Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Avrupa’nın en büyük nükleer santrali olan Zaporijya Nükleer Santrali’nin (ZNPP) geleceğine ilişkin dikkat çekici bir iddiayı gündeme taşıdı. Rus basınında yer alan haberlere göre Putin, ABD’nin devam eden barış müzakereleri kapsamında santralde kripto para madenciliği yapılmasına ilgi gösterdiğini söyledi. Kommersant’ın aktardığına göre Washington, santralde olası bir hisse ya da ortaklık karşılığında bu tesisi enerji yoğun kripto madenciliği faaliyetleri için kullanmayı değerlendiriyor.
Söz konusu nükleer santral, Ukrayna’nın güneydoğusunda yer alıyor ve 2022’den bu yana Rusya’nın kontrolü altında bulunuyor. Savaş öncesinde Ukrayna’nın elektrik arzında kritik bir rol oynayan ZNPP, sadece enerji üretimi açısından değil, bölgesel şebeke dengesi ve güvenlik boyutuyla da stratejik önem taşıyor. Bu nedenle santralin gelecekte kim tarafından, hangi modelle işletileceği, Rusya-Ukrayna savaşına yönelik diplomatik temasların en tartışmalı başlıklarından biri olmaya devam ediyor.
Kommersant’ın haberine göre Rusya ile Amerika Birleşik Devletleri arasında santralin ortak yönetimine dair görüşmeler yürütülüyor ve bu modelde Ukrayna’nın tamamen dışarıda bırakılması da masadaki senaryolar arasında yer alıyor. Buna karşılık BBC, ABD’nin Rusya ve Ukrayna’yı da kapsayan üçlü bir işletme modeli önerdiğini ve her tarafın eşit paya sahip olmasının gündeme geldiğini aktardı. Bu yaklaşım, santralin siyasi gerilimden arındırılarak teknik ve ticari bir çerçevede işletilmesini hedefliyor.
Ukrayna'dan 50-50 önerisi
Ukrayna cephesinden gelen açıklamalar ise farklı bir dengeye işaret ediyor. Reuters’a konuşan kaynaklara göre Kiev yönetimi, santralin ABD ve Ukrayna arasında yüzde 50’ye 50 oranında ortak girişimle işletilmesini önerdi. Bu modele göre Ukrayna, santralin ürettiği elektriğin yarısını doğrudan alacak; ABD ise kalan kısmın kullanımına tek başına karar verecek. Euronews’in aktardığına göre Ukrayna tarafı, ABD’nin kendi payının bir bölümünü Rusya’ya tahsis edebileceği varsayımıyla hareket ediyor.
ZNPP üzerindeki kontrol, yalnızca enerji üretiminden ibaret değil. Güney Ukrayna’daki şehirlerin elektrik arzı, bölgesel şebeke istikrarı ve nükleer güvenlik gibi konular doğrudan bu tesisle bağlantılı. Buna kripto para madenciliği boyutunun eklenmesi ise meseleyi daha da karmaşık hale getiriyor. Nükleer santrallerin kesintisiz ve görece düşük maliyetli elektrik üretmesi, özellikle Bitcoin gibi yüksek enerji tüketimine sahip kripto varlıkların madenciliği açısından cazip bir altyapı sunuyor. Ancak santralin statüsüne ilişkin belirsizlikler, bu tür projelerin kısa vadede hayata geçirilmesini zorlaştırıyor.
Taraflar arasında henüz net bir uzlaşma sağlanmış değil. Bu nedenle ZNPP’de kripto madenciliği yapılması fikri, şimdilik diplomatik pazarlıkların bir parçası olarak değerlendiriliyor. Sahadaki askeri durum ve siyasi dengeler değişmeden, böylesi bir yatırımın somutlaşması zor görünüyor.
Öte yandan ateşkes girişimleri de hız kazanmış durumda. Savaş dördüncü yılına girerken ABD Başkanı Donald Trump, barış anlaşması için diplomatik temaslarını yoğunlaştırdı. Görüşmelerde toprak düzenlemeleri, güvenlik garantileri ve ekonomik iş birlikleri öne çıkan başlıklar arasında yer alıyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Reuters’a verdiği demeçte ABD ile yaklaşık 20 maddelik bir barış planında ilerleme kaydedildiğini söyledi. Putin ise bazı tavizlere açık olduklarını belirtirken, Donbas bölgesi konusundaki kararlılığını koruyor.



