ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), dijital varlıklar için büyük önem taşıyan bir karar aldı. Kurum, yayımladığı “no-action letter” ile yatırım danışmanlarının eyalet tarafından yetkilendirilmiş tröst şirketlerini “nitelikli saklama kurumu” (qualified custodian) olarak kullanabileceğini açıkladı. Bu karar, Bitcoin ve Ethereum gibi kripto varlıkların kurumsal yatırımcılar tarafından daha güvenli ve yasal çerçevede saklanmasının önünü açıyor.
Uzun süreli belirsizliğe çözüm
Yıllardır yatırım danışmanları için en büyük sorunlardan biri, dijital varlıkların hangi kurumlarda saklanabileceği konusundaki belirsizlikti. Geleneksel düzenlemelerde yalnızca federal düzeydeki büyük bankalar ve bazı dev kurumlar saklama yetkisine sahip kabul ediliyordu. SEC’in yeni yaklaşımı ise eyalet düzeyinde lisans almış tröst şirketlerinin, sıkı denetim ve güvenlik şartlarını yerine getirdikleri sürece, aynı şekilde saklama hizmeti sunabilmesine olanak tanıyor.
Bu adım, 1940 tarihli Yatırım Danışmanları Yasası kapsamındaki danışmanların, nakit ve menkul kıymetlerde olduğu gibi kripto varlıkları da düzenlenmiş koşullar altında saklayabilmesine imkân tanıyor. Ancak şirketlerin, soğuk cüzdan depolama, bağımsız denetim, siber güvenlik önlemleri ve müşteri varlıklarının şirket fonlarından ayrıştırılması gibi katı şartlara uyması gerekiyor.
Sektörden ilk tepkiler
Bloomberg Intelligence analisti James Seyffart, kararı “dijital varlık alanı için beklenen netliğin textbook örneği” olarak nitelendirdi. Seyffart’a göre, sektör uzun süredir bu tanımanın gerçekleşmesini talep ediyordu. ABD’de geçtiğimiz yıllarda “Operation Choke Point 2.0” olarak adlandırılan süreçte bankalara kripto şirketlerine hizmetlerini sınırlandırmaları yönünde dolaylı baskılar uygulanmıştı. Bu yeni karar ise regülatörlerin yaklaşımında bir yumuşama olduğunu ve kriptoyu finansal sisteme daha yapılandırılmış yollarla dahil etme niyetini gösteriyor.
Wyoming gibi bazı eyaletler zaten yıllar önce kripto varlıklar için benzer düzenlemelere öncülük etmişti. Senatör Cynthia Lummis, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda SEC’in bu adımını olumlu karşıladığını belirterek, “Wyoming 2020’de dijital varlık denetimi konusunda öncü oldu. Bugün gelinen noktada SEC’in bu yaklaşımı tanıması sevindirici” dedi.
Bitcoin ve Ethereum için yeni fırsat
Karar, kurumsal yatırımcıların kripto paralara erişimini kolaylaştırabilir. Özellikle Bitcoin’in “dijital altın” olarak konumlanması, bu gelişmeyle daha da güçleniyor. Altının zaten regüle edilmiş fonlarda standart bir varlık sınıfı olduğu düşünüldüğünde, Bitcoin ve Ethereum’un da benzer şekilde portföylere girmesi daha yakın görünüyor.
Kurumlar açısından en büyük engellerden biri olan “saklama belirsizliği” ortadan kalktığında, yatırım fonlarının ve danışmanların Bitcoin ve Ethereum’a daha rahat şekilde yatırım yapması bekleniyor. Bu da uzun vadede ETF onaylarının hızlanmasına, kurumsal stratejilerin çeşitlenmesine ve piyasalarda güvenin artmasına katkı sağlayabilir.
SEC, yayımlanan mektubun resmi bir yasa değişikliği olmadığını, yalnızca kurumun mevcut “uygulama pozisyonunu” yansıttığını vurguladı. Dolayısıyla ileride koşullar değişirse kararın gözden geçirilmesi mümkün. Yatırım danışmanlarının, müşterilerine riskleri açıklaması ve saklama şirketinin yetkilendirilmiş durumda olduğunu her yıl teyit etmesi gerekiyor.