Finansal İstikrar Kurulu’nun (Financial Stability Board, FSB), yaklaşık 40 ülkeyi kapsayan incelemesi, kripto varlık düzenlemelerinde “önemli boşluklar ve tutarsızlıklar” bulunduğunu ortaya koydu. Bu eksikliklerin, dijital varlık ekosisteminin dirençli şekilde gelişmesine ve finansal sistemin genel istikrarına tehdit oluşturabileceği belirtiliyor.
FSA’dan kripto düzenlemelerine yönelik rapor
Rapor, özellikle regülasyonların coğrafi olarak dağınık ve uyumsuz olmasının, kripto şirketlerinin en esnek düzenleyici çerçevesi sunan ülkelere yönelmesine olanak tanıdığını söylüyor. Böylece bu firmalar, daha zayıf denetim ortamlarında faaliyet kurup sonrasında küresel ölçekte büyüyebilir. FSB, sınır ötesi denetim iş birliği için hâlâ “parçalı, tutarsız ve yetersiz” altyapı bulunduğuna dikkat çekti.
Ayrı bir değerlendirme, Avrupa Bankacılık Otoritesi’nin (EBA) raporunda yer aldı. O raporda, kripto şirketlerinin “forum shopping” yaparak (yani daha hafif düzenlemeye sahip AB üyesi ülkelere yönelerek) faaliyet gösterdiği iddia edildi. Bazı şirketlerin, daha düşük piyasa giriş engelleri ve zayıf kara para aklama denetimlerine sahip bölgeleri tercih ederek AB’ye girmeye çalıştığı vurgulandı.
FSB’nin tespitlerine göre, düzenleyici boşluklar kripto firmalarına avantaj sağlıyor. Şirketler, özellikle stablecoin şirketleri, en gevşek düzenleyici yapıların bulunduğu ülkelere yönelerek burayı üs olarak kullanabiliyor. Bu strateji, daha sonra diğer pazarlara açılmak için bir sıçrama tahtası haline geliyor.
Rapor ayrıca, düzenleyici araçların var olsa bile bunların pek sık “denetim amaçları” ya da “finansal istikrar izlemesi” doğrultusunda kullanılmadığını belirtiyor. Bu da denetleyicilerin kripto piyasalarının potansiyel risklerini zamanında tespit etmesini zorlaştırıyor.
EBA’nın raporu da bu durumu destekliyor. AB içinde, yeni düzenlemelere (örneğin MiCA ve AML/CFT mevzuatı) rağmen bazı şirketlerin bu yükümlülüklerden kaçmaya çalıştığı ifade ediliyor. EBA metninde şirket isimleri açıkça zikredilmese de, “bir kısmı düzenleyici gereksinimleri çevrelemeye çalışıyor” uyarısı yer alıyor.
Geleneksel finansla bağlantılar derinleşiyor
FSB raporu, büyük bankaların artık stablecoinleri ödeme ve mutabakat sistemlerine entegre ettiğini; böylece geleneksel finans kurumlarının kripto ekosistemine doğrudan maruz kaldığını not ediyor. Bu bağlantının büyümesiyle birlikte, regülasyon boşlukları daha büyük sistemik riskler haline gelebilir.
Özellikle kaldıraçlı işlemler ve borçlanma temelli ticaret gibi faaliyetlerin pek çok kripto piyasasında yeterince düzenlenmediği ifade ediliyor. Rapor, bu yetersiz denetimin “piyasa stresi anlarında ardışık çökmelere yol açma potansiyeli” taşıdığını işaret ediyor.
Bir kalkınma danışmanı olarak görev yapan Nikolaos Kostopoulos da AB’nin MiCA düzenlemesinin uyum yönünde önemli bir adım olduğuna dikkat çekiyor. Ancak uygulamada tutarsızlıkların hâlâ kripto şirketlerine avantaj sağladığını, gerçekte gerekli olan yakın iş birliği ve cezai yaptırımların eksikliğini vurguluyor.
FSB, tespit edilen eksiklikleri gidermek için sekiz öneri sunuyor. Bu öneriler arasında düzenleyici boşlukların kapatılması, mali istikrar risklerini izlemek için veri kapasitelerinin güçlendirilmesi ve sınır ötesi düzenleyici iş birliğinin geliştirilmesi yer alıyor.
Yine de, rapor düzenleme çabalarının çoğunun henüz tamamlanmadığına işaret ediyor. Özellikle küresel stablecoinler (Global Stable Coins-GSC) için düzenleyici çerçeveler tamamlanmamış durumda. Tamamlanmış çerçevelerde bile uygulamada tutarsızlıklar bulunuyor; bu durum, şirketlerin boşlukları istismar etmesine yol açıyor.