Geleneksel finans (TradFi), blockchainin hız ve verimliliğine erişmek ister ancak uyum, gizlilik ve denetlenebilirlik vazgeçilmez. Rayls (RLS) bu ihtiyaca yanıt veren, EVM uyumlu ve kurumsal odaklı bir blockchain ekosistemi olarak karşımıza çıkıyor. 100 trilyon dolarlık likiditeyi ve 6 milyar bankalı nüfusu dijital dünyaya taşımayı hedefleyen Rayls, finans kurumlarına uyumlu ve ölçeklenebilir bir hibrit blockchain altyapısı sunuyor. Gelin, Rayls’in ne sunduğuna ve finans dünyasında neden dikkat çektiğine birlikte bakalım.
Rayls’nin Tanımı ve Ortaya Çıkışı
Rayls, geleneksel finans ile merkeziyetsiz finansı bir araya getirmek için tasarlanmış Ethereum uyumlu bir blockchain platformudur. Bu ekosistem, finans kurumlarının mevduat, tahvil gibi varlıklarını güvenli şekilde tokenleştirip kendi özel ağlarında yönetmelerine ve gerektiğinde küresel DeFi piyasalarına taşıyabilmelerine olanak tanır. Böylece düzenleyici uyumlu varlık tokenizasyonu ve özel ağlar ile açık zincirler arası birlikte çalışabilirlik aynı çatı altında sağlanır.
Rayls’in temel hedefi, minimum 100 trilyon dolar tutarındaki geleneksel finans likiditesini dijital ortama açmak ve finans kurumlarının milyonlarca müşterisini blockchain avantajlarıyla buluşturmaktır. Bunu yaparken kurumsal finansın en büyük sorunları olan uyumluluk, gizlilik ve işlem verimliliği gibi alanlara çözüm getirmeyi amaçlar. Örneğin, bankalar Rayls üzerinde mevduatlarını dijital token’lara dönüştürüp kurum içi işlemlerde kullanabilir, ardından küresel likiditeye erişmek istediklerinde bu token’ları güvenli köprüler ile halka açık zincire aktarabilirler. Bu sayede tradfi (geleneksel finans) faaliyetleri DeFi büyümesini besleyen bir döngüye dönüşür.
Rayls’in odaklandığı kullanım alanları arasında sınır ötesi ödemeler, gerçek dünya varlıklarının (RWA) tokenizasyonu, dijital para/CBDC projeleri ve kurumsal DeFi entegrasyonları öne çıkıyor. Platform, finansal kurumların 7/24, hızlı ve düşük maliyetli ödeme yapmasını sağlarken, karmaşık finansal ürünlerin (tahvil, kredi, fon payları vb.) tokenleştirilip küresel likiditeye açılmasına imkan veriyor. Rayls aynı zamanda merkezi bankaların dijital para (CBDC) pilotlarında ve büyük bankalar arası mutabakat projelerinde kullanılacak şekilde tasarlanmıştır. Halihazırda Brezilya Merkez Bankası’nın Drex pilotunda Rayls’in gizlilik teknolojisinin kullanılması ve G20 TechSprint gibi küresel etkinliklerde çapraz sınır ödeme çözümü olarak sergilenmesi, bu odak alanlarının pratiğe döküldüğünü gösteriyor.
Rayls, benzersiz hibrit mimarisi ile dikkat çeker. Sistem, Rayls Public Chain adında herkese açık bir blockchain (EVM uyumlu, izin gerektirmeyen) ile Value Exchange Network (VEN) denilen izinli özel alt ağların birleşiminden oluşur. Her finans kurumu, kendi özel EVM alt zincirini (VEN) çalıştırarak işlemlerini tam gizlilik içinde gerçekleştirebilir; bu alt zincirler sıfır bilgi ispatı (ZK) ve tam homomorfik şifreleme teknolojileri sayesinde katılımcılara yüksek gizlilik sağlar. Aynı zamanda her VEN, Rayls’in kamu zinciri ile güvenli köprüler aracılığıyla bağlanır ve gerektiğinde varlıklar kamu zincirine taşınabilir. Bu yaklaşım, bir yandan her kuruma sonsuz ölçeklenebilirlik (her kurum kendi defterini tuttuğu için) sunarken, diğer yandan tüm ağların ortak bir likidite havuzunda buluşmasına imkan tanır.
Rayls, tasarımının merkezine düzenleyici uyumluluğu koyar. Ağ üzerinde işlem yapacak tüm katılımcıların önceden KYC (müşterini tanı) doğrulamasından geçmesi zorunludur. Bu sayede Rayls Public Chain herkese açık olsa da kötü niyetli ya da yaptırım uygulanan adreslerin sisteme sızması engellenir. Ayrıca Rayls, entegre AML (kara para aklama karşıtı) mantığı, izlenebilir ancak gizli işlem yapısı ve denetlenebilir akıllı kontratlar ile kurumsal regülasyon beklentilerini karşılar. Yüksek işlem hızı ve öngörülebilir düşük gas ücretleri sayesinde de kurumlar, geleneksel sistemlerindeki yavaş ve maliyetli mutabakat süreçlerini Rayls üzerinde saniyeler içinde ve şeffaf şekilde gerçekleştirebilir.
Rayls’nin Tarihçesi: Önemli Dönüm Noktaları
Rayls, yeni bir kripto para projesi olduğu için pek uzun bir tarihçesi yok. Fakat, aşağıda, coinin kilometre taşlarını görebilirsiniz:
- Proje tanıtımı: Parfin şirketi tarafından Parchain adıyla geliştirilen Rayls, Temmuz 2024’te kurumsal UniFi blockchain vizyonuyla kamuoyuna tanıtıldı. Londra ve Brezilya merkezli Parfin ekibi, dünyanın önde gelen bankalarıyla iki yıl süren AR-GE çalışmalarının ardından bu projeyi duyurdu.
- Testnet başlangıcı: Nisan 2025’te ilk halka açık test ağı olan Steam Testnet kullanıma açıldı. Bu aşamada KYC onboarding, MetaMask cüzdan bağlantısı ve temel kimlik doğrulama araçları devreye alındı. Haziran 2025’te testnet, çoklu cüzdan desteği ve mobil erişim yetenekleri kazanarak kullanıcı testlerine hazır hale getirildi.
- Gizlilik odaklı mimari (MagLev): Temmuz – Eylül 2025 döneminde MagLev Testnet süreciyle Rayls, gizlilik ve uyumluluk odaklı mimarisini pekiştirdi. Temmuz ayında özelleştirilmiş bir sequencer ve zkTLS tabanlı dijital kimlik doğrulama sistemi entegre edildi; böylece açık bankacılık verisi paylaşmadan KYC doğrulaması mümkün hale geldi. Eylül ayına gelindiğinde ağa özel köprü (Private Bridge), gelişmiş AML mantığı, saklama modülleri ve sponsorlu işlem gibi kurumsal özellikler eklendi. Bu yenilikler, özel kurumsal ağlar ile programlanabilir kamu zinciri arasında güvenli geçişi sağlamlaştırdı.
- Token lansmanı (TGE): Kasım 2025’te Rayls, genel ağında staking ve kamu zinciri işlemlerini destekleyecek son özellikleri test ederek olgunlaştı. Ardından 1 Aralık 2025’te Token Generation Event (TGE) gerçekleştirilerek toplam 1,5 milyar adet RLS token halka açıldı. RLS token’ı bu tarihten itibaren önde gelen borsalarda listelenmeye başladı. Böylece Rayls ekosistemine erken katılan kullanıcılar ve kurumlar için token erişimi sağlandı.
- Kurumsal pilotlar ve iş birlikleri: Rayls teknolojisi, gerçek dünya uygulamalarında kendini göstermeye başladı. Brezilya Merkez Bankası, ülkenin dijital parası Drex için yürüttüğü pilot projede Rayls’in gizlilik çözümünü seçerek kurumsal blockchain güvenliğine özene işaret etti. Aynı zamanda Rayls, G20/BIS TechSprint 2023 etkinliğinde CBDC ve tokenleştirilmiş mevduat entegrasyonuyla küresel ödeme altyapısı alanında yenilikçi bir çözüm olarak sergilendi ve yarışmada dereceye girdi. Bu gelişmeler, Rayls’in uluslararası arenada da tanınmasını sağladı ve proje Tether, Mastercard, Accenture gibi büyük oyunculardan stratejik yatırımlar alarak 2025 sonuna doğru güç kazandı.
- Aralık 2025: RLS coin, Aralık 2025'in sonu itibariyle 0.015 dolar civarında seyrediyor.
Rayls Neden Önemli?
Rayls, kurumsal finans ile blockchain dünyası arasındaki boşluğu dolduran kritik bir altyapı olarak görülüyor. Hem bankalar ve finans kurumları hem de düzenleyiciler için getirdiği yenilikler itibarıyla önemli avantajlar sunuyor:
Kullanım Alanları
- Gerçek dünya varlıklarının tokenizasyonu: Rayls sayesinde kurumsal tahviller, banka mevduatları, kredi portföyleri, ticari alacaklar veya yatırım fonu payları gibi klasik finans varlıkları dijital token’lara dönüştürülebilir. Bu tokenler başlangıçta bankaların kendi özel defterlerinde gizlilikle tutulup yönetilir, istenirse güvenilir ortaklarla paylaşılarak çok taraflı işlemler yapılır. Ardından likidite veya yatırımcı erişimi gerektiğinde halka açık zincirlere taşınıp işlem görebilir. Böylece önceden likit olmayan veya bölünmesi zor varlıklar, Rayls ile kolaylıkla alınıp satılabilir hale gelir. Bu kullanım alanı, bankalar, varlık yöneticileri ve fonlar için yeni gelir fırsatları ve daha esnek yatırım ürünleri anlamına gelmektedir.
- Sınır ötesi ödemeler ve mutabakat: Rayls, bankalar arası ödemeleri ve büyük tutarlı mutabakat işlemlerini günler yerine saniyeler içinde sonuçlandırmayı hedefler. Kurumlar, Rayls’in hibrit yapısı sayesinde farklı ülkelerdeki finans ağları arasında 7/24 gerçek zamanlı değer transferi yapabilir. Örneğin, iki banka kendi özel Rayls ağlarında işlemleri hazırlayıp Rayls Public Chain üzerinden anında karşı kurumun ağına aktarabilir. İşlemler gizli fakat doğrulanabilir şekilde gerçekleştiği için hem hızlı hem de uyumlu bir sınır ötesi ödeme altyapısı oluşur. Bu, geleneksel SWIFT gibi sistemlerin yavaşlığı ve yüksek maliyetine bir alternatif sunarak küresel ödemelerde verimlilik sağlar.
- CBDC ve dijital para ihracı: Merkez bankaları ve ticari bankalar, Rayls üzerinde kendi dijital paralarını veya tokenleştirilmiş mevduat ürünlerini çıkarabilirler. Rayls’in tasarımında mahremiyet ve akıllı sözleşme tabanlı kural setleri bulunduğundan, örneğin bir merkez bankası Rayls altyapısıyla CBDC (Merkez Bankası Dijital Parası) ihraç ettiğinde hem işlemleri takip edebilir hem de vatandaşların gizliliğini koruyabilir. Bankalar arası büyük ödemeler veya menkul kıymet takasları da Rayls ağıyla teslim karşılığı ödeme (DvP) prensiplerine uygun şekilde, riski minimize edilerek yapılabilir. Brezilya Merkez Bankası’nın Drex pilotunda Rayls’i kullanması, bu alandaki potansiyelin somut bir göstergesidir.
- DeFi uygulamaları ve akıllı kontratlar: Rayls, Ethereum uyumlu olduğu için mevcut DeFi ekosistemine de kapı açar. Solidity akıllı kontratları Rayls Public Chain üzerinde çalıştırılabilir; Uniswap, Aave gibi protokoller KYC gerekliliklerini karşılayacak şekilde Rayls üzerinde yeniden hayata geçirilebilir. Geliştiriciler, Rayls sayesinde hem kurumsal müşterilere ulaşabilecekleri bir platformda dApp geliştirebilir, hem de bu uygulamalara kurumsal likidite çekebilir. Örneğin, Rayls üzerinde çalışacak bir borç verme protokolü, bankaların tokenleştirdiği kredi portföylerini teminat kabul edebilir. Rayls’in gizlilik ve uyum katmanları gerektiğinde devreye girerek bu tür DeFi işlemlerinin kurallar dahilinde yapılmasını sağlar. Sonuç olarak, Rayls üzerinde kurulan DeFi uygulamaları, geleneksel finanstan çok daha fazla varlık türünü ve katılımcıyı barındırabilir hale gelir.
- Kurumsal özel ağlar ve iş birlikleri: Rayls’in izinli alt ağ (VEN) yapısı, birden fazla finans kurumu arasında ortak bir blockchain ağı kurmayı kolaylaştırır. Örneğin, konsorsiyum halindeki birkaç banka Rayls üzerinde ortak bir özel ağ oluşturup, kendi aralarında menkul kıymet alım satımını veya takas işlemlerini bu ağda gerçekleştirebilir. Her kurum, kendi düğümünde tam kontrol ve veri gizliliğine sahip olurken, ortak ağ sayesinde çok taraflı mutabakat hız kazanır. Bu model, bankalar arası teminat yönetimi, iç likidite paylaşımı veya müşterek KYC/AML süreçlerinde büyük avantaj sağlar. Rayls’in rol tabanlı izin ve denetçi görünümü gibi özellikleri, bu özel ağların hem esnek hem de regülatif gerekliliklere uygun şekilde işletilmesine imkan tanır.
Token Ekonomisi
- Arz ve dağıtım: Rayls Token’ının (RLS) toplam arzı 10 milyar adet olarak belirlenmiştir. Bu miktarın %15’i 1 Aralık 2025’teki Token Generation Event sırasında piyasaya sürülmüş, kalan tokenlar ise vakıf, ekip, yatırımcılar ve ekosistem geliştirme fonları arasında pay edilerek belirli vesting (kilit açılım) takvimlerine bağlanmıştır. Bu sayede dolaşıma girmeyen tokenlar kontrollü şekilde zamanla serbest bırakılarak arz dengesi sağlanacaktır.
- Kullanım ve ücretler: RLS token, Rayls ekosisteminin merkezi işlem token’ıdır. Hem Rayls Public Chain üzerindeki akıllı kontrat işlemlerinin gas ücreti RLS ile ödenir, hem de özel kurumsal ağlarda varlık oluşturma, transfer, takas gibi işlemlerde RLS bir hizmet tokenı olarak kullanılır. Örneğin, bir banka Rayls üzerinde yeni bir token çıkardığında veya iki kurum özel ağda varlık takası yaptığında, işlem ücretlerini RLS ile öder. Böylece ağdaki aktivite arttıkça RLS talebi de artar. Ayrıca RLS, ağdaki saklama hizmetleri, köprü işlemleri gibi diğer servisler için de ortak ödeme birimi olarak tasarlanmıştır.
- Yakım mekanizması (deflasyon): Rayls, deflasyonist bir token ekonomisi hedeflemektedir. Ağdaki işlem ücretlerinin belli bir kısmı (şu an için %50’si) yakılarak dolaşımdan çıkarılır. Bu mekanizma, ağ kullanımını doğrudan RLS token kıtlığına bağlar; ağ ne kadar yoğun kullanılırsa o kadar çok token yakılır ve zamanla dolaşımdaki arz azalır. Örneğin, kurumsal benimsemenin artmasıyla işlem hacmi yükselirse, yakılan token miktarı da artacak ve bu da RLS’nin uzun vadede daha değerli hale gelmesine katkı sağlayacaktır. Deflasyon modeli, aynı zamanda spekülatif enflasyonu dizginleyerek token ekonomisinin sürdürülebilirliğini destekler.
- Staking ve validatörler: Rayls ağı, hisse ispatı (PoS) benzeri bir konsensüs modeliyle güvence altına alınmıştır. Ağın doğrulayıcı (validator) düğümleri, çoğunlukla finansal kurumlar veya onaylı kuruluşlar arasından seçilir ve bu doğrulayıcılar ağın güvenliği için belirli miktarda RLS stake etmek (kilitlemek) zorundadır. RLS token sahipleri, doğrulayıcı olmadan da tokenlarını mevcut doğrulayıcılara delege ederek ağ güvenliğine katkı sağlayabilir ve karşılığında staking ödülleri kazanabilir. Bu model, geniş kurumsal katılımlı bir konsensüs yapısını teşvik ederken, bireysel token sahiplerine de pasif gelir imkanı sunar. Stake edilen tokenlar kötü niyetli davranış durumunda slashing (kesinti) riski altında olduğundan, ağ güvenliği ekonomik teşviklerle desteklenmiş olur.
- Yönetişim ve ekosistem: Başlangıç aşamasında Rayls ağı, Rayls Foundation öncülüğünde geliştirilip yönetiliyor olsa da uzun vadede topluluk odaklı yönetişim (DAO) modeline geçiş planlanmaktadır. Validator sayısı ve topluluk katılımı arttıkça, RLS token sahipleri ağın geleceğine dair karar alma süreçlerinde oy hakkına sahip olacaklardır. Örneğin, ağ yükseltmeleri, blok ödülü parametreleri, yeni özelliklerin eklenmesi veya ekosistem fonlarının dağıtımı gibi konular, ileride RLS sahiplerinin oylamasına sunulabilir. Bu geçiş sürecine kadar, Rayls Foundation ağın güvenliği ve uyumluluğunu garanti altına almak için merkezi bir yönetişim modeli uygulamaktadır. Bunun yanı sıra RLS token arzının yaklaşık %35’lik bir bölümü, ekosistem teşvikleri (geliştirici hibeleri, likidite programları, topluluk ödülleri vb.) için ayrılmıştır. Bu fon, Rayls üzerinde uygulama geliştirenlere, ağı kullanan kurumlara ve topluluk katkılarına destek sağlamak amacıyla kullanılarak ekosistemin büyümesini teşvik edecektir.
Rayls’nin Kurucuları Kim?
Rayls’ın arkasındaki çekirdek geliştirici şirket olan Parfin, 2019 yılında Marcos Viriato ve Alex Buelau tarafından Londra ve Rio de Janeiro merkezli olarak kuruldu. Parfin ekibi; mühendisler, kriptograflar ve bankacılardan oluşan multidisipliner bir yapıda, dünyanın en büyük finans kurumlarıyla iki yılı aşkın süre çalışarak Rayls projesini ortaya çıkardı. Rayls, ilk geliştirme aşamalarında “Parchain” kod adıyla anılmış ve 2024’te yeniden markalaşarak Rayls adını almıştır.
Marcos Viriato, Parfin’in CEO’su ve Rayls projesinin liderlerindendir. Kendisi eski bir yatırım bankacısı ve blockchain alanında erken dönem benimseyicilerden olup Rayls’in kurumsal finans vizyonunu şekillendiriyor. Alex Buelau ise Parfin’in CPTO’su (Chief Product & Technology Officer) olarak Rayls’in teknik mimarisinden sorumludur. 2013’ten beri kripto sektöründe aktif olan Buelau, madencilikten yatırımcılığa geniş tecrübesini Rayls’e aktarmaktadır. Ekip, finans ve teknoloji alanında 20+ yıllık deneyime sahip yöneticiler (CCO Bruno Cavalin, CDO CH Lopes gibi) ile birlikte 90’ı aşkın uzman mühendisten oluşuyor.
Rayls’in kurucu ekibi, “geleceğin finansal altyapısını inşa etme” misyonuyla hareket ediyor. Marcos Viriato ve ekibinin temel vizyonu, dijital varlıklar ve blockchain teknolojisinin finans dünyasında geçici bir heves değil, kalıcı ve dönüştürücü bir güç olduğu inancına dayanıyor. Bu vizyon doğrultusunda Parfin/Rayls, finansal kurumların dijital varlıklara güvenli ve verimli şekilde erişebilmelerini sağlayacak kurumsal düzeyde ürünler geliştiriyor. Rayls özelinde ise amaç, bankaların ve düzenleyicilerin gereksinim duyduğu uyumluluk ve güvenlikten taviz vermeden, blockchainin yenilikçi fırsatlarını finans sektörüne entegre etmek. Yani değerin interneti diyebileceğimiz bir altyapıyı, kurumsal dünyanın kullanımına sunmak.
Rayls henüz yeni bir ekosistem olmasına karşın, arkasında güçlü bir kurumsal destek ağı bulunmaktadır. Proje, Parfin’in halihazırdaki müşteri kitlesi olan büyük finans kurumlarını ve fintech şirketlerini bünyesine katarak yola çıkmıştır (Parfin, Rayls öncesinde Latin Amerika’da Itaú, Santander gibi bankalara saklama ve dijital varlık hizmetleri sunuyordu). Ayrıca Mastercard ve Accenture gibi global finans devleri, Rayls’in vizyonuna yatırım yaparak projeye stratejik destek sağlamıştır. 2025 yılında alınan yatırımlardan biri, stablecoin ihraççısı Tether’in Parfin’e yatırım yapmasıdır ki bu sayede Rayls, USDT gibi piyasa lideri bir stablecoin’i Latin Amerika kurumlarına entegre etme fırsatı bulabilir. Ekosistemde, Núclea (Brezilya’nın en büyük finansal piyasa altyapı kuruluşu) gibi yerel oyuncular da Rayls ağını kullanarak kurumsal tokenizasyon çözümleri geliştiriyor. Topluluk tarafında ise Rayls, kademeli merkeziyetsizlik yaklaşımıyla bir yandan geliştiricileri ve kullanıcıları teşvik programlarıyla çekmeye çalışırken, diğer yandan kurumsal katılımcılarla düzenli geribildirim döngüleri kuruyor. Sonuç olarak Rayls ekosistemi; bankalar, merkez bankaları, kurumsal yatırımcılar, teknolojı ortakları ve regülatörlerden oluşan benzersiz bir karışıma sahip durumda.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Aşağıda, Ralys hakkında sıkça sorulan bazı sorular ve cevaplarını bulabilirsiniz:
- Rayls ve Ethereum ağının ilişkisi nedir?: Rayls, Ethereum Virtual Machine (EVM) ile uyumlu bir ağ olduğundan Ethereum ekosistemindeki akıllı kontrat ve araçlarla entegre çalışabilir. Ancak Rayls kendi bağımsız blockchainini işletir; bir Ethereum L2 (yan zincir) mimarisi benimseyerek özel Rayls ağlarıyla halka açık Rayls zincirini birbirine bağlar. Bu sayede Ethereum’un geniş likidite ve protokol ekosistemine erişirken, kendi ağında KYC gibi ek kurallar ve iyileştirmeler uygulayarak “temiz” ve uyumlu bir DeFi ortamı oluşturur.
- Rayls ağında KYC zorunlu mu?: Evet. Rayls ekosistemine katılmak ve işlem yapmak isteyen bütün kullanıcılar ve kurumlar için KYC (Kimlik Doğrulama) zorunluluğu vardır. Rayls Public Chain üzerindeki herhangi bir cüzdan adresi, ilk etkileşim öncesinde merkeziyetsiz kimlik doğrulamasıyla yasal uyumluluğunu kanıtlamak durumundadır. Bu uygulama, ağı kötü aktörlerden arındırarak kurumlar için güvenli bir ortam sağlar ve Rayls’in hedeflediği şeffaf fakat denetimli DeFi vizyonunun temelini oluşturur.
- Kurumsal şirketler neden Rayls’ı kullanır?: Rayls, hızlı yerleşim, düşük maliyet ve yüksek düzeyde gizlilik sunarak kurumsal finansın ihtiyaçlarına cevap verir. Örneğin, bankalar Rayls ile sınır ötesi ödemeleri saniyeler içinde gerçekleştirebilir, böylece likidite yönetimlerini iyileştirirler. Aynı zamanda entegre KYC/AML kontrolleri ve şifreli işlem altyapısı sayesinde işlemler hem otomatikleşir hem de düzenleyici denetime açık kalır. Sonuç olarak, kurumlar Rayls’ı kullanarak operasyonel verimlilik kazanır, mutabakat süreçlerini hızlandırır ve yeni dijital varlık hizmetleri (ör. tokenleştirilmiş mevduatlar, dijital tahviller) sunabilir hale gelirler. Bu avantajlar, Rayls’ı özellikle büyük bankalar, varlık yöneticileri ve fintech’ler için cazip kılıyor.
- Rayls ana ağı ne zaman faaliyete geçecek?: Rayls projesinin ana ağ (Mainnet) V1 sürümünün 2026 yılının ilk çeyreğinde devreye alınması planlanıyor. 2025 yılı boyunca Rayls çeşitli testnet aşamalarından geçti ve Aralık 2025’te RLS token’ın halka dağıtımı tamamlandı. Mainnet aktivasyonu ile birlikte, kurumsal gizlilik düğümleri tam kapasite çalışmaya başlayacak ve Rayls, kurumsal düzeyde üretim kullanımına hazır hale gelecek. Yol haritasına göre 2026 yılında ayrıca gizlilik protokolü Enygma’nın kamu zincirine entegrasyonu ve farklı ağlarla çoklu bağlantıyı destekleyen geliştirmeler yapılması hedefleniyor.
- Bireysel kullanıcılar Rayls’ı kullanabilir mi?: Rayls öncelikle kurumsal kullanım için tasarlanmış bir platformdur. Bununla birlikte bireysel kullanıcılar da (eğer ilgili KYC süreçlerini tamamlarlarsa) Rayls Public Chain üzerinde işlem yapabilir ve Rayls tabanlı uygulamalara erişebilirler. Tüm kullanıcıların kimlik doğrulamasından geçmiş olması, bireyseller ile kurumların aynı ağda güvenle etkileşime girebilmesini sağlar. Ancak vurgulamak gerekir ki Rayls ağı, ortalama bir son kullanıcı odaklı değildir; mevcut haliyle büyük ölçüde banka, fintech gibi kuruluşların ihtiyaçlarına göre şekillenmiştir. Bireysel yatırımcılar RLS token’ı listeleyen borsalar aracılığıyla ekosisteme dolaylı katılım sağlayabilirken, doğrudan Rayls ağını kullanmak kurumlar için geliştirilen arayüz ve süreçleri gerektirebilir.
Rayls ve kurumsal blockchain ekosistemi hakkında en güncel analizleri, incelemeleri ve rehberlerini JR Kripto Rehber serisinde keşfedin.