Haberler

Altcoin Haberleri

Altcoin Haberleri

Altcoin ile ilgili tüm makale ve haberlere göz atın. Altcoin hakkında en son haberler, analizler ve görüşler.

ONDO Yorum ve Fiyat Analizi - 20 Kasım 2025

ONDO/USDT Teknik Analizi Trend Teması Avrupa’dan gelen onayla birlikte ONDO artık 30’dan fazla ülkede tokenleştirilmiş ABD hisseleri ve ETF’leri sunabilecek. Bu gelişme, projenin sadece ABD'de değil Avrupa’da da regülasyonlara uyumlu şekilde büyüme niyeti taşıdığını gösteriyor. Gerçek dünya varlıklarının blockchain’e taşınması konusunda ONDO’nun ciddi adımlar attığı bir kez daha kanıtlandı.Bu olumlu haberin fiyatlanmaya yansıyıp yansımayacağı teknik analizde daha net okunacak.ONDO günlük grafikte düşen kanalın alt bandına yeniden temas etmiş durumda ve fiyat tam olarak 0,5232$ desteğinin üzerinde tutunmaya çalışıyor. Bu seviye, hem yatay destek hem de ana düşen kanalın alt trend çizgisiyle kesiştiği için kritik bir bölge.Bu nedenle ONDO için mevcut yapı “dönüş ihtimali yüksek destek bölgesi” olarak okunuyor.Fiyat bir süredir kanal içinde aşağı yönlü ilerliyor ancak her alt bant temasında benzer bir tepki davranışı görüldü. Şu anki tablo da buna oldukça benziyor. Eğer 0,5232$ üzerinde kalıcılık sağlanırsa fiyatın kanalda yeniden yukarı yönlü bir hareket başlatması beklenebilir.Tepki hareketinin ilk karşılaşacağı seviye 0,5687$ olacak. Bu bölgenin üzerinde ise daha güçlü bir hareket potansiyeli oluşur.Ardından sırasıyla 0,6214$ ve 0,7097$ dirençleri gündeme gelir. Bu bölge kanalın orta bandıyla uyumlu, yani yükseliş burada doğal olarak bir süre zorlanabilir.Eğer fiyat 0,5232$ altına sarkar ve kapanışlar gelirse, ONDO için bir alt destek olan 0,5012$ gündeme gelir. Bu seviye kırılırsa düşen kanalın en dip hattı olan 0,4529$ – 0,46$ aralığı güçlü destek olarak çalışacaktır.Bu bölge ONDO’nun günlük grafikte en güçlü savunma hattı.ÖzetONDO şu anda düşen kanalın alt trendinde.0,5232$ destek bölgesi dönüş ihtimali yüksek bir alan.Üzerinde kaldığı sürece 0,5687$ → 0,6214$ → 0,7097$ dirençleri hedeflenebilir.0,52$ altı kapanışlarda fiyatın 0,50$ ve 0,45$ seviyelerine gerileme riski artar.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

·
20 Kas 2025
ONDO Yorum ve Fiyat Analizi - 20 Kasım 2025

TON Yorum ve Fiyat Analizi - 20 Kasım 2025

TON Teknik GörünümTON 4 saatlik grafikte net bir düşen kanal içinde hareket ediyor ve fiyat şu anda kanalın alt banda çok yakın seyrediyor. Bu bölge, önceki temaslarda tepki üreten bir hat olduğu için yine aynı davranış ihtimali masada.Fiyat 1,72 – 1,76 aralığında sıkışmış durumda.Bu bölge hem yatay destek hem de düşen kanalın alt trend çizgisiyle kesişiyor. Bu nedenle TON şu an karar bölgesinde.Kanal yapısı bozulmadığı sürece her alt bant teması gibi buradan da yukarı yönlü kısa bir toparlanma beklenebilir.Eğer fiyat alt banttan tepki alırsa ilk hedef bölge:1,815$Buranın aşılması halinde kanalın orta bandı olan:2,05$seviyesi gündeme gelir. Bu seviye şu an için en kritik bariyer; hem yatay direnç hem de kanalın orta hattı.Orta bandın üzerine çıkılması durumunda 2,22$ – 2,36$ hattına doğru daha güçlü bir hareket oluşabilir.Eğer fiyat kanal alt bandını kırar ve altında kapanış yaparsa sıradaki destekler:1,69$1,63$1,44$Özellikle 1,69$ kaybedilirse satış baskısı daha fazla derinleşebilir. Düşen Trend Teması Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

·
19 Kas 2025
TON Yorum ve Fiyat Analizi - 20 Kasım 2025

Decentraland (MANA) Nedir?

Decentraland, Ethereum blockchaini üzerinde çalışan, kullanıcıların dijital araziler alıp içerik üreterek etkileşime girdiği ve bundan gelir elde edebildiği ilk merkeziyetsiz 3D sanal gerçeklik (metaverse) platformlarından biridir. Bu platformun para birimi MANA adındaki ERC-20 token’ıdır ve kullanıcılar platform içindeki arazi alım-satımı, avatarlar için kıyafet ve aksesuar alışverişi gibi tüm işlemleri MANA ile gerçekleştirir. Decentraland’deki araziler LAND adı verilen NFT’lerle temsil edilir ve tamamen kullanıcıların mülkiyetindedir; yani oyunda sahip olduğunuz her şey blockchain üzerinde size ait olarak kayıtlıdır ve kimsenin iznine gerek olmadan alınıp satılabilir.Decentraland hem eğlence hem de yaratıcılık odaklı bir sanal dünyadır. 2020’de halka açılan bu platform, kullanıcıların tarayıcıları üzerinden bağlanarak kendi avatarlarını oluşturmasına, etkinliklere katılmasına ve toplulukla sosyalleşmesine imkân tanır. Platform, kullanıcılarına dijital varlıkları üzerinde tam kontrol sunarak Web3 çağına uygun bir metaverse deneyimi vaat eder. Gelin, Decentraland’in ne olduğuna, nasıl ortaya çıktığına, neden önemli olduğuna ve içerisinde neler yapabileceğinize dair kapsamlı bir bakış atalım.Decentraland’ın Tanımı ve Ortaya ÇıkışıDecentraland, merkeziyetsiz bir sanal dünya olarak tanımlanır. Ethereum blockchaini üzerinde çalışır ve dünyanın dört bir yanından kullanıcıların bir araya gelerek içerik oluşturabildiği, oyunlar oynayabildiği ve dijital varlık ticareti yapabildiği bir platformdur. Platformun yerel para birimi MANA token’ı, Decentraland ekonomisinin belkemiğidir; arazi parselleri (LAND), giyilebilir eşyalar, takma adlar gibi dijital varlıkların alım satımında ve hizmetler için ödeme yaparken kullanılır. MANA aynı zamanda yönetişim token’ı olarak görev yaparak topluluğun platformla ilgili kararlarda oy kullanmasını sağlar.Decentraland projesi 2015 yılında geliştirilme aşamasına girdi ve ilk teknik dokümanı (whitepaper) Esteban Ordano, Ariel Meilich ile birlikte Yemel Jardi ve Manuel Araoz tarafından kaleme alındı. Projenin temel motivasyonu, geleneksel merkezi oyun platformlarındaki kısıtlamalara alternatif olarak kullanıcıların tamamen sahipliğinde ve kontrolünde bir dijital dünya yaratmaktı. Ordano ve Meilich, sanal dünyalarda mülkiyet kavramını blockchain ile çözerek kullanıcıların içerik ve varlıkları üzerinde gerçek hakka sahip olmasını hedeflediler. Böylece, Second Life gibi sanal evrenlerin cazibesini merkeziyetsizlik ile birleştiren bir platform doğdu. Decentraland, başlangıçta 2D piksel dünyası olarak prototip edildi, ancak vizyonu her zaman kullanıcıların arsalarını diledikleri gibi şekillendirebildiği, merkezi otorite olmaksızın işleyen bir metaverse kurmaktı.2017 yılında Decentraland, proje geliştirmesini hızlandırmak ve geniş kitlelere ulaşmak için bir ilk coin arzı (ICO) gerçekleştirdi ve bu satışta yaklaşık 26 milyon dolar fon toplamayı başardı. Aynı yıl içinde platformun erken betası duyuruldu ve ilk dijital arazi satışları gerçekleştirildi. Bu ortaya çıkış sürecindeki en büyük motivasyon, kullanıcıların dijital dünyada mülkiyet duygusunu yaşayabilmesi ve içeriklerden ekonomik olarak da fayda sağlayabilmesiydi.Decentraland’ın Tarihçesi: Önemli Dönüm NoktalarıDecentraland, fikir aşamasından günümüze uzanan süreçte birçok önemli kilometre taşına ulaştı. İşte platformun tarihçesindeki bazı önemli dönüm noktaları:2015 - Projenin başlangıcı: Ariel Meilich ve Esteban Ordano liderliğinde Decentraland’ın geliştirmesi başladı. Bu yıl, blockchain tabanlı bir sanal dünya fikri filizlendi ve proje ekip tarafından konsept olarak hayata geçirildi. İlk prototipte kullanıcılar blockchaine kaydedilmiş basit piksel araziler üzerinde hak sahibiydi, bu da merkeziyetsiz mülkiyet kavramının temelini attı.2017 - ICO ve erken sürüm: Decentraland ekibi Ağustos 2017’de MANA token için ICO düzenleyerek $26 milyon yatırım topladı. Aynı dönemde “Terraform Event” adıyla bilinen ilk arazi müzayedesi yapıldı ve Genesis City adı verilen ilk harita üzerinde 90.601 parsel LAND satışa sunuldu. Bu açık artırma sırasında kullanıcılar yaklaşık 161 milyon MANA harcayarak dijital arsalar edindi ve harcanan tüm MANA’lar platformun deflasyonist yapısı gereği yakıldı. 2017’nin sonlarına doğru Decentraland’in beta sürümü devreye alındı ve ilk kullanıcılar sanal dünyayı test etmeye başladılar.Şubat 2020 - Halka açılış: Birkaç yıl süren geliştirme ve toplulukla etkileşimden sonra Decentraland, Şubat 2020’de tüm kullanıcıların erişimine açıldı. Artık herhangi bir kişi Ethereum uyumlu bir cüzdan ile platforma giriş yaparak avatarını oluşturabiliyor ve dünyayı keşfedebiliyordu. Bu halka açık lansman ile birlikte Decentraland Vakfı tarafından idare edilen platform yönetimi kademeli olarak topluluğa devredilmeye başlandı. 2020 yılında Decentraland DAO (Merkeziyetsiz Otonom Organizasyon) kuruldu ve akıllı sözleşmeler aracılığıyla platformla ilgili kritik kararların MANA ve LAND sahiplerince oylanabileceği bir yönetişim sistemi tesis edildi. DAO’nun kurulumu sırasında 333 milyon MANA yakılarak (dolaşımdan çıkarılarak) DAO hazinesi oluşturuldu.2021 - Metaverse patlaması ve büyük ortaklıklar: 2021 yılı, hem NFT’lerin popülaritesinin hem de metaverse kavramının ana akıma taşınmasının etkisiyle Decentraland için dönüm noktası oldu. Facebook’un ismini Meta olarak değiştirmesiyle sanal dünyalara ilgi artarken Decentraland, kullanıcı sayısı ve piyasa değerinde büyük sıçramalar gördü. Nisan 2021’de platformdaki arazi fiyatları 6 bin ile 100 bin ABD doları arasında değişen seviyelere ulaştı; MANA token’ının değeri de bu dönemde Facebook’un hamlesi gibi gelişmeler sonrası $5.79 seviyelerine kadar yükseldi. Kasım 2021’de ise Metaverse Group adlı bir sanal emlak şirketi, Decentraland’de tek bir arazi parselini rekor fiyatla 2.43 milyon dolara satın alarak sanal emlak piyasasının potansiyelini gözler önüne serdi. Aynı yıl dünyanın en eski müzayede evi Sotheby’s, Decentraland’in Voltaire Sanat Bölgesi’nde dijital bir galeri açarak ilk metaverse müzayede evini kurdu. Bu dönemde Samsung, Adidas, Atari, PricewaterhouseCoopers, Miller Lite gibi büyük markalar Decentraland’de yer almaya, etkinlikler düzenleyip sanal mülk satın almaya başladılar. Yine 2021 sonunda Decentraland’de ilk büyük çaplı müzik konserleri ve festivaller gerçekleştirildi; ünlü DJ Deadmau5 ve şarkıcı Grimes gibi isimler platform içinde sanal konserler vererek binlerce avatarı bir araya getirdi.Mart 2022 - Metaverse Fashion Week: 2022’nin ilk aylarında Decentraland, büyük etkinliklere ev sahipliği yapmaya devam etti. Mart 2022’de dünyanın ilk “Metaverse Moda Haftası” Decentraland üzerinde düzenlendi. Dolce & Gabbana, Tommy Hilfiger, Estée Lauder gibi moda devleri sanal defileler ve etkinliklerle platformda boy gösterdi. Bu etkinlik, sanal dünyanın sadece oyun ve sanat değil, ticaret ve pazarlama alanlarında da kullanılabileceğini gösterdi. 2022 yılı ayrıca teknik tartışmaları da beraberinde getirdi; Ekim 2022’de Decentraland’in günlük aktif kullanıcı sayısının çok düşük olduğuna dair raporlar çıksa da (hatta bir günde sadece 38 cüzdanın işlem yaptığı iddiası), ekip “aktif kullanıcı” tanımının yalnızca etkileşimde bulunan cüzdan adreslerini içerdiğini açıklayarak fiili günlük ziyaretçi sayısının aslında 8 bin civarında olduğunu belirtti.Ekim 2024 - Platform güncellemeleri: Decentraland sürekli gelişen bir platform olarak 2024’te önemli bir güncelleme yayınladı. Decentraland 2.0 adı verilen masaüstü istemci uygulamasının beta sürümü Ekim 2024’te kullanıma sunuldu. Bu istemci, tarayıcı tabanlı deneyime alternatif olarak, daha yüksek performans, ekstra oyun görevleri ve mini oyunlar gibi yeni özellikler getirerek kullanıcı deneyimini iyileştirmeyi hedefledi. Aynı zamanda 2023 ve 2024 boyunca platformda teknik altyapıyı geliştiren protokol güncellemeleri yapıldı; örneğin iletişim protokolü Archipelago güncellemesiyle kullanıcılar konumlarına göre “adalara” ayrılarak ağ içi etkileşimler optimize edildi. 2025’e gelindiğinde Decentraland, metaverse alanında öncü konumunu sürdürürken, DAO aracılığıyla topluluk odaklı gelişimini de devam ettirmektedir.Kasım 2025: 2025 yılı itibariyle Decentraland'de çok büyük gelişimler olmasa da, MANA coin fiyatı 0.2 dolar civarında seyrediyor. Decentraland Neden Önemli?Decentraland’in kripto para dünyasında önemli olduğu birçok alan var. Aşağıda, bazılarını bulabilirsiniz:Sahiplik ve kullanıcı kontrolüDecentraland’ı benzer sanal dünya platformlarından ayıran en önemli özellik, kullanıcıların dijital varlıklar üzerinde tam sahiplik hakkına sahip olmasıdır. Geleneksel çevrimiçi oyunlarda oyunun geliştiricisi tarafından kontrol edilen öğeler, Decentraland’de NFT olarak kullanıcılara ait olur. Bir araziniz varsa, o arazinin mülkiyeti Ethereum akıllı sözleşmeleriyle size ait olarak kayıtlıdır. Benzer şekilde avatarınızın giydiği kıyafetler, aksesuarlar, hatta kullandığınız takma isim bile sizin blockchain cüzdanınızda NFT olarak durur. Bu sayede hiç kimse (platformun kurucuları bile) izniniz olmadan dijital varlıklarınızı elinizden alamaz veya değiştiremez. Kullanıcı kontrolü sadece varlık sahipliğiyle sınırlı değil; aynı zamanda platformun geleceğine dair söz sahibisiniz. Decentraland, karar alma mekanizmasını DAO üzerinden topluluğa devrederek kullanıcılarına kendi dünyalarını şekillendirme imkânı tanıyor. Bu, internet çağında kullanıcı haklarını ön plana çıkaran Web3 felsefesinin hayata geçirilmiş bir örneğidir.Web3 ve metaverse vizyonundaki rolüDecentraland, Web3’ün yapı taşlarından biri olan merkeziyetsizlik ilkesini, popüler bir kullanım alanı olan metaverse konseptiyle buluşturuyor. Facebook’un (Meta) ve diğer teknoloji devlerinin de metaverse’e yatırım yaptığı bir dönemde, Decentraland gibi topluluk tarafından yönetilen platformlar merkezi alternatiflere karşı özgür ve demokratik bir sanal evren sunar. Bu platform, internetin geleceğinde kullanıcıların sadece içerik tüketicisi değil aynı zamanda içerik sahibi ve üreticisi olabileceğini gösteren bir deney alanıdır. Web3 vizyonunda verinin ve varlıkların bireylere ait olması gerektiği vurgulanır; Decentraland de bu vizyonun somut bir uygulaması olarak, internette dijital kimliğinizi, eşyalarınızı ve hatta arazinizi gerçekten sahiplenebildiğiniz bir ortam yaratmıştır. Ayrıca Decentraland, pandemi döneminde ve sonrasında çevrimiçi etkileşimin önem kazandığı bir dünyada, sanal konserler, sergiler, toplantılar için yenilikçi bir ortam sağlayarak metaverse kavramının potansiyelini kanıtladı.Açık kaynak, DAO yapısı ve merkeziyetsizlik etkisiDecentraland’ın yazılımı açık kaynaklıdır ve topluluk geliştiricilerinin katkılarına açıktır. Platform Apache-2.0 lisansı ile yayınlanmıştır, bu da kodun şeffaf olduğunu ve isteyen herkesin inceleyip katkıda bulunabileceğini gösterir. Bu açık geliştirme modeli, platformun güvenilirliğini artırırken inovasyonu da teşvik eder. Ayrıca Decentraland’ın yönetimi Decentraland Vakfı ve DAO arasında dağıtılmıştır: Vakıf teknik geliştirmelerde ve altyapıda rol alırken, DAO aracılığıyla MANA ve LAND sahipleri platform politikalarını belirler. Örneğin, 2018’de topluluk oylamasıyla MANA token’ının yıllık %8 enflasyonla artırılması planı iptal edilerek sabit arza geçildi. Yine marketplace işlemlerindeki %2,5’lik ücretlerin yakılması uygulaması 2021’de yapılan yönetişim kararlarıyla sonlandırılıp bu gelirlerin DAO hazinesine aktarılmasına karar verildi. Bu tür gelişmeler, Decentraland’ın merkeziyetsiz yapısının gerçek olduğunu ve topluluk kararlarının platformun ekonomi ve kurallarını doğrudan şekillendirebildiğini gösteriyor. Kısacası Decentraland, “merkeziyetsizlik” kavramının pratikte çalıştığını gösteren yaşayan bir ekosistemdir ve bu yönüyle blockchain tabanlı projeler arasında özel bir yere sahiptir.Decentraland’ın kullanım alanları ve token ekonomisiDecentraland, zengin kullanım alanları ve kendine özgü bir ekonomi modeline sahip, bu da coine değer katıyor. Aşağıda platformun başlıca kullanım alanları ve MANA token’ın rolünü bulabilirsiniz:Sanal arazi nedir?Decentraland’in ana haritası Genesis City, 90.601 adet LAND parselinden oluşur.Her parsel ERC-721 NFT’dir; yaklaşık 16m x 16m boyutundadır ve (x,y) koordinatlarıyla haritada yer alır.LAND alan kullanıcı, o parsel üzerinde tam mülkiyet ve tasarruf hakkına sahip olur. Arsa nasıl satın alınır?Bir Ethereum cüzdanı (ör. MetaMask) ve yeterli MANA gerekir.Araziler, Decentraland Marketplace üzerinden MANA ile alınır; akıllı sözleşme MANA’yı satıcıya, LAND NFT’sini alıcıya aktarır.Ethereum ağında ayrıca küçük bir gas ücreti ödenir.OpenSea gibi ikincil NFT pazarlarında da LAND alım satımı mümkündür.Mülkiyet size ne sağlar?Builder veya SDK ile arsanıza ev, galeri, oyun alanı, mağaza gibi içerikler kurabilirsiniz.Parselleri birleştirerek daha büyük Estate’ler oluşturup tek mülk gibi yönetebilirsiniz.Değer, ticaret ve kira geliriArsa değeri; konum ve talebe göre değişir, merkezi bölgeler genelde daha pahalıdır.İlk yıllarda çok düşük fiyatlara satılan parseller, 2021’de on binlerce dolara ulaştı; Metaverse Group’un 2,43 milyon dolarlık alımı buna örnek.Arsa sahipleri, parsellerini istedikleri fiyata satışa koyabilir veya kiralama (rental) sistemiyle MANA bazlı pasif gelir elde edebilir; işlem ücretlerinin bir kısmı DAO’ya gider.Oyun ve etkileşimli değişimlerDecentraland, statik yapılardan ibaret değil; kullanıcıların geliştirdiği mini oyunlar, bulmacalar, parkurlar ve görevlerle dolu etkileşimli bir dünya. Geliştiriciler, Decentraland SDK ile parseller üzerine macera oyunları, yarışlar, görev sistemleri ve ödüllü etkinlikler kurabiliyor. Tominoya Casino gibi sosyal oyun alanları, arcade oyunları ve VR kaçış odaları platformda popüler. Akıllı sözleşmeler ve scripting sayesinde skor tabloları, ödül dağıtımları ve MANA/NFT kazanılan yarışmalar yapılabiliyor. Ayrıca Game Jam gibi yarışmalar topluluğu yeni oyunlar üretmeye teşvik ediyor.Etkileşimli mekanlarOyunların dışında pek çok parsel, etkileşimli sergiler veya deneysel alanlar içeriyor. Dev labirentler, renk değiştiren objeler, hareketli enstalasyonlar gibi sahneler scripting API ile programlanabiliyor. Bu sayede kullanıcılar sadece gezinmek yerine oynayarak ve deneyimleyerek vakit geçiriyor.NFT sergileriDecentraland, dijital sanat ve NFT sergileri için global bir sahne. Kullanıcılar CryptoPunk veya SuperRare gibi eserlerini kendi galerilerinde sergileyebiliyor; 3D heykel, yüksek çözünürlüklü çerçeve gibi sunum araçlarıyla sanal müzeler oluşturulabiliyor. Museum District, topluluk galerilerinin merkezlerinden biri. 2021’de Sotheby’s’in Decentraland’de galeri açması sanat dünyasında büyük ses getirmişti. Her yıl düzenlenen Metaverse Art Week, sergiler, paneller ve atölyelerle platformun sanat tarafını canlı tutuyor. NFT koleksiyon lansmanları, konserli tanıtımlar ve topluluk etkinlikleri de sık görülüyor. Sanatçılar eserlerini mint edip Marketplace’te satışa çıkarabildiği için gelir elde etmek mümkün. Sosyal alanlar ve etkinliklerDecentraland sosyal bir evren; konserler, festivaller, tematik partiler ve topluluk buluşmaları düzenli olarak yapılıyor. 2021’deki Metaverse Music Festival ve ünlü DJ performansları binlerce kullanıcıyı bir araya getirdi. Platformda üniversite kampüsleri, geliştirici atölyeleri, kripto topluluk kulüpleri ve konferans alanları bulunuyor. Markalar da etkinliklerle yer alıyor; örneğin Samsung’un sanal mağazası ve Metaverse Fashion Week’in podyumları buna örnek. Günlük sosyalleşme de yaygın: Genesis Plaza yeni kullanıcıların ilk durağı, barlar ve kulüpler sohbet ve sosyalleşme alanları sunuyor. Metin ve sesli sohbet, dünyanın her yerinden insanların rahatça bağlantı kurmasını sağlıyor.MANA yakımıMANA başlangıçta ~2.8 milyar arzla üretildi; yakım mekanizmaları sayesinde bu arz yıllar içinde ciddi şekilde azaldı. Yakım, tokenların erişilemeyen bir adrese gönderilerek kalıcı olarak dolaşımdan çıkarılmasıdır.Başlıca yakım örnekleri:2017 Arazi Açık Artırmaları: İlk satışlarda harcanan 161 milyon, ardından 109.5 milyon MANA yakıldı (toplam ~270 milyon).2019 DAO kurulumu: DAO hazinesi için 333 milyon MANA yakıldı.Marketplace ücretleri: Bir dönem pazar yerindeki tüm satışlardan %2.5 MANA yakılıyordu. 2021’de bu ücret yakım yerine DAO’ya gelir olarak yönlendirildi.NAME kayıt ücreti: 100 MANA’lık isim kaydı başlangıçta tamamen yakılıyordu; 2023’te bu da DAO hazinesine aktarılmaya başladı.Wearable satışları: İstisnai dönemlerde küçük oranlı yakımlar uygulanıyordu; daha sonra bunlar da DAO gelirine çevrildi. Bazı wearable'lar Arz durumu: Yakımlar sonrası toplam MANA arzı önemli ölçüde düştü; 2020’de ~2.19 milyar kalmıştı. 2018’de planlanan %8 yıllık enflasyon topluluk kararıyla kaldırıldığı için MANA enflasyonsuz bir token hâline geldi. Artık yakım gerekmese de, DAO’da kilitlenen tokenlar dolaşımı azaltarak MANA’yı giderek daha kıt bir varlık hâline getiriyor.Decentraland’ın Kurucuları ve Geliştirici EkibiDecentraland’in arkasındaki isimler, kripto ve yazılım dünyasında deneyimli kişilerden oluşuyor. Projenin kurucuları Arjantinli girişimciler Esteban Ordano ve Ariel Meilich’tir. 2015 yılında temelleri atılan projede Ordano ve Meilich, blockchain uzmanlıklarını sanal gerçeklik fikriyle birleştirerek bu yenilikçi platformu ortaya çıkardılar.Ariel Meilich: Decentraland’in ilk proje lideri (CEO) olarak görev yapmıştır. Meilich girişimcilik geçmişine sahip olup, proje olgunlaştıktan sonra günlük yönetimi topluluğa devretmek üzere görevinden ayrılmış ve danışman konumuna geçmiştir. Decentraland sonrasında Meilich, oyun ve NFT alanında girişimlere devam ederek Big Time Studios gibi projeleri hayata geçirmiştir. 2018’de düzenlenen ilk blockchain oyun konferansı “Nifty”’nin organizatörü olan Meilich, kripto sektöründe topluluk oluşturmaya yönelik çalışmalarıyla da tanınır.Esteban Ordano: Decentraland’in teknik lideri (CTO) olarak platformun teknoloji altyapısını kuran kişidir. Ordano, kripto para sektöründe Decentraland öncesinde de aktifti; bir dönem BitPay şirketinde yazılım mühendisi olarak çalışmış ve merkeziyetsiz teknolojiler üzerine uzmanlaşmıştır. Ayrıca Ethereum ölçeklendirme çözümü olan Matic Network (Polygon) projesinde danışmanlık yapmıştır. Ordano, Decentraland’in akıllı sözleşme altyapısının geliştirilmesinde kritik rol oynamış ve Ethereum üzerinde NFT tabanlı arazi sisteminin hayata geçirilmesine öncülük etmiştir. 2020 itibarıyla Ordano da günlük görevlerinden çekilerek danışman olarak kalmış, proje yönetimini Decentraland Vakfı ve DAO’ya bırakmıştır.Diğer ekip üyeleri: Decentraland’in whitepaper’ını Ordano ve Meilich ile birlikte yazan Yemel Jardi ve Manuel Araoz, projenin erken döneminde önemli katkılar sağlamıştır. Manuel Araoz, kriptografi ve blockchain topluluğunda tanınan bir isim olup, “Proof of Existence” gibi ilk blockchain uygulamalarını geliştiren kişiler arasındadır. Bu tür deneyimli ekip üyeleri, Decentraland’in vizyonunun şekillenmesinde etkili olmuşlardır.Decentraland, başlangıçta kurucu ekip tarafından geliştirilmiş olsa da bugün açık kaynaklı bir proje haline gelmiştir. Platformun gelişimi Decentraland Foundation (Vakıf) adlı kâr amacı gütmeyen kuruluş ve dünya çapındaki gönüllü geliştiriciler tarafından sürdürülmektedir. Kod deposu GitHub’da açıktır ve global topluluktan katkılar gelmektedir. Ayrıca Decentraland DAO kapsamında ayrılan hibe programları ile topluluk geliştiricileri, platform için yeni özellikler, oyunlar ve araçlar geliştirmek üzere fonlanmaktadır. Bu sayede platform, belirli bir şirket yerine kullanıcı topluluğunun kolektif emeğiyle evrim geçirmektedir. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)Aşağıda, Decentraland’e dair sıkça sorulan bazı sorular ve cevaplarını bulabilirsiniz:Decentraland’a nasıl girilir?: Decentraland’e girmek oldukça kolaydır; tarayıcınızdan decentraland.org adresine gidip “Play” veya “Get Started” butonuna basmanız yeterlidir. En iyi yöntem MetaMask gibi Ethereum uyumlu bir cüzdan bağlamaktır. Cüzdanı bağladıktan sonra avatarınızı oluşturur ve kazandığınız tüm varlıkların kalıcı olarak size ait olduğu bir deneyime giriş yaparsınız. Dilerseniz misafir modu ile cüzdan bağlamadan da dünyayı keşfedebilirsiniz; ancak bu modda satın aldığınız varlıklar korunmaz ve yönetişim gibi özelliklere erişemezsiniz. Platform 3D grafikler kullandığı için ortalama bir bilgisayar önerilir; performansı artırmak isterseniz resmi masaüstü istemcisini de tercih edebilirsiniz.Decentraland’de arsa almak için ne gerekir?: Decentraland’de arazi sahibi olmak için bir Ethereum cüzdanınızın olması ve bu cüzdanda MANA ile birlikte küçük bir miktar ETH bulundurmanız gerekir. Araziler, resmi Marketplace üzerinden satın alınır; cüzdanınızı bağladıktan sonra harita üzerinde satıştaki parselleri görerek ilgilendiğiniz bir arsayı seçebilirsiniz. Satın alma işleminde akıllı sözleşme MANA’yı satıcıya aktarır ve LAND NFT’si cüzdanınıza düşer. Böylece o parsel üzerinde tam mülkiyete sahip olursunuz. Arsa satın almak zorunlu değildir ancak kendi içeriğinizi inşa etmek ya da yatırım amacıyla dijital gayrimenkul edinmek isterseniz gerekli adım budur.MANA nereden alınır?: MANA token edinmek için en pratik yol, Binance, Coinbase, Kraken, BtcTurk veya Paribu gibi popüler borsalardan alım yapmaktır. Hesabınıza para yatırdıktan sonra MANA/TRY veya MANA/USDT çiftlerinde işlem yaparak istediğiniz miktarı alabilirsiniz. Merkeziyetsiz bir yöntem tercih etmek isterseniz, Uniswap üzerinden ETH karşılığında MANA takası yapmanız da mümkündür. Ancak bu durumda gas ücretleri daha yüksek olabilir. MANA’nın bir ERC-20 tokenı olduğunu unutmamalı ve satın aldığınız tokenları MetaMask, Trust Wallet ya da donanım cüzdanı gibi Ethereum uyumlu bir cüzdanda saklamalısınız.Geliştiriciler nasıl içerik oluşturur?: Decentraland, hem teknik bilgisi olmayan kullanıcıların hem de gelişmiş projeler geliştirmek isteyen yazılımcıların içerik üretebilmesine imkân tanır. Kod bilmeyen kullanıcılar Builder aracını kullanarak sürükle-bırak yöntemiyle sahne tasarlayabilir, küçük galeriler, kafeler veya etkinlik alanları oluşturabilir. Daha gelişmiş içerikler için TypeScript tabanlı Decentraland SDK kullanılır. SDK geliştiricilere oyunsal mekanikler ekleme, etkileşimli nesneler oluşturma, özel mantıklar yazma ve mini oyunlar geliştirme özgürlüğü tanır. Kendi 3D modellerini üretmek isteyen içerik üreticileri ise Blender veya Maya gibi araçlarda tasarladıkları objeleri platforma aktarabilir. Bu üretim süreci çoğu zaman ekonomik fırsat da yaratır; özellikle wearable tasarımlarını NFT olarak mint edip Marketplace’te satmak önemli bir gelir kaynağı olabilir.Hangi cüzdanlar desteklenir?: Decentraland, Ethereum uyumlu pek çok cüzdanla çalışır. En yaygın kullanılan yöntem, MetaMask’i tarayıcıya eklenti olarak kurmaktır; kullanıcılar işlemlerini doğrudan bu cüzdan üzerinden onaylar. Mobil cihazları tercih edenler Trust Wallet, MetaMask Mobile veya Rainbow gibi uygulamaları WalletConnect üzerinden bağlayabilir. Daha yüksek güvenlik isteyenler Ledger veya Trezor gibi donanım cüzdanlarını MetaMask aracılığıyla entegre ederek varlıklarını yönetebilir. Önemli olan, kullanılan cüzdanın ERC-20 ve ERC-721 standartlarını desteklemesidir. Misafir girişi mümkün olsa da kalıcı bir Decentraland deneyimi için mutlaka bir cüzdan bağlamak gerekir.En güncel metaverse rehberleri, MANA token analizleri ve sanal dünya trendlerini JR Kripto Rehber serisinde keşfet.

·
19 Kas 2025
Decentraland (MANA) Nedir?

Vitalik Buterin’den Kuantum Uyarısı: “Ethereum’u Hazırlayın”

Ethereum cephesinde uzun süredir konuşulan kuantum tehdidi artık teknik bir ihtimal olmaktan çıkıp takvimli bir uyarıya dönüşüyor. Devconnect sahnesine çıkan Ethereum kurucu ortağı Vitalik Buterin, kuantum bilgisayar araştırmalarındaki hızlanmanın mevcut kriptografi altyapısını zayıflatabileceğini söyledi ve ekosistemin “önümüzdeki dört yıl içinde” savunmasını güçlendirmesi gerektiğini vurguladı.Buterin’in mesajı açıktı: Bu konu soyut bir güvenlik tartışması değil; doğrudan Ethereum’un geleceğine ve kullanıcı varlıklarının bütünlüğüne dair teknik bir alarm. Hatta zaman çizelgesini ABD’deki 2028 başkanlık seçimlerine bağlayarak, küresel politik ve teknolojik gündemle örtüşen bir hedef ortaya koydu.Mevcut kriptografi kuantum karşısında neden riskli?Ethereum bugün işlem doğrulama, hesap güvenliği ve imza doğrulama için eliptik eğri kriptografisini kullanıyor. Bu yöntem klasik bilgisayarlar için oldukça güvenli. Ancak yeterli ölçeğe ulaşmış bir kuantum makinesi, Shor algoritması ile bir kullanıcının halka açık anahtarından özel anahtarına ulaşabilir. Bu durum yalnızca cüzdanları değil, akıllı sözleşmelerden Layer 2 altyapısına kadar geniş bir alanı savunmasız hâle getirir.Buterin, asıl tehlikenin “kuantum üstünlüğü ilan edilmeden önce” başlaması gerektiğini belirterek, Ethereum’un panikle değil planlı bir geçişle hareket etmesi gerektiğini söyledi. Protokolü aceleci güncellemelerle zorlamak, hem yapısal hatalara hem de zincirin bölünmesine yol açabilir.Geçiş nasıl olacak? Dört yıllık net bir takvimButerin, Ethereum’un kuantum-dayanıklı kriptografiye geçiş sürecini yaklaşık dört yıllık bir çerçevede tamamlaması gerektiğini ifade etti. Bu yaklaşım geliştiricilere yeni algoritmaları test etmek, uygulamak ve kullanıcı tarafındaki dönüşümü yönetmek için makul bir zaman sunuyor.Ancak bu süreç yalnızca çekirdek geliştiricilerin omuzlarında değil. Borsalardan cüzdan geliştiricilerine, L2 ekiplerinden kurumsal altyapı sağlayıcılarına kadar tüm ekosistemin koordineli hareket etmesi gerekiyor. Ethereum’un devasa teknik ve ekonomik ağı dikkate alındığında, bu ölçekli bir kriptografi göçü ciddi bir mühendislik çalışması gerektiriyor.İnovasyon nereye kaymalı?Buterin, temel protokolün sık sık değiştirilmesinin riskli olduğunu ve yenilik arayışının artık daha çok Layer 2’lerde, akıllı cüzdanlarda ve gizlilik araçlarında yoğunlaşması gerektiğini söyledi. Bu yaklaşım, Ethereum’un çekirdeğini daha stabil tutarken deneysel ve hızlı gelişen özellikleri üst katmanlara bırakmayı hedefleyen uzun vadeli stratejiyle de örtüşüyor.Rollup’lar ve diğer L2 çözümler, kullanıcı deneyimini iyileştiren ve yeni kriptografik yapıları test etmek için uygun ortam sağlayan alanlar olarak öne çıkıyor. Bu sayede henüz olgunlaşmamış teknolojiler temel protokolün istikrarını tehdit etmeden geliştirilebiliyor.Cüzdanlar ve gizlilik araçları ön safta olacakGeçiş sürecinin en yoğun hissedileceği nokta cüzdanlar olacak. Kullanıcıların yeni imza şemalarına geçmesi, adreslerini yenilemesi ve anahtar rotasyonu yapması gerekecek. Bu geçişin sorunsuz olması için cüzdanların hem klasik hem de kuantum dayanımlı algoritmaları aynı anda desteklediği bir ara dönem şart görünüyor.Benzer şekilde, gizlilik odaklı çözümler de yeni kriptografik standartları entegre ederek işlem verilerini ve kimlik bilgisini kuantum sonrası döneme hazırlamak zorunda.

·
19 Kas 2025
Vitalik Buterin’den Kuantum Uyarısı: “Ethereum’u Hazırlayın”

Ondo, Avrupa’dan Yeşil Işık Aldı: 30 Ülkede Yatırımcıya Açılıyor

Ondo Finance’in iştiraki Ondo Global Markets, Avrupa’nın regülasyon kapısını resmen araladı. Liechtenstein Finansal Piyasalar Otoritesi’nden (FMA) alınan yetkiyle birlikte şirket, tokenize hisse senetleri ve ETF’leri tüm Avrupa Ekonomik Alanı’nda yatırımcılara sunabilecek. Bu adım, hem blockchain tabanlı menkul kıymetlerin hem de “onchain” finansal ürünlerin Avrupa’da ilk kez bu kadar geniş kapsamlı bir yasal çerçeveye oturması bakımından kritik görülüyor.Liechtenstein’ın “pasaportlama” sistemi sayesinde izin, yalnızca ülke içini kapsamıyor; AB’ye üye tüm devletler ile İzlanda, Norveç ve Liechtenstein dahil toplam 30 ülkeye yayılıyor. Böylece ABD borsalarındaki hisse senetleri ve ETF’ler, 500 milyondan fazla potansiyel yatırımcıya tokenize formatta ve düzenlenmiş şekilde sunulabilecek.Şirket, bu yetkiyi “geleneksel finans piyasaları ile blockchain altyapısının aynı çatı altında, düzenleyici gözetimle buluştuğu yeni bir dönemin başlangıcı” olarak tanımlıyor. Ondo Global Markets hâlihazırda 315 milyon doların üzerinde toplam kilitli varlığa ve 1 milyar doları aşan işlem hacmine sahip olduğunu belirtiyor. Bu rakamlar, tokenize finansal ürünlerde platformun halihazırda lider konumda olduğunu ortaya koyuyor.Yeni izinle birlikte Ondo, yalnızca tokenize ABD hazine bonoları gibi mevcut ürünlerini genişletmekle kalmıyor; Avrupa’da tokenize menkul kıymetlerin yasal statüsünün güçlenmesine de katkı sağlıyor. Şirketin CEO’su Nathan Allman, Goldman Sachs geçmişiyle biliniyor ve uzun süredir geleneksel finans ürünlerini onchain dünyaya taşımayı hedefleyen stratejiyi yönetiyor. Allman, Avrupa pazarının karmaşık düzenleyici yapısına rağmen, doğru altyapıyla onchain menkul kıymetlerin geniş bir yatırımcı kitlesi tarafından güvenle kullanılabileceğini vurguluyor.Liechtenstein FMA’nın verdiği onay, Avrupa’nın menkul kıymet piyasalarında tokenizasyon alanında önemli bir örnek teşkil ediyor. Özellikle ABD hisse ve ETF’lerine erişim, normal şartlarda ulusal düzenlemelere bağlı olarak değişiklik gösterirken, bu adımla kıtanın tamamında uyumlu bir çerçeve oluşturulmuş oldu. Uzmanlara göre bu durum, kurumsal yatırımcıların da tokenize varlıklara yönelmesini hızlandırabilir.ONDO fiyatında son durum nedir?Ondo’nun yerel tokeni ONDO açısından bakıldığında, piyasa verilerine göre fiyat 0.53 dolar seviyesinde bulunuyor. Tokenin piyasa değeri 1.7 milyar dolara ulaşmış durumda; ancak son 90 günde yaşanan yüzde 42,89’luk düşüş, genel piyasa koşullarının yarattığı baskıyı yansıtıyor. Yine de, Avrupa’da açılan yeni kapının orta vadede ONDO ekosistemine güveni artırabileceği düşünülmekte. Regülasyonun getirdiği bu geniş çaplı erişim, tokenize finans ürünlerinin Avrupa’daki geleceği için güçlü bir temel oluşturuyor. Ondo’nun attığı adımın, diğer şirketler için de bir örnek teşkil ederek tokenizasyon yarışını hızlandırması bekleniyor.

·
19 Kas 2025
Ondo, Avrupa’dan Yeşil Işık Aldı: 30 Ülkede Yatırımcıya Açılıyor

Polygon, Mastercard’ın Yeni Kripto Sistemine Dahil Oldu

Mastercard, kripto para transferlerini herkes için daha anlaşılır ve hataya kapalı hale getirmek amacıyla önemli bir adım attı. Şirket, Polygon ağı ve ödeme altyapı sağlayıcısı Mercuryo ile iş birliği yaparak kullanıcıların uzun, karmaşık cüzdan adresleri yerine doğrulanmış kullanıcı adlarıyla transfer yapabileceği yeni bir sistemi hayata geçiriyor. İşte detaylar…Mastercard, Polygon’u seçtiMastercard, Polygon ve Mercuryo iş birliğiyle kripto dünyasında kullanıcı deneyimini sadeleştirmeyi hedefleyen yeni bir adım attı. Bu üç taraf, kullanıcıların uzun ve karmaşık kripto cüzdan adresleri yerine doğrulanmış kullanıcı adları (alias) üzerinden transfer yapabilmelerine olanak tanıyan bir sistem genişlemesini duyurdu. Geleneksel kripto transferlerinde karşılaşılan en büyük zorluklardan biri; “0x” ile başlayan, alfanümerik karakterlerden oluşan uzun cüzdan adreslerinin hataya açık olması. Mastercard’ın yeni sistemi sayesinde kullanıcılar, bir isim ya da kullanıcı adı girişiyle işlem gerçekleştirebilecek. Mercuryo ön kayıt ve kimlik doğrulama sürecini üstlenecek; doğrulanmış kullanıcıya bir alias (takma isim) atanacak. Bu alias, kullanıcının kendi sakladığı (self-custody) cüzdanına bağlanabilecek.Alias atanmasının ardından kullanıcı ayrıca Polygon ağı üzerinde bir “soulbound token” (dolaşıma girmeyen bağlayıcı token) talep edebilecek. Bu token, söz konusu cüzdanın doğrulanmış bir kullanıcıya ait olduğunun, sistem açısından on­chain bir göstergesi olacak. Böylece doğrulanmış bir kullanıcı adıyla işlem yapılabiliyor; kullanıcının gerçek-kimliği doğrudan blockchaine aktarılmadan yukarıda bir doğrulama katmanı sağlanmış oluyor.Teknolojik seçim: PolygonMastercard, altyapı seçiminde Polygon Labs’ın sunduğu hız, düşük işlem maliyeti ve ödeme-odaklı mimarisini göz önüne aldı. Polygon ağı, yüksek hacimli ödemelerde sorunsuz işleyebilecek düzeyde performans ve ölçeklenebilirlik sunduğu için tercih edildi. Bu sayede sistemin gerçek dünya kullanımına uygun şekilde tasarlandığı belirtiliyor.Peki, bu gelişme neden önemli? Gelin, üç maddede açıklayalım:Kullanıcıların hatalı adrese kripto göndermesi sık rastlanan bir risk. Uzun adresler yerine sade bir kullanıcı adıyla işlem yapılabilmesi bu riski azaltabilir.Self-custody yani kullanıcıların kendi cüzdanına tam sahip olması trendi arttıkça, doğrulama eksikliği korku yaratabiliyordu. Bu sistem hem sahipliği koruyor hem de bir kimlik katmanı ekliyor.Kripto ödemeleri ve varlık transferleri için geleneksel ödeme deneyimine benzer bir kullanım kolaylığı yaratılıyor; bu da benimsenmeyi hızlandırabilir.Süreç nasıl işliyor?Kullanıcı, Mercuryo aracılığıyla kimlik doğrulamasına tabi tutuluyor.Doğrulama sonrası kullanıcıya bir alias veriliyor. Bu alias, kullanıcının cüzdanına bağlanıyor.Kullanıcı isteğe bağlı olarak Polygon ağında bir soulbound token alabiliyor; bu token sayesinde cüzdanın doğrulanmış bir kullanıcıya ait olduğu on-chain olarak kanıtlanıyor.Artık kripto transferleri, uzun adresler yerine bu kullanıcı adıyla yapılabiliyor; alıcı da kullanıcı adını giriyor ve işlem gerçekleşiyor.Yazım sırasında, Polygon’un POL coini gelişmeden etkilenmemiş gibi gözüküyor: Son 24 saatte yüzde 3 oranında düşüş yaşadı ve 0.14 dolardan el değiştiriyor. Yine de bu düşüşün arkasında daha geniş bir kripto para piyasa çöküşü olduğunu belirtmekte fayda var.

·
18 Kas 2025
Polygon, Mastercard’ın Yeni Kripto Sistemine Dahil Oldu

Coinbase’ten İki Altcoin İçin Sürpriz: İşlemler Kademeli Açılıyor

Coinbase, Superfluid (SUP) ve Toncoin (TON) için spot işlem desteğini devreye almak üzere hazırlıklarını tamamladığını açıkladı. ABD merkezli borsa, her iki altcoin’in de 18 Kasım 2025 itibarıyla platformda listeleneceğini duyurdu. Listelemeler kademeli olarak yürürlüğe girecek; emir defterleri yalnızca gerekli likidite eşiği sağlandığında aktif hale gelecek. Duyurunun ardından özellikle SUP tarafında görünürlüğün hızlı yükselmesi dikkat çekti. Proje, akıllı sözleşmeler aracılığıyla “gerçek zamanlı token akışı” sunan yapısı nedeniyle son aylarda geliştirici topluluklarında sıkça konuşuluyordu. Superfluid protokolü, blok süreleri veya manuel ödeme tetiklemeleri olmadan, saniye bazlı sürekli varlık transferi gerçekleştirebilen altyapısıyla Web3 ödeme modellerine alternatif bir mimari sağlıyor. Coinbase’in SUP listelemesi tam da bu büyüyen ilgi alanının üzerine geldi.Volatilite uyarısı geldiCoinbase Markets tarafından paylaşılan bilgilere göre SUP/USD işlem çifti, iç likidite kontrolleri ve piyasa yapıcıların emir derinliği sağlamasıyla birlikte gün içinde herhangi bir anda aktif hale gelebilir. Borsa, açılış anının sabit bir saat olarak paylaşılmamasının, piyasayı manipülatif ani fitillerden korumak ve fiyat keşfini daha sağlıklı başlatmak amacıyla tercih edildiğini belirtti.İlk saatlerde yaşanabilecek volatiliteye karşı da kullanıcılar uyarıldı. Coinbase, limit emir kullanımını, kademeli pozisyon açmayı ve agresif piyasa alışlarından kaçınmayı hatırlatarak yeni listelemelerde emir defterinin doğal olarak zaman içinde dengeye oturduğunu vurguladı.Telegram ekosisteminden doğan Toncoin ise daha geniş bir kullanıcı tabanına sahip olması nedeniyle farklı bir listeleme süreci izliyor. TON-USD çifti için açılışın 18 Kasım 2025 akşam saatlerinde gerçekleşmesi bekleniyor. TON ekosistemi, son iki yıldır hem kullanıcı etkinliği hem de zincir üstü hız açısından büyümesini sürdürdüğü için Coinbase listelenmesi piyasa tarafından uzun süredir beklendiği biliniyor.TON; hızlı blok süreleri, düşük işlem maliyetleri ve mobil odaklı kullanım avantajıyla öne çıkarken, DeFi ve mini-app ekosistemi de 2025 boyunca genişlemeye devam etmişti. Listelemenin TON’un ABD pazarında daha fazla görünürlük kazanmasını sağlayacağı değerlendiriliyor.Coinbase, her iki altcoin’in de tüm bölgelerde erişilebilir olmayabileceğini açıkladı. Düzenlemeler nedeniyle bazı ülkelerde SUP ve TON ticareti kısıtlamaya tabi olacak. Kullanıcıların işlem açmadan önce kendi bölgelerindeki uygunluk durumunu kontrol etmeleri istendi.SUP için kritik bir teknik uyarı da yapıldı: Varlık yalnızca Base ağı üzerinden desteklenecek. Coinbase, belirtilen akıllı sözleşme adresi dışındaki ağlara yapılacak transferlerin kalıcı kayıplara yol açabileceği konusunda sert bir uyarıda bulundu.

·
18 Kas 2025
Coinbase’ten İki Altcoin İçin Sürpriz: İşlemler Kademeli Açılıyor

BTC ve 3 Altcoin'in Fonlarında Çıkış: Piyasa Baskısı Tırmanıyor

Küresel kripto yatırım ürünleri geçen hafta 2 milyar doları bulan rekor bir sermaye çıkışı yaşadı. CoinShares’in son verileri, Şubat ayından bu yana görülen en sert haftalık gerilemeye işaret ediyor. Bu tablo, hem makro cephedeki faiz indirimi belirsizliğinin hem de büyük kripto yatırımcılarının satış yönlü hamlelerinin piyasada yeni bir baskı yarattığını gösteriyor.CoinShares Araştırma Direktörü James Butterfill, piyasalarda son haftalarda yeniden şekillenen faiz indirim beklentilerinin yatırımcı davranışını altüst ettiğini belirtiyor. Buna, büyük cüzdanların hızlanan satışları eklenince üç haftalık toplam çıkış 3,2 milyar dolara ulaşmış durumda. Dijital varlık fiyatlarındaki geri çekilme ise yönetilen toplam varlıkları ekim başındaki 264 milyar dolar seviyesinden 191 milyar dolara kadar indirdi.ABD bu çıkışların adeta merkezi. Tek başına 1,97 milyar dolarlık çıkış, küresel sermaye kaybının yüzde 97’sine denk geliyor. Bu rakam, kurumsal yatırımcılardan bireysel fonlara kadar geniş bir yelpazede risk iştahının ciddi biçimde zayıfladığını gösteriyor. İsviçre ve Hong Kong da sırasıyla 39,9 milyon ve 12,3 milyon dolarlık çıkışlarla negatif tabloya katkı sundu.Almanya ise tamamen ayrı bir resim çizdi. Alman yatırımcılar son düşüşleri fırsata çevirdi ve 13,2 milyon dolar tutarında net giriş yaptı. Butterfill, Almanya’nın düşüş dönemlerinde tarihsel olarak daha “fırsat odaklı” davranma eğiliminin bu hafta yeniden ortaya çıktığını vurguladı.Bitcoin ve altcoinlerde son tabloBitcoin tarafında çıkışlar sert. Geçen hafta 1,38 milyar dolar yatırım ürünü piyasadan çekildi. Üç haftalık toplam kayıp, Bitcoin ETP’lerinin yönetilen varlıklarının yaklaşık yüzde 2’sine denk geliyor. Ethereum’daki tablo oransal olarak daha zayıf. Haftalık 689 milyon dolarlık çıkış, Ethereum ürünlerinde AuM'nin yüzde 4'üne karşılık geliyor. Solana’da 8,3 milyon dolar, XRP’de ise 15,5 milyon dolar çıkış görüldü. Bu rakamlar, piyasanın geniş bir segmentinde riskten kaçışın devam ettiğini yansıtıyor. Yine de tablo bütünüyle tek yönlü değil. Son üç haftada multi-varlık yatırım ürünlerine 69 milyon dolar giriş oldu. Yatırımcıların volatil dönemlerde çeşitlendirilmiş ürünlere yönelme eğilimi güçleniyor. Ayrıca short-bitcoin ürünlerine artan talep dikkat çekiyor; üç haftalık net giriş 18,1 milyon dolara ulaştı. Bu hareket, yatırımcıların düşüş riskine karşı daha agresif hedge pozisyonları aldığına işaret ediyor.ABD’de hükümetin yeniden açılması sonrasında piyasada kısa süreli bir rahatlama beklentisi vardı. Ancak bu umutlar çabuk dağıldı. Bitcoin fiyatı altı ayın en düşük seviyelerine inerek 95 bin dolar bandını test etti. Makro tarafta taze likidite akışının gecikmesi ve kripto yerelindeki satış baskısı, piyasadaki toparlanmayı şimdilik erteliyor.

·
17 Kas 2025
BTC ve 3 Altcoin'in Fonlarında Çıkış: Piyasa Baskısı Tırmanıyor

Sky (SKY) Nedir?

SKY, merkeziyetsiz finans (DeFi) dünyasında önde gelen projelerden MakerDAO’nun yeni nesil versiyonu ve marka adı. SKY, merkeziyetsiz finansın ilk büyük deneylerinden MakerDAO’nun, “ikinci sezona” geçmiş hali gibi düşünülebilir. MakerDAO’nun yıllar içinde biriktirdiği altyapı, topluluk ve risk yönetimi tecrübesi, Endgame adı verilen dönüşüm planıyla Sky adı altında yeniden şekilleniyor; daha sade bir arayüz (Sky.money), daha bütünlüklü bir ekosistem ve büyümeye uygun bir tasarım öne çıkıyor. Bu yeni yapıda, eski stablecoin DAI sahneyi USDS’ye bırakıyor, yönetişim token’ı MKR ise yerini SKY token’a veriyor; böylece sistem hem teknik olarak yenilenmiş hem de daha geniş kitleler için erişilebilir hale geliyor. Şimdi gelin, SKY tam olarak ne sunuyor, USDS ve SKY token bu hikâyenin neresine oturuyor birlikte inceleyelim.SKY’ın Tanımı ve Ortaya ÇıkışıSKY, MakerDAO’nun bıraktığı yerden devam eden, merkeziyetsiz kredi ve stablecoin altyapısını daha modern ve ulaşılabilir hâle getiren bir protokol olarak öne çıkıyor. MakerDAO’nun yıllar önce ortaya koyduğu teminatlı ve akıllı sözleşmelerle çalışan sabit para fikri, SKY çatısı altında yeni token’lar ve daha kullanıcı dostu araçlarla yeniden şekilleniyor. Bu dönüşümün arkasındaki isim yine MakerDAO’nun kurucusu Rune Christensen; platformun büyümesini hızlandırmak ve daha dayanıklı bir yapıya geçiş yapmak için hazırlanan Endgame stratejisi bu değişimi yönlendiriyor.SKY projesinin ortaya çıkışı, MakerDAO topluluğunun 2022’de kabul ettiği Endgame Planı çerçevesinde şekilleniyor. Amaç, sistemi hem teknik açıdan sadeleştirmek hem de uzun vadeli büyüme için daha sağlam bir model kurmak. Ağustos 2024’te MakerDAO, resmi olarak SKY markasına geçiyor ve ekosistemin yeni token’ları olan SKY ve USDS’i tanıtıyor. Bu süreçte DAI sahiplerine 1:1 oranında USDS’e geçiş imkânı veriliyor; MKR sahiplerine ise her 1 MKR için 24.000 SKY alma seçeneği sunuluyor. Geçiş zorunlu değil; ancak yeni ekosisteme adım atan kullanıcılar Sky Savings Rate (SSR) ve Sky Token Rewards (STR) gibi ek avantajlara erişim sağlıyor.SKY’ın merkezinde, MakerDAO’nun yıllardır sürdürdüğü merkeziyetsiz stablecoin modelini daha erişilebilir kılma hedefi var. Sky.money arayüzü sayesinde kullanıcılar herhangi bir aracıya gerek kalmadan ekosisteme bağlanıyor; kendi stablecoin’lerini oluşturuyor, tasarruf modüllerine katılıyor veya yönetişim süreçlerinde oy kullanabiliyor. Tüm bunlar, MakerDAO’nun DNA’sındaki merkeziyetsiz yapıyı korurken, DeFi’ın daha fazla kişi tarafından anlaşılabilir ve kullanılabilir olmasını sağlıyor.SKY’ın Tarihçesi: Önemli Dönüm Noktaları2015’te atılan ilk adımlardan 2017’de yayımlanan whitepaper’a, 2019’daki Multi-Collateral DAI güncellemesinden 2024’te gerçekleşen büyük yeniden markalamaya kadar her aşama, Sky’ın bugünkü formuna kavuşmasını sağlıyor. Şimdi bu yolculuğu adım adım ele alalım.2015: Projenin Başlangıcı: SKY’ın kökleri, Rune Christensen’in 2015’te MakerDAO fikrini ortaya atmasıyla atılıyor. Ethereum üzerinde çalışan, teminatlı bir stablecoin yaratma düşüncesi önce toplulukla paylaşılıyor; aynı yıl MKR token piyasaya çıkıyor. Bu ilk adım, tamamen kullanıcıların yönettiği bir DAO yapısının temellerini oluşturuyor ve ileride büyüyecek ekosistemin yolunu açıyor.2017: Whitepaper ve İlk Stablecoin: Aralık 2017’de MakerDAO’nun ilk resmi whitepaper’ı yayınlanıyor ve Single-Collateral Dai (SCD) sistemi tanıtılıyor. Bu sistemde yalnızca ETH teminat olarak kabul ediliyor ve karşılığında ilk DAI üretiliyor. DAI’nin tamamen akıllı sözleşmelerle, şeffaf ve merkeziyetsiz şekilde çalışmaya başlaması, o dönemin kripto ekosistemi için büyük bir yenilik yaratıyor ve stablecoin alanında yeni bir sayfa açıyor.2019: Multi-Collateral DAI ve DSR: Kasım 2019’da sistem önemli bir güncelleme alıyor: Multi-Collateral Dai (MCD). Artık yalnızca ETH değil, BAT başta olmak üzere pek çok ERC-20 varlık teminat olarak kabul ediliyor. Bu genişleme, DAI’nin kullanım kapasitesini artırıyor ve riski çeşitlendiriyor. Aynı güncelleme ile Dai Savings Rate (DSR) adı verilen tasarruf modu devreye giriyor; kullanıcılar DAI tutarak protokolün sunduğu faizi kazanabiliyor. Böylece DAI sadece bir stablecoin değil, aynı zamanda bir tasarruf aracı hâline geliyor.2024: USDS Lansmanı ve Sky’a Geçiş: MakerDAO topluluğunun yıllar önce üzerinde çalışmaya başladığı Endgame planı, 2024’te büyük bir dönüşüme dönüyor. 27 Ağustos 2024’te MakerDAO markası resmen Sky’a evriliyor; protokolün kimliği, arayüzü ve token ekonomisi yenileniyor. Bu süreçte DAI’nin yanında yeni USDS stablecoin’i tanıtılıyor ve MKR yerine SKY token kullanılmaya başlanıyor. Kullanıcılar tek işlemle DAI’yi 1:1 USDS’e, MKR’ı ise 1:24.000 oranında SKY’a dönüştürebiliyor. Böylece MakerDAO döneminden Sky ekosistemine geçiş, hem teknik hem de topluluk açısından tamamen tamamlanıyor.2025: 2025 Kasım ayı itibariyle SKY fiyatı, 0.50 dolar seviyelerinde işlem görüyor. SKY Neden Önemli?SKY protokolü, DeFi ekosisteminde birkaç temel özellik sayesinde güçlü bir konumda yer alıyor. Hem teknik altyapısı hem de yönetişim modeli, onu diğer merkeziyetsiz kredi ve stablecoin sistemlerinden ayırıyor.Merkeziyetsiz yapısıSKY, tamamen akıllı sözleşmelerle çalışan, herhangi bir merkezi otoriteye bağlı olmayan bir yapı sunuyor. Kullanıcılar protokole kendi cüzdanlarıyla doğrudan bağlanıyor; Sky.money arayüzü sadece kapı görevi görüyor ve hiçbir fonu tutmuyor. Bu yapı, sansüre dayanıklı ve herkes için erişilebilir bir finans katmanı ortaya çıkarıyor. Kararlar topluluk oylamalarıyla alınıyor, tüm işlemler zincirde açık şekilde görünüyor ve böylece güven duygusu artıyor.Teminat çeşitliliğiSKY’ın stablecoin yapısı, tek bir varlığa bağlı kalmayan geniş bir teminat çeşitliliği üzerine kuruluyor. İlk yıllarda yalnızca ETH kabul edilirken, zamanla BAT, USDC, WBTC ve bazı tokenize emtialar teminat havuzuna ekleniyor. Böylece volatil piyasalarda bile risk dağılıyor ve USDS/DAI değerinin istikrarı daha sağlam hâle geliyor. Ek olarak, Peg Stabilite Modülü sayesinde USDC gibi varlıklarla düşük kaymalı 1:1 takas imkânı sunuluyor ve stablecoin’lerin fiyatı hedef seviye olan 1 dolar çevresinde kalıyor. DSR ve SSR mekanizmalarıSKY ekosistemi, stablecoin kullanıcılarına pasif gelir yaratabilecek tasarruf ürünleri sunuyor. MakerDAO döneminden gelen Dai Savings Rate (DSR), DAI tutanlara faiz kazandıran bir yapı olarak biliniyor. SKY ile birlikte bu mekanizma genişliyor ve Sky Savings Rate (SSR) devreye giriyor. SSR sayesinde USDS sahipleri token’larını tasarruf modülüne yatırarak ek USDS kazanabiliyor. Minimum bir alt limit yok; kullanıcı istediği an tasarruftan çıkabiliyor. Bu esneklik, protokolü hem yeni başlayanlar hem de deneyimli DeFi kullanıcıları için cazip bir seçenek hâline getiriyor.Gerçek Dünya Varlıkları (RWA) ile entegrasyonSKY’yi önemli yapan unsurlardan biri de RWA entegrasyonu. Protokol, rezervlerinin bir kısmını ABD Hazine bonoları gibi düşük riskli finansal enstrümanlara yönlendirerek gelir elde ediyor. Bu yaklaşım, DeFi’ın kendi içindeki getirilere ek olarak geleneksel finansın sunduğu güvenli getirilerden de faydalanılmasını sağlıyor. Üstelik bu yapıya erişmek için banka hesabı ya da belirli bir bölgesel finans altyapısı gerekmiyor; bir cüzdan yeterli oluyor. Böylece dünyanın herhangi bir yerindeki kullanıcı, ABD Hazine bonosu getirilerinden dolaylı olarak faydalanabiliyor. Bu, DeFi’ın sunduğu finansal kapsayıcılığı ciddi şekilde güçlendiriyor.Güçlü risk yönetimi ve güvenlikSKY protokolü, aşırı teminatlandırma prensibiyle çalışıyor. Her USDS, değerinin üzerinde bir varlıkla destekleniyor. Teminat değeri belirlenen eşiklerin altına inerse sistem otomatik olarak devreye giriyor; teminat açık artırma süreciyle satılarak borç kapatılıyor. Bu mekanizma stablecoin’in istikrarını koruyor. Ayrıca topluluk, her teminat türü için belirlenen risk parametrelerini sürekli değerlendiriyor. Teminat oranları, borç tavanları ve teminat kabul listesi topluluk oylamalarıyla güncelleniyor. Bu dinamik yaklaşım, protokolün piyasa koşullarına hızlı uyum sağlamasını mümkün kılıyor.DAO yönetişimi ve toplulukSKY’ın önemini artıran bir diğer unsur, tamamen topluluk tarafından yönetilmesi. SKY token sahipleri; yeni teminat türleri, ücret oranları, yükseltmeler ve stratejik kararlar gibi her konuyu zincir üstü oylamalarla belirliyor. Sistem için rehber niteliğindeki Sky Atlas da topluluk tarafından düzenli olarak güncelleniyor. Böylece protokol, merkezi bir kişi ya da kuruluşun kontrolüne bağlı kalmıyor; kullanıcı kitlesinin ortak kararlarıyla şekilleniyor. Bu model, hem şeffaflığı hem de uzun vadeli sürdürülebilirliği destekleyen temel yapı taşlarından biri. Protokolde gerçekleştirilen en son öneriler ve oylamalar şu şekilde: SKY token ekonomisiSKY token, MakerDAO’nun MKR token’ının yerini alan yeni nesil yönetişim ve yardımcı token olarak tasarlandı. MKR → SKY geçişi sırasında arz 1:24.000 oranında yeniden ölçeklendi, böylece toplam olası arz yaklaşık 24 milyar adede bölündü. Bu yapı, yönetişimin daha ulaşılabilir hâle gelmesini sağlıyor; çok daha fazla kullanıcı küçük miktarlarda SKY edinip oy hakkı kullanabiliyor. Dolaşımdaki arz milyarlar seviyesinde olsa da SKY’nın fiyatı birkaç sent bandında işlem gördüğü için token erişilebilir kalıyor. Bu dönemde piyasa değeri 1–2 milyar dolar seviyesinde seyrediyor. MakerDAO/SKY’ın gelir üreten bir protokol olması nedeniyle F/K oranı da geleneksel finans benzeri bir değerleme imkânı sunuyor; platformun RWA gelirleri ve stabilite ücretleri arttıkça SKY’nın ekonomik modeli daha güçlü bir temele oturuyor. MKR-SKY değişimi, SKY websitesinde bu şekilde yer alıyor. SKY token aynı zamanda protokolün sigorta katmanı gibi çalışıyor. Büyük bir teminat açığı oluşması hâlinde yeni SKY token basılarak açık kapatılabiliyor; bu mekanizma stablecoin’lerin tam teminatlı kalmasına yardımcı oluyor. Öte yandan protokol fazla gelir verdiğinde, topluluk dönemsel yakım mekanizmalarını tartışıyor ve bu da SKY’nın uzun vadeli değerini destekleyen bir unsur hâline geliyor. SKY’ın kullanım alanlarıSKY ekosisteminin merkezinde, teminatlı borç alma mantığıyla çalışan stablecoin üretimi yer alıyor. Kullanıcılar ETH ve diğer desteklenen varlıkları Vault’lara teminat olarak kilitleyip karşılığında DAI veya USDS borç alıyor. Sistem aşırı teminatlandırma ile işliyor; yani kasada her zaman borçtan daha yüksek değerde varlık tutuluyor. Peg’in, yani 1 DAI/USDS ≈ 1 USD hedefinin korunması için arbitraj fırsatları ve Peg Stabilite Modülü (PSM) devreye giriyor; USDC gibi diğer stablecoin’lerle 1:1’e yakın takas imkânı sunulunca, fiyat sapmaları kısa sürede dengeleniyor.Tasarruf tarafında, önce DAI için geliştirilen Dai Savings Rate (DSR), ardından USDS için Sky Savings Rate (SSR) öne çıkıyor. Kullanıcı DAI ya da USDS’ini ilgili tasarruf modülüne yatırdığında, faiz benzeri bir getiri elde ediyor. SSR tarafında bu süreç sUSDS üzerinden çalışıyor; kullanıcı USDS yatırdığında sUSDS alıyor, zaman içinde havuza eklenen yeni USDS’ler sayesinde sUSDS’nin temsil ettiği değer artıyor. Bu getiriler; Vault’lardan alınan stabilite ücretleri, Spark gibi kredi protokollerinin faiz gelirleri, RWA yatırımlarından gelen getiriler ve diğer DeFi entegrasyonlarından besleniyor; yani tek kaynağa bağlı kalmayan, çok bacaklı bir gelir modeli var.RWA entegrasyonu, SKY için büyük fark yaratan alanlardan biri. Protokol, hazinesindeki stablecoin’lerin kayda değer bir kısmını ABD Hazine bonoları, kurumsal krediler veya benzeri düşük riskli enstrümanlara yönlendirerek düzenli faiz geliri yaratıyor. Bu sayede DSR/SSR gibi ürünlerde cazip oranlar sunabiliyor ve kullanıcı, yalnızca bir cüzdanla geleneksel finansın getirisinden pay alabiliyor. RWA’lar ayrıca Vault sistemi içinde de teminat türü olarak yer alıyor; tokenize faturalar, tahviller veya diğer varlıklar teminat gösterilerek DAI/USDS üretmek mümkün hâle geliyor. Bu da DeFi ile gerçek ekonomi arasındaki köprüyü güçlendiriyor.Risk yönetimi tamamen zincir üzerinde işliyor. Her teminat türü için teminat oranları, likidasyon eşiği, borç tavanı ve stabilite ücreti gibi parametreler yönetişim yoluyla belirleniyor. Teminat değeri kritik seviyenin altına düşen Vault’lar otomatik likidasyona gidiyor; açık artırma mekanizmasıyla borç kapatılıyor ve sistemin ekside kalması engelleniyor. Teminat sepetinin çeşitliliği (ETH, USDC, WBTC, RWA vb.) tek bir varlığa bağımlılığı azaltıyor; topluluk oylarıyla zaman içinde riskli varlıkların payı kısılabiliyor veya limitleri düşürülebiliyor.SKY’ın Geleceği ve Yol HaritasıSKY'ın yol haritası da oldukça hareketli. Endgame planı çerçevesinde tek bir protokolden çok parçalı, modüler bir ekosisteme doğru evrilmeyi hedefliyor. Bu vizyonun merkezinde Sky Stars yer alıyor; Spark gibi ilk örnekler, farklı alanlara odaklanan (kredi, likidite, belki ileride DEX, sigorta, oyun finansı vb.) bağımsız ama SKY ile uyumlu alt protokoller sunuyor. Her Star kendi hazinesine, teşviklerine ve yönetişimine sahip oluyor; böylece ana protokolü kırılgan hâle getirmeden, çevrede hızlı deneyler yapmak mümkün hâle geliyor. Yol haritasında, farklı rollere sahip birden fazla Star’ın (likidite yöneten, temel hizmet sağlayan vb.) kademeli biçimde hayata geçmesi yer alıyor.Bu yapıyı besleyen bir diğer unsur, Sky Allocation System. Amaç, ekosistemin sermayesini en verimli yere otomatik ve akıllı biçimde yönlendirmek. Allocation sistemi, Stars projelerine veya stratejik modüllere USDS likiditesi açan bir “merkeziyetsiz merkez bankası” gibi çalışacak şekilde tasarlanıyor. Spark Liquidity Layer, ana kasadaki teminatlara dayanarak USDS basıp bunu farklı zincirlerdeki fırsatlara taşıyan ilk örneklerden biri. Orta–uzun vadede, hangi Star’ın ne kadar borç alabileceği, geri ödeme şartları ve risk sınırları Sky Atlas’a işlenip yönetişim tarafından şekillendiriliyor; böylece hazinedeki fonlar atıl kalmak yerine gelir üreten alanlara akıyor.RWA tarafında da agresif bir büyüme planı var. Mevcut durumda milyarlarca dolar seviyesindeki gerçek dünya varlıklarına dayalı pozisyonların, önümüzdeki yıllarda hem çeşit hem ölçek olarak genişlemesi hedefleniyor. Tahviller, kurumsal krediler ve tokenize edilen yeni varlık türleri (örneğin hisse, emtia, fon payları vb.) teminat yapısını daha da zenginleştirme potansiyeli taşıyor. Bu sayede USDS arzı, yalnızca kripto teminatlara değil, gerçek ekonomiyle bağlantılı nakit akışlarına da yaslanarak büyüyor; stablecoin’lerin benimsenmesi için daha sağlam bir temel oluşuyor.Yönetişim ve güvenlik tarafında ise süreç durmuyor; aksine daha da katmanlı hâle geliyor. Oy verme modüllerinin modernize edilmesi, yapay zekâ destekli yönetişim araçlarının devreye girmesi, lockstake ve ödül mekanizmalarıyla aktif oy kullanımı teşvik edilmesi planın parçaları arasında. Uzun vadede, hem Stars hem de ana protokol bileşenleri düzenli denetimlerden geçiyor; rezervlerin ve RWA pozisyonlarının şeffaf raporlanması öncelik olarak öne çıkıyor. Öte yandan SkyLink ve benzeri köprü çözümleri ile USDS ve SKY’ın birden fazla zincirde (Ethereum, L2’ler ve diğer ekosistemler) sorunsuz çalışması hedefleniyor. İleride, tamamen yeni bir zincire taşınma seçeneği bile masada; ancak şimdilik çok zincirli genişleme, Sky’ın daha geniş bir kullanıcı tabanına yayılması için ana strateji diyebiliriz.SKY’ın Geliştiricileri ve LiderlikSKY protokolünün arkasındaki ekip, MakerDAO’nun köklü geçmişinden geliyor. Projenin kurucusu Rune Christensen, MakerDAO’nun ortaya çıkmasını sağlayan isim olarak SKY ekosisteminin de temel mimarı konumunda. Merkeziyetsiz stablecoin fikrini ilk kez hayata geçiren kişi olarak, bugün Sky Ecosystem çatısında bu vizyonu daha modern ve sürdürülebilir bir modele taşıyor. Geliştirme sürecinde eski Maker Foundation üyeleri, uzun yıllardır katkı sunan bağımsız geliştiriciler ve küresel MakerDAO topluluğu birlikte hareket ediyor.Maker Foundation, MakerDAO’nun ilk yıllarında projeyi yönlendiren yapı olarak biliniyordu; ancak 2020’de tüm kontrol topluluğa devredildi ve vakıf kapatıldı. Bu tam geçiş, bugün SKY Governance olarak bilinen yönetişim modelinin temelini oluşturuyor. SKY Governance, dünyanın farklı bölgelerine yayılmış bireyler ve kurumların katıldığı, tamamen zincir üstü bir oylama yapısıyla işliyor. SKY token sahibi olan herkes, protokolün geleceğine dair alınan kararlarda söz hakkına sahip ve oy gücü oranında değişikliklere etki ediyor.SKY ekosisteminin liderlik anlayışı, esnek ve çok birimli bir yapıyı merkeze alıyor. MakerDAO döneminde “SubDAO” olarak tasarlanan alt projeler, SKY altında Sky Stars adıyla yeni bir kimlik kazanıyor. Sky Stars, kendi karar mekanizmasına, hazinesine ve hedeflerine sahip otonom projelerden oluşan modüler bir yapı sunuyor. Bu projelerin ilki ve en bilinen örneği Spark Protocol. Spark, MakerDAO’nun kredi piyasalarındaki tecrübesini devam ettiren, Aave altyapısını temel alarak geliştirilen ve özellikle Sky ekosisteminin stablecoin’leri için optimize edilen bir borç verme–alma platformu. Spark ekibi, 2024 yazında başlattığı Tokenization Grand Prix programıyla 1 milyar dolar değerinde gerçek dünya varlığını protokole çekme hedefi koyarak ciddi bir yenilik ivmesi yakalıyor.Sıkça Sorulan Sorular (SSS)Aşağıda, SKY hakkında sıkça sorulan bazı sorular ve cevaplarını bulabilirsiniz:SKY, MakerDAO ile aynı mı?: Evet. SKY, MakerDAO’nun Endgame planı kapsamında yenilenmiş hâli. 2024’te marka değişimi yapıldı; DAI → USDS, MKR → SKY dönüşümü gerçekleşti. Teknoloji, ekip ve vizyon korundu; üzerine daha modern bir yönetişim modeli ve yeni araçlar eklendi.Stablecoin’ler (DAI ve USDS) değerini nasıl koruyor?: Sistem aşırı teminatlandırma ile çalışıyor; yani her 1 USDS/DAI için kasada daha yüksek değerde teminat tutuluyor. Fiyat sapmaları olduğunda PSM modülü devreye giriyor ve USDC gibi stablecoin’lerle düşük kayıplı takas yapılmasını sağlıyor. Arbitraj, likidasyonlar ve teminat yapısı sayesinde stablecoin’ler 1$ değerine yakın kalıyor.SKY token ne işe yarıyor?: SKY, protokolün yönetim anahtarı. Topluluk, faiz oranlarından teminat tiplerine kadar tüm kritik kararlarda SKY ile oy veriyor. Ayrıca sistem fazla gelir elde ettiğinde yakım gibi mekanizmalar konuşuluyor. Bazı ödül programları (STR, stake teşvikleri vb.) da SKY sahiplerine avantaj sağlıyor. Ek olarak, büyük teminat açığı oluşursa SKY basılarak sistem sigortası olarak kullanılıyor.USDS ve DAI arasındaki fark ne?: DAI eski stablecoin; USDS ise yükseltilmiş yeni versiyon. Her ikisi de $1 hedefli çalışıyor. USDS, yeni teşviklerle (SSR) ve daha modern teminat yapısıyla geliyor. DAI → USDS dönüşümü 1:1 yapılabiliyor. Orta-uzun vadede USDS’in ana stablecoin olması planlanıyor.RWA nedir ve neden önemli?: RWA, tahvil, kredi, gayrimenkul gibi gerçek varlıkların tokenize edilmesidir. SKY protokolü, bu varlıkları teminat veya yatırım aracı olarak kullanıyor. Böylece protokol düzenli ve istikrarlı gelir elde ediyor ve bu gelir SSR/DSR yoluyla kullanıcılara yansıyabiliyor. RWA, stablecoin’leri daha sağlam hâle getiriyor.Sky Vault sistemi nasıl işliyor?: Vault, teminat kilitleyip USDS/DAI borç alabildiğiniz akıllı sözleşme kasası. Örneğin ETH yatırıp belirli bir orana kadar USDS basabilirsiniz. Borcu geri ödediğinizde teminatınız serbest kalıyor. Teminat değeri düşerse otomatik likidasyon devreye giriyor. Mantık MakerDAO’daki CDP sisteminin aynısı.SKY’yi kimler kullanabilir?: İnternet bağlantısı olan herkes. Protokol izinsiz çalışıyor; tek ihtiyacınız olan bir kripto cüzdanı. Bölgesel kısıtlamalar sadece bazı ödül/teşvik modülleri için geçerli olabilir, ancak temel protokol (Vault’lar ve stablecoin işlemleri) küresel olarak erişilebilir.SKY ve merkeziyetsiz stablecoinler hakkında en güncel analizleri, araçları ve entegrasyon rehberlerini JR Kripto Rehber serisinde bulabilirsiniz.

·
17 Kas 2025
Sky (SKY) Nedir?

BCH Yorum ve Fiyat Analizi - 16 Kasım 2025

BCH Teknik AnaliziGrafikte fiyatın Eylül’den bu yana daralan bir yapıda, hem daha düşük tepeler hem de daha düşük dipler üreterek ilerlediği görülüyor. Bu yapı yatay bir düşüş değil aksine giderek sıkışan, klasik bir düşen kama formasyonu.Kamanın alt bandı son iki temasında güçlü tepki verdi. Yukarı yönlü hareketler tamamen kopuş sağlayamamış olsa da her seferinde daha güçlü alıcı geldiğini görüyoruz. Bu da formasyonun çalıştığını gösteren iyi bir işaret.Kamanın üst bandı şu an yaklaşık 505–513$ aralığına denk geliyor. Fiyat bu bölgeyi hacimli bir şekilde kırabilirse kırılımın onayı gelecek ve yapının gereği olarak yukarı yönlü sert bir hareket devreye girebilir.Düşen kama formasyonlarında hedef genellikle düşüşün başladığı ana bölgeye kadar uzanır. BCH için bu alan 562–571$ bandı.Aşılabilirse grafik daha geniş ölçekte:600–605$Devamında bir üst direnç olan 651$bölgesine doğru alan açabilir.Kısa vadeli ilk hedefler:505$537$562$şeklinde sıralanıyor.Formasyonun alt bandı hâlâ çalışıyor ancak yeniden test edilme ihtimali her zaman masada. Bu bölge 460–443$ aralığı. Alt banda sarkmalar formasyonun bozulması anlamına gelmez; aksine kama yapısında tipik davranıştır.Ancak 443$ altında kalıcı bir kapanış gelirse formasyon zayıflar ve görüntü tekrar geniş bir düşüş kanalına evrilebilir. Düşen Kama Yapısı Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

·
16 Kas 2025
BCH Yorum ve Fiyat Analizi - 16 Kasım 2025

BIO Yorum ve Fiyat Analizi - 16 Kasım 2025

BIO/USDT Teknik AnalizBio Protocol, bilimsel araştırmaları desteklemek amacıyla blockchain üzerinde “DeSci” çözümlerini devreye almaya devam ediyor. Tokeni BIO, kısa süre önce Coinbase x402 protokolüyle entegrasyon yaptı ve büyük yatırımcılar da düşüş döneminde BIO biriktirmeye başladı. Bu hareketler, BIO’nun yalnızca bir kripto varlık değil, gerçek dünya araştırmalarına aracılık eden bir platform olduğu algısını güçlendiriyor. Çanak-Kulp Formasyonu BIO günlük grafikte uzun süredir takip edilen büyük çanak yapısının kulp bölgesini tamamlamaya devam ediyor. Fiyat şu an 0,0722$ civarında olsa da formasyonun kritik bölgesi hâlâ 0,1148$ – 0,1200$ bandı. Bu seviye kulpun alt eşiği olduğu için formasyonun geçerliliği açısından en önemli bölge diyebiliriz.Son aylarda fiyatın 0,11$ – 0,18$ aralığında yatay-sıkışık bir kulp oluşturduğu görülüyor. Fiyat bu bantta kaldıkça büyük formasyon çalışmaya devam ediyor ve yukarı yönlü kırılma ihtimali canlı kalıyor. Bu nedenle özellikle 0,1874$ seviyesi kulpun kırılma noktası olarak öne çıkıyor.Bu direnç hacimli bir şekilde aşılırsa BIO’nun trendi ciddi anlamda hızlanabilir. Yukarı kırılım sonrası grafikte ilk durağın 0,2690$ olması beklenir. Ardından 0,3059$ – 0,3700$ aralığı daha geniş bir direnç alanı olarak çalışacaktır. Bu bölge geçilirse çanak–kulp formasyonunun teknik hedefi olan 0,4554$ seviyesi devreye girer. Daha uzun vadede yapı 0,6184$ seviyesine kadar alan yaratıyor.Aşağı yönlü risk tarafında ise 0,1148$ en kritik eşik olarak duruyor. Bu bölgenin altına bir kırılma, kulp yapısını bozacağı için formasyonun geçerliliğini zayıflatır ve fiyatın 0,0771$ bölgesine kadar sarkmasına zemin hazırlayabilir.ÖzetBIO büyük çanak formasyonunu hâlâ koruyor.Kulp bölgesi netleşmiş durumda; yapı pozitif.0,1874$ üstü kapanışlar kırılmayı teyit eder.Orta–uzun vadede ciddi hedefler masada.0,1148$ altına inilmedikçe formasyon geçerli.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

·
16 Kas 2025
BIO Yorum ve Fiyat Analizi - 16 Kasım 2025

ETHFI Yorum ve Fiyat Analizi - 14 Kasım 2025

ETHFI/USDT Teknik Analizi ETHFI Range Alanı ETHFI günlük grafikte geniş bir range yapısı içinde hareket etmeye devam ediyor. Fiyat şu an range'in alt bandından yani 0.80 – 0.88 bölgesinden güçlü tepki almış durumda ve yukarı yönlü toparlanma çabası var. Bu bölge daha önce de defalarca destek olarak çalışmıştı, dolayısıyla kritik talep alanı konumunda.Kısa vadede yukarı yönde ilk takip edilecek bariyer 1.12 dolar seviyesi. Bu bölgenin kırılması halinde fiyatın 1.43 dolar bandına doğru hızlanması beklenebilir. Bu seviye range orta bandı ve majör direnç görevi görüyor.Aşağı yönlü olası geri çekilmelerde 0.88 – 0.80 aralığının korunması trend için önemli. Bu bandın altında kapanışlar gelmesi durumunda satış baskısı artabilir ve fiyat 0.66 dolara doğru genişleyen bir geri çekilme yapabilir.Destek – Direnç Seviyeleri;Destekler: 0.88 – 0.80 – 0.66Dirençler: 1.12 – 1.43 – 1.56 – 2.04Özet;ETHFI range alt bandından güçlü tepki verdi.Yukarıda 1.12 ve 1.43 kritik kırılım bölgeleri.Alt bant korundukça toparlanma eğilimi devam eder.0.80 altı kapanış teknik görünümü zayıflatır.Yatırım tavsiyesi sunmayan bu analizler, piyasa koşullarına göre kısa ve orta vadede işlem fırsatları oluşturabileceği düşünülen destek ve direnç seviyelerine odaklanmaktadır. Ancak, işlem yapma ve risk yönetimi sorumluluğu tamamen kullanıcıya aittir. Ayrıca, paylaşılan işlemlerle ilgili olarak stop loss kullanılması kesinlikle tavsiye edilmektedir.

·
14 Kas 2025
ETHFI Yorum ve Fiyat Analizi - 14 Kasım 2025

XRP ETF’i Piyasada: İlk İşlem Gününde Neler Yaşandı?

Canary Capital’ın XRP ETF’i XRPC, ilk işlem gününde beklentilerin çok üzerine çıkarak kripto piyasasının en dikkat çeken ürünlerinden biri haline geldi. 13 Kasım’da Nasdaq’ta işleme açılan fon, yalnızca bir gün içinde 245 milyon dolarlık net giriş ve yaklaşık 58–59 milyon dolarlık işlem hacmi kaydetti. Bu rakam, 2025’te piyasaya sürülen 900’den fazla ETF arasında en güçlü açılış performansı oldu.Günün ilk dakikalarında gelen alımlar, fonun rekor kıracağının işaretlerini verdi. Bloomberg ETF analisti Eric Balchunas, açılıştan sonraki 30 dakika içinde hacmin 26 milyon dolara ulaştığını belirterek kendi tahminini çok hızlı aşan bir seyre işaret etti. Bitwise’ın Solana fonu BSOL’un geçen ay kırdığı 57 milyon dolarlık rekor da böylece geride kalmış oldu.Toplam girişlerdeki güçlü tablo, yalnızca görünen işlem hacmiyle açıklanamıyor. ETF uzmanları, gün içi hacmin görece düşük görünmesine rağmen net girişlerin çok daha büyük olmasını “in-kind creation” süreçlerine bağlıyor. Bu mekanizmada, büyük kurumsal yatırımcılar fon paylarını doğrudan varlık sepeti oluşturarak yaratıyor; bu işlemler borsadaki hacme yansımadığı için girişler ile hacim arasında görünür bir makas oluşuyor.XRP topluluğu ise ETF lansmanına adeta gövde gösterisi yaptı. Yapının Nasdaq’ta listelenmesinin ardından sosyal medya etkileşimi hızla arttı. Gazeteci Eleanor Terrett, “XRP Army arkasındayken kim gerçekten şaşırabilir?” ifadeleriyle topluluğun etkisini hatırlattı. ETF uzmanı Nate Geraci de son iki yılda piyasaya giren neredeyse tüm kripto ETF’lerinin Wall Street beklentilerini altüst ettiğini belirterek talebin geleneksel finans çevrelerinde hâlâ hafife alındığını vurguladı.Kurumsal tarafta ilgi artarken, perakende yatırımcı cephesinde de benzer bir iştah olduğu görüldü. Analistler, XRP’nin yıllardır geniş bir kitle tarafından takip edildiğini ve bu bilinirliğin yeni ürünlere ilk gün ilgisini doğal olarak yukarı çektiğini söylüyor. Presto’dan Min Jung, XRP Army’nin pazarın en dayanıklı topluluklarından biri olduğunu ve yeni ürün lansmanlarında hacimleri destekleme eğiliminin yüksekliğini hatırlattı.XRP fiyatı gerilediTüm bu güçlü başlangıca rağmen XRP fiyatı ETF gününde beklenen ivmeyi göstermedi. Token, 24 saat içinde yaklaşık yüzde 8 değer kaybederek 2,28 dolar seviyesine çekildi. İşlem hacminde yüzde 30’un üzerinde artış yaşanması ise yatırımcıların pozisyon değiştirme eğiliminin yüksek olduğuna işaret etti. Açık pozisyonlarda özellikle CME ve Binance tarafında düşüşler görülürken, analistler bu tabloyu “haber satışı” etkisinin güçlenmesiyle açıklıyor. Teknik görünümde de kritik seviyeler öne çıkıyor. On-chain analist Ali Martinez, XRP için 2 dolar bandının hem psikolojik hem de teknik açıdan önemli bir destek alanı olduğunu belirtiyor. Bu bölgenin korunması halinde tepki alımlarının güçlenebileceği ifade edilirken, kırılması durumunda geri çekilmenin derinleşebileceği konuşuluyor.Regülasyon tarafında ise ABD Kongresi’nden gelen yeni bir iki partili girişim dikkat çekiyor. 10 Kasım’da gündeme gelen ve XRP’nin emtia statüsünü CFTC denetimi altında netleştirmeyi amaçlayan tasarı, ETF ilgisinin yükseldiği bir dönemde varlığın geleceği açısından önemli bir belirsizlik alanını şekillendirebilir.

·
14 Kas 2025
XRP ETF’i Piyasada: İlk İşlem Gününde Neler Yaşandı?

Binance, TRY Piyasasını Büyütüyor: 4 Yeni Parite Geliyor

Binance, Türkiye pazarındaki işlem hacmini güçlendirecek yeni bir adım attı. 26 Kasım’da dört yeni TRY paritesini spot piyasaya ekleyeceğini duyuran borsa, aynı anda bu pariteler için Trading Bots desteğini de aktif hale getirecek. Böylece kullanıcılar hem daha geniş bir işlem yelpazesine kavuşacak hem de otomatik stratejilerle TRY bazlı piyasada daha hızlı hareket edebilecek.Binance’ten Türkiye piyasasına yeni eklemelerBinance, spot piyasadaki işlem seçeneklerini artırmaya yönelik yeni bir adım attı. Borsa, 26 Kasım 2025 tarihinde dört yeni TRY işlem çiftini kullanıma açacağını duyurdu. Türkiye pazarında aktif trader’ların yoğun ilgi gösterdiği TRY bazlı paritelere, artık ACM/TRY, DODO/TRY, HEI/TRY ve XTZ/TRY de eklenecek. Bu genişleme, hem yeni kullanıcıların hem de deneyimli yatırımcıların farklı stratejiler geliştirmesine olanak tanıyacak bir çeşitlilik yaratıyor.Söz konusu işlem çiftleri, 26 Kasım 2025 TSİ 15.00 itibarıyla spot piyasada aktif olacak. Türkiye saatiyle düşünüldüğünde, yatırımcılar öğleden sonra bu yeni paritelerle işlemlere başlayabilecek. Binance, özellikle bölgesel talep gören TRY tabanlı paritelere son dönemde daha fazla ağırlık veriyor. Böylece kullanıcıların hem yerel para birimi üzerinden işlem yapmasını kolaylaştırıyor hem de piyasa derinliğini artırıyor.Yeni paritelerin ötesinde, Binance’in dikkat çekici bir diğer duyurusu da Trading Bots desteği oldu. Aynı tarih ve saatte, yani 26 Kasım’da TSİ 15.00 itibarıyla ACM/TRY, DODO/TRY, HEI/TRY ve XTZ/TRY pariteleri için Spot Algo Orders özelliği aktif hale gelecek. Bu adım, otomatik strateji kuran yatırımcılar için önemli bir kolaylık anlamına geliyor; zira TRY pariteleri çoğu zaman hızlı volatilite dönemleri yaşıyor ve Trading Bots, manuel işlem yükünü azaltarak daha sistematik stratejiler sunuyor.Binance’in açıklamasında ayrıca kullanıcıların uyması gereken bir dizi koşul da yer alıyor. Öncelikle TRY’nin bir dijital para olmadığı, tamamen itibari para birimi olarak işlem gördüğü hatırlatılıyor. Bu nedenle, yeni paritelerle işlem yapmak isteyen kullanıcıların hesap doğrulama süreçlerini tamamlaması gerekiyor. Hesabını doğrulamayan yatırımcılar, bu işlem çiftlerini kullanamayacak.Borsa, düzenleyici uyumluluk konusuna da geniş bir yer ayırdı. Yasal gerekliliklere bağlı olarak bazı ülkelerde yaşayan kullanıcılar, söz konusu paritelerde işlem yapamayacak. Bu bölgelerin listesinde Kanada, Küba, Kırım Bölgesi, İran, Hollanda, Kuzey Kore, Suriye, ABD ve bağlı tüm toprakları ile Ukrayna’nın hükümet kontrolü dışındaki alanları bulunuyor. Binance, bu listenin zaman içinde yasal değişikliklere göre güncellenebileceğini de not düştü.TRY paritelerinin genişletilmesi, özellikle Türk yatırımcılar için borsanın ilgisini gösteriyor gibi duruyor. Yerel para birimi üzerinden işlem açmanın kolaylaşması, yatırımcıların döviz transferiyle uğraşmasını engellediği gibi likiditeyi de yukarı çekiyor. Yeni pariteler arasında yer alan ACM ve XTZ gibi bilinen varlıkların yanı sıra HEI ve DODO’nun da TRY üzerinden işlem görmeye başlaması, bu coinlerin daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlayacak.

·
14 Kas 2025
Binance, TRY Piyasasını Büyütüyor: 4 Yeni Parite Geliyor

PAX Gold (PAXG) Nedir?

PAX Gold (PAXG), blockchain üzerinde çalışan ve arkasında tamamen fiziksel altın bulunan bir kripto para. Paxos Trust Company 2019’da piyasaya sürüyor ve her 1 PAXG, Londra’daki kasalarda tutulan London Good Delivery standardında tam 1 troy ons (31,1 gram) altına karşılık geliyor. Yani cüzdanınızda PAXG tuttuğunuzda, aslında perde arkasında gerçekten külçe altın tutmuş oluyorsunuz.PAXG’nin fiyatı bire bir altın ons fiyatını takip ediyor. Paxos, dolaşımdaki her token için kasada aynı miktarda altın bulundurmayı taahhüt ediyor, böylece toplam PAXG arzı ile rezervdeki altın miktarı sürekli dengede kalıyor. Ethereum ağında ERC-20 token’ı olarak çalıştığı için de pek çok kripto borsası, cüzdan ve DeFi platformuyla uyumlu şekilde hareket ediyor. Kısacası PAXG, altının güvenini ve kalıcılığını, kriptonun hız ve erişilebilirliğiyle birleştiren “dijital altın” alternatifi sunuyor.Gelin şimdi PAXG’nin nasıl ortaya çıktığını, bu fikrin hangi adımlarla şekillendiğini ve altın yatırımını neden bu kadar dönüştürdüğünü birlikte inceleyelim.PAXG’nin Tanımı ve Ortaya ÇıkışıPAX Gold, Paxos’un altına yeni bir form kazandırmak için geliştirdiği, tamamen fiziksel altınla desteklenen bir stablecoin. Her bir PAXG, New York Eyaleti Finansal Hizmetler Departmanı’nın onayıyla piyasaya çıkıyor ve tam bir ons London Good Delivery standardında altına denk geliyor. Bu altınlar Brink’s gibi dünyanın en güvenli kasalarında, LBMA sertifikalı külçeler halinde saklanıyor. Yani cüzdanınızda gördüğünüz PAXG, aslında fiziksel bir külçenin size ait olan payı.PAXG’nin doğuş hikâyesi, altına yatırım yapmanın yıllardır değişmeyen zorluklarında saklı. Külçe altın almak, güvenli saklama alanı bulmak, bozdurmak, küçük parçalara ayırmak… Hepsi ayrı bir zahmet. Paxos CEO’su Charles Cascarilla, fiziksel altını “külfetli ve artık eski usul” bir yatırım olarak görüyor. Altını hızlıca alıp satmak ya da teminat olarak kullanmak çoğu zaman mümkün olmuyor. Altın ETF’leri veya vadeli işlemler ise insanı gerçek altına tam anlamıyla sahip kılmıyor. PAXG işte tam bu noktada devreye giriyor; altını blockchain üzerinde temsil ederek hem bireysel hem kurumsal yatırımcılara kolay bölünebilen, saniyeler içinde transfer edilebilen modern bir altın alternatifi sunuyor. Bir anlamda altın yatırımını daha erişilebilir hale getiriyor. Çoğu kişi stablecoin deyince aklına dolar karşılığı basılan token’ları getiriyor. PAXG ise bu modelin altın versiyonu. Fiyatı doğrudan altının ons değerine bağlı hareket ediyor ve değeri bu yüzden daha istikrarlı duruyor. Ancak onu asıl farklılaştıran şey, arkasında nakit değil gerçek altın bulunması. Paxos, PAXG basarken yalnızca küçük bir işlem ücreti ve Ethereum gas maliyeti alıyor; böylece altın yatırımının geleneksel maliyetleri ciddi şekilde azalıyor. Şirket, güvenlik konusuna da ayrı bir özen gösteriyor: Akıllı kontratlar bağımsız şirketler tarafından denetleniyor, rezervdeki altın ile token arzı aylık olarak doğrulanıyor ve müşteri varlıkları Paxos’un bilançolarından tamamen ayrılıyor. Böylece olası bir iflas durumunda bile PAXG sahiplerinin altını güvenli şekilde korunmuş oluyor.Paxos'un diğer altın yatırımlarıyla arasındaki farkı şu şekilde görebilirsiniz:ÖzellikPAX Gold (PAXG)Büyük Altın ETF’leriAltın Vadeli İşlemleri (Comex)LBMA 400 oz Altın KülçesiTahsis Edilmemiş Altın (Unallocated)Saklama ÜcretiÜcretsizYıllık %0,19 – %0,40YokYıllık %0,05 – %0,25Yıllık %0 – %0,10Minimum Alım Miktarı0.01 ons (yaklaşık 20 USD)1 adet ETF hissesi (yaklaşık 200 USD)1 kontrat (100 ons ≈ 200.000 USD)Yaklaşık 800.000 USD (1 külçe)DeğişkenTakas SüresiAnında*T+2 günVade tarihindeT+2 günT+2 günTahsisli Altın (Allocated)✓Değişken✕✓✕Anında Fiziki Altına Çevrilebilirlik✓4 USD ücretle✕✓✕Düzenleyici YapıNYDFS tarafından regüleSEC ve benzerleriCFTCYokYokPAXG’nin Tarihçesi: Önemli Dönüm NoktalarıPaxos Gold, lansmanından bu yana birçok kilometre taşını geride bıraktı. Coin, özellikle regülasyon açısından bir takım zorluklarla karşı karşıya kaldı. Gelin, coinin tarihinde yaşadığı kritik gelişmeleri inceleyelim:2019 - Lansman ve regülasyon: PAX Gold, 5 Eylül 2019’da Paxos Trust Company tarafından duyuruldu ve kripto dünyasına sessiz ama iddialı bir giriş yaptı. New York finans otoritesi NYDFS’in onayını alarak piyasaya çıkan PAXG, o gün itibarıyla dünyanın ilk regüle edilen altın destekli dijital varlığı unvanını taşıyordu. Paxos, lansmanla birlikte önemli bir güven mesajı verdi: Her bir PAXG’nin arkasında bire bir fiziksel altın bulunuyor ve isteyen kullanıcı tokenını gerçek altına dönüştürebiliyor. Hatta Paxos, bunun bir sözden ibaret kalmaması için web sitesine bir doğrulama aracı ekledi; kullanıcılar cüzdanlarındaki PAXG’nin hangi altın külçesine denk geldiğini, o külçenin seri numarasını, saflığını ve ağırlığını tek tıkla görebildi. 2020 - Borsa listelemeleri: 2019’daki sakin çıkışın ardından 2020, PAXG’nin görünürlük kazandığı yıl oldu. Ağustos ayında Binance’in PAXG’yi listelemesi, projeyi bir anda milyonlarca kullanıcıya ulaştırdı. Binance, PAXG’yi BTC, BNB, BUSD ve USDT ile eşleştirerek likiditeyi artırdı ve yatırımcılara altına dijital yoldan erişme imkânı sundu. Aynı dönemde Paxos’un kendi borsası itBit ve Kraken de PAXG’yi desteklemeye başladı. Yılın sonunda dolaşımdaki PAXG arzı ve piyasa değeri istikrarlı şekilde büyümeye devam ediyordu; PAXG artık altın yatırımının yeni nesil versiyonu olarak daha geniş bir kitle tarafından biliniyordu.2021 - Büyüme hızlandı: 2021, PAXG için bir kırılma yılı oldu. Paxos’un yayımladığı verilere göre, PAXG arzı lansmandan yalnızca 18 ay sonra 125.000 token’ı aşmış, piyasa değeri ise yaklaşık 240 milyon dolara çıkmıştı. Bu, bir yılda dört katı aşan bir büyüme anlamına geliyordu. Paxos aynı yıl Hindistan pazarına da adım attı; ülkenin en büyük platformlarından WazirX, PAXG/INR paritesini listeleyerek Hindistan’daki kullanıcılara doğrudan “dijital altın” yolu açtı. Şeffaflık tarafında ise Paxos çizgisini daha da güçlendirdi. Bağımsız denetim firması Withum, her ay Paxos’un saklama hesaplarındaki altını ve dolaşımdaki token arzını karşılaştırarak doğrulayan raporlar paylaşmaya başladı. Bu raporlar halka açık şekilde yayımlandı. Ayrıca Paxos, rezervlerde tutulan altının Brink’s’in güvenlik standartlarıyla korunduğunu ve yeterli token tutan büyük yatırımcıların dilerlerse LBMA sertifikalı külçeleri doğrudan teslim alabileceğini açıkladı. 2022 - Ana akıma taşınan dijital altın: 2022’ye gelindiğinde PAXG artık sadece teknoloji meraklılarının değil, kurumsal yatırımcıların da gündemindeydi. Coinbase’in PAXG’yi listelemesi, özellikle ABD’de regülasyon uyumluluğuna önem veren yatırımcılar için büyük bir eşikti. KuCoin, Bitstamp, Bitfinex gibi global borsaların da listelemeye başlamasıyla PAXG’nin erişimi daha da genişledi. O yıl boyunca dolaşımdaki PAXG miktarı düzenli şekilde arttı; altının küresel fiyat hareketleriyle birlikte tokenin işlem hacmi zaman zaman günlük 50–100 milyon dolar aralığına kadar yükseldi. 2023 - Ekosistem ve kurumsal ilerlemeler: 2023 itibarıyla PAXG’nin piyasa değeri milyar dolar sınırına yaklaşırken, geleneksel finans dünyasında tokenizasyon trendi hız kazanıyordu. Altın destekli dijital varlıklar, hem kurumsallar hem de bireysel yatırımcılar için popülerleşmiş durumdaydı. Paxos, PYUSD gibi yüksek profilli projelere imza atarak sektörün güvenilir altyapı sağlayıcılarından biri haline gelirken, PAXG için de yeni entegrasyonlar ve ortaklıklar oluşturdu. Birçok fintech şirketi, müşterilerine altın yatırımı sunmak için PAXG’yi ürün gamına ekledi; bazı yatırım platformları PAXG alım satımını ve saklamasını standart hizmetlerinin bir parçası haline getirdi.2025: 2025’te PAXG, Ethereum ağındaki transfer ücretlerini sıfırlama yönünde bir adım attı; bu sayede token’ın büyük taşımalarında gas maliyeti düşürülmüş durumda. Borsalardaki erişimi genişletildi: Ekim 2025’te OKX gibi büyük platformlarda listelenmesi planlandı ve likidite artırıldı.Tokenize edilmiş altın varlıklarının yükselişi çerçevesinde, PAXG de 2025’te altına dayalı dijital varlık sınıfında önemli bir pay aldı; yatırımcı ilgisi ve kurumsal benimseme artış gösterdi. PAXG fiyatı, Kasım 2025 itibariyle 4,200 dolar seviyelerinde, ons altına sabitli şekilde işlem görmeye devam ediyor. PAXG Neden Önemli?Şimdi gelin, PAXG’nin neden bu kadar konuşulduğuna, neden önemli olduğuna bakalım.Dijital altının yeni kullanım alanlarıPAXG’nin gerçek gücü, yalnızca altın destekli bir token olmasında değil; altını blockchain’e taşıyarak kullanım alanlarını genişletmesinde yatıyor. Geleneksel olarak altın almak, saklamak ve transfer etmek zahmetliyken PAXG ile bu süreç saniyeler içinde gerçekleşiyor. Yatırımcılar, külçe altın almadan veya altın hesabı açmadan portföylerine altın ekleyebiliyor, bunu ister uzun vadeli değer saklama ister kısa vadeli işlem için kullanabiliyor. Bu esneklik, PAXG’yi modern yatırım dünyasında güçlü bir alternatif haline getiriyor.Sınırlar arasında hızlı köprüPAXG, fiat–kripto ve fiziksel–dijital dünya arasında kusursuz bir geçiş sunuyor. İster TL ile PAXG alarak altına dönmek, ister PAXG’yi fiziksel altın külçesine çevirmek mümkün. Paxos’un kullanıcıya sunduğu itfa seçenekleri sayesinde PAXG gerektiğinde gerçek külçeye dönüşebilen bir varlık. Bu köprü işlevi, PAXG’yi hem bireysel kullanıcıların hem kurumsal yatırımcıların tercih ettiği pratik bir çözüm haline getiriyor. PAXG/kripto depozito ve fiat depozito arasındaki eylemler. Kurumsal dünyaya uygun yapısıAltın ticareti yapan şirketler, özel bankacılık birimleri veya değer transferi yapan kurumlar için PAXG büyük bir operasyonel kolaylık sağlıyor. Ülkeler arası altın gönderimi günler sürerken PAXG transferi saniyeler içinde gerçekleşiyor; lojistik, sigorta ve depolama maliyetleri ortadan kalkıyor. Kurumlar PAXG’yi müşteri hesaplarına entegre ederek dijital altın hizmeti sunabiliyor, akıllı kontratlar sayesinde altın teminatlı ürünler üretebiliyor. Bu profesyonel kullanımın artması, PAXG’nin finansal ekosistemde giderek daha fazla yer kaplamasını sağlıyor.DeFi dünyasında çalışan altınFiziksel altın gelir getirmez ama PAXG getirir. Ethereum üzerinde çalışan bir token olması, PAXG’yi DeFi protokollerinde teminat, likidite aracı veya borç alma aracı olarak kullanılabilir hale getiriyor. MakerDAO’nun PAXG’yi teminat olarak kabul etmesi bunun en güçlü örneklerinden biri. Ayrıca Uniswap ve SushiSwap gibi platformlarda likidite sağlanabiliyor, bazı merkeziyetsiz kredi protokollerinde PAXG karşılığı borç alınabiliyor. Bu durum, “altını pasif bir yatırım aracı olmaktan çıkarıp aktif bir finansal enstrümana dönüştüren” en kritik özelliklerden biri.Tam rezerv, tam güven modeliPAXG’nin değerini güçlü kılan en önemli unsur, arkasındaki altın rezervlerinin %100 doğrulanmış olması. Brink’s kasalarında tutulan bu altınlar aylık bağımsız denetimlerle kontrol ediliyor; Paxos, dolaşımdaki her token ile kasadaki altının bire bir eşleştiğini kanıtlıyor. Ayrıca kullanıcılar sahip oldukları PAXG’nin hangi külçeye karşılık geldiğini seri numarasına kadar görebiliyor. Müşteri varlıkları şirket bilançosundan ayrıldığı için Paxos’un yaşayabileceği finansal sorunlar kullanıcı varlıklarını etkilemiyor. Bu şeffaflık ve güven seviyesi, PAXG’yi piyasadaki en güvenilir altın tokenlarından biri yapıyor. Paxos'un fiat/stablecoin dönüşümü Esnek arz ve güvenli ihraç mekanizmasıPAXG, “mint & burn” modeliyle çalışan bir yapıya sahip. Yani biri Paxos’a altın yatırdığında yeni PAXG basılıyor; biri PAXG’yi iade ettiğinde ise token yakılıyor ve altın serbest bırakılıyor. Bu mekanizma, arzın doğal şekilde oluşmasını ve her zaman fiziksel altına bağlı kalmasını sağlıyor. Minimum alım sınırının düşük olması (0.01 PAXG), altın yatırımını küçük yatırımcılar için bile erişilebilir hale getiriyor.Şeffaflıkla desteklenen token ekonomisiPAXG bir ERC-20 token’ı olduğu için tüm veriler zincir üzerinde izlenebilir durumda. Toplam arz, yakılan tokenlar, transferler… Tümü Etherscan üzerinden anlık görüntülenebiliyor. Paxos ayrıca gerçek zamanlı API’lerle rezerv bilgilerini, denetim raporlarını ve tahsisli altın verilerini paylaşarak PAXG’yi tamamen açık bir modele oturtuyor. Bu seviye bir şeffaflık hem güveni artırıyor hem de regülasyon odaklı ürün arayan kurumsal yatırımcıların tercih sebepleri arasında yer alıyor.PAXG’nin Geliştiricileri ve LiderlikPAX Gold’un arkasındaki ekip, 2012’de kurulan Paxos Trust Company. Şirket, blockchain altyapısı geliştiren ve New York Eyaleti tarafından yetkilendirilen regüle bir trust kuruluşu olarak çalışıyor. Paxos’un temel amacı, geleneksel finans ile dijital varlıkları ortak bir zeminde buluşturmak.Kuruculardan Charles Cascarilla, PAXG’nin fikrini ortaya atan isim. Wall Street geçmişine sahip bir finansçı olarak, altın yatırımının yıllardır süren zorluklarını blockchain ile çözme fikrini alıp PAXG’ye dönüştürüyor. Diğer kurucu ortak Rich Teo da bu vizyonu tamamlayan teknik tarafta güçlü bir isim. Ekibin tamamı, finansal güveni artıran dijital altyapılar geliştirmeye odaklanıyor.Paxos’un en dikkat çeken yönü ise “önce regülasyon” anlayışı. PAXG daha piyasaya çıkmadan NYDFS onayıyla yola başlaması, bu yaklaşımın en net örneği.Lider kadrodan öne çıkanlarPaxos’un yönetimi, geleneksel finans ile teknoloji dünyasından gelen deneyimli isimlerden oluşuyor. CEO Charles Cascarilla şirketin vizyonunu belirleyen lider; CTO ve kurucu ortak Rich Teo ise blockchain teknolojisinin finansal uygulamalarına odaklanan teknik beyin.Şirkette uyum departmanında eski düzenleyici kurum çalışanları, geliştirme tarafında kripto sektöründe bilinen mühendisler ve Wall Street geçmişi olan yöneticiler bulunuyor. Paxos’un danışma kurulunda eski senatörler ve finans regülasyonunda görev almış isimlerin yer alması da şirketin uyumluluk konusundaki ciddiyetini gösteriyor.Bu kadro, PAXG gibi hem teknik açıdan sağlam hem de yasal zemini güçlü bir ürünün oluşturulmasını mümkün kılıyor.Şirketin diğer projeleriPAX Gold, Paxos’un tek projesi değil; tam aksine şirketin ürün ailesi oldukça geniş.Pax Dollar (USDP), ABD dolarıyla bire bir desteklenen ve regülasyonla uyumlu ilk USD stablecoin’lerinden biri.Binance USD (BUSD), Paxos ile Binance ortaklığında piyasaya çıkan stablecoin.PayPal USD (PYUSD), Paxos altyapısıyla çalışan dünyanın ilk büyük teknoloji–stablecoin işbirliklerinden biri.Paxos bunun dışında itBit isimli kendi kripto para borsasını işletiyor ve pek çok geleneksel finans kurumuna blockchain tabanlı menkul kıymet takası hizmeti sunuyor. ABD’de bazı hisse senedi işlemlerinin blockchain üzerinde pilot olarak takas edilmesi Paxos’un altyapısıyla mümkün hale geldi.Şirket aynı zamanda ABD Para Birimi Denetleyici Ofisi’nden ulusal banka lisansı almak için girişimlerde bulundu; bu da Paxos’un uzun vadeli vizyonunun ne kadar iddialı olduğunu gösteriyor.Regülasyon yaklaşımıPaxos, faaliyet gösterdiği her alanda uyumluluk konusuna yüksek önem veriyor. New York’taki trust lisansı, müşteri varlıklarının tam rezervle desteklenmesi, aylık bağımsız denetim raporları, güçlü KYC/AML süreçleri… Tüm bunlar Paxos’un sektörde güvenilir bir duruşa sahip olmasını sağlıyor.Bu yaklaşım PAXG’ye de doğrudan yansıyor. PAXG, piyasadaki en şeffaf ve en regüle altın token’larından biri kabul ediliyor. Rakip altın token’larında zaman zaman rezerv ve uyumluluk tartışmaları yaşanırken, Paxos’un yaklaşımı kurumsal yatırımcının gözünde PAXG’yi çok daha güvenilir bir seçenek haline getiriyor.Paxos, gelecekte de düzenleyici kurumlarla birlikte çalışmayı sürdürmeyi ve ürün portföyünü küresel yasal çerçevelere uygun şekilde genişletmeyi planlıyor. Bu duruş, PAXG’nin uzun vadeli güven-temelli yolculuğunun temel taşı olmaya devam edecek.Sıkça Sorulan Sorular (SSS)Aşağıda, PAX Gold için sıkça sorulan bazı sorular ve cevaplarını bulabilirsiniz:PAXG nedir, nasıl çalışır?: PAX Gold (PAXG), her bir token’ın fiziksel bir altın onsuna denk geldiği altın destekli bir kripto paradır. Ethereum blockchaini üzerinde ERC-20 standardında çalışan PAXG, Paxos şirketi tarafından yönetilir. Paxos, kasalarında sakladığı LBMA onaylı altın külçeleri karşılığında PAXG token’ları ihraç eder. Böylece PAXG token sahipleri, dijital ortamda altın sahibi olmuş olur. Sistem, Paxos’un token basarken kasaya altın koyması ve tokenları iade alırken kasadan altın çıkarması prensibiyle çalışır. Sonuçta, piyasadaki PAXG miktarı ile kasalardaki altın miktarı bire bir aynı kalır ve token değeri her zaman altın fiyatına endeksli olur.Rezervleri nasıl saklanır ve doğrulanır?: PAXG’nin altın rezervleri Londra’daki Brink’s gibi yüksek güvenlikli kasa şirketlerinde saklanır. Bu altınlar, Paxos Trust tarafından müşteriler adına tutulur ve düzenli olarak denetlenir. Her ay bağımsız bir denetim firması (Withum) Paxos’un rezerv hesaplarını inceler ve dolaşımdaki PAXG sayısının kasadaki altın ons sayısıyla tam olarak eşleştiğini onaylayan raporlar yayınlar. Paxos ayrıca kullanıcıların şeffaflık için kendi cüzdan adreslerindeki PAXG’lerin karşılık geldiği altın külçelerinin seri numaralarını ve detaylarını görebileceği bir sorgulama aracı sunmaktadır. Bu mekanizmalarla PAXG rezervlerinin güvenliği ve doğruluğu sürekli teyit edilir.Hangi borsalarda işlem görür?: PAX Gold günümüzde pek çok büyük kripto para borsasında listelenmiştir. Binance, Coinbase, Kraken, KuCoin, Bitstamp, Gemini gibi global borsalarda PAXG’yi farklı işlem çiftlerinde bulabilirsiniz. Ayrıca Türkiye piyasasında Paribu, BTCTurk gibi yerel borsalar da dönem dönem PAXG’yi listelerine eklemektedir (listelenme durumuna göre değişebilir). Bunun yanı sıra merkeziyetsiz borsalarda (Uniswap vb.) PAXG’yi Ethereum üzerindeki diğer token’lar ile takas edebilirsiniz. Likiditesi yüksek olduğu için, PAXG işlemleri genellikle düşük kaymayla (slippage) gerçekleşir ve birçok platformda rahatlıkla alınıp satılabilir.PAXG ile fiziksel altın almak mümkün mü?: Evet, PAXG sahipleri tokenlarını fiziksel altına çevirebilirler ancak bunun pratikte bazı gereklilikleri vardır. Paxos, yeterli miktarda PAXG biriktiren (en az 1 ons ve katları olacak şekilde) kullanıcıların tokenlarını fiziksel altın külçesi ile değiştirmelerine olanak tanır. Örneğin elinizde 400 PAXG varsa, bu tam olarak 400 onsluk bir külçe altına denk gelir ve Paxos aracılığıyla bu külçeyi almanız mümkün olabilir. Daha küçük miktarlarda ise Paxos, token sahiplerine altınlarını nakde çevirme veya unallocated (tahsis edilmemiş) altın kredisine dönüştürme seçenekleri sunar. Ayrıca bazı ortak kuruluşlar aracılığıyla PAXG’yi belirli gramajlarda altın külçe veya sikke olarak teslim almak mümkün olabilir. Ancak bu tür işlemler genellikle ek işlem ücreti ve kimlik doğrulama gerektirir. Özetle, PAXG direkt olarak altın teslimi sunabilen nadir tokenlardandır, fakat lojistik ve regülasyon gereklilikleri nedeniyle bu imkan daha çok büyük yatırımcılarca kullanılmaktadır.PAXG hangi ağda çalışır?: PAX Gold başlangıç ve itibarıyla Ethereum ağı üzerinde çalışır ve ERC-20 standardındadır. Dolayısıyla Ethereum uyumlu bütün cüzdanlar (MetaMask, Ledger, Trust Wallet vb.) ve platformlar PAXG’yi destekler. Şu an itibariyle Paxos, PAXG’yi başka bir blockchainde doğrudan ihraç etmemiştir. Ancak kullanıcılar isterlerse PAXG’yi farklı ağlara köprüleyerek (wrap) diğer ekosistemlerde kullanabilirler. Örneğin bazı DeFi köprüleri PAXG’yi Binance Smart Chain ağına sarılmış bir biçimde aktarabilmektedir. Resmi olarak ise Paxos tüm PAXG operasyonunu Ethereum üzerinde sürdürmektedir. Gelecekte çoklu zincir desteği gelmesi halinde Paxos bunu duyuracaktır.Bireysel yatırımcılar için avantajları nelerdir?: PAXG, bireysel yatırımcıya fiziksel altınla uğraşmadan güvenli, düşük maliyetli ve son derece pratik bir yatırım yolu sunuyor. Altın profesyonel kasalarda saklanıyor ve yatırımcı hiçbir depolama ücreti ödemeden dijital olarak yönetebiliyor. Çok küçük miktarlarla yatırım yapılabiliyor, PAXG küresel borsalarda 7/24 alınıp satılabiliyor ve saniyeler içinde transfer edilebiliyor. Paxos’un düzenli denetimleri sayesinde şeffaflık korunuyor; ayrıca PAXG fiziksel altından farklı olarak DeFi platformlarında teminat veya getiri aracı olarak da kullanılabiliyor. Bu özelliklerin tümü, PAXG’yi bireysel yatırımcı için çok yönlü ve modern bir “dijital altın” alternatifine dönüştürüyor.PAXG ve dijital altın ekosistemi hakkında en güncel analizleri, araçları ve yatırım rehberlerini JR Kripto Rehber serisinde takip edebilirsiniz

·
13 Kas 2025
PAX Gold (PAXG) Nedir?

Yükselenler

Düşenler

Light mode logo
Herhangi bir sorunuz var mı?Eğer herhangi bir sorunuz varsa, bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.
© 2025 JrKripto. Tüm hakları saklıdır.