Blockchain dünyası son birkaç yılda inanılmaz bir hızla büyüdü. Artık yalnızca Bitcoin ya da Ethereum gibi devlerden değil, yüzlerce farklı ağdan söz ediyoruz. Her biri kendi kuralları, dili ve teknolojisiyle çalışıyor. Peki bu kadar çok blockchain, tıpkı farklı ülkelerin farklı diller konuşması gibi, birbiriyle nasıl iletişim kuracak? İşte bu noktada devreye Quant giriyor.
Farklı ağlar arasında köprü kurma vizyonuyla yola çıkan Quant, gelecekte blockchain teknolojisinin “parçalı ada” görünümünden çıkıp tek ve uyumlu bir ekosisteme dönüşmesini hedefliyor. Bu yazıda, Quant’ın ne olduğundan Overledger teknolojisine, QNT token’ın kullanım alanlarından projenin kurumsal iş birliklerine kadar pek çok detayı adım adım inceleyeceğiz. Hazırsanız Quant rehberimize başlayalım.
Quant (QNT), farklı blockchain ağları arasında birlikte çalışabilirliği (interoperability) sağlamaya odaklanan bir blockchain teknolojisi projesi. 2018 yılında Gilbert Verdian tarafından başlatılan Quant Network, blockchainlerin birbirleriyle ve mevcut kurum ağlarıyla kolayca haberleşmesine olanak tanıyan Overledger adında bir işletim sistemi (DLT gateway) geliştirdi. Bu sayede QNT coin nedir ve Quant nedir sorusunun cevabını verebiliriz. Quant; birden fazla blockchaini tek bir çatı altında bağlayan, verilerin ve değerlerin zincirler arasında sorunsuz akışını mümkün kılan yenilikçi bir altyapı. QNT coin ise bu ekosistemin tokenı. Quant Network özellikle finans, sağlık, tedarik zinciri gibi alanlarda farklı sistemlerin entegre çalışmasını hedefleyerek gerçek dünyadaki kurumların blockchain teknolojisini benimsemesini kolaylaştırıyor. Projenin yerel kripto parası olan QNT coin (Quant token) ise bu ekosistemin merkezinde yer alıyor; Overledger platformuna erişim, uygulama geliştirme lisansı ve ağ üzerindeki işlemler için kullanılan bir lisans token’ı işlevi görüyor. Başka bir deyişle, QNT token ne işe yarar sorusuna cevap olarak: Quant ağında ücret ödemek, yetki erişimi sağlamak ve uygulamaların çalışmasını mümkün kılmak için zorunlu olan dijital varlık.
Quant’ın Tanımı ve Ortaya Çıkışı
Quant Network’ün temel hedefi, blockchain teknolojilerinin mevcut internet ve kurum sistemleriyle uyumlu çalışabilirliğini (blockchainler arası uyumluluk) sağlamak. Kurucusu Gilbert Verdian, hem İngiltere hem de Avustralya hükümetlerinde çalışırken farklı veritabanları ve sistemler arasında iletişim kopukluğu yaşandığını görmüş ve bunu gidermek için 2015’te blockchain standardizasyon girişimlerine öncülük etmiş. İşte bu vizyon doğrultusunda Quant Network nedir sorusunun cevabı olarak ortaya çıkan Overledger altyapısı, internetteki ağlar arası iletişim eksikliğini giderecek bir “ağların ağı” teknolojisi olarak tanımlanıyor. Overledger nedir? En basit haliyle Overledger, birden fazla blockchain ve dağıtık defter sistemini tek bir çatı altında bağlayan evrensel bir API ağ geçidi. Bu platform, blockchainler ile geleneksel ağlar arasında adeta köprü kurarak farklı protokollerin birlikte çalışmasına imkan tanıyor. Böylece kurumlar, bankalar veya devlet sistemleri, arka plandaki hangi blockchain olursa olsun Overledger üzerinden hepsiyle tek noktadan iletişim kurabiliyor.
Projenin temel ürünü olan Overledger, blockchainler ile geleneksel ağlar arasında aracı katman görevini üstlenir. Örneğin bir banka, Overledger sayesinde hem kendi özel defterini hem de Ethereum, Ripple, Bitcoin gibi halka açık blockchainleri aynı anda kullanabilir. Overledger, farklı ağlar arasındaki veri alışverişini standart hale getiren bir API katmanı sunarak geliştiricilere zincir bağımsız uygulamalar yazma olanağı verir. Bu sayede tek bir uygulama (mDApp), aynı anda birden çok blockchainde çalışabilir ve bir zincirdeki işlemleri diğerine güvenli şekilde aktarabilir. Quant ağı ile geliştirilen bu interoperability layer (uyumluluk katmanı) yaklaşımı, günümüzün birbirinden kopuk blockchain ekosistemlerini birleştirip internetin başta vaat ettiği açık ve bağlantılı ağlar vizyonuna katkı sunar.
Quant Network’ün ortaya çıkışı, 2018’de gerçekleştirilen bir ICO (Initial Coin Offering) ile oldu. Gilbert Verdian ve ekibi, Nisan 2018’de düzenledikleri token satışıyla 11 milyon doların üzerinde fon toplayarak QNT token’ı piyasaya sürdü. Bu başarıyla beraber şirket, Londra merkezli özel bir yazılım girişimi olarak resmen kuruldu ve kısa sürede dikkat çekti. Overledger platformunun ilk versiyonu 2018 sonunda tanıtıldı ve Aralık 2018 itibarıyla geliştiricilerin kullanımına açıldı. 2019 yılı boyunca ekip, platformun çekirdek özelliklerini test edip geliştirdi; farklı blockchain ağları arasında ilk çoklu zincir uygulamalarını (mApp) çalıştırarak teknolojinin pratikte işe yaradığını gösterdi. Özellikle Bitcoin, Ethereum, Ripple gibi yaygın ağlar arasında yapılan canlı demo, Overledger’ın bu ağlardaki işlemleri okuyup tek uygulamada birleştirebildiğini ortaya koydu. Sonuç olarak Quant’ın doğuşu, blockchain dünyasının o dönemdeki en büyük ihtiyaçlarından biri olan birlikte çalışabilirlik sorununa somut bir çözüm getirme motivasyonundan kaynaklandı.
Overledger’ın teknik yapısı, OSI modeline benzer dört katmandan oluşan yenilikçi bir mimariye sahip. En altta yer alan İşlem Katmanı (Transaction Layer), bağlı blockchainlerin kendi üzerindeki onaylanmış işlemlerini depolar; her bir blockchain için ayrı bir işlem dizisi tutulur. Bunun üstündeki Mesajlaşma Katmanı (Messaging Layer) ise tüm bu farklı zincirlerin işlemlerine ait verileri ve mesajları bir araya getirir; akıllı sözleşme verileri gibi bilgiler bu ortak katmanda toplanır ve paketlenir. Üçüncü katman olan Filtreleme ve Sıralama Katmanı (Filtering & Ordering Layer), mesajlaşma katmanından gelen verileri ilgili uygulamaların ihtiyaçlarına göre filtreler ve sıralar.
Örneğin, belirli bir mDApp’in yalnızca belli adreslerden gelen veya belli bir tutarın üzerindeki işlemleri kabul etmesi gibi kurallar burada uygulanır. En üstteki Uygulama Katmanı (Application Layer) ise her bir çoklu zincir uygulamasının çalıştığı alan; bu katmanda her mDApp kendi izole ortamında çalışır ve diğer uygulamalarla mesajlaşma katmanı aracılığıyla iletişim kurar. Overledger’ın bu katmanlı yapısı, farklı blockchainler arasında veri ve işlem iletimini güvenli ve uyumlu hale getirir. Bir blockchainde gerçekleşen olaylar, bu katmanlar sayesinde başka bir zincirde anlamlandırılıp kullanılabilir hale gelir; böylece zincirler arası uyumluluk teknik olarak mümkün olur.
Quant Network’ün hedeflediği birlikte çalışabilirlik vizyonu, sadece teknik bir merak değil; gerçek dünyadaki büyük sorunlara çözüm getirmeyi amaçlayan bir yaklaşım. Örneğin günümüzde bir bankanın kendi özel veritabanı ile halka açık bir blockchaini aynı anda verimli kullanması oldukça zor. Quant’ın Overledger’ı ise bankaların mevcut sistemlerine minimum değişiklikle blockchain entegrasyonu yapmasına olanak tanıyor. Üstelik bunu yaparken her yeni blockchain için ayrı ayrı altyapı kurmaya gerek kalmıyor; tek bir API sayesinde farklı ağlarla etkileşim sağlanıyor. Sonuç olarak Quant, blockchainler arası uyumluluk (blockchain interoperability) denince akla gelen öncü platformlardan biri haline geldi.
Quant ağının yerel token’ı olan QNT, ekosistemin vazgeçilmez bir parçası. QNT bir Ethereum tabanlı ERC-20 token’ı olsa da platformdan bağımsız şekilde başka ağlara geçiş yapabilecek esneklikte tasarlanmış. Quant Network üzerinde geliştirici olarak çalışmak isteyenlerin QNT token edinmesi gerekiyor, çünkü Overledger hizmetlerine erişim ve API çağrıları QNT ile ödeme yapmayı gerektiriyor. Geliştiriciler platform lisanslarını aslında fiat (itibari para) ile satın alıyor; ancak Quant’ın Hazinesi bu ödemeyi arka planda otomatik olarak QNT’ye çevirerek blockchain üzerinde akıllı kontratlara kilitliyor. Bu sayede kurumsal müşteriler borsadan token almakla uğraşmadan, yasal uyumlu bir şekilde kredi kartı veya banka havalesiyle hizmet bedelini ödeyebiliyor – sistem gerisini halledip ilgili tutarı QNT’ye dönüştürüyor.
Benzer biçimde, Overledger’da okuma/yazma işlemleri yapmak veya bir mDApp kullanmak isteyen son kullanıcıların da dolaylı olarak QNT harcaması gerekiyor. Örneğin bir kurum, yılda bir yenilenen Overledger erişim anahtarı için abonelik ücreti ödediğinde bu ücret QNT olarak tahsil ediliyor ve abonelik süresince akıllı bir kontratta kilitleniyor. Tüm bu model, QNT token’ın Quant ekosisteminde bir tür yakıt ve izin anahtarı gibi çalışmasını sağlıyor. Arzı maksimum yaklaşık 14.6 milyon adet ile sınırlı olan QNT’nin, zaman içinde daha fazla kurum Overledger’ı benimsedikçe değer kazanması da olası görülüyor (kısıtlı arz ve yüksek talep dinamiği). Özetle QNT, Quant’ın ağ etkisini sürdürmesi ve güvenliğini sağlaması için kritik önemde bir araç.
Quant’ın Tarihçesi: Önemli Dönüm Noktaları
Genel olarak Quant’ın hikâyesi, blockchain dünyasının en büyük sorunlarından biri olan birlikte çalışabilirlik ihtiyacına çözüm arayışıyla başladı. Kurucusu Gilbert Verdian’ın yıllara dayanan kurumsal ve kamu tecrübeleri, bu vizyonun temellerini attı. 2018’de gerçekleştirilen ICO ile resmi olarak yola çıkan Quant Network, o günden bu yana hem teknolojisini hem de kurumsal ortaklıklarını adım adım büyüttü:
2018: Quant Network kuruluşu ve QNT Token lansmanı
Projenin temelleri Gilbert Verdian önderliğinde atıldı. Nisan 2018’de düzenlenen ICO’da 11 milyon dolar fon toplandı ve toplam 14.6 milyon arza sahip QNT token’lar piyasaya sürüldü. Aynı yıl içinde Londra merkezli Quant Network Ltd. kuruldu ve Overledger işletim sistemi konsepti ilk kez tanıtıldı (Quant X etkinliği). Aralık 2018’den itibaren geliştiriciler Overledger’ı kullanarak ilk çok zincirli uygulamalarını denemeye başladı.
2019: Overledger’ın ilk versiyonu ve erken entegrasyonlar
Overledger Network’ün ilk üretim sürümü kullanıma sunuldu. Bu sayede blockchain geliştirme süresi ve maliyeti büyük ölçüde azaldı; normalde 8 ay ve milyonlarca pound gerektiren kurumsal blockchain projelerinin, Overledger ile “8 dakikada ve 3 satır kodla” hayata geçebileceği gösterildi. İtalyan finansal servis ağı SIA ile ortaklık kurularak Avrupa bankaları arası ödeme sistemlerinde Overledger testleri yapıldı (Haziran 2019). Ayrıca Quant, Amazon Web Services (AWS) Partner Ağı’na kabul edilerek AWS üzerinde çözümler sunmaya başladı; böylece milyonlarca AWS kurumsal müşterisine Overledger’ı ulaştırmanın yolu açıldı.
2021: Kurumsal iş birliklerinde atılım (Oracle, AWS vb.)
Quant’ın birlikte çalışabilirlik vizyonu, büyük teknoloji şirketlerinin dikkatini çekti. 2021’de Oracle ile önemli bir ortaklık duyuruldu; Overledger, Oracle Blockchain Platform ile entegre çalışacak şekilde Oracle tarafından sertifikalandırıldı ve Oracle’ın kurumsal müşterilerine sunulmaya başlandı. Bu sayede Oracle ekosistemindeki finans kurumları, Overledger gateway’leri aracılığıyla mevcut sistemlerini farklı blockchainlerle bağlayabilir hale geldi. Aynı dönemde AWS üzerindeki varlığını güçlendiren Quant, AWS Marketplace’te “Overledger Authorise” gibi kurumsal ürünlerini yayınlayarak blockchain entegrasyonunu bulut platformlarına taşıdı.
2022: Overledger 2.0 ve geniş ağ desteği
2022’de Overledger’ın 2.x sürümleriyle platform önemli iyileştirmeler aldı. “Overledger 2.0.5” güncellemesi ile DeFi, stablecoin, NFT ve ERC-20/721 token’larının farklı ekosistemler arasında köprülenmesi sağlandı (Eylül 2021). Ardından gelen “Overledger 2.2.12” (Ağustos 2022) güncellemesi ile Tokenise özelliği tanıtıldı; kurumlar arası kolay token oluşturma ve yönetme imkânı eklendi. Yıl boyunca toplam 22 adet Overledger güncellemesi yayınlanarak Polygon, Polkadot, XDC, Hyperledger Fabric gibi popüler ağlara destek getirildi. Böylece Ethereum, Ripple, Bitcoin gibi mevcut entegrasyonların yanına çok daha geniş bir blockchain yelpazesi eklendi. 2022 sonunda Quant, Latin Amerika’nın LACChain ağı ile entegrasyonunu duyurarak bölgesel blockchain projelerine de açılım gösterdi.
2023 – 2024: DID, CBDC ve Finansal API atılımları
Son yıllarda Quant Network, teknolojisini yeni kullanım alanlarına uyarlama konusunda adımlar attı. Özellikle merkeziyetsiz kimlik (DID) çözümleri ve dijital kimlik yönetimi üzerine projeler geliştirilmeye başlandı. Kullanıcıların kimlik bilgilerini farklı platformlarda güvenle doğrulayabileceği altyapılar üzerinde çalışılıyor. Ayrıca Merkez Bankası Dijital Parası (CBDC) alanında da Quant öne çıktı. 2023’te İngiltere Merkez Bankası (BoE) ve Uluslararası Ödemeler Bankası’nın ortak retail CBDC deneyi olan Project Rosalind’de Quant, teknoloji sağlayıcı olarak yer aldı. Overledger API’leri kullanılarak merkez bankası parası ile ticari bankalar arasındaki işlemler başarıyla entegre edildi. Hemen ardından Quant, kurumsal blockchain altyapısını herkesin kullanımına açan Overledger Platform ürününü piyasaya sürdü (Haziran 2023). SaaS modeliyle sunulan bu düşük kodlu platform, API üzerinden büyük işletmelerin ve KOBİ’lerin blockchain teknolojisini kolayca entegre etmesini sağlıyor. Örneğin birkaç adımda kendi dijital parasını çıkarıp farklı blockchain ağları arasında transfer edebilmek veya mevcut sistemlere basit API komutlarıyla blockchain fonksiyonları eklemek mümkün hale geliyor.2024’e gelindiğinde Quant, dijital varlıkların düzenlenmiş ortamda ihracı ve takasını amaçlayan Regulated Liability Network (RLN) gibi girişimlere katılım gösterdi. İngiltere’de bankalar ve fintech şirketleriyle yürütülen RLN denemesinde, ticari banka parası ve merkez bankası parasının tek bir paylaşımlı defterde tokenleştirilip mutabakatının yapılması başarıyla test edildi. Quant bu projede R3 firması ile birlikte birlikte çalışabilirlik altyapısını sağladı. Bu adımlar, Quant’ın yalnızca kripto ekosisteminde değil, geleneksel finans sisteminin dönüşümünde de aktif rol aldığını ortaya koyuyor. Bu da Quant coin geleceği açısından uzun vadede pozitif bir tablo sunuyor; devletler ve bankalar gibi büyük kurumlarla çalışan bir blockchain projesinin sektörde kalıcı olma ihtimali oldukça yüksek.
Quant Neden Değerli?
Quant projesinin öne çıkmasını ve QNT coin’in bu denli ilgi görmesini sağlayan birkaç temel unsur var:
- Blockchainler arası veri ve işlem uyumluluğu: Quant, birbirinden bağımsız blockchain ağlarının birbiriyle konuşabilmesini mümkün kılarak sektördeki en büyük sorunlardan birini çözüyor. Farklı dil ve protokollerle yazılmış dağıtık defterler arasında ortak bir iletişim katmanı sunarak, zincirden zincire veri transferini güvenli ve sorunsuz hâle getiriyor. Örneğin Overledger sayesinde bir Ethereum akıllı sözleşmesinin sonucu doğrudan Hyperledger ağına veya Ripple defterine aktarılabiliyor. Normalde imkânsız olan bu etkileşim, Quant teknolojisiyle mümkün oluyor. Bu uyumluluk sayesinde blockchain’ler arası silo duvarları yıkılıyor ve çok daha kapsamlı kullanım senaryoları ortaya çıkıyor.
- Zincir bağımsız (agnostik) uygulama geliştirme imkânı: Overledger teknolojisi ile geliştiriciler, tek bir kod tabanıyla birden çok blockchainde çalışabilen uygulamalar geliştirebiliyor. Bu uygulamalara mDApp (multi-chain decentralized application) deniyor ve geleneksel dApp’lerden farkı, tek bir blockchain’e bağımlı olmamaları. Overledger, standart bir REST API arayüzü sunarak geliştiricinin altta yatan blockchain altyapısını dert etmeden uygulama yazmasını sağlıyor. Böylece bir mDApp, aynı anda hem Ethereum üzerinde akıllı kontratlar kullanabilir, hem Hyperledger’da kimlik doğrulaması yapabilir, hem de Bitcoin zincirinde bir işlemi tetikleyebilir. Bu geleceğe dönük ölçeklenebilirlik, Quant’ı diğer pek çok projeden ayıran önemli bir kabiliyet.
- QNT token’ın vazgeçilmez işlevselliği: QNT, Quant ekosisteminin merkezinde yer alan bir utility token olduğu için, platformun kullanımında kilit rol oynuyor. Overledger ağında herhangi bir hizmet almak isteyen, ister geliştirici ister son kullanıcı olsun, mutlaka QNT ile ödeme yapmak zorunda. Geliştiriciler Overledger’a bağlanmak için yıllık lisans ücretlerini QNT ile öderken, uygulamalarına kullanıcı çekmek isterlerse abonelik ücretlerini QNT veya sistemin desteklediği para birimleriyle tahsil edebiliyor (ancak arka planda yine QNT’ye dönüşüyor). Ayrıca Overledger üzerinde bir uygulama oluşturmak veya kullanmak için belirli miktarda QNT’nin cüzdanda tutulması gerekiyor. Bu model, QNT’nin ağda dolaşımının azalmasına (kilitlenmesine) yol açarken, talep tarafında sürekli bir ihtiyaç yaratıyor. Yani Quant ağı büyüdükçe QNT’ye olan gereksinim de artıyor.
- Kurumsal odak ve entegrasyon kabiliyeti: Quant Network en başından beri finansal kurumlar, büyük şirketler ve hükümetlerle çalışmaya odaklandı. Kurucusu Gilbert Verdian’ın geçmişinde İngiltere Hazine Bakanlığı, Adalet Bakanlığı gibi devlet kurumları ile Mastercard ve HSBC gibi dev şirketler bulunması, Quant’ın kurumsal dilini güçlendiriyor. Bu sayede Quant, bankalar ve merkez bankaları nezdinde güvenilir bir teknoloji sağlayıcısı olarak konumlanmış durumda. Örneğin İngiltere Merkez Bankası’nın dijital para araştırmalarında, Avrupa’da bankalar arası ödeme testlerinde, Latin Amerika’da hükümet destekli blockchain projelerinde Quant aktif rol alıyor. Sektörde kurumsal blockchain entegrasyonu denince akla gelen ilk isimlerden biri olması, Quant’ı muadillerine göre çok daha geniş bir potansiyel kullanıcı tabanına hitap eder hâle getiriyor. Bu durum, Quant coin’in geleceği açısından da önemli bir avantaj; çünkü devletlerle ve finans kurumlarıyla çalışabilen bir proje, regülasyonlara uyum ve gerçek dünya benimsenmesi konusunda bir adım önde oluyor.
- Geniş blockchain desteği ve esneklik: Quant’ın Overledger ağı hâlihazırda Ethereum, Bitcoin, Ripple, Stellar, Polkadot, Hyperledger Fabric, R3 Corda, BNB Chain, XDC Network gibi pek çok popüler blockchain protokolüyle entegre çalışabiliyor. Bir kurum Overledger kullanmaya başladığında, bu ağların herhangi birine bağlanmak yalnızca birkaç basit adım gerektiriyor. Yeni çıkan ya da özel izne tabi (permissioned) ağlar da Overledger’a eklenebiliyor; örneğin Consensys Quorum, Oracle Blockchain veya farklı merkez bankası dijital para platformları bu sisteme entegre edilebiliyor. Bu esneklik, Quant çözümünün uzun ömürlü olmasını ve teknolojik gelişmelere kolay adapte olmasını sağlıyor. Bir standarda veya tek bir blockchain’e bağımlı olmaması, onu adeta tüm ağları kucaklayan tarafsız bir arayüz hâline getiriyor. Mevcut durumda Quant ile entegre olan blockchainler şunlar: Bitcoin, Ethereum, Ripple, Stellar, EOS, IOTA, R3 Corda, J.P. Morgan Quorum, Avalanche C-Chain, Polygon, XDC Network.
Yukarıdaki nedenler ışığında Quant projesi, blockchain dünyasında eşine az rastlanır bir konuma sahip. Klasik bir kripto para veya akıllı kontrat platformu olmanın ötesinde, farklı platformları birbirine bağlayan kritik bir altyapı katmanı sunuyor. Bu da hem bugünkü kullanım alanları hem de yarın oluşabilecek yeni senaryolar için Quant’ı değerli kılıyor. Örneğin gelecekte bankalar arası para transferinden tedarik zinciri takibine, sağlık verilerinin paylaşımından nesnelerin interneti (IoT) cihazlarının güvenli iletişimine kadar pek çok alanda blockchainler arası iletişim ihtiyacı doğacak. Quant Network, şimdiden bu ihtiyaç için konumlanmış durumda ve ekosistemini büyütmeye devam ediyor. Kısacası Quant coin geleceği konusunda konuşulduğunda, projenin teknik sağlamlığı ve kurumsal dünyadaki ilerleyişi nedeniyle iyimser bir beklenti oluştuğunu söyleyebiliriz.
Quant’ın Kurucusu Kim?
Peki, QNT coin kimin? Quant Network’ün kurucusu ve CEO’su Gilbert Verdian olarak karşımıza çıkıyor. Verdian, 20 yılı aşkın süredir siber güvenlik ve teknoloji alanında üst düzey görevler yapmış deneyimli bir isim. Gilbert Verdian kimdir? sorusuna baktığımızda kariyerinde dikkat çeken noktalar arasında İngiltere’de Başbakanlık (Downing Street) ve Hazine gibi devlet kurumlarında, ayrıca Avustralya’da NSW Sağlık Bakanlığı’nda kritik teknoloji pozisyonlarında bulunması yer alıyor. Özel sektörde ise Mastercard, Vocalink, EY, PwC, BP, HSBC gibi küresel şirketlerde CISO/CTO/CIO seviyesinde görevler üstlenmiş. Verdian, blockchain alanında da uluslararası standartların belirlenmesine katkı sunan bir vizyoner; 2015 yılında ISO TC307 Blockchain Standardı çalışmalarını başlatmış ve hâlen ISO’nun blockchain birlikte çalışabilirlik çalışma grubuna liderlik ediyor.
Gilbert Verdian’ın Quant’ı kurmasındaki motivasyon, farklı ağları birleştirme konusundaki kişisel deneyiminden geliyor. Anlattığına göre sağlık sektöründe çalışırken hastane verileri ile farklı kurumların sistemleri arasında uyumsuzluk yaşandığını görmüş ve bu sorunu çözmek için blockchain teknolojisinin kullanılabileceğini fark etmiş. Aynı sorunu finans ve kamu alanlarında da gözlemleyen Verdian, “herkesi güçlendiren, birbirine bağlanmış bir dünya” vizyonuyla Quant Network projesini hayata geçirmiş.
Verdian’ın itibarı ve bağlantıları sayesinde Quant kısa sürede önemli ortaklıklara imza attı ve kurumsal düzeyde güven kazandı. Şirket merkezi Londra’da bulunuyor ve Verdian liderliğindeki ekip burada çalışmalarını sürdürüyor. Quant ekibinde Verdian’ın yanı sıra CTO Colin Paterson ve stratejik danışman Dr. Paolo Tasca gibi alanında uzman isimler de yer alıyor. Bu kişiler, 2017’de Quant’a katılan ortak kurucular olarak projeye derin teknik ve akademik birikim kazandırdı.
Özetle, QNT coin kimin sorusunun cevabı net: Quant projesinin arkasındaki beyin Gilbert Verdian. Hükümetlerden dev bankalara uzanan deneyimi, Quant Network’ün hem teknoloji hem de iş geliştirme açısından sağlam temeller üzerine oturmasını sağladı. Onun liderliğinde Quant, blockchain dünyasında sorun çözen ve köprü kuran bir aktör olarak yoluna devam ediyor.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Aşağıda, Quant hakkında sıkça sorulan bazı sorular ve cevaplarını bulabilirsiniz:
- Quant nedir ve ne işe yarar?: Quant, farklı blockchain ağlarını birbirine bağlayan bir interoperability (birlikte çalışabilirlik) platformudur. Quant Network’ün geliştirdiği Overledger adlı işletim sistemi sayesinde kurumlar ve uygulamalar, birden fazla blockchain ile tek noktadan iletişim kurabilir. Kısaca Quant, blockchainler arası veri ve değer transferini mümkün kılarak, dağıtık defter teknolojilerinin gerçek dünyaya entegre olmasını sağlar.
- QNT token nerelerde kullanılır?: QNT, Quant Network’ün ekosisteminde lisans ve erişim token’ı olarak kullanılır. Overledger ağına bağlanmak, API çağrıları yapmak veya çok zincirli bir uygulama çalıştırmak için geliştiricilerin ve kullanıcıların QNT token ödemesi gerekir. Örneğin geliştiriciler Overledger lisans ücretlerini QNT ile öderken, mDApp kullanıcıları da yıllık erişim anahtarlarını yenilemek için QNT harcarlar; böylece QNT, Quant platformundaki tüm hizmetlerin anahtarı konumundadır.
- Overledger platformu nasıl çalışır?: Overledger, blockchainler üstünde konumlanan bir ağ geçidi katmanı gibi çalışır. Dört katmanlı mimarisi (İşlem, Mesajlaşma, Filtreleme, Uygulama katmanları) sayesinde farklı blockchainlerindeki işlemleri toplayıp standart bir formata dönüştürür ve ağlar arasında iletir. Bu yapı, her bir blockchain’in kendi konsensüsünü korurken, Overledger üzerinden gelen verileri kabul etmesini sağlar. Sonuçta Overledger, geliştiricilere tek bir API ile birden fazla zincirde uygulama yaratma ve bu zincirler arasında atomik veri transferi yapma imkânı sunar – karmaşık altyapıları basitleştirip birlikte çalışmayı mümkün kılar.
- Quant sadece finans sektörü için mi uygundur?: Hayır, Quant’ın teknolojisi finans sektörü dışında da geniş kullanım alanlarına sahiptir. Elbette bankacılık, ödeme sistemleri ve CBDC projeleri Quant’ın ana odak alanlarından biridir; ancak bunun yanında sağlık, sigortacılık, tedarik zinciri, devlet hizmetleri gibi sektörlerde de veri paylaşımı ve koordinasyon için kullanılabilir. Örneğin sağlıkta farklı hastanelerin kayıt sistemlerini blockchain ile entegre etmek veya lojistikte tedarik zinciri boyunca verilerin çeşitli ağlar arasında takip edilmesini sağlamak gibi senaryolar Quant ile mümkün olmaktadır. Dolayısıyla Quant Network, yalnızca finans değil, birden fazla paydaşın veri paylaşımına ihtiyaç duyduğu tüm sektörler için uygundur.
- QNT stake edilebilir mi?: Quant Network, klasik anlamda bir “proof-of-stake” ağı olmasa da ekosistem içinde QNT tutma/lock etme mekanizmaları bulunmaktadır. Örneğin Overledger ağında Gateway adı verilen ağ geçidi operatörleri, işlemleri yönlendirebilmek için belli miktar QNT’yi stake etmek (kilitlemek) durumundadır. Bu, kötü niyetli aktiviteleri caydıran ekonomik bir güvenlik modeli sunar ve Quant’ın çok zincirli yapısında bir çeşit stake sistemi olarak çalışır. Fakat bireysel yatırımcılar için şu an ağ üzerinde getiri elde etme amaçlı herkesin katılabildiği bir staking programı bulunmamaktadır. İleride Quant ağı daha da merkeziyetsizleştikçe genel stake imkanı doğabilir, ancak şu an için QNT’nin staking kullanımını daha çok kurumsal ağ katılımcıları gerçekleştirmektedir.
- Quant’ın diğer blockchain projelerinden farkı nedir?: Quant’ı diğer blockchain projelerinden ayıran en önemli fark, kendi başına bir blockchain yaratmak yerine mevcut tüm blockchainleri birbirine bağlayan bir üst katman çözümü sunmasıdır. Örneğin birçok proje tek bir akıllı kontrat platformu geliştirip ekosistemini ona davet etmeye çalışırken, Quant herhangi bir platformla rekabet etmek yerine hepsini birlikte çalıştırmayı hedefler. Overledger, Bitcoin’den Ethereum’a, Hyperledger’dan Ripple’a kadar çok farklı ağları destekleyerek adeta evrensel bir çevirmen görevi görür. Bu yaklaşım, Quant’ın teknoloji dünyasında daha geniş bir sorunu çözdüğü anlamına gelir: ağlar arası kopukluğu giderir. Ayrıca Quant ekosisteminin kurumsal odaklı oluşu, regülasyonlara uyum, standartlara katkı gibi yönleriyle de diğer kripto projelerinden ayrışır. Sonuç olarak Quant Network, blockchain dünyasının birleştirici altyapı taşı rolünü üstlenerek kendine has bir konum edinmiştir.
Quant Network ve blokzincirler arası iletişimi mümkün kılan teknolojiler hakkında daha fazla bilgi için JR Kripto Rehber serimizi inceleyin.