar bu havuza token ekleyerek likidite sağlarlar ve karşılığında ödül kazanırlar. Birisi bu havuzdan işlem yapmak istediğinde, doğrudan havuzla etkileşime girer. Örneğin, ETH satıp USDT almak isteyen biri, ETH'sini havuza gönderir ve havuzdan anında USDT alır. Bu işlem, havuzdaki token dengesini değiştirir ve Uniswap'in temelindeki "sabit ürün formülü" (genellikle x * y = k olarak ifade edilir) sayesinde token fiyatını otomatik olarak ayarlar. Yani, havuza ETH girerken USDT çıkarsa, havuzdaki ETH miktarı artar, USDT miktarı azalır ve bu da ETH fiyatını düşürürken USDT fiyatını artırır – tamamen arz ve talebe dayalı otomatik bir süreç. Uniswap'te toplam değeri açısından şu an itibariyle en iyi havuzlar. Kaynak: Uniswap Bu devrimsel fikir, 2018 yılında Hayden Adams tarafından hayata geçirildi. Hayden, Siemens'te makine mühendisi olarak çalıştığı işinden ayrıldıktan sonra, arkadaşı Karl Floersch'in (Ethereum Vakfı'nda geliştirici) teşvikiyle Ethereum ve akıllı sözleşmeler dünyasına adım attı. Karl, Hayden'ı Vitalik Buterin'in otomatik piyasa yapıcılar hakkındaki yazılarından ilham alarak bir proje üzerinde çalışmaya yönlendirdi. Bu ilhamla başlayan çalışma, Uniswap nedir ve Uniswap token nedir gibi soruların cevabı olacak protokolün doğuşunu sağladı.Uniswap'in temelinde yatan bir diğer önemli özellik ise merkeziyetsiz olmasıdır. Bu, hiçbir merkezi otoritenin veya şirketin Uniswap'i kontrol etmediği anlamına gelir. İşlemler doğrudan Ethereum blockchain üzerinde çalıştırılan akıllı sözleşmeler aracılığıyla gerçekleşir. Bu sayede, kullanıcılar, cüzdan bağlayarak token takası yapabilir, hem de kimliklerini doğrulamak (KYC) zorunda kalmadan ve fonlarının tam kontrolünü elinde tutarak. Uniswap’in Tarihçesi: Önemli Dönüm NoktalarıUniswap'in hikayesi, 2017 yazında Hayden Adams'ın işini kaybetmesi ve Karl Floersch'ün ona "Ethereum'un gelecek olduğunu" söylemesiyle başlıyor. Karl'ın yönlendirmesiyle Hayden, Vitalik Buterin'in otomatik piyasa yapıcılar fikrini hayata geçirmek için akıllı sözleşme geliştirmeye başlar.Ekim-Kasım 2017'de Hayden, tek bir likidite sağlayıcısı ve basit takaslara izin veren bir "proof-of-concept" (konsept kanıtı) geliştirdi. Bu, onun programlanabilir para dünyasına ilk adımı oldu. Devcon 3'te Karl, bu prototipi kripto-ekonominin gücünü göstermek için kullandı. Bu etkinlikte Pascal Van Hecke ile tanışan Hayden, finansal destek ve yapılandırılmış çalışma desteği buldu. Pascal ile Uniswap'in iki ana sorununu belirledi: sadece tek bir ETH/ERC20 çiftiyle çalışması ve sadece tek bir likidite sağlayıcısını desteklemesi.Ocak 2018'e gelindiğinde, bu ana akıllı sözleşme sorunları çözüldü. Artık birden fazla likidite sağlayıcısı desteklenebilir hale geldi. Ayrıca bir sözleşme, herkesin herhangi bir token için havuz eklemesine olanak tanıdı. Tüm tokenlar ETH ile eşleştirildi, böylece ETH bir aracı olarak kullanılarak herhangi bir tokenın başka herhangi bir tokenla tek işlemde takası mümkün oldu. Bu sırada, Hayden’in arkadaşı Callil Capuozzo arayüz tasarımı konusunda yardımcı olmaya başladı, ardından bir başka arkadaşı Uciel Vilchis kod tabanını düzeltmek için ekibe katıldı. Mart 2018'de, bu üçlü tam özellikli bir demo oluşturdu.Nisan 2018'de Hayden, Seul'deki Deconomy konferansında Vitalik Buterin ile tanıştı. Vitalik, Uniswap akıllı sözleşmelerine baktı ve Hayden'a Vyper dilini kullanmayı ve Ethereum Vakfı'ndan bir hibe başvurusunda bulunmayı önerdi. Hayden, Vitalik'in tavsiyesini dinledi ve sözleşmeleri Vyper'da yeniden yazdı. Bu süreçte kripto dünyasında Dan Robinson, Phil Daian ve Andy Milenius gibi önemli arkadaşlar edindi. Edcon 2018'de Uniswap demosuna gösterilen ilgi, projenin sadece bir öğrenme aracı değil, Ethereum'un değerlerini yansıtan gerçek bir uygulama olabileceği fikrini pekiştirdi. Dan Robinson ile uçak yolculuğu sırasında yaptığı gas optimizasyonları, Uniswap'i Ethereum'daki gas açısından en verimli borsa haline getirdi.2018’in yaz aylarında Hayden, Balance ve MakerDAO ofislerinde çalıştı, projenin teknik ve sosyal yönlerini geliştirdi. Nihayet Temmuz sonunda Ethereum Vakfı'ndan hibe aldığını öğrendi. Bu hibe ile Runtime Verification (RV) firmasıyla sözleşme imzalayarak akıllı sözleşmelerin resmileştirilmesi ve denetlenmesi sürecini başlattı. RV, güvenlik kontrolleri, tutarlılık düzeltmeleri ve yuvarlama hatalarını azaltan bir kod spesifikasyonu önerip, ardından resmi doğrulama (formal verification) yapar. Devcon 4 (Prag, Kasım 2018) hedefiyle hızlandırılmış bir hazırlık süreci başladı. Kyokan firması, Jacky Chan liderliğinde üretim kalitesinde arayüzü geliştirdi. Whitepaper ve geliştirici dokümanları tamamlandı. RV denetimi güvenlik sorunu bulamaz, ancak yeniden giriş (re-entrancy) saldırıları konusunda bir endişe dile getirdi. Phil Daian'ın hızlı bir denetimi, sorunun ancak token transfer fonksiyonunun özel olarak saldırıya izin verecek şekilde tasarlandığında ortaya çıkacağını, normal ERC20 tokenları için güvenli olduğunu doğruladı.Tüm bunların ardından, işte o büyük an geldi: 2018! Uniswap v1’in piyasaya girdiği tarih! Devcon 4'ün son günü olan 2 Kasım 2018'de akıllı sözleşmeler Ethereum ana ağına dağıtıldı. Uniswap.io ve app.uniswap.org da yayına alındı. İlk likidite sağlayıcılar (Hayden'ın EF'den arkadaşları) yaklaşık 30.000 dolarlık likidite yatırdı, bu da yaklaşık 100 dolarlık al-satlara izin verdi. Uniswap ne zaman çıktı sorusunun cevabı, işte bu.Uniswap V1, ilk başta sadece ETH ile ERC20 tokenları arasında al-sata izin veriyordu. Ancak proje hızla gelişmeye devam etti.2020: Uniswap v2 ile daha fazla işlem çifti ve stabilcoin entegrasyonu (Mayıs 2020). V2, doğrudan ERC-20'den ERC-20'ye takasları mümkün kılarak (WETH'e gerek kalmadan) likidite sağlayıcılar için daha esnek yatırım stratejileri sundu. Ayrıca gelişmiş fiyat oracleları ve flash swap özelliği ekledi. 2020'deki DeFi ve likidite madenciliği (yield farming) patlamasıyla Uniswap V2 büyük ilgi gördü.2020 Eylül: UNI token’ın tanıtılması ve (airdrop). Protokolün merkeziyetsiz yönetimini sağlamak amacıyla UNI token piyasaya sürüldü. Uniswap airdrop ile bugüne kadarki en büyük kripto airdrop'larından birini gerçekleştirdi. Daha önce Uniswap kullanmış tüm adreslere 400'er UNI token dağıtıldı. Bu, UNI sahiplerine protokolün geleceği hakkında oy kullanma hakkı verdi. UNI yönetişim hakkı bu token ile mümkün hale geldi. Toplam arz 1 milyar UNI olarak belirlendi.2021: Uniswap v3’ün çıkışı, konsantre likidite özelliği (Mayıs 2021). V3, likidite sağlayıcıların sermayelerini belirli fiyat aralıklarına tahsis etmelerine olanak tanıyan "konsantre likidite" özelliğini getirdi. Bu, LP'lerin sermaye verimliliğini artırmalarını sağladı. Ayrıca çoklu işlem ücreti katmanları ve NFT tabanlı LP pozisyonları gibi yenilikler sunuldu.Çoklu ağ desteği (Arbitrum, Optimism, Polygon ve diğer EVM uyumlu ağlar). Temmuz 2021'den itibaren Uniswap, Ethereum ana ağının yüksek işlem ücretleri ve yavaşlığı sorunlarını aşmak için Optimism ve Arbitrum gibi Katman-2 (Layer-2) ağlarına genişledi. Polygon ve diğer EVM uyumlu ağlar da desteklenen platformlar arasına eklendi.Haziran 2023'te V4'ün duyurusu yapıldı, ayrıca 2023 yılında mobil uygulama ve cüzdanını da kullanıma sundu. Ancak Uniswap gelişmeye devam ediyor. Zira Ocak 2025'te V4 piyasaya sürüldü. V4, "Hooks" adı verilen özelleştirilebilir akıllı sözleşme fonksiyonları, tekli (singleton) sözleşme yapısı ile gas maliyetlerinde büyük düşüşler ve likidite havuzlarında daha fazla özelleştirme imkanı getirdi. Şubat 2025'te ise Uniswap Labs, Optimism Superchain üzerine inşa edilen kendi Ethereum tabanlı Katman-2 blockchain ağı olan Unichain'i ana ağda başlattı. Çeşitli versiyonlar arasındaki farkı aşağıdaki tabloda da görebilirsiniz:Özellik / VersiyonV1V2V3V4 (Ocak 2025)Çıkış Tarihi2018202020212025Swap TürüETH ⇄ ERC-20ERC-20 ⇄ ERC-20AynıAynıLikiditeSabit, düşük verimGeliştirilmişKonsantre likidite (fiyat aralığı seçimi)Hooks ile özelleştirilebilir, modüler likiditeÜcret YapısıSabit %0.30Sabit %0.30Seçilebilir (%0.05, %0.30, %1.00)Kullanıcı tanımlı ücret yapısıYenilikİlk AMMFlaş swap, ERC-20 desteğiKonsantre likidite, çoklu ücret katmanıHooks: İşlem mantığını özelleştirme imkânıZincir DesteğiYalnızca EthereumEthereumÇok zincirli (L2'ler dahil)Genişletilmiş çok zincir desteği, daha hafif yapı Uniswap Neden Değerli?Uniswap'in kripto dünyasında bu kadar önemli bir yer edinmesinin birçok nedeni var. Değeri, sunduğu yenilikçi teknolojide ve benimsediği temel değerlerde yatıyor. Ancak değerinin en büyük faktörleri olarak aşağıdaki maddelere işaret edebiliriz:Merkeziyetsizlik ve Sansüre Dayanıklılık: Belki de en önemli özelliklerinden biri. Merkeziyetsiz ve sansüre dayanıklı bir borsa olarak, Uniswap herhangi bir otorite tarafından kapatılamaz veya belirli kullanıcıların erişimi engellenemez. Akıllı sözleşmeler Ethereum blockchain üzerinde çalıştığı sürece protokol işleyecek. Bu, özellikle baskıcı rejimler altındaki insanlar veya geleneksel finansal sistemin dışında kalanlar için kritik öneme sahip.İzin Gerektirmeyen Erişim: Uniswap'i kullanmak için herhangi bir hesaba kaydolmanız, e-posta veya kimlik bilgisi vermeniz gerekmez. Cüzdanla doğrudan işlem yapma imkânı, KYC gerektirmez. Sadece uyumlu bir Web3 cüzdanına (MetaMask gibi) ve işlem ücretlerini (gaz ücretleri) ödemek için biraz ETH'ye ihtiyacınız var. Bu "izin gerektirmeyen" yapı, finansal hizmetlere evrensel erişim sağlar.Likidite ve Otomatik Fiyatlandırma: Geleneksel DEX'lerin karşılaştığı likidite sorununu AMMs nedir ve likidite havuzu nasıl çalışır sorularının cevabı olan modeliyle çözüyor. Likidite sağlayıcıların teşvik edilmesiyle oluşan havuzlar, sürekli olarak işlem yapmaya hazır bir ortam sunar. Sabit ürün formülü ise her zaman bir fiyatın olmasını garanti eder ve dış piyasalardaki fiyat farklılıkları (arbitraj fırsatları), Uniswap fiyatlarının piyasa fiyatlarına yakın kalmasını sağlar. Pasif Gelir Fırsatı: Kullanıcılar, likidite havuzlarına token ekleyerek (likidite sağlayıcısı - LP olarak) pasif gelir elde edebilirler. Havuzda gerçekleşen her işlemden alınan ücretin bir yüzdesi (genellikle %0.3) likidite sağlayıcılara payları oranında dağıtılır. Bu, "yield farming" veya "likidite madenciliği" olarak bilinen kavramların öncülerindendir. Likidite sağlayıcılar (LP) işlem ücretlerinden pay alabilir.Topluluk Yönetişimi: UNI token'ın piyasaya sürülmesiyle, Uniswap protokolünün kontrolü merkezi bir şirketten alınıp UNI token sahiplerine devredilmiştir. UNI token sahiplerinin protokol yönetişiminde oy hakkı bulunur. Bu, protokolün nasıl gelişeceği, ücret yapısındaki değişiklikler veya yeni girişimler gibi konularda topluluğun söz sahibi olması anlamına gelir. Bu, merkeziyetsizlik ve şeffaflık değerlerinin pratikteki bir örneğidir. UNI coin ne işe yarar sorusunun en temel cevabı budur.Geliştirici Dostu ve Yenilikçi Platform: Uniswap açık kaynaklıdır ve geliştiricilerin üzerine yeni uygulamalar inşa etmesine olanak tanır. V4 ile tanıtılan "Hooks" özelliği, havuzlara özel mantık ve özellikler eklenmesine imkan vererek inovasyon potansiyelini artırmıştır. Uniswap'in yüksek TVL'si (Total Value Locked - Kilitlenmiş Toplam Değer) ve popülerliği, onu geliştiriciler için çekici bir platform haline getirir.Piyasadaki Lider Konum: Uniswap, işlem hacmi ve TVL açısından DeFi ekosistemindeki en büyük ve en etkili Ethereum DEX’lerinden biri haline gelmiştir. Bu liderlik, ağ etkileri yaratarak daha fazla kullanıcıyı ve likidite sağlayıcısını çekmesine yardımcı olur. Uniswap, Web3’ün en büyük DEX’i unvanını taşımaktadır.UNI coin’i: Uniswap’ten bu kadar bahsetmişken, ağın yerel tokenı UNI’den de bahsetmek gerekiyor. Zira bu değerler, fiyatını direkt olarak etkiliyor. UNI token fiyatı Mayıs 2025 itibariyle 5,14 dolar civarında. Piyasa değeri sıralamasında 30. sırada yer alıyor. Tüm zamanların en yükseğini ise 2021’de, neredeyse 45 dolara yaklaşarak kaydetti. Lansmanından bu yana UNI fiyatı Uniswap’in Kurucusu Kim?Uniswap kurucusu kim sorusunun tek ve net bir cevabı var: Hayden Adams. Ancak Uniswap'in yaratılışı, Vitalik Buterin'in fikirleri ve Karl Floersch'in teşviki gibi birçok kişinin katkısıyla şekillenmiştir. Hayden Adams, daha önce Siemens'te makine mühendisi olarak çalışıyordu. 2017 yılında işini kaybettikten sonra, arkadaşı Karl Floersch'ün yönlendirmesiyle Ethereum ekosistemini ve akıllı sözleşmeleri öğrenmeye başladı. Kodlama geçmişi olmamasına rağmen, kendini çevrimiçi kaynaklar aracılığıyla geliştirdi. Uniswap'in kurucusu Hayden Adams Uniswap fikrinin temelini, Ethereum kurucusu Vitalik Buterin’den aldığı ilhamla prototipi oluşturdu. Vitalik'in 2017 ve 2018'deki otomatik piyasa yapıcılar hakkındaki Reddit ve blog yazıları, Hayden'a merkeziyetsiz bir borsa kurma konusunda ilham verdi.Hayden Adams, projenin teknik geliştirilmesine öncülük etti. POC'tan (Proof-of-Concept) V1'in ana ağda yayına alınmasına kadar tüm süreçte bizzat yer aldı. Projenin ilk aşamalarında Callil Capuozzo arayüz tasarımı ve Uciel Vilchis frontend geliştirme konularında yardımcı oldular. Pascal Van Hecke finansal ve yapısal destek sağladı. Vitalik'in geri bildirimleri ve önerileri, projenin teknik yönünü şekillendirdi. Dan Robinson gaz optimizasyonunda yardımcı oldu. Phil Daian güvenlik denetiminde kritik rol oynadı. Jinglan Wang danışmanlık yaptı. Kyokan firması (Jacky Chan ve Kenny Tram) ana ağ lansmanı için arayüzü geliştirdi. Richard Burton ise Uniswap'in teknik bir projeden öte, iletişim ve kullanıcı deneyimi odaklı bir platform olması gerektiğini anlamasına yardımcı oldu.Günümüzde kurucular Uniswap Labs çatısı altında çalışıyor. Uniswap Labs, Uniswap protokolünün geliştirilmesinden sorumlu yazılım şirketidir. Hayden Adams, Uniswap Labs'in CEO'sudur. Uniswap projesi başlangıcından beri açık kaynaklı geliştirilen proje olmuştur. Kodunun herkes tarafından incelenebilmesi, projenin şeffaflığına ve güvenliğine katkıda bulunur. Uniswap ekibi Sık Sorulan Sorular (SSS)Evet, Uniswap'in ne olduğunu, nasıl ortaya çıktığını, değerini ve kurucusunu kaynaklara dayanarak detaylı bir şekilde anlattık. Şimdi sıra geldi sıkça sorulan bazı sorulara cevap vermeye. Burada Uniswap hakkında aklına takılabilecek bazı temel soruları ve kaynaklardaki cevaplarını bulabilirsiniz.Uniswap nedir ve nasıl çalışır?: Uniswap, Ethereum blockchain üzerinde çalışan merkeziyetsiz bir borsadır. Geleneksel borsalardan farklı olarak, emir defteri yerine likidite havuzları ve otomatik piyasa yapıcı (AMM) sistemi kullanır. Kullanıcılar (likidite sağlayıcıları), token çiftlerini akıllı sözleşmelerde kilitlerler. Diğer kullanıcılar ise bu havuzlarla doğrudan etkileşime girerek token takası (swap) yaparlar. Fiyatlandırma, havuzdaki token dengesine göre otomatik olarak x * y = k formülü ile ayarlanır. Uniswap nasıl çalışır sorusunun özeti budur. İşlemler herhangi bir merkezi otorite olmadan, akıllı sözleşmeler aracılığıyla gerçekleşir.UNI token ne işe yarar?: UNI, Uniswap protokolünün yerel yönetişim tokenıdır. UNI token ne işe yarar sorusunun en önemli cevabı budur. UNI token sahiplerinin protokol yönetişiminde oy hakkı bulunur. Bu, protokolün gelecekteki gelişimini, özelliklerini, ücret yapısını ve diğer önemli kararları etkilemek için teklifler sunabilir ve oylamalara katılabilirler. Ayrıca, başlangıçta likidite sağlayıcılarına ödül olarak dağıtılmış ve ekosistem büyümesi için kullanılmıştır. UNI, diğer kripto paralar gibi borsalarda alınıp satılabilir ve spekülatif bir yatırım aracı olarak da kullanılabilir.Likidite nasıl sağlanır ve ne kazanılır?: Uniswap'e likidite sağlamak için, belirli bir likidite havuzundaki (örneğin ETH/USDT) her iki tokenden de eşit değerde miktarda sağlamanız gerekir. Örneğin, 10 ETH eklemek istiyorsanız, ETH'nin o anki piyasa değerine eşdeğer miktarda USDT de eklemeniz gerekir. Likidite sağladığınızda, havuzdaki payınızı temsil eden LP tokenları (likidite sağlayıcı tokenları) alırsınız. Likidite sağlayıcılar (LP) işlem ücretlerinden pay alabilir. Havuzda gerçekleşen her takas işleminden alınan ücretlerin (genellikle %0.3) bir kısmı, havuzdaki payınız oranında size dağıtılır. Bu ücretler havuza eklenir, bu da LP tokenlarınızın değerinin artmasına neden olur. Likiditenizi geri çekmek istediğinizde, LP tokenlarınızı yakarak orijinal yatırdığınız tokenlara (birikmiş ücretlerle birlikte) erişirsiniz.Uniswap hangi ağlarda çalışıyor?: Uniswap protokolü orijinal olarak Ethereum blockchain üzerinde başlatıldı. Ancak, Ethereum ana ağındaki yüksek işlem ücretleri ve ölçeklenebilirlik sorunlarını çözmek ve daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşmak amacıyla zamanla diğer ağlara da genişledi. Şu anda Ethereum ana ağı dışında, Arbitrum, Optimism, Polygon, Base, Avalanche, BNB Chain gibi birçok EVM uyumlu Katman-2 (Layer-2) ve diğer ağlarda da çalışmaktadır. Ayrıca, Uniswap Labs kendi Ethereum tabanlı Katman-2 ağı olan Unichain'i de başlattı.Uniswap ile merkezi borsalar arasındaki fark nedir?: En temel fark merkeziyetsiz borsa nedir sorusunda yatar. Uniswap merkeziyetsiz bir borsadır (DEX), yani hiçbir merkezi otorite veya şirket tarafından kontrol edilmez. İşlemler doğrudan blockchain üzerinde akıllı sözleşmelerle yapılır. Geleneksel (merkezi) borsalar (CEX) ise (Binance veya Coinbase gibi) bir şirket tarafından yönetilir. Uniswap'te izin gerektirmez, genellikle KYC gerektirmez ve kullanıcılar fonlarının tam kontrolünü elinde tutar (cüzdanlarından işlem yaparlar). Merkezi borsalar ise genellikle KYC gerektirir, fonlarınızı borsanın cüzdanına emanet etmeniz gerekir ve işlemler bir emir defteri üzerinden eşleştirilir. Uniswap'in fiyatlandırması AMM sistemi ve likidite havuzları üzerinden otomatikleşir. Merkezi borsalarda ise fiyatlandırma emir defterindeki alım/satım emirlerine göre belirlenir.Uniswap güvenli mi?: Uniswap protokolü, Ethereum blockchain üzerinde çalışan akıllı sözleşmeler üzerine kuruludur. V1, V2 ve V3 gibi çeşitli versiyonları denetlenmiş ve resmi doğrulama (formal verification) süreçlerinden geçirilmiştir. Örneğin, V0/V1 akıllı sözleşmeleri Runtime Verification tarafından denetlenmiştir. Güvenlik uzmanları tarafından incelenmiş, re-entrancy gibi olası saldırılara karşı savunmaları değerlendirilmiştir. Açık kaynaklı olması, kodun herkes tarafından incelenip potansiyel sorunların bulunmasına olanak tanır. Ancak, hiçbir sistem %100 kusursuz değildir. Uniswap'in güvenliği temel olarak dayandığı Ethereum blockchain'in güvenliğine, kullanılan akıllı sözleşmelerin doğruluğuna ve kullanıcıların kendi cüzdan güvenliklerine bağlıdır. Uniswap ve DeFi dünyasına dair en güncel içerikler için JR Kripto Rehber serimizi takip etmeyi unutmayın!

·
24 Haz 2025
Uniswap (UNI) Nedir?

Nasdaq Listeli Şirket, Yüklü Miktarda BNB Alacak! Hisse Fiyatı Yüzde 100 Sıçradı

Çin merkezli ve Nasdaq'ta işlem gören Web3 altyapı şirketi Nano Labs Ltd, BNB’ye yönelik kapsamlı yatırım planlarını kamuoyuyla paylaştı. Şirket, 24 Haziran 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, toplam 500 milyon dolarlık dönüştürülebilir tahvil (convertible bond) ihracı için çeşitli yatırımcılarla anlaşmaya vardığını duyurdu. 1 milyar dolarlık BNB alımıyla işe başlayacakYapılan resmî açıklamaya göre Nano Labs, bu tahvil ihracı sayesinde elde edilecek kaynaklarla ilk aşamada 1 milyar dolar değerinde Binance Coin (BNB) satın almayı planlıyor. Bu yatırım, özel plasman (private placement) ve dönüştürülebilir tahviller yoluyla gerçekleştirilecek. Şirketin nihai hedefi ise piyasadaki toplam BNB arzının %5 ila %10’unu elinde bulundurmak.Bu stratejik hamle kapsamında Nano Labs, BNB’nin güvenliği ve değeriyle ilgili kapsamlı bir değerlendirme süreci başlatacak. Bu değerlendirme, yatırımın sürdürülebilirliği açısından kritik bir öneme sahip olacak. Yatırımcıların abone olacağı dönüştürülebilir tahviller, vadesiz olarak 360 gün sonra geri ödenecek ve herhangi bir faiz taşımayacak. Bu tahvillerin, yatırımcıların isteğine bağlı olarak şirketin A Sınıfı hisselerine dönüştürülebileceği belirtiliyor. Başlangıçta belirlenen dönüşüm fiyatı hisse başına 20 dolar olacak ancak bu fiyat, ilerleyen dönemlerde çeşitli şartlara bağlı olarak güncellenebilecek.Tahviller, Nano Labs’ın teminatsız genel borçlanma araçları olarak tanımlanıyor. Anlaşmanın tamamlanması için bazı standart kapanış koşullarının sağlanması gerekiyor. Bu nedenle şirket, yatırımcılara basın bültenine aşırı güvenilmemesi gerektiğini hatırlatarak, sürecin tamamlanacağına dair bir garanti veremeyeceğini de ekledi.Açıklamanın ardından Nano Labs hisseleri ABD borsalarında ön piyasa işlemlerinde adeta uçuşa geçti. Şirket hisseleri %100’lük artışla 21 dolara kadar yükseldi. Nano Labs nedir?Nano Labs Ltd, Çin merkezli önde gelen Web3 altyapı sağlayıcılarından biri olarak biliniyor. Şirket; yüksek verimli hesaplama (HTC) ve yüksek performanslı hesaplama (HPC) alanlarında geliştirdiği çip çözümleriyle öne çıkıyor. Özellikle “Cuckoo” isimli ASIC çip serisi, geleneksel GPU'lara alternatif olarak piyasaya sunulan ilk "near-memory HTC" çiplerinden biri olarak kabul ediliyor.Şirketin sunduğu çözümler; Bitcoin değer yatırımı, Web3 ürünleri ve üç ana dikey alanda entegre çözümleri kapsayan bir platform yapısını içeriyor. Nano Labs ayrıca, Bitcoin’i ana rezerv varlık olarak benimseyen stratejik bir yol izliyor.Neden BNB?“BNB ne alaka?” diye düşünenler olabilir. Sonuçta bu şirket Çin merkezli, Web3 odaklı ve hali hazırda Bitcoin’i rezerv varlık olarak benimsemiş durumda. Dolayısıyla altcoin alanına da girmek istemesi olağandışı bir durum değil. Özellikle BNB’nin, günlük işlem hacmi ile en büyük kripto para borsası olan Binance’in ekosisteminin omurgası olduğu düşünülünce. Binance’te işlem ücretlerinden launchpad’lere, DeFi protokollerinden staking mekanizmalarına kadar pek çok alanda BNB’ye ihtiyaç duyuluyor.

·
24 Haz 2025
Nasdaq Listeli Şirket, Yüklü Miktarda BNB Alacak! Hisse Fiyatı Yüzde 100 Sıçradı

Ethena (ENA) Nedir?

DeFi (Merkeziyetsiz Finans) ekosistemi, geleneksel finansal sistemlere bağımlılığı azaltmayı hedeflerken, stabil ve güvenilir kripto para birimlerine olan ihtiyacı her zaman dile getiriyor. İşte tam da bu noktada, Ethena sahneye çıkıyor ve kendisini "İnternet Ekonomisi İçin Dijital Dolarlar" sunan bir protokol olarak konumlandırıyor. Ethena, finans dünyasında oyunun kurallarını değiştirebilecek yenilikçi bir yaklaşımla karşımızda. Peki, nedir bu Ethena ve ona güç veren ENA tokenı? Gelin, ENA nedir, Ethena nedir gibi soruların cevabını araştıralım…Ethena’nın Tanımı ve Ortaya ÇıkışıEn basit haliyle ifade etmek gerekirse, Ethena, sentetik stablecoin olan USDe'yi destekleyen merkeziyetsiz finans protokolüdür. Sentetik, çünkü USDe geleneksel fiat para birimleri gibi doğrudan bir banka hesabındaki dolar karşılığıyla desteklenmiyor. Bunun yerine, kripto varlıklar ve bunlara karşılık gelen kısa vadeli işlem pozisyonlarının bir kombinasyonu ile oluşturuluyor ve değeri ABD dolarına sabitlenmeye çalışılıyor. ENA, bu protokolün yerel yönetişim token’ıdır. Yani Ethena'nın nasıl yönetileceği, hangi kararların alınacağı gibi önemli konularda söz hakkı sahibi olmak isteyenlerin elinde bulundurması gereken dijital anahtar ENA token oluyor. Ethena mimarisi. Kaynak: Theblock101 Ethena'nın temel amacı çok iddialı: Rezervsiz değil, kaynakların belirttiği gibi tamamen destekli veya 1:1 teminatlandırılmış, ancak geleneksel bankacılık sisteminden bağımsız, merkeziyetsiz ve sansüre dayanıklı bir dijital dolar oluşturmak. Yani bankaların müdahale edemediği, dünyanın herhangi bir yerindeki internet bağlantısı olan herkesin erişebileceği bir dijital parayı hayata geçirme vizyonu var.Ethena Labs tarafından geliştirilen protokolün temelleri, 2023’te atıldı. Bu yolculuk, ünlü kripto figürü Arthur Hayes'in "Dust on Crust" adlı makalesinden aldığı ilhamla başlangıcını yaptı. Hayes, makalesinde delta-nötr, 1:1 destekli, sentetik bir dolardan oluşan "The Satoshi Nakamoto Dollar" fikrini ortaya atmıştı. Guy Young bu fikri okuyunca çok etkilendi ve mevcut işinden ayrılarak Ethena'yı inşa etmeye karar verdi. Protokolün yerel tokenı olan ENA token, 2024 Nisan’da piyasada yerini aldı.Ethena’nın Tarihçesi: Önemli Dönüm NoktalarıEthena'nın kısa ama etkili tarihi, DeFi alanındaki hızlı gelişimin güzel bir örneği. İşte projenin yolculuğundaki bazı önemli duraklar:2023: Bu yıl, Ethena Labs nedir sorusunun yanıtı olan Ethena Labs'ın kuruluşuna sahne oldu. Protokolün geliştirme süreci başladı ve sentetik dolar USDe stablecoin’in tanıtımı yapıldı. Bu dönemde, Dragonfly Capital gibi önde gelen yatırımcıların liderliğinde 6 milyon dolarlık bir tohum fonlama turu tamamlandı, Arthur Hayes ve aile ofisi Maelstrom da yatırımcılar arasındaydı. Testnet lansmanı da 2023 yılında gerçekleşti. Bazı ENA Labs yatırımcıları. Kaynak: Dropstab 2024: Ethena’nın mainnet lansmanı hayata geçti. Ethena ana ağda daha geniş çapta aktif hale geldi. Bu sırada, ilk defa ENA airdrop’unu gerçekleştirdi. Toplam ödül 5.250 dolar değerinde idi. Nisan ayı ise protokol için kritik bir ay oldu. ENA token airdrop’u gerçekleştirildi, bu da erken dönem kullanıcılarını ödüllendirerek topluluk katılımını teşvik etti. Ardından airdrop Season 2 için hak edenler tokenlarını talep edebildi. başladı. Şimdi ise üçüncü airdrop sezonu Mayıs 2025 sonu itibariyle bitmek üzere. Yatırımcıların çoğu, airdrop'lar aracılığıyla ENA kazanabildi. Kaynak: Dune Analytics Ayrıca aynı yıl, ENA tokenı büyük borsalarda listelenmeye başladı. Binance, Coinbase, Kraken, Bitfinex, MEXC Global, Gate.io, KuCoin, Bybit gibi kripto para borsaları; ENA listelemesini toplu şekilde gerçekleştirdi.USDe, 2024’ü takiben kısa sürede 2 milyar dolarlık TVL seviyesine ulaştı, yani protokoldeki kilitli toplam değer 2 milyar doları aştı. Ethena'nın büyümesinde önemli bir etken, DeFi ekosisteminde LSD (likit stake edilmiş varlıklar) ile desteklenmesi oldu. Peki LSD nedir? Likit Staking Türevleri (LSD), Ethereum'un Beacon Chain'inde stake edilmiş ETH'yi temsil eden tokenlardır. Ethereum stake eden kullanıcılar normalde ETH'lerini belirli bir süre çekemezken, LSD'ler sayesinde stake edilmiş varlıklarına likidite kazanır ve bu tokenları DeFi ekosisteminde borç alma, verme veya Ethena yield sistemi gibi farklı aktivitelerde kullanabilirler. Ethena, USDe'yi teminatlandırmak için stETH gibi popüler LSD'leri kullanıyor. Bu, hem USDe'nin değerini destekler hem de temelindeki varlıkların ek getiri potansiyelinden faydalanmasını sağlıyor.ENA Neden Değerli?ENA tokenı, Ethena ekosisteminde sadece bir kripto varlık olmanın ötesinde, projenin işleyişi ve geleceği için kritik bir rol oynar. Peki, ENA coin ne işe yarar ve neden değerlidir?Yönetişim: ENA tokenının birincil işlevi yönetişimdir. ENA tokenı sahipleri, Ethena protokolünün defi yönetişim tokenı olarak önemli kararların alınmasında söz sahibidir. Bu kararlar arasında risk yönetimi çerçeveleri, USDe'nin destekleyici varlıklarının bileşimi, potansiyel ortaklıklar ve entegrasyon planları gibi konular bulunur. Merkeziyetsiz Otonom Organizasyon (DAO) yapısı aracılığıyla, ENA sahipleri teklif sunabilir ve oy kullanarak protokolün geleceğini şekillendirebilir. Bu, protokolün topluluk tarafından yönlendirilmesini ve değişen piyasa koşullarına hızlıca adapte olmasını sağlar. Ethena'da yönetişim oylamasına açılan en son konular. Kaynak: Gov.Ethenafoundation Staking ve Ödüller: Projenin ana sayfası, ENA stake etmek yoluyla ödül kazanılabileceğini belirtiyor. ENA tokenı sahipleri, ağı güvenceye almak için ENA stake edebilir ve karşılığında ödül alabilirler. Ayrıca ENA, işlem ücretleri için de kullanılabilir. Daha yaygın olarak, sUSDe tutarak/stake ederek protokolün gelirinden pay almak mümkün. Airdrop gibi teşvik programlarında da ENA'nın önemi büyük. Özellikle sENA (liquid ENA) sahipleri en yüksek ödül çarpanlarını (40x) kazanabilirler. ENA veya sENA kilitlemek (lock etmek) de üçüncü sezon airdrop puanlarını artırmanın bir yolu. ENA staking ekranı. Kaynak: Ethena.fi Protokolün Başarısına Bağlılık: ENA tokenı, Ethena protokolünün genel sağlığına ve başarısına sıkı sıkıya bağlıdır. Protokol, USDe'nin istikrarını hedge pozisyonları ve gelir getiren varlıklarla destekler. Protokol ne kadar başarılı olursa, sunduğu getiri potansiyeli artar, USDe daha yaygın olarak benimsenir ve ENA tokenının değeri de bu başarıdan olumlu etkilenir. ENA, ekosistemin "yakıtı" ve yönetişimdeki temel birimi olarak dolaylı yoldan değer kazanır.Yenilikçilik ve Çözüm Potansiyeli: Ethena, yeni nesil stablecoin sorunlarına yenilikçi bir çözüm sunar. Stablecoin üçlemesini çözme hedefi, aşırı teminatlandırma gerektirmemesi, yüksek ölçeklenebilirlik potansiyeli ve sansüre dayanıklı yapısı, USDe'yi ve dolayısıyla ENA'yı önemli kılar. Bu özellikler, Ethena'yı DeFi alanında öne çıkaran rekabet avantajlarıdır.Topluluk ve Airdrop Etkisi: Ena coin airdrop yoluyla geniş bir kullanıcı kitlesine dağıtıldı. Bu, projenin hızla tanınmasını sağladı ve aktif bir topluluk oluşmasına yardımcı oldu. Airdrop programları (özellikle Season 3), kullanıcıları USDe ve ENA ekosistemine katılmaya teşvik ederek talebi ve etkileşimi artırır. Airdrop'a katılım yolları (USDe tutma, lock etme, Pendle, Curve, Money Markets kullanımı), token dağılımını daha geniş bir tabana yayarak merkeziyetsizliği destekler.Ortaklıklar ve Entegrasyonlar: Ethena'nın TON Foundation ile yaptığı stratejik ortaklık, Telegram'ın 1 milyardan fazla kullanıcısına potansiyel erişim ve TON ekosistemine (Wallet in Telegram, TON Space, Tonkeeper, Tonhub, MyTonWallet) entegrasyonu, USDe ve ENA için büyük bir büyüme potansiyeli sunar. Bybit gibi büyük borsalarla yapılan ortaklıklar ve Pendle, Morpho, Aave, Curve gibi DeFi platformlarıyla olan entegrasyonlar, USDe ve ENA'nın kullanım alanlarını ve likiditesini artırarak değerine katkıda bulunur.Kullanım Alanlarının Genişliği: ENA'nın kendisi yönetişim ve staking gibi doğrudan faydalar sunarken, USDe'nin geniş kullanım alanları (ödeme, tasarruf, DeFi, collateral vb.) dolaylı olarak ENA'ya değer katar, çünkü ENA bu ekosistemin merkezinde yer alır.ENA coin fiyatı: ENA coin, Mayıs 2025 itibarıyla 0.29 dolardan el değiştiriyor. Coin, Nisan 2024’teki airdrop’unda 1.52 dolara yükselse de, o zamandan beri yüzde 80’lik bir kayıp ile karşı karşıya. ENA’nın lansmanından bu yana fiyatı USDe Nasıl Çalışır?Peki, USDe stablecoin nedir ve nasıl çalışır? Ethena'nın kalbi, sentetik doları USDe'dir ve USDE nasıl çalışır sorusunun yanıtı, protokolün en yenilikçi yönlerini ortaya koyuyor. USDe, geleneksel stablecoinlerden belirgin farklılıklara sahip. Temel mekanizma, delta-neutral stratejisine dayanır. Bu strateji, temel alınan varlığın fiyat riskini, ters yönde alınan bir türev pozisyonu ile dengelemeyi amaçlar. Yani, spot piyasadaki bir varlığın (örneğin ETH) fiyat artışından doğacak kazanç veya kayıp, vadeli işlem piyasasındaki kısa pozisyonun aynı varlıktaki fiyat hareketinden doğacak ters yöndeki kazanç veya kaybı ile dengelenir.Teminatlandırma süreci bu mekanizmanın başlangıcıdır. USDe mint etmek isteyen kullanıcılar, Ethena tarafından kabul edilen çeşitli kripto varlıkları teminat olarak yatırır. Bu varlıklar arasında Bitcoin (BTC), Ethereum (ETH) ve Solana (SOL) gibi spot varlıkların yanı sıra, likit stake edilmiş ETH (stETH) ve hatta likit stablecoinler (USDC, USDT) yer alır. Ancak önemli bir nokta, doğrudan mint etme ve redeem etme işlemlerinin şu anda yalnızca KYC/KYB kontrollerini tamamlamış ve onaylanmış market maker karşı tarafları için geçerli olmasıdır. Diğer kullanıcılar USDe'yi harici AMM havuzlarından (örneğin USDT veya USDC karşılığında) edinebilir. Ethena'nın yaklaşımının bir diğer önemli özelliği, Dai gibi bazı merkeziyetsiz stablecoinlerde görülen overcollateralization (aşırı teminatlandırma) gerektirmemesidir. USDe, 1:1 teminat oranıyla çalışır, bu da sermaye verimliliğini artırır. USDe sistemi. Kaynak: Ethena Blog Teminat varlığı yatırıldıktan sonra, Ethena protokolü, yatırılan varlığın değerine eşdeğer bir kısa (short) vadeli işlem pozisyonu açar. Bu pozisyon, türev borsalarında (genellikle perpetual futures sözleşmeleri kullanılarak) alınır. Delta hedging tam olarak budur; spot varlığın fiyat riskini bu açığa satış pozisyonuyla dengelemek. Basit bir örnekle açıklayalım: Bir kullanıcı 1000 dolar değerinde ETH yatırdığında, protokol yaklaşık olarak 1000 dolar değerinde ETH için açığa satış pozisyonu açar. Eğer ETH fiyatı artarsa, spot ETH teminatının değeri yükselir, ancak açığa satış pozisyonu zarar eder. Eğer ETH fiyatı düşerse, spot ETH teminatının değeri azalır, ancak kısa pozisyon kar eder. Her iki senaryoda da, toplam pozisyonun (spot ETH + kısa vadeli işlem) dolar değeri nispeten sabit kalır. Bu "dengeleme hareketi", USDe'nin dolar peg'ini korumasına yardımcı olur.Ethena’nın Gelir Modeli ve sUSDeEthena, USDe'nin istikrarını sağlamanın yanı sıra, kullanıcılarına getiri sunan bir yapıya sahip. Bu getiri, protokolün gelir modelinden kaynaklanır ve özellikle sUSDe aracılığıyla kullanıcılara dağıtılır. Ethena'nın gelir kaynakları oldukça çeşitlidir:Likit stake varlıklarından gelen getiri: Protokolün teminat olarak kabul ettiği staked ETH veya diğer LSD'ler, temel Ethereum ağında staking getirisi elde eder. Bu, DeFi'deki en bilinen gelir akışlarından biri. Bu destek, USDe’yi LSD destekli stablecoin haline getiriyor.Türev piyasalarındaki getiriler: Delta hedging için kullanılan perpetual ve futures sözleşmeleri, fonlama oranları (funding rates) üzerinden ek gelir sağlayabilir (veya maliyet yaratabilir). Piyasaya bağlı olarak, fonlama oranları pozitif olduğunda kısa pozisyonlar gelir getirir.Likit stablecoinlerden gelen potansiyel ödüller: USDC ve USDT gibi likit stablecoinlerin teminat olarak tutulduğu yerlerden de potansiyel olarak ödül kazanılabilir, bu da genel protokol gelirini artırabilir.Protokol, bu farklı gelir akışlarını birleştirir ve elde edilen kazancı kullanıcılarına dağıtabilir. İşte burada sUSDe devreye giriyor. USDe'yi stake eden kullanıcılar sUSDe alırlar. sUSDe, USDe'nin getiri sağlayan versiyonudur ve "küresel olarak erişilebilir dolar tasarruf varlığı" olarak tanımlanır. sUSDe sahipleri, protokol gelirinden pay alarak ödül kazanırlar. Bu ödüller, kullanıcının sUSDe bakiyesine eklenerek daha fazla USDe'ye dönüştürülür. Ethena, USDe ve sUSDe'yi "İnternet Bonosu" (Internet Bond) olarak da adlandırır. Bu terim, dünyanın her yerindeki kullanıcıların erişebileceği, dolar bazında getiri sağlayan bir dijital tasarruf aracını ifade eder. Bu, özellikle bankacılık sistemlerinin istikrarsız olabileceği bölgelerdeki insanlar için bankalara dayanmayan, güvenilir bir dolar varlığına erişim sağlar.ENA Token Arzı ve DağılımıEna token arzı ve dağılımı, projenin tokenomiklerinin temelini oluşturur ve ENA'nın ekosistemdeki rolünü ve potansiyel değerini anlamak için önemlidir. ENA tokenının toplam arzı 15 milyar ENA olarak belirlendi. Token dağılımı ise şu şekilde oldu:Çekirdekten katkıda bulunanlar: Toplam arzın %30'u. Bu tokenlar 1 yıllık cliff (belirli bir süre hiç serbest bırakılmama) ve ardından 3 yıl boyunca doğrusal olarak serbest bırakılacak bir vesting programına tabidir.Yatırımcılar: Arzın %25'i. Bu tokenlar da çekirdek katkıda bulunanlarla aynı vesting programına tabidir.Ethena Foundation (Ethena Vakfı): %15'i Ethena Vakfı'na tahsis edilmiştir. Bu fonlar, USDe'nin erişimini genişletmeye ve geleneksel bankacılığa bağımlılığı azaltmaya yönelik girişimleri desteklemek için kullanılacaktır.Ekosistem gelişimi ve airdroplar: Arzın %30'u ekosistem geliştirme ve topluluk teşvikleri için ayrılmıştır. Bu kısım, ilk %10 airdrop'u (Season 1 ve 2'yi kapsıyor olabilir), çapraz zincir girişimleri ve borsa ortaklıkları gibi faaliyetleri içerir. Bu fonlar, bir DAO tarafından kontrol edilen çoklu imza (multisig) cüzdanları aracılığıyla yönetilecektir.Ethena’nın Kurucusu Kim?Ethena Labs nedir sorusunu takip eden bir diğer soru da bu protokolü kimin hayata geçirdiği. Ethena, Ethena Labs adlı bir şirket tarafından geliştirildi. Ena coin kim kurdu sorusuna net bir isimle yanıt veriliyor: Guy Young. Young, Ethena Labs'ın CEO’su ve kurucusu. Guy Young'un kariyer geçmişi oldukça dikkat çekici. Kripto dünyasına adım atmadan önce, yaklaşık on yıl boyunca geleneksel finans sektöründe (yatırım bankacılığı, hedge fonları ve özel sermaye şirketleri dahil) çalıştı. Özellikle, 2016'dan 2022'ye kadar 50 milyar dolarlık bir yatırım fonu olan Cerberus Capital Management'ta çalıştı, firmanın Avustralya pazarına genişlemesini yönetti ve bankacılık, özel finans, sigorta ve fintech gibi alanlardaki stratejik yatırımları denetledi. Bu geleneksel finans kökeni, Ethena'nın tasarımında hem risk yönetimi hem de sermaye verimliliği gibi konulara verilen önemi açıklayabilir.Guy Young'ın vizyonu oldukça net: Kriptodaki en önemli enstrüman olan stablecoin'i bankacılık sisteminden ayırmak. Amacı, en önemli varlığın tamamen merkezi olduğu bir ortamda, kendi kendine yeten bir sistem yaratmaktır. Bu, Web3'te finansal altyapıyı yeniden şekillendirmeyi amaçlayan bir vizyona sahip. Arthur Hayes'in yazısının bu vizyonu tetiklediğini kendisi de belirtiyor. Ethena Labs, sektörün önde gelen birçok yatırımcısı tarafından destekleniyor. Bu yatırımcılar arasında Dragonfly Capital, Binance Labs, OKX Ventures, Wintermute, ünlü kripto figürleri Cobie, Arthur Hayes ve Anthony Sassano, BitMEX kurucusu Arthur Hayes'in aile ofisi Maelstrom ve World Liberty Financial gibi isimler ve kurumlar bulunuyor. Bu güçlü yatırımcı desteği, projenin potansiyeline olan güveni göstermektedir.Sıkça Sorulan Sorular (SSS)Aşağıda, ENA coin ve Ethena hakkında en çok sorulan sorular ve cevapları yer alıyor:ENA token nedir ve ne işe yarar?: ENA, Ethena protokolünün yönetişim tokenıdır. Protokol kararlarında oy hakkı sağlar ve gelecekteki protokol geliştirmelerinde rol oynar.Ethena protokolü nasıl çalışır?: Ethena, teminatlandırılmış sentetik bir dolar olan USDe'yi üretir. ETH ve benzeri varlıkları teminat olarak kullanır, hedge edilmiş pozisyonlarla fiyat istikrarı sağlar.USDe stablecoin nasıl sabit kalıyor?: USDe, teminatlandırma ve hedge mekanizmaları sayesinde dolar sabitliğini korur. Long ve short pozisyonlar kullanılarak volatilite dengelenir.ENA staking mümkün mü?: Evet, ENA staking yapılabiliyor. Kullanıcılar staking ile getiri elde edebilir ve yönetişim süreçlerine katılabilir.Ethena airdrop şartları neydi?: Kullanıcıların USDe mint etmesi, protokolü aktif kullanması ve kampanya dönemlerinde belirli görevleri tamamlaması gerekiyordu.ENA hangi ağda çalışıyor?: ENA token, Ethereum ağı üzerinde çalışır.Ethena ve yeni nesil stablecoin projeleri hakkında en güncel içerikler için JR Kripto Rehber serimizi takip etmeyi unutmayın!

·
24 Haz 2025
Ethena (ENA) Nedir?

Worldcoin (WLD) Nedir?

Bugün, son zamanlarda teknoloji ve kripto gündeminde sıkça adını duyduğumuz, bir o kadar da tartışma yaratan yenilikçi ve iddialı bir projeye yakından bakacağız: Worldcoin (WLD). Yapay zekanın hızla geliştiği ve dijitalleşmenin her alana nüfuz ettiği günümüzde, "insan" olmanın dijital kanıtını sunmayı hedefleyen bu proje yalnızca bir kripto para girişimi değil; aynı zamanda kimlik, güvenlik, mahremiyet ve finansal kapsayıcılık gibi temel konulara dair kapsamlı bir vizyon sunuyor. Aynı zamanda insan ve yapay zekâ ayrımının önem kazandığı yeni bir çağda, bireylerin dijital ortamda tanınmasını ve doğrulanmasını sağlamaya çalışıyor.Worldcoin’in Tanımı ve Ortaya ÇıkışıPeki, tam olarak Worldcoin nedir? Worldcoin, küresel çapta dijital kimlik doğrulama ve temel gelir sağlamayı amaçlayan yenilikçi bir projedir. Projenin temelinde, her insanın dijital dünyada "benzersiz bir insan" olduğunu kanıtlayabileceği bir sistem kurma fikri yatıyor. WLD, bu sistemin yerel token’ıdır. Yani, Worldcoin ekosisteminin içinde kullanılan ana kripto para birimidir diyebiliriz. Worldcoin projesi, 2019 yılında Sam Altman, Max Novendstern ve Alex Blania tarafından Tools for Humanity (TFH) adlı şirket aracılığıyla başlatıldı. Evet, doğru duydunuz! OpenAI'ın CEO'su olarak tanıdığımız Sam Altman, aynı zamanda bu projenin de kurucu ortağı. Proje, Tools for Humanity (TFH) adı verilen San Francisco ve Berlin merkezli bir kuruluş tarafından geliştiriliyor.Peki bu sistem, Worldcoin nasıl çalışır? Worldcoin projesi, bireylerin Orb adlı fütüristik bir cihazla iris taraması yaptırarak dijital kimliklerini doğrulamasına dayanır. Bu Orb cihazları, yüksek çözünürlüklü iris görüntülerini yakalayan biyometrik tarayıcılardır. Bu tarama sonucunda, "Iris Hash" adı verilen güvenli ve anonim bir tanımlayıcı oluşturulur. Bu tanımlayıcı, kişinin benzersiz bir insan olduğunu kanıtlar. En önemlisi, Worldcoin'in kullanıcıları doğrularlarken kişisel verileri saklamadan veya merkezi bir otoriteye güvenmeden bunu yapmayı hedeflediği belirtilmekte.WLD token nedir sorusuna gelirsek, bu tokenlar genellikle Orb taraması yoluyla kimliğini doğrulayan kullanıcılara ödül olarak dağıtılıyor. Bu ödül mekanizması, projenin benimsenmesini teşvik etmeyi amaçlıyor. Ancak WLD token'ları yalnızca Orb taraması ile değil, kripto para borsalarından da satın alınabilir. Worldcoin'in temel amacı, artan yapay zeka kullanımı karşısında çevrimiçi ortamda insanları yapay zekadan ayırt edebilecek güvenilir bir sistem sunmaktır. Bu "insanlık kanıtı" (proof-of-personhood) mekanizması, AI botlarının yayılmasını engellemek için kritik bir dijital temel olarak görülüyor. Orb cihazının bir fotoğrafı. Projenin bileşenleri arasında World ID, World App, WLD token ve World Chain yer alıyor. World ID, mahremiyeti koruyan dijital insanlık kanıtı iken, World App ilk World cüzdanıdır ve kullanıcıların World ID'lerini tutmalarına, kripto ve stablecoin kullanmalarına olanak tanır. World Chain ise, World Network'ün tüm insanlığı destekleyecek şekilde ölçeklenmesine yardımcı olmak için tasarlanmış insan merkezli bir blok zinciridir.Worldcoin’in Tarihçesi: Önemli Dönüm NoktalarıWorldcoin, dijital kimlik ve evrensel temel gelir vizyonuyla yola çıkan iddialı bir proje olarak kısa sürede küresel çapta dikkat çekmeyi başardı. Sam Altman önderliğinde geliştirilen bu girişim, hem teknolojik altyapısıyla hem de toplumsal etkileriyle tartışmaların merkezinde yer aldı. Projenin ortaya çıkışıyla birlikte hızlı ve çalkantılı bir büyüme süreci başladı. Fon toplama turları, Worldcoin Orb cihazı ile biyometrik veri toplama hamleleri ve regülatörlerle yaşanan gerilimler bu sürecin önemli kilometre taşlarını oluşturdu. Aşağıda, Worldcoin'in bu dikkat çekici yolculuğunda öne çıkan dönüm noktalarını kronolojik olarak ele alıyoruz:2019: Proje, Sam Altman, Alex Blania ve Max Novendstern tarafından Tools for Humanity (TFH) şirketi çatısı altında kuruldu.2021: Worldcoin kamuoyuna duyuruldu. Proje, Orb adlı cihaz kullanarak biyometrik insanlık kanıtı (proof-of-personhood) planlarını açıkladı. Şirket, WLD token'ının internet ekonomisi tarafından yönlendirilen daha birleşik ve adil bir küresel ekonomiyi yönlendirme çabası olduğunu belirtti. Ancak başlangıçta WLD'nin ABD'de kullanılamayacağı da ifade edildi.2022: MIT Technology Review, Worldcoin'in ilk yarım milyon kullanıcısını dahil etmek için düşük gelirli toplulukları ve öğrencileri hedeflediğini bildirdi. Bu dönemde 100 milyon dolardan fazla fon topladı. Andreessen Horowitz (a16z) ve Khosla Ventures gibi önde gelen yatırımcılardan gelen bu fonlarla 3 milyar dolarlık değerlemeye ulaştı. Almanya merkezli bir veri regülatörü, büyük ölçekte hassas verileri işleme endişeleri nedeniyle Worldcoin hakkında soruşturma başlattı.2023 Temmuz: Worldcoin beta aşamasından çıktı ve resmi olarak ana ağda (mainnet) başlatıldı. WLD token'ı Ethereum ve Optimism (OP) Mainnet üzerinde işlem görmeye başladı. Bu lansman sırasında Londra'daki kullanıcılara iris taraması karşılığında 25 WLD token verildi. Worldcoin, 11'i ABD'de olmak üzere 20 ülkede 35 şehirde Orb konumları planladığını açıkladı. Ancak, WLD token'ları ABD'de serbestçe alınıp satılamıyordu.2023: Yılın sonlarına doğru, 100'den fazla ülkede Worldcoin iris tarama istasyonu kuruldu. Bu dönemde, gizlilik, etik ve biyometrik veri güvenliği tartışmaları da arttı. Fransa, Birleşik Krallık, Bavyera, Güney Kore, Kenya, İspanya, Portekiz ve Hong Kong'daki düzenleyiciler Worldcoin'i soruşturdu veya askıya aldı. Kenya, özellikle güvenlik, gizlilik ve finansal endişeler nedeniyle Worldcoin taramalarını askıya aldı. Hatta bazı kayıtlar, Worldcoin'in Kenya'da iris taramalarını durdurma yönündeki ilk emri görmezden geldiğini gösteriyor.2024: Worldcoin, "World Network" veya kısaca "World" olarak yeniden markalandı. Proje, OP stack kullanarak kendi Katman 2 (L2) blockchainini, World Chain'i başlattı. World App indirme sayısı 20 milyonu aştı. Mart 2024'te İspanya, gizlilik riskleri nedeniyle Worldcoin'in kişisel veri toplamasını durdurmasını talep etti. Mart 2024'te Portekiz de Worldcoin'e veri toplama işlemini durdurma emri verdi. Hong Kong düzenleyicisi de Mayıs 2024'te gizlilik endişeleriyle Worldcoin'e operasyonlarını durdurma talimatı verdi. Mayıs 2025'te Worldcoin (WLD) ABD'nin çoğu yerinde ilk kez erişilebilir hale geldi, Coinbase gibi borsalar aracılığıyla. Orb taraması yapanlar 16 WLD alırken, World App'e önceden kaydolan ABD'deki kişiler 150 WLD "pioneer grant"i yani “öncü hibesi” aldılar. Tools For Humanity ayrıca Visa ile ortaklık kurarak bu yıl içinde WLD'yi ödeme sırasında itibari para birimine dönüştüren bir banka kartı çıkaracağını duyurdu.2025: Worldcoin, Mayıs 2025 itibariyle 886 adet Orb istasyonuna sahip. Worldcoin Neden Değerli?Peki, Worldcoin projesini değerli kılan ne? Neden bu kadar dikkat çekiyor? Blockchain tabanlı evrensel dijital kimlik sistemi sunuyor: Worldcoin'in temel teklifi, World ID aracılığıyla küresel bir dijital kimlik protokolü ve ağı oluşturmak. Bu sistem, bireylerin çevrimiçi ortamda benzersiz insan olduklarını kanıtlamalarına olanak tanır. Özellikle yapay zeka tarafından oluşturulan içeriklerin ve botların yaygınlaştığı bir dünyada, gerçek insanları doğrulamak giderek daha önemli hale geliyor. World ID, bu soruna bir çözüm sunmayı amaçlıyor.Kişisel veri güvenliği için zero-knowledge proof (sıfır bilgi kanıtı) teknolojisi kullanılır: World ID, mahremiyeti korumayı vurguluyor. Özellikle, World ID'nin kullanıcıların gerçek ve benzersiz bir insan olduklarını anonim olarak doğrulamak için zero-knowledge proof (sıfır bilgi kanıtı) teknolojisini kullandığını belirtiyor. Bu teknoloji, bir bilginin doğruluğunu, bilginin kendisini açıklamadan kanıtlamaya olanak tanır. Bu, biyometrik verilerin hassas doğası göz önüne alındığında önemli bir güvenlik katmanı sağlar.Potansiyel evrensel temel gelir (UBI) altyapısı sağlar: Worldcoin'in uzun vadeli vizyonlarından biri, yapay zekanın iş gücünü etkilemesi durumunda potansiyel bir ekonomik güvenlik ağı olarak temel gelir coin dağıtımını desteklemektir. Sam Altman, AI Çağı'nda UBI'ya duyulan ihtiyacı ve Worldcoin'in bunu destekleme potansiyelini dile getirmiştir. Kimliğini Orb ile doğrulayan kişilere WLD token verilmesi, bu evrensel temel gelir (UBI) konseptinin bir yansıması olarak görülebilir. Worldcoin, bu dağıtım mekanizmasının evrensel temel gelir tartışmalarından ilham aldığını belirtiyor.Web3, DeFi ve DAO’lar için güvenli kullanıcı doğrulama çözümü sunar: World ID'nin "insanlık kanıtı" özelliği, web3 kimlik sistemi için önemli faydalar sağlayabilir. Adil airdrop dağıtımı, botlara ve Sybil saldırılarına karşı koruma ve sınırlı kaynakların adil dağıtımı gibi alanlarda kullanılabilir. Bu, merkezi olmayan finans (DeFi) uygulamaları ve merkezi olmayan otonom organizasyonlar (DAO'lar) için daha güvenli ve adil ortamlar yaratılmasına yardımcı olabilir.WLD token, hem teşvik aracı hem de yönetişim token’ı olarak kullanılır: WLD coin ne işe yarar sorusunun cevabı çeşitli kullanım alanlarını içerir. WLD token, kullanıcıları World ID oluşturmaya teşvik etmenin yanı sıra, işlemlerin kolaylaştırılması, ağ yönetişimine katılım ve topluluk teşvikleri gibi işlevlere sahiptir. Token sahipleri, protokolün gelecekteki yönü hakkında karar alma süreçlerine katılabilirler. WLD, kullanıcıların on-chain uygulamaları keşfetmelerine ve kullanmalarına olanak tanır. Ayrıca, proje, WLD staking imkanından bahsederek, kullanıcıların tokenlarını tutarak ağın güvenliğini destekleyebileceğini ve karşılığında ek WLD token kazanabileceğini belirtiyor. Mayıs 2025 itibarıyla WLD fiyatı 1 dolar seviyelerinde değişiyor. Coin tüm zamanların en yüksek seviyesine 11.82 dolar ile 10 Mart 2024’te ulaşmıştı. WLD coin'in lansmanından bu yana fiyat hareketleri. Worldcoin token ekonomisi ve arkasındaki teknoloji: Orb ve kayıt süreciWorldcoin'in belki de en dikkat çekici ve tartışmalı yönü, kimlik doğrulama için kullandığı teknolojidir: Orb cihazı ve biyometrik kimlik doğrulama. Orb cihazı nedir? Orb, küresel olarak her benzersiz bireyi doğrulamak için Worldcoin tarafından kullanılan özel yapım bir donanım. Orb'un yüksek çözünürlüklü bir kamera kullanarak kişinin irisini taradığı belirtiliyor. İris taraması, kişinin benzersiz dijital kimliği olan "Iris Hash"i oluşturmak için kullanılır. Bu Iris Hash, kişinin kişisel bilgileriyle ilişkilendirilmez, anonimdir. Amaç, her insanın dijital dünyada yalnızca bir kez doğrulanabilmesini sağlamaktır.Biyometrik kimlik doğrulama, iris gibi benzersiz fiziksel özelliklerin kimlik tespiti için kullanılmasını içerir. Worldcoin, iris taramasının kimliğin dijital dünyada taklit edilmesinin zor olmasını sağladığını savunur. Bu yöntem, özellikle AI botları ve sahte hesaplar çağında "insanlık kanıtı" sağlamanın en güvenilir yolu olarak görülüyor. Worldcoin'in doğrulama süreci, “Worldcoin kayıt nasıl yapılır?” sorusu şu adımları içeriyor:World ID Oluşturma: Öncelikle kişiler, World ID’sini oluşturur. World ID nedir? Bu kimlik (ID), iris doğrulaması ile sistemlere girer. Kişi, orb cihazına irisini taratır. Cihaz, yüksek çözünürlüklü görüntüler yakalar ve "Iris Hash" oluşturur. Bu işlem sırasında kişisel bilgilerle ilişkilendirme yapılmaz. World App Kullanımı: Kişi, World App'i indirerek Worldcoin hesabını kurar. Bu uygulama, kullanıcının World ID'sini yönetmesini ve dijital cüzdanına erişmesini sağlar. World App ayrıca merkezi olmayan mini uygulamalarla etkileşim kurmayı ve kripto para birimi kullanmayı da destekler. World App marketplace'in yüz binlerce kullanıcıya dağıtım sağladığı belirtilmiştir.Blockchain Ağı: Worldcoin, merkezi olmayan bir blockchain ağı üzerinde çalışır. Bu ağ, tüm işlemlerin ve kimlik doğrulamalarının kamuya açık bir defterde kaydedilmesini sağlar. Bu şeffaflık ve güvenlik sağlamayı amaçlar. Başlangıçta Optimism Layer 2 ağını kullanan Worldcoin, daha sonra kendi World Chain adlı Layer 2 blok zincirini başlattı. World Chain, Ethereum (ETH) Katman 1 (L1) üzerinde inşa edilmiş bir Optimism stack Katman 2 (L2) blok zinciridir. World Chain ana ağının başlatılmasıyla birlikte, 160 ülkedeki 10 milyondan fazla kişinin uyumlu cüzdanlar aracılığıyla on-chain uygulamaları keşfedebileceği ve kullanabileceği belirtilmiştir.WLD Token Dağıtımı: Kimliğini başarıyla doğrulayan bireylere WLD tokenları dağıtılır. WLD tokenlarının yalnızca World App aracılığıyla talep edilebileceği ve bunun dışında herhangi bir airdrop veya ICO yapılmadığı belirtilmekte.Worldcoin'in token ekonomisi de oldukça spesifikİlk 15 yıl için toplam WLD token arzı 10 milyar token ile sınırlı. Bu sınır, WLD akıllı sözleşmesi tarafından uygulanır.15 yıl sonra, yönetişim protokolün uzun vadeli sürdürülebilirliği için gerekirse yıllık maksimum %1,5'e kadar enflasyon oranı uygulamaya karar verebilir. Varsayılan olarak, yönetişim tarafından değiştirilmedikçe enflasyon oranı %0 olarak belirlendi.Token dağılımı şu şekilde: %75 Worldcoin topluluğuna tahsis edildi. Bu, World Network kullanıcıları ve ekosistem fonları için ayrıldı. World Foundation da bu tokenların tahsisini yönetiyor. %13,5 Tools For Humanity (TFH) yatırımcılarına ayrıldı. Bunlar, TFH startup'ına fon sağlayan yatırımcılar olarak karşımıza çıkıyor. %9,8 ilk geliştirme ekibine, yani Tools For Humanity'ye tahsis edildi. %1,7 Tools For Humanity (TFH) rezervine ayrıldı. TFH, gelecekteki operasyonlarını finanse etmek için bir rezerv bulunduracak.Worldcoin’in Kurucusu Kimdir?Worldcoin'in arkasındaki isimleri ve ekibi de tanıyalım. Worldcoin kurucusu kim? Worldcoin, üç kurucu ortağa sahip:Sam Altman: OpenAI'ın CEO'su olarak en bilinen isim ve Worldcoin projesinin de kurucu ortağıdır. Altman, 22 Nisan 1985 doğumlu Amerikalı bir teknoloji girişimcisi ve yatırımcı olarak biliniyor. Stanford Üniversitesi'nden iki yıl sonra ayrıldı. OpenAI'ın CEO'su olarak AI patlamasının önde gelen figürlerinden biri olarak kabul ediliyor. Sam Altman Worldcoin projesinin arkasındaki ana itici güçlerden biri ve projenin "AI Çağı'nda güven" ve evrensel temel gelir gibi vizyonlarını dile getirdi.Alex Blania: Worldcoin'in bir diğer kurucu ortağı ve Tools For Humanity'nin CEO'su. Worldcoin'in ana geliştirme ekibi olan Tools For Humanity'nin çekirdeğinde yer alıyor. Blania, projenin amacının daha kapsayıcı, adil ve hakkaniyetli yönetişim ve küresel dijital ekonomi kurumlarını gerçekleştirmek olduğunu belirtti. Ayrıca, AI çağında insanlık kanıtına duyulan ihtiyacın artık ciddi bir tartışma konusu olmadığını, asıl sorunun gizlilik odaklı, merkezi olmayan ve maksimum düzeyde kapsayıcı çözümler olup olmadığı olduğunu söyledi.Max Novendstern: Worldcoin'in üçüncü kurucu ortağı. Harvard Üniversitesi felsefe mezunu olan Novendstern, projenin başlangıcında, 2019'dan 2021'e kadar CEO olarak görev yaptı. Tools for Humanity ve Worldcoin kurucu ortakları Alex Bania ve Sam Altman Worldcoin projesi, Tools for Humanity şirketi tarafından geliştirildi. Bu şirket, projenin temel teknolojisi olan orb cihazını tasarlayıp üretti. Ekipte kriptografi, yapay zeka, blockchain ve etik uzmanları yer alıyor. Genel olarak Tools For Humanity'nin Worldcoin'in ana geliştirme ekibi olduğu belirtilmekte. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)Aşağıda, tartışmalı Worldcoin’e yönelik en sıkça sorulan sorular ve cevaplarını bulabilirsiniz:WLD token nedir ve ne işe yarar?: WLD, Worldcoin projesinin yerel kripto para birimidir. Ethereum ağı üzerinde ERC-20 standardında geliştirilmiştir ve Optimism gibi Katman-2 çözümleriyle entegre çalışır. Kullanıcılar, iris taramasıyla kimlik doğrulaması yaptıklarında WLD token'ı alabilirler. Bu token, dijital kimlik doğrulama, yönetişim ve potansiyel evrensel temel gelir (UBI) dağıtımı gibi amaçlarla kullanılır.Worldcoin kimler için tasarlandı?: Worldcoin, küresel çapta herkesin dijital kimlik sahibi olmasını ve finansal sistemlere erişimini hedefler. Özellikle bankacılık hizmetlerine erişimi olmayan bireyler ve gelişmekte olan ülkelerdeki topluluklar için tasarlanmıştır. Ayrıca, yapay zekâ çağında insanları botlardan ayırt etmek amacıyla dijital kimlik doğrulama sistemi sunar.Orb cihazı güvenli mi?: Orb, kullanıcıların irislerini tarayarak benzersiz bir dijital kimlik (World ID) oluşturur. Şirket, biyometrik verilerin tarama sonrası silindiğini ve yalnızca şifrelenmiş kimlik verisinin saklandığını belirtmektedir. Ancak, bazı ülkelerde veri güvenliği ve gizlilik endişeleri nedeniyle soruşturmalar ve kısıtlamalar yaşanmıştır.Kayıt sırasında hangi veriler toplanıyor?: Kayıt sırasında kullanıcıların iris taraması yapılır ve bu biyometrik veriden benzersiz bir dijital kimlik (World ID) oluşturulur. Şirket, ham biyometrik verilerin tarama sonrası silindiğini ve yalnızca şifrelenmiş kimlik verisinin saklandığını belirtmektedir. Ancak, bazı ülkelerde veri güvenliği ve gizlilik endişeleri nedeniyle soruşturmalar ve kısıtlamalar yaşanmıştır.Worldcoin ücretsiz mi?: Evet, Worldcoin'e katılım ücretsizdir. Kullanıcılar, Orb cihazı aracılığıyla iris taraması yaptırarak ücretsiz WLD token'ları alabilirler. Ancak, bu teşvikler ülkeden ülkeye değişebilir ve bazı bölgelerde düzenleyici kısıtlamalar nedeniyle sınırlamalar olabilir.WLD hangi ağ üzerinde çalışıyor?: WLD token, Ethereum blockchaini üzerinde ERC-20 standardında oluşturulmuştur. Ayrıca, Optimism gibi Katman-2 çözümleriyle entegre çalışarak daha hızlı ve düşük maliyetli işlemler sağlar. Worldcoin ve dijital kimlik tabanlı projelerin geleceğini kaçırmamak için JR Kripto içerik serimizi takip edin!

·
24 Haz 2025
Worldcoin (WLD) Nedir?

Celestia (TIA) Krizi: Tartışmalar, Satış İddiaları ve Son Durum

Blockchain teknolojisinde veri erişilebilirliği (data availability) alanına odaklanan Celestia, son günlerde hem fiyat hareketiyle hem de içeriden gelen iddialarla gündemde. Projenin yerel token’ı TIA, içeriden satış iddiaları, yönetim skandalları ve topluluk içi eleştirilerin gölgesinde yine de yüzde 10'un üzerinde değer kazanarak dikkat çekti. Ancak bu yükseliş, uzun vadeli güvenin yeniden elde edildiği anlamına gelmeyebilir.İçeriden satışlar ve tartışmalı kilit açma takvimiCelestia’nın kurucu ortağı Mustafa Al-Bassam hakkında sosyal medyada dolaşan iddialar, toplulukta ciddi bir güven erozyonuna neden oldu. Bir X (eski Twitter) kullanıcısı, Al-Bassam’ın 25 milyon dolarlık TIA token’ını OTC (tezgah üstü) işlemlerle sattığını ve ardından Dubai’ye yerleştiğini öne sürdü. Aynı gönderide, projedeki diğer bazı üst düzey yöneticilerin de benzer şekilde erkenden token kilitlerini açıp satış yaptıkları iddia ediliyor. Özellikle Ekim 2024’te yaşandığı öne sürülen bu erken kilit açılımı, birçok yatırımcının TIA fiyatında yüzde 90’ı aşan düşüş yaşadığı bir döneme denk geliyor.Sadece finansal yönetim değil, etik konular da gündemde. Eski Geliştirici İlişkileri Müdürü "Yaz" isimli kişinin cinsel taciz suçlamaları nedeniyle görevden alındığı öne sürüldü. Celestia’nın, bazı İngilizce içerik üreten influencer’lara yüklü miktarlarda ödeme yaparak projeyi pazarladığına dair iddialar da var. Bu durum, topluluk tarafından “algı operasyonu” şeklinde yorumlandı.Al-Bassam: “FUD’a rağmen buradayız”Mustafa Al-Bassam, iddialara doğrudan yanıt vermekten kaçınsa da, projenin mali durumunun güçlü olduğunu vurgulayarak bir açıklama yaptı. “FUD (korku, belirsizlik ve şüphe) her geçen gün daha da saçma bir hale geliyor. Ancak Celestia’daki kurucular, mühendisler ve ilk çalışanlar hâlâ burada ve ilk günkü kadar çalışkan” dedi. Al-Bassam, Celestia’nın 100 milyon doların üzerinde bir rezervi olduğunu ve bu fonun projeyi en az altı yıl boyunca ayakta tutabileceğini ifade etti.Mayıs ayında yaptığı benzer bir açıklamada ise şu ifadeleri kullanmıştı: “Kurucuların çoğu artık daha az tweet atıyor çünkü fiyatlar düştü ve öfkeli token sahiplerinin saldırılarından korkuyorlar. Ama unutmayın, bu bir kumarhane ve ağlamak yok.”Fiyatta son durum ne?Tüm bu olumsuzluklara rağmen, TIA fiyatı yüzde 10’un üzerinde artarak 1.58 dolar seviyesine yükseldi. Bazı yatırımcılar bu yükselişi olumlu karşılasa da, analistler bu durumu “dead cat bounce” yani kısa süreli bir toparlanma olarak yorumluyor. TIA’nın geçen yıl Haziran’da gördüğü 20.91 dolarlık zirveye kıyasla hâlâ yüzde 92 aşağıda olması, projeye olan güvenin tam olarak geri dönmediğini gösteriyor. Foresight News gibi bazı analiz platformları da yatırımcıların uzun vadeli güveni ancak daha fazla şeffaflıkla sağlayabileceklerini belirtiyor. Yakın gelecekte planlanan token kilit açılımları da göz önünde bulundurulduğunda, fiyat istikrarı için sadece finansal rezervlerin yeterli olmayacağı öngörülüyor.Tüm bu tartışmalar arasında Celestia topluluğu, ağda kullanılmak üzere yeni bir yönetim modeli üzerinde duruyor: Proof-of-Governance (PoG). Bu sistemde doğrulayıcılar, klasik stake oranına değil yönetişim gücüne göre seçiliyor. Proje ekibi, bu modeli likit stake edilen token’lar için daha adil ve sürdürülebilir bir alternatif olarak sunuyor.

·
24 Haz 2025
Celestia (TIA) Krizi: Tartışmalar, Satış İddiaları ve Son Durum

Tether (USDT) Nedir?

Kripto para dünyasına adım attığınızda veya Bitcoin ve altcoinlerle ilgilenmeye başladığınızda karşınıza en sık çıkacak isimlerden biri muhtemelen USDT (Tether) olacaktır. Peki, tam olarak USDT nedir ve neden bu kadar önemli? Eğer siz de bu soruların yanıtlarını merak ediyor, USDT’nin ne işe yaradığını ve hangi alanlarda kullanıldığını daha yakından öğrenmek istiyorsanız, doğru yerdesiniz. Gelin, Tether nedir, USDT sabit mi gibi soruları merkeze alıp USDT’yi birlikte adım adım keşfedelim.Tether’in Tanımı ve Ortaya ÇıkışıTether (USDT), kripto para piyasasının kendine özgü ve en yaygın kullanılan türlerinden biri olan sabit kripto paralar (stabil koin-stablecoin) arasında yer alıyor. Ayrıca stablecoin nedir sorusunun en popüler cevabı. Stablecoin'ler, genellikle değerlerini ABD doları gibi geleneksel (fiat) para birimlerine veya diğer istikrarlı varlıklara sabitleyen kripto para birimleridir. USDT'nin temel özelliği ve amacı, değeri 1 ABD Doları’na sabitlenmiş bir coin olmasına dayanıyor. Bu sabitlik (peg), kripto para piyasasının aşırı fiyat volatilitesinden kaçınarak kripto varlıklar arasında işlem yapmayı veya değer depolamayı mümkün kılar. USDT, internetin dijital parası olmayı hedefledi ve kullanıcılara blockchain ekosisteminde hızlı ve istikrarlı işlemler yapma olanağı sunmaya devam ediyor.Proje, ilk olarak 2014 yılında Realcoin adıyla piyasaya sürüldü, sonra Tether olarak yeniden markalandı. Ekim 2014'te Brock Pierce, Reeve Collins ve Craig Sellars tarafından Realcoin olarak başlatıldı ve Kasım 2014'te adı Tether olarak değiştirildi. Bu, fiat para birimlerinin dijital kullanımını kolaylaştırmak için blockchain destekli ilk platformlardan biriydi. USDT, Tether Limited şirketi tarafından çıkarıldı. Tether Limited, Hong Kong merkezli iFinex adlı bir şirkete bağlı ve bu şirket aynı zamanda Bitfinex kripto para borsasının da sahibi.Tether tokenları, yalnızca kendi blockchainine sahip olmak yerine, farklı blockchainlerde çalışıyor. Bitcoin blockchaininin Omni Layer protokolü üzerinde çalışmaya başlamış olsa da, zamanla Ethereum (ERC20), Tron (TRC20), Solana, Liquid Network, Avalanche, Celo, Cosmos, Near, Polkadot, Tezos, Ton ve Aptos gibi birçok farklı blockchainde desteklenir hale geldi. Temel prensip, her USDT tokenının dolar karşılığı varlık ile desteklenme iddiasına dayanıyor. Şirket, dolaşımdaki her USDT için rezervlerinde nakit, nakit benzerleri, devlet tahvilleri, altın ve diğer varlıkları tuttuğunu beyan ediyor. Şirket, rezervlerinin %100 oranında (hatta çoğu zaman %100’den fazla bir oranda) desteklendiğini iddia ediyor. Şeffaflık sayfasında rezerv varlıklarının kaydını yayımladığını vurguluyor. Ancak, bu rezerv beyanları ve tam şeffaflık konusu geçmişte ve günümüzde tartışmalara yol açtı. CFTC, 2021'de Tether'e, 2016-2018 döneminde rezervlerinin her zaman %100 nakit ile desteklenmediği yönünde yanıltıcı beyanlarda bulunduğu gerekçesiyle 41 milyon dolar para cezası verdi.Bu mekanizma, USDT nasıl çalışır ve sabit coin nasıl çalışır sorularının çekirdeğini oluşturuyor. Olay tam olarak şu: kullanıcılar fiat para gönderdiğinde yeni USDT basılıyor ve kullanıcılar USDT'lerini fiat paraya dönüştürdüğünde ise karşılığı olan USDT yakılıyor.Tether’in Tarihçesi: Önemli Dönüm NoktalarıKripto para piyasası zaman içinde nasıl büyüyüp geliştiyse, Tether’ın da bu serüvendeki rolü giderek daha görünür hale geldi. İlk ortaya çıktığı günden bugüne, hem yatırımcıların güvenli limanı olmayı başardı hem de zaman zaman çeşitli tartışmaların odağında yer aldı. Ancak tüm iniş çıkışlara rağmen, Tether’ın kripto ekosistemi içerisindeki etkisi ve önemi yadsınamaz. Bu başlık altında, Tether’ın tarihsel gelişimine birlikte göz atacağız. Kuruluşundan bugüne hangi adımlar atıldı, hangi olaylar dönüm noktası oldu, hep birlikte keşfedelim:Temmuz 2014: Tether, RealCoin olarak piyasaya sürüldü.Kasım 2014: RealCoin, Tether (USDT) olarak yeniden markalaştırıldı. Başlangıçta Bitcoin blockchain'inde (Omni protokolü aracılığıyla) yayınlandı.2015: USDT, büyük bir kripto para borsası olan Bitfinex'e entegre edildi. Bu entegrasyon, USDT'nin kullanımını ve artırmaya önemli ölçüde katkıda bulundu. Bu dönemde USDT, vaat edilen rezerv garantileri nedeniyle 1 dolara sabit kaldı, ancak düzenleme eksikliği nedeniyle yaygın olarak benimsenmesi sınırlıydı.2015-2017 – Ethereum ve Bitcoin’de yoğun kullanım: Ethereum'un 2015 yılında piyasaya sürülmesi ve akıllı sözleşme yetenekleri, Tether için yeni fırsatlar yarattı. 2017 yılında Tether, Ethereum ağı üzerinde ERC-20 standardında USDT token'larını piyasaya sürdü. Bu gelişme, USDT'nin daha hızlı ve düşük maliyetli işlemlerle kullanılmasını sağladı. Böylece, 2015-2017 yılları arasında Tether, hem Bitcoin hem de Ethereum ağlarında yoğun bir şekilde kullanılmaya başlandı ve kripto para piyasasında önemli bir likidite aracı haline geldi.2018: USDT'nin piyasa değeri birkaç milyondan 2,8 milyar doların üzerine çıktı. Bu sırada Tether şeffaflık eksikliği ve piyasa manipülasyonu ile suçlandı. 2018’in belirli aylarında, USDT'nin hakim olduğu işlemler Bitcoin ticaret hacminin %80'ini oluşturdu. Ekim 2018'de yaşanan bir belirsizlik, USDT'nin geçici olarak 1 doların altına düşmesine neden oldu ve Tether'ın güvenilirliği hakkında daha fazla soru işaretine yol açtı. USDC, Circle ve Coinbase tarafından daha güvenli ve düzenlenmiş bir alternatif sunmak amacıyla piyasaya sürüldü. Lansmanından bu yana USDT'nin piyasa değeri 2019: USDT'nin ticaret hacmi, çoğu borsa için temel varlık haline gelerek Bitcoin'inkini bile aştı. CFTC tarafından rezervler hakkında yanlış beyanlar nedeniyle para cezaları da dahil olmak üzere tartışmalara ve yasal soruşturmalara rağmen, Tether ana stablecoin olarak konumunu korudu.2020’de Tron ağı üzerinde patlama yaşandı: 2020 yılı, Tether'ın TRON ağı üzerindeki TRC-20 standardında USDT'yi piyasaya sürmesiyle birlikte, stablecoin transferlerinde önemli bir dönüm noktası oldu. Ethereum ağındaki yüksek işlem ücretleri ve ağ tıkanıklıkları, kullanıcıları daha hızlı ve maliyet etkin alternatiflere yönlendirdi. TRON ağı, düşük işlem ücretleri ve saniyeler içinde gerçekleşen transfer süreleriyle bu ihtiyaca cevap verdi. Bu avantajlar sayesinde, TRC-20 USDT'nin benimsenmesi hızla arttı. Öyle ki, 2020'nin ikinci çeyreğinde TRON üzerindeki USDT transfer hacmi 25.2 milyar dolara ulaştı ve bu rakam, sonraki yıllarda katlanarak artmaya devam etti.ERC-20TRC-20Blockchain AğıEthereumTRONSaniye Başına İşlem20.000 - 100.000Yaklaşık 2.000Transfer HızıDaha yavaş (dakikalar içinde)Daha hızlı (saniyeler ila dakikalar)ÜcretlerOrtalama 0.0107 USD/token0.26 USD'den başlarGüvenlikYüksekGörece daha düşükKullanım TavsiyesiOrta düzey işlemlerKüçük miktarlı, sık yapılan işlemlerGeliştirme AlanıToken üretimi, akıllı kontratlar, dAppToken üretimi, akıllı kontratlar, dAppEthereum ve Tron ağları arasında USDT kullanımı/farkları. 2023-2024: 2023’te Silicon Valley Bank'ın finansal zorlukları sırasında, USDC 1 dolara olan sabitini önemli ölçüde bozdu ve 0,90 dolara düştü, ancak hızla eski değerine geri döndü. Aynı yıl Tether 5,2 milyar dolarlık rekor kâr elde etti. Şirket operasyonlarını çeşitlendirdi, Bitcoin madenciliği, yapay zeka ve blockchain eğitimine adanmış bölümler kurdu. Ayrıca AED'ye bağlı yeni bir stablecoin başlatma planları dikkat çekti. Gürcistan ve İsviçre gibi eyaletlerde stratejik işbirlikleri yoluyla hükümet katılımının genişletmesi de gündemde idi. Avrupa'da düzenleyici zorluklarla karşılaşıldı. 2024 yılında Avrupa Birliği'nin Kripto Varlık Piyasaları Yönetmeliği (MiCA) yürürlüğe girdiğinde, Tether (USDT) bu düzenlemelere uyum sağlamamayı tercih etti. MiCA, stablecoin ihraççılarına sıkı rezerv gereklilikleri ve Avrupa'da lisans alma zorunluluğu getirirken, Tether CEO'su Paolo Ardoino, bu kuralların özellikle küçük ve orta ölçekli Avrupa bankaları için sistemik risk oluşturabileceğini savundu.Nisan 2025: CoinGeko'ya göre yaklaşık 143.937.546.292 USDT dolaşımda bulunuyor. USDT, Algorand, Avalanche, Celo, Cosmos, Ethereum, EOS, Liquid Network, Near, Polkadot, Solana, Tezos, Ton ve Tron dahil olmak üzere çeşitli blockchain'lerde dijital tokenlar olarak mevcut. Farklı blockchainlerdeki USDT işlem hacmi. Kaynak: Dune Analytics USDT Neden Değerli?USDT coin ne işe yarar diye merak ediyorsanız, cevabı aslında kripto para ekosistemindeki kritik rollerinde gizli. USDT, değeri 1 ABD dolarına sabitlenmiş bir kripto para olarak, kripto piyasalarının değişken doğasında bir istikrar unsuru sunar. Bu özelliği sayesinde, yatırımcılar volatil piyasa koşullarında bile değerlerini koruyabilirler. Ayrıca, USDT'nin farklı blockchain ağlarında (Ethereum, Tron, Solana gibi) çalışabilmesi, kullanıcıların işlem ücretleri ve hız konusunda esneklik sağlamasına olanak tanıyor. Bu çok yönlülük, USDT'yi sadece bir değer saklama aracı değil, aynı zamanda günlük işlemler ve uluslararası transferler için de tercih edilen bir seçenek haline getiriyor. Genel olarak USDT'nin değeri, aşağıdaki maddelerde sunduğu temel faydalardan geliyor:Kripto piyasasında fiyat istikrarı sağlar: Volatil kripto piyasasında bir sığınak görevi görür. Örneğin, Bitcoin veya diğer kripto paraların değeri düştüğünde, yatırımcılar varlıklarını USDT'ye dönüştürerek sermayelerini ani düşüşlerden koruyabilirler. Bu, yatırımcıların kazançlarını kripto ekosisteminden tamamen çıkmadan "dondurmasına" olanak tanır.Dolar karşılığı varlık ile destekleniyor: Tether, dolaşımdaki her USDT tokenının %100 oranında rezerv varlıklarla desteklendiğini iddia ediyor. Bu rezervler arasında nakit, nakit benzerleri, devlet tahvilleri, altın ve diğer varlıklar bulunabiliyor. Bu iddia, USDT'nin 1:1 sabitliğini korumasının temeli. Kullanıcıların, rezervlerinin yeterli olmadığına yönelik gündeme getirilen iddialara karşılık huzursuz olması nedeniyle Tether, bağımsız denetim firmalarıyla çalışarak belirli aralıklarla rezerv raporu yayınlıyor. Şirketin en son raporu Mart ayının sonunda çıktı. Tether'in en son raporuna göre varlıkları. Kaynak: Tether.to Merkeziyetsiz uygulamalarda (DeFi, NFT, staking) kullanılabilir: USDT, Merkeziyetsiz Finans (DeFi) ekosisteminin temel varlıklarından biridir. Borç verme platformlarında teminat olarak kullanılabilir, likidite havuzlarına sağlanabilir ve bazı protokollerde usdt staking yapılarak getiri elde edilebilir. Bu uygulamalar, stablecoin kullanımını daha da yaygın hale getirdi. 2024'ün sonlarıda yapılan Brevan Howard Digital anketi, yatırımcıların stablecoinleri nerelerde değerlendirdiğini gösteriyor. Yüksek likiditeye sahiptir ve neredeyse tüm borsalarda işlem görüyor: USDT, piyasa değerine ve işlem hacmine göre en büyük stablecoin'dir ve tüm kripto para birimleri arasında en yüksek işlem hacmine sahip olabilir. Bu, USDT'nin alım satımının son derece kolay olduğu ve büyük miktarlarda bile hızlıca dönüştürülebileceği anlamına gelir. Çoğu büyük borsada temel bir işlem çifti olarak listelenir, bu da farklı kripto paralarla kolayca takas edilmesini sağlar.Hızlı ve düşük maliyetli transfer seçenekleri sunuyor: Geleneksel bankacılık sistemine kıyasla, USDT transferleri çok daha hızlı ve genellikle minimum veya sıfır komisyonla gerçekleştirilebilir. TRON ve Solana gibi ağlar, daha düşük işlem ücretleri ve yüksek hızları sayesinde USDT transferleri için popüler hale gelmiştir. USDT'nin farklı blockchainlerde bulunması, kullanıcılara işlem maliyetleri ve hız açısından seçenek sunar. USDT aynı zamanda sınır ötesi ödemeler ve para transferleri (remittances) için uygun maliyetli bir çözüm sunar.USDT'nin bu faydaları, onu hem bireysel yatırımcılar hem de işletmeler için cazip bir seçenek haline getiriyor. Kripto ekosistemine giriş yapmak veya çıkış yapmak için bir köprü görevi görüyor ve özellikle yerel para birimlerinin istikrarsız olduğu ülkelerde enflasyondan korunma aracı olarak da kullanılabilmekte.USDT’nin Kurucusu Kim?USDT kim kurdu sorusunun cevabı, projenin arkasındaki şirket ve kurucu isimleri içeriyor. USDT, Tether Limited şirketi tarafından çıkarıldı. Tether Limited, Hong Kong merkezli iFinex Inc.’e bağlı. Aynı zamanda Bitfinex borsasının da sahibi olarak bilinmekte. Projenin başlangıcında, Craig Sellars, Reeve Collins ve Brock Pierce projeye erken dönemde katkı sundu. 2014 yılında Realcoin adıyla bu isimler tarafından başlatıldı.Günümüzde ise Tether, finansal hizmetler, teknoloji ve uyumluluk alanlarında geniş deneyime sahip üst düzey bir yönetim ekibi tarafından yönetilmekte. Paolo Ardoino, şirketin CEO’su olarak karşımıza çıkıyor. Giancarlo Devasini Yönetim Kurulu Başkanı, Simon McWilliams Finans Direktörü (CFO) ve Claudia Lagorio Operasyon Direktörü'dür (COO).Tether şirketi, rezerv beyanları ve denetim süreçleriyle gündeme geldi. Şirket, her USDT'nin rezervlerle %100 desteklendiğini iddia etse ve düzenli olarak rezerv raporları yayınlasa da, bu raporlar genellikle bağımsız finansal denetim standartlarını tam olarak karşılamadığı gerekçesiyle eleştiriliyor. CFTC'nin 2021'deki bulguları, 2016-2018 döneminde rezervlerin her zaman tamamen nakit ile desteklenmediğini gösterdi. Bu durum, USDT güvenli mi sorusu bağlamında bazı şeffaflık ve güven endişeleri yaratıyor. Yine de şirket, tam bir bağımsız denetim yaptırmak için adımlar attığını belirtiyor. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)Sonuç olarak kripto para dünyasında Tether (USDT) hakkında pek çok soru gündeme geliyor. Bu bölümde, USDT’nin nasıl çalıştığından hangi ağlarda işlem gördüğüne, güvenliğinden transfer detaylarına kadar en sık sorulan konulara kısa ve net cevaplarla ışık tutuyoruz. USDT hakkında aklınıza takılanları burada bulabilir, bilinçli işlem yapma sürecinizi destekleyebilirsiniz:USDT nedir ve nasıl çalışır? USDT, yani Tether, kripto para dünyasında “stablecoin” (istikrarlı para) kategorisinde yer alan dijital bir varlıktır. Değeri 1 ABD dolarına sabitlenmiş olan USDT, volatil kripto paraların aksine, fiyat istikrarı sunmayı amaçlar. Tether şirketi, her bir USDT'nin arkasında rezerv olarak 1 dolar ya da eşdeğer bir varlık bulunduğunu iddia eder. Bunu da her üç ayda bir raporlar. Bu sayede kullanıcılar, USDT’nin her zaman yaklaşık 1 dolar değerinde olacağını varsayarak işlem yaparlar. USDT’nin fiyatı neden hep 1 dolar? Teorik olarak USDT'nin değeri 1 ABD dolarına sabitlenmiştir. USDT'nin fiyatı, her bir token’ın 1 ABD doları karşılığında desteklenmesi sayesinde sabit kalır. Tether şirketi, piyasadaki her USDT için rezervlerinde 1 dolarlık varlık tuttuğunu söyler. Bu sistem, arz-talep dengesini koruyarak USDT’nin değerinin 1 dolara yakın kalmasını sağlar.Tether gerçekten rezerv tutuyor mu? Tether, teoride piyasadaki her USDT için eşdeğer değerde rezerv tuttuğunu iddia eder. Ancak bu konu yıllardır tartışmalıdır. Geçmişte Tether, rezervlerinin tamamen nakit olmadığını, bazı bölümlerinin kısa vadeli borçlar, tahviller ve diğer varlıklar olduğunu kabul etti. 2021’den itibaren daha şeffaf olmak adına rezerv raporları yayınlamaya başladı, ancak bu raporlar bağımsız denetim değil, “attestation” (doğrulama) niteliğindedir. Sonuç olarak, Tether rezerv tutuyor olsa da rezervlerin tam içeriği ve güvenilirliği hâlâ bazı yatırımcılar ve düzenleyici kurumlar tarafından sorgulanıyor.USDT hangi ağlarda çalışıyor? USDT, Ethereum (ERC20), Tron (TRC20), Solana, Binance Smart Chain, Algorand, EOS, Liquid Network, Omni ve Bitcoin Cash gibi birçok blockchain ağında işlem görmektedir. USDT transfer ağı seçimi yaparken, gönderim ve alım yapılacak ağların uyumlu olduğundan emin olunmalıdır. Yanlış ağ seçimi, fon kaybına yol açabilir.USDT ile nasıl transfer yapılır? USDT transferi için öncelikle doğru transfer ağı seçilmelidir (örneğin, ERC20, TRC20). Ardından, alıcının cüzdan adresi girilir ve transfer işlemi başlatılır. Transfer işlemi sırasında, seçilen ağa göre işlem ücretleri ve hızları değişiklik gösterebilir. USDT transfer ağı seçimi, işlemlerin doğru ve güvenli gerçekleşmesi için önemlidir.USDT güvenli mi? USDT, kripto para piyasasında en yaygın kullanılan stablecoin'lerden biridir ve geniş bir kullanıcı tabanına sahiptir. Ancak, rezerv şeffaflığı ve düzenleyici denetimler konusunda zaman zaman eleştiriler almıştır. Kullanıcıların, USDT'yi güvenli bir şekilde saklamak için uyumlu dijital cüzdanlar (örneğin, Trust Wallet, MetaMask, Ledger) kullanmaları önerilir. Bu cüzdanlar, kullanıcıların özel anahtarlarını kontrol etmelerine ve varlıklarını güvende tutmalarına yardımcı olur.USDT ve stablecoin’lerin kripto piyasasındaki rolünü daha iyi anlamak için JR Kripto Rehber serimizi takip edin!

·
24 Haz 2025
Tether (USDT) Nedir?

Tron (TRX) Nedir?

Kripto para ve blockchain dünyası, teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte sürekli yeni keşifler sunuyor. Bu kıpır kıpır ekosistemin önemli oyuncularından biri de TRON (TRX). Belki adını duydunuz, belki de "Acaba TRX nedir?", "Tron coin nedir?", "TRX coin ne işe yarar?" gibi sorular aklınızı kurcalıyor. Endişelenmeyin, bu rehber tam da bu sorulara cevap vermek ve TRON ekosistemini daha yakından tanımanıza yardımcı olmak için hazırlandı.TRON’un Tanımı ve Ortaya ÇıkışıTRON, 2017 yılında Çinli girişimci Justin Sun tarafından kurulan merkeziyetsiz bir blockchain platformudur. Projenin ilk ve temel amacı, dünya genelinde merkeziyetsiz ticaret ve toplulukları güçlendirmek. TRON'un ilk ve en çok bilinen vizyonu, dijital içerik ve eğlence sektöründe bir devrim gerçekleştirmek. Buradaki fikir şu: İçerik üreticileri (sanatçılar, yazarlar, oyun geliştiriciler vb.) ile tüketiciler arasına giren aracıları (YouTube, Spotify, uygulama mağazaları gibi) ortadan kaldırmak. Bu sayede, yaratıcılar içeriklerini doğrudan hedef kitleleriyle paylaşabilir, tam mülkiyet haklarına sahip olabilir ve emeklerinin karşılığını adil bir şekilde, aracılara komisyon ödemeden alabilirler. TRON, bu vizyonu gerçekleştirmek için küresel, ücretsiz bir dijital içerik eğlence platformu olmayı hedefler.Platformun kendine özgü yerel kripto para birimi TRX olarak adlandırılır. TRX nedir sorusunun en net ve temel cevabı, TRON ağının omurgasını oluşturan bu tokendır. TRX coin ne işe yarar konusunda ise, ağ içindeki pek çok işlem ve aktivite için merkezi bir rol üstlenir: ağdaki hizmetler ve mallar için ödeme yapmak, akıllı sözleşme yürütme ücretlerini karşılamak (özellikle yeterli Bandwidth veya Energy olmadığında), TRX stake ederek Bandwidth veya Energy gibi ağ kaynakları elde etmek, ağ yönetişimi için Super Representative adaylarına veya SR'lara oy kullanmak ve bir değer transfer veya saklama aracı olarak kullanılmak.TRON, yolculuğuna 2017 yılında Ethereum blockchaini üzerinde, ERC-20 token standardını kullanarak başladı. Ancak projenin ölçeklenme hedefleri ve kendi teknik gereksinimleri doğrultusunda, önemli bir stratejik karar alarak 2018 yılında kendi özel ana ağına (mainnet) geçiş yaptı. Tron mainnet tarihi olan 31 Mayıs 2018, TRON'un Ethereum'a olan bağımlılığını sona erdirdi ve onu kendi teknolojisi, konsensüs mekanizması ve ekosistemi ile tamamen bağımsız bir Layer-1 blockchain platformu haline getirdi. Aşağıdaki metrik karşılaştırmalarında da görüleceği üzere TRON, birçok açıdan Ethereum'u geçmiş durumda. Kaynak: Chainspect TRON'un daha geniş vizyonu, Web 3.0'ın, yani merkeziyetsiz internetin temel altyapılarından biri olmak. Bu, verinin ve dijital kimliklerin kullanıcıların kontrolünde olduğu, sansüre dayanıklı ve şeffaf bir internet demek. TRON DAO olarak yeniden yapılanması (Aralık 2021), bu merkeziyetsizlik hedefine yönelik kritik bir adım oldu. TRON’un Tarihçesi: Önemli Dönüm NoktalarıTRON'un hareketli tarihi, projeyi sürekli göz önünde tuttu. TRON'da sürekli yenilikler yapılmasının yanı sıra kurucusu Justin Sun'ın sürekli manşetlere çıkmasıyla da kripto para alanında oldukça bilinen bir coin ve ekosistem haline geldi. TRON'un hikayesi, 2017'de başladı ve neredeyse her yıl kripto alanına uyum sağlayacak şekilde (EVM oluşumu, stablecoin çıkarılması gibi gelişmelerle) evrim geçirdi. Gelin, TRON'un tarihçesine hep birlikte bakalım:2017: ICO süreci ve ERC-20 token lansmanı. Her şey, Justin Sun'ın 2017'de TRON Vakfı'nı (Tron Foundation) kurmasıyla başladı. Aynı yıl projenin ilk fonlaması için bir İlk Para Arzı (ICO) düzenlendi. Bu ICO, yaklaşık 70 milyon USD toplamayı başardı. TRX ne zaman çıktı sorusunun cevabı bu ICO süreci ile veriliyor. TRX tokenleri bu aşamada Ethereum ağı üzerinde ERC-20 standardında ihraç edildi. İlginç bir detay, bu ICO'nun Çin'in token satışlarını yasa dışı ilan etmesinden hemen önce tamamlanmış olmasıydı.2018'de TRON mainnet yayına alındı: TRON'un bağımsız bir blockchain olma yolundaki en kritik adım, 31 Mayıs 2018'de kendi ana ağının (mainnet) başarılı bir şekilde faaliyete geçmesiydi. Bu tarih, Tron mainnet tarihi olarak projenin takviminde önemli bir yer tutar. Bu geçiş, TRON'un teknolojik mimarisi ve konsensüs mekanizması üzerinde tam kontrol sağlamasına olanak tanıdı.BitTorrent’in satın alınması ile Web3 medya vizyonu güçlendi: TRON'un dijital içerik ve merkeziyetsiz medya alanındaki iddialarını pekiştiren büyük bir hamle, 2018 yılında popüler P2P dosya paylaşım devi BitTorrent'in satın alınmasıydı. Bu satın alma, Justin Sun tarafından yaklaşık 140 milyon dolar karşılığında gerçekleştirildi. BitTorrent tron ilişkisi, TRON'un BitTorrent'in geniş kullanıcı kitlesini ve eşler arası teknoloji altyapısını kullanarak merkeziyetsiz içerik dağıtımını hızlandırma ve Web3 medya vizyonunu güçlendirme stratejisine dayanıyordu. BitTorrent daha sonra Rainberry olarak yeniden adlandırılmıştır. BitTorrent token (BTT) de bu ekosistemin bir parçası haline geldi.TRON Virtual Machine (TVM) ile dApp geliştiricilere destek sağlandı: TRON'un geliştiricilere yönelik sunduğu önemli araçlardan biri 2019'da start verilen TRON Sanal Makinesi (TVM) oldu. TVM, akıllı sözleşmelerin ve merkeziyetsiz uygulamaların (dApp'ler) TRON ağında çalıştırılması için tasarlandı. Ayrıca Turing-complete (hesaplama açısından evrensel) bir yürütme ortamı. TVM'nin öne çıkan bir özelliği, Ethereum Sanal Makinesi (EVM) ile uyumlu olması. Bu uyumluluk, Ethereum ekosistemindeki geliştiricilerin Solidity gibi bildikleri programlama dillerini kullanarak yazdıkları mevcut akıllı sözleşmeleri ve dApp'leri TRON ağına kolayca taşımasına olanak tanıyor. TVM, işlemler için Ethereum'daki gas ücreti yerine Bant Genişliği (Bandwidth) ve Enerji (Energy) sistemini kullanır. Bu model, akıllı sözleşme etkileşimlerini ve işlem maliyetlerini önemli ölçüde düşürür, hatta ücretsiz hale getirebilir. Düşük giriş bariyeri ve maliyetler, geliştiricilerin Tron dapp platformu üzerinde yenilikçi ve karmaşık uygulamalar oluşturmasını teşvik eder.USDD stablecoin’in piyasaya sürülmesi ve DeFi alanındaki genişleme: TRON'un merkeziyetsiz finans (DeFi) alanındaki stratejisinin merkezine oturan adımlardan biri, Mayıs 2022'de USDD'nin (Decentralized USD) piyasaya sürülmesi oldu. USDD, TRON DAO Reserve tarafından çeşitli üst düzey blockchain kurumlarıyla ortaklaşa başlatılan ve fazladan teminatlı olmasıyla dikkat çeken merkeziyetsiz bir stablecoin'dir. ABD dolarına 1:1 oranında sabitli kalmayı hedefler. USDD, BTC, TRX, USDT gibi birden fazla kripto para biriminden oluşan bir sepetle destekleniyor. Minimum teminat oranı %120 olarak belirlenmiş olsa da, pratik olarak bu oran genellikle çok daha yüksek (örneğin, bir raporda %204,5 olarak belirtilmişti). USDD'nin istikrarı, TRON DAO Reserve tarafından belirlenen para politikaları (faiz oranları, açık piyasa işlemleri) ve Peg Stability Module (PSM) gibi mekanizmalarla korunur. PSM, kullanıcıların USDD ile USDT, USDC gibi diğer kabul edilen stablecoin'ler arasında 1:1 oranında slippage (fiyat kayması) olmadan hızlı takas yapmasını sağlar. USDD, başlangıçta TRON, Ethereum ve BNB Chain olmak üzere üç blockchainde aynı anda başlatıldı. Daha sonra Avalanche, Fantom, Polygon, Arbitrum, Aptos, Aurora ve Optimism dahil yedi ek zincire destek verecek şekilde genişledi. USDD'nin başarısı ve benimsenmesi, TRON'u DeFi projeleri (JustSwap, JustLend gibi DEX ve lending platformları) ve stablecoin işlemleri için önemli bir merkez haline getirdi. Ocak 2025 itibariyle Bittorrent de USDD'yi destekliyor. Bahsettiğimiz tüm bu kilometre taşları, TRON'un sadece bir içerik paylaşım platformu olmaktan çıkmasını sağladı. Böylece, TRON ekosistemi genişledi, teknolojik altyapısını güçlendi ve DeFi gibi yeni alanlara yayılan çok yönlü bir blockchain haline geldi. Peki, TRON'un değerini tam olarak ne sağlıyor?TRON Neden Değerli?TRON platformunun blockchain dünyasındaki değeri, sunduğu teknik avantajlar, kullanım alanları ve güçlü ekosistem bileşenlerinden kaynaklanıyor. TRX coin ne işe yarar sorusunun detaylı cevapları, TRON'un neden kullanıcılar, geliştiriciler ve yatırımcılar için cazip olabileceğini açıklıyor. TRX tokeni, ağdaki temel işlevlerin yanı sıra, pasif gelir elde etme, ağ yönetişimine katılma ve kaynaklara erişim gibi fırsatlar sunuyor. İşte TRON'u değerli kılan temel faktörler:Hızlı ve düşük ücretli transfer altyapısıTRON'un en çok bilinen ve takdir edilen özelliklerinden biri, işlem hızının yüksekliği ve işlem ücretlerinin olağanüstü düşüklüğü. Birçok blockchainde işlem maliyetleri ağ yoğunluğuna bağlı olarak artarken, TRON'un Bandwidth ve Energy sistemi sayesinde standart işlemler genellikle ücretsiz gerçekleşiyor. Her kullanıcı günlük belirli bir miktarda (örneğin 600 Bandwidth veya 5000 Energy) ücretsiz kaynak hakkına sahip. Bu limitler aşıldığında veya daha fazla kaynağa ihtiyaç duyulduğunda, TRX stake ederek veya çok küçük miktarda TRX ödeyerek gerekli kaynaklar temin edilmekte. Bu model ile TRX transfer ücretleri diğer birçok popüler blockchaine kıyasla göz ardı edilebilir seviyelere iniyor (bazı durumlarda 0,000005 dolar kadar düşük). Bu özellik, özellikle stablecoin transferleri ve sık dApp etkileşimleri için TRON'u son derece çekici hale getiriyordApp ve NFT uygulamaları için yüksek TPS (saniye başına 2.000’in üzerinde işlem)Ölçeklenebilirlik, günümüz blockchainlerinin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri. TRON, Delegated Proof of Stake (DPoS) konsensüs mekanizması ve optimize edilmiş mimarisi sayesinde saniyede 2.000'den fazla işlemi (TPS) gerçekleştirebilme kapasitesi sunuyor. Bu yüksek işlem hacmi, TRON'u oyun, sosyal medya, finansal hizmetler (DeFi) ve non fungible tokenler (NFT) gibi yüksek hacimli etkileşim gerektiren merkeziyetsiz uygulamalar için uygun bir platform yapıyor. TVM'nin etkinliği, akıllı sözleşmelerin hızlı ve güvenilir bir şekilde yürütülmesini sağlayarak dApp'lerin ölçeklenebilir büyümesini destekliyor. TRON, TRC-721 ve TRC-1155 gibi NFT standartlarını da destekliyor. TRON ve Ethereum ağlarının 90 günlük TPS'ini karşılaştıran grafik. Kaynak: Chainspect TRON ağı üzerinden USDT transferleri yaygın olarak kullanılıyorTRON'un hız ve düşük maliyet avantajları, onu stablecoin transferleri için küresel bir merkez haline getirdi. Piyasadaki en büyük stablecoin olan USDT (Tether), TRC-20 standardını kullanarak TRON ağında da (USDT-TRON) ihraç edilmekte ve yaygın olarak kullanılmakta. USDT Tron ağı üzerinden yapılan transferler, sunduğu maliyet etkinliği ve hız nedeniyle hem bireysel kullanıcılar hem de borsalar arasında popüler bir tercih haline geldi. TRON, stablecoin'lerin toplam piyasa değerinin yaklaşık %35'ini barındırarak bu alanda Ethereum'dan sonra ikinci sırada geliyor.Stake ve yönetişim özellikleri (Super Representative sistemi)TRON, ağ güvenliğini, konsensüsü ve yönetişimini Delegated Proof of Stake (DPoS) mekanizması üzerine kurdu. Bu sistemde 27 Super Representative (SR), blokları üretmek ve işlemleri onaylamakla görevli. SR adayı olmak isteyen herhangi bir hesap, 9.999 TRX yakarak başvurusunu gerçekleştiriyor. Kullanıcılar, TRX tokenlerini stake ederek (dondurarak) TRON Power (TP) adı verilen oy hakları kazanıyorlar. Stake edilen her 1 TRX, 1 TP'ye eşit oluyor. Bu TP ile kullanıcılar SR adaylarına veya mevcut SR'lara oy verbiliyorlar. En çok oyu alan 27 aday, her 6 saatte bir SR olarak seçiliyor. SR'lar, ürettikleri her blok için (her 3 saniyede bir blok üretilir) ve oylama havuzundan ödüller kazanıyorlar. Örneğin, blok üreten SR blok başına 16 TRX, SR'lar ve SR Ortakları (28-127. sıradaki adaylar) ise toplam oylarına oranla blok başına paylaşılan 160 TRX oylama ödülü alırlar. TRX staking nedir diye sorulduğunda, bu sistem aracılığıyla TRX dondurarak ağın güvenliğine ve işleyişine katkıda bulunmak, oy hakkı kazanmak ve ödüllerden pay almak kastedilir. Trx super representative sistemi ise bu DPoS modelinin temel aktörlerini, yani ağ doğrulayıcılarını ve adaylarını ifade eder. SR'lar aynı zamanda TRON komitesini oluşturur ve ağın dinamik parametrelerini (örneğin, ücretler, ödül oranları, TVM güncellemeleri) değiştirmek için sunulan tekliflere oy verme yetkisine sahiptir. Bir teklifin geçmesi için 27 SR'dan en az 19'unun oyu gerekir. Bu yönetişim modeli, TRON'un merkeziyetsiz ve topluluk odaklı bir yapıda yönetilmesini sağlar. TRX stake etmek ayrıca dApp'lerle etkileşim veya akıllı sözleşme yürütme için gereken Energy kaynağını elde etmenin bir yolu.Geniş kullanıcı tabanı ve yüksek işlem hacmiTRON, küresel çapta benimsenme oranı yüksek bir platform. Ağdaki hesap sayısı 180 milyonu aşmış halde. Düşük ücretler, yüksek hız ve stablecoin desteği gibi özellikler, bu geniş kullanıcı tabanının ağ üzerinde aktif kalmasını ve sürekli yeni kullanıcıların katılmasını teşvik etti. Bu yüksek ağ aktivitesi, TRX token fiyatı ve toplam piyasa değeri üzerinde doğrudan etkili. TRX, genellikle piyasa değerine göre en büyük kripto paralar arasında, ilk 20 içinde yer alıyor. TRX arzı ve dolaşımı da piyasa değerinin ve likiditenin belirlenmesinde önemli bir faktör. TRX'in lansmanından bu yana fiyatı ICO sırasında toplam arzın %65.7'si (özel ve halka açık satışlar) dağıtıldı, %34.3'ü ise Vakıf ve ekibe ayrıldı. SR ödülleri, yıllık yaklaşık 504.576.000 TRX'lik bir enflasyona neden olmakta. TRON’un Kurucusu Kim?TRON projesinin arkasındaki en bilinen ve etkili isim, Çinli girişimci Justin Sun'dır. Dolayısıyla, TRX coin kurucusu kim diye soranlar için cevap net: Justin Sun. Sun'ın tam adı Sun Yuchen'dir. Kripto para sektöründe hem projesinin başarısıyla hem de kendine özgü pazarlama stili ve zaman zaman karıştığı tartışmalarla tanınır. Justin Sun'ın profiline ve kariyerine daha yakından bakalım:Kripto dünyasına girmeden önce de teknoloji ve finans alanlarında deneyim sahibiydi. 2013 yılında önde gelen kripto şirketi Ripple Labs'in Çin Baş Temsilcisi olarak görev yaptı. Girişimcilik yeteneği erkenden fark edildi ve 2017 ile 2018 yıllarında Forbes'un Asya'daki "30 Yaş Altı 30" listesine iki kez dahil edildi. Akademik geçmişinde, Amerika Birleşik Devletleri'nde Pennsylvania Üniversitesi'nde siyasi ekonomi alanında yüksek lisans eğitimi yer almakta. Ayrıca Jack Ma'nın Hupan Üniversitesi'nden mezun olduğu bilinmekte.TRON Vakfı'nı 2017'de kurduktan sonra, TRON ekosistemini ve stratejik konumunu güçlendirmek için agresif adımlar attı. Bu adımların başında 2018'de BitTorrent'i 140 milyon dolara satın alması geliyor. Ayrıca, 2019'da diğer ortaklarla birlikte Poloniex kripto para borsasına yaptığı yatırım da ekosistemini genişletme çabasının bir parçası idi.Justin Sun, projelerini duyurma ve dikkat çekme konusunda son derece yetenekli bir PR ustası olarak görülüyor. Alışılmadık ve bazen provokatif olarak algılanan pazarlama stratejileriyle TRON'u ve kendi ismini sürekli gündemde tuttu. Örneğin, 2019'da Warren Buffett ile akşam yemeği için rekor bir meblağ ödemesi (4.5 milyon dolar) ve ardından yemeği iptal etmesi, ya da bir sanat eserini satın alıp eserin parçası olan muzu yemesi gibi olaylarla dikkat çekti. Aralık 2021'de Grenada tarafından Dünya Ticaret Örgütü Daimi Temsilcisi olarak atanması da uluslararası profilini olumlu etkiledi. Tron'un kurucusu Justin Sun, Hong Kong'da düzenlenen bir basın toplantısı sırasında Comedian adlı sanat eserinin bir parçasını oluşturan muzu yiyor. Kaynak: Bloomberg Ancak, Justin Sun'ın kariyeri bazı ciddi tartışmalar ve hukuki sorunlarla da gölgelendi. Projenin teknik dokümanı olan whitepaper'ın, özellikle IPFS ve Filecoin gibi başka projelerin dokümanlarından geniş kısımlar içerdiği ve intihal yapıldığı iddiaları, projenin başlangıçtaki güvenilirliğini sarstı. ICO sonrası yaşanan ve TRX tokenlerinin değerinde sert düşüşe yol açan büyük satışlar, piyasa manipülasyonu yapıldığı şüphelerini doğurdu. TRON ekibi ile bağımsız geliştiriciler arasında ağın şeffaflığı ve merkeziyetçilik derecesi konusunda yaşanan sürtüşmeler de projenin merkeziyetsizlik iddiasını sorgulattı.En önemli yasal zorluk ise, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) tarafından Justin Sun ve kontrolündeki şirketlere karşı 2023 yılında açılan dava oldu. SEC, Sun'ı ve şirketlerini, TRX ve BitTorrent (BTT) tokenlerini kayıtsız menkul kıymet olarak satmak ve TRX'in fiyatını manipüle etmek için "wash trading" (yapay işlem hacmi yaratma) yapmakla suçluyor. Bu dava, Justin Sun'ın ve TRON'un itibarı üzerinde büyük bir baskı oluşturmakta.Tüm bu tartışmalar ve zorluklara rağmen Justin Sun'ın kripto endüstrisindeki etkisi ve TRON'un piyasadaki önemli konumu devam ediyor. TRON, piyasa değerine göre en büyük blockchainlerden biri olmayı sürdürmekte ve Sun, Web3 ve DeFi alanındaki gelişmelerde aktif rol oynamakta. TRON, teknik özellikleriyle (yüksek hız, düşük ücret, yüksek TPS, DPoS) öne çıkmakta ve Tron dapp platformu olarak geliştiriciler için cazip olmaya devam ediyor. Justin Sun'ın geleceğe yönelik planları arasında, ekosistemi genişletmek, stablecoin işlemleri için sıfır ücret gibi yenilikler getirmek ve TRON'u Ethereum Virtual Machine (EVM) ile uyumlu diğer zincirlere taşımak yer alıyor.Sıkça Sorulan Sorular (SSS)Aşağıda, köklü altcoin TRX’in arkasındaki TRON hakkında sıkça sorulan sorulara verilen yanıtları görebilirsiniz:TRX nedir, hangi amaçla kullanılır? TRX, TRON ağının yerel kripto parasının ismidir. TRX token, ağdaki işlemlerin ücreti olarak kullanılır; ayrıca dApp’lerde değer transferi yapmak, staking ile yönetişim oylamalarına katılmak ve ağ kaynakları (bant genişliği vs.) için harcanır​. Yani TRX, TRON ekosisteminde “yakıt” görevi görür.TRON ağı nasıl çalışır? TRON, bir Delegated Proof of Stake (DPoS) blockchainidir. Toplam 27 “Süper Temsilci” düğümü blokları oluşturur ve işlemleri onaylar​. Her blok yaklaşık 3 saniyede üretilir. Kullanıcılar TRX’lerini kilitleyerek “Tron Power” kazanır; bu sayede hangi temsilcilerin blok üreteceğini seçme hakkı elde eder. Bu mekanizma, ağın hızlı ve düşük maliyetli olmasını sağlar.TRX hangi borsalarda var? TRX, dünyanın önde gelen kripto para borsalarının çoğunda listelenmiştir. Örneğin Binance, OKX, Huobi, KuCoin, Kraken ve Bittrex gibi büyük platformlarda TRX alım-satımı yapılmaktadır. Ayrıca Türkiye’de Paribu, BTCTurk gibi yerel borsalarda da TRX işlem çiftleri bulunabilir.Justin Sun kimdir? Justin Sun, TRON (TRX) kripto parasının kurucusudur​. Çin doğumlu girişimci olan Sun, daha önce Ripple Labs’ta görev yapmış​ ve Jack Ma’nın kurduğu Hupan Girişimcilik Merkezi’nden mezun olmuştur​. Sun, BitTorrent ve Poloniex gibi şirketleri satın alarak TRON ekosistemini genişletmiştir​.TRX stake edilebilir mi? Evet, TRX stake edilebilir. TRX sahipleri tokenlerini “dondurarak” Tron Power (Tron Gücü) elde eder. Bu sayede oylama hakkı kazanır ve ağ yönetişiminde söz sahibi olabilir​. Dondurulan TRX miktarı arttıkça kullanıcının oy gücü ve blok ödüllerine katılma imkanı artar.TRON ağı güvenilir mi? TRON beş yılı aşkın süredir çalışan büyük bir blockchaindir ve geniş bir kullanıcı kitlesine sahiptir. DPoS mekanizması sayesinde verimli blok üretimi ve işlem onayı sunar. Ancak her blockchainde olduğu gibi güvenlik riskleri bulunmaktadır; geçmişte TRON DAO bünyesinde regülasyonlar ve davalar gündeme gelmiştir. Genel olarak TRON, kripto para ekosisteminde köklü bir proje olarak kabul edilir, fakat yatırım yapmadan önce tüm riskleri değerlendirmek önemlidir. TRON ve içerik odaklı Web3 projeleri hakkında en güncel rehberler için JR Kripto içerik serimize göz atmayı unutmayın!

·
24 Haz 2025
Tron (TRX) Nedir?

Yükselenler

Düşenler

Light mode logo
Herhangi bir sorunuz var mı?Eğer herhangi bir sorunuz varsa, bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.
© 2025 JrKripto. Tüm hakları saklıdır.