JrKripto Rehberi
JrKripto RehberiKapsamlı kripto rehberi

The Graph (GRT) Nedir?

Kripto dünyasında adını giderek daha sık duymaya başladığımız The Graph (GRT), çoğu zaman “Web3’ün Google’ı” olarak anılan güçlü bir proje. Peki The Graph coin nedir, GRT coin ne işe yarar ve neden bu kadar önemseniyor? Temel olarak The Graph, Ethereum başta olmak üzere birçok blockchain ağındaki verileri toplayıp düzenleyen ve geliştiricilerin bu verileri kolayca sorgulamasına imkân tanıyan merkeziyetsiz bir protokol. Yani karmaşık blockchain verilerini okunabilir, düzenli ve erişilebilir hale getirerek Web3 uygulamalarının arka planda sağlıklı çalışmasını sağlıyor. Bugün DeFi protokollerinden NFT platformlarına kadar pek çok alanda kullanılan The Graph, yalnızca geliştiricilere değil, genel olarak tüm ekosisteme hız ve güvenlik kazandırıyor. GRT coin ise bu ekosistemin merkezinde yer alarak hem ekonomik işleyişi sağlıyor hem de kullanıcıların ağa katılımını teşvik ediyor. Merak edenler için bu rehberde The Graph’in tarihçesinden teknik yapısına, neden değerli olduğundan gelecekteki potansiyeline kadar tüm detayları bulabilirsiniz.

The Graph’in Tanımı ve Ortaya Çıkışı

The Graph, Web3 ekosisteminin en kritik yapı taşlarından biri olarak öne çıkan, blockchain verilerini endekslemeyi ve sorgulamayı kolaylaştıran merkeziyetsiz bir protokol. Blockchain ağları, üzerinde gerçekleşen her işlemi ve akıllı kontrat etkileşimini kaydeder; ancak bu veriler genellikle ham, dağınık ve işlenmesi zor bir formdadır. İşte The Graph tam da bu noktada devreye giriyor. Ethereum ve IPFS gibi ağlardaki verileri organize ediyor ve geliştiricilerin bu verilere GraphQL sorgu diliyle standart, okunabilir ve hızlı bir şekilde erişmesini sağlıyor. Böylece tek başına karmaşık ve parçalı olan blockchain verileri, The Graph sayesinde düzenli bir yapıya kavuşuyor ve Web3 uygulamaları için kullanılabilir hale geliyor.

The Graph’in en dikkat çekici özelliklerinden biri, geliştiricilere sunduğu “subgraph” yapısı. Subgraph’lar, belirli bir blockchain uygulamasının veya akıllı kontratın verilerini endeksleyen ve sorgulamaya açan özel API’ler gibi çalışıyor. Örneğin bir DeFi protokolü, kullanıcıların işlem geçmişlerini veya likidite verilerini göstermek istediğinde, kendi subgraph’ını tanımlayıp The Graph ağı üzerinden bu verilere ulaşabiliyor. Bu yaklaşım, geliştiricilerin karmaşık node altyapısı kurmasına gerek bırakmadan, veriye kolay ve standart bir şekilde erişmesine imkân tanıyor.

updated-tokenomics-image.269dfabf.jpeg

The Graph’in kökeni 2018 yılına uzanıyor. Proje, yazılım geliştirme ve blockchain alanında deneyimli üç isim tarafından tasarlandı: Yaniv Tal, Brandon Ramirez ve Jannis Pohlmann. Ekip, o dönemde Web3 uygulamalarının en büyük sorunlarından birini çözmek istiyordu: blockchain üzerinde üretilen verilerin erişilebilir olmaması. Geleneksel uygulamalarda geliştiriciler, verileri kolayca çekip işleyebiliyordu. Ancak blockchain’de işler farklıydı; veriler dağınık, ham ve doğrudan kullanılamaz durumdaydı. Tal ve ekibi, bu sorunu ortadan kaldıracak merkeziyetsiz ve güvenilir bir endeksleme protokolü tasarlayarak The Graph’i ortaya çıkardı.

Yoğun bir geliştirme ve test sürecinden sonra The Graph, Aralık 2020’de ana ağını (mainnet) resmen başlattı. Aynı zamanda ekosistemin merkezinde yer alan GRT token de piyasaya sürüldü. Böylece The Graph, yalnızca teknik bir çözüm değil, aynı zamanda ekonomik bir model haline geldi. Bugün gelinen noktada, The Graph’in tanımı sadece “bir endeksleme protokolü” olmanın ötesine geçti. Web3’ün büyümesi için gerekli olan veri erişim katmanı rolünü üstlendi ve blockchain dünyasında veriyi erişilebilir, düzenli ve sorgulanabilir kılan temel bir altyapı olarak kabul edilmeye başlandı.

The Graph’in Tarihçesi: Önemli Dönüm Noktaları

The Graph, Web3 ekosisteminde kısa sürede vazgeçilmez bir konuma yükseldi. İlk olarak 2018’de fikir aşamasında duyurulan proje, birkaç yıl içinde yalnızca teknik bir çözüm değil, aynı zamanda Web3 uygulamalarının temel altyapılarından biri haline geldi. Özellikle blockchain verilerinin erişilebilir, düzenli ve sorgulanabilir hale gelmesi, DeFi protokolleri ve NFT platformlarının hızla gelişmesinde kritik bir rol oynadı. The Graph’in yolculuğu, kurucu ekibin ortaya koyduğu vizyondan, mainnet’in açılışına, GRT token’in piyasaya sürülmesine ve çoklu zincir desteğine kadar birçok dönüm noktasına sahip. Şimdi gelin, The Graph’in tarihine yakından bakalım ve projeyi bugünkü konumuna taşıyan en önemli gelişmeleri inceleyelim.

• 2018: Projenin duyurulması. The Graph, Yaniv Tal, Brandon Ramirez ve Jannis Pohlmann tarafından 2018’de hayata geçirildi. Bu dönemde ilk prototipler hazırlandı ve proje blockchain ekosistemine tanıtıldı.

• 2020: Ana ağın başlatılması. Yoğun bir geliştirme sürecinin ardından Aralık 2020’de The Graph’in merkeziyetsiz ana ağı (mainnet) resmi olarak devreye girdi. Bu tarih, The Graph çıkış tarihi olarak kabul ediliyor.

• 2020: GRT token’in piyasaya sürülmesi. Mainnet lansmanıyla birlikte The Graph’in yerel kripto parası olan GRT coin dolaşıma girdi. Yani “GRT coin ne zaman çıktı?” sorusunun yanıtı 2020’nin sonları. GRT token, protokolün ekonomik yapısının temelini oluşturmak üzere tasarlandı.

• 2021: DeFi ve NFT projelerinde benimsenme. 2021’den itibaren Uniswap, Aave, Decentraland gibi popüler Web3 projeleri verilerini The Graph üzerinden endekslemeye ve sorgulamaya başladı. Bu dönemde The Graph, aylık milyarlarca sorguya ulaşarak ekosistemin en kritik parçalarından biri haline geldi. Özellikle The Graph DeFi entegrasyonu ve NFT platformlarındaki kullanım, büyümenin en büyük itici gücü oldu.

• 2022–2024: Çoklu zincir desteği ve L2 çözümleri. The Graph, Ethereum’un ötesine geçerek Polygon, Arbitrum, Avalanche, Near Protocol gibi pek çok ağı desteklemeye başladı. 2023’te ise ölçeklenebilirliği artırmak için Ethereum’dan Arbitrum gibi Layer-2 çözümlerine geçiş sürecine girdi. Bu adım hem maliyetleri düşürdü hem de ağ verimliliğini artırdı. Aynı yıllarda The Graph etrafında hızla büyüyen küresel bir geliştirici topluluğu oluştu ve proje güçlü bir topluluğun desteğini kazandı.

  • 2025: GRT token, Eylül 2025 itibariyle 0.090 dolar seviyelerinden işlem görüyor.

 

GRTUSDT_2025-09-03_18-53-47.png

The Graph Neden Değerli?

The Graph’in bugün Web3 ekosisteminde bu kadar öne çıkmasının elbette birçok sebebi var. Kimileri ona “Web3’ün Google’ı” diyor, kimileri ise DeFi ve NFT dünyasının görünmez altyapısı olarak tanımlıyor. Aslında bu benzetmelerin hepsi doğru çünkü The Graph, veriye erişimi kolaylaştırarak merkeziyetsiz uygulamaların ayakta kalmasını sağlayan kritik bir protokol. Gelin şimdi, The Graph’i değerli yapan başlıca özelliklere yakından bakalım.

Web3’ün “Google”ı

The Graph sık sık “Web3’ün Google’ı” olarak adlandırılıyor çünkü blockchain üzerindeki verilere hızlı ve güvenilir erişim sağlıyor. Geliştiriciler kendi node’larını kurmak zorunda kalmadan, doğrudan The Graph aracılığıyla ihtiyaç duydukları veriyi sorgulayabiliyor. Bu da zaman, maliyet ve emek açısından ciddi bir kolaylık demek.

DeFi ve NFT ekosisteminin altyapısı

Bugün kullandığımız birçok popüler Web3 uygulaması aslında The Graph’in sağladığı altyapıyla çalışıyor. Örneğin Uniswap, Aave ya da Decentraland, verilerini The Graph üzerinden endeksleyip kullanıcıya sunuyor. Bu entegrasyon sayesinde veriler anında ulaşılabilir hale geliyor ve The Graph, DeFi ile NFT dünyasının kritik arka plan aktörü haline geliyor.

The_Graph_Review_Workflow_4bcafcbe65.webp

Merkeziyetsiz ve sansüre dayanıklı

The Graph tamamen merkeziyetsiz bir yapıda çalışıyor, yani veriler tek bir sunucuda tutulmuyor. Endeksleme ve sorgulama süreçleri ağdaki farklı katılımcılar tarafından yürütülüyor. Bu yapı, protokolü sansüre dayanıklı hale getiriyor ve Web3 uygulamalarının güvenilir, kesintisiz bir şekilde çalışmasına katkı sağlıyor.

Özel “Subgraph” araçları

The Graph’in geliştiricilere sunduğu en güçlü özelliklerden biri subgraph yapısı. Her proje kendi subgraph’ını tanımlayarak ihtiyaç duyduğu veriyi endeksleyebiliyor. Subgraph’lar, bir dApp’in verilerini GraphQL sorgularına açan küçük veritabanları gibi işliyor. Bu esneklik sayesinde geliştiriciler uygulamalarını çok daha hızlı, kolay ve verimli bir şekilde inşa edebiliyor.

GRT token ve staking mekanizması

The Graph’in kalbinde ise yerel token GRT bulunuyor. GRT, ağın güvenliğini sağlamak için kullanılan bir ekonomik teşvik aracı. Indexer, Delegator ve Curator gibi roller, GRT staking yoluyla ağı güvence altına alıyor. Kullanıcılar GRT stake ederek ödüller kazanabiliyor, ayrıca yönetişim sürecine katılarak protokolün geleceğinde söz sahibi olabiliyor. Bu sistem hem ekosistemi teşviklerle ayakta tutuyor hem de The Graph’in doğru ve güvenilir şekilde çalışmasını garanti ediyor.

The Graph'in teknik özellikleri

Bu devasa protokolü en değerli kılan özelliklerden biri de, GRT’nin ve ağın teknik özellikleri olarak karşımıza çıkıyor. Daha önce de belirttiğimiz gibi, The Graph'in kalbinde, protokolün kendi token'ı olan GRT yer alıyor. Bu token, sadece alınıp satılan bir dijital varlık değil. Zira aynı zamanda tüm ağın işlemesini sağlayan bir yakıt görevi görüyor. The Graph'in kendi özel bir blockchaini yok, ancak tıpkı bir Proof of Stake sistemi gibi çalışıyor. Ağdaki katılımcılar, yani veriyi endeksleyenler (Indexer), yetki verenler (Delegator) ve veriyi düzenleyenler (Curator), belirli miktarda GRT token'ını bir nevi teminat olarak yatırıyor. Bu sayede hem ağın güvenliğini sağlıyorlar hem de yaptıkları iş karşılığında ödül kazanıyorlar. Bu ekonomik model, ağın daima doğru ve dürüst bir şekilde çalışmasını teşvik ediyor.

GRT'nin toplam arzı başlangıçta 10 milyar olarak belirlenmiş olsa da, kesin bir üst sınırı yok. Yıllık yüzde 3'lük bir enflasyon oranıyla yeni GRT'ler dolaşıma giriyor, ama bu yeni token'ların bir kısmı yakılarak net enflasyon oranı yaklaşık yüzde 2 seviyesinde tutulmaya çalışılıyor. Peki, bu token'lar ne işe yarıyor? DApp'ler yani merkeziyetsiz uygulamalar, The Graph'in sunduğu veri hizmetlerini kullanmak için ücretlerini GRT ile ödüyor. Ayrıca, ağdaki katılımcılar da (indexer, delegator, curator) GRT stake ederek hem ağa katkıda bulunuyor hem de pasif gelir elde ediyor. GRT sahipleri, aynı zamanda projenin geleceği hakkında oy kullanarak söz sahibi olabiliyor, bu da The Graph'i gerçekten merkeziyetsiz bir topluluk projesi haline getiriyor.

The_Graph_Review_Protocol_Roles_cb341c5e07.webp
The Graph protokolündeki roller. Kaynak: The Graph/Blog

Başlangıçta sadece Ethereum'a odaklanan The Graph, bugün adeta bir veri köprüsüne dönüştü. Artık sadece Ethereum değil, Polygon, Arbitrum, Avalanche, Celo, Fantom ve Near Protocol gibi 40'a yakın farklı blockchainindeki verileri de endeksleyip sorgulayabiliyor. Bu sayede The Graph, tek bir ekosisteme bağlı kalmadan tüm Web3 dünyasının veri endeksleme standardı haline geldi.

The Graph’in Kurucusu Kimdir?

The Graph projesinin arkasında üç kurucu var: Yaniv Tal, Brandon Ramirez ve Jannis Pohlmann. Bu üçlü, 2018 yılında Web3 dünyasının en büyük sorunlarından birine çözüm bulmak için yola çıktı. O dönemde, blockchain üzerinde çalışan merkeziyetsiz uygulamalar (dApp'ler) için veri bulmak ve bu verileri kullanmak tam bir kabustu. Her dApp'in kendi veritabanını kurması ve verileri tek tek çekmesi gerekiyordu, bu da hem zaman alıcı hem de verimsizdi.

İşte tam bu noktada Yaniv Tal (proje lideri), Brandon Ramirez (araştırma) ve Jannis Pohlmann (teknoloji lideri) bir araya gelerek The Graph'i kurdu. Amaçları, blockchain'deki verileri herkesin kolayca erişebileceği, endeksleyip düzenleyebileceği bir altyapı oluşturmaktı. Yani, kısaca blockchain'in karmaşık ve dağınık verilerini bir nevi "Google" gibi aramayı ve sorgulamayı mümkün kılacak bir protokol yaratmak istediler.

Kurucu ekip, bu vizyonla sadece bir ürün değil, aynı zamanda bir ekosistem inşa etti. 2020 yılında, The Graph'in yerel kripto para birimi olan GRT'nin piyasaya sürülmesiyle birlikte, proje global bir boyut kazandı. Bu süreçte, The Graph'in gelişimi yalnızca kurucuların omuzlarında kalmadı.

• Graph Foundation: Projenin uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlamak için kurulmuş, kar amacı gütmeyen bir vakıf. Ekosistemi desteklemek, hibe programları düzenlemek ve topluluğu güçlendirmek gibi görevleri üstleniyor.

• Edge & Node: Kurucuların da içinde bulunduğu ve The Graph'in çekirdek geliştirme ekibi olarak çalışan bir şirket. Protokolün teknolojik gelişimini, yeni özelliklerin eklenmesini ve ekosistemin büyümesini sağlıyorlar.

• Geniş Geliştirici Topluluğu: The Graph, açık kaynak bir proje olduğu için dünya genelindeki binlerce geliştiricinin katkılarıyla büyümeye devam ediyor. Bu sayede, merkeziyetsiz bir yapıya sahip oluyor ve projenin geleceği tek bir merkezin kararlarına bağlı kalmıyor.

Kısacası, The Graph'in temellerini Yaniv Tal, Brandon Ramirez ve Jannis Pohlmann atsa da, bugün geldiği nokta, kurucuların vizyonunu benimseyen ve ortak bir amaç için çalışan devasa bir topluluğun eseri.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Bu uzun rehberin ardından, aklınızda hâlâ bazı soru işaretleri kalmış olabilir. Bu nedenle, son olarak, aşağıda The Graph hakkında sıkça sorulan bazı soruları ve cevaplarını derledik:

  • The Graph (GRT) ne zaman ortaya çıktı?: The Graph projesi ilk olarak 2018 yılında ortaya çıktı. Yaniv Tal ve ekibi bu yıl içinde projeyi duyurarak geliştirmeye başladı. Protokolün kullanılabilir hale gelmesi ise Aralık 2020’de mainnet’in başlatılmasıyla gerçekleşti.
  • The Graph’in kurucuları kimdir?: The Graph’in kurucu ortakları Yaniv Tal, Brandon Ramirez ve Jannis Pohlmann’dır. Bu üç isim, projeyi birlikte tasarlayıp hayata geçirdiler. Ayrıca proje, Graph Foundation adlı vakıf ve Edge & Node gibi çekirdek ekipler tarafından da desteklenmektedir.
  • The Graph nasıl çalışır?: The Graph, blockchain verilerini “subgraph” adı verilen endeksler halinde organize eder ve GraphQL sorgu diliyle erişime açar. Bir uygulama blockchain’e veri eklediğinde (ör. bir akıllı sözleşme etkinliği), Graph Node bu veriyi ilgili subgraph’e işler. Böylece geliştiriciler, GraphQL sorgularıyla ihtiyaç duydukları veriyi The Graph ağı üzerinden kolayca çekebilirler. Bu süreç, merkeziyetsiz bir altyapıda gerçekleştiği için güvenilir ve ölçeklenebilirdir.
  • GRT token’in toplam arzı ne kadar?: GRT token’in toplam arzı 10 milyar adet olarak belirlenmiştir. Başlangıçta 10 milyar GRT piyasaya sürülmüş ve dolaşıma girmiştir. Ayrıca yıllık ~2% oranında enflasyonla arzın bir miktar artması planlanmaktadır.
  • The Graph ne işe yarar, neden değerlidir?: The Graph, blockchain verilerini kolayca endeksleyip sorgulamaya yarayan bir altyapıdır; bu sayede Web3 uygulamaları için adeta bir veri omurgası görevi görür. Özellikle DeFi ve NFT gibi alanlarda, uygulamaların ihtiyacı olan veriyi hızlı ve güvenilir şekilde sağladığı için çok değerlidir. Merkeziyetsiz ve açık bir protokol olması, geniş bir topluluk tarafından benimsenmesi de The Graph’i Web3 ekosisteminde vazgeçilmez bir konuma getiriyor.
  • The Graph hangi blockchainleri destekliyor?: The Graph, ilk etapta Ethereum üzerindeki verileri endekslemek üzere tasarlandı ancak günümüzde çoklu blockchain desteğine sahip. Ethereum, Polygon, Arbitrum, Avalanche, Fantom, Celo, Near Protocol gibi pek çok popüler blockchain’i destekliyor. Toplamda 30’dan fazla ana ağı The Graph ile endekslemek mümkün ve bu sayı zamanla artış gösteriyor.

 

The Graph ve Web3 altyapısına yön veren diğer projeler hakkında daha fazla içerik için JR Kripto Rehber serisini takip edin.

#the graph nedir#grt nedir#the graph coin nedir#grt coin ne zaman çıktı#the graph tarihi#grt coin arzı#the graph çıkış tarihi#grt coin ne işe yarar
Light mode logo
Herhangi bir sorunuz var mı?Eğer herhangi bir sorunuz varsa, bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.
© 2025 JrKripto. Tüm hakları saklıdır.