ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, 9 Mayıs Cumartesi günü Çin ile çok önemli bir ticaret görüşmesine başlayacaklarını açıkladı. Cenevre’de gerçekleşecek bu temaslar iki ülke arasındaki sert tarifelerin ve yıllardır süregelen ticaret savaşını yumuşatmayı hedefliyor.
Bu ilk resmi görüşmelerde ABD tarafından Bessent ile Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer, Çin tarafından ise Başbakan Yardımcısı He Lifeng yer alacak. Taraflar son yıllarda uygulamaya koydukları %145'e varan ABD tarifeleri ve Çin’in %125 misillemeleri gibi ticari bariyerlerin kademeli olarak azaltılmasını görüşecek.
Bessent: "Tarifeler Sürdürülemez"
Bessent, görüşmelere yönelik yaptığı açıklamada bu temasların şimdilik birer ön müzakere niteliği taşıdığını vurguladı. "Mevcut tarifeler iki taraf için de sürdürülemez durumda. Bunların uzaması sadece ekonomik belirsizliği artırıyor."
ABD’nin 2025 yılı başından itibaren Trump’ın yönlendirmesiyle yükselttiği ticaret baskısı, çelikten elektronik ürünlere kadar pek çok alanda %145’e varan gümrük vergileriyle karşılık bulmuştu. Çin ise aynı oranda misilleme yaparak tarım, enerji ve üretim mallarında ABD ithalatını zorlaştırmıştı.
Cenevre Görüşmeleri: Yalnızca Bir Başlangıç
Çin Ticaret Bakanlığı, görüşmelere ABD’nin çağrısıyla olumlu yanıt verdiklerini, ancak sürecin karşılıklı saygı temelinde ilerlemesi halinde yapıcı olabileceğini belirtti. Çin tarafı bu görüşmeleri ekonomideki iç baskılar ve yüksek enflasyon karşısında dengeleyici bir adım olarak görüyor.
Bu müzakereler ABD-Çin hattında sertleşen ticaret savaşının yumuşatılmasına yönelik ilk somut adım olarak kabul ediliyor. Ancak uzmanlara göre buradan çıkacak kararlar daha çok bir yol haritası çizecek; köklü bir anlaşma için daha uzun bir diplomatik mesai gerekiyor.
Küresel Etkiler: Piyasalar Nefes Alabilir mi?
Ticaret gerginliğinin yumuşaması sadece iki ülke değil tüm dünya ekonomisi için kritik. Tedarik zincirlerinde yaşanan aksaklıklar, enerji ve çelik fiyatlarındaki oynaklıklar, piyasalarda belirsizlik yaratmıştı. Bu yüzden Cenevre görüşmeleri global borsalar ve emtia piyasaları tarafından da yakından izleniyor.
Sonuç olarak; Bessent’in öncülüğündeki bu diplomatik adım, sıcak savaşların yerini ekonomi savaşlarının aldığı bir dünya düzeninde, diplomasi ve uzlaşının yeniden güç kazanabileceğine dair umut veriyor.