Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük bankacılık grupları, ülkenin mali düzenleyicisi olan Para Birimi Denetleme Ofisi’ne (OCC) çağrıda bulunarak, Ripple ve Circle gibi kripto şirketlerinin ulusal banka lisansı başvurularının askıya alınmasını talep etti. Gerekçe ise oldukça net: Bu başvurular, mevcut yasal çerçevede "temel bir politika değişikliğini" tetikleyebilir.
Geleneksel bankalar, kripto banka lisanslarına karşı çıkıyor
Amerikan Bankacılar Birliği, Amerika Kredi Birlikleri, Tüketici Bankacılar Birliği ve Bağımsız Topluluk Bankacıları Birliği gibi beş büyük kuruluş tarafından imzalanan ortak mektupta, OCC’nin söz konusu lisansları vermeden önce kamuoyuna daha fazla bilgi sunması gerektiği vurgulandı. Mektupta, Ripple ve Circle’ın sunduğu iş modellerinin, ulusal güven bankalarının yasal olarak gerçekleştirmesi gereken "emanet faaliyetlerini" karşılamadığı iddia ediliyor.
Özellikle Circle’ın USDC rezervlerini yönetme ve kurumsal kripto varlık saklama planları, Ripple’ın ise yeni stablecoin hizmetlerini regülasyona uygun hale getirme amacıyla yaptığı başvurular, geleneksel bankacılık kesiminde ciddi endişelere yol açmış durumda.
Bankacılık düzeninde açılabilecek bir “arka kapı” endişesi
Mektupta dikkat çeken bir diğer nokta ise şu: Kripto şirketlerine emanet faaliyeti olmayan ya da ikincil planda kalan alanlarda banka lisansı verilmesi, OCC'nin geçmiş uygulamalarıyla çelişebilir. Buna izin verilmesi halinde, başka şirketlerin de aynı yolu izleyerek "de facto" (fiilen) banka lisansı alabileceği ve bu durumun denetim boşlukları yaratabileceği uyarısı yapılıyor.
Bu tür bir adımın, geleneksel bankalarla aynı ayrıcalıklara sahip ama çok daha az sermaye yükümlülüğü ve düzenleme altında çalışan yeni türde finansal aktörlerin ortaya çıkmasına yol açabileceği belirtiliyor.
Caitlin Long ve Paradigm'den tepki: "Rekabetten korkuyorlar"
Kripto odaklı Custodia Bank’ın kurucusu Caitlin Long, yaşananları “bankacılık lobisinin açık direnişi” olarak yorumladı ve bu konunun büyük olasılıkla mahkemelere taşınacağını öne sürdü. Long’a göre, bu kadar düşük sermaye yükümlülüğü ile gelen lisans alma imkânı varsa, neden geleneksel bankalar da trust şirketine dönüşüp yollarına o şekilde devam etmesin?
Benzer bir yorum da Paradigm’in kamu politikaları sorumlusu Alexander Grieve’den geldi: “Bankalar ve kredi birlikleri nadiren bir konuda aynı fikirde olur. Ama kripto sektöründen gerçek rekabet gelince ortak cephe almayı başarıyorlar.”
Öte yandan Winston & Strawn hukuk firmasından avukat Logan Payne’e göre, yakın zamanda kabul edilen GENIUS yasası, stablecoin ihraççılarının banka lisansı alma motivasyonunu artırdı. Zira yeni yasa, yalnızca stablecoin ihracına izin verirken; gerçek hayatta bu firmalar çok daha geniş bir faaliyet alanına sahip. Ulusal trust bankası lisansı almak, bu faaliyetleri daha kolay bir çerçevede sürdürmelerini sağlayabilir.