Kripto dünyasında hız, verimlilik ve kullanıcı deneyimi artık her zamankinden daha önemli. İşte tam da bu ihtiyaçlardan yola çıkan Sei (SEI), merkeziyetsiz finans (DeFi) uygulamaları için sıfırdan inşa edilen, yüksek performanslı bir katman-1 blockchain ağı olarak öne çıkıyor. Özellikle emir defteri tabanlı (order book blockchain) uygulamaları hedefleyen Sei ağı, saniyede 20.000’e kadar işlem kapasitesi ve yaklaşık 300 milisaniyelik blok süresiyle dikkat çekiyor. Cosmos SDK üzerine kurulu olan bu ağ, Tendermint konsensüsü sayesinde hem güvenli hem de hızlı bir altyapı sunuyor. Geliştirici ekip, geleneksel finans piyasalarının hız ve verimlilik gibi ihtiyaçlarını blockchaine taşımayı amaçlarken, Sei’yi DeFi projeleri, NFT uygulamaları ve zincir üstü oyunlar için ideal bir zemin haline getirmiş. Ağın yerel kripto varlığı olan SEI token, hem işlem ücretlerinde hem de staking ve yönetişim süreçlerinde aktif olarak kullanılıyor. Eğer “Sei nedir?”, “Sei coin nedir?” ya da “Sei token ne işe yarar?” gibi sorular aklınızı kurcalıyorsa, bu rehberde tüm detaylarıyla Sei ağı nedir, Sei coin kimin, SEI coin çıkış tarihi nedir ve geleceği ne olabilir gibi konuları birlikte keşfedeceğiz.
Sei’nin Tanımı ve Ortaya Çıkışı
Sei (SEI), merkeziyetsiz finans (DeFi) uygulamaları için özel olarak geliştirilmiş, yüksek hızlı ve güçlü bir katman-1 blockchain ağı. Bu ağın yerel kripto para birimi de çoğunlukla SEI coin olarak biliniyor. Cosmos SDK altyapısıyla inşa edilen Sei, temelinde Tendermint Core adındaki Bizans Hata Toleranslı (BFT) konsensüs motorunun özel bir sürümünü barındırıyor. Bu yapı sayesinde bloklar yaklaşık 300 milisaniye gibi çok kısa bir sürede oluşturulabiliyor ve teorik olarak ağ, saniyede 20.000 işleme kadar ulaşan bir işlem kapasitesi sunabiliyor. Tüm bu sistem, özellikle emir defteri (order book) modeliyle çalışan merkeziyetsiz borsalar ve türev platformlar için özel olarak optimize edilmiş durumda. Sei’nin geliştirici ekibi, geleneksel finans dünyasındaki hız ve verimlilik anlayışını blockchain teknolojisiyle birleştirerek yepyeni bir çözüm ortaya koymayı amaçlamış. Bu sayede hem bireysel kullanıcılar hem de kurumsal projeler için sağlam ve etkili bir altyapı sunan bir DeFi ağı ortaya çıkmış.
Sei ağı, DeFi alanına odaklanan bir blockchain olarak, kripto dünyasında uzun süredir karşılaşılan ölçeklenebilirlik ve hız gibi sorunlara yepyeni bir bakış açısıyla çözüm getirmek amacıyla geliştirildi. Özellikle merkeziyetsiz borsalar gibi yoğun işlem yüküne sahip platformlarda sıkça karşılaşılan “borsa üçlemesi”; yani merkeziyetsizlik, ölçeklenebilirlik ve sermaye verimliliği arasında denge kurma zorluğu — Sei’nin ortaya çıkışındaki temel motivasyonlardan biri oldu. Ağ tasarlanırken, yüksek işlem hacmini düşük gecikmeyle bir araya getirmek ana hedeflerden biriydi.
Bu hedefe ulaşmak için Sei, blok oluşturma ve işleme süreçlerinde çeşitli teknik iyileştirmelerle donatıldı. Özellikle Twin-Turbo konsensüs olarak adlandırılan özel bir yapı sayesinde, ağ hem akıllı blok yayılımı (intelligent block propagation) hem de optimistic blok işleme (optimistic processing) yöntemlerini bir araya getiriyor. Bu sayede doğrulayıcılar işlemleri çok daha hızlı şekilde işleyebiliyor ve blok süreleri ciddi anlamda kısalıyor. Sonuç olarak, Sei ağı saniyeler değil, milisaniyeler düzeyinde tepki verebilen, oldukça hızlı ve verimli bir blockchain yapısına kavuşuyor.
SEI ağı
Sei, Cosmos SDK üzerine kurulu olduğu için güvenliğini ve ağ yapısını Tendermint konsensüs sisteminden alıyor. Ancak klasik Tendermint’in yaklaşık 6 saniyeye varan blok süresi, Sei’nin geliştirdiği yenilikçi mimari sayesinde milisaniyeler seviyesine kadar düşürülmüş durumda. Bu fark, ağın ne kadar hızlı çalıştığını ortaya koyan en net göstergelerden biri. Projenin temelleri, 2022 yılında Kaliforniya’da kurulan Sei Labs çatısı altında atıldı. Ekipte oldukça deneyimli isimler yer alıyor: Jayendra (Jay) Jog, daha önce Robinhood’da mühendis olarak görev almış bir yazılımcı; Jeffrey Feng ise yatırım bankacılığı alanında Goldman Sachs geçmişiyle projeye stratejik vizyon katmış. Ayrıca Cosmos ekosisteminden tanınan Dan Edlebeck de kurucu ekipte yer alıyor.
2022 yılı boyunca proje hem teknik hem de topluluk açısından şekillendi. Geliştirici ekip ilk test ağlarını devreye aldı, teknik altyapıyı oturttu ve erken dönem katılımcılarla birlikte topluluğu büyüttü. Derken 2023’te Sei mainnet (v1) hayata geçti. O dönem Multicoin Capital, Delphi Digital ve Coinbase Ventures gibi önemli yatırımcılar da projeye destek vererek Sei’nin daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağladı. Başlangıçtan itibaren açık kaynaklı olarak geliştirilen ağ, Cosmos ekosistemine özgü topluluk yönetişimi anlayışını benimsiyor. Yani SEI token sahipleri, ağdaki önemli kararlar üzerinde söz hakkına sahip ve protokol değişiklikleri gibi konularda oy kullanabiliyor.
Sei’nin Tarihçesi: Önemli Dönüm Noktaları
Sei ağı, 2022’den bu yana kısa sürede büyük yol kat etti. Geliştirici ekip yalnızca teknik olarak değil, topluluk tarafında da istikrarlı bir büyüme sağladı. Aşağıda, Sei’nin ilk testnetinden büyük borsalarda listelenmesine, EVM uyumluluğundan ekosistem genişlemesine kadar öne çıkan kilometre taşlarını adım adım görebilirsiniz:
2022: Sei Network’ün ilk testnet aşamaları başladı. Bu dönemde “Atlantic” gibi teşvikli test ağları ve “Seinami” adlı topluluk programı sayesinde hem erken dönem kullanıcılar hem de geliştirici ekosistemi oluştu. Ağustos ayında Sei Labs, 5 milyon dolarlık tohum yatırımı alarak projeyi ciddi anlamda hızlandırdı.
2023: Yoğun test sürecinden sonra Sei’nin ana ağı yani Sei v1, 15 Ağustos 2023’te yayına alındı. Mainnet ile birlikte ağın Cosmos Hub entegrasyonu tamamlandı, köprüler devreye girdi ve kullanıcılar artık SEI token’larını stake edebilir hale geldi.
2023 Ağustos: SEI token, Binance, Coinbase ve Bybit gibi önde gelen borsalarda listelenerek geniş kitlelere ulaştı. Bu listelemelerle birlikte Sei, daha önce yalnızca teknik topluluklarca bilinirken, artık daha büyük bir kullanıcı kitlesinin radarına girdi.
2024: Geliştirici ekip, Sei’nin bir sonraki versiyonu olan Sei v2’yi duyurdu. Bu yeni sürümle birlikte EVM (Ethereum Virtual Machine) desteği ağa entegre ediliyor ve paralel işlem işleme kabiliyeti daha da artırılıyor. 2024’ün ilk aylarında halka açık testnet yayına alındı ve yıl ortasında ana ağ güncellemesinin tamamlanması hedeflendi. Böylece Sei, “ilk paralel EVM blockchaini” olma yolunda önemli bir adım attı. SEI v1 ile v2 arasındaki farklar şu şekilde gösterilebilir:
Özellik
Sei v1
Sei v2
Yayın Tarihi
Ağustos 2023
2024 (testnet: Q1, mainnet: planlanan Q2/Q3)
Konsensüs Yapısı
Tendermint Core
Optimize edilmiş Tendermint + Paralel İşlem Motoru
2025: Sei ekosistemi hızla genişledi. DeFi, NFT ve blockchain tabanlı oyunlar gibi alanlarda birçok proje Sei üzerinde aktif hale geldi. Örneğin Astroport, ağda faaliyete geçen ilk merkeziyetsiz borsalardan biri olurken; Sushi gibi tanınmış protokoller de Sei ağına entegre oldu. Sei üzerinde 200’den fazla proje yer aldı ve toplam kilitli varlık değeri (TVL) 500 milyon doları aştı.
Sei Neden Değerli?
Sei ağı hakkında bu kadar teknik detaydan sonra akla gelen en doğal soru şu oluyor: “Peki tüm bu özellikler onu neden bu kadar özel kılıyor?” İşte bu noktada Sei’yi diğer katman-1 blockchainlerinden ayıran, hem teknik hem de kullanıcı deneyimi açısından öne çıkaran pek çok detay devreye giriyor. Yüksek işlem hızı, paralel işlem mimarisi, yerleşik emir defteri altyapısı gibi yeniliklerle donatılan Sei, sadece DeFi projeleri için değil; NFT’lerden zincir üstü oyunlara kadar geniş bir uygulama yelpazesi için güçlü bir zemin sunuyor. Aşağıda, Sei’yi bu kadar değerli hale getiren tüm temel yapı taşlarını tek tek inceleyelim.
Yüksek hız ve verimlilik
Sei, blok oluşturma süresini yaklaşık 0.3 saniyeye kadar düşürerek işlemleri neredeyse anlık olarak tamamlıyor. Teorik kapasite olarak da saniyede 20.000 işlem gibi etkileyici bir seviyeye ulaşabiliyor. Bu hız, özellikle yüksek frekansta işlem yapan trader’lar ve alım-satım yoğunluğu olan uygulamalar için ciddi bir avantaj. Kıyas yapmak gerekirse, finalite süresi bakımından Sui gibi yeni nesil zincirlerden neredeyse iki kat, Aptos’tan ise 1.5 kat daha hızlı.
SEI ve diğer kriptoların finalite süresi açısından karşılaştırması. Kaynak: Maple Finance
Paralel işlem işleme
Sei ağı, parallel execution yani paralel işlem işleme özelliğine sahip. Uygun durumlarda işlemleri aynı anda, paralel biçimde gerçekleştirebiliyor. Sadece aynı veriyi etkileyen işlemler sıralı şekilde yürütülüyor. Bu da blockchain üzerindeki işlem sürelerini kısaltıyor ve genel işlem hacmini artırıyor. Bu yapı sayesinde Sei’de çalışan uygulamalar, sanki çok çekirdekli bir bilgisayarda çalışıyormuş gibi daha akıcı ve verimli sonuçlar veriyor.
Emir defteri altyapısı
Sei, protokol seviyesinde gömülü bir emir eşleştirme motoru barındırıyor. Bu sayede merkeziyetsiz uygulamalar, zincir üzerinde doğrudan central limit order book (CLOB) modeliyle çalışabiliyor. Diğer zincirlerde olduğu gibi AMM tabanlı yapılar yerine, gerçek zamanlı alıcı ve satıcı emirleri doğrudan zincir üzerinde eşleşiyor. Böylece hem slippage (kayma) hem de geçici likidite sorunları azaltılıyor. Aynı zamanda MEV kaynaklı sandwich saldırılarına karşı da Sei çok daha dayanıklı hale geliyor. Diğer büyük DEX'lere bakarsak SEI ile şu şekilde karşılaştırabiliriz:
Özellik / Proje
Sei (Sei DEX)
Serum (Solana)
dYdX (StarkEx v3)
Injective
Zincir Tipi
Layer-1
Layer-1
Layer-2 (StarkEx)
Layer-1 (Cosmos SDK)
Emir Defteri Tipi
Zincir içi (on-chain)
Zincir dışı (off-chain)
Zincir dışı (off-chain)
Zincir içi (on-chain)
Blok Süresi
~300 ms
~400 ms
~600 ms
~1 saniye
TPS (İşlem/Saniye)
~20.000
~50.000
~9.000
~10.000+
Frontrunning Koruması
Evet (FBA)
Kısmen (off-chain risk)
Evet (off-chain kontrol)
Evet (frequent auction)
Paralel İşlem Yeteneği
Evet
Evet
Sınırlı
Evet
EVM Uyumluluğu
Evet (Sei v2 ile)
Hayır
Hayır
Hayır
Frontrunning’i engelleyen yapı
Sei ağı, emirleri blok sonunda toplu şekilde işleyerek frontrunning yani önden işlem geçirme saldırılarını önlüyor. Bu yaklaşım, “Frequent Batch Auction (FBA)” adı verilen sistemle destekleniyor. Böylece herhangi bir bot ya da doğrulayıcı, piyasaya girmeden önce pozisyon alarak haksız kazanç sağlayamıyor. Tüm emirler aynı anda, tek fiyat üzerinden eşleştirildiği için ticaret çok daha adil bir zeminde gerçekleşiyor.
Cosmos ekosistemiyle tam uyum
Sei, Cosmos ekosisteminin bir parçası olduğu için IBC (Inter-Blockchain Communication) protokolünü destekliyor. Bu sayede Sei, Osmosis veya Cosmos Hub gibi diğer blockchainlerle doğrudan iletişim kurabiliyor ve varlık transferi yapabiliyor. Bu birlikte çalışabilirlik sayesinde Sei üzerinde çıkarılan varlıklar başka zincirlere kolayca taşınabiliyor. Aynı zamanda Keplr gibi popüler Cosmos cüzdanlarıyla da sorunsuz şekilde kullanılabiliyor.
Cosmos/SEI uyumluluğu
Ancak şunu da belirtmekte fayda var: Mayıs 2025’te ortaya çıkan bir topluluk önerisine göre, Sei geliştiricilerinden biri, ağın Cosmos desteğini sonlandırmayı gündeme getirdi. Bu önerinin amacı, mevcut CosmWasm + EVM mimarisinin yarattığı teknik karmaşayı azaltmak ve Sei’yi yalnızca Ethereum uyumlu hale getirerek geliştirici deneyimini basitleştirmek. Eğer bu geçiş gerçekleşirse, Sei yalnızca EVM tabanlı işlemleri destekleyecek hale gelecek ve Cosmos özellikleri büyük ölçüde rafa kalkacak. Yine de Interchain Labs’ten gelen açıklamalara göre, Sei teknik olarak Cosmos tabanlı kalmaya devam edecek ve bazı temel özellikler (örneğin staking ve yönetişim) kullanılabilir olacak.
SEI token’ın kullanım alanları
Ağın yerel varlığı olan SEI token, hem teknik altyapının çalışmasında hem de ekonomik düzenin sağlanmasında önemli bir rol oynuyor. SEI ile işlem ücretleri ödenebiliyor, transferler düşük maliyetle yapılabiliyor. Kullanıcılar token’larını stake ederek doğrulayıcıları destekleyip ağın güvenliğine katkı sağlayabiliyor ve karşılığında ödüller kazanabiliyor. Ayrıca yönetişim süreçlerinde de söz sahibi olmak mümkün; protokol güncellemeleri veya önemli değişikliklerde oy kullanma hakkı SEI sahiplerinde. Bunun yanında DeFi uygulamalarında teminat olarak kullanılabiliyor, likidite sağlamada da yer alabiliyor. SEI, değer açısından da en büyük 100 coin içerisinde yer alıyor.
Lansmanından bu yana SEI fiyatı
Sağlam ve dengeli token ekonomisi
SEI token’ın toplam arzı 10 milyar adet olarak belirlendi. Bu arzın yaklaşık %18’i (1,8 milyar SEI) ilk aşamada dolaşıma girdi. Proje, topluluk odaklı bir başlangıç yapabilmek için testnet kullanıcılarına ve belirli zincir topluluklarına toplam arzın %3’lük kısmını airdrop olarak dağıttı. Kalan arz, geliştirici ekip, yatırımcılar, ekosistem teşvikleri ve topluluk rezervlerine ayrıldı. Bu dengeli dağılım sayesinde hem ağ güvenliği sağlandı hem de uzun vadeli büyüme için sürdürülebilir bir ekonomik yapı oluşturuldu.
Sei’nin Kurucusu Kim?
Sei Network, 2022 yılında Kaliforniya’da kurulan bir girişim olarak ortaya çıktı. Projenin arkasındaki ekipte, geleneksel finans ve yazılım dünyasından deneyimli üç isim yer alıyor: Jayendra “Jay” Jog, Dan Edlebeck ve Jeffrey Feng. Jay, daha önce Robinhood’da yazılım mühendisi olarak çalışmış; Dan ise Cosmos ekosisteminde faaliyet gösteren merkeziyetsiz VPN projesi Exidio’nun kurucularından biri. Jeffrey Feng de Goldman Sachs geçmişiyle, projeye finansal strateji açısından güçlü bir katkı sunmuş. Bu üçlü, teknik bilgiyle finansal vizyonu bir araya getirerek Sei Labs çatısı altında yepyeni bir blockchain altyapısı oluşturmayı hedeflemiş.
Proje henüz en başındayken, klasik merkeziyetçi yapılardan farklı bir yön izlemeyi tercih etti. Yönetim anlayışı, topluluk katılımını temel alıyor. Sei ağı açık kaynak kodlu geliştirildiği için dünyanın dört bir yanındaki yazılımcılar projeye katkı sunabiliyor. Ağın geleceğine dair kararlar, SEI token sahiplerinin oylarıyla alınıyor. Yani kullanıcılar sadece ağda işlem yapan değil, aynı zamanda söz sahibi olan bir topluluğun parçası haline geliyor. Bu da Sei’yi, kullanıcılarıyla birlikte büyüyen bir ekosistem haline getiriyor.
Bugün geldiği noktada Sei’nin başarısında hem kurucu ekibin hem de topluluğun özverili emeği büyük rol oynuyor. Ana ağın lansmanından bu yana sistem istikrarlı şekilde çalışıyor ve geliştirici ekip performansı daha da artırmak için sürekli yeni adımlar atıyor. Yüksek hız, paralel işlem kabiliyeti ve emir defteri altyapısı gibi yeniliklerle donatılan Sei, sadece teknik anlamda değil; sunduğu olanaklarla da pek çok yeni projeye kapı aralıyor. Önümüzdeki dönemde DeFi, NFT ve oyun gibi alanlarda daha fazla uygulamanın Sei ağı üzerinde konumlanması bekleniyor. Tüm bu gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda, Sei coin geleceği için oldukça umut verici bir tablo ortaya çıkıyor.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Aşağıda, SEI hakkında sıkça sorulan bazı sorular ve cevaplarını bulabilirsiniz:
Sei ağı nedir ve nasıl çalışır?: Sei ağı, teknik altyapı olarak Cosmos SDK üzerine inşa edildi ve Tendermint BFT konsensüs mekanizmasını kullanan yüksek hızlı bir blockchain platformudur. Ağ, Delegated Proof-of-Stake (DPoS) modeline göre işler; yani belirli doğrulayıcılar (validator) kullanıcıların stake ettiği SEI token’larıyla işlemleri doğrular. Twin-Turbo konsensüs adı verilen özel iyileştirmeler sayesinde işlemler ~300–400ms gibi çok kısa sürede kesinleşir ve paralel işlem özelliğiyle verimlilik en üst düzeye çıkarılmıştır. Kısaca, Sei ağı dünya çapındaki doğrulayıcılar tarafından güvence altına alınan, hem hızlı hem de ölçeklenebilir bir blockchain.
SEI token ne işe yarar?: SEI token, Sei ağının yerel kripto para birimi olup çeşitli amaçlarla kullanılır. Öncelikle ağ üzerindeki transfer ve akıllı sözleşme işlemlerinin gas ücreti SEI ile ödenir. Ayrıca kullanıcılar SEI’lerini stake ederek (ağdaki bir doğrulayıcıya delegasyon yaparak) ağın güvenliğine katkı sağlayabilir ve karşılığında ödül kazanabilirler. SEI token aynı zamanda yönetişim mekanizmasının da parçasıdır; token sahipleri önemli ağ güncellemeleri veya protokol değişiklikleri için yapılan oylamalara katılarak söz hakkı elde eder. Bunlara ek olarak SEI, bazı DeFi protokollerinde teminat olarak kullanılabilmekte ve Sei üzerinde kurulan merkeziyetsiz borsalarda işlem ücreti ödemede de rol oynamaktadır.
Sei ile Solana, Sui gibi zincirler arasındaki farklar nelerdir?: Sei, Solana ve Sui gibi yüksek performanslı zincirlerle benzer bir hedefe (hızlı ve ölçeklenebilir bir altyapı sunmak) sahip olsa da teknik yaklaşımları farklılık gösterir. Solana, Proof-of-History mekanizmasıyla çalışan tekil bir zincirdir ve saniyede binlerce işlem yapabilmesiyle bilinir; ancak Solana, Cosmos ekosistemiyle doğrudan uyumlu değil. Sui ise Move programlama dilini kullanan, nesne odaklı paralel işlem yeteneği sunan yeni bir blockchain ağı olarak ortaya çıktı. Sei ağı ise Cosmos SDK üzerine kurulu olduğundan, hem Tendermint tabanlı BFT güvenliğini hem de paralel işlem kabiliyetini bir araya getirir. Sei, Solana kadar yüksek hızlara ulaşabilmesinin yanında protokol düzeyinde emir defteri altyapısı sunarak özellikle ticaret uygulamalarında öne çıkıyor. Ayrıca IBC uyumluluğu sayesinde Sei, Solana ve Sui’nin aksine diğer blockchainlerle doğrudan iletişim kurabilir; bu da ekosistemler arası etkileşim konusunda Sei’ye önemli bir avantaj sağlar.
Sei ağı Cosmos tabanlı mı?: Evet. Sei ağı, Cosmos SDK üzerinde inşa edildi ve Tendermint BFT konsensüs algoritmasını kullanıyor. Dolayısıyla teknik olarak Cosmos ekosisteminin bir parçası konumunda. Nitekim Sei, Inter-Blockchain Communication (IBC) protokolü sayesinde diğer Cosmos tabanlı zincirlerle uyumlu bir şekilde haberleşebiliyor ve varlık transferi yapabiliyor.
Sei ağında hangi tür uygulamalar geliştiriliyor?: Sei ağında en yoğun olarak merkeziyetsiz finans (DeFi) uygulamaları geliştiriliyor. Özellikle emir defteri modeli kullanan merkeziyetsiz borsa (DEX) ve türev işlem platformları öne çıkıyor; örneğin Astroport, Sei üzerindeki ilk büyük DEX olarak faaliyete geçti. Bunun yanı sıra ağın yüksek işlem kapasitesi sayesinde NFT pazaryerleri ve blockchain tabanlı oyun projeleri de Sei ekosisteminde boy gösteriyor. Oyun içi varlık alım-satımı veya NFT mint etme gibi işlemler, Sei’nin hızlı altyapısıyla kullanıcılara akıcı bir deneyim sunabiliyor.
SEI nasıl stake edilir?: SEI stake etmek için öncelikle SEI token’larınızı destekleyen bir cüzdana (örneğin Keplr gibi Cosmos uyumlu cüzdanlara) aktarmanız gerekir. Daha sonra cüzdan uygulamanız üzerinden veya Sei ağının blok gezgini aracılığıyla ağdaki doğrulayıcılardan birini seçerek delegasyon işlemi yapabilirsiniz. Yani SEI varlıklarınızı seçtiğiniz bir doğrulayıcıya kilitleyip ona oy hakkınızı devredersiniz. Bu sayede hem ağı güvence altına almış olur, hem de karşılığında stake ödülleri kazanabilirsiniz. Ancak unutmayın, Cosmos ağlarında stake edilen varlıkların çekilmesi için genellikle 14–21 günlük bir unbonding (çözülme) süresi bulunuyor; bu süre zarfında stake’i bozup token’larınızı hemen harcayamazsınız.
Sei ve yüksek hızlı blokzincir teknolojileri hakkında daha fazla bilgi için JR Kripto Rehber serimizi takip edin.
#sei nedir#sei coin nedir#sei token ne işe yarar#sei ağı nedir#sei coin kimin#sei coin çıkış tarihi#sei coin geleceği#sei
Herhangi bir sorunuz var mı?Eğer herhangi bir sorunuz varsa, bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.İletişime Geç